Travma sonrası büyüme olgunlaşma

Doğal afetler içinde yer alan depremin alıştığımız hayatın düzenini ve konforunu şiddetle etkileyen ve değiştiren bir doğal yaşam olayı olması daha da önemlisi kontrol edilememesi ve önceden bilinememesi ile birlikte çoğu kere direnmek için bir şey yapılamaması, kişinin çaresizlik duygusu yaşamasına ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kontrol edilemeyen bir süreç olması beraberinde farklı duyguları ve düşünceleri getirir.

Depremin hemen sonrasında şok etkisiyle korku, kaygı, çaresizlik, belirsizlik ve ölüm korkusu belirtileri oluşabilir. Çevremizden ve medyadan maruz kaldığımız görüntüler; geleceğe karşı güvensizlik, belirsizlik ve hayal kırıklığı yaşamamıza sebep olabilir.

Travmatik olaylar kişilerin kendisi ve dünya ile ilgili olumlu inançlarını sorgulamasına, kendi incinebilirliğini fark etmesine neden olur. Travma mağdurları bu gibi olayların kendi başlarına hiç gelmeyeceklerini düşündükleri için savunmasız ve çaresiz hissederler. Bireylerin temel varsayımları sarsıldığı için dünya anlamsız ve kötü bir yer olarak görünmeye başlar. Olayı anlamlandırmak için kişi kendini suçlayabilir gerçeği değiştirme, yaşanan olayları tümüyle inkâr çabasına girebilir.

Ancak yaşanan bu travmalar bir taraftan bizi geliştirir ve olgunlaştırır. Yaşanan travmalara karşı direncimiz artabilir. Travma sonrası büyüme ise kişinin yaşama karşı daha iyi mücadele göstermesi anlamına gelir. Travmatik bir deneyimi düşündüğümüzde daha çok olumsuz tarafları aklımıza gelebileceği düşünülse de bilimsel çalışmalar olumsuz sonuçların beraberinde olumlu değişimleri de getirebileceğini söylemektedir.

Travma sonrasında depresyon, kaygı bozukluğu, akut stres tepkileri gösteren bireylerin dışında, travmayı yeni bir başlangıç noktası kullanan ve gelişme gösteren bireyler de dikkat çeker.

Travma sonrası büyüme kavramıyla beraber bireyin kendini değerlendirmesinde, hayata karşı bakışında olumlu değişiklikler de olabilir.

Ülkemizde yaşanan felakete karşı hiçbirimiz duyarsız kalıp kaldığımız yerden devam edemeyiz böyle olursa ders çıkaramayız.

Ancak öğreneceğimiz pek çok şey olduğu da kesindir. Kendimize, dünyaya ve ilişkilerimize dair farkındalık kazanma yaşamın değerinin farkına varma, amaçların yeniden gözden geçirilip ulaşılabilir ve ulaşılamayacak amaçlar doğrultusunda tercih yapma gibi konularda olayları anlamlandırma, yorumlama ve algılayışımız değişir.

Aslında bu kötü bir deneyimden bir takım faydalı sonuçlar da çıkarabilmeyi başarmaktır.

Burada bahsettiğimiz unutmak değildir.

Unutmadan ancak bununla baş etmeyi başarmalı, sorumluluklarımızı hafife almadan ve günlük yaşam rutinimizi bozmadan anı yaşamaya devam etmeliyiz.