SON DAKİKA
Hava Durumu

#Belediye

Söz Bursa - Belediye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Belediye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AK Parti Bursa’da İl Danışma Meclisi gerçekleştirildi Haber

AK Parti Bursa’da İl Danışma Meclisi gerçekleştirildi

AK Parti Bursa İl Başkanlığının 61. İl Danışma Meclisi, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde AK Parti Bursa milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, il yönetimi, meclis üyeleri ve mahalle teşkilatlarının katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti belediyeciliğinin Türkiye’nin hizmet anlayışını değiştiren güçlü bir vizyon ortaya koyduğunu söyledi. CHP’li belediyelerin yönetim anlayışını eleştiren Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediyesinin su tarifesi konusunda aldığı kararların vatandaşın hayatını zorlaştırdığını belirtti. Gürkan, su fiyatlarında yaşanan süreci şu sözlerle değerlendirdi: "Bursa’ya baktığımızda maalesef beceriksizlik ve istikrarsızlıkla karşı karşıyayız. Göreve gelir gelmez suya yüzde 25 indirim yaptılar; çünkü maliyeti, hesabı bilmiyorlar. Ardından ‘Pardon, bize yanlış hesap verdiler’ diyerek bu kez yüzde 30 zam yaptılar. Fakat kümülatif hesaba baktığımızda bu düzenleme, vatandaşın faturasına yüzde 100’ü aşan artış olarak yansıdı. Bu şehir böyle yönetilemez." CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı'nın "Sanata ihtiyaç var, asfalta gerek yok" şeklindeki sözlerine de tepki gösteren Gürkan, "Asfaltı olmayan yere kültür sanat götüremezsin. Bu şehir böyle bir yönetimi hak etmiyor." dedi. "GERÇEK TABLO GİZLENİYOR" Belediyede işten çıkarma süreçleri kamuoyuna farklı aktarıldığını belirten Gürkan, "Gerçek tablo gizleniyor. Son 1,5 yılda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde 8 binin üzerince çalışanın işine son verildiği iddiaları ile Büyükşehir ve iştiraklerine hangi özellikelerine göre kaç kişinin alındığının mutlaka ortaya net olarak açıklanması gerekmektedir. Bu şehir doğruluğu ve şeffaflığı hak ediyor. Başkan göreve gelirken 'kimseyi işten çıkarmayacağız' sözü verdiğini ancak bugün binlerce çalışanı haksız yere işsiz bıraktı" dedi. Bu dönem İl Danışma Meclisinin tüm ilçelerden meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Gürkan, "Meclis üyelerimizin sorumluluğu büyük. Milletimizin sesi olmalı, duruşumuzla Cumhurbaşkanımızın çizdiği yoldan ayrılmamalıyız" diye konuştu. "HIZLI TREN 2026'DA" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Bursa’ya yaptığı son ziyaretin önemine dikkat çeken Gürkan, pek çok projede önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti. Gürkan, şu ifadeleri kullandı; "Kuzey Otoyolu güzergâhı, Mudanya yolu düzenlemeleri, İnegöl-Yenişehir yolu, Gürsu Tren İstasyonu bağlantısı, Orhangazi kavşak düzenlemeleri, Bursa-Ankara Hızlı Tren çalışmaları gibi alanlarda çalışmaların hızla sürüyor. 2026 yılı geldiğinde hızlı trenle Ankara’ya yolculuk yapılabilecek. Bakanımız her adımı titizlikle takip ediyor." Şehir Hastanesi bağlantı yoluyla ilgili sürece değinen Gürkan, Büyükşehir Belediyesinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi sebebiyle projenin Ulaştırma Bakanlığı tarafından devralındığını söyledi. "Bazı kesimler bu konuda kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor. Gerçekler ortada. Bakanlığımız bu projeyi Bursa için üstlendi" diye konuştu. Konuşmasının önemli başlıklarından biri de teşkilat çalışmaları oldu. Gürkan, Bursa teşkilatına yönelik yoğun ilgiyi şu sözlerle duyurdu: "Sadece son bir haftada 5 bin 284 yeni hemşehrimiz AK Parti Bursa ailesine katıldı. Her yeni üye, Cumhurbaşkanımıza duyulan güvenin ve AK Parti’ye inancın en güçlü göstergesidir." Açılış konuşmasının ardından, üye çalışmaları kapsamında teşkilata en fazla üye kazandıran meclis üyelerine plaket takdim edildi.

