SON DAKİKA
Hava Durumu

#Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

Söz Bursa - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Tunç'tan önemli açıklamalar Haber

Bakan Tunç'tan önemli açıklamalar

Adalet Bakanı Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 Ağustos 2024 tarihinde başlatılan soruşturmalar kapsamında bazı kamu kurumlarının bilişim sistemlerine girerek sahte elektronik imzalarla işlem yaptıkları tespit edilen şüpheliler hakkında 21 Mayıs 2025 tarihinde kamu davası açılmıştır. Suç ihbarının ardından ivedilikle başlatılan adli soruşturma, yaklaşık 1 yıldır tüm yönleriyle ve büyük bir titizlikle sürdürülmüş; şüphelilerin tespitine yönelik olarak elektronik materyal inceleme raporları, HTS kayıtları, baz sinyal verileri, LOG kayıtlarına ilişkin teknik analizler, IP ve port bilgileri, kolluk araştırma tutanakları ve diğer deliller detaylı biçimde değerlendirilmiştir. Bu kapsamda; bazı kamu görevlilerine ait elektronik imzaların sahte olarak üretildiği ve bunlarla kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlanarak sahte kayıtların oluşturulduğuna yönelik usulsüz işlemler ortaya çıkarılmıştır. Bu süreçte suç işlenmesinin önlenmesi ve olası zararların önüne geçilmesi amacıyla ilgili kamu kurumlarıyla etkin bir bilgi paylaşımı gerçekleştirilmiştir. Gizli olarak yürütülen soruşturma sürecinde elde edilen deliller doğrultusunda farklı zamanlarda yakalama ve gözaltı işlemleri gerçekleştirilmiş, 220 kişi hakkında adli işlem yapılmış, 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. Bunlardan 37’si hakkında tutuklama kararı verilmiş, 150 kişi hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmıştır. Kamu hizmetlerinin güvenilirliğiyle, milletimizin kamu kurumlarına duyduğu itimat bizim için hayati önemdedir. Bu güveni korumak, her türlü suistimale ve hukuksuzluğa karşı etkili şekilde mücadele yürütmek en temel sorumluluğumuzdur. Bu soruşturma kapsamında ortaya çıkan bilgiler, gelişmeler, atılan hukuki adımlar, başta yargı olmak üzere devletimizin tüm ilgili kurum ve kuruluşlarıyla kararlılıkla yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların bir sonucudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Suç teşkil eden, kamu düzenini bozan, devlet kurumlarının saygınlığını zedelemeye yönelik her türlü eylem karşısında, hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda gerekli tüm adımlar gecikmeksizin atılmaktadır" ifadelerine yer verdi.

Bakan Tunç'tan 10. Yargı Paketi ile ilgili açıklama Haber

Bakan Tunç'tan 10. Yargı Paketi ile ilgili açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve AK Partili milletvekillerince Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan "10. Yargı Paketi" olarak bilinen 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırladığımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizde yer alan hedeflerimiz doğrultusundaki ilk yargı paketi olan kanun teklifi, toplam 30 maddeden oluşmaktadır. Kanun teklifi; ceza adaleti sistemini daha etkin hale getiren, infaz sistemini daha da güçlendiren, cezasızlık algısını ortadan kaldıran, suç ve suçluyla etkin mücadele sağlayan, suç işlenmesini önleyen ve caydırıcılığı artıran, bazı suçların cezalarının artırılmasını öngören önemli düzenlemeleri içermektedir. Kanun teklifinin milletvekillerimizin takdiriyle uzlaşı içerisinde Gazi Meclisimizde kabul edileceğine yürekten inanıyorum. Amacımız toplumumuzu suçtan korumak, toplumsal barış ve huzura katkı sunmak, vatandaşlarımızın adalete en etkin şekilde erişimini sağlamak, hukuk sistemimizin güven veren yapısını daha da güçlendirmektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu amaç doğrultusunda Türkiye Yüzyılı'nı adaletin yüzyılı yapmak için çalışmalarımıza durmaksızın ve kararlılıkla devam edeceğiz."

