SON DAKİKA
Hava Durumu

#Arkeoloji

Söz Bursa - Arkeoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Arkeoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gölyazı Antik Tiyatrosu yeniden hayat bulacak Haber

Gölyazı Antik Tiyatrosu yeniden hayat bulacak

Bursa ve Nilüfer’in en önemli turistik bölgelerinden olan Gölyazı Mahallesi’ndeki 2 bin yıllık antik tiyatro kazılarında sona gelindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, kazı çalışmalarını yerinde inceleyerek, tiyatronun kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak modern bir mekana dönüştürüleceğini müjdeledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle, Nilüfer Belediyesi'nin destekleri ve Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ortaçağ Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin başkanlığında 2021 yılından bu yana sürdürülen kazı çalışmalarında son dönemece girildi. Helenistik dönemden kalma ve Roma İmparatoru Hadrianus döneminde yenilenen antik tiyatroda kazılar, bu yıl içinde tamamlanacak. “TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL YERLERİNDEN BİRİ OLACAK” Kazı alanını inceleyen Başkan Şadi Özdemir, antik tiyatronun zamanında 5 binden fazla kişiyi ağırlayabildiğini belirterek, “Mevcut halini koruyarak restorasyon çalışması yaptığımızda, burada bir açık hava ortamı oluşturabiliriz. Kültürel ve arkeolojik etkinlikler, öğrencilerin gelip çalışmaları gözlemlemesi, atölye kullanımı gibi faaliyetler düzenlenebilir. Umarız kısa süre içerisinde bu süreci tamamlayarak, belki de Türkiye’nin en güzel yerlerinden birinde güzel kültür sanat etkinliklerini hep birlikte yaşayabiliriz” dedi. Gölyazı’nın yaşamın ve kültürün iç içe geçtiği en güzel bölgelerden biri olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Nilüfer'in tarihi tarafı yeterince bilinmiyor. Yeni bir şehir olarak bilinse de milattan öncesine giden çok sayıda yerimiz bulunmakta. Gölyazı ve Misi gibi tarihi ve kültürel miras açısından çok değerli yerlerimiz var” diye konuştu. BÖLGEYE KAPSAMLI TURİZM VİZYONU Başkan Şadi Özdemir, Gölyazı’nın turizm potansiyelini artırmak için kapsamlı projeler planladıklarını açıkladı. Gölyazı, Akçalar, Fadıllı ve Ayvaköy’ü bir bütün olarak ele aldıklarını belirten Başkan Şadi Özdemir, turistlerin bölgede daha uzun vakit geçirmelerini sağlamak için seyit tepeleri, bisiklet yolları, otoparklar, göl üzerinden ulaşım ve çeşitli aktiviteler planladıklarını ifade etti. Ayvaköy Mahallesi’ni dijital köy haline getirme projesinden de bahseden Başkan Şadi Özdemir, “Dijital göçebelerin gelebileceği ortamlar yaratmak istiyoruz. İnsanlar bilgisayarlarını yanlarına alarak dünyayı gezerek çalışıyor. Biz de bu bölgede dijital göçebelerin gelebileceği ortamlar yaratacağız” dedi. Ayvaköy’deki Ayvaini Mağarası’nın da turizme kazandırılacağını belirten Başkan Şadi Özdemir, “Valimizin desteğiyle, buranın giriş-çıkışlarının Nilüfer Belediyesi’ne devri için gerekli talimatlar verildi. Bürokratik süreç tamamlandığında, herkesin güvenle ziyaret edebileceği bir ortam oluşturacağız” dedi. "TARIM VE TURİZM BİRLİKTE GELİŞECEK" Başkan Şadi Özdemir, tüm bu çalışmaların temel amacının Gölyazı halkının sürdürülebilir bir yaşam standardına kavuşması olduğunu vurgulayarak, “Tarım ve turizmi bir arada düşünmek gerekiyor. Bölgede siyah incir, zeytin gibi çok kaliteli tarım ürünleri bulunmaktadır. Umarız halkımız tarımdan vazgeçmez, tarım yeniden harekete geçer ve tarım dışına düşmüş genç nüfus yine tarıma yönelir" dedi. SIRADA RESTORASYON VAR Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin de, tiyatronun Helenistik dönem kökenli olduğunu ve Roma İmparatoru Hadrianus döneminde ciddi bir renovasyon geçirdiğini belirtti. “D formlu bir Roma tiyatrosu olan yapı, zamanında 5 bine yakın oturma kapasitesine sahipti. Günümüze 44 oturma sırası ulaşabildi” diye konuştu. Şahin, Nilüfer Belediyesi’nin desteğiyle bölgede definecilik faaliyetlerinin neredeyse sona erdiğini de sözlerine ekleyerek, “Burada çalışan arkadaşlarımız hem kendi tarihlerini öğreniyorlar hem de neler çıktığını bizzat görüyorlar. Hem arazileri değerlendi, hem gelen turist sayısı arttı” ifadelerini kullandı. Kazı çalışmalarının 5’inci yılında neredeyse tamamlandığını belirten Prof. Dr. Şahin, bundan sonra uluslararası tüzüklere uygun şekilde restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarının başlayacağını, tiyatronun yeniden gösteri mekanı olarak kullanılabilmesinin sağlanacağını ifade etti. Başkan Şadi Özdemir, antik tiyatro kazı bölgesinin ardından bölgede yeni bulunan “Simitçi Kale” bölümündeki ipek atölyesini de ziyaret etti.

