SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bursa Business School

Söz Bursa - Bursa Business School haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Business School haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa 250 Büyük Firma Araştırması: Net satışlar yüzde 43 arttı, kârlar düştü Haber

Bursa 250 Büyük Firma Araştırması: Net satışlar yüzde 43 arttı, kârlar düştü

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından bu yıl 28'incisi gerçekleştirilen "Bursa 250 Büyük Firma Araştırması-2024" sonuçları açıklandı. Buna göre 2024 yılında Bursa'da 250 büyük firmanın toplam net satışları, 2023 yılına göre yüzde 43 artışla 1 trilyon 467 milyar TL'ye yükseldi. Firmaların kârlılıkları ise geriledi. Bursa ekonomisinin en önemli saha çalışmalarından biri olan ‘Bursa 250 Büyük Firma Araştırması' kentin üretim, ihracat, istihdam ve katma değer performansını ortaya koyarken, küresel ve ulusal ekonomik gelişmelerin firmalar üzerindeki etkilerini de yansıtıyor. 250 büyük firma, 2024 yılı net satış tutarları esas alınarak sıralandı. Söz konusu araştırma kapsamında firmalar, katma değer, öz kaynak, aktif toplamı, vergi öncesi dönem kâr/zarar, ihracat, istihdam, üretimden satışlar ve FAVÖK göstergelerine göre de değerlendirildi. Net satışlarda güçlü artış 2024 yılında Bursa'da 250 büyük firmanın toplam iç ve dış satışları, 2023 yılına göre yüzde 43 artarak 1 trilyon 467 milyar TL'ye yükseldi. Üretimden net satışlarda ise yüzde 44'lük artış kaydedildi. Buna karşın, firmaların faaliyetlerinden oluşan katma değer yüzde 10'luk sınırlı bir büyüme göstererek 231,7 milyar TL seviyesine ulaştı. 2023 yılında yüzde 102 artış gösteren katma değer, 2024'te küresel büyümenin yavaşlaması ve sıkı para politikaları nedeniyle daha ölçülü bir artış sergiledi. Finansman giderleri kârları eritti Bursa 250 Büyük Firma Araştırması'nda kâr eden firma sayısı 164'e geriledi. 2023 yılında listede kâr eden firma sayısı 220 olmuştu. Vergi öncesi kâr/zarar toplamı yüzde 67 düşüşle 28,2 milyar TL'ye indi. Firmaların toplam faaliyet kârı yüzde 50,7 azalarak 47,7 milyar TL'ye, FAVÖK büyüklüğü ise 157,5 milyar TL'ye düştü. Finansman giderleri ise yüzde 14,5 artışla 54,9 milyar TL'ye ulaştı. 2023 yılında toplam finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yüzde 49,6 iken, 2024'te bu oran yüzde 115,2'ye yükseldi. Böylece finansman maliyetleri, firmaların kârlılıklarını önemli ölçüde sınırlayan temel unsur oldu. İhracat performansı Türkiye ortalamasının üzerinde Bursa'nın ihracat performansı 2024 yılında dikkat çekici bir ivme kazandı. Türkiye genelinde ihracatın yüzde 2,4 olarak gerçekleştiği 2024 yılında Bursa'daki 250 büyük firmanın toplam ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 10,8'lik artışla 14,8 milyar dolara yükseldi. Bursa 250 Büyük Firma Araştırması'nda yer alan şirketlerin toplam istihdamı, 2024 yılında yüzde 7 artışla 189 bin 977 kişiye ulaştı. Yabancı sermayeli firma sayısı ise 42 olarak bir önceki yıl ile aynı düzeyde gerçekleşti. Bursa'nın ilk 10 firması 2024 yılı net satışlarına göre, Bursa'nın ilk 10 firması belli oldu. Listenin zirvesinde, 175 milyar 482 milyon TL'lik net satışla Oyak Renault yer aldı. Oyak Renault'u Tofaş 106,1 milyar TL ile TGS Dış Ticaret de 84,3 milyar TL ile izledi. Dördüncü sırada Bosch 64,1 milyar TL, beşinci sırada Borçelik 46,6 milyar TL ile bulunurken, Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (Togg) 41,7 milyar TL ile listenin altıncı sırasında yer aldı. Sütaş, Uludağ Perakende Elektrik Satış, Köfteci Yusuf ve Karesi Polyester ise sırasıyla ilk 10'da yer alan diğer firmalar oldu. Listede 69 otomotiv yan sanayi firması Sıralamada yer alan firmalardan 69'u otomotiv yan sanayi, 35'i tekstil, 31'i gıda, tarım ve hayvancılık, 26'sı perakende ticaret, 21'i metal, 10'u makine ve teçhizat sektöründe faaliyet gösteriyor. Listede ayrıca çimento, toprak ürünleri ve madencilik, enerji, inşaat ve plastik sektörlerinden 6'şar firma yer aldı. Ağaç, orman ürünleri ve mobilya, hizmet, eğitim ve danışmanlık ile otomotiv ana sanayi alanlarında faaliyet gösteren 5'er firma da sıralamada yer buldu. Bunun yanında ekonomik ilişkiler ve finans, hazır giyim, kimya ve lojistik sektörlerinden 4'er firma listeye girerken, 2 turizm firması ile 1 çevre ve geri dönüşüm firması da en büyük 250 firma arasında yer aldı. Başkan Burkay: "Bursa iş dünyası üretmeye devam etti" BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, dünya ticaretini zorlayan korumacı politikalar, jeopolitik gerilimler ve bölgesel savaşların üretim zincirlerini önemli ölçüde etkilediğini belirterek, "Ülkemizde ise fiyat istikrarını hedefleyen para politikaları, finansmana erişimi güçleştirdi. Artan enerji ve işgücü maliyetleri, reel sektörümüzün omuzlarındaki yükü daha da ağırlaştırdı. Ancak tüm bu zorluklara rağmen Bursa iş dünyası bir kez daha farkını ortaya koydu. Şartlar ne olursa olsun üretmeye, ihracat yapmaya, istihdamını korumaya devam etti. Kârlılıktan ödün verse de çarklarını durdurmadı; üretimden, alın terinden, güçlü geleceğimize duyduğu inançtan vazgeçmedi" dedi. Finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yüzde 115 Bursa 250 Büyük Firma Araştırması sonuçlarını değerlendiren Başkan Burkay, 2023 yılında yüzde 8,4 olan satış kârlılığının 2024'te yüzde 1,9'a gerilediğini, ayrıca firmaların finansman giderlerinin faaliyet kârına oranının yüzde 50 seviyesinden yüzde 115'e yükseldiğini belirtti. Burkay, "Tüm bu veriler firmalarımızın karşılaştığı zorlukların göstergesidir. Ancak bu tablo, aynı zamanda Bursa'nın üretim azminin, direncinin ve dayanışma kültürünün de en somut kanıtıdır" diye konuştu. "En önemli engel finansmana erişim" Reel sektörün önündeki en önemli engelin finansmana erişim maliyeti olduğunu vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, "Politika faizleriyle piyasa faizleri arasındaki farkın azalması, yatırım iştahını artıracak; üretimin, ihracatın ve istihdamın önünü açacaktır. Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında belirlenen hedeflerin başarıya ulaşması, üretim ekonomisinin güçlendirilmesi, reel sektörün dayanıklılığının artırılması ve kaynakların yüksek katma değerli alanlara yönlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Bu doğrultuda atılacak her adım, sürdürülebilir büyümenin temellerini sağlamlaştıracaktır" ifadelerini kullandı. "Üyelerimizin sorunlarına çözüm üretiyoruz" BTSO olarak her dönemde olduğu gibi bu süreçte de üyelerinin yanında olduklarını belirten Burkay, "Sektörlerimizin taleplerini ilgili kurumlara ileterek somut çözümler üretilmesine katkı sağladık. Diğer yandan, TEKNOSAB, BUTEKOM, MESYEB, Model Fabrika, Bursa Business School ve GUHEM gibi projelerle sanayi, teknoloji ve insan kaynağı ekosistemimizi güçlendiriyoruz. UR-GE, HİSER, Ticari Safari ve KFA projelerimizle firmalarımızın küresel pazarlarda daha rekabetçi olmasını destekliyor; Dirençli Kentler Zirvesi, Enerji Zirvesi, Çevre Forumu, Next Level Uludağ Zirvesi ve Uludağ Gıda Zirvesi gibi etkinliklerle iş dünyamıza yeni ufuklar açıyoruz" dedi. "Miktar değil verimlilik esaslı bir rekabet var" İbrahim Burkay, küresel rekabette de belirleyici unsurunun artık ‘miktar' değil ‘verimlilik' olduğuna dikkat çekti. Başkan Burkay, "Bursa iş dünyası olarak önümüzdeki dönemde hedefimiz; teknolojiyi, dijitalleşmeyi ve verimliliği merkezine alan üretim modellerini yaygınlaştırmak olacaktır. Sanayi birikimi, girişimcilik ruhu ve yenilikçi potansiyeliyle Bursa, bu dönüşümün öncüsü olmaya hazırdır. Tüm zorluklara rağmen üretimden, ihracattan ve istihdamdan vazgeçmeyen tüm firmalarımızı yürekten kutluyorum. BTSO olarak, üretimin gücünü koruyan, kaynaklarını verimli kullanan ve geleceğini bugünden inşa eden bir Bursa vizyonuyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi Haber

