SON DAKİKA

#Cumhurbaşkanı Ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan

Söz Bursa - Cumhurbaşkanı Ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erdoğan:  "Darbe anayasası utancından bu milleti mutlaka kurtaracağız" Haber

Erdoğan: "Darbe anayasası utancından bu milleti mutlaka kurtaracağız"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. 27 Mayıs darbesinin bugün 65. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin Türkiye'de daha sonra neredeyse 10 yılda bir tekrarlanan darbeler zincirinin ilk halkası olma yanında Adnan Menderes'i, Hasan Polatkan Fatin Rüştü Zorlu'yu idam sehpasına götüren sürecin de başlangıcı olduğunu, darbenin üzerinden 65 seneye rağmen milletin kalbinde halen kanayan yara olduğunu ifade etti. 27 Mayıs'ın bir diğer özelliği demokrasi ve kalkınma atılımlarının kesintiye uğratılması olduğunu bildiren Erdoğan, "Demokrat partinin iktidara gelmesiyle milletin tek parti döneminde maruz kaldığı zulüm ve sefalet önemli ölçüde sona ermiş sosyal adalet ve siyasi eşitliğin sağlanmasına yönelik ciddi adımlar atılmıştır. Türkiye ezan eziyetine son veren Anadolu'nun dört bir yanına yollar, barajlar inşa eden imam hatip okullarını ve Kur'an kurslarını açan tarihimize kültürümüze, medeniyetimize dönük faşizan uygulamaları rafa kaldıran Adnan Menderes ve arkadaşlarıdır. Yıllardan beri Türk milletini hor ve hakir gören mütekallibe Menderes hükümetleriyle birlikte milletin evlatlarının ayağına ayakkabı giymesini temel hak ve özgürlüklerden istifade etmesini içine sindirememiştir. Mütekallibenin siyasetteki temsilcisi ise tıpkı bugün olduğu gibi geçmişte de CHP'den başkası değildir. 27 Mayıs'a giden yolun taşlarını döşeyen dönemin CHP liderliğidir. Sokakları karıştırarak üniversite gençliğini kışkırtarak toplumsal gerilimi tırmandırarak ülkemizi darbe atmosferine sokan yine CHP'dir. Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır diyerek darbeden yalnızca bir ay önce müdahaleye davetiye çıkaran dönemin CHP genel başkanıdır" diye konuştu. 27 Mayıs'ta sadece Menderes hükümetine değil aynı zamanda milletin takdirine tercihine ve umutlarına darbe vurulduğunu aktaran Erdoğan, "Asıl darbe yeter söz milletindir ifadesinde anlamını bulan ruha iradeye cesarete indirilmiştir. 27 Mayıs'ta başlayan ve Yassıada tiyatrosuyla devam eden neticede de merhum Menderes ve arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan süreçte aslında siyasetçilere ve millete şu mesaj verilmek istenmiştir. Çizgiyi açmayın. Haddinizi bilin. Yoksa sizin de akıbetiniz dar ağacında sallanmak olur. 27 Mayıs'ın esas mesajı işte budur. Şahsımız dahi vesayete karşı direnen tüm aktörlerin siyasi hayatlarının bir devresinde Menderes'in akıbetiyle uyarılması asla tesadüf değildir. Bunun da en büyük sebebi siyasetin mütegallibe yerine sadece millet için millete hizmet için halkın rızasını kazanmak için yapılıyor olmasıdır. Bu rahatsızlıklarını ellerine geçirdikleri her fırsatta gösterdiler. 12 Mart Muhtırası 12 Eylül darbesi bin yıl sürecek denilen 28 Şubat postmodern müdahalesi karşısında dik durarak yırtıp attığımız 27 Nisan bildirisi. Sokak terörü üzerinden yapılmak istenen gezi kalkışması. 17-25 Aralık emniyet yargı darbe teşebbüsü. Son olarak 2 bin 53 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz ihaneti. Bunlar ve daha nicesi aynı zihniyetin farklı tezahürleriydi. Devir ve aktörler değilse de milleti mümeyiz ve muteber görmeyen kibirli anlayış hiç değişmedi. Neredeyse her on yılda bir tekerrür eden bu fasit daireye 15 Temmuz gecesi milletimizin desteği ve direnişiyle hamdolsun biz son verdik. 