Ekrem İmamoğlu'nun 'casusluk' soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün ifadesi ortaya çıktı Haber

Ekrem İmamoğlu'nun 'casusluk' soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün ifadesi ortaya çıktı

Hüseyin Gün, Ekrem İmamoğlu'nun ekibinden Necati Özkan'ın yönlendirmesiyle Osint isimli açık kaynak istihbaratı programı vasıtasıyla İBB'ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreleri ulaştıklarını, yaptıkları analizleri de İmamoğlu'na ilettiklerini söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve şüpheli Melih Geçek’e yönelik 'casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında şüpheli Gün, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek ifade verdi. Gün ifadesinde, "10 Haziran 2019’da manevi annem Seher A.'nın yönlendirmesi ile Necati Özkan ile tanıştım, sonrasında ilk seçim tarihi olan 31 Mart 2019 ile ikinci seçim tarihi olan 23 Haziran 2019 tarihleri arasında seçim süreciyle alakalı beraber çalıştık. Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun hem siyasi danışmanı hem de seçim kampanyasının menajeriydi. Benim ‘Piiq’ isimli firmam vardı ve Darren, Aaron ile Ed isimli ortaklarım vardı. Aaron eski istihbarat servisi çalışanıdır. Şirketteki tüm analiz işlemlerini teknik ekip ile birlikte Aaron yapardı. ‘Osint’ (Açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında ‘darkweb’ gibi internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Bu, internetin yeraltıdır" dedi. "YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMADA İBB’YE AİT ÇOK SAYIDA KURUMSAL MAİL VE ŞİFRELER VARDI. BU MAİL VE ŞİFRELERLE BELEDİYENİN EN DERİNLERİNDEKİ BİLGİYE ULAŞABİLME KABİLİYETİ VERİYORDU" Necati Özkan’ın kendisinden ‘Osint’ isimli programa bakmasını istediğini belirten şüpheli Gün, "Osint’de yaptığımız araştırmada İBB’ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. Burada belediye içi yazışmalar ve bilgi akışı görülebiliyordu ancak sadece bilgi temini vardı. Herhangi bir müdahale yapılamıyordu. Necati Özkan da bu ‘Osint’ alemine hakimdi. Ben de zaten ofisindeyken genel bir bilgilendirme yapmıştım. Dolayısıyla, Necati Özkan oradaki verilerin neye mal olabileceğini bilecek durumdaydı. Osint’te tekrar yaptığımız kontrollerde ilk gördüğümüz datadan daha fazlası olduğunu gördük. Beni Osint’e yönlendiren Necati Özkan’dır. Zaten bir kez girdiğiniz zaman sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint’deki veriler ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın sadece yüzde 10’udur. Biz ayrıca elimizdeki yazılımla sosyal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna göre algı oluşturmaya çalışıyorduk" şeklinde konuştu. "YAZIŞMALARDA ‘MAYOR’ OLARAK GEÇEN KİŞİ DE EKREM İMAMOĞLU’DUR" Şüpheli Gün ifadesinin devamında, "Yaptığımız analizleri ben Necati Özkan ile paylaşıyordum. Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerika istihbarat servisinde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın adı ‘pq’dur ve bu kişi benim ortağım olan Aaron’du. Aaron zaten istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım analizleri Necati Özkan’a verirdim, bunları başkana iletmesini söylerdim. O da başkana iletirdi. Başkan olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu’dur. Yazışmalarda ‘Mayor’ olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu’dur. 2019 seçiminden sonra Melih Geçek, Necati Özkan, Yavuz Saltık ve Şenay isimli şahıslar vardı. Bu toplantıda ‘İstanbul Senin’ isimli bir projenin tanıtımını yaptık fakat o dönem böyle bir uygulama yoktu. Melih Geçek isimli şahıs bildiğim kadarıyla da IT konusunda en yetkili şahıslardan birisiydi. Toplantıda Geçek’i özel sektörde IT olarak tanıttılar, yakın zamanda da belediyede çalışacağını söylediler" diye konuştu. Şüpheli Hüseyin Gün, diğer şüphelilerden Merdan Yanardağ’ı da manevi annesinin tanıştırdığını söyleyerek, "Dönem dönem elden cüzi miktarlarda para verirdim, parayı kanalına destek maksadıyla verirdim. Merdan Yanardağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı röportaj yayınında sorulmasını tarif ettiğim soruları ilettim ve aynı olmasa da benzer nitelikte sorular soruldu. Benimkisi tamamen tavsiyeydi. Genel olarak 2019 seçimlerinde analiz ve raporlamalar yaparak İmamoğlu’nun seçim kampanyasına destek oldum. İrtibatım Necati Özkan’laydı. Özkan da İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde bizimle çalıştı. Yönlendirmelerimiz de büyük oranda buydu. Bazen de uymadığı noktalarda serzenişlerimiz oldu. Seçim sonrasında da manevi annem Seher ile birlikte çalışma ofisinde Saraçhane’de belediye binasında tebrik ettik. O da bize yardımlarımız için teşekkür etti. Dolaysıyla teşekkür etmesinden de anlaşılacağı üzere tüm faaliyetlerimizden haberdardı" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetin izinde Uludağ yürüyüşü Haber

