SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cep Telefonu

Söz Bursa - Cep Telefonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cep Telefonu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cihat Gazi'den fahiş fiyat zammına tepki: "İnternet lüks değil haktır! Ortaklaşa zamma BTK müdahale etmeli" Haber

Cihat Gazi'den fahiş fiyat zammına tepki: "İnternet lüks değil haktır! Ortaklaşa zamma BTK müdahale etmeli"

Zafer Partisi İl Başkanı Cihat Gazi’den Sert Tepki: "Türk Vatandaşını Ekonomik Olarak Yıpratamazsınız" Türkiye'de cep telefonu ve internet kullanıcıları, operatörlerin fahiş fiyat artışlarıyla adeta zor durumda bırakıldığını söylüyor. Son dönemde hızla artan internet ve cep telefonu fiyatlarına karşı tepkiler giderek büyürken, Zafer Partisi İl Başkanı Cihat Gazi de bu durumu sert bir şekilde eleştirdi. Gazi, yaptığı açıklamada, "Türk vatandaşını ekonomik olarak bu şekilde yıpratamazsınız. İnternet ve cep telefonu hizmetleri artık lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Bu fiyat artışları, halkın her kesimini doğrudan etkiliyor ve insanlar bu durumu kabul edemezler" dedi. "İNTERNET BİR HAKKIDIR, LÜKS DEĞİL" Cihat Gazi, Türkiye’de cep telefonu ve internet fiyatlarının artışının sadece bir ekonomik sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir problem haline geldiğine dikkat çekti. Gazi, “Bugün, Türkiye'deki internet erişim fiyatları, dünyadaki birçok gelişmiş ülkenin çok üzerinde. İnsanlar, sadece temel iletişim hizmetlerine ulaşabilmek için büyük bedeller ödemek zorunda kalıyor. Hızlı ve uygun fiyatlı internet, artık bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır” şeklinde konuştu. OPERATÖRLERİN ORTAKLAŞA ZAMMI VE ARTAN TEPKİLER Kullanıcılar, son dönemde cep telefonu ve internet fiyatlarına yapılan zamların sıklığına dikkat çekiyor. Hatta, neredeyse her ay yapılan artışların, tüm operatörlerin benzer fiyat politikaları güderek adeta 'ortak hareket ettikleri' izlenimi yarattığını belirten Cihat Gazi, bunun da serbest piyasa ekonomisine aykırı olduğunu vurguladı. Gazi, “Bir ülkede tüm operatörlerin hemen hemen aynı oranda zam yapması, serbest rekabetin ortadan kalktığının bir göstergesidir. Bu durum, devletin denetim görevini yerine getirmediği anlamına gelir. Türk halkı bu fiyat artışlarını kabullenemez” ifadelerini kullandı. BTK VE YETKİLİLERE ÇAĞRI: FİYAT POLİTİKALARINA MÜDAHALE EDİLSİN Zafer Partisi İl Başkanı, vatandaşların bu sorunla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) yaptığı çağrıyı da destekledi. "BTK ve diğer ilgili kurumlar, operatörlerin fiyat politikalarına müdahale etmeli ve internet ile telefon hizmetlerinin makul fiyatlarla sunulmasını sağlamalıdır" diyen Gazi, devletin bu konuda acilen adım atması gerektiğini belirtti. HALKIN SESİNE KULAK VERİN Zafer Partisi İl Başkanı, Türkiye’de yaşanan yüksek fiyat artışlarının sadece ekonomik değil, sosyal bir adaletsizlik yaratacağını savundu. Gazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, temel iletişim hizmetlerine ulaşamayan bir vatandaş, adeta sosyal hayattan dışlanmış olur. Bu durum, toplumda eşitsizlik yaratır ve sosyal huzursuzluğu artırır. Biz Zafer Partisi olarak, halkın sesine kulak verilmesini, BTK’nın hızla harekete geçmesini talep ediyoruz.” Kamuoyunda giderek büyüyen bu tepki, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun ve diğer ilgili yetkililerin harekete geçmesini zorunlu kılmakta. Zafer Partisi, tüm bu gelişmeleri yakından takip ederek, halkın lehine olacak düzenlemeler için gereken adımların atılmasını talep ediyor.

