SON DAKİKA
Hava Durumu

#Basın Açıklaması

Söz Bursa - Basın Açıklaması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Basın Açıklaması haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

CHP Gençlik Kollarından 'MESEM' çıkışı: "Ucuz iş gücü olarak görülen çocukların tam karşısındayız" Haber

CHP Gençlik Kollarından 'MESEM' çıkışı: "Ucuz iş gücü olarak görülen çocukların tam karşısındayız"

CHP Gençlik Kolları, MESEM uygulamasına karşı ve 16 gencin tutuklanmasına karşı 81 ilde açıklama yaptı. Bursa'da da gerçekleştirilen açıklamada, "MESEM bir AKP projesidir. Ve bizler, ucuz iş gücü olarak görülen çocukların eğitim haklarından mahrum bırakılarak, doğrudan işçileştirildiği bu düzenin tam karşısında duruyoruz" denildi. CHP Bursa Gençlik Kolları, çocuk işçiliği meşrulaştıran, sömürüyü derinleştiren MESEM uygulamasına tepki göstermek ve MESEM'i protesto ettiği için tutuklanan öğrencilerle dayanışmak için 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa'da Şehreküstü Meydanı'nda gerçekleştirilen açıklamaya CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, Gençlik Kolları MYK Üyesi Hasan Bakmaz, Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Özgür, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, İlçe Başkanları, İl Yöneticileri, Gençlik Kolları Yöneticileri, TİP Bursa İl Başkanlığı katıldı. Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora yaptığı açıklamada, "Okulda olması gereken çocuklar iş cinayetlerine kurban gitmesin diye mücadele etmek bu ülkede yaşayan biz gençlerin, boynumuzun borcudur" dedi. Bora, "AKP iktidarının her geçen yıl parça parça dağıtıp bir kenara attığı eğitim sistemiyle çocuklar işçileştiriliyor, gençler geleceksizleştiriliyor. Bunların hiçbiri kendiliğinden olmuyor. Yaşadığımız tüm bu kötülük bir kara düzenin sonucudur. Bu kara düzenin bugünkü görüntüsü ise MESEM’lerdir" diye konuştu. MESEM sistemiyle çocukların eğitim almadığını, ucuz iş gücü olarak görülerek sömürüldüğünün vurgulandığı açıklamada, "Bu sistem yüzbinlerce çocuğun okulla bağını kesiyor. Lise çağındaki bir çocuğun haftada 1 gün okula, 4 gün atölyeye, sanayiye, fabrikaya gittiği bir düzene mesleki eğitim denebilir mi? Açıkça ifade etmek isteriz ki MESEM çocukların doğrudan işçileştirildiği, yasalarla sömürüldüğü bir AKP projesidir. Ve bizler CHP Gençlik Kolları olarak, ucuz iş gücü olarak görülen çocukların eğitim haklarından mahrum bırakılarak, doğrudan işçileştirildiği bu düzenin tam karşısında duruyoruz" ifadeleri kullanıldı. 2025 yılında 86 çocuk işçinin katledildiğinin hatırladıldığı açıklama şu sözlerle son buldu: "Sayın Bakan’ın bakanlık yaptığı dönem içerisinde MESEM’lerde hayatını kaybeden çocuk sayısı 16. Bu iktidar için yalnızca bir sayı olabilir. Ama bizim için değil. Onlar bizim her sabah aynı güneşe uyandığımız, aynı sokaklarda yürüdüğümüz, aynı hayalleri paylaştığımız kardeşlerimiz. Okulda olması gereken çocukların atölyelerde emeği sömürülmesin, çocuklar iş cinayetlerine kurban gitmesin diye mücadele etmek bu ülkede yaşayan biz gençlerin, boynumuzun borcudur. MESEM uygulamasını protesto ettiği için hukuksuzca tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16 arkadaşımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu da buradan açıkça ifade etmek istiyoruz. Arkadaşlarımızın yarım kalan sözleri bize emanettir."