Bakan Tunç'tan '27 Mayıs' açıklaması: "Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biridir" Haber

Bakan Tunç'tan '27 Mayıs' açıklaması: "Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biridir"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı 'X' üzerinden 27 Mayıs 1960 darbesine ilişkin paylaşım yaptı. Tunç paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Milletimizin özgür iradesiyle seçtiği hükümetin silah zoruyla görevden uzaklaştırıldığı 27 Mayıs 1960 darbesi, demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biridir. Ülkemizin büyümesini ve kalkınmasını engelleyen, aziz milletimizin gönlünde derin yaralar açan 27 Mayıs darbesini, vesayetçi zihniyetin ülkemize karşı yaptığı en büyük kötülük olarak hafızalarımızdan kesinlikle çıkarmayacağız." "Türkiye Yüzyılı için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" Her türlü vesayet anlayışına karşı demokrasiyi korumaya, milli iradeyi her şartta üstün tutmaya, Hukuk Devleti ilkesini güçlendirmeye devam edeceklerinden bahseden Bakan Tunç, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde istiklal ve istikbalimiz için, daha güçlü ve büyük Türkiye için, Türkiye Yüzyılı için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. 27 Mayıs darbesi başta olmak üzere tüm darbeleri ve darbe girişimlerini, vesayetçi anlayışı ve bu anlayıştan medet umanları bir kez daha şiddetle kınıyorum" ifadelerinde bulundu. Tunç, hukuksuzca idam edilen merhum başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve tüm demokrasi şehitlerini rahmetle andı.

Adalet Bakanı Tunç'tan Sıfır Kadastro Dosyası Projesi açıklaması Haber

Adalet Bakanı Tunç'tan Sıfır Kadastro Dosyası Projesi açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sıfır kadastro projesi ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla açıklamada bulundu. Bakan Tunç, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Adalet Bakanlığı olarak yürüttüğümüz Sıfır Kadastro Dosyası Projesi kapsamında, 1950'li yıllardan bu yana yargıda kronikleşmiş ve kangren haline gelmiş kadastro davalarını birer birer çözüme kavuşturuyoruz. Yurt dışı tebligatlar, taraf teşkili ve keşif süreçlerindeki teknik eksiklikleri tespit ederek çözümler ürettiğimiz, mahkemelere teknik ve idari destek sunduğumuz proje ile mülkiyet konularında yıllarca süren belirsizliklerden vatandaşlarımızın kurtulmasını sağlıyor, yargı sisteminin etkinliğini artırıyor, mahkemelerin iş yükünü azaltıyoruz." "2025 YILININ İLK 3 AYINDA TOPLAM 7 BİN 94 KARAR VERİLDİ" Bakan Tunç, 2024 yılı sonunda başlatılan proje kapsamında verilen kararlara değinerek, "2025 yılının ilk 3 ayında toplam 7 bin 94 karar verildi. Bu kararlarda toplam 75 bin 726 taraf ve 20 bin 270 parsel hakkında hüküm tesis edildi. Ülkemiz genelinde 184 kadastro mahkemesinde bulunan toplam 38 bin dosyayı bu yıl sonuna kadar sıfırlamayı hedefliyoruz. Reform irademizi daima diri tutarak adalet hizmetlerimizin etkinliğini daha da artırmak, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi için çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

