SON DAKİKA

#Abd

Söz Bursa - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABD, Türkiye'de kuraklık riskinin buğday üretimini düşüreceğini öngörüyor... Haber

ABD, Türkiye'de kuraklık riskinin buğday üretimini düşüreceğini öngörüyor...

Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisine göre, Türkiye'nin buğday üretiminin 16,3 milyon ton olması beklenirken kuraklıkla ilgili risklerin verimi düşürebileceği öngörülüyor. Dış Tarım Servisinin "Tahıl ve Yem" raporunda, yetiştirme sezonu boyunca devam eden kurak hava şartları nedeniyle Türkiye'nin 2025/26 üretim yılı buğday üretimi bir önceki yıla göre yüzde 15 düşüşle yaklaşık 16,3 milyon ton olarak tahminlendi. Üretimin kuraklık hasarının boyutuna bağlı olarak daha da düşebileceği aktarılan raporda, Orta ve Güneydoğu Anadolu'nun başlıca buğday yetiştirme bölgelerinde yetersiz yağış, normalden yüksek kış sıcaklıkları ve kuraklığın, buğday tarlalarında verimi geçen yıla göre yüzde 15-30 oranında düşürmesinin beklendiği aktarıldı. Kurak bir kış mevsiminin ardından çiftçiler yağışlı bir bahar umudu beslediği belirtilen raporda, "Bahar yağışları da yetersizdi. Türkiye'deki buğday üretiminin büyük bir kısmı kuru tarımla yapıldığından ve tamamen yağışa bağlı olduğundan, yağış eksikliği buğday verimi ve genel üretim hacimleri üzerinde ani ve olumsuz bir etkiye sahip" ifadesi kullanıldı. 2025/26 sezonu buğday tüketiminin ise 19,4 milyon ton olarak tahmin edildiği raporda, buğday ithalat tahmini ise yaklaşık 10,3 milyon ton olarak belirtildi. İthal edilen buğdayın büyük bir kısmının Türk un ve makarna ihracatçıları tarafından kullanılacağı, geri kalanı ise iç pazar için un ve çeşitli buğday bazlı ürünlerin üretiminde değerlendirileceği bildirilen raporda, ithalat kısıtlamaları nedeniyle Türkiye'nin bu sezon ithalatının önceki döneme göre 3,2 milyon ton azalmasının beklendiği vurgulandı. Türkiye'nin buğday ihracatının ise önceki sezona göre değişmeden 7 milyon ton olarak gerçekleşmesi ve bu tahmini miktarın daha büyük bir kısmının un olmasının öngörüldüğü kaydedildi. TÜİK'in bu yıla ilişkin 1. bitkisel üretim tahminine göre ise tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında azalarak yaklaşık 37,4 milyon ton olacağı tahmin edildi. Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin yüzde 5,8 oranında azalarak 19,6 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 8,0 oranında düşerek yaklaşık olarak 7,5 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 5,5 oranında azalarak 243 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 23,1 oranında düşerek 300 bin ton, mısır üretiminin ise yüzde 4,9 artarak 8,5 milyon ton olacağı öngörüldü.

ABD, sosyal medya incelemesi için öğrenci vize randevularını durdurdu Haber

ABD, sosyal medya incelemesi için öğrenci vize randevularını durdurdu

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, eğitim için ABD'ye gelecek olan öğrencilerin sosyal medya hesaplarına yönelik detaylı inceleme yapılmasını zorunlu kılmayı planlıyor. ABD basınında yer alan haberlerde, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun tüm büyükelçilik ve konsolosluklara, öğrenci vizesi başvurusu yapanlara yönelik vize randevusu verilmesinin durdurulması yönünde talimat verdiği belirtilerek, söz konusu başvuru sahiplerinin sosyal medya hesaplarının incelenmesinin ardından randevuların yeniden verilmeye başlanacağı ifade edildi. Mevcut randevuların söz konusu karardan etkilenmeyeceği belirtildi. Haberde, Bakan Rubio'nun talimatta, Dışişleri Bakanlığı'nın başvuru sahiplerinin sosyal medya hesaplarının incelemesine ilişkin güncellenmiş kılavuz yayınlamayı planladığı ifadelerinin yer aldığı aktarıldı. Talimatta, "Bakanlık, öğrenci ve değişim ziyaretçisi vizesi başvuru sahiplerinin taranması ve incelenmesi için mevcut operasyon ve süreçleri gözden geçiriyor ve bu incelemeye dayanarak, bu tür tüm başvuru sahipleri için genişletilmiş sosyal medya incelemesine ilişkin kılavuz yayınlamayı planlıyor" denildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Rubio'nun gönderdiği talimatla ilgili haberler hakkında yorum yapmazken, "Öğrenci olsun ya da olmasın, buraya gelenlerin kim olduğunu değerlendirmek için elimizden gelen her aracı kullanmaya devam edeceğiz" dedi.

Marco Rubio Türkiye'ye geliyor Haber

Marco Rubio Türkiye'ye geliyor

ABD Dışişleri Bakanlığı, Bakan Marco Rubio'nun 14-16 Mayıs tarihlerinde Antalya'da gerçekleştirilecek NATO Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılacağını bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun mayıs ayı programı belli oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanı Marco Rubio 11-14 Mayıs tarihleri arasında Başkan Trump'a Suudi Arabistan ve Katar'da eşlik edecek ve Başkan burada ABD ile Körfez ortakları arasındaki bağları güçlendirmeye çalışacak" denildi. Bakan Rubio'nun üst düzey yetkililerle görüşeceği aktarılan açıklamada, "Görüşmelerde küresel ve bölgesel sorunlara yönelik çözümler geliştirilecek, ikili ticaret ve yatırımlar genişletilecek ve stratejik ortaklıklarımız yeniden teyit edilecektir" ifadeleri kullanıldı. Bakanlık, Rubio'nun Türkiye'yi ziyaret edeceğini bildirerek, "Bakan Rubio daha sonra 14-16 Mayıs tarihlerinde Antalya giderek NATO Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısına katılacak ve Müttefiklerin savunma yatırımlarının arttırılması ve Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi de dahil olmak üzere İttifakın güvenlik önceliklerini görüşecek. Haziran ayında Lahey'de yapılacak NATO Zirvesi'ne doğru ilerlerken Bakan, Başkan Trump'ın Müttefiklerimizin NATO'nun daha güçlü ve daha etkin hale getirilmesinde kendi paylarına düşen katkıyı sağlamaya yönelik gündemini ilerletecektir" açıklamasında bulundu.

"Ukrayna, söz konusu teklifi derhal kabul etmeli" Haber

"Ukrayna, söz konusu teklifi derhal kabul etmeli"

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya ateşkes anlaşması konusunda Türkiye'de görüşme teklifine değinerek, "Putin, Ukrayna ile ateşkes anlaşması yapmak istemiyor, bunun yerine Türkiye'de bir araya gelerek kanlı savaşa bir son verilmesini müzakere etmek istiyor" dedi. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya ateşkes anlaşması konusunda Türkiye'de görüşme teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu. Trump, "Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna ile ateşkes anlaşması yapmak istemiyor, bunun yerine perşembe günü Türkiye'de bir araya gelerek kanlı savaşa bir son verilmesini müzakere etmek istiyor" dedi. Ukrayna'nın söz konusu teklifi derhal kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Trump, "En azından bir anlaşmanın mümkün olup olmadığını görebilirler. Eğer mümkün değilse, Avrupalı liderler ve ABD, durumu daha net bir şekilde anlayacak ve buna göre hareket edebilecek" dedi. Ukrayna'nın İkinci Dünya Savaşı Zaferini kutlamakla meşgul olduğunu ifade eden Trump, "Putin'le bir anlaşma yapacaklarından şüphe etmeye başlıyorum. Görüşmeyi hemen şimdi yapın" dedi. Putin'den İstanbul teklifi Putin, Ukrayna yönetimine ateşkes anlaşması konusunda mesaj göndermiş, "Görüşmelere 15 Mayıs'ta daha önce de yürütüldüğü ama yarım bırakıldığı yerde, İstanbul'da vakit kaybetmeden başlamayı teklif ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu görüşmelerin gerçekleştirilmesi için çok şey yaptı" demişti.

ABD’de gözaltında olan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün temyiz duruşmasında karar çıkmadı Haber

ABD’de gözaltında olan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün temyiz duruşmasında karar çıkmadı

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, "Hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden olağanüstü bir şey yapmasını Bölge Mahkemesi’nin yargılamasına müdahale etmesini istiyor" dedi. ABD’de 25 Mart’ta Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından Filistin’i desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'n New York’taki İkinci Temyiz Dairesi’nde görülen "kefalet duruşmasına katılmasının engellenmesine dair itirazında" karar çıkmadı. Tarafları dinleyen mahkeme, kararı ileri bir tarihte açıklayacağını bildirdi. Kararın, 9 Mayıs tarihinde Vermont Bölge Mahkemesi'nde Öztürk hakkında gerçekleştirilecek olan kefalet duruşmasından önce verilmesi bekleniyor. Hükümet, duruşmada göçmenlik sisteminin tamamen federal göçmenlik mahkemeleri tarafından yürütülmesi gerektiğini savunarak, Louisiana’da tutulan Öztürk’ün Vermont’a naklinin engellenmesini talep etti. Mahkeme önünde destek gösterisi New York’taki mahkeme önünde Öztürk için destek gösterisi yapıldı. Gösteride, "Rümeysa'ya Özgürlük" sloganları atıldı. Gösteri boyunca hem Gazze, hem de Rümeysa için özgürlük konuşmaları yapan protestocular, gerçekleştirilen gözaltının hukuka aykırı olduğunu ve bunun kendilerini korkutmadığını belirtti. "BİR YAZI NEDENİYLE HAPSEDİLMEK ANAYASA’YA AYKIRIDIR" Duruşma sonrasında açıklama yapan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, "Rümeysa altı haftadır gözaltında ve bunun çok uzun bir süre olduğunu biliyorsunuz. Bir köşe yazısı yazdığı için bir gün bile gözaltında tutulmak çok uzun ve Anayasa'ya aykırı. Mahkemeye, onun mahkemeye çıkmasına izin verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Vermont Bölge Mahkemesi, kefalet talebini dinlemeye hazır. Bu hukuki sorunlar mahkemelerde çözülürken, serbest bırakılıp bırakılamayacağına karar vermeye hazır. Çok basit bir talep. Kefaletle serbest bırakın. O, Tufts topluluğunun değerli bir üyesi. Doktora eğitimini tamamlamak istiyor. Bu yaz ders verecek. Serbest bırakılmalı. Ardından hukuki tartışmalar ele alınabilir. Ancak hükümet, bu talebi bile, Temyiz Mahkemesi’ne acil başvuru yaparak geciktirmeye çalışıyor. Temyiz Mahkemesi’nin bu başvuruyu hızla reddederek kefalet duruşmasının mahkeme huzurunda devam etmesini umuyoruz" dedi. "HÜKÜMET, TEMYİZ MAHKEMESİ’NDEN OLAĞANÜSTÜ BİR ŞEY YAPMASINI BÖLGE MAHKEMESİ’NİN YARGILAMASINA MÜDAHALE ETMESİNİ İSTİYOR" Prosedürün nasıl işlediği yönündeki gazetecilerin sorusuna cevap veren Bhandari, "Şu anda gerçekte olan şey, Bölge Mahkemesi'nin cuma günü kefalet duruşması yapmaya hazır olması ve bu duruşmada Rümeysa Öztürk'ün tüm süreçleri sonuçlanana kadar serbest bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesi. Hükümetin yaptığı şey, Temyiz Mahkemesi’nden bu sürece müdahale etmesini ve Öztürk'ün Louisiana'dan Vermont'a nakledilmesini engellemesini istemektir. Ancak Bölge Mahkemesi kefalet talebini karara bağlamak için onun mahkemede hazır bulunması gerektiğini belirtmişti. Yani hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden olağanüstü bir şey yapmasını, yani Bölge Mahkemesi’nin yargılamasına müdahale etmesini istiyor. Biz, Temyiz Mahkemesi’nin hükümetin bunu yapmasına izin vermeyeceğini umuyoruz. Ancak Rümeysa'nın kefalet davası nerede olursa olsun, cuma günkü duruşması yine de devam edecek ve yargıcın isterse ona soru sorabilmesi için onun orada olması zorunludur. Bu nedenle, Temyiz Mahkemesi’nin hükümetin bu sürece müdahale etme girişimini hızla reddetmesini umuyoruz" dedi. Hükümetin, Bölge Mahkemesi’nde ve Temyiz Mahkemesi’nde eylemlerini haklı çıkarmak için birçok kez fırsat bulduğunu ama bunu hiç yapmadığını ifade eden Bhandari, "Onun bir üniversite gazetesinde bir makale yazdığı için tutuklandığını iddia edenleri hiç yalanlamadı. Bence bu her şeyi açıklıyor. Hükümetin buna verdiği somut yanıt, yani hükümetin onu tutuklamak için öne sürdüğü yasal, sözde yasal argümanlar. Hükümet, onu başka bir nedenle tutukladığını hiçbir zaman öne sürmedi. Anayasa'yı ihlal eden şey budur" dedi. GÖZALTI KOŞULLARI İNSAN ONURUNA AYKIRI Mahkeme belgelerinde Öztürk'ün Louisiana'daki ICE tesisinde yaşadığı zorluklar ayrıntılı olarak yer aldı. Öztürk, sekiz kez astım krizi geçirdiğini, acil durum yardımlarına erişimde sorun yaşadığını ve günlük ilaçlarına ilk iki hafta boyunca ulaşamadığını belirtti. Dosyada ayrıca, başörtüsüne el konması, doktorların aşağılayıcı sözleri, yetersiz gıda ve uyku koşulları da kayıt altına alındı. Ne olmuştu? Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Rümeysa Öztürk, 25 Mart'ta yerel saatle 17.15 sıralarında Boston kentinde evinin yakınlarında ABD İç Güvenlik Bakanlığına bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ajanları tarafından gözaltına alınmıştı. Fulbright bursu alan ve doktora eğitiminin son yılında olan Öztürk, arkadaşlarıyla iftara gitmek için evinden çıktığı sırada durdurulmuş ve etrafı bir anda yüzleri kapalı 6 sivil ICE görevlisi tarafından sarılmıştı. Öztürk, itirazlarına rağmen yaklaşık 2 dakika sonra kelepçelenerek bir araca bindirilmişti. ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Filistin destekçisi Öztürk'ün "Hamas'ı destekleyen faaliyetlerde bulunduğu" iddia edilmiş, İç Güvenlik Bakanlığı'ndan bir sözcü Öztürk'ün Louisiana eyaletindeki ICE İşlem Merkezi'ne transfer edildiğini söylemişti. Boston Bölge Mahkemesi, ise Öztürk'ün sınır dışı edilmesini geçici olarak durdurmuştu. Öztürk, Mart 2024'te üniversite gazetesine yazılan ortak bir makalede okulun Filistin destekçisi harekete yönelik tutumunu eleştirmişti. Üniversite'nin "Filistin soykırımını kabul etmesi" istenen yazıda, okul yönetiminin İsrail ile bağlantılarını kesmesini talep edilmişti.  

İran’dan ABD ve İsrail’e gözdağı: 'Saldırı olursa güçlü karşılık veririz' Haber

İran’dan ABD ve İsrail’e gözdağı: 'Saldırı olursa güçlü karşılık veririz'

İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD ve İsrail’in saldırı tehditlerine tepki göstererek, "Eğer ABD veya İsrail tarafından İran’a yönelik bir saldırı olursa ya da bir savaş dayatılırsa, buna güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz" dedi. İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD ve İsrail’in saldırı tehditlerine sert tepki gösterdi. Nasırzade, "Ne yazık ki ABD’li yetkililer bir yandan dürüst olduklarını ve müzakere etmek istediklerini ifade ederken diğer yandan ise sürekli ve çeşitli yollarla İran’ı saldırıyla tehdit ediyorlar" dedi. Yetkililerin süreci akıllıca yönettiğini ve bu konunun kendi görev alanına girmediğini belirten Nasırzade, "Tehditkar açıklamalarda bulunan ABD’li yetkililere özellikle savunma bakanına tavsiyem, İran’ın 40 yılı aşkın tarihini incelemeleridir. Eğer incelerlerse, İran ile tehdit diliyle konuşulmaması gerektiğini anlayacaklardır" dedi. İran’ın hiçbir zaman savaşı başlatan taraf olmadığını vurgulayan Nasırzade, "İran, geçmişte olduğu gibi gelecekte de hiçbir savaşı başlatan taraf olmayacak. Eğer ABD veya İsrail tarafından İran’a yönelik bir saldırı olursa ya da bir savaş dayatılırsa, buna güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz ve onların çıkarlarını, üslerini ve güçlerini nerede olursa olsun, ne zaman gerekli görürsek hedef alacağız. Savunma Bakanlığı da bu amaçla, silahlı kuvvetlerimizin kara, hava ve deniz alanlarında güçlendirilmesi için çalışmalarını sürdürüyor" dedi. ABD ve İsrail’den saldırı tehdidi ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın nükleer anlaşmayı kabul etmemesi durumunda askeri seçeneklere başvurabileceklerini ve bu süreçte İsrail’in de yer alacağını açıklamıştı. Trump, askeri müdahaleye İsrail’in öncülük edebileceğini belirterek, "Hiç kimse bizi yönlendiremez, ne yapmak istiyorsak onu yapacağız" şeklinde konuşmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ise Yemen’deki İran destekli Husilerin bugün İsrail'deki Ben Gurion Havalimanı’na saldırı düzenlemesi sonrası İran'a misillemede bulunacaklarını açıklamıştı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.