27 Mayıs 1960 darbesiyle açılan parantezi 15 Temmuz gecesi yazılan milli irade destanıyla bir daha açılmamak üzere biz kapattık. O gece sadece demokrasimiz sadece istiklal ve istikbalimiz kurtulmadı. O gece aynı zamanda Menderes ve arkadaşlarının ruhu da şad oldu. Bugün bir kez daha demokrasimize yönelik karanlık müdahalenin altmış beşinci yıl dönümünde Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatih'in rüştü zorluyu rahmetle minnetle kemali edeple iade ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Mekanları cennet olsun diyoruz" ifadelerini kullandı. "Darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız" Darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl 15 Temmuz direnişiyle darbecilere meydanları dar ettiysek nasıl Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle milli iradenin egemenliğini perçinlediysek nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız. Yapılan değişikliklerle ayıplarından geniş ölçüde arındırılan 82 anayasası maalesef hala darbe döneminin tortularını taşıyor. Yeni ve sivil bir anayasa bu tortulardan ebeden temizlenme üstümüzdeki ölü toprağını tamamen atma imkanını bizlere sunacaktır. Türk siyasetinin rüştünü ispat etmesine de vesile olacak yeni anayasayı evrensel ölçüleri yansıtan eksiksiz bir hürriyetler listesi olarak aziz milletimizin ve demokrasimizin envanterine katmakta kararlıyız. Dün itibariyle 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim ve şimdi bu hukukçu arkadaşlarımız çalışmaya başlayacaklar. Bu çalışmayla birlikte de inşallah yeni anayasa hazırlık çalışmalarını yürüteceğiz. Biz 23 yıl boyunca demokrasimizi yeni sivil ve özgürlükçü anayasayla taşlandırma konusundaki hüsnü niyetimizi defalarca gösterdik. Ancak her seferinde muhalefetin uzlaşmaz tavrıyla muhatap olduk. Cumhur İttifakı olarak inşallah bu defa meclisteki diğer siyasi partilerin de katkılarıyla ortak bir zeminde buluşabilmeyi ümit ediyoruz" açıklamalarında bulundu. "Örgütün aldığı fesih ve silah bırakma kararıyla yeni bir safhaya geçilmiş oldu" Türkiye'nin adeta kangren olmuş sorunlarına çözüm üretme mücadelelerin kararlılıkla devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "86 milyonun tamamının huzuru güvenliği ve sosyal barışı adına önemli adımlar atıyoruz. İç cepheyi güçlendirme çağrımızla başlayan Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi'nin saygıdeğer genel başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi ve cesur çıkışıyla olgunlaşan terörsüz Türkiye çalışmalarında hamdolsun kritik bir eşiği daha suhuletle açtık. Örgütün aldığı fesih ve silah bırakma kararıyla yeni bir safhaya geçilmiş oldu. Türkiye'yi yaklaşık yarım asırdır mücadele ettiği nice vatan evladının hayatına mal olan büyük bir beladan kurtarmanın arifesindeyiz. Şurası bir gerçek ki her yeni aşamayla birlikte hem ümitlerimiz hem de yükümüz artmaktadır. Önceliklere nazaran daha hassas daha narin provokasyona daha açık bu aşamanın da inşallah kazasız belasız tamamlanacağına inanıyoruz. Sürecin başarısına dair güçlü irademizi her fırsatta vurguluyoruz" ifadelerini kullandı. "Cumhur İttifakı'nın iki güçlü ve tecrübeli lideri olarak Sayın Bahçeli'yle ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz" İlk günden beri yapıcı olmaya tüm tarafları yüreklendirmeye 86 milyonun tamamına güven veren bir dil kullanmaya özen gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEM Parti başta üzere diğer siyasi partilerin de bu konuda oldukça sorumlu bir üslup benimsediğini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu yapıcı siyaset tarzını son derece kıymetli buluyoruz. Cumhur İttifakı terörü bitireceğine terör hiç bitmesin diyen muhterisleri zaten muhatap almıyoruz. Bunların 110 sene önce ‘Edirne'ye Enver gireceğine düşman girsin' diyenlerden zihniyet olarak hiçbir farkı yoktur. Bunların sayıları belki az ama etrafa yaydıkları cüruf rahatsız edicidir. Milletin açısından ikbal devşirmeye çalışanlar unutmayın yine kaybedecektir. Cumhur İttifakı'nın iki güçlü ve tecrübeli lideri olarak Sayın Bahçeli'yle ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşıldığında ülkemizin özellikle ekonomi, özgürlükler ve diplomasi alanlarında büyük bir şahlanış yaşayacağını çok net görebiliyoruz. Güvenlik birimlerimiz