İznik Bazilikası ziyaretçilerine kapılarını açtı Haber

İznik Bazilikası ziyaretçilerine kapılarını açtı

Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan İznik’in kültürel mirasına yeni bir değer kazandıran İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. Törende konuşan Başkan Mustafa Bozbey, "UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan karşılama merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi kültürel miras çalışmaları kapsamında yaptığı hava çekimlerinde ortaya çıkan ve 2014 yılında Amerika Arkeoloji Enstitüsü tarafından ‘Dünyadaki en önemli 10 arkeolojik keşif’ arasında gösterilen İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin karşılama merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. Törene; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Bursa Vali Vekili Hulusi Doğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, İznik Kaymakamı Arif Karaman, Bursa milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. "İZNİK; İNANÇLARIN, KÜLTÜRLERİN VE FİKİRLERİN KESİŞTİĞİ KAVŞAK NOKTASIDIR" Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, açılışı yapılan alanın yalnızca Bursa için değil, Türkiye ve dünya kültürel mirası için de büyük bir anlam taşıdığını söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin her aşamasına katkı sağladığı İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi'nin hizmete açılmasından onur ve mutluluk duyduklarını belirten Başkan Bozbey, "İznik ilçemiz, antik çağlardan bugüne uzanan binlerce yıllık geçmişiyle; inançların, kültürlerin ve fikirlerin kesiştiği bir kavşak noktasıdır. İznik, antik çağın kent planını hâlâ koruyan, Paganizm’den Hristiyanlığa, oradan Osmanlı’nın hoşgörülü kültürüne uzanan bir inançlar mozaiğidir. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde üstlendiği rollerle, insanlık tarihinin ortak hafızasında çok özel bir yere sahiptir" diye konuştu. "KAZI SÜRECİ, BİLİM DÜNYASININ DİKKATİNİ İZNİK’E ÇEKMİŞTİR" İznik Gölü’nün suları altında yer alan bazilikal kilisenin, 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından keşfedildiğini ve dünya arkeoloji tarihinde büyük yankı uyandırdığını hatırlatan Başkan Bozbey, "Aziz Neophytos’a adanmış olan bu yapı, sadece bir ibadet mekânı değildir. İnsanlık tarihinin ortak mirasına ışık tutan bir eserdir. Dünyaca saygın ‘Archaeology Magazine’ Dergisi tarafından yılın en önemli keşiflerinden biri olarak gösterilmesi de bu önemin en somut göstergesidir. Bu önemli keşfin ardından; 2015 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izinleriyle başlayan kazı süreci, bilim dünyasının dikkatini İznik’e çekmiştir. Bizler de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak; bilimsel ekipman desteğinden lojistiğe, ofisinden kazı deposuna kadar her aşamada bu değerli çalışmaya altyapının yanı sıra ayni olarak da destek olduk" dedi. "İZNİK ÇOK ÖZEL BİR YER" Yönetim planı kapsamında; kentin ulusal ve uluslararası tanıtımına katkı sağlayacak çalışmalar için yatırım planında gerekli bütçeyi ayırdıklarını vurgulayan Başkan Bozbey, "Desteklerimize kararlılıkla devam edeceğiz. İznik çok özel bir yer. Bakanlığımızın destekleriyle birçok önemli eseri açığa çıkarmak mümkün olacaktır. Farkındalığı artırmak amacıyla İznik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün iş birliğiyle 11 köy ilkokulumuzdan öğrencilerimizi, İznik’in büyüleyici tarihinde misafir ettik. Çocuklarımızın tarihle ve kültürle iç içe büyümelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, İznik’in