SON DAKİKA
Hava Durumu

#Atatürk

Söz Bursa - Atatürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atatürk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Osmangazi'de 'Cumhuriyetin Çalıkuşları’ paneli gerçekleşti Haber

Osmangazi'de 'Cumhuriyetin Çalıkuşları’ paneli gerçekleşti

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi, Cumhuriyetin eğitimci öncü kadınlarının yaşamı ve bıraktıkları mirasa odaklanan anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi. Tarihi Şadırvanlı Han’da Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve STK’lar işbirliğinde düzenlenen ‘Cumhuriyetin Çalıkuşları’ adlı panelde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eğitimci ilk kadın milletvekilleri konuşuldu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, 5 Aralık’ın aynı zamanda Atatürk’ün ufkunu yansıtan bir simge niteliğinde olduğunu belirterek, "İlk kadın milletvekilleri 8 Şubat 1935’te seçildi, ilk yemin ettikleri gün ise 1 Mart 1935. 18 kadın milletvekilimiz var, 13 tanesi eğitimcidir, her biri bu yurdun evlatlarının yetişmesi için fedakarlıklar yapmıştır, hiçbirinin hayatı tesadüflerle meclise taşınmamıştır, her birinin izi vardır, alın teri vardır." diye konuştu. İLK KADIN MİLLETVEKİLLERİ ANLATILDI Akabinde panel konuşmacıları Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şube Başkanı Sibel Özbudak, Bursa Kız Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Serap Erzen, Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu ve Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan, Türk kadınlarının mücadelesini anlattı. Afyonkarahisar milletvekili olarak 1935 yılında meclise giren Mebrure Gönenç’ten bahseden ve kendisinin ilk yemin eden kadın milletvekili olduğunu kaydeden Sibel Özbudak, "Bu göreviyle sadece kendi dönemine değil, kendinden sonraki dönemine de yol açan bir figür haline gelmiştir. Milletvekilliği süresince reform hareketleri, yasama çalışmalarında aktif rol almıştır. Gönenç, sadece bir siyasetçi değil, eğitimin ve kadın haklarının da savunucusudur." şeklinde konuştu. "TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN HER ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ" Katkılarından dolayı Osmangazi Belediyesi’ne de teşekkür eden Özbudak, "18 kadın milletvekilimiz meclise giriyor ama bugün meclise baktığınızda aynı yüzdelik oranı göremiyoruz. Hepimiz aynı Türkiye’de yaşıyoruz ama maalesef kadının önündeki engeller hiçbir şekilde kaldırılmıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Biz, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği olarak kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda Osmangazi Belediyesi ilk günden beridir bize çok destek veriyor, yaptığımız çalışmalarda ön ayak oluyor, o yüzden birlikteliğimiz çok kıymetli." ifadelerini kullandı. "ÇOK BÜYÜK BİR GURUR YAŞADIK" Bursa Kız Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Serap Erzen de Fakihe Öymen’in hayatını anlatarak, "Fakihe Öymen bizim müdürümüz, 1931 yılında okulumuza Atatürk tarafından müdür olarak atanmış. Tabii bizler onun izinden gidiyoruz, onun aydınlattığı, açtığı yoldan ilerliyoruz. 2001 yılı mezunumuz Fatma Deniz, Berlin Üniversitesi’ne rektör olarak atandı, böyle bir günde bu haberi alarak çok büyük bir gurur yaşadık." sözlerine yer verdi. Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu da, aynı zamanda bir resim öğretmeni olan ilk kadın milletvekillerinden Bahire Bediz Morova Aydilek’in hayatını aktardı. Durgunlu, "Seçme ve Seçilme Hakkı ile beraber kadın sanatçılar kültür ve sanatsal alanda daha görünür oldular." yorumunu yaptı. Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan ise, eğitimci ve çevirmen olan ilk kadın milletvekillerinden Fatma Esma Nayman’ı hayatını anlatarak, şunları söyledi; "Kadınlarımız toplumda çok ciddi yerlerde, bunun temeli tabii ki o gün yapılan devrimler. Seçme hakkı ile atılan temeller sayesinde bugün buradayız. Osmangazi Belediyesi’ne bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kadın güçlenirse toplum güçlenir, kadın yürürse ülke yürür, kadın eşitse demokrasi tam olur." Panelin ardından Mutlu Çınar, konuşmacılara teşekkür sertifikası verdi.