PKK lideri Abdullah Öcalan serbest bırakılacak mı? Adalet Bakanı açıkladı Haber

PKK lideri Abdullah Öcalan serbest bırakılacak mı? Adalet Bakanı açıkladı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Terörsüz Türkiye sürecinin önemine dikkat çeken Bakan Tunç, "Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakması kararı, ülkemizin 40 yıldan fazla gelişmesine engel olan terör belasından kurtulmamız bakımından önem arz ediyor. Bu sürece kolay gelinmedi. 40 yıldan fazla büyük bir mücadele gerçekleştirdik, bu mücadelede binlerce şehit verildi. Bundan sonraki süreçte terör olmaması, terörsüz bir Türkiye'ye adım atmamız ülkemizin geleceği ve çocuklarımızın emniyeti açısından çok önemli. Türkiye dünyada güçlü bir ülke olacaksa, bu yüzyıla damga vuracaksak, terörün olmadığı bir Türkiye ile vuracağız" şeklinde konuştu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesi doğrultusunda çalışmaların başlandığını hatırlatan Bakan Tunç, "Bahsettiğiniz yasal düzenlemelerle ilgili olarak DEM Parti, Adalet Bakanlığımızı da ziyaret etti, önerilerde bulunmuşlardı. Daha önce de devam eden çalışmalarımız var. Yargı reformu stratejisi kapsamında geçmiş dönemlerde demokratikleşme adımları ve hukuk devleti ilkesini güçlendiren temel hak ve özgürlükleri tahkim eden çok önemli ilerlemeler sağlandı. Teröre zemin hazırlayan bütün konularda 2002'de OHAL'in kaldırılmasından başlayarak çok önemli aşamalar kaydetti ülkemiz. Özellikle güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde bu ülke bu aşamaya geldi. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında orada beş amaçtan birisi ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması. Hem soruşturma, hem dava hem de infaz aşaması ile ilgili yapılabilecekler var demiştik ve bu konuda yapılabilecekleri kamuoyuyla paylaşmıştık. O doğrultuda yaptığımız bazı hazırlıklar oldu" ifadelerini kullandı. Bir gazetecinin teröristbaşı Öcalan'ın cezaevi koşullarının iyileştirilip iyileştirilmeyeceği ile ilgili sorusu üzerine Bakan Tunç, "Cezaevi şartlarıyla ilgili olarak zaten yasal çerçevede yapılması gerekenler, genel olarak söylüyorum infaz kanunumuzda yapılabilecek hususlar var. Kanun gerektiren bir husus olursa bunlar yürütmenin yetkisinde olan hususlar değil" dedi. Teröristbaşının serbest bırakılmasına ilişkin soruya da Tunç, "Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şey de yok" cevabını verdi.