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa iş dünyasının yapay zekâ ekosisteminde daha etkin yer almasını desteklemek amacıyla, MEXT Teknoloji Merkezi ve BUTEKOM iş birliğiyle Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirmesi Programı’nı hayata geçirdi. BTSO Ana Hizmet Binası’nda düzenlenen toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın ile BTSO Meclis ve Komite Üyelerinin yanı sıra Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ve KOSGEB Bursa Batı Müdürü Erkan Güngör de katıldı. Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirmesi metodolojisi ve içeriği, sektörlerden başarı örnekleri ve uygulama deneyimleri, değerlendirme süreci ve raporlama detayları ile Bursa firmalarına özel uygulama planlarının paylaşıldığı toplantıya BTSO üyeleri büyük ilgi gösterdi. "KÜRESEL REKABETTE YENİ BİR DÖNEM" BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, küresel ekonominin teknoloji odaklı bir dönüşüm sürecinden geçtiğini vurgulayarak, yapay zekânın bu değişimde kilit rol oynadığını ifade etti. Batmaz, "Küresel ekonomi, teknolojinin öncülüğünde baş döndürücü bir hızla yeniden şekilleniyor. Güç dengeleri değişiyor, ticaretin kuralları yeniden yazılıyor. Yapay zekâ, yeşil enerji, dijitalleşme ve veri ekonomisi, her sektörü yeniden tanımlıyor. 2030 yılına kadar iş süreçlerinin yüzde 60’ından fazlası otomasyon ve yapay zekâ destekli sistemlerle yürütülecek. Dijital ekonominin küresel ekonomideki payı yüzde 20’yi aşmış durumda. İş dünyası liderlerinin yüzde 61’i dijital dönüşümü en önemli öncelik olarak görüyor, büyük kuruluşların ise yüzde 94’ü bir dijital dönüşüm stratejisine sahip. Günümüz rekabeti, veri analizi ve hızlı öğrenme üzerine kurulu. Eğer bir işlemi rakibinizden daha yavaş yapıyorsanız, maliyetiniz ne kadar düşük olursa olsun, er ya da geç sahneden çekilirsiniz" dedi. "TEHDİT DEĞİL FIRSAT OLARAK GÖRÜLMELİ" Batmaz, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile dijitalleşmeye yatkın olmasına rağmen, üretim, enerji ve lojistik gibi lokomotif sektörlerde dijital olgunluk düzeyinin küresel rakiplerin gerisinde kaldığını belirtti. BTSO’nun Bursa’da yapay zeka ve dijitalleşme hamlesine öncülük ettiğini vurgulan Batmaz, "Bugün başlattığımız Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı, MEXT ve BUTEKOM iş birliğiyle işletmelerimizin dijitalleşme seviyesini bilimsel bir kesinlikle ortaya koyacak ve geleceğe yönelik bir operasyonel kılavuz sunacak. Yapay zekâ, yavaş kalanlar için tehdit, hızlı adapte olanlar için ise bir sıçrama tahtası. Bursa iş dünyasını bu potansiyeli somut bir değere dönüştürmeye davet ediyorum." "YAPAY ZEKÂ DÖNÜŞÜMÜNE REHBERLİK EDECEĞİZ" BTSO Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nın temellerinin 18-19 Haziran tarihlerinde Bursa Business School’da düzenlenen Next Level Yapay Zekâ Zirvesi’nde atıldığını söyledi. Akın, "Bursa’da ilk kez düzenlenen bu zirve, otomotiv sektörüne odaklanarak iki gün boyunca çok değerli firmaları ve geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. MEXT ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdik. Yapay zekânın önemi artık herkes tarafından biliniyor. İlk zirvemiz farkındalık oluşturmayı hedefliyordu. Bu programda ise o farkındalığı somut bir dönüşüme taşıyoruz. Yapay zekâ ile nasıl bir dönüşüm gerçekleştirmeliyiz, bu süreci kimler yönetecek ve şu an ne aşamadayız gibi sorulara yanıt arayacağız." dedi. DÖNÜŞÜM İÇİN DESTEKLER ÖNEMLİ BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın da programa tam destek verdiğini belirten Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: "MEXT ile iş birliği içinde örnek projeler geliştiriyoruz. Ben tüm sanayicilerimize MEXT ve BUTEKOM’u görmelerini tavsiye ediyorum. Bundan 15 yıl önce bu konuları anlattığımızda bize gülüyorlardı. Ancak şimdi sektörde kalıcı olmak istiyorsanız bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. O dönemde bu bilinç düzeyinde olsaydık bugün yaşadığımız pek çok sorunun önüne geçebilirdik. Bursa’da yapay zekâ ile ilişkili otomotiv ve makine gibi güçlü sektörlerimiz var. Sağlık ve hizmet sektörlerini de bu çalışmalara dahil edebiliriz. Yine özellikle 48, 50 ve 69’uncu meslek komitelerimizde önemli teknoloji üreticileri bulunuyor. Bu çalışmalar bu firmalarımıza da yeni iş alanları açacak ve umarım başarılı projeler uluslararası platformlara taşınacak" dedi. YAPAY ZEKÂNIN AMACI VERİMLİLİK BUTEKOM Genel Müdürü Murat Kurtlar, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının temel amacının verimlilik artışı olduğunu söyledi. Kurtlar, "Dijitalleşme ya da yapay zekâ uygulamalarına yalnızca bu teknolojileri kullanmak için adım atmak yanıltıcı olur. Bunların tek amacı işletmelerde verimlilik sağlamaktır. BTSO Eğitim ve Teknoloji Kampüsü’nde bu doğrultuda, gelişen teknolojilerle sürekli kendimizi yeniliyoruz. BUTEKOM, Bursa Model Fabrika, Enerji Verimliliği Merkezi, BTSO MESYEB ve BUTGEM’de sürdürülebilirlik, sosyal gelişim, çevre koruma ve ekonomik büyüme gibi temel alanlara odaklanıyoruz" dedi. "YOL HARİTASINA İHTİYACIMIZ VARDI" BUTEKOM olarak çok önemli bir programı hayata geçirdiklerini ifade eden Kurtlar, "MEXT iş birliğiyle ilk pilot uygulamayı BUTEKOM’da gerçekleştirdik. Veriyle çalışıp çalışmadığımızı, veriyi ne kadar etkin kullandığımızı ve veriyle neler yapabileceğimizi değerlendirmek için bir yol haritasına ihtiyacımız vardı. Bu program, işletmelerimizin bu sorulara yanıt bulmasına ve verimlilik odaklı bir dönüşüm gerçekleştirmesine katkı sağlayacak. Programın faydalı sonuçlar getireceğine inanıyorum" diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından MEXT Teknoloji Merkezi uzmanları tarafından programın detayları paylaşıldı. Programda yer alan firmalar, yapay zekâ hazırlık seviyelerini keşfederken, sektörel kıyaslama konumlarını tespit etme imkânı bulacak. Somut yol haritaları ve öncelikli adımlar belirlenecek. Ayrıca firmalar MEXT tarafından hazırlanan 100’den fazla senaryo arasından özel fırsatlar yakalayacak.

Burkay: “Teknoloji ve verimlilik üretimin standardı olmalı” Haber

Burkay: “Teknoloji ve verimlilik üretimin standardı olmalı”