başta olmak üzere devletimizin tüm kurumları tüm kadroları aynı şekilde ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar" şeklinde konuştu. "Terörsüz Türkiye menziline vardığımızda sadece bir zümre veya kesim değil inşallah 86 milyonun tamamı kazanacak" Terörsüz Türkiye menziline vardıklarında sadece bir zümre veya kesim değil, 86 milyonun tamamını kazanacağının altını çizen Erdoğan, "Şehit yakınlarımız ve gazilerimizle birlikte vatan uğruna bedel ödeyen herkes kazanacak. Terör duvarı yıkılınca inşallah kardeşliğimiz daha da güçlenecek. Sivil siyasetin tepesinde 40 yıldır sallanan silah baskısı ortadan kalkınca demokrasimizin sorun çözme kapasitesi daha da genişleyecek. Türkiye'nin ufku aydınlanacak, yola açılacak. Tüm negatif söylemlere, şiamet tellallarına güvensizlik iklimi oluşturmak için her gün yeni bir fitne kazanı kaynatan nifak tüccarlarına rağmen biz son derece umutluyuz. Allah'ın izniyle bu sefer hedeflerimize ulaşacağız. El ele gönül gönüle verecek Türkiye'yi bu musibetten kurtaracağız. Türkiye Yüzyılını inşallah kardeşliğin de yüzyılı haline getireceğiz" dedi. "Görev ve yetki karmaşasının bir türlü aşılamaması ise yerel yönetimlerin asli vazifelerini yerine getirmelerine ket vuruyor" Son grup toplantısında belediyelerle ilgili çıkan sıkıntıları ve çözüm önerilerini paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, "Milletimizden ve farklı siyasi partilerden oldukça olumlu tepkiler aldık. Dile getirdiğimiz hususlar sizlerin de aşina olduğu bizar olduğu konulardı. Kaynak yetersizlikleri, vesayet sorunları, gelir bölüşüm ve koordinasyon eksikliğinden neşet eden problemlerle mali, idari ve operasyonel güçlükler belediyelerimizin hizmet standardını günden güne aşağı çekiyor. İmar planlamalarında şeffaflığın yeterince sağlanamama sebebiyle belediye vatandaş arasında ciddi bir güven bunalımı oluşuyor. Görev ve yetki karmaşasının bir türlü aşılamaması ise yerel yönetimlerin asli vazifelerini yerine getirmelerine ket vuruyor. Personel konusunda yaşanan sıkıntıları en iyi sizler biliyorsunuz" diye konuştu. Belediyelerin borç yönetimi meselesi üzerinde uzun uzun konuşulması gereken bir başka sorun alanı olduğunu söyleyen Erdoğan, "İstisnalar haricinde belediyelerin çoğu özellikle de muhalefet belediyeleri ne yazık ki borç işindedir. Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçlarını gündeme getirdiğimizde maruz kaldığımız eleştirileri hepimiz hatırlıyoruz. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu borçları bunları ödersek dükkanı kapatmak zorunda kalırız diyen muhalefet belediyelerinin konser üzerinden vurgun yapmaya gelince kesenin ağzını nasıl açtıklarını yine hepimiz gördük. Ciddi miktarda yan geliri olan belediyeler bile Sosyal Güvenlik Kurumu'na borçlarını ödemekten kaçınmaktadır. Birçok belediyede talih harcamalar, asli ihtiyaçların önüne geçmiştir. Deprem bir tehdidiyle yüzleşen bir belediyenin reklam bütçesi depreme hazırlık için ayırdığı tutarı aşıyorsa burada ciddi sorun var demektir. Bakın bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Belediye başkanlığı yaptım. Nerede? İstanbul'da. Açık net söylüyorum. Personel giderleri bütçenin yüzde 30'u aşamaz, açmamalıdır. Ama bunlarda böyle bir hesap var mı? Yok. Böyle bir hatayı bizim arkadaşlarımız da yapsa tavrımız yine değişmez. Milletin parası kimsenin şahsi PR arpalı değildir ve olamaz. Daha burada saymaya kalksak saatler sürecek nice başlıkta sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Bu sorunlara neşter vurulmasının vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Sadece AK Parti belediyelerini değil 86 milyonun tamamını ilgilendiren bu konuyu siyaset üstü bir yaklaşımla ele almak istiyoruz" diye konuştu. "BİZİM TEK BİR GAYEMİZ VARDIR. O DA MİLLETİN SORUNLARINA ÇÖZÜM BULMAKTIR." Gerek yeni anayasa, gerekse belediyelere dair ıslah çalışmalarında muhalefete yaptıkları çağrının arkasında olduklarını belirten