Bakan Tunç: "Yargı mensuplarımız, adaletin yaşayan vicdanıdır" Haber

Bakan Tunç: "Yargı mensuplarımız, adaletin yaşayan vicdanıdır"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Adli Yargı Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen programa Ceza İşleri Genel Müdürü Oğuzhan Yaşar, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Gökçe ile bir çok yargı mensubu katıldı. Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Ceza İşleri Genel Müdürü Yaşar şunları dile getirdi: "Katkılarınızı önemsiyor bu katkının daha güçlü bir koordinasyon da sürdürülmesini temenni ediyoruz. Ceza adalet sistemimizin işleyişi sadece mevzuat değişiklikleri ile değil aynı zamanda uygulama birliğinin sağlanması ve iyi yönetişim anlayışıyla desteklenmeli. Sahada ki çalışmalarınız için teşekkürlerimi sunuyorum." Programda katılımcılara Bakanı Tunç önderliğinde Adalet hizmetleri alanında gerçekleştirilen reformların yer aldığı video izletildi. Bakan Tunç, sahada uygulayıcı olan yargı mensuplarımızdan adaletin daha etkili hale gelmesi için düşünce ve tavsiyelerine ihtiyaçlarının olduğunu söyledi. "YARGI MENSUPLARIMIZ, ADALETİN YAŞAYAN VİCDANIDIR" Adaletin vaktinde, doğru ve tarafsız tecellisi adına yürütülen çalışmaları yargı mensuplarından dinleyeceğini belirten Bakan Tunç, "Uygulamada karşılaşılan sorunları konuşacağız, çözüm önerilerini hep birlikte istişare edeceğiz. Toplantıdan çıkacak her bir fikir, her bir önerinin; gerek mevzuat çalışmalarımıza gerekse uygulama stratejilerimize kıymetli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Sizlerle yapılan her istişare çok değerlidir. Çünkü sizler adaletin tecellisinde yolunda fedakarca çalışan yargı mensuplarımızsınız. Yargı mensuplarımız, adaletin yaşayan vicdanıdır. Milletin adalet beklentisine açılan güven kapısıdır. Toplumsal huzur ve barışın temel harcıdır" dedi. Yargı, milletin adaletle kurduğu bağın en güçlü halkası olduğunu dile getiren Bakan Tunç şöyle devam etti: "Her adliye, her duruşma salonu, hakikat arayışının karşılık bulduğu önemli mekanlardır. O mekanlarda hukuk metinlerine hâkimiyetin yanında, adaletin ruhunu da kavramak, bilgiyle donanmış bir akla sahip olmak, soğukkanlı bir dikkatle her ayrıntıyı süzebilmek, derin bir iç muhasebeyle vicdanın sesine kulak verebilmek ve her şart altında, her türlü etkiye karşı bağımsız şekilde durabilmek gerekir. İşte bu anlayışla; "Türkiye Yüzyılını" adaletin de yüzyılı yapmak ideali doğrultusunda fedakarca çalışarak milletimizin yargı hizmetlerinden memnuniyetini ve adalete olan güvenini en üst noktaya çıkarmak hepimizin asli görevidir." Adalet komisyonlarına, adalet dairelerinin iş durumu ile işleyişiyle ilgili hâkimler hakkında rapor yazma yetkisi verilmesini sağlayacaklarından bahseden Tunç, "Adalet Bakanlığı bünyesinde adalet teşkilatının kamuoyu ve medya ile iletişimini güçlendirecek ve doğru bilgilerin zamanında kamuoyuyla paylaşılmasını sağlayacak kurumsal bir yapıyı kuracağız. Bilirkişilik temel ve alt uzmanlık alanları ile bilirkişilerde aranan niteliklerin güncellenmesiyle ilgili bir çalışmamız var" diye konuştu. "ANKARA ADLİYEMİZİN İNŞAATI DEVAM EDİYOR" Bakan Tunç, mevzuat çalışmaları ve yeni uygulamaların yanında, yargı teşkilatının da fiziki imkânlarını geliştirmeye devam ettiklerini söyleyerek, "Adliye binalarımızın inşaatı kesintisiz devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de adliyelerimiz temelini atacağız. 2002’de sadece 78 müstakil adliyemiz varken, bugün bu sayıyı 382’ye çıkardık. 569 bin 59 metrekare olan kapalı alan miktarını ise 6 milyon metrekareye ulaştırdık. Ankara Adliyemizin inşaatı devam ediyor. Diğer illerimize, ilçelerimizde ihtiyaç olan yerlerde acil olanları öne alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte de yatırımlara hız kesmeden devam edeceğiz. Bu yıl ki yatırım planımızda 7 adli tıp binası, 120 mahalde adalet personeli konutu ve 1 personel eğitim merkezi, 1 denetimli serbestlik binası, 1 çocuk adalet merkezi yer alıyor. Önem verdiğimiz konulardan biri de adalet personeli için konut teminidir. Bunun için son 2 yılda yeni bir süreç başlattık. Bu kapsamda, 2 bin 483 konutu yargı teşkilatımıza kazandırdık. Yargıda yapay zekanın kullanılması alanında yapacağımız çalışmalar var. Örnek uygulamalar var özellikle kalem işlerinde çok faydalı olacağına inanıyoruz" dedi. "SON 2 YILDA 3 BİN 369 YENİ HÂKİM-SAVCIMIZ STAJLARINI TAMAMLAYARAK GÖREVLERİNE BAŞLADILAR" Adalet alanında 23 yılda önemli ölçüde mesafe alındığını vurgulayan Bakan Tunç, "Adaletin tecellisi için ihtiyaca cevap veren bir mevzuat, o mevzuatın uygulanacağı adliyeler önemlidir. Ancak en önemli unsur etkin bir insan kaynağıdır. Bu alanda da 23 yılda önemli mesafe aldık. 2002 yılında, 9 bin civarında hâkim ve savcı sayımız vardı bu sayıyı 25 bin 695’e çıkardık. Son 2 yılda 3 bin 369 yeni hâkim-savcımız stajlarını tamamlayarak görevlerine başladılar" ifadelerine yer verdi. Bakan Tunç sözlerini noktalarken, hedefleri doğrultusunda sürekli olarak çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Tunç: "Soruşturma tamamen bağımsız adli makamlar tarafından yürütülmektedir" Haber