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde gerçekleştirilen ‘Uludağ Gıda Zirvesi’, sektörün liderlerini bir araya getirdi. “Sürdürülebilir Gıda, Güvenilir Gelecek” temasıyla düzenlenen zirve, tarımdan sanayiye, tedarikten ihracata kadar gıda ekosisteminin tüm halkalarını aynı çatı altında buluşturdu. BTSO Gıda ve Paketli Ürünler Konseyi’nin çalışmaları doğrultusunda iş dünyasının yaşam boyu eğitim merkezi Bursa Business School ev sahipliğinde düzenlenen zirvede, iklim değişikliğinin tedarik zincirine etkileri, yerli üretimin güçlendirilmesi, gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir arz modelleri gibi konular alanında uzman isimler tarafından ele alındı. Kamu yöneticileri, akademisyenler, sektör temsilcileri ve yerel yöneticileri bir araya getiren zirvenin açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, küresel dönüşüm çağında akıllı, yeşil ve sürdürülebilir üretimin geleceği şekillendirdiğini belirterek, teknoloji ve verimlilik temelli bir tarım-sanayi entegrasyonunun Türkiye’nin gıda güvenliği ve rekabet gücü için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. “Köklü Bir Zihniyet Dönüşümünden Geçiyoruz” Başkan Burkay, günümüzde şirketlerin değerini toprakları ya da fabrikaları değil; veriyi yönetme gücü, yenilik üretme kabiliyeti ve dönüşümü öngörme becerisinin belirlediğini ifade etti. Bursa Business School’un, iş dünyasının geleceğe hazırlanmasında stratejik bir rol üstlendiğini vurgulayan İbrahim Burkay, “Uludağ’ın kalbinde oluşturduğumuz bu vizyon okulu, bilgiyle güçlenen, yenilik üreten ve geleceğe yön veren bir düşünce platformudur. Enerjiden çevreye, dirençli şehirlerden girişimciliğe kadar uzanan zirvelerle burada köklü bir zihniyet dönüşümünü hep birlikte inşa ediyoruz.” mesajı verdi. “Güvenlik ve Refah Meselesi Haline Geldi” İklim krizinin etkilerinin derinleştiği ve jeopolitik risklerin küresel ticareti yeniden şekillendirdiği bir dönemde gıda ve tarımın güvenlik ve refah meselesi haline geldiğine işaret etti. Bursa’nın tarımsal üretim potansiyeline değinen İbrahim Burkay, su kaynaklarının tarımdaki kullanım oranının yüzde 70 seviyesinde olduğunu, bu nedenle verimlilik ve teknoloji odaklı planlamanın kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı. Başkan Burkay, en az enerji kadar stratejik hale gelen suyun da verimli kullanılması gerektiğini belirterek, Bursa’nın toplam 10 bin 800 kilometrekarelik yüzölçümünün içinde tarıma ayrılan payın yüzde 30,9 olduğunu, sektörün kent ekonomisindeki payının ise yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çekti. “Yüksek Verimi Planlama ve Teknolojiyle Sağlayabiliriz” Avrupa’da sınırlı su kaynaklarına rağmen tarım ve hayvancılık sektörlerinde teknolojik yatırımlar ve verimlilik esaslarıyla birbirinden başarılı örneklerin bulunduğunu dile getiren İbrahim Burkay, “Yüksek verim, sadece toprak ve suyla değil; bilgiyle, planlamayla ve teknolojiyle sağlanabilir. Altını özellikle çizmek isterim ki bizler sanayiyle tarımı birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan zenginlik alanı olarak görüyoruz. Sanayide küresel üretim ve inovasyonun merkezleri olan ABD, Almanya ve Çin, aynı zamanda tarım sektöründe de küresel verimlilik ve üretim liderleri arasında yer alıyor. Üretim zincirinin her halkası bir diğerini güçlendirdiğinde, hem sektörün tüm paydaşları kazanır hem de ülkemizin refahı artar.” dedi. “Ne Kadar Verim Aldın Sorusuna Yanıt Vermek Zorundayız” BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sürdürülebilir gıda sistemlerinin teknoloji, veri ve ortak akılla güçlenmesi gerektiğini belirterek, “Artık ‘ne kadar destek verdin’ değil, ‘ne kadar verim aldın’ sorusuna yanıt vermek zorundayız.” ifadelerini kullandı. Başkan Burkay, “Teknoloji ve verimlilik, üretimin standardı olmalı. Dijital toprak haritaları, akıllı sulama ve geri kazanım sistemleriyle üreticimizi teknolojiyle buluşturabilirsek, hem verim artar hem gıda fiyatları dengelenir hem de doğal kaynaklarımız korunur.” dedi. İbrahim Burkay, konuşmasının son bölümünde Bursa Food Point Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı ile Turfood Horeca Fuarının Uludağ Gıda Zirvesi’nin devamı niteliğinde olacağını ifade ederek, “Bu ekosistemi büyütmek, bilgi paylaşımını kalıcı hale getirmek ve Bursa’nın gıda sektöründeki küresel gücünü daha da artırmak istiyoruz.” şeklinde konuştu. “Bursa, Türkiye’nin Gıda Üretiminde Kilit Bir Merkez” BTSO Gıda ve Paketli Ürünler Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan, zirvede yaptığı konuşmada Türkiye’nin bereketli toprakları, iklim çeşitliliği ve üretim potansiyeliyle dünyanın önde gelen tarım ülkeleri arasında yer aldığını vurguladı. Bursa’nın güçlü sanayisi, verimli arazileri ve gelişmiş lojistik altyapısıyla ülkemizin gıda üretiminde kilit bir merkez konumunda olduğunu belirten Sayılgan, gıda sektöründeki başarıların kalıcı hale gelmesi için tüm paydaşların sürece dahil olması gerektiğine dikkat çekerek, “Üreticiden akademisyene, sanayiciden yerel yönetimlere kadar herkesin sürece katılımını sağlamalıyız. Politikaların üreticinin sesiyle, çiftçimizin tecrübesiyle şekillenmesi gerekiyor. Çünkü tarladaki emeği anlamadan sofradaki bereketin değerini bilemeyiz.” ifadelerini kullandı. “Dünya’da Üretilen Gıdanın 3’te Biri İsraf Ediliyor” Sürdürülebilir gıda ekosistemi inşasında güçlü bir iş birliğinin önemine işaret eden Sayılgan, ekonomide istikrar arayışlarının sürdüğü bir dönemde tarım sektörüne yönelik teşviklerin artırılmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Teknolojik yatırımlar ve dijital tarım uygulamalarının sektörü geleceğe taşıyacak en güçlü adımlar olduğunu belirten Sayılgan, gıda israfının da önlenmesi gereken en kritik konulardan biri olduğunu söyledi. Dünyada üretilen gıdanın üçte biri, Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 25 milyon ton gıdanın israf edildiğini ifade eden Sayılgan, Uludağ Gıda Zirvesi’nin bu anlamda önemli bir misyon üstlendiğini dile getirdi. “Akıl Terine Ağırlık Vermeliyiz” Bursa Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, Uludağ Gıda Zirvesi’nin sektörün geleceğine ışık tutan bir temayla düzenlenmesinin büyük anlam taşıdığını belirterek, “Bizim gelecekteki en önemli sıkıntımız su sorunudur. Dünyada su kıtlığı artıyor. Ülkemizde ve Bursa’da da artıyor. Suyun en verimli kullanıldığı yöntemleri geliştirmemiz ve bunun teknolojilerine gitmemiz şart. Bursa’mızda daha büyük ölçekte tarımsal faaliyetlerle yapılan üretimler yapan sektörümüz var. Bunlar gerçekten çok güzel çalışmalarla eksiği kapatmaya çalışıyor. Pandemide de gördüğümüz gibi insan hayatının olmazsa olmazı gıda. Gıda arzı ve bunun güvenilirliği çok önemli. Gıda arzında alın terimiz var ama akıl terimizi de kullanmamız gerekiyor. Mükemmel bir zirveye imza atıldı. BTSO Başkanı Sayın İbrahim Burkay’a teşekkür ediyorum. Bir işi doğru zamanda güzel bir merkezde yaptılar. Bursa her zaman her yönüyle örnek bir şehir.” dedi. “İbrahim Burkay’ın Erişilemez Vizyonuyla Tarihi Bina Büyük Bir Esere Dönüşmüş” Uludağ Gıda Zirvesi, açılış konuşmalarının ardından “Güvenilir ve Sürdürülebilir Gıda İçin Kurumsal Yol Haritası” oturumuyla gerçekleştirildi. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, zirvenin Bursa Business School’da düzenlenmesinin kendisi için farklı bir anlam taşıdığını belirterek, “Burada olmak benim için çok önemli. Bu yapının 50 sene öncesini hatırlıyorum. Öğrenciyken burada kalmışlığım var. Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’ın erişilemez vizyonuyla bu binayı böyle görmek, orijinalliğiyle çağın gerekli imkanlarıyla Bursa’mıza ve ülkemize yeniden kazandırılmış olması benim için gerçekten çok büyük mutluluk. Kendisini tebrik ediyorum. Uludağ’ın tazeleyen havasında güzel bir zirve geçirilmesini diliyorum.” dedi. “Ortalama Çiftçi Yaşı 59’a Yükseldi” Muharrem Yılmaz, sürdürülebilir gıda üretimi ve güvenilir tedarik zinciri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Dünyada 700 milyon insanın açlık çektiğini, her yıl 1.25 milyar ton gıda israf edildiğini, dünya nüfusunun yüzde 28’inin yeterli gıdaya ulaşamadığını belirten Yılmaz, buna karşın yetişkinlerin yüzde 16’sının ise obezite ile mücadele ettiğine dikkat çekti. Muharrem Yılmaz, “Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,8 milyara ulaşması bekleniyor. Ayrıca kırsal bölgeler boşalıyor ve dünyada gençlerin yüzde 40’ı tarımı bırakma eğiliminde. Çiftçiler yaşlanıyor. Ortalama çiftçi yaşı 59’a yükseldi. Türkiye’de genç çiftçilerin oranı yüzde 5 düzeyinde. Gelecek için kadroları da yetiştiremiyoruz.” diye konuştu. “İş Yapış Biçimlerimizi Dönüştürmek Zorundayız” Küresel sıcaklık artışının devam ettiğini, dünyada tarım arazilerinin yüzde 33’ünde toprakların yıprandığını dile getiren Muharrem Yılmaz, “Her yıl ciddi sıcaklık dalgaları var. İklimde çok ciddi şoklar yaşıyoruz. Milyarlarca dolarlık tarımsal ürün kaybı yaşanıyor. Tüm bu sorunlar ve karşımıza çıkan tehditler dikkate alındığında sektörü sürdürülebilir kılmak, doğal kaynakları korumak, verimliliği artırmak, herkes için adil ve kaplayıcı bir gıda sistemi oluşturmak durumundayız. Bu nedenle iş yapış biçimlerimizi dönüştürmek ve gıda sistemlerimizi gözden geçirmeliyiz. Hepimiz aynı gemideyiz ve aynı zincirin halkasıyız. Güvenilir gıdayı herkes için erişilebilir hale getirmeliyiz.” dedi. Sektörün Gelecek Stratejisi Uludağ’da Ele Alındı Zirve programı kapsamında ayrıca; “Gıda Güvencesi İçin Yerli Hamle: Verimli Tarım, Yeni Nesil Kooperatifçilik ve İhracat Odaklı Üretim”, “Tarladan Sofraya Sorumluluk: Bilinçli Tüketim ve Sürdürülebilir Gıda İçin Kooperatif Vizyonu”, “Gıdanın Geleceği İçin Sürdürülebilir Gıda Sanayinde Dönüşüm” ve “Gıda Arzında Kırılganlık: İklim Krizi, Maliyetler, Tedarik Zinciri” başlıkları da alanında uzman isimler tarafından ele alındı. Yerelden Küresele Sürdürülebilir Büyüme Uludağ Gıda Zirvesi, Türkiye’nin gıda sektöründe sürdürülebilir üretim, dijitalleşme, yeni nesil tarım teknolojileri ve çevre dostu üretim modelleriyle küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Zirve, sektörün öncü kurumları arasında iş birliği ağlarının güçlendirilmesine, bilgi paylaşımının artırılmasına ve Türkiye’nin gıda stratejisinin yeniden şekillendirilmesine katkı sunuyor.

