Hamilelik, anne adayları için oldukça heyecanlı bir serüven. Ancak bu süreçte, bir uzmandan yardım alınmalı ve kulaktan dolma bilgilere dikkat edilmeli. Çünkü doğru sanılan bazı yanlışlar, hamilelik ve doğum sürecini olumsuz etkileyebiliyor. "Midesi bulanmayanın erkek çocuğu olur", "Hurma yemek düşüğe neden olur", "Hamile canının çektiğini yemezse, bebekte o besinin izi çıkar" gibi inanışların doğrusu nedir? İşte yanıtları...
Hamilelik, anne adayları için oldukça heyecanlı bir serüven. Ancak bu süreçte, bir uzmandan yardım alınmalı ve kulaktan dolma bilgilere dikkat edilmeli. Çünkü doğru sanılan bazı yanlışlar, hamilelik ve doğum sürecini olumsuz etkileyebiliyor. "Midesi bulanmayanın erkek çocuğu olur", "Hurma yemek düşüğe neden olur", "Hamile canının çektiğini yemezse, bebekte o besinin izi çıkar" gibi inanışların doğrusu nedir? İşte yanıtları...
Hamilelik, bir uzman yardımıyla bilinçli olarak ilerlenmesi gereken önemli bir süreç.
Gelişen teknoloji ve iletişim çağıyla birlikte, her bilgiye ulaşmak bu kadar kolaylaşmışken, hamilelikte doğru sanılan yanlışlarda söz konusu olabiliyor.
Pek çok anne adayı bazen bu bilgi kirliliği içinde kafa karışıklığı ve stres yaşayabiliyor. Peki hamilelikte doğru sanılan yanlışlar nelerdir?
İşte Op. Dr. Şakir Volkan Erdoğan'ın yanıtları...
"HER GEBE HAMİLELİK BOYUNCA EN ÇOK 7-9 KİLO ARASINDA ALMALIDIR”
Genellikle gebe bir kadın hamilelik dönemini 8-12 kilo alır diye ortalama bir rakam vardır. Ancak gebelik döneminde alınan kilolar gebelik öncesi kadının kilosuna uygun olmalıdır, örneğin kilolu bir anne adayı ile zayıf bir anne adayının alması gereken kilo aynı olmamalı. Kilo alımı her kadına göre farklılık gösterebilir. Hamilelikte doktor kontrolünde kilo dengesinin doğru ayarlanması önemli.
“MİDESİ BULANMAYANIN ERKEK ÇOCUĞU OLUR”
Bilimsel olarak kız bebeklerin anne adayında daha fazla bulantı yaptığı yönünde bazı çalışmalar bulunur ancak bulantı olmayan her anne adayının çocuğu erkek doğmaz.
“GEBE SAÇ KESTİRİRSE BEBEĞİN ÖMRÜ KISA OLUR”
Hamile kadınların saç kestirmesinde bir sakınca yoktur. Saç boyama konusunda da dikkat edilmesi gereken tek konu, boyadaki kimyasal maddeler. Bu nedenle saç boyası 12 haftaya kadar yapılmamalı.
"GEBE KOLLARINI HAVAYA KALDIRIRSA BEBEĞİN KORDONU BOYNUNA DOLANIR”
Bu da yanlış bir bilgi. Hamilelerin yaptığı hareketle kordon dolanması gibi bir durum söz konusu değil. Bilimsel araştırmalara göre, uzun kordonu olan bebeklerde kordon dolanması görülür. Bu durum, gebenin hareketine bağlı değil.
“HURMA YEMEK DÜŞÜĞE NEDEN OLUR”
Gebelikte hurmanın doğumu başlattığına dair birçok çalışma mevcut. Yapılan çalışmalar, genelde doğuma yakın dönemde düzenli hurma yenmesiyle ilişkilidir. Araştırmalara göre hurma doğumu başlatmakta etkili bir besin. Yiyeceklerle ilgili olarak, gebeliğe ilişkin söylenebilecek tek şey hiçbir besinin abartılı tüketilmemesi gerektiği.
