Gölge şehir, çıkarlar ve lobicilik!

“Bursa’yı ve Bursalıları seven ilk Türk ben değilim. Tarihte ve dünyada en büyük imparatorluk kurmuş olan Türkler de evvela ilgilerini Bursa’ya bu değerli şehre yöneltmiştir. Onun değerini anlamış ve ifade etmişsem çok mutluyum. Bursa devrim yaşamımızda nice güç anlar geçirmiştir. Fakat Bursalılar değer, yetenek ve güçleriyle bu zor zamanları kolaylıkla atlatmıştır.” Mustafa Kemal Atatürk

***

Ülkemizin kurucu lideri Atatürk’ün bu sözleri bir Bursa sakini olarak benim gibi milyonları gururlandırıyor.

Bu sözler Bursa’nın değerini net olarak anlatmaktadır.

Ne mutlu bize ki imparatorluk başkenti yapmış bir şehrin insanlarıyız.

Bursa evliyalar şehri ve dualı bir şehirdir.

Bursa’nın bu kadar kıymetli olmasının sebebi tarihimiz boyunca ülkemizin politikalarına yön veren şehir olmasındandır.

Peki şimdi ne durumdayız?

Öyle bir duruma geldik ki, “gölge şehir” olduk.

Sanki İstanbul’un gölgesinde kalmış gibi bir görüntü çizmeye çalışılıyor.

Evet İstanbul bir dünya şehri, fethiyle bir çağ kapanmış, yeni bir çağ başlamıştır. Ülke zannediyor ki, “İstanbul” demek Türkiye demektir.

Evet buna ben de katılırım.

Ancak Türk siyasetini dizayn eden şehir hep Bursa olmuştur. Yakın tarihimizde ülke geleceğini değiştiren kritik kararlar hep Bursa’dan çıkmıştır. En kritik başlangıçlar Bursa’dan olmuştur.

***

Ve şu an iktidarın yönetimindeki "en büyükşehir belediyesi" Bursa’dır. Peki böyle olmasına rağmen Bursa gücünü hissettirebiliyor mu?

Ne yazık ki tam değil.

Çünkü Bursa için gösterilen çaba güçlü bir çaba değildir. Bursa için çaba gösteren yok mu tabi ki var. Bursa’nın tüm sıkıntıları onların üzerine yıkılmış vaziyettedir. Ancak onlar da yalnız bırakılmaktadır. Bazılarının şahsi çıkarları Bursa’nın çıkarlarının önüne geçmiş durumdadır. Bursa çok büyük şehirdir. Kendi konforları bozulmasın diye çaba gösteriyormuş gibi yapanlar şunu bilsinler ki, Bursa kaybedilirse, iktidarda kaybedilir.

Türkiye’nin bekasının teminatı Bursa’dır.

Bursa’nın farkındalığının arttırılması için sadece sosyal medyada birkaç paylaşım yapmak yetmez. Bursa’nın hak ettiği değeri alabilmesi için şahsi hesaplar yerine Bursa çıkarları çerçevesinde tek ses ve birliktelik sağlanmalıdır.

Bursa için çırpınanların kuyusunun kazılması yerine çok güçlü bir şekilde destek verilmelidir. Bursa’da güçlü bir Ankara lobisi oluşturulmalıdır.

Bu mübarek şehrin geleceğinde söz sahibi olduğu iddiasında olan herkes tek vücut halinde “Ben Bursayım” ruhuyla hareket etmelidir.

***

Diyebilirsiniz tek ses olunmadığına dair bir örnek verebilir misin?

Evet verebilirim:

Bursaspor…

Bursaspor’un şu an içinde bulunduğu durumun en büyük sebebi güçlü bir Ankara lobisinin olmamasıdır.

Eğer güçlü bir lobi olsa Bursaspor’un hakkını kimse yiyemez idi.

Güçlü bir lobi olsa sahada kazanabileceklerimizi bir düdükle kaybetmezdik.

Ve bu lobi oluşturulmazsa Bursaspor’un bu bataklıktan çıkması mucizelere veya başkalarının bizim adımıza vereceği lütuflara bağlı olur.

Bursa’daki öncelik Bursa olmalıdır. Aklımız Bursa olmalı, olmak da zorunda…

Unutmayın “Güçlü Bursa Güçlü Türkiye” demektir.

Sözün özü:

Biz Birlikte Bursa olmak zorundayız vesselam!