Ticaret odaları ne iş yapar!

Yakında iş insanları, şirket sahipleri el üstünde tutulacak.

Nedeni; ticaret odalarında yaklaşan başkanlık seçimleri…

Peki ticaret odaları başkanlığı neden bu kadar önemli?

Veya neden başkan olmak isteyen gruplar sadece seçim zamanı işverenlerin kapısını aşındırırlar.

Ticaret odalarının amacı kısaca, işverenlerin faaliyetlerini kolaylaştırmak ve ticari hedefler doğrultusunda şirketleri yönlendirmektir.

Peki ticaret odaları bu görevlerini mi yerine getiriyor. Yoksa 27. madde içerisindeki bilumum belgelerini parayla mı satma görevi yapıyorlar?

Ticaret odaları işverenlerin ödediği aidatlarla, kanunla çizilmiş görevleri yerine getirirler. Ticaret odaları asli görevlerinden uzaklaşmış durumdadır.

Makamı doldurmak ve veznedarlık odalarına dönüşmüş vaziyettedirler.

***

Pandemi, savaş, kıtlık, tedarik zincirinin bozulması vb. olaylardan dolayı ülkemiz ve dünya ciddi bir ekonomik krizden geçiyor. Bu dönemde sivil toplum kuruluşları kendi ilgi alanlarıyla ilgili üyelerinin işlerini kolaylaştırmaya çabalamaktadır. Peki parasını işverenlerin ödediği yani asıl sahibi işverenlerin olduğu ticaret odaları bu olağan dışı ekonomik krizde üyelerine hangi desteği vermiştir. Hiçbir destek vermemişlerdir.

Diyebilirler ki:

Üyelerimize düşük faizli kredi verilmesini sağladık…

Ve bunu da destek diye lanse ediyorlar. Destek dedikleri zaten üyelerin parası…

Yani üyelerin parasını yine üyelere faizle satıyorlar. Bunun adına da “destek” diyorlar. Hadi buna ticaret odalarının dediği gibi sözde destek diyelim. İşverenlere sözde değil reel destek verilmelidir. Örnek olarak yıllık aidat toplanıyor. Bu ekonomik kriz içerisinde neden aidat almaktan vazgeçmiyorlar. Veya neden indirim yapmıyorlar.

***

Başka bir örnek verelim. Ticaret odasına gittiğinizde herhangi bir belge isteyin en az tek kâğıdın karşılığı 150 TL’den başlıyor.

Tamam bu sivil toplum kuruluşu olduğu için giderleri bir yerlerden karşılanmalı…

Ancak aidatların alınmasına rağmen neden her işlem para karşılığında veriliyor. Ticaret odaları başkanları neden maaş alır?

Pardon maaş değil “huzur hakkı” parası…

Ticaret odaları bu evrakları işverene vermek için o kadar çok personel çalıştırmaya başladılar ki, tabiri caizse kamu kuruluşu gibi oldular. Hatta ticaret odaları öyle bir rant yeri haline geldi ki, artık bir işlem yaptırmak için bankalar gibi sıra numarasıyla işlem yapılır oldu.

***

Ticaret odaları çok acil asli görevlerine dönmeliler. İşverenlerin faaliyetlerini kolaylaştırmaya odaklanmalılar. Kendi kasalarını doldurmak yerine işverenin kasasını doldurma yöntemleri bulmalılar. Ticaret odaları başkanları milyon dolarlık binalarda oturacaklarına şu an kasalarındaki parayla dünyanın en iyi 100 ekonomi profesörünü ekonomik krizden çıkış çözümleri için çalışma yaptırabilirler. Kasalarındaki parayla ihracat yapan ancak yabacı dil bilmeyen iş insanlarına yabacı dil derslerini ücretsiz verdirebilirler.

Gerçeği ticaret odaları başkanlarının çoğu yabancı dil bilmiyor ki…

Öyle bir duruma gelmiş ki, ticaret oda başkanlığı “meslekmiş” gibi 20-30 yıl başkanlık yapanlar var. Hükümetler değişiyor. Ancak mevcut seçim yapılarından dolayı ticaret odaları başkanları değişemiyor. Biri çıkıp söylesin şu dünya ekonomik krizi döneminde ülke için, iş dünyası için ne yapmışlar. Hangi konu hakkında ellerini taşın altına koymuşlar?

***

Ticaret odaları elindeki yetkilerini kendi menfaatleri yerine işverenin ve ülkenin menfaatleri için kullanmalılar.

Hiçbir şey bilmiyorlarsa, buna aidatları erteleme desteğiyle, talep edilen evraklardan zorunlu alınan paralardan indirime giderek başlayabilirler. İşverenlerin kapıları seçimden seçime değil, her zaman çalınmalı iş insanlarının dertleriyle dertlenmeliler.

Artık konfor için değil, işverene hizmet için ülkemiz için çalışma zamanı …

Ya devletinin, milli iktidarın yanında ol, ya da oluyormuş gibi yapmayın…

Vesselam