SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ağız Sağlığı

Söz Bursa - Ağız Sağlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ağız Sağlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ağız kokusu kader değildir Haber

Ağız kokusu kader değildir

Diş Hekimi Eyrice, ağız kokusunun nedenleri, nasıl önlenebileceği ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verdi. Ağız Kokusu Nedir? “Ağız kokusu, kişinin nefesinden gelen hoş olmayan kokuların sürekli veya geçici olarak hissedilmesidir” diyen Diş Hekimi Eyrice’e göre, sabahları aç karnına ya da uzun süre konuşmadan sonra hissedilen hafif ağız kokusu genellikle fizyolojiktir ve geçicidir. Eyrice, sürekli hale gelmiş ağız kokusunun, altta yatan bir ağız sağlığı sorunu ya da sistemik hastalık belirtisi olabileceğine dikkat çekti. Ağız Kokusunun Başlıca Nedenleri Diş Hekimi Fatma Naz Eyrice ağız kokusuna neden olan etkenleri iki ana gruba ayırarak açıklarken şunları söyledi: “Ağız Kaynaklı Nedenler yüzde 80-90 ihtimalle diş çürükleri, diş eti hastalıkları (özellikle periodontitis), dil yüzeyinde biriken bakteriler, yetersiz ağız hijyeni, eksik ya da kötü temizlenen protezler ve ağız kuruluğu (xerostomi) olabilir. Sistemik nedenler arasında da, mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları (gastrit, reflü vb.), diyabet, böbrek ve karaciğer hastalıkları, bademcik iltihapları veya sinüzit ve bazı ilaçların yan etkileri sıralanabilir.” Tanı ve Tedavi Süreci Diş Hekimi Fatma Naz Eyrice, kalıcı ağız kokusunun basit bir sorun gibi görülmemesi gerektiğini de belirtirken, “Ağız kokusunun kaynağını doğru tespit etmek tedavi başarısı açısından kritik önem taşır. İlk adım olarak detaylı bir ağız muayenesi yapıyoruz. Gerekirse tükürük miktarı ve dil yüzeyi değerlendirmesi, röntgen tetkikleri ve gerektiğinde hastayı ilgili uzmanlara yönlendirme yapıyoruz” şeklinde konuştu. Ağız Kokusunu Önlemek İçin Yapılması Gerekenler Ağız kokusunu önlemenin mümkün olduğunu belirten Fatma Naz Eyrice, günlük hayatta dikkat edilmesi gereken temel adımları şöyle sıraladı: Dişleri günde en az 2 kez fırçalamak, tercihen her yemek sonrası temizlik yapmak, diş ipi ve ara yüz fırçası kullanmak; özellikle diş aralarında biriken yiyecek kalıntılarını temizlemek, dil temizliğini ihmal etmemek, özel dil kazıyıcılarla dilin arka kısmını nazikçe temizlemek, bol su içmek, tükürük akışını desteklemek, şekerli ve yapışkan gıdalardan uzak durmak, bu tür gıdalar bakteriyel plak oluşumunu artırır, sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak, düzenli diş hekimi kontrolleri, yılda en az iki kez profesyonel temizlik ve muayene yaptırmak. Ağız Kokusuna Yaklaşımda Multidisipliner Bakış Fatma Naz Eyrice, bazı durumlarda ağız kokusunun yalnızca diş hekimliği sınırlarında çözülemeyeceğini belirtirken de, “Ağız kaynaklı olmayan kokularda, gastroenteroloji, kulak burun boğaz, dahiliye gibi branşlardan da destek alıyoruz. Bu, hastanın genel sağlığı açısından da son derece önemli bir adımdır” dedi. Utanmayın, Kontrole Gelin Eyrice Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hekimlerinden Diş Hekimi Fatma Naz Eyrice açıklamasını şöyle tamamladı: “Ağız kokusu çoğu zaman birey tarafından fark edilmese de çevresindekiler için rahatsız edici olabilir. Bu nedenle sorunun erken fark edilmesi ve tedavi edilmesi hem kişinin sosyal yaşamı hem de özgüveni için büyük fark yaratır. Ağız kokusu kader değildir. Bilimsel yöntemlerle hem nedenlerini ortaya koyabiliyor hem de etkili şekilde tedavi edebiliyoruz. Eyrice Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak hastalarımıza bu konuda hem teşhis hem de tedavi anlamında en güncel yöntemlerle yardımcı oluyoruz. Ağız kokusu yaşayan bireyleri geç kalmadan profesyonel destek almaya davet ediyoruz.”