Cepteki tehlike: Çocuklarda daha riskli Haber

Cepteki tehlike: Çocuklarda daha riskli

Cep telefonları hayatımızı kolaylaştırsa da olumsuz yönleriyle de dikkat çekiyor. Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Uzmanı Yaşar Alpaslan, yoğun cep telefonu kullanımının kanser oluşumunu tetiklediğini ifade etti. Teknolojik gelişmelerin bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan da insan sağlını ciddi oranda tehdit ettiğini belirten Medicana Sivas Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yaşar Alpaslan, “Etrafımız birçok elektromanyetik dalga ile sarılmış durumdadır. Hemen hemen günün her saatinde radyo ve televizyon dalgaları, wireless dalgaları, en önemlisi de cep telefonu frekans dalgalarının sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Yoğun cep telefonu kullanımının en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesin gibidir. Ayrıca baş ağrıları, uyku düzensizliği, hafıza zayıflaması, yoğun stres ve yorgunluk, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı gibi durumlara yol açabilmektedir” dedi. YOĞUN CEP TELEFONU KULLANAN KİŞİLER RİSK ALTINDA Son 10-20 yıl içerinde gerek Alzheimer ve parkinson gibi organik beyin hastalıkları, gerekse depresyon, panik atak ve takıntı hastalığı gibi psikolojik hastalıkların artış gösterdiğini söyleyen Dr. Alpaslan, “Cep telefonları ile beyin tümörleri arasında somut bir bağlantı kurulamamış olsa da, en azından glioma veya menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini arttırdığı yaygın bir kanaat durumundadır. ABD'nin finans merkezi olan Wall Street'de saatlerce cep telefonlarıyla konuşan borsacılarda beyin tümörlerinin normale göre çok daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Washington Üniversitesi biyomühendislerinden Henry Lai, cep telefonu sinyallerinin DNA sarmalındaki fizyolojik yapıyı bozduğunu ve kopmalara neden olduğunu ifade etmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsünün 2008'de yayınladığı raporda 10 yıl ya da daha üzeri cep telefonu kullanan kişilerde yüzde 40 daha fazla beyin tümörü tespit edildiği bildirilmektedir. 2009'da İsveç'te yapılan başka bir araştırmada ise beyin kanser oluşumunu 5 kat arttırdığı iddia edilmektedir” dedi. “CİHAZLARI KULLANMAYA MECBUR OLSAK DAHİ ÖNLEMLERİ ALMALIYIZ” Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazların mümkün olduğunca yatak odasında bulundurulmaması gerektiğini söyleyen Alpaslan, “Cep telefonlarını direkt kulağa götürerek değil, kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapmalıyız. Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaydığı için birini aradığınızda iletişim sağlanmadan telefonu kulağa götürmemeliyiz. Cep telefonlarını cepte değil, çantada taşıyıp mümkün olduğunca vücuttan uzakta tutmalıyız. Cep telefonunuz açıkken kullanmıyor olsanız bile radyasyon yaymaya devam eder. Görüşmelerimiz günde yarım saati aşmamalı, mümkünse kablolu telefonları tercih etmeliyiz. Sinema, tiyatro veya konferans gibi topluluklarda tamamen kapatınız. Çünkü sessize alsanız bile mekândaki çok sayıda cep telefonunun sinyal alışverişi nedeniyle risk oluşturacaktır” dedi. “ÇOCUKLARIN ZARAR GÖRME İHTİMALİ ÇOK DAHA YÜKSEK” Cep telefonlarının mümkün olduğunca çocuklardan uzak tutulması gerektiğinin altını çizen Dr. Alpaslan, “Çocukların beyin gelişimleri henüz tam olmadığı için cep telefonlarından zarar görme ihtimali daha yüksektir. Yoğun cep telefonu kullanımı baş ağrıları, uyku düzensizliği gibi durumları tetikleyebilmektedir. Sonuç itibarıyla teknolojiyi kullanmalı fakat esiri olmamalıyız. Beyin sağlığımız için mümkün olduğunca elektronik ortamlardan uzak durmalı, wireless yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanmalıyız. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil, iletişim amaçlı kısa süreler için kullanmalıyız” dedi.