Cumhuriyetin izinde Uludağ yürüyüşü

Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya sahip çıkarak Büyük Önder Atatürk'ün aydınlık yolundan ayrılmadan ilerleyen Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, yüzlerce Bursalı vatandaşla birlikte Uludağ'da Cumhuriyetin izinde yürüdü. Osmangazi Belediyesi'nin düzenlediği "Doğanın İçinde Cumhuriyetin İzinde" yürüyüşüne katılan 250 kişilik Cumhuriyet sevdalısı Uludağ Çobankaya mevkiinden başlayarak Sarıalana kadar ellerinde Türk Bayraklarıyla 4 kilometrelik parkurda 10'uncu Yıl Marşı eşliğinde yürüdü. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen yürüyüşe Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri ve yüzlerce Bursalı Cumhuriyet sevdalısı vatandaş katıldı. ‘CUMHURİYETE SAHİP ÇIKARAK ATATÜRK'ÜN BİZLERE EMANETİNİ İLELEBET PAYİDAR KILACAĞIZ' Doğanın İçinde Cumhuriyetin İzinde yürüyüşüne katılan tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "Cumhuriyetin sayesinde bugün özgür ve bağımsız bir şekilde bu yürüyüşü yapabildiğimiz için başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve rahmetle anıyoruz, ruhları şad olsun. Cumhuriyetin kuruluşunun 102'inci yılını kutlayacağız. Cumhuriyetin kazanımlarını çok daha iyi anladığımız bir dönemin içerisindeyiz. Hemen yanı başımızda Irak, Suriye, Gazze ve Libya'da demokratik rejimlere geçemeyenlerin ne halde olduklarını görüyoruz. Milyonlarca insanın emperyalizm tarafından öldürüldüğü yerinden ve yurdundan edildiği bir dönemde bizler oksijenin içinde güneşin altında bağımsız ve özgür bir şekilde Cumhuriyeti yaşıyoruz ve yaşatacağız. Bunun kıymetini bilmek lazım, değerini ve kıymetini bilmediğinizde o tek dişi kalmış canavar emperyalizm yine yüz yıl önce olduğu gibi buraları da işgal etme sömürge haline getirme emelinden hiç bir zaman vazgeçmedi. Bilhassa gençler Cumhuriyete sahip çıkacak Büyük Önder Atatürk'ün bizlere emanetini ilelebet payidar kılacağız" dedi Doğanın İçinde Cumhuriyetin İzinde yürüyüşüne katılan vatandaşlar bu güzel etkinliği düzenlediği için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'a teşekkür etti.

