SON DAKİKA
Hava Durumu

Ned Ludd gelir mi?

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2021 01:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2021 01:57

Ortaçağ karanlığında bir Avrupa.

Filmlerde ve romanlarda…

Gözünüzde canlananları bir sayın bana; sürekli yağan yağmur, at arabaları, sulara bata çıka giden insanlar…

1700’lü yılların sonu; Sanayi Devrimi ve modern zamanların başlangıcı.

***

18. yüzyılda üretim için gerekli güç kaynaklarının keşfedilmesi, sömürgecilik ve yeni bulunan bölgelerden İngiltere’ye gelen maddi birikim, teknolojik icatların hızlanması yeni bir toplum yaratmış.

Mal ve hizmet arzı artmış, insanların refah seviyesi yükselmiş, sağlık ve temizlik standartları iyileşmiş. Yaşam kalitesiyle birlikte ölümler azalmış, nüfus katlanmış. Yeni meslekler ortaya çıkmış. El emeğiyle, fiziki gücüyle varlık gösteren işçiler artık fabrikaların yolunu tutmaya başlamışlar. İşverenlerin kârı yeni yatırımları hızlandırmış. İş hukukuna konu olan pek çok başlığın temelleri o günlere ait.

Çalışma hayatını düzenleyen maddeler, işçi hakları, mesai saatleri ve hatta ilk grev bile…

***

Elektriğin seri üretimiyle 2. Sanayi Devrimi dönemi başlıyor.

Ta ki bilgisayar icat edilene kadar.

1970’lerde bilgisayar otomasyonu her şeyi değiştiriyor ve Milenyuma kadar devam ediyor. 

***

Şu anda içinde bulunduğumuz Endüstri 4.0 devrimin dördüncü basamağı.

Siber fiziksel sistemler, büyük veri, özerk robotlar, simülasyon, nesnelerin interneti, siber güvenlik, bulut bilişim bu çağın kavramları. Bir sonrası hologram ve belki sanayi devriminin beşinci basamağı.

Buraya kadar süreç kusursuz işlemişe benziyor.

***

Peki; robotlar, yapay zekâ ve diğer teknolojik icatlar mesleğimizi elimizden alacak söylemi nereden geliyor?

İnsanların yaptığı işleri yavaş yavaş bilgisayar sistemleri üstlenmeye başladı. Buna o kadar hevesliyiz ki; yıllardır ameliyatları robotik cerrahlar yapsın diye bekliyoruz. Teknolojiyi üretenin yanı sıra hemen benimseyen, uyum sağlayan ülkeler kazanıyor. Çağın gerisinde kalmamak için kıyasıya mücadele var.

İşsizlik sadece emekçiyi korkutuyor. Karanlık fabrikalar işverenlerin en büyük rüyası. İçerde yapay zekâyla çalışan makineler, birde onların kodlamasını yapan akıl takımı dışında çalışana ihtiyaç olmayacak.

Bu da maliyetlerin düşmesi ve kaliteli ürüne tek seferde ulaşmak demek.

***

Sanıyorsunuz ki bu sadece bu devrin sorunu.

Hâlbuki bizlere madde madde öğretilen sanayi devriminin başka sonuçları da vardı.

Bant sisteminde üretim yapılırken tarımda çalışan insanlar köyleri terk etmeye başladı. Şehirlere göç vasıfsız işçi sınıfını maaşa bağladı. Yeni bir sosyal sınıf ortaya çıktı. İşveren ve işçi arasında gelir farkı sorun yarattı.

***

Ve Ned Ludd!

Hakkında pek çok değişik hikâye olan ve tarihteki ilk grevi başlatan işçi.

Teknolojinin insanları işsiz bıraktığını söyleyerek dokuma tezgâhlarına zarar verdi. Bu sonra kavramlaşarak “Luddism” olarak anıldı. Devrinde ne zaman bir makine bozulsa ya da kırılsa buradan “ Ludd geçmiş olmalı” deniyordu.

Bunu bu çağda dillendirmeye devam edenler var.

***

Başladığımız yere dönmek için koşuyoruz aslında.

Ağır sanayi üretimini robotlara devredince aslımıza ulaşmayacak mıyız?

Tüketim hatta yağma üzerine kurguladığımız kent hayatını yeniden toprağımıza dönerek telafi edemez miyiz? Alışılandan vazgeçmek zor muhakkak.

Ama yaklaşık 300 yıllık gelişim devam edecek. Bize bizi hatırlatmaya, yeniden öğretmeye geliyor yeni çağ. Günümüzün işsizliğini teknolojiye suç atarak örtbas edemeyiz.

Bugünün yeni sınıfı; nitelikli eğitimli, eski ve yeni arasında yer bulmaya çalışan gençler. Bizi hayatın dışına iten uyumsuzluğumuz ve öğrenmeyişimiz olacak.

Ben korkmuyor muyum robotlardan,

Şimdilik insanlardan korktuğum kadar değil!

Değişime direnmek sorunları çözmeyecek.

Sanıyorum ki artık Ned Ludd da gelmeyecek.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.