Çocukların internet kullanım oranı yüzde 91,3 Haber

Çocukların internet kullanım oranı yüzde 91,3

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre, internet kullanan çocukların %97,4'ü düzenli İnternet kullandığını beyan etti. Bu oran, 2021 yılında %98,6 idi. Düzenli İnternet kullanan çocukların %42,9'unun hafta içi, %53,6'sının ise hafta sonu günde yaklaşık iki saat ve daha fazla süre İnternette vakit geçirdiği gözlendi. Günde yaklaşık iki saat ve daha fazla süre İnternet kullanımı yaş gruplarına göre incelendiğinde; bu oran hafta içi 6-10 yaş grubu için %30,6, 11-15 yaş grubu için %54,4 oldu. Hafta sonu ise sırasıyla %43,2 ve %63,5 oldu. Çocuklar interneti en fazla video izleme amacı ile kullandı Düzenli İnternet kullanan çocukların İnternet kullanım amaçları incelendiğinde; en fazla yürüttükleri faaliyetler sırasıyla %83,9 ile video izleme, %75,0 ile ödev, öğrenme veya çevrimiçi derslere katılma ve %72,7 ile oyun oynama veya oyun indirme oldu. Çocukların İnternette en az yürüttüğü faaliyet ise ,2 ile e-posta gönderme veya alma oldu. Çocukların %66,1'i sosyal medya kullandı Sosyal medya kullanan çocukların oranı 2024 yılında %66,1 oldu. Erkek çocukların %68,1'inin, kız çocuklarının ise %64,0'ının sosyal medya kullandığı görüldü. Yaş gruplarına göre sosyal medya kullanımı izlendiğinde; bu oran 6-10 yaş grubunda %53,5, 11-15 yaş grubunda ise %79,0 oldu. Sosyal medya kullanan çocukların %97,9'u düzenli olarak sosyal medyayı kullandı. Düzenli sosyal medya kullanan çocuklardan sosyal medya platformlarında yaklaşık iki saat ve daha fazla süre geçirenlerin oranı; hafta içi %37,1, hafta sonu %49,5 olarak gözlendi. Sosyal medyada yaklaşık iki saat ve daha fazla zaman geçiren 11-15 yaş grubundaki çocukların oranının 6-10 yaş grubundaki çocuklardan yaklaşık 20 puan daha fazla olduğu görüldü. Çocukların %96,3'ü YouTube kullandı Çocukların en fazla kullandıkları sosyal medya platformu, %96,3 ile YouTube oldu. Bunu sırasıyla, %41,5 ile Instagram, %26,2 ile TikTok, %21,4 ile Snapchat, ,6 ile Pinterest, %9,5 ile Facebook ve %4,9 ile X izledi. Yaş gruplarına göre sosyal medya platformlarının kullanımı incelendiğinde; YouTube her iki yaş grubunda da en fazla kullanılan uygulama oldu. İkinci sırayı 6-10 yaş grubunda ,7 ile TikTok, 11-15 yaş grubunda ise %63,0 ile Instagram aldı. Çocukların %76,1'i cep telefonu/akıllı telefon kullandı Cep telefonu/akıllı telefon kullandığını belirten çocukların oranı, 2024 yılında %76,1 oldu. Cep telefonu/akıllı telefon kullanma oranı yaş gruplarına göre incelendiğinde ise bu oranın 6-10 yaş grubundaki çocuklarda %66,3, 11-15 yaş grubundaki çocuklarda ise %86,2 olduğu görüldü. Cep telefonu/akıllı telefon en fazla İnternette gezinme amacı ile kullanıldı Düzenli cep telefonu/akıllı telefon kullandığını beyan eden çocukların oranı %98,2 oldu. Bu çocukların cep telefonu/akıllı telefonu kullanım amaçları incelendiğinde; en fazla %77,9 ile İnternette gezinme, %77,3 ile görüntülü veya görüntüsüz konuşma, %75,0 ile film, dizi, TV yayınları veya video izleme ve %73,6 ile sosyal medya kullanımı olduğu tespit edildi. Çocukların %32,6'sı her yarım saate bir cep telefonu/akıllı telefonunu kontrol etti Düzenli cep telefonu/akıllı telefon kullanan çocuklardan %32,6'sı cep telefonu/akıllı telefonunu en az 30 dakikada bir kontrol ettiğini belirtti. Bu oran, erkek çocuklarında %33,9 iken kız çocuklarında %31,2 oldu. Düzenli cep telefonu/akıllı telefon kullanan ve her yarım saatte bir cep telefonu/akıllı telefonunu kontrol ettiğini belirten 6-10 yaş grubundaki çocukların oranı ,6,11-15 yaş grubundaki