BTSO’dan Birleşik Arap Emirlikleri ile gıda ticaretine büyük destek Haber

BTSO’dan Birleşik Arap Emirlikleri ile gıda ticaretine büyük destek

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), gıda ve tarım sektöründe yeni iş fırsatları oluşturmak amacıyla Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinden gelen ticaret heyetini üyeleriyle buluşturdu. BTSO’nun ev sahipliğinde gerçekleşen ve gün boyu süren etkinlikte, UR-GE proje üyesi firmalar, Dubai’nin önde gelen gıda toptancıları ve zincir market temsilcileriyle ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. BTSO, ihracat odaklı faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. BAE Ankara Büyükelçiliği tarafından oluşturulan Gıda Sektörü Alım Heyeti, Bursa’da düzenlenen ikili iş görüşmeleri etkinliğinde BTSO üyeleri ile bir araya geldi. BAE Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al Dhaheri ve BAE Franchise Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Noor Altamimi’nin de eşlik ettiği ticaret heyetini, BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener ve Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit ile Gıda ve Paketli Ürünler Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan karşıladı. Gün boyu devam eden etkinlikte, Bursalı firmalar yoğun görüşmeler gerçekleştirilirken, yeni iş birliklerinin de temelleri atıldı. "TİCARET HACMİ 20 MİLYAR DOLARI AŞTI" BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Türkiye ile BAE arasındaki tarihi, kültürel ve sosyal bağların her geçen gün güçlendiğini belirterek, 2023 yılında yürürlüğe giren Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (CEPA) ikili ticarete yeni bir ivme kazandırdığını ifade etti. 2024 yılında ticaret hacminin 20 milyar doları aştığını kaydeden Şener, "Bu yılın ilk yarısında Türkiye’nin ihracatını en fazla artırdığı ülke Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Ancak her iki ülkenin sahip olduğu yüksek potansiyeli düşündüğümüzde bu seviyeyi yeterli görmüyoruz. Hedefimiz, önümüzdeki 5 yıl içinde ikili ticaret hacmimizi 40 milyar dolar seviyesine taşımak" diye konuştu. "GIDA SEKTÖRÜNDE STRATEJİK BİR ÖNEME SAHİBİZ" Cüneyt Şener, konuşmasında gıda ve tarım sektörlerinin de işbirliği açısından stratejik fırsatlar sunduğuna dikkat çekti. Bursa’nın tarımsal kaynakları, bereketli ovası, modern üretim altyapısı ve nitelikli insan kaynağıyla Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe lider şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Şener, "Bursa’da gıda sanayisinin her alanında faaliyet gösteren yaklaşık 4 bin 500 üretici firma bulunuyor. Satış ve toplu tüketim işletmeleriyle bu sayı 30 bine yaklaşıyor. Bursa, Avrupa, Orta Doğu ve Rusya’daki kilit pazarlara 3,5 saatlik uçuş mesafesiyle lojistik açıdan stratejik bir konuma sahip" dedi. "Bursa önemli organizasyonlara hazırlanıyor" Cüneyt Şener, BTSO olarak Küresel Fuar Acentesi, Ticari Safari, yeni nesil fuar organizasyonları, UR-GE projeleri, alım heyetleri ve sektörel ticaret heyetleri gibi çalışmalarla firmaları dünya pazarlarına taşımaya devam ettiklerini söyledi. Şener, "Gelecek hafta gıda ve tarım alanında birbirinden değerli etkinlikler düzenleyeceğiz. 22 Ekim’de Bursa Business School’da Uludağ Gıda Zirvesi’ni gerçekleştireceğiz. Ardından 23-25 Ekim tarihlerinde Bursa Food Point ve Turfood Horeca Fuarları, Bursa Fuar Merkezi’nde yapılacak. Bu organizasyonlarda Birleşik Arap Emirlikleri’nden değerli iş insanlarını aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız" şeklinde konuştu. "YENİ FIRSATLAR OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ" Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Saeed Thani Hareb Al Dhaheri, Bursa’nın tarihi dokusu ile modern sanayi ve tarımını birleştiren yapısından övgüyle bahsederek, "Bugün, güzel Bursa şehrinde sizlerle olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. 2024’teki verimli ziyaretin devamı olan bu program, iki ülke arasındaki ticaret köprülerini güçlendirecek" dedi. BAE ile BTSO arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çeken Al Dhaheri, "Bu buluşma, Büyükelçiliğimiz ile BTSO’nun yapıcı iş birliğinin bir sonucu. Amacımız, tarım ve gıda sektörlerinde yeni fırsatlar oluşturmak" diye konuştu. "TÜRKİYE, SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA İÇİN BÜYÜK POTANSİYEL SUNUYOR" Gıda güvenliğinin ortak bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Büyükelçi, "Türkiye’nin modern tarım ve gıda sanayisindeki tecrübesi, bölgede sürdürülebilir bir gıda sistemi kurmak için büyük bir potansiyel sunuyor. Akıllı tarım teknolojileri, su kaynaklarının yönetimi ve gıda tedarik zincirlerini güçlendirme alanlarında bilgi paylaşımına ve ortak yatırımlara kararlıyız" şeklinde konuştu. Al Dhaheri, "Bizi sıcak bir şekilde karşılayan ve bu özel organizasyonu düzenleyen BTSO’ya en içten teşekkürlerimi sunuyorum. İki dost ülke arasındaki iş birliğini güçlendiren tüm katılımcılara şükranlarımı iletiyorum" dedi. Büyükelçi, BAE ve Türkiye’nin ortak tarım yatırımlarıyla bölgede daha güçlü bir gıda sistemi inşa edileceğine inandığını da sözlerine ekledi. "BTSO SAYESİNDE YENİ KAPILAR AÇILIYOR" Etkinliğe katılan firmalar da memnuniyetini ifade etti. Aslım Meyve Sebze Firması ortağı Eşref Caner Toplan, BTSO tarafından düzenlenen ikili iş görüşmelerinin Bursa’daki firmalara büyük fayda sağladığını belirterek, "Bu buluşmalar bize daha fazla ihracat yapma imkânı sunuyor. BTSO’ya bu organizasyon için teşekkür ediyoruz" dedi. Ağırlıklı olarak Avrupa pazarında faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Toplan, Birleşik Arap Emirlikleri pazarına henüz girmediklerini ve bu nedenle görüşmelerden büyük heyecan duyduklarını söyledi. Toplan, "BAE’den çok önemli firmalar bu görüşmelere katıldı. Bu organizasyonun bize ve sektöre çok faydalı olacağına inanıyoruz. Girmek istediğimiz bir pazara BTSO sayesinde bir kapı açıldığı için çok mutluyuz" şeklinde konuştu. "İHRACAT BAĞLANTILARIMIZDA BTSO’NUN BÜYÜK PAYI VAR" Meyve suyu ve içecek üretimi yapan Makam İçecek firması temsilcisi Mesut Şişman, Körfez bölgesinden gelen çok değerli firmalarla verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Şişman, "Görüşmelerimiz oldukça verimli geçti. Bu buluşmaların sonucunda önemli ticari birliktelikler oluşturacağımıza inanıyorum" dedi. Bu tür organizasyonalrın sürekli yapılmasının büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Şişman, "Firmamız BTSO üyesi ve Oda’nın UR-GE projelerinde yer alıyoruz. İhracat bağlantılarımızın yüzde 60’ı bu sayede gerçekleşti. BTSO, bizlere çok önemli imkanlar sunmaya devam ediyor. Bu kıymetli buluşma için de Odamıza teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. "VERİMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIK" Bozacılar Gıda firması temsilcisi Burçin Bulurman da BTSO’nun Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen firmalarla ticari ilişkileri geliştirmek için iyi bir organizasyon yaptığını belirterek, "Burada doğrudan ve bire bir görüşmelerle anlık geri dönüşler alabiliyoruz" dedi. İçecek sektöründe faaliyet gösterdiklerini ifade eden Bulurman, daha önce BAE pazarından gelen bir talebin bu görüşmelerde yeniden gündeme geldiğini kaydetti. Burçin Bulurman, "Bu talep doğrultusunda gerçekleşen buluşmamızın olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Odamıza sunduğu imkanlar için teşekkür ediyorum" dedi.