Atış Yapı mağdurları çözüm bekliyor Haber

Atış Yapı mağdurları çözüm bekliyor

Atış Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve iştirakleri hakkında yürütülen ‘nitelikli dolandırıcılık' soruşturması kapsamında şirket yöneticilerinin tutuklanmasının ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) kayyum olarak atanması binlerce aile için yeniden umut oldu. Bugün bir araya gelen mağdurlar, basın açıklaması yaptı. Mağdurlardan Sadiye Dinç, "Biz sadece başımızı sokacak bir yuva istedik, lüks değil. Ama kandırıldık. Hayallerimiz maketlerde kaldı" diyerek gözyaşlarını tutamadı. Dinç, yaklaşık 3 bin 500 ailenin mağdur edildiğini belirterek, "Bize güven verdiler, biz de ömrümüzün birikimini verdik. Şimdi ne evimiz var ne paramız" dedi. TMSF'nin süreci devralmasının yeni bir başlangıç olduğunu belirten Dinç, "Bu sadece bir el koyma değil, mağdurların evlerine kavuşma süreci olmalı. Biz hakkımızın yeni ortaklıklar arasında kaybolmasını istemiyoruz" diye konuştu. Dinç, "Bu yaşananlar artık ekonomik değil, tamamen insani bir krizdir. Yıllardır belirsizlik içinde yaşamak bizleri hem maddi hem manevi olarak çökertti" dedi. Mağdurlar, TMSF sürecinde bir "mağduriyet fonu" oluşturulmasını, yerel yönetimlerden ise imar kolaylığı sağlanması ve projelerin tamamlanmasına destek verilmesini istedi. Yarım kalan projelerin tamamlanması için finansal çözüm geliştirilmesi çağrısı yapıldı. Açıklamada, Bursa milletvekillerinden de konuya dahil olmaları istendi. Mağdurlar daha sonra gökyüzüne siyah balon bıraktı.

Bozbey’in Doğancı Barajı’ndaki açıklamasına Oktay Yılmaz’dan yanıt Haber

Bozbey’in Doğancı Barajı’ndaki açıklamasına Oktay Yılmaz’dan yanıt

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Doğancı Barajı’nda kentin su sorununa ilişkin yaptığı basın açıklaması, kent siyasetinde yeni bir tartışma yarattı. Yıldırım Belediye Başkanı ve AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Oktay Yılmaz, sosyal medyadan bir açıklama yaparak Bozbey’in sözlerine yanıt verdi. Yılmaz, Bozbey’in Doğancı Barajı’nda yaptığı açıklamanın, mevcut yönetimin su konusundaki yaklaşımını ortaya koyduğunu belirtti. “Bursa iki yaz mevsimini su sıkıntısıyla geçirdi. Bursalılar susuzluk çekerken Büyükşehir yönetimi bahaneler üretmekle meşgul,” diyen Yılmaz, Bozbey’i çözüm üretmeye çağırdı. Bursa’da yaz aylarında yaşanan su kesintileriyle ilgili tartışmalar, iki belediye başkanının açıklamalarıyla yeniden gündeme taşındı. Bozbey’in Doğancı Barajı’nda yaptığı değerlendirmelerde su kaynaklarının durumu ve alınan önlemler öne çıkarken, Yılmaz’ın eleştirileri de kamuoyunda yankı buldu. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, sosyal medya'da yaptığı paylaşım Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Doğancı Barajı’nda yaptığı basın açıklamasını hayret ve ibretle izledim. Yeni yönetimin siyaseti haline dönüşen öngörüsüzlük ile iki koca yaz mevsimini geçiren Mustafa Bozbey ve ekibi, Bursa’nın su problemine bahane uydurmaya… pic.twitter.com/WnslwfjNF2 — Oktay Yılmaz (@oktayyilmaz16) October 20, 2025