çocukların oranı ise %42,8 oldu. Düzenli cep telefonu/akıllı telefon kullanıp en az 30 dakikada bir telefonunu kontrol eden, uyumadan önce en son ve uyandıktan sonra ilk yaptığı şey telefonunu kontrol etmek olan, televizyon izlerken ve başkalarıyla yemek yerken dahi telefon kullanan çocukların oranı %3,4 iken bunlardan en az birini yapan çocukların oranı %58,6 oldu. Bu davranışlardan en az birini gerçekleştiren çocukların oranı 2021 yılında %52,4'tü. Sadece kendi kullanımında en az bir bilişim teknoloji ürünü olan çocukların oranı %63,8 oldu Bilgisayar (masaüstü/dizüstü/tablet), cep telefonu/akıllı telefon, akıllı saat ve oyun konsolu teknoloji ürünlerinden en az birinin sadece kendi kullanımında olduğunu beyan eden çocukların oranı, 2024 yılında %63,8 oldu. Bu oranın erkek çocuklarında %66,9, kız çocuklarında %60,5 olduğu görüldü. Sadece kendi kullanımında bir bilişim teknoloji ürünü olan çocuklar yaş gruplarına göre incelendiğinde, en belirgin farkın cep telefonu/akıllı telefon kullanan çocuklarda olduğu görüldü. Sadece kendi kullanımında cep telefonu/akıllı telefonu olan çocukların oranı 2024 yılında %43,9, bilgisayarı olan çocukların oranı %35,7, akıllı saati olan çocukların oranı ise ,3 oldu. Bu oranlar 2021 yılında sırasıyla; %39,0, %46,3 ve %3,9'du. Yaş grubuna göre sadece kendi kullanımına ait bilişim teknolojileri ürünü olan çocukların oranı (%), 2024 Erkek çocuklar kız çocuklardan daha fazla dijital oyun oynadı Dijital oyun oynadığını belirten çocukların oranı 2024 yılında %74,0 oldu. Dijital oyun oynama oranı cinsiyete ve yaş grubuna göre incelendiğinde; erkek çocukların dijital oyun oynama oranı %82,8 iken kız çocukların oranı %64,8 oldu. Bu oran, 6-10 yaş grubundaki erkek çocuklarda %80,6, kız çocuklarda %70,6, 11-15 yaş grubundaki erkek çocuklarda %85,0, kız çocuklarda %58,7 oldu. Düzenli oyun oynayan çocukların %25,6'sı hafta içi günde yaklaşık iki saatten fazla oyun oynadı Dijital oyun oynayan çocukların %90,8'i düzenli dijital oyun oynadığını beyan etti. Düzenli dijital oyun oynayan çocukların %25,6'sının hafta içi, %41,8'inin ise hafta sonu günde yaklaşık iki saat ve daha fazla süre dijital oyun oynadığı gözlendi. Günde yaklaşık iki saat ve daha fazla süre dijital oyun oynayan çocuklar yaş gruplarına göre incelendiğinde; bu oran hafta içi 6-10 yaş grubu için %21,8, 11-15 yaş grubu için %29,8 oldu. Hafta sonu ise sırasıyla %37,4 ve %46,6 oldu. Düzenli dijital oyun oynayan çocukların %40,1'i planladığı süreden daha fazla oynadı Düzenli dijital oyun oynayan çocuklara dijital oyun oynamalarıyla ilgili kişisel düşünceleri sorulduğunda; çocukların %46,3'ü ebeveynlerinin kendisi hakkında çok fazla oyun oynadığını düşündüklerini belirtti. Düzenli dijital oyun oynayan çocukların %40,1'i planladığı süreden daha fazla oyun oynadığını, %35,6'sı oyun oynamanın sorumluluklarını aksatmaya neden olduğunu, %29,9'u oyun oynamak için çok fazla zaman harcadığını ve %23,4'ü dijital oyun oynamadığı zaman kendisini huzursuz ve mutsuz hissettiğini ifade etti. Çocuklar ekran başında daha fazla kalabilmek için daha az kitap okudu Çocuklara; bilgisayar, cep telefonu/akıllı telefon, İnternet ve sosyal medya kullanımı, dijital oyun oynama, TV izleme gibi faaliyetler için ekran başında geçirdikleri sürenin neden olduğu durumlar sorulduğunda çocukların %34,4'ü ekran başında daha fazla zaman geçirdiği için daha az kitap okuduğunu belirtti. Bunu %33,3 ile daha az ders çalışmak, %25,5 ile ailesiyle daha az vakit geçirmek, ,6 ile arkadaşlarıyla yüz yüze daha az görüşüp daha az oyun oynamak ve ,2 ile daha az uyumak takip etti.