İbrahim Burkay: Türkiye’nin İkinci Yüzyılı’nı gençler inşa edecek Haber

İbrahim Burkay: Türkiye’nin İkinci Yüzyılı’nı gençler inşa edecek

BTÜ Konuşmaları’nın konuğu olan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, öğrencilere seslenerek, girişimcilik ruhunu kaybetmeden cesaretle adım atmaları gerektiğini söyledi. "Türkiye’nin ikinci yüzyılını sizler inşa edeceksiniz. Şikâyet etmeye hakkınız yok; gelecek sizin ellerinizde" diyen Burkay, gençleri stratejik düşünmeye, değerlerine sahip çıkmaya ve aksiyon almaya davet etti. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini her hafta çarşamba ilham veren konuklar ile buluşturan BTÜ Konuşmaları’nın 5. Sezon 43’ncü bölüm konuğu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, Nilüfer Kaymakamı Murat Süzen, BTSO yönetim kurulu üyeleri, iş dünyasından temsilciler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. "Bursa Büyürse Türkiye Büyür" başlıklı konuşmasını yapan İbrahim Burkay, Bursa’nın sadece bir sanayi kenti değil; aynı zamanda geleceğe yön veren projelerin de merkezi olduğunu söyledi. İbrahim Burkay, 60 bin üyeli BTSO’nun; TEKNOSAB, Türkiye’nin ilk uzay temalı eğitim merkezi GUHEM, iş dünyasının yeni eğitim üssü Bursa Business School ve BTSO Eğitim ve Teknoloji Merkezi gibi önemli projeleri hayata geçirdiğini belirtti. "ÜNİVERSİTE DÖNEMİ SİZİ HAYATA HAZIRLAYAN BİR EKOSİSTEM" Öğrencilere tavsiyelerde bulunan İbrahim Burkay, üniversite hayatının sadece akademik bilgiyle sınırlı olmadığını vurguladı. İbrahim Burkay, "Bu dönem; kültürünüzü, vizyonunuzu ve sosyal becerilerinizi geliştirdiğiniz, hayata hazırlandığınız bir süreçtir. Bu nedenle nerede ve nasıl bir şehirde eğitim aldığınız büyük önem taşıyor. Bursa, bu açıdan gençlere büyük fırsatlar sunan iddialı bir kenttir. Üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirmek adına Bursa Teknik Üniversitemiz de ciddi çalışmalar yürütüyor. Sizler de bu sürece mutlaka aktif şekilde katılmalı, bu fırsatları çok iyi değerlendirmelisiniz" ifadelerini kullandı. "BURSA, BAŞARANLARIN ŞEHRİDİR" Konuşmasında Bursa’nın tarihi ve ekonomik gücüne dikkat çeken Burkay, şehrin sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde söz sahibi olduğunu belirtti. İbrahim Burkay, "Bursa, tarih boyunca girişimcilik ruhuyla değer üreten bir şehir olmuştur. İhracatta her zaman ilk üçteyiz. BTSO olarak 60 bin üyemiz var ve birçok ülkenin önünde ekonomik büyüklüğe sahibiz" dedi. "DOĞRU SORULAR, DOĞRU KARARLAR GETİRİR" Başkan Burkay, öğrencilere stratejik düşünme çağrısı yaparak şu uyarılarda bulundu: "Hayatta başarılı olmak için stratejik bakış açısı geliştirmelisiniz. Herkes bilgiye ulaşabiliyor ama asıl farkı, bu bilgiyi doğru şekilde kullanabilmek belirliyor. Hayal kurduğunuz alanda gücünüz artar. Başarı hikâyelerinin tamamı sıfırdan başlar. Bu yüzden risk almaktan korkmayın." Doğru insanlarla yola çıkmanın ve doğru soruları sormanın önemine vurgu yapan Burkay, "Hayat yolculuğunuzda en kıymetli pusulanız sorularınız olacak. Doğru soruları soran kişiler yanlış karar alma ihtimalini azaltır, analitik düşünme becerileri gelişir. Buna stratejiyi de eklerseniz başarısınız" diye konuştu. "BURSA’DA VE BTÜ’DE OKUYORSANIZ BAŞARISIZLIK ALTERNATİF DEĞİLDİR" "Bursa gibi bir şehirde, BTÜ gibi bir üniversitede okuyorsanız, başaramama gibi bir alternatifiniz yok" diyen Burkay, öğrencilere şöyle seslendi: "Yol belli. Sadece yürüme cesaretiniz olup olmadığınıza karar vereceksiniz. Karar almadan önce istişare edin ama karar aldıktan sonra cesaretle ilerleyin. Değerlerinizi, ilkelerinizi merkeze alın. Amacınız yoksa başarı da anlamını yitirir. Türkiye’nin ikinci yüzyılını sizler inşa edeceksiniz. ‘Gelecek ne olacak’ sorusunun cevabı sizde. Siz neyi inşa ediyorsanız, gelecek de o olacak. Şikâyet etmeye hakkınız yok; gelecek sizin ellerinizde." AKSİYON ALMAYAN, PASİF KALIR" Gençlerin pasif kalmamaları gerektiğini ifade eden Burkay, sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün bilgiye sahipsiniz ama aksiyon almadığınız sürece pasif kalırsınız. Hayatınızın merkezine başkalarını değil, kendi değerlerinizi koyun. Türkiye’nin geleceği sizlersiniz. Şikâyet etmek yerine üretin, deneyin, başarın. Bu ülke sizlerin idealleriyle yükselecek." Program, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın, BTSO Başkanı İbrahim Burkay’a plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

Otomotiv Sektörünün Geleceği Bursa’da şekilleniyor Haber

Otomotiv Sektörünün Geleceği Bursa’da şekilleniyor

İş dünyasının referans eğitim merkezi Bursa Business School ev sahipliğinde, “Otomotiv Sektöründe Yapay Zeka Entegrasyonu ve Gelecek Stratejileri” temasıyla gerçekleştirilen ve iki gün sürecek zirvenin açılış programına BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Otomotiv Konseyi Başkanı Rengin Eren, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın ve Konsey Başkan Yardımcısı İdris Doğrul ile BTSO Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite üyelerinin yanı sıra Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu, Bursa Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar ile kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve üniversite temsilcileri katıldı. Bursa Business School İş Dünyasının Dönüşüm Merkezi Haline Geldi BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, dünyanın tarih boyunca sanayi devrimleriyle büyük değişimlere sahne olduğunu söyledi. Buhar gücüyle başlayan yolculuğun elektriğin üretime entegre edilmesiyle ivme kazandığını ve dijitalleşmeyle yön değiştirdiğini ifade eden Başkan Burkay, “Her sanayi devrimi, ekonomileri, toplumları ve yaşam biçimlerini kökten dönüştürdü. Ancak geldiğimiz noktada artık bambaşka bir düzlemdeyiz. Bugün yaşanan dönüşüm, önceki dönemlerden farklı olarak, aylara hatta günlere sıkışan bir hızla gerçekleşiyor. Telefonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması 75 yıl sürdü. Radyo 50 milyon kullanıcıya 38 yılda ulaştı. İnternet bunu 4 yılda başardı. ChatGPT gibi yapay zeka algoritması ise sadece 2 ayda bu eşiği aştı. Artık müthiş bir hız var. Bu dönemde gelişmeleri takip eden değil, istikamet belirleyen konumda olmamız gerekiyor.” dedi. Bursa Business School’u bu anlayışla hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Burkay, “Uludağ’ımızın kalbinde, tarihi kimliği ve benzersiz fiziki imkanlarıyla birlikte Bursa Business School’u iş dünyamızın dönüşüm merkezi konumuna getirdik. Enerjiden çevreye, dirençli şehirlerden girişimciliğe kadar uzanan birçok alanda düzenlediğimiz zirvelerle köklü bir zihniyet dönüşümünü burada iş dünyası olarak hep birlikte inşa ediyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu zirvenin de başta otomotiv sektörü olmak üzere Bursa’mızın ve ülkemizin vizyonunu küresel düzleme taşıyacağına inanıyorum.” dedi. “Teknoloji ve Yenilikçilik Bursa’nın Genetik Kodlarında Var” Sanayi tarihi boyunca otomotiv sektörünü stratejik olarak değerlendiren ülke ve şehirlerin küresel rekabette öne geçtiğine dikkati çeken Başkan Burkay, Türkiye’de bu dönüşüme liderlik eden kentlerin başında Bursa’nın geldiğini ifade etti. Bursa’nın Türkiye’de otomotiv sanayisinin ilk adımlarını atan şehir olduğunu anımsatan Başkan Burkay, “Otomotiv endüstrisinin varlığıyla Bursa’da üretim kültürü, mühendislik disiplini, tedarik ağı ve bir sanayi ruhu inşa edildi. Bursa bugün Türkiye’nin toplam otomotiv üretiminin ve ihracatının neredeyse yarısını karşılıyor. Yüzlerce ana ve yan sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapan Bursa, aynı zamanda, AR-GE, inovasyon ve ileri teknolojilerde sektöre yön veren bir merkez konumunda yer alıyor. Bu yüzden bizler, Bursa olarak farklı düşünmek ve her dönemde yenilikçi olmak zorundayız. Çünkü bu vizyon, bu kentin genetik kodlarında var. Bu şehir, tarih boyunca üretmekle yetinmedi; ürettiğine anlam, değer ve yön katarak bugünlere ulaştı.” şeklinde konuştu. Bursa Oyunun Kurallarını Yeniden Yazabilecek Potansiyele Sahip Otomotiv sektörünün artık yalnızca motor ve çelikle tarif edilebilecek bir endüstri olmadığını belirten Burkay, yeni nesil araçların veriyle çalışan, yazılımla öğrenen, yapay zekâ ile karar veren akıllı sistemlere dönüştüğünü kaydetti. Bu vizyonun Türkiye’deki en somut yansıması Togg’un Bursa’da hayata geçmesinin önemine vurgu yapan Başkan Burkay, “Togg’un üretim merkezi olarak Bursa’nın tercih edilmesi stratejik bir tercihtir. Çünkü bu şehir, yüksek teknolojili üretim kültürü ve insan kaynağı donanımına sahiptir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizler de bu dönüşüme güçlü altyapılarla liderlik ediyoruz. BUTEKOM, ULUTEK Teknopark, Yeni Nesil Araç Mükemmeliyet Merkezi ve diğer projelerimizle sektörlerimizin rekabetçiliğini güçlendiriyoruz. Bursa’nın sektörde geleceği şekillendirmeye aday bir şehir olmanın ötesinde, oyunun kurallarını yeniden yazabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Bu vizyonla düzenlenen Next Level Uludağ Zirvemizin sektörümüz ve şehrimiz adına hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum.” Rengin Eren, “Bursa Dönüşümün İzleyicisi Değil Yön Vereni Olmalıdır” BTSO Otomotiv Konseyi Başkanı Rengin Eren, otomotiv sektörünün dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde küresel bir dönüşümün merkezinde yer aldığını belirterek, “Artık araçlar sadece ulaşım aracı değil aynı zamanda akıllı cihazlara dönüştü. Yapay zeka, bu dönüşümün en kritik bileşeni. Sektör olarak bu değişimin sadece izleyicisi değil, oyun kurucu ve hızlandırıcısı olmalıyız.” dedi. Yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin, sektörde yalnızca yenilik değil, yıkıcı dönüşümler de oluşturacağını belirten Eren, “Bu teknolojiler iş dünyası için hem riskler hem de büyük fırsatları beraberinde getiriyor. Geleneksel ekonomide faaliyet gösteren şirketlerin en büyük endişesi, yılların birikimini, yenilikçi bir girişimin birkaç yılda sarsması. Önümüzdeki dönemde birçok sektör liderliği, yapay zekayı en iyi kullanan şirketlere geçecek.” diye konuştu. “Bu yıkıcı değişimi getiren şirketler, klasik ekonomi modelini sürdürenlerden değil, dönüştürücü fikirlere sahip yenilikçi şirketlerden çıkacak” diyen Eren, bu bağlamda Tesla, BYD ve Xiaomi gibi markaların sektördeki yeni güç odakları haline geldiğini ifade etti. “Veri ve Yazılım Artık Yeni Petrol” Rengin Eren, veri ve yazılımın artık otomotiv sektöründe ‘yeni petrol’ olarak kabul edildiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Yetişmiş insan kaynağımız, köklü sanayi kültürümüz ve çevik yan sanayi yapımızla Bursa, Türkiye’nin otomotiv vizyonuna yön veren şehirlerin başında geliyor. Bu dönüşümde Next Level Uludağ Zirvemiz önemli bir kilometre taşı olacak. Bu kapsamda, Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Burkay başta olmak üzere, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanımız Sayın Osman Akın’a, konsey üyelerimize ve katkı sunan herkese gönülden teşekkür ediyorum.” dedi. Osman Akın, “Gelecek Teknolojiye Yön Verenlerin Olacak” Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, konuşmasında, teknolojik dönüşümün sektörler üzerindeki etkisine dikkat çekti. “Bugün sadece Bursa sanayisi için değil, Türkiye için de stratejik önemde olduğunu düşündüğümüz bir konuda önemli bir zirveye ev sahipliği yapıyoruz” diyen Akın, otomotiv endüstrisinin hem ihracat hem de istihdam açısından Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu vurguladı. İş dünyasının bu dönüşüm sürecini yakalaması gerektiğini belirten Akın, “Dünya bilgiye dayalı teknolojilerle dönüşürken, biz de bu süreci en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Bu nedenle bugün burada, otomotivde yapay zeka entegrasyonunu konuşmak için bir araya geldik.” diye konuştu. “Yapay Zeka Kentimizin ve Ülkemizin Geleceğini Şekillendirecek” Tarih boyunca güce ve zenginliğe ulaşan tüm toplumların ortak paydasının teknoloji olduğunu hatırlatan Akın, “İlk Çağ’da Sümerler, sonrasında Abbasiler, Yeni Çağ’da Büyük Britanya ve bugün ABD. Hepsi dönemlerinin en ileri bilgi ve teknolojilerine sahipti. Bugün dünyanın en değerli 10 şirketinden 6’sı teknoloji şirketi. Bunların arasında Tesla ve Amazon gibi devler var.” ifadelerini kullandı. Ford ve Tesla örneği üzerinden teknolojinin gücünü anlatan Akın, “1903’te kurulan Ford’un piyasa değeri 40 milyar dolar civarında. 2003’te kurulan Tesla’nın değeri ise 1 trilyon dolara yaklaşıyor. Tesla, son teknolojiyi kullanarak Ford’un 122 yılda ulaştığı değere sadece 22 yılda ulaştı. Bu da gösteriyor ki hangi sektörde olursak olalım, geleceği son teknolojiyi kullananlar şekillendirecek.” dedi. Yapay zeka, bilişim altyapıları ve makine teknolojilerinin artık her alanda belirleyici olduğuna dikkat çeken Akın, “Bu çerçevede BTSO olarak, kentimizin geleceğine yön vereceğine inandığımız yapay zekayı iki gün boyunca değerli konuklarımızla konuşacağız. Güveni ve vizyonu ile her zaman önümüzü açan BTSO Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’a ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından etkinliğe sponsor olan CM by Onka Otomotiv, Erener Karoseri&Dizayn, İnallar, Koçaslanlar, Otokoç, Teracity ve Trex firmalarına plaketleri takdim edildi.