tarihi kimliğini dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say’ın notalarına taşıdığı ‘İznik Türküsü" ile uluslararası arenada daha görünür hale getirdik" diye konuştu. "BU TOPRAKLARIN GÜCÜNE VE MİRASINA İNANIYORUZ" Sanatın evrensel diliyle İznik’in hikâyesini dünyaya duyurmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını anlatan Başkan Bozbey, "Biz bu toprakların gücüne ve mirasına inanıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İznik’in, asil listeye girmesi için de el birliğiyle çalışıyoruz. Açılışı yapılan İznik Göl Bazilikası Ören Yeri Karşılama Merkezi, bu anlayışın en güzel yansımalarından biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz çevre düzenleme projesiyle, 2022 yılında ören yeri ilan edilen bu alan; Hristiyanlığın resmî din olarak kabul edilişinin 1700. yılında yeniden hayat buluyor" dedi. "İZNİK GÖL BAZİLİKASI, BARIŞA, HOŞGÖRÜYE IŞIK TUTSUN" Açılışı yapılan merkezin, yalnızca bir karşılama noktası olmadığını söyleyen Başkan Bozbey, inançların, kültürlerin ve medeniyetlerin buluştuğu bir barış ve hoşgörü kapısı olduğunu ifade etti. İnsanlığın ortak değerlerinin bir araya geldiğini, geçmişin bilgeliğiyle geleceğin umudunun buluştuğunu dile getiren Başkan Bozbey, "Bu süreçte emeği geçen başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Valiliğimize, Prof. Dr. Mustafa Şahin’e, kazı ekibine, tüm bilim insanlarına, çalışma arkadaşlarıma, bu mirasa sahip çıkan, onu koruyan ve geleceğe taşıyan herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Diliyorum ki İznik Göl Bazilikası, yalnızca Bursamızın değil; insanlığın ortak mirası olarak daima barışa, hoşgörüye ve birlikte yaşama kültürüne ışık tutsun. Bu eşsiz eserin kentimize, ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. "BURSA, HER ŞEYİN EN GÜZELİNE LAYIK" Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, İznik’in medeniyet heybesinde kültürden inanca kadar birçok zenginliği barındırdığını söyledi. İznik Göl Bazilikası Ören Yeri’nin tek başına bu zenginliği gözler önüne serdiğini anlatan Yazgı, "Günümüz dünyasının sosyal ve siyasi yapısını da şekillendiren kararların alındığı yapı, İznik’i bir kültür varlığı ve inanç merkezi olarak benzersiz kılmaktadır. İznik’e yeni değer kazandırmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar kapsamında göl bazilikasını 2022 yılında projelendirmeye başladık. Gelen ziyaretçilerin en güzel şekilde ağırlanabileceği özel bir mekan tasarlandı. Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz ortak çalışmayla özel yapının tüm katmanları incelendi. Kazı çalışmalarını bu doğrultuda hızlandırdık. Böylesine önemli kültür sahasını, en etkin şekilde turizme kazandırmak ve misafirlerimize etkileyici bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Ecdadın bize bıraktığı İznik’i, Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey ile de görüşme halindeydik. Birbirimize neler yapabileceğimizi anlattı. Bursa, her şeyin en güzeline layık. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle karşılama merkezi hizmete açıldı. Başkan Mustafa Bozbey ve protokol üyeleri, daha sonra seyir alanından ören yerini inceleyerek Prof. Dr. Mustafa Şahin’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından iç alanda oluşturulan müzeyi de gezen konuklar, görsel olarak oluşturulan tarihi süreci Mustafa Şahin’den dinledi. Başkan Bozbey, Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’e günün anısına ‘Dede Korkut’ kitabı hediye etti.

