Yeni nesil mülakat

İşe alınacak kişiyi seçmek için adaylarla tek tek görüşüldüğü an; mülakat anı!

Herkesin sınava girer gibi heyecanlandığı, karşı tarafı o işe biçilmiş kaftan olduğuna inandırmak için çabaladığı iş görüşmesi.

Türlü kurallar silsilesine bağlanmış, otomatikleştirilmiş, aslında kendiniz olmanız gereken süreç!

Madde madde, hazırlık için önemli noktalar mevcut.

İş görüşmesinin yapılacağı tarihin belirlenmesi, giysilerin görüşmeye uygun seçilmesi, iş yerine nasıl ulaşılacağının tespit edilmesi “geç kalmamak önemli”, CV kopyasının yanınızda bulundurulması…

Mülakat anı gelip çatınca heyecan dorukta.

Konuşmaya ilk yetkili kişi başlar,

Soru sorarken dikkatli dinlenir ve uygun cevap anında üretilip sunulur.

Hiç yılmadan, sabırla kaç kere çağırılırsa gidilir.

Karşınızdaki kişi aslında o güne kadar kariyer hayatınız için neler yaptığınızı sizden duymak istiyordur. Bu aslında kendimizle yüzleşme anıdır.

Çoğumuz ezbere yaşıyoruz. Okula gidiyoruz dersleri ezberleyip, sınavları geçiyoruz. Sonra işe girip maaş alıp, ay sonunu getirip, yeniden devam ediyoruz ta ki emekli olana kadar. Görüşme sırası içinde ezberlere müracaat ediyoruz. Bazen işe yarasa bile, insan kaynakları yetkilisi ters köşe yapabilir ve ezberi bozabilir.

Deneyim, nitelik sorularından sonra sıra yetkinlik, fikir ve vaka sorularına gelir. Başvurulan pozisyon ya da yapmak istediğiniz meslek için eğer gerekliyse; müşteri odaklı olup olmadığınız, analitik düşünme yapınız, çözüm odaklı oluşunuz ve hızınız, sinirsel dayanıklılığınıza bakılır. Bazen de deney faresi gibi vaka çözerken incelenirsiniz. Doğru ve yanlış yoktur ama iş yerine faydalı olacak davranışları kim gerçekleştiriyorsa o seçilir. Birileri yıldız oyuncudur bu oyunda.

Yeni nesil mülakat olarak ise tüm bunlara ek olarak yapay zekâ geldi. İş başvurusunu yaptıktan sonra bilgisayarda hiç insan görmeden, doğrudan yapay zekâ ile konuşmaya başlıyorsunuz. Eskiden kişilik testi, İngilizce sınavı, zekâ soruları mail yoluyla adaya iletilince teknolojik bir hamle yapıldı diye kurumsal firmalar takdir görüyordu. Şimdi bu, yerini yapay zekâya devretti. Öylesine gelişti ki siz internet başında normal testleri tamamladıktan sonra açık uçlu sorulara cevap vermeye başlıyorsunuz. Açık uçlu sorulara verilen cevapları yapay zekâ analiz ediyor.

Eğer beğenirse yüz yüze mülakata davet ediyor ama beğenmezse, belli bir süre belirtip bu süre içinde eksik yönlerinizi geliştirip yeniden başvurabileceğinizi belirtiyor.

Adaylarla bu yeni sistem hakkında yapılan görüşmeler sonucunda, yapay zekâ ile mülakat yapmanın çok rahatlatıcı olduğu tespit edilmiş.

Birçok aday, karşısında insan olduğu zaman çok heyecanlandığını, cevapsız kalan sorular yüzünden utandıklarını ve zorlandıklarını dile getirmiş. Yapay zekâya karşı ise bir mahcubiyet oluşmuyor!

Tabii bu sistemi kullanmaya başlayanlar ülkenin önde gelen, markalaşmış, kurumsal şirketleri. Kendi reklamları için insan kaynakları yetkilileri, yeni nesil mülakatın nasıl çalıştığını tanıtıyorlar. Ancak iş iyice seçkin kişilerin çalışabileceği, robotik insanların para kazanabileceği düzene doğru da evriliyor. Karşınızdakinin beklentisi artık çok yüksek.

Kişilerin stresi azalıyor ama farkında mısınız “beni işe al” diye bir yazılımı ikna etmeye çalışıyorsunuz.

Yeni nesil mülakat ile teknolojide çağ atlamışız gibi davranılıyor. Simülasyon uygulamalı, üç boyutlu görselle desteklenmiş vakalar vb…

Nedir?

NASA’ya astronot mu aranıyor? Neden bu kadar zorlaştı her şey!

Benim içime sinmeyen ise emeği ücretle değiştiriyor olmak hala! Ne zaman birileri tarafından kurulan işlerde çalışmak için zaman ve emeği, ücret karşılığında takas etmeyeceğiz o zaman teknoloji yaşamımıza dokundu diyeceğiz!

“Bu konuyu yazmamdaki motivasyon kaynağım Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Topluluğu’na (UTMT) teşekkür ediyorum!”