Öğretmenler günü İnegöl’de törenlerle kutlandı Haber

Öğretmenler günü İnegöl’de törenlerle kutlandı

1928 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını kabul ettiği 24 Kasım Öğretmenler Günü, yurt genelinde olduğu gibi İnegöl’de de düzenlenen törenlerle kutlandı. İnegöl’de 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama programı, sabah 10.00’da Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen çelenk töreniyle baladı. Kaymakam Eren Arslan ve Belediye Başkanı Alper Taban’ın da katıldığı törende, Milli Eğitim Müdürlüğü çelengi öğrenciler ve Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin tarafından anıta bırakıldı. BEŞİNCİ MEVSİMDE HÜZÜNLÜ KUTLAMA Atatürk anıtındaki tören sonrası, öğretmenler günü kutlama programı 10.30’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde Prof. Dr. Selçuk Yahşi Ortaokulu tarafından hazırlanan programla devam etti. Salonda bir yandan öğretmenler gününün mutluluğu yaşanırken, diğer yandan İnegöl’de hayatını kaybeden lise öğrencisinin hüznü vardı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan öğretmenler günü programında bazı sahne gösterileri, vefat eden öğrencinin hüznü nedeniyle iptal edildi. MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ZENGİN, VEFAT EDEN ÖĞRENCİYİ ANDI Video gösterileri ve müzik dinletilerinin sunulduğu programda, günün anlam ve önemine ilişkin konuşan Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin, “24 Kasım, Millet Mekteplerinin açılışı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün baş öğretmen unvanını alması vesilesiyle 1981 yılından bu yana öğretmenler günü olarak kutlanan, bizim için bir vefa günüdür. Ne yazık ki bugün Zeki Konukoğlu Anadolu Lisesi’nden bir öğrencimizi kaybetmenin tarifsiz acısıyla buradayız. Bir öğretmen için öğrencisini kaybetmek, kelimelerin taşımakta zorlandığı bir yüktür. Çünkü öğrenci, sadece sınıfta oturan bir çocuk değildir. Umutla baktığımız bir gelecektir. Yarınlara dair kurduğumuz hayaldir. Bu acı nedeniyle, Prof. Dr. Selçuk Yahşi Ortaokulu tarafından büyük emeklerle hazırlanan programın birçok bölümünü çıkardık. Uzun zamandan beri hazırlık yapan idarecilerimize, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum” dedi. NESİLLERİN YETİŞMESİNDE EN BÜYÜK KATKI VERENLER ÖĞRETMENLERİMİZ İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da hayatını kaybeden öğrenci için çok üzüldüklerini dile getirerek; “Öğrencimize Allah’tan rahmet, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Bugün çok kıymetli bir gündeyiz. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Nesillerin yetişmesinde en büyük katkı verenler, öğretmenlerimiz. Her ne kadar anne-babalar çocuk yetiştirse de öğretmenler bu işi meslek olarak yapıyor. İşiniz çok zor farkındayım. Öğretmenlerimizin hepimizin üzerinde çok büyük katkı ve destekleri var” diye konuştu. ÖĞRETMENLİK, BİR MESLEKTEN ÖTE Kaymakam Eren Arslan ise öğretmenliğin aslında bir görev, bir meslek gibi olmadığını ifade ederek; “Tüm mesleklerden farklı olduğunu biliyoruz. Oku diye başlayan inancımız, ilmi Çin’de de olsa arayın diye bizlere görev olarak verilen inancımız, bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyen inancımızın paydaşları olarak öğretmene verilmesi gereken değer ve kıymetli anlatacak söz bulamıyorum. Bizlerin hayatında esin kaynağı olan büyük öğretmenlere çok ihtiyacımız var. İnşallah tüm öğretmenlerimiz milletimize, gençlerimize esin kaynağı olacak, istikamet çizecek bir anlayışla görevlerini inşa ederler ve geleceğin büyük Türkiye’sini inşa ederler. Bu duygularla ben de elim bir şekilde kaybettiğimiz öğrencimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum” diye konuştu. Konuşmalar sonrası emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin takdimi yapıldı. Şiirlerle süslenen programda, mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreni de gerçekleştirildi. 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin takdim edilmesiyle program son buldu.

