Feminist yazar Berrin Sönmez’in, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son cuma hutbesine tepki olarak başörtüsünü çıkarma kararı aldığını açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Sönmez, açıklamasında Türkiye’de başörtüsünün gelecekte zorunlu hâle gelebileceği endişesini dile getirdi.
Bu çıkışa bir tepki de Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı’dan geldi. Şanlı, yaptığı yazılı açıklamada, başörtüsünün bir inanç sembolü olduğunu belirterek, “Zorla takıldığında değil, inanılarak örtüldüğünde anlam kazanır” dedi.
Şanlı, Türkiye'de bugün başörtüsü konusunda bir özgürlük ortamı bulunduğunu vurgulayarak, “Bu ortamda zorunluluk algısı oluşturarak yapılan protestolar, hem başörtüsünün manevî anlamını zedeler hem de toplumu gereksiz bir şekilde gerilime sürükler” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hutbelerine yönelik eleştirilere de değinen Şanlı, hutbelerin dinî ve ahlaki değerleri hatırlatma amacı taşıdığını, herhangi bir siyasi yönlendirme içermediğini savundu.
"Din bir vicdan işidir, başörtüsü bir inanç meselesidir" diyen Şanlı, geçmişte başörtüsü yasaklarının yol açtığı mağduriyetlere dikkat çekerek, “Bu tür eylemler, kadınların inançlarını yaşama özgürlüğünü olumsuz etkileyebilir” dedi.
Türk Diyanet Vakıf-Sen, açıklamasında Diyanet’in manevi rehberliğinin arkasında olduklarını belirterek, hem dayatmalara hem de inanç sembollerinin çarpıtılmasına karşı olduklarını kamuoyuyla paylaştı.