Tunç: "Soruşturma tamamen bağımsız adli makamlar tarafından yürütülmektedir"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bakan Tunç, toplantıda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan yolsuzluk ve terör soruşturmalarını anlattı. Yapılan basın açıklamasında Bakan Tunç, "Geçen hafta, bilindiği üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu, 106 şüpheliyi kapsayan 2 ayrı soruşturma başlatılmıştır. Terör suçları soruşturma bürosu tarafından devam eden soruşturma kapsamında; 7 şüpheli bulunmakta olup, bu kişiler hakkında terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası yer almaktadır. Bu soruşturmada; 3 şüpheli tutuklu, 1 şüpheli hakkında adli kontrol kararı, 2 şüpheli hakkında da yakalama kararı verilmiş ve 1 şüpheli de gözaltında bulunmaktadır. Örgütlü suçlar soruşturma bürosunca yürütülmekte olan diğer soruşturmada ise, çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında, rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarının işlendiği iddiası yer almaktadır. Bu soruşturma kapsamında da 48 şüpheli tutuklanmıştır. Böylece her iki soruşturmada haklarında gözaltı kararı verilen 106 kişiden, 51'i tutuklanmış, 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiş, 14 şüphelinin ise yakalama işlemleri devam etmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmaya ilişkin yaptığı açıklamadan anlaşılacağı üzere, soruşturma dosyaları içerisinde Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları, vergi uzmanı incelemeleri, mülkiye müfettişleri tevdi raporu, tanık beyanları ile diğer delillerin mevcut olduğu belirtilmektedir" ifadelerini kullandı. "ADLİ SORUŞTURMAYI SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZLA İLİŞKİLENDİRMEYE ÇALIŞMIŞLARDIR" Soruşturmanın başlatılmasındaki suç iddialarını anlatan Bakan Tunç, "Bu kapsamda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştirakleri, reklam gelirleri ve diğer bazı birimlerinden sorumlu genel müdür ya da başkan nezdinde yetkisi bulunan yöneticileri üzerinden bazı özel kişi ve şirketler aracılığıyla ihalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiası, ihaleyi alan firmaların farklı iş ve işlemlere zorlanarak maddi menfaat elde edildiği, bu şekilde elde edilen ya da kaynağı belli olmayan paraları şüphelilerin şirketlerine aktararak haksız kazanç sağladıkları iddiası, şüpheli bazı belediye yetkililerinin ruhsata ilişkin yetkilerini kötüye kullanarak ilgili kişilerden yasa dışı menfaat talep edildiği, vermeyen kişilere yüksek miktarlarda cezai işlem uyguladıkları iddiası, belediyenin medyadan sorumlu birimleri aracılığıyla geliştirdikleri uygulama programları üzerinden kişisel verileri ele geçirdikleri iddiası, İhaleyi alan firmaların farklı iş ve işlemlere zorlanarak maddi menfaat elde edildiği, bu şekilde elde edilen ya da kaynağı belli olmayan paraları şüphelilerin şirketlerine aktararak haksız kazanç sağladıkları iddiası, şüpheli bazı belediye yetkililerinin ruhsata ilişkin yetkilerini kötüye kullanarak ilgili kişilerden yasa dışı menfaat talep edildiği, vermeyen kişilere yüksek miktarlarda cezai işlem uyguladıkları iddiası, belediyenin medyadan sorumlu birimleri aracılığıyla geliştirdikleri uygulama programları üzerinden kişisel verileri ele geçirdikleri iddiası, İBB İştiraki şirketlerine ait ihale edilen açık hava reklam mecralarından elde edilen gelirden, şüphelilere aktarılan miktarların, ihaleyi alan firmalar tarafından paravan şirketlere iş yapmış gibi sözleşme imzalayıp sahte faturalar karşılığı transfer edildiği iddiası, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınması sırasında kamuoyuna para sayma görüntüleri olarak yansıyan soruşturmada bazı iş adamlarıyla hukuka aykırı olarak hareket ederek haksız kazanç sağlandığı iddiası, şüphelilerin hem kendi üzerlerine hem de SGK'lı çalışanlarının üzerlerine kurdukları şirketlerle Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinin hizmet alımı nitelikli işlerine yüksek fiyatlı teklifler vererek