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim'' Haber

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim''

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Alırım yanıma 3 arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten ve bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem" dedi. MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Azerbaycan'ın Gence şehrinden Türkiye'ye gelmek üzere havalandıktan bir müddet sonra Gürcistan hava sahasında düşen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan 20 asker için başsağlığı dileyerek başlayan Bahçeli, "Bu kahraman vatan evlatlarının şerefli isimleri milli gönüllere kazınmış, geride bıraktıkları aileleri ise hepimizin namusuna emanet edilmiştir. Her birisinin ayrı hikayesi, her birisinin ayrı beceri ve kabiliyeti vardı. Hem asker olarak hem de uzmanlık alanlarında iyi yetişmişlerdi. Hepsi de milletimizin tertemiz sinesinden doğan yüzleri kavruk Anadolu çocuklarıydı. Al bayrağa sarılı naaşları 17 ilimizde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Tabutlara sarılan şehit çocukları, vatan sağ olsun diyen şehit babaları, dizlerine vuran şehit anaları, yarım kalmış hayalleriyle boynu bükük şehit eşleri içimize kor gibi düştü" ifadelerini kullandı. C-130 tipi kargo uçağının nasıl ve niçin düştüğü, bu elim olayın geri planındaki esrar perdesinin kuşkusuz aydınlanacağı ve bütün ihtimallerin dikkatten ve gözden kaçırılmadan inceleneceğini belirten Bahçeli, "Askeri kargo uçağımızın düşmesi kamuoyuna yansımasından hemen sonra bilhassa sosyal medya vasıtasıyla yapılan maksatlı ve marazi yorum ve değerlendirmelerin iyi niyetten mahrum olduğu çok açıktır. Karanlık mahfillerce üretilen dezenformasyon kampanyasının nerelere kadar uzandığı, nasıl bir yalan ve iftira düzeneğinin harekete geçirildiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Resmi açıklamayı öğrenme zahmetine tenezzül etmeden fiili kaza-kırım heyeti gibi yayın ve yorum yapanların, oturdukları yerden bilirkişilik taslayanların cahil cüretkârlıkları saklanamayacak düzeyde ortadadır" şeklinde konuştu. "KARA KUTUNUN DEŞİFRE EDİLMESİNİ SABIRLA BEKLEMEK LAZIMDIR" Zorlu ve sıkıntılı günlerin devlet ve millet aleyhine bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskelerin indirileceğini dile getiren Bahçeli, "Devletimize güven ve itibar asıldır. Milletimize doğru ve isabetli bilgiler vermek, komplo teorilerine kapalı durmak ahlaki bir mükellefiyettir. Kara kutunun deşifre edilmesine eş zamanlı olarak kaza-kırım heyetinin rapor formatında hazırlayacağı çalışmalarının sonuçlanmasını sabırla beklemek lazımdır" dedi. "ALIRIM YANIMA 3 ARKADAŞIMI, İMRALI'YA GİTMEKTEN VE BİR MASA ETRAFINDA YÜZ YÜZE GELMEKTEN DE İMTİNA ETMEM" Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık son düzlüğe girdiğini ifade eden Bahçeli, "Hazırlanması gündemde olan, sınırları millet-devlet hassasiyet ve hükümranlık haklarıyla ihata edilmesi gereken yasal, hukuki ve demokratik çerçevenin önümüzdeki sürecin yol haritası olması hepimizin ortak kanaat ve kararıdır. Bundan sonra İmralı'ya gidecek heyetin teşekkül ve tespitinin yapılması da muhtemeldir. Günlerdir süregelen İmralı'ya gidilsin mi gidilmesin tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır. Dürüst ve samimi ölçülerde 'Terörsüz Türkiye' hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı'ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulmayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek? Şayet Meclis'te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum; alırım yanıma 3 arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem. Karanlıkta göz kırpmam, ipe un sermem, söyleyeceğim ne varsa mertçe, özgüven içinde muhatabımın gözünün içine baka baka söylerim" ifadelerini kullandı. "ARTIK TÜRK ADALETİ KARAR VE HÜKMÜNÜ VERECEKTİR" İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik rüşvet ve yolsuzluk davasına ilişkin hazırlanan 3741 sayfalık iddianame hakkında konuşan Bahçeli, "Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. En başta CHP yönetimi olmak üzere, herkesin yargıya saygı duyması, hakim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur. Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan 105'i tutuklu 407 kişinin hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır" dedi. "YARGILAMA EN BAŞTA TRT OLMAK ÜZERE, TÜM TELEVİZYONLARDAN CANLI YAYIN OLARAK GERÇEKLEŞMELİDİR" Geciken adaletin adalet olmayacağının ortada olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etapların doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir. Dediğim gibi, iddianamenin ayrıntısına girmeyeceğim, zira her şey kamuoyunda biteviye tartışılmakta, bilen de bilmeyen de gece gündüz ahkam kesmektedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına eko-sistem denilen, bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen mafyalaşmış bir oluşum tarafından, belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır."