“HAMİLE İSTEDİĞİ BESİNİ YEMEZSE, BEBEKTE O BESİNİN İZİ ÇIKAR”
Gebelik boyunca her istenen şey tüketilmez. Örneğin sakatat, ağır metal ihtiva eden deniz canlıları, çiğ süt, çiğ et, çiğ balık ürünleri, sushi gibi besinler tüketilmemeli. Bu tür gıdaların tüketilmemesi bebekte bir iz oluşturmaz ancak ciddi nöronal ve fiziksel hasarlara neden olabilir.
“HAMİLE KADIN SPOR YAPAMAZ”
Gebenin çevresindeki kişiler tarafından en sık dile getirilen konulardan biri de anne adayının eğilmemesi, bir yere uzanmaması, koşmaması, dans etmemesi gerektiğidir.
Rutin ve iyi giden bir gebelikte hareket kısıtlaması önerilmemekte. Genetik olarak sağlıklı ve takiplerinde bir patoloji görülmeyen bir bebek için hareket etmenin sorun oluşturmayacağı bilinir.
Riskli gebeliği olan kadınlara da her hareket önerilmez. Genel anlamda dikkat edilmesi gereken gebeliğin ileri haftalarında, özellikle doğuma yakın ağır sporlardan kaçınılmalıdır.
“GEBELİKTE VAJİNAL MUAYENE DÜŞÜĞE NEDEN OLUR YA DA DOĞUMU BAŞLATIR”
Bu bilgi anne adaylarının çok fazla dile getirdiği, jinekoloji uzmanlarının çok sık karşılaştığı bir konu. Hatta pek çok anne adayı, anne ve bebek hayatının riskli olduğu durumlarda bile vajinal muayene konusunda direnç gösterir. Bu bilgi kesinlikle doğru değil. Vajinal muayene bebeğe ya da anneye zarar vermez ve doğumu başlatmaz.
“GEBELİKTE CİNSEL İLİŞKİ BEBEĞE ZARAR VERİR”
Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez. Fakat vücudumuzun ürettiği prostoglandin maddesi rahim ağzının açılmasına ve kasılmalara neden olan bir madde ve bu madde erkek menisinde de bulunmakta. Bununla birlikte yapılan çalışmalarda cinsel ilişkiyle doğum olayının başladığına dair bir kanıt bulunamadı. Bu veriler ışığında, güncel bilgimiz cinsel ilişkinin hamileliğe zarar vermeyeceği yönünde. Ancak gebelikte cinsel ilişki dönemleri konusunda mutlaka doktora danışılmalı.
“ACI EŞİĞİ YÜKSEK OLMAYAN DOĞUM YAPAMAZ”
Doğum, acı eşiğiyle ilgili değil, kadın olmak, anne olmayı istemek ve neslin devamını sağlamakla ilgilidir. Acı eşiği yüksek insanlar acıyı daha az hissedeceklerdir, ancak bunun doğurabilmek ile ilgisi yoktur.
“8 AYDAN KÜÇÜK DOĞAN BEBEK YAŞAMAZ”
Gelişen tıp ve teknoloji ile günümüzde 22-24 hafta üzerindeki, 500 gr ve üzeri bebekler yaşayabilir. Bebek anne karnında ne kadar kalırsa ileride sağlıklı yaşama oranı o kadar artar. Erken haftada doğum, bebeğin kuvözde kalacağı süreyi ve bakım ihtiyacını artırır.
“MİDE EKŞİMESİ BEBEĞİN SAÇLARIYLA İLGİLİDİR”
Gebelik sürecinde anne adayında bir takım fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Bunlardan bir tanesi de mide içeriğinin özellikle ilerleyen gebelik haftalarıyla yemek borusuna geri kaçması durumu. Reflü adı verilen bu durumda yemek borusunun mideye girdiği yerde yanma ve ekşime hissi olur ve bebeğin saçlarıyla bir ilgisi yoktur.