CHP Bursa İl Kadın Kolları: Rojin için adalet istiyoruz Haber

CHP Bursa İl Kadın Kolları: Rojin için adalet istiyoruz

Van'da, kaybolduktan 18 gün sonra sahilde cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ve göğüs ve vajina bölgesinde 2 erkek DNA’sına rastlandığı açıklanan rapor sonrası CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı basın açıklaması düzenledi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu. Kabaiş’in 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu. Soruşturma sürerken, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan rapor, 10 Ekim’de dosyaya girdi. Paylaşılan raporda Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinde 2 ayrı erkeğe ait DNA tespit edildiği açıklandı. CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı, İl Başkanlığında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, Kadın Kolları MYK Üyesi Fatma Özgür, İl Kadın Kolları Yöneticileri ve İlçe Kadın Kolları Başkanları katıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Adı Rojin Kabaiş . Henüz yirmi bir yaşındaydı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde okul öncesi öğretmenliği okuyordu. Bir sabah kulaklığını, suyunu ve kekini aldı , Van Gölü kıyısına yürümek üzere evinden çıktı. Bir daha geri dönmedi. On sekiz gün sonra cansız bedeni bulundu.Raporlarda ölüm nedeni “boğulma” yazıldı.Ama bir annenin içi hâlâ yanıyor.Bir baba, kızının neden öldüğünü bilmeden uykusuz gecelere mahkûm.Bir ülke, bir genç kadının sessizce yok oluşuna yine tanıklık ediyor. Rojin’in adı aydınlık demekti. Ama karanlık yine bir kadının hayatına çöktü.Hayalleri vardı. Çocuklara sevgiyi, umudu öğretmek istiyordu.Bir yaşam daha yarım kaldı. Biz, CHP Bursa İl Kadın Kolları olarak bu sessizliği kabul etmiyoruz. Rojin için adalet istiyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını, suçlunun bulunmasını ve bir daha hiçbir genç kadının kaybolmamasını istiyoruz. Her öldürülen kadında eksiliyoruz. Her susuşumuzda suça ortak oluyoruz. Bu yüzden susmayacağız. Rojin’in adaletini talep ediyoruz. Çünkü onun adı aydınlıktı. Ve biz o aydınlığı geri istiyoruz."

Ziraat Bankası'ndan 'logo değişim' iddialarına yanıt Haber

Ziraat Bankası'ndan 'logo değişim' iddialarına yanıt

Ziraat Bankası'ndan 'logo değişikliği' yönündeki iddialara ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunuldu. Halihazırda mevcut logonun yer aldığı şube tabelalarıyla yazılı ve görsel tüm materyallerin kullanımına devam edildiği ifade edilen açıklamada, daha önce açıklamaların yapılmasına rağmen, benzer iddiaların aynı kaynaklardan kasıtlı olarak gündeme getirilmesine tepki gösterdi. Konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yapan banka, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığı gibi herhangi bir maliyetin de söz konusu olmadığının altı çizildi. Bankada son 13 yıldır yapılan yıl sonu değerlendirme toplantılarında, Türkiye'nin her bölgesinde görev yapan şube yöneticileriyle geride kalan yılın hedef gerçekleşmelerinin ele alındığı, sektörün genel değerlendirmesinin yapıldığı belirtilen açıklamada özetle şunlar kaydedildi: "Bu noktadan hareketle önümüzdeki yılın hedef ve beklentileri paylaşılmakta olup iddia edildiği gibi bir maliyet de söz konusu değildir. Bir firmanın kullandığı krediye ilişkin ise bankacılık usul ve esaslarına aykırılık kesinlikle bulunmadığı gibi halen tarımsal faaliyetleri devam eden firma, kredilerini 2023 yılında ödeyerek kapatmıştır. Bankamız 161 yıllık köklü geçmişiyle yukarıda bahsedilen konular ve diğer konuların tamamında bankacılık usul ve esasları ile sektör normları çerçevesinde faaliyet göstermektedir. Bankamızın, bu tür mesnetsiz iddialarla yıpratılmaya çalışılmasına itibar edilmemesini ve konuyla ilgili her türlü yasal hakkımızın saklı tutulduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız." ​​​​​​​

