SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk her zaman hedefte!

Yazının Giriş Tarihi: 06.02.2023 11:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.02.2023 11:27

Eski bir istihbaratçının bir yerlerden komut almışçasına “Ben Türkiyeliyim’’ demesi ile ‘’Türk’’ ve ‘’Türklük’’ tartışması kasıtlı olarak yeniden alevlendirildi.

Gerçi son 25 yılda ve özellikle de bugünlerde bu konu sürekli gündemde ve özellikle sıcak tutuluyor. İktidar ile millet ittifakının da üzerinde uzlaştığı belki de tek konu bu.

Kazandaki suyun ısısını sürekli artırarak “haşlandığını” anlayamayan kurbağa misali, milletin zihni Türkiyeliliğe yani ‘’mozaik yapıya’’ alıştırma operasyonu uygulanıyor memleketimde...

Niyetler açık;

Dönemin koşullarına hiç kafa yormadan, ne/niçin demeden/denmeden içinde ‘’Türk’’ geçmediği için kutsallık payesi verilen 1921 Anayasası benzeri bir metni hayata geçirmek.

Allayıp pullayarak, dillerinden düşürmedikleri;

Gerçekte savaş koşulları içinde hazırlanan bir mutabakat metninden başka bir şey ifade etmeyen 1921 Anayasası’nı; ulus devlet yerine, ülkenin federal (mozaik) bir yapıya dönüştürülmesi yolunda bir anahtar olarak görüyorlar…

***   

Söylemlerine bakacak olursanız;

Sanırsınız ki;

Ülke yönetiminde egemen olduğunu vehmettiğimiz için tüm hınçların, kinlerin üzerine yöneldiği ‘’Türk ve Türklük’’ ortadan kaldırılınca, tüm yaralarımıza, tarım, sanayi ve eğitimdeki geri kalmışlığımıza, ahlaki çöküntümüze ‘’Türkiyelilik’’ merhem olacak.

Yıllarca ülkeyi yönetenlerin ve yeniden yönetmeye talip olanların kifayetsizliğinden kaynaklanan olumsuz tüm sonuçların suçunu, Selçukludan sonra Osmanlıda da geçerli akçe olan ‘’Etrak bi idrak’’ anlayışıyla atılan adımlarla memleket düze çıkılacak öyle mi?

Yahu bu ülkede Türklerin, sadece Türkçenin resmi dil olmasından başka hiçbir imtiyazı yok.

Bu ülkede, Türk’ün el üstünde tutulduğu, ayrıcalıklı ve öncelikli muamele gördüğü bir dönem hiç oldu mu?

Art niyetli ve cehalete teslim olmuşların kıyasıya eleştirdiği ‘’Cumhuriyet’’ rejimi bile böyle bir hataya düşmedi.

Bu ülkede kendini etnik azınlık veya Türk’ten farklı bir kimlikle tanımlayıp, “farklılık’’ avantajını bugüne kadar kullanan ve kullanmaya devam edenlerin aksine hiçbir Türk, devlet karşısında, ‘’Türk’’ olma avantajını kullanmamış ve aklından da geçirmemiştir.

Bu ülkedeki her şehirde kendisini farklı hissedenlerin dayanışma içinde olmasına, siyasi, ekonomik, bürokratik lobilerinin çıkar odaklı faaliyette hem de çok etkin faaliyette bulunmasına karşın herhangi bir yerde ‘’Türk’’ lobisi var mı?

Bu ülke de Türk olmanın ekstra bir avantaj yarattığını da vicdan sahibi bir Allah’ın kulu kalkıp söyleyemez/söylemez!

Türk ve Türklüğün bu kadar üzerine gelinmesine, suç yüklenmesine rağmen Türk’ün sessizliği, pasifliği, edilgenliği ve sabrı, kendisini memleketin ve devletin sahibi sandığı için.

Bu sanı ise genetiğinden geliyor.

Esasta ise bu ülkeye ne sahip ne de egemen. Buna rağmen vurun abalıya misali dövülüyor. Öyle ki dayak yediğinin bile farkında bile değil!

***

Türkiyelilik konusu ise bir turnusol kağıdı gibi.

Çünkü akıldışılığın, ahmaklığın ya da milleti ahmak yerine koymanın en sırıtkan halini ve küresel üst akılla ne tür derin ilişki ve de teslimiyet içinde olduklarını gösteriyor.

Bunu gündeme getirenler, diğer ülkeler söz konusu olduğunda ‘’Fransız toplumu, Alman toplumu, İngiliz toplumu/milleti’’ demekte mahsur görmeyip, ‘’Türk toplumu/milleti’’nden söz açılınca ‘’Türkiye toplumu/milleti’’ demenin, kendilerini faş ettiğini, devşirme sınıfına soktuğunu bilmezler mi?

Bilirler elbet ama arkalarına aldıklarını sandıkları güçlerle kendilerini müstağni görmeleri onları pervasızlaştırıyor.

Bu çerçevede ‘’ensar/muhacir’’ kandırmacasıyla ülkeye getirilen farklı milletlerden milyonlarca sığınmacının demografik yapıya suikastı ile teori/söylemlerindeki Türkiyeliliği/mozaik yapıyı, pratiğe çevirmeye devam ediyorlar.

Özendikleri ve katışık kültürün temsilcisi olan göçmenler ülkesi ABD’nin, bize mozaik olmamızı emrederken, kendisinin mevcut mozaik yapısını, yarattığı ‘’Amerikalı’’ üst kimlik ve ‘’WASP’’ (Beyaz-Anglosakson-protestan) manzumesinin içinde erittiğini anlamazlar bile çünkü çıkar uğruna aklını teslim edenlerin düşünme yetisi iptal olmuştur.

***

Ulus/Milli devlet ve üniter yapıya hasım olanlara gelecek olursak;

Emperyalizmin kayığına binenlerin dediği gibi eğer Ulus/milli devletlerin sonu geldiyse, bizim gönüllü olmamız için hangi sebebimiz var?

Hele önce Fransızlar, Almanlar, İngilizler, Ruslar, İtalyanlar milli devletlerini tasfiye etmeye başlasınlar bir görelim ama asla göremeyeceğimizi de bilelim.

Haksız mıyım?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.