Oluşturulma Tarihi: 25 Nisan 2022, Pazartesi 12:46
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hamilelikte doğru sanılan yanlışlar
Hamilelik, anne adayları için oldukça heyecanlı bir serüven. Ancak bu süreçte, bir uzmandan yardım alınmalı ve kulaktan dolma bilgilere dikkat edilmeli. Çünkü doğru sanılan bazı yanlışlar, hamilelik ve doğum sürecini olumsuz etkileyebiliyor. "Midesi bulanmayanın erkek çocuğu olur", "Hurma yemek düşüğe neden olur", "Hamile canının çektiğini yemezse, bebekte o besinin izi çıkar" gibi inanışların doğrusu nedir? İşte yanıtları...
Hamilelik, anne adayları için oldukça heyecanlı bir serüven. Ancak bu süreçte, bir uzmandan yardım alınmalı ve kulaktan dolma bilgilere dikkat edilmeli. Çünkü doğru sanılan bazı yanlışlar, hamilelik ve doğum sürecini olumsuz etkileyebiliyor. "Midesi bulanmayanın erkek çocuğu olur", "Hurma yemek düşüğe neden olur", "Hamile canının çektiğini yemezse, bebekte o besinin izi çıkar" gibi inanışların doğrusu nedir? İşte yanıtları...
Hamilelik, bir uzman yardımıyla bilinçli olarak ilerlenmesi gereken önemli bir süreç. Gelişen teknoloji ve iletişim çağıyla birlikte, her bilgiye ulaşmak bu kadar kolaylaşmışken, hamilelikte doğru sanılan yanlışlarda söz konusu olabiliyor. Pek çok anne adayı bazen bu bilgi kirliliği içinde kafa karışıklığı ve stres yaşayabiliyor. Peki hamilelikte doğru sanılan yanlışlar nelerdir? İşte Op. Dr. Şakir Volkan Erdoğan'ın yanıtları...
"HER GEBE HAMİLELİK BOYUNCA EN ÇOK 7-9 KİLO ARASINDA ALMALIDIR” Genellikle gebe bir kadın hamilelik dönemini 8-12 kilo alır diye ortalama bir rakam vardır. Ancak gebelik döneminde alınan kilolar gebelik öncesi kadının kilosuna uygun olmalıdır, örneğin kilolu bir anne adayı ile zayıf bir anne adayının alması gereken kilo aynı olmamalı. Kilo alımı her kadına göre farklılık gösterebilir. Hamilelikte doktor kontrolünde kilo dengesinin doğru ayarlanması önemli.
“MİDESİ BULANMAYANIN ERKEK ÇOCUĞU OLUR” Bilimsel olarak kız bebeklerin anne adayında daha fazla bulantı yaptığı yönünde bazı çalışmalar bulunur ancak bulantı olmayan her anne adayının çocuğu erkek doğmaz.
“GEBE SAÇ KESTİRİRSE BEBEĞİN ÖMRÜ KISA OLUR” Hamile kadınların saç kestirmesinde bir sakınca yoktur. Saç boyama konusunda da dikkat edilmesi gereken tek konu, boyadaki kimyasal maddeler. Bu nedenle saç boyası 12 haftaya kadar yapılmamalı.
"GEBE KOLLARINI HAVAYA KALDIRIRSA BEBEĞİN KORDONU BOYNUNA DOLANIR” Bu da yanlış bir bilgi. Hamilelerin yaptığı hareketle kordon dolanması gibi bir durum söz konusu değil. Bilimsel araştırmalara göre, uzun kordonu olan bebeklerde kordon dolanması görülür. Bu durum, gebenin hareketine bağlı değil.
“HURMA YEMEK DÜŞÜĞE NEDEN OLUR” Gebelikte hurmanın doğumu başlattığına dair birçok çalışma mevcut. Yapılan çalışmalar, genelde doğuma yakın dönemde düzenli hurma yenmesiyle ilişkilidir. Araştırmalara göre hurma doğumu başlatmakta etkili bir besin. Yiyeceklerle ilgili olarak, gebeliğe ilişkin söylenebilecek tek şey hiçbir besinin abartılı tüketilmemesi gerektiği.
