Göreve geldiği günden bu yana ne çalışanların ne futbolcuların ne de teknik sorumluların bir kuruş alacağı var.
Hepsi zamanında eksiksiz ödendi.
Yaranamadı Ömer Furkan Banaz.
“Kongre kararı al” dediler...
Aldı.
Aday çıkmadı.
Yine; kafasını, elini değil; vücudunu koydu taşın altına ekibiyle birlikte.
Tek amacı vardı...
Bursaspor'u düzlüğe çıkarabilmek.
Açık oldular.
Neredeyse iki ayda bir hesap verdiler.
"Kim isterse, gelsin bilgilendirelim" dediler.
Ömer Furkan Banaz öncesi kulübün elektrikleri, doğalgazı kesikti.
Belediye Başkanı Alinur Aktaş suyu kestirmiyordu.
Futbolcular ve teknik yönetim kaçmak için yer arıyordu.
Ne yaptı Erkan Kamat?
Ne yaptı Emin Adanur?
Bu kulübü zora sokan; futbolcuları satan ve kulüpten kaçarcasına ayrılan futbolcular kimin zamanındaydı?
Bir hatırlayın.
Çalışanlar 4-5 ay maaş alamadı.
Kimin zamanında?
Futbolcular çay içemedi tesislerde; elektrik, doğalgaz yoktu.
Çay yapacak, yemek yiyecek olanak yoktu.
Yapamıyorlardı.
Herkes seslendi...
"Alinur Başkan neredesin?"
Geldi, sahip çıktı.
Hem de dünya borçla.
Ne yaptı?
Futbolculara, teknik heyete ve emekçilere ne söz verdiyse onu yerine getirdi.
Daha önceki yönetimlerin sıkıntılarını, acılarını yüreğinde yaşadı.
Ne oldu?
Yuhalandı, "çek git, kongre kararı al" dendi.
Dayanamadı ve canı kadar sevdiği Bursaspor'dan ayrılma kararı alıp, gerekeni yaptı.
Kongre kararı alındı.
Sonra bizim TEKSAS açıklama yaptı...
"Valimiz Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş'a bir çağrıda bulunmak istiyoruz; kimse ile olan iyi/kötü ilişkilerimiz, bizler için Bursaspor'un geleceğinden mühim değildir. Mevcut şartlar altında, camiamızdaki ayrışmaya ve umutsuzluğa dur diyecek, yönetime talip olmayı düşünecek isimlerin hem siyasi hem de maddi çekincelerini giderecek olan ilk adımı atmak, sizin sorumluluğunuzdadır. Kentimizin en büyük markası olan Bursaspor’umuzu ayağa kaldırmak için en önemli ihtiyaç, Bursa ve Bursalıların değerlerini korumak ve yüceltmek ile sorumlu sizlerin, Bursaspor için mücadeleye hazır samimi isimleri aynı masa etrafında buluşturması ve oluşan masanın sahibi değil, koşulsuz ve sonsuz destekçisi olarak Bursaspor'un yarınlarının ortak akılla ve gereken mali havuz beraberinde oluşturulmasına katkı sunmanızdır."
Var mı çıkacak kimse?
Var mı aday?
Hani “karışmasın, siyaset bulaşmasın” deniyordu.
Kulübe giden, borcu öğrenen kaçıyor.
Ne yapacak Alinur Aktaş?
Yetimin parasını mı verecek?
TEKSAS...
Hep beraber gidelim Bursa'nın önemli isimlerine.
Celal Sönmez'e, Levent Kızıl'a, İbrahim Burkay'a.
Diz çökelim önünde Ali Ay'ın.
Silsin alacaklarını.
Gidelim Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a borçlarımızın ödenmesi için.
Gerekeni yapması için binlerce Bursalı yalvaralım.
Bunları yapalım.
Ömer Furkan Banaz mı?
Girmez bundan sonra.
İstenileni yaptı; Bursaspor'u bir kuruş fazla borçlandırmadı.
Hani konuşuyoruz ya...
Öyle şunlar, bunlar gelmeli.
Buyursun gelsinler.
Kongre kararı alındı; aday olsunlar, görelim.
Birileri gelirse de durumumuz ne mi olur?
Bursaspor nereye mi gider?
Çok değil 2 yılda amatöre.
Acı...
Ancak gerçek bu.
Ancak...
Valiyi, belediye başkanlarını, iş insanlarını, sivil toplum örgütlerini, taraftar gruplarını bir araya getirecek; kısacası Bursalıların yanında yürüyecek tertemiz insanlar bu kulübe sahip çıkarsa işte o zaman Bursaspor bir yerlere gelebilir.
Yoksa...
Bu kadar borca sokanlara hesap sormaz, kulübe sahip çıkan, bir kuruş borç yapmayan, şeffaf olan, hesap verebilen Ömer Furkan Banaz ile arkadaşlarını yuhalamaya devam edersek, harbiden Bursalıları yanına alıp, Bursaspor'u sahiplenen mert insanlara destek olmayacaksak ne diyebiliriz ki!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursaspor mu?
Onu yapsa olmadı, bunu yapsa yaranamadı.
"Siyaset girmesin" dediler.
Bir ara...
"Niye belediye başkanları el atmıyor" dediler.
Bazıları da...
"Nerede bu kentin milletvekilleri?" dedi.