Yıldırım’da, CHP’li gençlerden MEB müfettişlerine çağrı Haber

Yıldırım’da, CHP’li gençlerden MEB müfettişlerine çağrı

Cumhuriyet Halk Partisi Yıldırım İlçe Gençlik Kolları Başkanı Buket Altay ve yönetimi, Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşandığı iddia edilen bir olaya yönelik Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Emel Duman ile CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı yöneticileri de katıldı. “2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala ne yazık ki Yıldırım ilçemizin sınırları içerisinde bulunan Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Engin Kaya Kırbıyık sınava gelen bir yurttaşımızın kılık kıyafeti üzerinden çirkin söylemlerde bulunmuştur” diyerek söze başlayan CHP Yıldırım İlçe Gençlik Kolları Başkanı Buket Altay, şu açıklamayı yaptı: “Bu yönetici daha önce Milli Eğitim Bakanlığı’mızın öğrenci kılık kıyafet yönetmeliğinde belirtilmemesine rağmen öğrencilerimize, kendi belirlediği kurallar doğrultusunda dayatmaları olmuştur. Velilerin katıldığı bilgilendirme toplantısı düzenlemiş. Bu toplantı içeriğinde başı kapalı olmayan öğrencilerin sınava dahi girmemesini söylemiştir. Velilerin bu konuda ikazlarına rağmen okul müdürü Engin Kaya Kırbıyık bunun asla kabul görmeyeceğini hiç çekinmeden ifade etmiştir. Bizler Cumhuriyet Halk Partili gençlik olarak bugün burada bir kez daha halkımızın sesi, gençlerimizin, çocuklarımızın sesi olmaya, özgür iradelerine sahip çıkmak için toplandık. Bizler daha çağdaş bir Türkiye özlemi çekerken, gelecek nesillerimizi yetiştirmekte ve yönlendirmekte olan idarecilerin bu tarz söylemlerde bulunması kabul edilir bir durum değildir. Buradan ilçe milli eğitim müdürümüzün önünden sesleniyorum! Derhal Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerini göreve davet ediyor ve bu konunun derinlemesine araştırılmasını ivedikle talep ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı yöneticilerimizin uğraşması gereken konular birilerinin kılık kıyafeti değil, öğrencilerimizin daha sağlıklı koşullarda eğitim görmelerini sağlamaktır. Bursa’nın ikinci büyük ilçesinde yaşamamıza rağmen hala taşımalı eğitim, yani öğrencinin bulunduğu mahallede değil farklı mahallede eğitim gördüğünü biliyoruz. Kayıt aşamalarında yapılan yolsuzluklar, rüşvetler, hepsini biliyoruz. Dersliklerimizin nüfus yoğunluklarını biliyoruz. Nüfus yoğunluklarının sonucu olarak öğretmenlerimizin öğrencilerimizle birebir iletişim zorluğu, vakit darlığı yaşadığını biliyoruz. Sağlıklı besinlere ulaşmalarının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Derslerde kullanılacak kırtasiye malzemelerinin, derse takviye olması için zorunlu aldırılan ek kitaplarının pahalılığından söz etmeye gerek var mı? Bunlar eğitim-öğretimi zorlaştıran, öğrencilerin ve ailelerin zor durumlarda kaldığı bir süreç. Lütfen! İdarecilerimiz buralara eğilsinler. Yol göstericimiz başöğretmen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde belirttiği gibi; Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için çağın gerektirdiği yenilikleri gerçekleştirmek zorunludur. Bu doğrultuda yapacaklarımız çok fazla. Bu kentin ilçenin sorunları büyük Yıldırımlılar. ‘Yılmadan, usanmadan’ ilkemizle bu yola çıktık. Bu yoldan dönmeyeceğiz. Eğitim öğrenciye saygıyla başlar. Türkiye laiktir, laik kalacaktır.” Basın açıklamasının ardından CHP Yıldırım İlçe Gençlik Kolları teşkilatı ve diğer katılımcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünden ayrıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.