Turizm sektörü yangın güvenliği için Bursa Business School’da buluştu Haber

Turizm sektörü yangın güvenliği için Bursa Business School’da buluştu

Turizm sektörü temsilcilerini bir araya getiren seminerde, yangın güvenliği konusunda sektörel farkındalık oluşturulması, teknik donanımların etkin kullanımı, mevzuat güncellemeleri ve denetim süreçleri kapsamlı şekilde ele alındı. Etkinliğe, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer, GÜMTOB Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Artıç, İtfaiye Daire Başkanı Canalp Berkdemir, sektör temsilcileri ve çok sayıda turizm paydaşı katıldı. “Yangın Güvenliği Teknik Değil, Yönetim Meselesidir” Açılış konuşmasında yangın güvenliğinin sadece teknik değil, etkili bir yönetim meselesi olduğunu vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, “Otellerde yangın güvenliği konusundaki farkındalığı artırmak, bilgi alışverişinde bulunmak ve iyi uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlamak istiyoruz. Uludağ gibi yüksek potansiyele sahip bölgelerde, hizmet kalitesi kadar güvenliğin de bir standart haline gelmesi büyük önem taşıyor. Eğitim burada en kritik unsur. En ileri teknolojiye sahip olsak bile, insan kaynağımız bu sistemleri doğru kullanamıyorsa, o teknolojiden faydalanamayız.” ifadelerini kullandı. “Kentimizin Ve Ülkemizin Turizmi İçin Bursa Business School Çok Önemli Bir Kazanç” Turizm sektöründe güvenlik standartlarının yükseltilmesine dikkat çeken Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer, “BTSO ve Bursa Business School öncülüğünde GÜMTOB ile birlikte, belgelendirme ve denetim süreçlerine yönelik otel işletmecilerimizi bilgilendirdik. Bu tür toplantılar büyük önem taşıyor. Kentimizin ve ülkemizin turizmi için Bursa Business School çok önemli bir kazanç. Bursa Business School ve Swissôtel, kentimizin turizm altyapısına değer katan örnek tesisler olarak öne çıkıyor.” dedi. “BBS, Bursa’nı En İyi Donanımlı Tesislerinden Birisi” Seminerin önemine ve düzenlendiği mekâna dikkat çeken GÜMTOB Başkanı Buğra Artıç ise, yaşanan otel yangınlarının ardından bilinçlendirme faaliyetlerinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Yeni mevzuatlar doğrultusunda tesislerimizi bilgilendirmek adına böyle bir semineri, Bursa’mızın en iyi donanımlı tesislerinden biri olan Swissôtel’de ve Bursa Business School çatısı altında gerçekleştirdik. Böyle bir konuda düzenlenen programın güçlü bir altyapıya sahip tesiste yapılması çok anlamlı. Ayrıca Uludağ Alan Başkanlığı sonrasında bölgede dört mevsim turizm ve özellikle sağlık turizmi için büyük fırsatlar doğdu. Bu gelişimde Swissôtel’in ve BBS’nin öncülüğü çok kıymetli.” açıklamasında bulundu. “Tüm Projelerde BTSO’nun Desteğini Yanımızda Görüyoruz” Seminerin sektör temsilcileri açısından taşıdığı anlamı değerlendiren turizmci Erdal Kaya ise, sektörün kısa sürede iki büyük yangınla sarsıldığını hatırlatarak, “Bu tür olayların tekrarlanmaması adına bu semineri çok kıymetli buluyorum. BBS çatısı altında sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek bilgi paylaşmak bizim için çok önemli. BTSO’nun her alanda bize sunduğu katkılar; eğitimden konaklamaya kadar hissedilir düzeyde. Bizi geliştiren projelerde BTSO’nun desteğini yanımızda görüyoruz.” dedi. Seminer, otelcilik sektöründe yangın güvenliğine dair güncel yasal düzenlemelerin, uygulanabilir çözüm yollarının ve iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı teknik sunumlarla sona erdi. Etkinlik sonunda, paydaşlar arası iş birliğinin artırılması ve sektör genelinde standartların yükseltilmesine yönelik atılabilecek ortak adımlar değerlendirildi.

Başkan Burkay: "Bursa deprem riskiyle karşı karşıya" Haber

Başkan Burkay: "Bursa deprem riskiyle karşı karşıya"