Sigara içenlerde bu risk 6 kat fazla Haber

Sigara içenlerde bu risk 6 kat fazla

Diş doktoru Ayşegül Asal Çalı, sigara içen bireylerde ağız ve gırtlak kanserini oluşturan faktörlerin görülme olasılığının yüzde 90 olduğunu belirterek, "Sigara içen kişilerde bu tür kanserlerin oluşma riski; sigara içmeyen bireylere göre 6 kat daha fazladır" dedi. Sigara, tüm vücut sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluştururken, ağız ve diş sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Ağız içi yapısını bozan sigara, kansere de davetiye çıkarıyor. "Sigarada bulunan 7 binden fazla kimyasal maddenin 70 tanesi kanserojen" Ankara Tepebaşı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde Başhekim Yardımcısı Dt. Ayşegül Asal Çalı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın birçok hastalığın tetikçisi olduğunu belirterek, "Solunum yolu hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, böbrek hastalıklarının rahatsızlıkları gibi ağız ve diş sağlığı üzerine birçok olumsuz etkisi vardır. Sigaranın içerisinde 7 binden fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Bu maddelerden yaklaşık 70 tanesi kanserojen maddedir. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin dopamin denilen mutluluk hormonu salgılanmasını arttırır. Enerji seviyesini arttırır ve bağımlılığa neden olur. Hastalar her bulduğu boşlukta sigara içme isteği ile karşılaşırlar" ifadelerini kullandı. "Sigara, taş oluşumuna neden olur" Sigaranın içerisinde 10 ila 14 miligram nikotin bulunduğunu söyleyen Çalı, "Bunun yaklaşık 1 ila 1,5 miligramı deri ve mikoza yolu ile emilir. Buna ağız içi mikozası da dahildir. Sigaranın ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdiğimizde sigara içen hastalarımızın bağışıklıklarında düşüşler yaşanır. Nefeslerinin kötü koktuğunu ve özgüvenlerinin düştüğünü söylerler. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin ve katran diş renklenmelerine ve diş yüzeyinin renklenmesine neden olur. Ayrıca sigara içerisinde bulunan nikotin, ağız içerisinde açılan tükürük kanallarının enfeksiyonuna, taş oluşumuna ve dolaylı olarak da tükürük miktarının akışının azalmasına neden olur" değerlendirmesinde bulundu. "İyi temizlenmemiş diş yüzeylerinde diş taşı birikimi artacaktır" Ağız içindeki tükürük miktarının sağlık açısından önemli olduğunu aktaran Çalı, "Ağız içerisinde hem yumuşak dokunun hem de diş yüzeylerinin yıkanmasında büyük faktörü vardır. Azalmış olan tükürük miktarına bağlı olarak hastalarda ağız kuruluğu meydana gelir. İyi temizlenmemiş diş yüzeylerinde plak ve diş taşı birikimi artacaktır. Bunlar zamanla diş etinde enfeksiyona neden olur" şeklinde konuştu. "Bozulmuş diş eti, cerrahi girişimlerde iyileşmenin gecikmesine neden olur" Sigara içerisinde bulunan nikotinin damarlar üzerinde daraltma etkisi oluşturduğunu anlatan Çalı, şunları kaydetti: "Bu etki hem diş etlerinin beslenmesinin bozulmasına hem de kemiğin beslenmesinin bozulmasına neden olur. Sigara kullanan hastalarda damarlarda daralmaya bağlı olarak diş etlerinde kanama olmadığı için diş etlerinde mevcut olan enfeksiyonun farkına çok geç varırlar. Bu nasıl olur? Birikmiş olan plak, diş taşları, diş etlerindeki enfeksiyon, diş etlerinin zamanla çekilmesine neden olur. Kök yüzeyleri açığa çıkan dişlerde hastalarımızın hassasiyetleri başlar. Diş etlerinin ve kemik dokusunun beslenmesinin bozulmasıyla zamanla yıkımlar başlar. Hastaların dişlerindeki şikayetleri sallanma ve diş kayıplarıyla sonuçlanacak sıkıntılara neden olur. Bozulmuş diş eti ve kemik sağlığı, ağız içi yapacağımız cerrahi girişimlerde iyileşmenin gecikmesine neden olur. Diş kaybı yaşayan ve sigara kullanan hastalar, eğer implant tedavisi düşünüyorlarsa implant tedavisinin başarısında olumsuz etki oluşturur." "Sigara içen kişilerde kanser riski, içmeyenlere göre 6 kat fazla" Sigara kullanan kişilerde kırmızı ve beyaz lezyonların oluştuğuna dikkati çeken Çalı, "Bu lezyonlar kansere neden olan oluşumlar olduğu için bizler için önem arz etmektedir. Ağız, dudak, dil ve gırtlak kanserlerinde sigara içen bireylerde yüzde 90 oranında görülme olasılığı yüksektir. Bu içilen sigara miktarı ve bağımlılığın süresi ile ilgili olarak doğru oranda artmaktadır. Sigara içen kişilerde bu tür kanserlerin oluşma riski, sigara içmeyen bireylere göre 6 kat daha fazladır" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.