Olmadı, yaranamadı.
Kulübü bir kuruş borca sokmadı.
Göreve geldiği günden bu yana ne çalışanların ne futbolcuların ne de teknik sorumluların bir kuruş alacağı var.
Hepsi zamanında eksiksiz ödendi.
Yaranamadı Ömer Furkan Banaz.
“Kongre kararı al” dediler...
Aldı.
Aday çıkmadı.
Yine; kafasını, elini değil; vücudunu koydu taşın altına ekibiyle birlikte.
Tek amacı vardı...
Bursaspor'u düzlüğe çıkarabilmek.
Açık oldular.
Neredeyse iki ayda bir hesap verdiler.
"Kim isterse, gelsin bilgilendirelim" dediler.
Ömer Furkan Banaz öncesi kulübün elektrikleri, doğalgazı kesikti.
Belediye Başkanı Alinur Aktaş suyu kestirmiyordu.
Futbolcular ve teknik yönetim kaçmak için yer arıyordu.
Ne yaptı Erkan Kamat?
Ne yaptı Emin Adanur?
Bu kulübü zora sokan; futbolcuları satan ve kulüpten kaçarcasına ayrılan futbolcular kimin zamanındaydı?
Bir hatırlayın.
Çalışanlar 4-5 ay maaş alamadı.
Kimin zamanında?
Futbolcular çay içemedi tesislerde; elektrik, doğalgaz yoktu.
Çay yapacak, yemek yiyecek olanak yoktu.
Yapamıyorlardı.
Herkes seslendi...
"Alinur Başkan neredesin?"
Geldi, sahip çıktı.
Hem de dünya borçla.
Ne yaptı?
Futbolculara, teknik heyete ve emekçilere ne söz verdiyse onu yerine getirdi.
Daha önceki yönetimlerin sıkıntılarını, acılarını yüreğinde yaşadı.
Ne oldu?
Yuhalandı, "çek git, kongre kararı al" dendi.
Dayanamadı ve canı kadar sevdiği Bursaspor'dan ayrılma kararı alıp, gerekeni yaptı.
Kongre kararı alındı.
Sonra bizim TEKSAS açıklama yaptı...
"Valimiz Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş'a bir çağrıda bulunmak istiyoruz; kimse ile olan iyi/kötü ilişkilerimiz, bizler için Bursaspor'un geleceğinden mühim değildir. Mevcut şartlar altında, camiamızdaki ayrışmaya ve umutsuzluğa dur diyecek, yönetime talip olmayı düşünecek isimlerin hem siyasi hem de maddi çekincelerini giderecek olan ilk adımı atmak, sizin sorumluluğunuzdadır. Kentimizin en büyük markası olan Bursaspor’umuzu ayağa kaldırmak için en önemli ihtiyaç, Bursa ve Bursalıların değerlerini korumak ve yüceltmek ile sorumlu sizlerin, Bursaspor için mücadeleye hazır samimi isimleri aynı masa etrafında buluşturması ve oluşan masanın sahibi değil, koşulsuz ve sonsuz destekçisi olarak Bursaspor'un yarınlarının ortak akılla ve gereken mali havuz beraberinde oluşturulmasına katkı sunmanızdır."
Var mı çıkacak kimse?
Var mı aday?
Hani “karışmasın, siyaset bulaşmasın” deniyordu.
Kulübe giden, borcu öğrenen kaçıyor.
Ne yapacak Alinur Aktaş?
Yetimin parasını mı verecek?
TEKSAS...
Hep beraber gidelim Bursa'nın önemli isimlerine.
Celal Sönmez'e, Levent Kızıl'a, İbrahim Burkay'a.
Diz çökelim önünde Ali Ay'ın.
Silsin alacaklarını.
Gidelim Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a borçlarımızın ödenmesi için.
Gerekeni yapması için binlerce Bursalı yalvaralım.
Bunları yapalım.
Ömer Furkan Banaz mı?
Girmez bundan sonra.
İstenileni yaptı; Bursaspor'u bir kuruş fazla borçlandırmadı.
Hani konuşuyoruz ya...
Öyle şunlar, bunlar gelmeli.
Buyursun gelsinler.
Kongre kararı alındı; aday olsunlar, görelim.
Birileri gelirse de durumumuz ne mi olur?
Bursaspor nereye mi gider?
Çok değil 2 yılda amatöre.
Acı...
Ancak gerçek bu.
Ancak...
Valiyi, belediye başkanlarını, iş insanlarını, sivil toplum örgütlerini, taraftar gruplarını bir araya getirecek; kısacası Bursalıların yanında yürüyecek tertemiz insanlar bu kulübe sahip çıkarsa işte o zaman Bursaspor bir yerlere gelebilir.
Yoksa...
Bu kadar borca sokanlara hesap sormaz, kulübe sahip çıkan, bir kuruş borç yapmayan, şeffaf olan, hesap verebilen Ömer Furkan Banaz ile arkadaşlarını yuhalamaya devam edersek, harbiden Bursalıları yanına alıp, Bursaspor'u sahiplenen mert insanlara destek olmayacaksak ne diyebiliriz ki!
Söylenecek tek söz kalıyor geriye...
Ne acı ki...
Biz böyle yönetilmeyi de 2. ligi de hak ediyoruz.
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız