SON DAKİKA
Hava Durumu

#Acil Servis

Söz Bursa - Acil Servis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Acil Servis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gençlerde de risk artıyor: İnme vakalarının yüzde 17'si 50 yaş altında Haber

Gençlerde de risk artıyor: İnme vakalarının yüzde 17'si 50 yaş altında

İnmenin her yıl dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirten Uzman Dr. Vugar Jafar, "'Acil bir beyin krizi' olarak tanımlanan inmede hastalığın seyrini belirleyen kritik unsur, erken müdahaledir. Beyne giden damarlardan birinin tıkanması sonucu gelişir ve tıkanıklık süresince her dakikada yaklaşık 1 milyon 900 bin nöron ölür. İnmede zamanla yarışmak, tedavi başarısının temelini oluşturur" uyarısında bulundu. Medicana International İstanbul Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Vugar Jafar, dünya genelinde her yıl 12 milyondan fazla yeni inme vakası görüldüğünü, 2021 yılında ise 11,9 milyon inme vakası ve 7,3 milyon inme kaynaklı ölüm bildirildiğini belirtti. İnmenin, dünya çapında ölüm nedenleri arasında ikinci, engelliliğe bağlı yaşam yılı kaybında ise üçüncü sırada yer aldığını ifade eden Uzman Dr. Vugar Jafar, "1990-2019 döneminde yeni inme vakalarında yüzde 70, ölümlerde yüzde 43 ve inme geçirmiş bireylerin sayısında yüzde 102 artış bildirilmiştir. Bu artış, toplumların yaşlanması ve risk faktörlerinin kontrolsüz artışıyla doğrudan ilişkilidir" dedi. TÜRKİYE'DE HER YIL 200 BİN YENİ İNME VAKASI Türkiye'de de benzer tablo olduğunu belirten Uzman Dr. Vugar Jafar, 2019 yılı tahminlerine göre ülkede yaklaşık 125 bin yeni inme vakası görüldüğünü, toplamda 1 milyon 80 bin kişinin inme geçirmiş durumda olduğunu aktardı ve ekledi: "Türkiye'de her yıl ortalama 200 bin kişi inme geçiriyor, bu hastaların yaklaşık 50 bini inme veya komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybediyor. Vakaların yüzde 17'si 50 yaş altı bireylerden oluşuyor. Bu, genç yaş grubunda da riskin arttığını gösteriyor. Ayrıca 2020 yılı verilerine göre Türkiye'de toplam 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'unun kalp-damar hastalıklarına, 35 bin 880'inin ise inmeye bağlıdır. Bu rakamlar, inmenin ülkemizde kalp-damar hastalıklarıyla birlikte en sık ölüm nedenlerinden biri olduğunu göstermektedir." BELİRTİLER ERKEN FARK EDİLİRSE HAYAT KURTARIR İnmenin belirtilerinin genellikle aniden ve beklenmedik şekilde ortaya çıktığını belirten Uzman Dr. Jafar, "Yüzde kayma, kolda veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, görmede bulanıklık ya da dengesizlik gibi bulgular görüldüğünde vakit kaybetmeden 112 Acil Servis aranmalıdır. Çünkü her dakika, beynin onarılamaz hücre kaybı anlamına gelir. İnme belirtileri çoğu zaman ağrısız olduğu için hastalar ve yakınları tarafından göz ardı edilebilmektedir. Belirtiler geçici olarak düzelmiş olsa bile bu durum mutlaka bir uyarı sinyali olarak değerlendirilmelidir. İnme, kısa süreli geçici ataklarla da başlayabilir ve bu ataklar sonraki büyük inmenin habercisidir. Erken farkındalık hastalığın seyrinde belirleyici rol oynamaktadır. Kişinin yüzünde aniden asimetri oluşması, konuşmasının bozulması veya bir kolunu kaldırmakta zorlanması durumunda saniyeler bile değerlidir. Bu gibi durumlarda hastayı bekletmeden en yakın acil servise ulaştırmak, kalıcı hasarı önlemenin tek yoludur" sözleriyle toplumun bilinçlenmesinin önemine dikkat çekti. Tedavide 'altın saat' başarıyı belirliyor Tedavide 'altın saat' olarak adlandırılan ilk 4,5 saatlik süreye dikkat çeken Uzman Dr. Jafar, "Bu sürede özel kan sulandırıcı tedavilerle damardaki pıhtı çözülebilir. Uygun hastalarda girişimsel nöroloji uzmanları tarafından yapılan beyin anjiyografisi veya trombektomi işlemiyle pıhtı mekanik olarak çıkarılır ve ciddi oranda başarı sağlanır. Erken müdahale hastanın yaşam kalitesini korumaktadır. İnme sonrası rehabilitasyon süreci, fiziksel ve bilişsel iyileşmede büyük rol oynar. İnmede en güçlü tedavi, farkındalık ve zamandır" dedi.

Acil servis yerine aile hekimine başvurun Haber

Acil servis yerine aile hekimine başvurun

Havaların soğumasıyla birlikte soğuk algınlığı şikâyetiyle acil servislere yapılan başvurularda artış gözlemlenirken oluşan yoğunluk nedeniyle kritik vakalara hızlı müdahale olumsuz yönde etkilenebiliyor. Bu kapsamda Bursa Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniğinde görevli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suna Ereybar Atmaca, vatandaşlara hangi durumlarda acil servise başvurmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu. Acil servislere başvuruların artmasının birçok nedeni olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Atmaca, “Hastalarımızın birinci basamak sağlık hizmetlerini yani aile hekimliklerini etkin kullanamaması ve hastaneden alınan randevulara yeterli hassasiyet göstermemesi acil servis başvurularımızı arttırmaktadır. Aynı zamanda kronik hastalıkların takipsiz kalması, kronik hastalık takibinin acil servislerde yürütülme noktasında bize danışılması da oldukça fazla başvuru kabulüne neden olmaktadır” şeklinde konuştu. EVDE İSTİRAHAT EDİN Özellikle mevsimsel geçişlerde ortaya çıkan grip ve nezle salgınıyla acil servislere başvuruların pik noktasına ulaştığının altını çizen Doç. Dr. Atmaca, “Bu noktada hastalarımız evde kendi uyguladıkları destek tedaviyle birlikte aile hekimlerine başvurarak onların yardımıyla bu süreci atlatabilirler” ifadelerini kullandı. Bu durumlarda mutlaka başvurun Acil servislere başvurulması gereken durumları belirten Atmaca, “Acil servise; hayati risk oluşturabilecek bilinç bulanıklığı, göğüs ağrısı, kolda bacakta tutmama, konuşamama gibi felç belirtileri, yaralanmalar, zehirlenmeler, yanıklar gibi ani gelişen ve hayatımızı riske sokabilecek durumlarda mutlaka başvurmalıyız” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.