Bu sene "Şimdi Dönüşüm: Dirençli Şehirler, Yenilikçi Yarınlar" mottosuyla kurgulanan zirve, farklı oturumlarda sektörün geleceğini çeşitli perspektifleriyle detaylı bir şekilde ele aldı. Deprem ve depreme karşı dirençli kentlerin inşa edilmesi konularının konuşulduğu zirvede uyarıların hemen ardından Marmara açıklarında 6.2'lik depremin meydana gelmesi konunun ne kadar önem arzettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Dirençli Kentler Zirvesi, kentleşme, sanayi, finans ve kentsel dönüşüm başlıklarında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde Bursa Business School ev sahipliğinde ‘Dirençli Kentler Zirvesi' programı gerçekleşti. Sektörün uzmanları, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin bir araya geldiği ve dirençli şehirler, yenilikçi yarınlar sloganı ile gerçekleşen Dirençli Kentler Zirvesi, kentleşme, sanayi, finans ve kentsel dönüşüm başlıklarında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Zirvenin açılış töreni, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO Yönetim Kurulu, meclis ve komite üyeleri ile üniversite, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Başkan Burkay, Cumhuriyet tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Kirazlıyayla Sanatoryumu’nun BTSO tarafından restore edilerek Bursa Business School markasıyla Türkiye’nin dönüşüm sürecine büyük katkı sağladığını ve burada birbirinden önemli etkinliklere ev sahipliği yaptıklarını söyledi. "DİRENÇLİ KENT BİR NUMARALI HEDEFİMİZ" BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şehirleşmenin nüfus artışından öte, köklü bir medeniyetin inşası anlamına geldiğini belirtti. Bursa'nın tarihin her döneminde ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, kentin 1960'lı yıllarda Türkiye'nin ilk organize sanayi bölgesine ev sahipliği yaparak planlı kalkınmanın da öncülüğünü üstlendiğini ifade etti. Burkay, "Kentimizin ikinci planlı OSB'si bundan tam 60 yıl sonra TEKNOSAB olarak hayata geçti. Bunu sorgulamamız gerekiyor. Bursa, 17 tane OSB'si olan bir kent. Diğer OSB'lerin tamamı belde belediyeleriyle o günkü ihtiyaçların karşılanması adına hayata geçirildi. Bugün dirençli ve yaşanabilir kentler bizim bir numaralı hedefimiz." şeklinde konuştu. "BURSA DEPREM RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA" Kalkınmanın yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, "Bunun yanına mutlaka gelişmişliği koymamız lazım. Bu ancak planlama ile olur. Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz. Bu da ancak bir kentin anayasası olan 1/100 bin ölçekli plan ile yapılabilir." dedi. 2015 yılından bu yana her platformda Bursa’nın mekânsal planlama ihtiyacını dile getirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, "Üstelik Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alan ve tarih boyunca yıkıcı afetlere maruz kalmış bir şehir olarak, her an bu gerçekle yüzleşmeye devam ediyor." dedi. Kent içinde sıkışıp kalan 8 bin 500’den fazla imalatçı firmanın bulunduğuna işaret eden İbrahim Burkay, şöyle devam etti: "Bu tablo, üretim gücümüzle beraber kent sağlığı, yaşam kalitesi ve dirençli şehir vizyonu açısından da risk teşkil ediyor. Kentin anayasası niteliğindeki mekânsal planlama süreci büyük önem taşıyor. Bu plan, yalnızca yolların ya da arsaların değil; üretimin, ticaretin, lojistiğin ve yaşam alanlarının birlikte düşünüldüğü, entegre bir gelecek senaryosu ile birlikte düşünüldüğünde anlam kazanacaktır. Geçmişteki bu hatalardan ders çıkararak, geleceğimizi daha bilinçli ve planlı bir şekilde inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur." "ZİRVELER TOPLUMSAL FARKINDALIK OLUŞMASINA ÖNCÜLÜK EDİYOR" Bursa’nın Türkiye’de her alanda ilk 5’te yer aldığını söyleyen Başkan Burkay, "Fakat Bursa, sahip olduklarının farkında değil. Bizim görevimiz aslında bu sahip olduklarımızı güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak vizyonu ve planı ortaya koymamız. Ortak akıl çok kıymetli. Bir şeyi düzeltmek için bazen üst akla da ihtiyaç var. Bursa’nın yaşanabilir kent olması kimliğine kavuşması için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz iş dünyası olarak bunu ödemeye hazırız. Burada bütün paydaşların bu anlayışla sürece yaklaşması lazım. O yüzden bu buluşmalar farkındalık oluşması için çok büyük ihtiyaç. Bu etkinlikleri politika yapıcıların eyleme geçirmesi lazım. Aksiyon almak bizim bir numaralı hedefimiz olmalı." dedi. "DEĞİŞİMİ OKUYAMAZSAK 100 YIL KAYBEDERİZ" Dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığı mesajını veren Başkan Burkay, 19. yüzyılın sanayi devrimin ürettiği aktörlerin birçoğu dünya sahnesinden siliniyor. Bu değişimi iyi okumak lazım. Bunu en iyi okuyacak şehirlerin başında Bursa geliyor. Çünkü Bursa tarih boyunca bulunduğu çağın gerekliliklerini en iyi hayata geçiren getiren şehirlerin başında geldi. Bu toplantıda özellikle o vizyonu oluşturmamızda ciddi anlamda bilgi kaynak sağlayacak çok sayıda konuşmacımız var. Zirvemizdeki bu çıktılar Bursa’ya büyük değer katacak." dedi. Başkan Burkay, KFA Fuarcılık tarafından organize edilen inşaat ve yapı sektörünün en prestijli buluşması Rising City & Yapı ve Yaşam Fuarı’nın 24 Nisan’da kapılarını açacağını belirterek, tüm sektörün bu fuara gereken önem vermesi gerektiğini söyledi. "BURSA İTİBARLI BİR ŞEHİR" Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, zirvenin dönüşümün herkes tarafından gündemde tutulması adına büyük önem taşıdığını söyledi. Dirençli şehir kavramının geleceğe umutla bakılmasını sağlayan bir çerçeve sunduğunu kaydeden Akça, "Dirençli şehirler sadece şoklar ve streslere karşı dayanıklı kalmayıp aynı zamanda bu tip olayların sonucunda hızlı toplanabilen şehirler manasına da geliyor. Bundan sonra yeni 6 Şubat'lar yaşamamak için elimizden gelen gayreti yerel yönetim ve sektör temsilcileriyle göstermeye çalışacağız. Bu zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen başta BTSO olmak üzere katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum." dedi. Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, dirençli kentlerin Bursa’nın geleceği ilgilendirdiğini ifade etti. Dönüşüm konusunun Türkiye ve Bursa için önemli olduğuna işaret eden Atmaca, kentsel dönüşümden önce tasarım konusuna odaklanılması gerektiğini söyledi. Atmaca, zirvenin yaşanılabilir kentlerin inşasına katkı sunacağını da sözlerine ekledi. "TÜM TECRÜBEMİZLE DESTEK VERMEYE HAZIRIZ" BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, Bursa’nın sahip olduğu vizyon ve hedefleriyle Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli en yüksek şehirlerinden biri olma özelliğini sürdürdüğünü söyledi. Bursa vizyonuna yakışır, dirençli bir kent kimliğini ortak akılla yeniden inşa etmenin önemine işaret eden Ali Tuğcu, "Şehrimizin yakın gelecekte sorunlarından arınmış, daha yaşanabilir bir kent olması için ortak akıl ve bilimsel planlama vazgeçilmez bir gerekliliktir. Şehir merkezinde sıkışıp kalan ve kentimizin üzerindeki yükü artıran sanayi tesislerinin planlı bölgelere taşınması, Bursa'nın çok daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemesine önemli bir imkan sunacaktır. Bursa'nın dirençli kent olma özelliğini güçlendirmek amacıyla başlatılan çalışmalar ve özellikle 1/100 binlik yeni çevre düzeni planı, geleceğe yönelik önemli bir vizyon sunmaktadır. Bizler, İnşaat Konseyi olarak akademik odalarımızın değerli bilgi birikimi ile reel sektörümüzün dinamizmini ve tecrübesini ortak bir paydada buluşturmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. DÖNÜŞÜMÜN TÜM DETAYLARI ELE ALINDI Açılış konuşmalarının Başkan Burkay ve Konsey Başkanı Ali Tuğcu, zirvenin düzenlenmesinde destek olan ana sponsoru Atış Yapı, gümüş sponsoru Sinta firmasına hediyelerini takdim etti. Ardından zirve, "Kentsel Dönüşümün Ekonomisi: GYF & GYO Finansman Modelleri" oturumu ile devam etti. Zirvede "Mimari Sunum ve Yapay Zeka", "Yapısal Dönüşüm", "Sosyal Dönüşüm" ve "Sürdürülebilir Dönüşüm" oturumları gerçekleştirildi. Panellerde sektörün uzmanları bilgi, tecrübe ve iyi örnek paylaşımlarını katılımcılarla paylaştı.

