Enflasyon ve eriyen birikimler

Geçen gün pazarda bir kadın elindeki torbayı gösterirken şöyle diyordu:

“400 lira harcadım, içinde yemek yapacak malzeme yok…”

Son bir yılda benzine yüzde 166, motorine yüzde 235, elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125, doğal gazda konutlara yüzde 485, sanayi kuruluşlarına yüzde 199, elektrik santrallerine yüzde 243 zam yapıldı.

Bu kadar yüksek zamlara rağmen TÜİK’in Mart 2022 itibariyle açıkladığı enflasyon yıllık yüzde 61,1 oldu.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup)'un hesapladığı 12 aylık tüketici enflasyonu yüzde 114, 42, 63…

Halkımız da gerçek enflasyonun yüzde 100 üzerinde olduğunun farkında…

İktidar, çözüm yaratacak bir ekonomi politikası üretmezken enflasyon altında ezilen halkımız çaresiz…

-Kira ve konut fiyatları tavan yaptı…

-2022 yılı asgari ücreti yüzde 50,54 artışla net 4.253 TL yapıldı. Ama bu asgari ücret, 2022’nin ilk üç ayındaki yüzde 22,80 enflasyonla eridi gitti.

-Eriyen asgari ücretin artırılması isteğini hükümet kabul etmedi.

Negatif reel faiz 40’ın üzerinde

Mart 2022 itibariyle yıllık enflasyon yüzde 61,14 olmasına karşın, bankaların 1 aylık mevduata verdiği faiz ortalaması yüzde 18…

Oysa bankaların tasarruf mevduatlarına, enflasyonun en az yüzde 5 üzerinde reel/gerçek faiz vermeleri gerekir.

Birikimlerine reel/gerçek faiz verilmeyen vatandaşın birikimleri yabancı ortaklı bankalarca aşırılmaktadır. Bankalar tasarruf sahiplerine faiz veriyorum derken gerçekte faiz almaktadırlar.

Bankalar, mevduatlara ortalama yüzde 18 faiz verirken kredilere uyguladıkları faizler yüzde 33 ile yüzde 55 arasında değişiyor.

Bankaların altın yıl yaşadığını açıkladıkları bilanço karlarından anlıyoruz.

Kur korumalı mevduatın getirisi de enflasyonun altında kaldı, kalacak!

KKM-Kur korumalı mevduata yıllık yüzde 17 faiz verilirken baskılanan kur nedeniyle kur farkı geliri çok düşük kalmaktadır.

Bu durumda toplam getirisi enflasyonun altında kalan KKM da erimektedir.

Özetle halkımızın birikimleri, gelirleri, ücretleri enflasyonla, faiz politikasıyla aşırılmaktadır.