Telefonlarda 'tamir edilemez' sözü tarih oluyor Haber

Telefonlarda 'tamir edilemez' sözü tarih oluyor

Bursa'da 17 yıldır telefon tamirciliği ile uğraşan Doğan Seyfi Dağtaş yapay zekayı da dahil ederek icat ettiği cihaz ile "tamiri yapılamaz" denilen cep telefonlarını eski haline getiriyor. Yapay zeka ile CNC mantığını birleştirip slikonla kaplı entegre devrelerini zarar vermeden kolaylıkla kazıyarak ana karttan çıkarabilen cihaz sayesinde tamir işlemleri daha verimli hale getirilirken tamirciler, daha önce imkânsız görülen onarımları gerçekleştirdikçe gelirlerini de arttırabiliyor. Ancak bundan daha da önemlisi vatandaşlar yeni bir cihaz almak zorunda kalmadan, mevcut cihazlarını tamir ettirip kullanmaya devam edebiliyor. Özellikle yüksek maliyetli elektronik cihazlar söz konusu olduğunda, bu durum büyük bir ekonomik rahatlama sağlıyor. Yapay zeka ile modernize edilen cihaz telefondaki arızanın komutuna göre hangi entegre üzerinde çalışacağını bilip o devrelerin üzerine gidip silikondan temizlemeye başlıyor. GELENEKSEL YÖNTEMLER YETERSİZ Uzun yıllar cep telefonu ve elektronik eşya tamiri alanında çalışırken yaşadığı sayısız zorluk karşısında edindiği deneyimler sayesinde yeni uygulamalar geliştirip icatlar yaptığını anlatan Doğan Seyfi Dağtaş cep telefonu sektöründe yaşadığı en büyük zorluğun modern cep telefonları ve diğer elektronik cihazlarda bulunan silikonla kaplanmış entegre devrelerin tamiri olduğunu söyledi. Bu devrelerin, cihazın daha dayanıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlamak amacıyla tasarlanmış olsa da, tamir işlemlerinde ciddi engeller oluşturduğunu aktaran Dağtaş, "Geleneksel yöntemler bu tip bileşenlerin onarımında yetersiz kalıyordu; özellikle ısıtma yöntemleri bu silikon kaplamalı devreleri güvenli bir şekilde çıkarmayı imkânsız hale getiriyordu. İşte tam da bu noktada, yılların birikimiyle geliştirdiğim Doseer IC CNC cihazı devreye girdi. CNC mantığıyla çalışan bu cihaz, silikon kaplı entegre devreleri kazıyarak ana karttan çıkarıyor ve böylece cihazın diğer bileşenlerine zarar vermeden tamir işleminin güvenle yapılmasına imkan tanıyor. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda bu cihaz, tamir sürecine yeni bir soluk getiriyor. Özellikle silikon kaplama, entegre devrelerin kazıma işlemi sırasında dikkatli bir şekilde kaldırılarak devrelerin zarar görmeden çıkarılmasını sağlıyor. Bu yenilik, sadece bireysel tamir işlemlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda sektörde tamir edilemez olarak görülen cihazların onarımını mümkün kılıyor" dedi. HEM EKONOMİK HEM TEKNOLOJİK AÇIDAN DEĞERLİ Sürecin yalnızca bireysel kazançlarla da sınırlı olmadığını aktaran Doğan Seyfi Dağtaş "Geliştirdiğim bu teknoloji sayesinde tamir edilen her cihaz, ithal edilecek yeni bir cihazın önüne geçiyor. Bu da ülkemiz için büyük bir ekonomik avantaj sağlıyor. Milli