"Giresun İstiklal Madalyası'nı istiyor" kampanyasına Bursa'dan destek Haber

"Giresun İstiklal Madalyası'nı istiyor" kampanyasına Bursa'dan destek

Kampanya kapsamında Gemlik Giresunlular Derneğini ziyaret eden GESOB Başkanı Ali Kara 100 bin imzaya ulaştıklarını ve hedeflerinin 200 bin imzaya ulaşmak olduğunu söyledi. Gemlik Giresunlular Derneği Başkanı Halil Ataş ve yönetiminin hazır bulunduğu toplantıya Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Uslu, İş insanı Mustafa Yiğit, Hamidiye mahallesi Muhtarı Mehmet Çiçek, TR Düşünce Kulübü Temsilcisi Gencay Yılmaz, basın mensupları ve üyeler katıldı. Gemlik Giresunlular Derneği Başkanı Halil Ataş, "Giresun'umuzun gururu için bir aradayız. Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanımız Ali Kara'nın önderliğinde; 42. 44. ve 47. Gönüllü Alaylarımız adına şehrimize İstiklal Madalyası ve ‘Yiğit' ünvanı verilmesi için başlatılan imza kampanyasına hemşehrilerimizin ve Gemlik halkının da desteğini bekliyoruz" açıklamasını yaptı. TBMM yasama yılında farklı siyasi partilerden Giresunlu milletvekilleri, Milli Mücadele'de büyük kahramanlık gösteren Giresun'un, İstiklal Madalyası ile onurlandırılması gerektiğini dile getirmişlerdi. Giresunlular, 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalanıp işgaller başlar başlamaz harekete geçti. Aralık 1918'de milis komutan Osman Ağa liderliğinde, Şubat 1919'da ise Müdafa-i Memleket komitesini kurarak işgale karşı durmuşlardı. Kurtuluş mücadelesi için yola çıkan Giresunlular, Sarıkamış'ta, Doğuda, Haymana'da, Dumlupınar'da ve Sakarya'da destan yazdı. Kampanyanın başlangıç ve devam eden süreç hakkında bilgilendirme yapan GESOB Başkanı Ali Kara, "TBMM tarafından 1939 yılında 42, 44 ve 47. Alaylarımıza verilen İstiklal Madalyalarının Giresun'umuza kavuşturulmasını, İstiklal Madalyası hakkının iade edilmesini Giresun'daki tüm siyasi partiler ve STK'lar beklemektedir. Bugün, şehitlerimizin hatırasına sahip çıkma günüdür. Giresun'un İstiklal Madalyası, sadece bu şehrin değil, tüm Karadeniz'in, hatta tüm Anadolu'nun onurudur. Bu madalya, geçmişe olan saygımızın, milletimize olan vefamızın nişanesi olacaktır" dedi. Giresun halkının milli mücadeleye verdiği eşsiz katkının gelecek nesillere aktarılması ve hak ettiği değerin teslim edilmesi için başlatılan kampanyaya tüm vatandaşların destek olması için Bursa'ya geçen GESOB Başkanı Ali Kara; Bursa Tirebolular Derneği Başkanı Fahri Karaman ve yönetimi, Yağlıdere Başkanı Beşür Karadere, Doğanket Başkanı Murat Arslan, Şebinkarahisar Başkanı Erhan Ertürk ve yönetimi, Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Bülent Akça ile bir araya gelerek imza kampanyasına destek verilmesini istedi. Bursa'da bulunan dernek başkanları da imza kampanyasına destek olacaklarını dile getirdi.

Büyükşehir’den ‘Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Çalıştayı’ Haber

Büyükşehir’den ‘Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Çalıştayı’

Bursa Büyükşehir Belediyesi, bulvar, cadde, meydan ve park gibi alanlarda kullanılan kent mobilyası ve yapı malzemelerinin özgün bir şekilde tasarlanması ve estetik bir bütünlük sağlanması amacıyla Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Çalıştayı düzenledi. Bursa’nın daha yaşanılabilir bir kent olması için birçok proje yürüten Büyükşehir Belediyesi, kente görsel zenginlik kazandırmak amacıyla Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Çalıştayı düzenledi. Bulvar, cadde, meydan ve park gibi alanlarda kullanılan kent mobilyaları ve yapı malzemelerinde standart belirlemek amacıyla düzenlenen çalıştayla, kent kimliğinin daha görünür hale gelmesi ve estetik bir bütünlük sağlanması hedefleniyor. Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı Kentsel Tasarım Şube Müdürlüğü tarafından Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde düzenlenen çalıştaya, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Tözün Bingöl, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yöneticileri, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile üreticiler katıldı. Kentin görsel bütünlüğünü, estetik uyumunu ve kamusal alanların sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla ‘Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Çalıştayı'nın düzenlendiğini anlatan Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Tözün Bingöl, farklı dönemlerde farklı anlayışlarla yapılan uygulamaların görsel ve yapısal karmaşaya yol açtığını söyledi. Bu durumun bakım ve onarım sürecinde ciddi maliyetler doğurduğunu da belirten Bingöl, “Büyükşehir Belediyesi olarak kentsel yapı malzemeleri ve kent mobilyalarında bir tasarım rehberi oluşturmak üzere harekete geçtik. Amacımız, ana arterler başta olmak üzere tüm alanda süreklilik sağlamak, kurumsal kimlik algısını güçlendirmek, ortak bir dil birliği ve estetik tutarlık oluşturmaktır. Bunu da ortak akılla, üniversitelerle, akademik odalarla, ilçe belediyeleriyle ve tüm paydaşlarla beraber yapmak istiyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Program, Kentsel Tasarım Uzmanı Alp Arısoy’un moderatörlüğünde yuvarlak masa toplantılarıyla devam etti. Kent peyzajına yönelik temel uygulama ilkelerinin belirlendiği toplantıda, tasarım uygulamalarını yönlendirecek kriterler oluşturuldu.

