Türk Diyanet Vakıf- Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı Bursa’nın kadim İlçesi Orhaneli Müftülüğü, Ohaneli İlçe Temsilciliği, bir gün sonrada Bursa Diyanet Akademisi Personeli ve kursiyerlerini ziyaret ederek akademi personeli ve kursiyerlerin sıkıntılarını dinledi.
Akşam saatlerinde de Sendika yöneticileriyle bir araya gelen Şanlı şunları söyledi;
Kadın, çocuk, sivil ayırmaksızın hastane bombalamak vahşettir, soykırımdır, en büyük insanlık suçudur. Eşi görülmemiş bu insanlık suçunu göz ardı etmek, bu suça ortak olmaktır.
İsrail kana doymuyor, vahşete devam ediyor; dünya kamuoyu ise sadece seyrederek bu suça ortak oluyor!
Gazze’de yaşanan ve tarihte benzeri olmayan bu vahşeti durdurmak için Müslüman ülkeler ve Türkiye başta olmak üzere tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum.
İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak sivilleri hedef alan saldırılarını asla kabul etmiyoruz ve en şiddetli şekilde bir kez daha kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz; İsrail elçilerini kovmasını, konsoloslukları kapatmasını, Büyükelçimizi geri çağırmasını, Nato Liderini harekete geçirmesini ve Uluslararası Adalet divanına Şikayet etmesini talep ediyoruz.
"TÜRKİYE KAMU-SEN’E BAĞLI HER BİR SENDİKAMIZIN YETKİYİ ALMASI ELZEM OLDU" Şanlı önümüzdeki dönem yetkiyi almamız gerektiğini söyledi. Şanlı; Türkiye Kamu-Sen’in ve Türk Diyanet Vakıf-Sen’in yetkili olmasının emeğin, alın terinin, ahlakın hala değer gördüğü anlamına geleceğini belirtti. Şanlı şöyle konuştu: “Sizler bu teşkilatın her şeyisiniz. Bizim olmadığımız yerde siz varsınız. Bu sendikayı el birliği ile Türkiye’nin en güçlü sendikası haline getirdik. Şimdi mücadelemizi biraz daha yukarı taşımamız gerekiyor. Sizin duruşunuz, karakteriniz, yılmaz iradeniz bu teşkilatı yüceltmektedir. Şu anda Türkiye’de kimseye eyvallah etmeden, eğilmeden, idarecilerin önünde takla atmadan Türk Diyanet Vak- Sen’in 20 bin Türkiye Kamu- Sen’imizin 562 bin üye sayısına ulaşan bir teşkilatın mensuplarıyız. Sizleri tebrik ediyorum. Bundan sonra da bu milletin size ihtiyacı var. Çıtayı yükseltelim ve yetkiyi alalım. Yetkiyi almamız Türkiye’de emeğin, alın terinin, yürekli ve ilkeli adamların, ahlakın hala değer gördüğünü ortaya koymak bakımından önemlidir. Bir ülkede hak etmeyen, emek vermeyen, ahlakı bozuk insanlar bir yere gelirse bu değerler zarar görecektir. Sizin yetkili olmanız bu değerlerin ülkemizde hala kıymetli olduğunu göstermesi açısından önemlidir, Çok çalışalım, hiç durmadan çalışalım. Bu değerlerin Türkiye’de hala anlamı olduğunu arsızlara, göstermek için yetkiyi alalım.” dedi.