sermaye korunmuş oluyor ve yurtdışına döviz çıkışı engelleniyor. Böylece, sadece tamir hizmeti verenlerin değil, tüm ülkenin ekonomisine olumlu bir katkı sağlanmış oluyor. Teknolojik bağımsızlık açısından büyük bir adım olan bu tür yenilikler, yerli tamir endüstrisinin güçlenmesine ve ülkemizin dışa bağımlılığının azalmasına katkı sunuyor" dedi. Dağtaş sözlerini şu şekilde sürdürdü; "17 yıllık meslek hayatımda edindiğim tecrübe ve geliştirdiğim bu yenilik sayesinde, ülkemize hem ekonomik hem de teknolojik açıdan değer katmaya devam ediyorum. Bu cihaz, sadece bireysel başarı değil, aynı zamanda ülkemizin teknolojik altyapısına yapılan önemli bir katkıdır"

Yurt dışından getirilen telefonlara yeni düzenleme Haber

Yurt dışından getirilen telefonlara yeni düzenleme

Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının ‘Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar’ kapsamında düzenlendiği kaydedilerek, listede ‘GSM-cep telefonu’nun de yer aldığı hatırlatıldı. Cep telefonunun yabancı misyon mensupları hariç yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlar ile kullanılması kaydıyla üç takvim yılında bir adet getirebilecekleri ifade edilen açıklamada, “Yolcular beraberinde getirdikleri cep telefonlarını 2009/15481 sayılı Karar’ın 9 no’lu eki kapsamında üç takvim yılında bir adet olmak ve kendi adına kayıtlı hat ile kullanmak üzere bir adet cep telefonunu yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokabilmektedirler. Bunun haricinde yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Kararın uygulanması esasında yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonları getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağını önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbirler alınarak bölge müdürlüklerince Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır” denildi. İkinci cep telefonu 3 ay gümrük ambarlarında bekletilebilecek Uygulama değişikliğiyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığının altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarına ilişkin olarak sadece yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde olan cep telefonuna muafiyet tanınması yönündeki uygulamada herhangi bir değişiklik olmamış olup, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının IMEI kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun 235/3’üncü madde kapsamında maktu vergileri ödenerek teslimi konusundaki uygulama kaldırılmıştır.” Açıklamada, yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun yolcu tarafından tekrar yurtdışına çıkışında teslim alınmak istenmesi durumunda ‘Gümrük Kanunu’nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekleyeceği belirtildi. 3 aylık süre içerisinde yolcu tekrar yurtdışına çıkarken teslim edilerek iade edilebileceği kaydedildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.