Uludağ Enerji Zirvesi Bursa Business School’da başladı Haber

Uludağ Enerji Zirvesi Bursa Business School’da başladı

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Enerji Konseyi öncülüğünde, “Geleceğin Enerji Stratejisi” temasıyla düzenlenen Uludağ Enerji Zirvesi Bursa Business School’da başladı. İş dünyasının referans eğitim merkezi Bursa Business School’da düzenlenen Uludağ Enerji Zirvesi iki gün boyunca enerji sektörünün öncü isimlerine ev sahipliği yapacak. Geleceğin enerji stratejilerinin şekillendirildiği bir platform olma hedefiyle yola çıkan zirvenin açılış programına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu ve sektör profesyonelleri katıldı.  BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, enerjinin sosyal ve ekonomik kalkınmanın en stratejik unsurları arasında yer aldığını söyledi. İnsanlık tarihi boyunca en önemli mücadelelerin enerji alanında yaşandığına dikkati çeken Başkan Burkay, enerjiyi milli bir mesele olarak gördüklerini, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması noktasında Bakanlık öncülüğünde yürütülen çalışmalara Bursa iş dünyası olarak en büyük katkıyı sağlamayı amaçladıklarını vurguladı. “BAKANLIĞIMIZIN VİZYONU İŞ DÜNYAMIZA CESARET VERİYOR” Dünyadaki teknolojik gelişmelerle birlikte enerjinin öneminin her geçen gün daha da arttığını belirten Başkan Burkay, “Bu noktada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın sektördeki rekabetçiliği artırma, yerlileşmeyi teşvik etme ve arz güvenliğini güçlendirme yönündeki çalışmalarını büyük bir takdirle karşılıyoruz. Sayın Bakanımız Alparslan Bayraktar’ın açıkladığı ‘Enerji Dönüşüm ve Yenilenebilir Enerji 2035’ vizyonu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ve 2030 Strateji Belgeleri, iş dünyamız için büyük bir yol haritası niteliğindedir. Biz de iş dünyası olarak bu sürece güçlü katkılar sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz.” dedi. BÖLGESEL ENERJİ AJANSLARI KURULMALI Dünya genelinde artan enerji talebine değinen Başkan Burkay, gelecek 3 yıl içerisinde küresel elektrik tüketiminin her yıl Japonya’nın toplam yıllık elektrik tüketimi kadar artış göstereceğini belirtti. Türkiye’de ise son 20 yılda üç kat büyüyen enerji talebinin, 2035 yılına kadar 510 teravatsaate ulaşmasının beklendiğini söyleyen Burkay, “Bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak için; düşük karbonlu kalkınma çözümleri artık kaçınılmaz hale gelmiştir. İş dünyası olarak iki önemli konumuz var; yeşil ve dijital dönüşüm. İhracata dayalı büyüme hedefleyen bir ülke olarak yeşil enerji bizim için olmazsa olmaz. Bu noktada 2013 yılından bu yana dile getirdiğimiz bölgesel enerji ajanslarının kurulmasının önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Bakanlığımız koordinasyonunda kurulacak bu ajansların enerji arz güvenliğinin sağlanmasında önemli bir atılım olacaktır. Diğer taraftan Türkiye’nin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli, bu dönüşümde elimizdeki en büyük fırsattır. RES ve GES kapasitesinin 30 bin megavattan 120 bin megavata çıkarılması hedefi, iş dünyamız için bir çağrı, yatırıma, iş birliğine ve vizyona davettir. Ancak bu hedefe ulaşmak için kapasite tahsisleri, teşvik mekanizmaları, sektörün en büyük sıkıntısı olan izin süreçleri ve piyasa öngörülebilirliği alanlarında yeni adımlara ihtiyaç duyuyoruz.” ifadelerini kullandı. “TEKNOSAB YENİLENEBİLİR ENERJİDE ÖRNEK BİR MODEL” İbrahim Burkay, BTSO olarak her zaman Türkiye’nin kalkınma hedeflerine katkı sağlayan stratejik alanlara odaklandıklarını, enerji sektörünün de bu alanların başında yer aldığını ifade etti. Bu çerçevede Yeşil Büyüme Projesi, Enerji Verimliliği Merkezi ve Sektörel Konseyler gibi önemli adımların yanı sıra Türkiye’nin ilk yüksek teknoloji OSB’si TEKNOSAB’ı hayata geçirdiklerini kaydetti. TEKNOSAB’ın sadece ileri teknoloji üretiminin değil, aynı zamanda enerji verimliliği ve çevre dostu üretimin de merkezi olduğunu dile getiren Burkay, “Bölgedeki 140 büyük tesisin çatılarında ürettiği enerji 850 mw, toplam öz tüketimleri ise 3 gw’ye ulaşıyor. Ayrıca BBSolar iştirakimiz ile hücre üretimi için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Enerji sektörünün daha verimli, daha rekabetçi ve daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşması en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda düzenlediğimiz Uludağ Enerji Zirvemizin yalnızca enerji sektörüne değil, tüm iş dünyamıza ilham veren, çözüm odaklı ve vizyoner bir ortam sunmasını temenni ediyorum. BTSO Enerji Konsey Başkanımız Sayın Erol Dağlıoğlu başta olmak üzere, konsey üyelerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Destekleriyle bizlere güç veren Sayın Bakanımız Dr. Zafer Demircan’a ve tüm Bakanlık temsilcilerimize de ayrıca şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu. “ENERJİ STRATEJİK ÖNEME SAHİP” Bursa Valisi Erol Ayyıldız, enerjinin stratejik öneme sahip olan bir konu olduğunu söyledi. ‘İnsan vücudu için kan dolaşımı ne kadar önemliyse enerji de ülkeler için o kadar önemli bir unsur haline gelmiştir.’ diyen Vali Ayyıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Enerji, ülke ekonomilerinin en önemli güç göstergelerinden bir haline gelmiştir. Ülkemizin son 22 yılda gerek enerji çeşitliliği gerekse verimliliği açısından başarılı bir noktaya ulaşmasını sağlayan Bakanlığımıza vizyonları için teşekkür ediyoruz. Ayrıca Bursa gibi ekonomisi güçlü ve enerji ihtiyacı yüksek bir şehirde böyle bir zirvenin düzenlenmesini de önemli buluyorum. Bu konuya sahip çıkan ve zirveye öncülük eden BTSO Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” “SEKTÖREL YOL HARİTALARI OLUŞTURMAYI AMAÇLIYORUZ” BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, enerji sektörünün ortak aklını temsil eden Enerji Konseyi’nin kamu, özel sektör, akademi, yerel yönetimler ile tüm enerji paydaşlarını ortak çatı altında buluşturan önemli bir yapılanma olduğunu söyledi. Konsey olarak sektörel yol haritaları oluşturmak amacıyla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Dağlıoğlu, dünyada teknoloji kullanımı ve dijitalleşme arttıkça enerji ihtiyacının arttığını, bu durumun yeşil enerjiyi öne çıkardığını ifade etti. Türkiye’nin fosil yakıtların aksine yenilenebilir enerji üretimi açısından çok avantajlı bir coğrafyada yer aldığını kaydeden Dağlıoğlu, “Türkiye’nin enerji ithalatı, cari denge üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Bu nedenle, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları artık bir tercih değil zorunluluk haline geldi. Rüzgar ve güneş başta olmak üzere ülkemizin bu alandaki potansiyeli çok yüksek. İş dünyası olarak yeşil enerjinin kıymetini biliyoruz. Devletimizin desteğiyle enerjideki dönüşümün bel kemiğini yeşil enerji oluşturuyor.” dedi. Dünyada gelecek beş yılda, geçmiş 150 yılda yaşanan kadar değişim meydana geleceğine dikkati çeken Dağlıoğlu, “Yapay zeka, büyük veri, data center ve elektrikli araçlar gibi değişimlerin öne çıktığı bu sürece hazırlanmamız gerekiyor. BTSO Enerji Konseyi olarak ev sahipliği yaptığımız bu zirveyle dünyadaki değişime odaklanan bir ortak akıl platformu inşa etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. BAKAN YARDIMCISI DEMİRCAN, TÜRKİYE’NİN ENERJİ VİZYONU’NU ANLATTI Zirvenin anahtar konuşmacısı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan, Türkiye’nin Enerji Vizyonu’nu paylaştı. Nezih bir ortamda, entelektüel bir katılımla “Geleceğin Enerji Stratejisi” gibi son derece önemli bir konunun tartışılacak olmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Bakan Yardımcısı Demircan, Uludağ Enerji Zirvesi’ne ev sahipliği yapan BTSO’ya teşekkür etti. Enerji alanında bütün ezberlerin bozulduğu ve yeni sistemlerin tartışıldığı bir dönem yaşadıklarını kaydeden Demircan, “Özellikle pandemi sonrası enerji algıları tamamen değişime uğradı. Sistem ters yüz oldu. Bütün hammaddelerin, lojistik zincirlerin dağıldığı bir dönemden geçtik. Bundan en çok enerji etkilendi. Yapay zeka, büyük veri gibi ilk kez gündeme gelen hususlarla karşılaşmaktayız. Bundan sonraki süreç, öncekilerden daha farklı olacak. Bu yüzden bir zihniyet değişimine ve stratejiye ihtiyacımız var.” diye konuştu. TÜRKİYE’DE SON 20 YILDA ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜM YAŞANDI Türkiye’de enerji alanında son 20 yılda önemli bir dönüşüm sağlandığına vurgu yapan Demircan, “20 yıl önce bugünden çok farklı bir tablo vardı. Yalnızca 35 bin mw kurulu gücümüz bulunuyordu. Türkiye’de dönüşümün ilk başladığı tarih 2001-2002 yılları oldu. Serbest piyasaya geçiş koşullarının sağlanmasıyla özel sektörün marifeti sisteme dahil edildi.” dedi. YERLİ KÖMÜRE YENİ DESTEK GELİYOR Bakanlık stratejilerinin belirleyen unsurların başında 2053 net sıfır karbon hedefinin yer aldığını belirten Demircan, “Paris İklim Anlaşması sonrası emisyona yönelik tüm ülkeler pozisyon almaya başladı. Çünkü emisyonların yüzde 70’i enerji kaynaklı. Bizler de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu dönüşümü sağlamak zorundayız. Bununla birlikte arz güvenliğini sağlamak ve dışa bağımlılığı azaltmak da stratejimizin diğer sac ayakları. Ülke olarak hidrokarbon açısından zengin değiliz. Petrol-doğal gaz aramalarına hız vermiş olsak da elde ettiğimiz sonuçlar dışa bağımlılığımızı azaltacak seviyede değil. Sakarya’da günlük 10 milyon metreküp, Gabar’da 100 bin varile çıkarma hedefimiz için çalışıyoruz. Karadeniz ve Güneydoğu’da arama çalışmalarına hız veriyoruz. Burada önemli olan enerjiyi çeşitlendirmek, tek kaynaktan çok kaynağa çevirmek. Bu kapsamda elektrik ve doğal gaz kullanım ihtiyacına yönelik boru hatları dışında yüzde 70’e yakın kısmını LNG olarak alınmasını sağladık. Yerli ve yenilenebilir üretimi de dahil etmek için stratejik bir yaklaşım sergiliyoruz. Yerli kömür üretiminde zorluklar yaşıyoruz. Bu konuda yakın zamanda yerli kömürün desteklenmesi için Sayın Bakanımız tarafından yeni bir destek açıklanacak. Şu anda 11 bin mw kurulu güce sahibiz ancak etkin kullanımımız 5 bin mw. Halihazırda kurulu gücümüzü kömürün maliyetinden kaynaklı olarak kullanamıyoruz. Bu atıl gücü karşılamak için termik santral yapmaya kalksanız 4 milyar dolar harcamanız gerekiyor. Ülkemizde yer altında 200 milyon ton kömür bulunuyor. Ancak yerli kömür yakmak yerine Kolombiya, Avustralya gibi uzak ülkelerden kömür getirip elektrik üretmeye çalışıyoruz. Yenilenebilir enerjiyi artırmak zorundayız. Enerji kaynaklarını artırıp ithalatı düşürmemiz lazım.” dedi. NÜKLEER ENERJİ KAYNAK ÇEŞİTLENDİRMEDE ÖNEMLİ Enerjide güçlü ve modern altyapının önemine değinen Bakan Yardımcısı Demircan, kesintisiz, sürekli, kaliteli, uygun fiyatlı enerjinin tüketiciye sunulması gerektiğini vurguladı. Portföy çeşitlendirmede nükleer enerjinin önemli bir husus olduğunu kaydeden Demircan, Akkuyu, Sinop ve Kıyıköy’de nükleer enerji projeleri için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Demircan ayrıca yenilenebilir enerji yatırımları konusunda Türkiye’nin son dönemde kat ettiği mesafe ve gelecek hedeflerine ilişkin verileri paylaştı. Açılış konuşmalarının ardından etkinlik sponsorlarına plaketleri takdim edildi. Uludağ Enerji Zirvesi iki gün boyunca Yerli Teknoloji ve Mega Enerji Yatırımları, Enerji Yatırımlarında Finansal Dönüşüm: Sermaye Yapıları ve Fonlama Modelleri, Fosil Yakıtlarda Dönüşüm Stratejisi gibi 8 farklı konuda düzenlenecek paneller ve özel konuşmacılara ev sahipliği yapacak.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.