İnegöl'de ''Srebrenitsa Soykırımı'' anıldı Haber

İnegöl'de ''Srebrenitsa Soykırımı'' anıldı

“Unutulan soykırım tekrarlanır” diyen Aliya İzzetbegoviç’in sözünden hareketle her yıl düzenlenen anma programları kapsamında, bu yıl da İnegöl’de anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. İnegöl Belediyesi, Uluslararası Aliya Düşünce Derneği ve İnegöl Bosna Hersek Derneği iş birliğinde düzenlenen programda, Srebrenitsa Katliamı bir kez daha unutulmamak ve unutturulmamak adına anıldı. DİNMEYEN ACILARIN FOTOĞRAFLARI TEKRAR GÜN YÜZÜNE ÇIKARTILDI İnegöl Belediyesi’nin yeni hizmet binasında düzenlenen etkinlikte ise soykırımda hayatını kaybeden 8 bin 372 kişi için dualar okundu. Anma programı kapsamında ayrıca, soykırımın izlerini ve acı hatıralarını yansıtan 20 fotoğraftan oluşan “Dinmeyen Acı: Srebrenitsa” sergisi de vatandaşların ziyaretine açıldı. Başkan Alper Taban ve beraberindeki heyet, sergiyi inceledikten sonra konferans salonuna geçti. Dualarla başlayan anma programı şiir okuma ve konuşmalarla devam etti. "SREBRENİTSA SADECE BİR SOYKIRIM DEĞİL, İNSANLIĞIN SUSTUĞU GÜNDÜR" İlk olarak programda konuşma yapan İnegöl Bosna Hersek Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Fikret Doyan İnegöl Belediyesi’ne anlamlı organizasyonda ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederek, “Bugün bir şehrin bir halkın bir insanlığın sustuğu günü anıyoruz aslında. 1995’de Srebrenitsa’da insanlar değil umutlar, annelerin duaları, çocukların hayalleri katledildi. 8 bin372 can Müslüman oldukları için göz göre göre dünyanın sessizliği eşliğinde alındılar hayattan. Bazıları daha 13 yaşındaydı. Kiminin babası, kiminin kardeşi kiminin oğlu vuruldu. Orda göz göre göre toplu mezarlara sığmayan bir acı bu aslında. Anneler o günden bu yana beyaz tülbentleri ile adalet arıyorlar. Srebrenitsa sadece bir soykırım değil, dünyanın ne kadar susabileceğini, vicdanlarının ne kadar körleşebileceğinin adıdır aslında. Ama biz susmuyoruz, unutturmuyoruz. Çünkü adalet unutmayanların umududur. Çünkü barış hatırlayanlarla kurulur. Bugün Srebrenitsa’da kaybettiklerimizi ve insanlığın kaybettiklerini kalbimizin en derinlerinden anıyoruz. Ruhları şad, hatıraları sonsuz olsun. Unutmadık, unutturmayacağız. Srebrenitsa acının adı aynı zamanda direnişin, onurun, annelerin gözyaşlarıyla yoğrulmuş duasıdır. Dün Srebrenitsa katliam yapanlar, aynı şeyin bir benzerini Gazze’de yapıyorlar. Yapanlar aynı, soykırıma uğrayanlar aynı. Gazze’de de, Bosna’da da dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir canı, masum bir canı katleden kim olursa olsun biz onları her zaman lanetliyoruz.” dedi. "BOSNA BİR TOPRAK PARÇASI DEĞİL, BİR İDEALDİR" Uluslararası Aliya Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Sert, Bosna’da yaşanan trajedinin sadece bir savaş değil, insanlığın ortak vicdan sınavı olduğunu vurgulayarak, Aliya İzzetbegoviç’in fikirleriyle Bosna’nın bir arada yaşamanın umudu olduğunu ifade etti. Sert