8 bin 500 yıllık tarih Aktopraklık Höyük’te canlandı Haber

8 bin 500 yıllık tarih Aktopraklık Höyük’te canlandı

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Dünya Uluslararası Arkeoloji Günü dolayısıyla 8500 yıllık geçmişi bulunan Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi'nde düzenlendiği programda, tarih ve arkeoloji meraklıları söyleşi, kazı deneyimi ve arkeodrama atölyesine katılarak keyifli bir zaman yolculuğu yaptı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı Müzeler Şube Müdürlüğü tarafından Dünya Uluslararası Arkeoloji Günü’nde düzenlenen Aktopraklık Arkeoloji Söyleşileri’nin ikincisine, tarih meraklıları yoğun ilgi gösterdi. Tarihi 8500 yıl öncesine dayanan Aktopraklık Höyük Arkeopark ve Açık Hava Müzesi'ndeki programın konuğu, Bursa Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Apollonia ad Rhyndacum Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin oldu. Bursa ve çevresinde yürütülen kazı çalışmalarının bilimsel sürecini, elde edilen keşifler kentin tarihine katkısını ve kent arkeolojisinin çağdaş şehir planlamasındaki yerini anlatan Şahin, kazı başkanı olduğu antik kentteki çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Apollonia ad Rhyndacum kazılarında elde edilen sonuçların, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerini işaret ettiğini belirten Şahin, arkeoloji tutkunlarının sorularını da cevapladı. Söyleşinin ardından katılımcılar ‘arkeolojik kazı deneyimi’ ve ‘ArkeoDrama’ atölyelerine katılarak eğlenceli vakit geçirdi. Kazı tekniklerini ve buluntu değerlendirmesini uygulamalı olarak öğrenen vatandaşlar, arkeolojik süreci birebir yaşama imkanı buldu.