Bursa Skal Kulübü’nden 10 Kasım’a özel anma toplantısı Haber

Bursa Skal Kulübü’nden 10 Kasım’a özel anma toplantısı

Turizm profesyonelleri, Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu (USDF)’nun aktif kulüplerinden biri olan Bursa Skal Kulübü Kasım ayı olağan toplantısı, 10 Kasım’a özel bir anlamla, Cumhuriyet döneminin simge yapılarından biri olan Atatürk Palas’ta yoğun bir katılımla gerçekleşti. Gecede Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Recep Çohan, USDF Başkanı Emre Gezgin, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, Ayvalık Skal Kulübü Başkanı Cem Aksoy, gazeteci ve köşe yazarı Namık Göz, gazeteci Sevda Kurul, Ramada Çekirge Hotel Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Uşaklı ve çok sayıda davetli ile Skal Bursa Kulübü üyeleri yer aldı. “Atatürk’ü yalnızca özlemle anmak değil, O'nu anlamak da genç nesillere anlatmak da görevimizdir” Toplantının açılış konuşmasına bu ilke ile başlayan Skal Bursa Başkanı Meltem Işık Mısırlıoğlu, Atatürk’ün fikirlerini ve mirasını anlamak için 10 Kasımların önemini vurguladı, ardından Skal Türkiye Direktörü Deniz Anapa’nın mesajını paylaştı. Mısırlıoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “10 Kasım, yalnızca bir yas günü değildir. Bu tarih, bir milletin yeniden var oluşunun mimarını, bize bağımsız bir vatan ve özgür bir gelecek armağan eden büyük önderi anlama günüdür. Atatürk’ün ‘En büyük eserim’ dediği Cumhuriyet, bizlere bıraktığı en kıymetli emanettir. Onun ilke ve devrimleri, bugün de yolumuzu aydınlatan birer meşaledir. Bizlere düşen görev, Atatürk’ü yalnızca anmak değil; onu anlamak, fikirlerini yaşatmak ve her alanda onun gösterdiği çağdaş uygarlık hedefi doğrultusunda ilerlemektir. Bu duygu ve düşüncelerle, ebediyete intikal eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.” Saygı duruşunun ardından söz alan USDF Başkanı Emre Gezgin, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasının ardından 10 Mayıs'ta görevi devralan federasyon yönetim kurulunun yeni dönem hedeflerini, ilkelerini ve gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Gecede ayrıca Gazeteci Namık Göz, ADD Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Recep Çohan da birer konuşma yaparak Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet değerleri ve çağdaş Türkiye vizyonu üzerine düşüncelerini paylaştılar. Program, Atatürk’ün sevdiği şarkılar eşliğinde düzenlenen akşam yemeğiyle sona erdi.