“HAMİLE İSTEDİĞİ BESİNİ YEMEZSE, BEBEKTE O BESİNİN İZİ ÇIKAR” Gebelik boyunca her istenen şey tüketilmez. Örneğin sakatat, ağır metal ihtiva eden deniz canlıları, çiğ süt, çiğ et, çiğ balık ürünleri, sushi gibi besinler tüketilmemeli. Bu tür gıdaların tüketilmemesi bebekte bir iz oluşturmaz ancak ciddi nöronal ve fiziksel hasarlara neden olabilir.
“HAMİLE KADIN SPOR YAPAMAZ” Gebenin çevresindeki kişiler tarafından en sık dile getirilen konulardan biri de anne adayının eğilmemesi, bir yere uzanmaması, koşmaması, dans etmemesi gerektiğidir. Rutin ve iyi giden bir gebelikte hareket kısıtlaması önerilmemekte. Genetik olarak sağlıklı ve takiplerinde bir patoloji görülmeyen bir bebek için hareket etmenin sorun oluşturmayacağı bilinir. Riskli gebeliği olan kadınlara da her hareket önerilmez. Genel anlamda dikkat edilmesi gereken gebeliğin ileri haftalarında, özellikle doğuma yakın ağır sporlardan kaçınılmalıdır.
“GEBELİKTE VAJİNAL MUAYENE DÜŞÜĞE NEDEN OLUR YA DA DOĞUMU BAŞLATIR” Bu bilgi anne adaylarının çok fazla dile getirdiği, jinekoloji uzmanlarının çok sık karşılaştığı bir konu. Hatta pek çok anne adayı, anne ve bebek hayatının riskli olduğu durumlarda bile vajinal muayene konusunda direnç gösterir. Bu bilgi kesinlikle doğru değil. Vajinal muayene bebeğe ya da anneye zarar vermez ve doğumu başlatmaz.
“GEBELİKTE CİNSEL İLİŞKİ BEBEĞE ZARAR VERİR” Cinsel ilişki bebeğe zarar vermez. Fakat vücudumuzun ürettiği prostoglandin maddesi rahim ağzının açılmasına ve kasılmalara neden olan bir madde ve bu madde erkek menisinde de bulunmakta. Bununla birlikte yapılan çalışmalarda cinsel ilişkiyle doğum olayının başladığına dair bir kanıt bulunamadı. Bu veriler ışığında, güncel bilgimiz cinsel ilişkinin hamileliğe zarar vermeyeceği yönünde. Ancak gebelikte cinsel ilişki dönemleri konusunda mutlaka doktora danışılmalı.
“ACI EŞİĞİ YÜKSEK OLMAYAN DOĞUM YAPAMAZ” Doğum, acı eşiğiyle ilgili değil, kadın olmak, anne olmayı istemek ve neslin devamını sağlamakla ilgilidir. Acı eşiği yüksek insanlar acıyı daha az hissedeceklerdir, ancak bunun doğurabilmek ile ilgisi yoktur.
“8 AYDAN KÜÇÜK DOĞAN BEBEK YAŞAMAZ” Gelişen tıp ve teknoloji ile günümüzde 22-24 hafta üzerindeki, 500 gr ve üzeri bebekler yaşayabilir. Bebek anne karnında ne kadar kalırsa ileride sağlıklı yaşama oranı o kadar artar. Erken haftada doğum, bebeğin kuvözde kalacağı süreyi ve bakım ihtiyacını artırır.
“MİDE EKŞİMESİ BEBEĞİN SAÇLARIYLA İLGİLİDİR” Gebelik sürecinde anne adayında bir takım fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Bunlardan bir tanesi de mide içeriğinin özellikle ilerleyen gebelik haftalarıyla yemek borusuna geri kaçması durumu. Reflü adı verilen bu durumda yemek borusunun mideye girdiği yerde yanma ve ekşime hissi olur ve bebeğin saçlarıyla bir ilgisi yoktur.
Oluşturulma Tarihi: 25 Nisan 2022, Pazartesi 12:46
Galeriler