Hititlere ait 3 bin 300 yıllık tablet bulundu Haber

Hititlere ait 3 bin 300 yıllık tablet bulundu

Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesinde yer alan Büklükale'de, Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura başkanlığındaki Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ekibi, 15 yıldır süren kazı çalışmalarında önemli keşiflere ulaştı. "Aşağı şehir" ve "Yukarı şehir" olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan kazı alanında, binlerce yıllık tarihin izleri gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı çalışmalarında, Hitit İmparatorluğu'na ait 3 bin 300 yıllık bir çivi yazılı kil tablet bulundu. Bu tablet, Hititçe ve Hurrice yazılmış olup, Hitit kraliyet ailesinin dini törenlerini anlatıyor. BÜKLÜKALE, HİTİT İMPARATORLUĞU'NUN STRATEJİK ÖNEME SAHİP BİR ŞEHİR Tablette, Hitit İmparatorluğu'nun felaketle sonuçlanan bir yabancı istilasından da bahsediliyor. Ayrıca tablette, Arzava kralı Tarhuntarado'nun isminin de geçmesi dikkat çekiyor. Bu isim, daha önce Mısır'ın Amarna şehrinde bulunan tabletlerde de tespit edilmişti. Büklükale kazı alanında yapılan bu keşif, bölgenin Hitit İmparatorluğu'nun stratejik öneme sahip bir şehir olduğunu gösteriyor. Kazı çalışmalarında ortaya çıkan bu önemli keşif, tarihin karanlık sayfalarına ışık tutmaya devam ediyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tabletin, Hitit kralının ve kraliçesinin Hurrice dini törenler gerçekleştirdiğini gösterdiğini belirtti. Hurrice yazılı tabletin Anadolu'da sadece Boğazköy, Ortaköy ve Kayalıpınar'da bulunduğunu ifade eden Matsumura, dördüncü yerleşke olarak da Büklükale'de bulunmasının şaşırtıcı olduğunu söyledi. "HİTİT KRALİYET AİLESİYLE İLİŞKİLİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR" Matsumura, "Hurrice tabletin bulunması, Hitit kralının ve kraliçenin gelip burada Hurrice dini törenler yaptığını gösteriyor. Buraya geldiği kesin. Belki de bir süre burada ikamet etmiş de olabilirler ama tam olarak bilmiyoruz. Hurrice yazılmış tablet Anadolu'da sadece üç yerleşkede bulunuyor: Boğazköy, Ortaköy (Çorum), Kayalıpınar (Sivas). Buralarda Hitit kraliyet ailesinin oturduğunu kesin olarak biliyoruz. Dördüncü olarak bulunan Büklükale'nin nasıl bir şehir olduğu belli değil. Neden burada Hurrice tablet bulundu? Bu, Hitit kraliyet ailesiyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Çok önemli şehirlerden biri olması gerekiyor" dedi. Anadolu'da sadece Boğazköy, Ortaköy ve Kayalıpınar'da Hurrice yazılı tabletlerin bulunduğunu ifade eden Matsumura, Büklükale'de de Hurrice yazılı bir tabletin ortaya çıktığını belirtti. Matsumura, bu tabletin Hitit kraliyet ailesiyle de ilişkili olduğunu düşünüyor. Ayrıca, sadece Katapa'da bulunan Hurrice yazılı duanın Büklükale'de de ortaya çıkmasının sırrını araştırmaya devam edeceklerini kaydetti. "KATAPA İSMİ NEDEN BURADA?" Tabletin büyük bir keşif olduğunu anlatan Matsumura, "Hititçe nasıl dua edilmesi gerektiği yazılıyor, Hurrice ile dua metinleri yazılmış. Bu metinde en büyük keşif ya da sürpriz olarak gördüğümüz şey, Katapa adlı bir şehir isminin ortaya çıkması. Katapa isminin neden Büklükale'de ortaya çıktığı henüz belli değil. Katapa'da yapılması gereken bu dua neden Büklükale'de bulundu? Bu büyük sırrı çözmek gerekiyor" şeklinde konuştu. "BÜKLÜKALE'DE BULUNMASI ÇOK ŞAŞIRTICI" Matsumura, tablette ismi geçen Tarhuntarado'nun, 1890'larda Mısır'da Amarna şehrinde bulunan tablette de isminin geçtiğini belirterek, "Ayrıca, bu tabletin içinde şahsi isimler de yer alıyor. Bu şahsi isimlerden en önemli isim; Arzava kralı Tarhuntarado'nun ismi. Arzava kralı Tarhuntarado'nun ismi, 1890'larda Mısır'da, Amarna şehrinde bulunan tabletlerde tespit edilmiş. Amarna şehri, dünyaca meşhur olan Tarhuntarado'nun babası, IV. Amenhotep tarafından inşa edilmiş olan başkentti. Orada bulunan tabletin içinde IV. Amenhotep'un babası, III. Amenhotep tarafından Arzava kralı Tarhuntarado'ya gönderilmiş olan mektup bulundu. O mektupta Boğazköy'ün istila edilmiş olduğunu söylüyor. Arzava kralı ile diplomatik evlilik yaparak ilişkileri güçlendirmek istediğini gösteriyor. Öyle büyük bir olayda sözü geçen kralın isminin Büklükale'de bulunması çok şaşırtıcı" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.