Atatürk’ün fikirleri Mudanya’da yaşamaya devam ediyor Haber

Atatürk’ün fikirleri Mudanya’da yaşamaya devam ediyor

Mudanya, bir ulusun kaderini değiştiren Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 87. yıl dönümünde saygı, sevgi, minnet ve özlemle andı. Mudanya Belediyesi tarafından “Atatürk Sensin” temasıyla düzenlenen anma etkinlikleri Mütareke Meydanı’ndan 10 Kasım Yürüyüşü ile başladı. İskele Meydanı’nda devam eden etkinlerde yüzlerce Mudanyalı, Atatürk’e saygısını ve sevgisini göstermek için bir araya geldi. Emine Örnek Okulları öğrencilerinin sahnelediği “Son Bakış” adlı tiyatral gösteri izleyenlere duygu dolu anlar yaşatırken, Tuğra Yıldız ile oğlu Ata Yıldız’ın zeybek gösterisi büyük alkış aldı. Yaratıcı Drama Eğitmeni İbrahim Zeki Karabulut’un Atatürk’ün yaşamından kesitler sunduğu anlatımı eşliğinde Mudanya Kültür ve Sanat Derneği üyeleri, Atatürk şarkı ve marşlarını Mudanyalılar ile birlikte seslendirdi. “BİZ UMUDUN ADIYIZ” Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Atatürk, bizimle, bizde yaşamaya devam ediyor” diyerek, duygularını şu sözlerle paylaştı: “Çantasını sırtına alıp okuluna giden bir çocukta, toprağına, zeytinine, emeğine sahip çıkan bir çiftçide, mesleğini onurla yapan bir işçide, üretende, iyilik arayan her insanda, Atatürk yaşıyor. Korkmadan doğruların yanında duran, ‘Benim işim memleketimdir’ diyen herkes, Atatürk’tür. Atatürk’ü yaşatmak sadece anmakla değil, onun ilkelerini her gün yeniden hayata katmakla mümkündür. Atatürk sensin, biziz. Biziz çünkü ülkemize ve insanımıza inanan milyonlarız. Biziz çünkü her sabah yeniden başlayan umudun adıyız. Biziz çünkü adaletin, eşitliğin, özgürlüğün peşinden yürümeye kararlıyız. Biz Mudanya’da yaşıyoruz ama yalnızca Mudanya için değil, Türkiye için çalışıyoruz.” “ATATÜRK YAŞAMAYA DEVAM EDECEK” Barışın, özgürlüğün, bilimin, emeğin ve eşitliğin izinde olduklarını vurgulayan Başkan Dalgıç, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir ülke, halkının umudu kadardır. Bizim umudumuz bitmedikçe, Atatürk de bu topraklarda yaşamaya devam edecek. Bu inançla söylüyorum: Biz var oldukça Cumhuriyet yaşayacak. Biz çalıştıkça bu ülke yükselecek. Biz konuştukça doğrular güçlenecek. Ve biz bir arada durdukça, hiç kimse bu ülkenin ışığını söndüremeyecek.”