sonuç fiyatı kendilerinin belirlemesi suretiyle ederlerinin çok üzerinde işler aldıkları, aldıkları işlerin bir kısmını yerine getirmedikleri, bir kısmını ise yerine getirmiş gibi sahte fatura düzenleyerek elde ettikleri suç gelirini akladıkları iddiasına ilişkin hususlar, 19 Mart tarihinde soruşturmanın başlangıcında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kamuoyuyla paylaşılmıştır. Soruşturma kapsamında gözaltı işlemleri başladığı andan itibaren, kamuoyunda bazı çevreler, soruşturmanın içeriğini bilmeden, iddia ve savunmaları görmeden, dosyaların detayına vakıf olmadan, deliller hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadan, soruşturma makamını baskı altına almaya çalışarak adli soruşturmayı siyasi saiklerle yapılan bir soruşturma gibi göstermeye çalışmışlardır. Bu çerçevede soruşturmayla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza haksız, hukuksuz, mesnetsiz ve saygı sınırlarını aşan ithamlarda bulunmuşlardır. Adli soruşturmayı Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Sorumsuzca yapılan bu açıklamaları kesin bir dille reddediyoruz" şeklinde konuştu. "SORUŞTURMA MAKAMININ, İDDİALARA VAKIF OLDUKTAN SONRA BİR SORUŞTURMA BAŞLATMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ" Soruşturmanın bağımsız adli makamlar tarafından yürütüldüğünün altını çizen Bakan Tunç, "Şu hususun altını bir kez daha özellikle çizmek isterim. Soruşturma tamamen bağımsız adli makamlar tarafından yürütülmektedir. Söz konusu iddialara vakıf olan soruşturma makamının, bu iddialara vakıf olduktan sonra bir soruşturma başlatmaması düşünülemez. Nitekim, Ceza Muhakemesi Kanunumuzun ‘Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi' başlıklı 160. Maddesinde, Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi, gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da kanunun bu amir hükmü doğrultusunda da görevini yapmakta olup, soruşturmayı tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütmektedir. Herkes bilmelidir ki, hukuk devletinde, suç işlendiğine dair bir iddia varsa, savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa bununla ilgili olarak gerekli soruşturmanın yapılmamasını yetkili yargı makamlarından beklemek hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" diye konuştu. "TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ TÜRK YARGISINA GÜVENMEK GEREKMEKTİR" Soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapılmasını, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunulmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Bakan Tunç, "Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında, maddi gerçek lehte ya da aleyhte tüm delilleriyle açıklığa kavuşacak ve sonuç kamuoyu tarafından şeffaf bir şekilde görülecektir. Tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenmek gerekmektir. Yargının kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Ve adlî işlemler kendi içinde denetime tabidir. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükunetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Devam eden yargılama sürecinin soruşturma aşamasının tamamlanması herhangi bir müdahale veya spekülatif yorum yapılmadan herkes tarafından beklenmelidir. Yargılama süreçlerine müdahale, demokrasinin temel değerlerinden olan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Maalesef, uluslararası toplumda yapılan bazı son açıklamalarda bu temel ilkenin göz ardı edildiğini üzülerek görüyoruz. Türkiye'ye yönelik bu tür ön yargılı ve çifte standartlı tutumları kesinlikle reddediyoruz. Kaldı ki, bu açıklamaların yapıldığı ülkelerde, birçok siyasetçinin ve devlet yöneticisinin adli soruşturmalara ve kovuşturmalara tabi tutuldukları da bilinmektedir. Bu nedenle Avrupalı dostlarımızın bu konuda sağduyulu yaklaşım göstermeleri ülkemizin iç hukukuna saygının bir gereği olduğu gibi, devam eden soruşturmanın sonucunun sorumlu bir tavırla beklenmesi en büyük temennimizdir" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.