konuşmasında, “Bosna’nın genelinde ikiyüz elli bin insan katledilmiş, 50 bin insan da gazi olarak kalmıştı. Trajedi gerçekten çok büyük. Nitekim Aliya İzzetbegoviç diyor ki; “Bosna sadece Balkanlardan oluşan bir toprak parçası değil, bir fikirdir, bir düşüncedir. Bosna bir idealdir… Bosna farklı dinlerin, farklı ulusların, farklı kültürlere ve geleneklere mensup insanların bir arada yaşayabileceği bir inançtır.'' Bu bir fikirdir ve bu inanç sonsuza dek gömülmek istendi, insanca beraber yaşama rüyasına geri dönmemek üzere yok edilmek istendi Bosna’da. Avrupa’nın ortasında bütün dünyanın sessiz kaldığı bir dönemde savaş bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın yaptıklarının yanında dost bildiğimiz ülkelerin sessiz kalmasıdır.” dedi. "UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAK VE GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ" İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Srebrenitsa’da yaşanan acıların hâlâ taze olduğunu vurgulayarak, bu zulmün unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini belirtti. Başkan Taban, Müslümanların ancak eğitimle, birlikle ve bilgiyle güçlü olabileceğine dikkat çekti. Başkan Alper Taban konuşmasında, “Aslında konuşulabilecek çok şey var. Acı bitmedi, zulüm bitmedi. Yani bundan 30 yıl önce yaşanan bu vahşet bu zulüm bugün de devam ediyor. Tabii ki bunu hatırlamak çok değerlidir. Bunu unutmamak, gelecek nesillere aktarmak çok önemli. Ama gelecek neslimiz bunları hiç unutmamak ve unutturmamak adına dimdik ayakta olmalı. Müslümanlığın savunucusu, İslam’ın bekçisi olmaya devam etmeleri gerekiyor. Bir daha bu acıların yaşanmaması adına biz bunun bir tarafında olmak zorundayız. Çünkü hayatta varoluş sebebimiz belli. İstikametimiz belli. Bizim hepimizin ortak noktası Müslüman olmamız. Bizler buna uygun yaşayıp hareket etmek zorundayız. Eğitim, bir ve beraber olmak bunlar bizim başarmamız gereken konular. Evet fikirler ayrı olabiliyor, düşünceler ayrı olabiliyor. Hiç önemli değil. Bunlar bizim zenginliğimiz. Ama biz Müslümanız. Özellikle bir Müslümanın bir yerde canı yanıyorsa, bizimde aynı duygu ve düşünceler içerisinde yer almamız gerekiyor. Ne yapabiliriz bunu düşünmemiz gerekiyor. Bunun yolunun da güçlü olmaktan geçtiğini düşünüyorum. Bugün zulmedenler bize nasıl bu zulmü gerçekleştiriyorlar, niye onlara dur diyemiyoruz? Demek ki bunlar bilgiye bizden daha çabuk erişiyorlar. Bizim bu bilgiye eğitimle, ilimle, bilim ile daha çok hemhal olup, her türlü bilgiyi elimizde tutuyor olmamız gerekiyor. En büyük sermayemiz bilgi ve bu da eğitimle gerçekleşebilir. Cenab-ı Allah ilk olarak oku demiş. Dememiş ki ye iç gez. Oku demiş. Yani bunun bir hikmeti yok mu? Mutlaka var. Sonuç olarak eğitimden kopmadan bilinçlenerek, belli bir istikamet doğrultusunda çok çalışmamız lazım. Güçlü olursak, bir ve beraber olursak başarabiliriz. Rabbim tüm ecdadımızın ruhlarını şad, makamlarını cennet eylesin.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.