Mudanya tek yürek Atatürk’ü andı Haber

Mudanya tek yürek Atatürk’ü andı

Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikal edişinin 87. yılında Mudanya’da düzenlenen tören ve etkinliklerle anıldı. Anma etkinliklerine Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Aydoğan’ın yanı sıra protokol üyeleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı. Törenler İskele Meydanı Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. Saat 09.05’i gösterdiğinde ise Mudanya’da adeta hayat durdu. siren sesleri eşliğinde iki dakikalık saygı duruşunda bulunan Mudanyalılar Atatürk’e olan saygı ve bağlılığını gösterdi. 10 Kasım nedeniyle bir mesaj yayınlayan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, her zaman Atatürk’ün fikirlerinin ve ilkelerinin ışığında yürümeye devam edeceklerini belirterek, “O bir lider, bir yol, bir umut, bir dirilişti. Acısı yüreğimizde, emaneti ellerimizde. Sonsuzluğa uğurlayışımızın 87. yıl dönümünde, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü özlemle ve minnetle anıyoruz” dedi. “BİZ SENİ ÇOK SEVDİK ATAM” İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda devam eden etkinliklerde öğrenciler Atatürk’ü şarkılar, şiirler ve gösteriler ile andı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Ahmet Rüştü Anadolu Lisesi Müdürü Saadet Sönmezoğlu Atatürk’ün milletine ve ülkesine olan sevdasını anlattı. “Biz seni çok sevdik Atam” diyen Sönmezoğlu, Türk milletinin Atatürk sayesinde çağdaş, eşit ve özgür olduğunun altını çizdi. Mudanya Ahmet Rüştü Anadolu Lisesi ve Emine Örnek Eğitim Kurumları öğrencilerinin birlikte hazırladıkları gösteriler ise duygu dolu anlara sahne oldu. Şiir ve müzik dinletisiyle başlayan anma etkinliklerinde “Son Bakış” adlı tiyatral gösteri ile özgürlük ve bağımsızlığa sevdalı Atatürk’ün, bir ulusun kaderini yeni baştan yazan, tarihin akışını değiştiren hikayesi anlatıldı. Öğrenciler tören sonunda izleyenler tarafından ayakta alkışlandı.

Başkan Palandöken: "Atatürk’ün mirası üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir" Haber

Başkan Palandöken: "Atatürk’ün mirası üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir"

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Atatürk, yalnızca bir komutan değil, aynı zamanda fikirleriyle çağları aşan bir devlet adamı, ilham kaynağı ve milletine sonsuz güven duyan bir önderdir. Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı en büyük değer, bağımsızlık ruhu ve çağdaş, güçlü, üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir" dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü için yazılı bir mesaj yayımladı. Palandöken mesajında şu ifadelere yer verdi: "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 87’nci yılında saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Büyük liderimiz Atatürk, yalnızca bir komutan değil, aynı zamanda fikirleriyle çağları aşan bir devlet adamı, ilham kaynağı ve milletine sonsuz güven duyan bir önderdir. Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı en büyük değer, bağımsızlık ruhu ve çağdaş, güçlü, üretken bir Türkiye Cumhuriyetidir. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesiyle dünyaya barış mesajı veren, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek halkına güvenen Atatürk’ün fikirleri, bugün de ülkemizin yolunu aydınlatmaya devam etmektedir. Atatürk’ün, ‘Tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çalışkan olmak’ sözü, biz esnaf ve sanatkârlar için yolumuzu aydınlatan en önemli rehberdir. Çünkü bizler biliyoruz ki çalışmak, üretmek ve alın teriyle ülkesine katkı sağlamak Atatürk’ün en çok önem verdiği değerlerdendir. Esnaf ve sanatkâr camiası olarak bu bilinçle hareket ediyor, O’nun gösterdiği muasır medeniyet hedefi doğrultusunda ülkemizin kalkınması için var gücümüzle çalışıyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.