
Daha sonra bilinen 5 prensip açıklandı. Artık Ermenistan'ın bunları kabul etmeye yakın olduğu görülüyor. Onlar bunu temel olarak alabilirler” dedi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki ADA Üniversitesi’nde düzenlenen “Karabağ: 30 yıl sonra eve dönüş. Başarılar ve Zorluklar” başlıklı foruma katılarak konuşma yaptı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki egemenliği 2 buçuk yıl önce yeniden sağlandığında Karabağ'da çok sayıda Ermeni askeri gücünün bulunduğunu belirten Aliyev, “Bu güçlerin uluslararası hukukun bütün ilkelerini göz ardı ettiklerini gördük. Bu sorunun çözüleceğini umuyorduk. Bunun anormal bir durum olduğunu anladık ve İkinci Karabağ savaşının bitmesinin ardından tavrımız netleşti. Karabağ'da yaşayan insanların iki seçeneği vardı ya Azerbaycan vatandaşı olacaklardı ve onların tüm yasal hakları oluşturulacaktı, ya da yaşamak için başka yerleri seçeceklerdi. Başka yol yoktu” dedi. “Karabağ Ermenilerinin temsilcileriyle temas kurabileceğimizi umuyorduk” Karabağ’daki bölücü liderlerin teslim olması durumunda onlara af uygulanabileceğini daha önce de açıkladığını hatırlatan Aliyev, “Ne yazık ki yine sözlerime gerektiği kadar önem vermediler. Bugün ayrılıkçıların liderleri Azerbaycan'da. Buraya gelmek istediler ve bizi tankla Azerbaycan'a, Bakü'ye gelmekle tehdit ediyorlardı. Bugün Azerbaycan'da yargılanıyorlar ve adalet sistemimizin nihai kararını bekliyorlar. Karabağ Ermenilerinin temsilcileriyle temas kurabileceğimizi umuyorduk. Ama ne yazık ki orada iktidardaki bazı kişiler buna izin vermedi. Ayrıca Eylül ayında bizim için kırmızı çizgiyi aşmak anlamına gelen iki olay yaşandı. İlk olarak, Ermenistan Başbakanı'nın söylediği ve imzaladığı belgeyle tamamen çelişen, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı vesilesiyle Ermenistan Başbakanı'nın tebrikleri. Çünkü geçen yılın ekim ayında Ermenistan ve başbakanı Karabağ'ı resmen Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıdı. Daha sonra aynı düşünceyle yapılan sayısız açıklamanın ardından bölücülere tebrik mektubu gönderilmesi bizim açımızdan kesinlikle kabul edilemez ve son derece çelişkili bir eylemdi” diye konuştu. “Bölgeye barışı getirdik” 2. Karabağ Savaşı ve Terörle Mücadele Operasyonu’nu sırasında ve sonrasında uluslararası zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Aliyev, “Maalesef ortak olarak gördüğümüz bazı ülkelerle bazı yanlış anlaşılmalarımız var. Kendilerine konumumuzu aktarıyor ve uluslararası hukukun tüm ülkelere uygulanmasının önemini vurguluyoruz. Azerbaycan, BM Şartı'nın 51. maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkını kullanarak tüm sorunları çözdü. Biz zaten bölgeye barışı getirdik. Bunu savaşla başardık. Bu noktaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece Kafkasya ile ilgili değil. Barışın askeri yöntemlerle nasıl sağlanabileceğini gösterdik” dedi. “Karabağ’da yaşamak isteyen Ermeniler için gerekli şartlar oluşturuluyor” Karabağ’da yaşamak isteyen Ermeniler için oluşturulan imkanları anlatan Aliyev, “Karabağ'da Ermenilerin kaydı için elektronik portal çalışmaya başladı. Çok sayıda Karabağ Ermenilerinin başvuruları kabul edildi. Bazıları kalmak, orada yaşamak istiyor. Uygun şartların oluşturulması için Devlet Göç İdaresi ve Çalışma ve Sosyal Koruma Bakanlığı'ndan temsilciler görevlendirdik. Ermeni vatandaşlara yiyecek, ısınma ve diğer yaşam şartları sağlanması talimatı verildi. Ermenilerin birçoğunun kaldığını söylemiyorum. Ancak kalmaya karar veren Ermeniler zaten bu şartlardan yararlanıyor” dedi. “Ermenistan'a elimizi uzattık” Azerbaycan'ın Ermenistan'da intikam girişimlerin olmayacağına ilişkin güvenceye ihtiyacının olduğunu ifade eden Aliyev, “Çünkü Ermenistan'da neler olduğunu biliyoruz. Ayrıca Ermenistan'ın bazı Avrupa başkentlerinde çok sayıda danışmanının bulunduğunu da biliyoruz. İki ülke arasında savaş olmamasını istiyoruz ve bu konuda bir garantinin de olması lazım. İki ülke arasında imzalanacak barış anlaşması uluslararası uzmanlar tarafından doğru bir şekilde araştırılması gerekiyor. Otuz yılı aşkın işgale, topraklarının tamamen yok edilmesine, etnik temizliğe ve acılara tanık olmuş bir ülke olarak biz uluslararası arabuluculara değil, Ermenistan'a elimizi uzattık. Barış anlaşmasının esas maddeleri hazırlanıp Ermenistan'a gönderildi ancak hala sessizlik hakim. Daha sonra bilinen 5 prensip açıklandı. Artık Ermenistan'ın bunları kabul etmeye yakın olduğu görülüyor. Onlar bunu temel olarak alabilirler. Eğer bunu birkaç yıl önce yapsalardı elbette terörle mücadele operasyonuna gerek kalmayacaktı. Bu tarihtir ve barışı teşvik edenin Ermenistan değil Azerbaycan olduğunu göstermektedir” diye konuştu. “Avrupa'daki liderler arasında popülist isimler var” Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in “Karabağ’dan 150 bin Ermeni ayrıldı” açıklamasına ilişkin konuşan Aliyev, “Tecrübeli bir Avrupalı diplomat olan Joseph Borell'in yalan söylediğini Ermeniler bile itiraf ediyor. Karabağ'dan 150 bin değil, 100 bin kişinin ayrıldığını kendileri söylüyorlar. Yani Sayın Borell bu şekilde devam ederse bir ay sonra 200 bin kişi diyecek. Belki Borell rüya görüyordur. Bu kesinlikle kabul edilemez. Bu sadece rakamların manipülasyonu değil, Azerbaycan'a yönelik bir suçlamadır. Avrupa'daki liderlerin arasında ne yazık ki sayın Borell ve Metsola gibi popülist kişiler var. Her zaman açık konuşmayı severim. Onların Azerbaycan'a yönelik politikalarından ve tutumlarından kesinlikle memnun değilim. Bu adil değil ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin çıkarına değil” dedi.