Erdoğan, "Bizim tek bir gayemiz vardır. O da milletin sorunlarına çözüm bulmaktır. Muhalefetin de en azından deprem gibi anayasa gibi terörsüz Türkiye girişimi gibi konularda uzlaşıya açık olmasını bekliyoruz" dedi. 14-28 Mayıs seçimleri üzerinden yarın itibariyle 2 sene geçmiş olacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu iki yıllık süreçte yaşananlara şöyle bir baktığımızda başka ülkelerin başka toplumların on yılda hatta yirmi yılda yaşadıklarından kat be kat daha fazla olayla hadiseyle gerilim ve krizle muhatap olduğumuzu görüyoruz. Tüm bu sancılı süreçlerden hiçbir vatandaşımızın kılına zarar gelmedi. Ülkemizi sahili selamete çıkarmayı başardık. Güvenlikte dış politikada enerjide, ekonomide, enflasyonla mücadelede, sağlıkta, turizmde, eğitimde ve daha birçok alanda yeni kazanımlar elde ettik. İşte geçtiğimiz günlerde enerjide bir müjdemizi daha milletimizle paylaştık. Yedinci nesil sondaj gemimiz Abdülhamit Han ile Göktepe 3 kuyusunda 49 gün süren çalışmalarımız neticesinde 75 milyar metre küplük yeni bir doğal gaz keşfi yaptık. Ekonomik değeri ne biliyor musunuz? Ekonomik değeri 30 milyar doları bulan bu keşifle enerji bağımsızlığımıza doğru yeni bir adım daha atmış olduk. Her başarı gibi bunu da küçümseyenler akıllarınca dalga geçenler ‘yine doğal gaz bulmuşlar' diyen zavallılar çıksa da biz onları kale almıyoruz. Bizim başardıklarımızı onların hafızası zaten almaz. Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri dahi yetişemez" şeklinde konuştu. "TÜRKİYE'NİN BAŞARILARI KARŞISINDA KARALAR BAĞLAYANLARA BUGÜN BİR HABERİM DAHA VAR" "Türkiye'nin başarıları karşısında karalar bağlayanlara bugün bir haberim daha var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Geçen yıl Temmuz ayında duyurduğumuz yüzer üretim platformunda önemli bir aşamaya geldik. Türkiye'ye yeni bir üretim kabiliyeti kazandıracak üç futbol sahası uzunluğundaki platformun adını Osman Gazi olarak belirledik. İstanbul'un fethinin 572 yıl dönümünde Osman Gazi'yi inşallah Dolmabahçe'den Filyos'a uğurlayacağız. Platform 2026 yılında Sakarya gaz sahasında üretime başlayacak ve 20 yıl boyunca belirlediğimiz lokasyonda görev yapacak. Karadan 161 kilometre uzaklıkta adeta bir fabrika gibi çalışarak doğal işleyecek. Halihazırda günlük dokuz buçuk milyon metre küp olan üretimimizi iki katına yani 20 milyon metre küpe çıkartacak. Osman Gazi'nin devreye girmesiyle 2026'da altıda ülkemizdeki 8 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını kendi kaynaklarımızla karşılayacağız. Filomuza yeni katılan Osman Gazi'nin ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bundan sonra da milletimize yeni müjdeler vermeyi sürdüreceğiz. Allah'ın izniyle en büyük müjdeyi terörsüz Türkiye hedefimizi tüm unsurlarıyla hayata geçirdiğimizde vereceğiz." "CHP GENEL BAŞKANI SAYIN ÖZEL NE YAZIK Kİ BULUNDUĞU MAKAMIN HAKKINI VEREMİYOR" Kendileriyle ile ana muhalefet arasındaki dev vizyon farkını ortaya koymak için ziyadesiyle kafi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ana muhalefet partisi şeklen mevcuttur. Ancak ruhen ve fiilen münhaldir. CHP Genel Başkanı Sayın Özel ne yazık ki bulunduğu makamın hakkını veremiyor. Çok konuşup genellikle boş konuşarak hem kendisini hem partisini komik durumlara düşürüyor. Ne dünyadan ve bölgeden haberi var ne de Türkiye'yi tanıyor. Biz onun yanlışlarını gaflarını düzeltmekten usandık ancak o bunlara her gün yeni bir yenisini daha eklemekten bıkmadı. Hadi bunları acemiliğine veriyor, hoş görüyoruz. Ama aralarında bizim de dostlarımızın olduğu yabancı misafirlerin önünde süklüm püklüm yalvarmasını açıkçası izah edemiyoruz. Halbuki o dost bildiklerimiz nedir bu işin aslı diye şahsıma soruyor. Ben de kendilerine anlatıyorum. O da şok oluyor. Fakat daha sonra toplantıda bakıyorum ki o da önüne bir ufak tablo koymuş. Onunla birilerine cevap veriyor" ifadelerini kullandı. "ÜLKESİNİ ONA BUNA ŞİKAYET ETMESİNİ TÜRKİYE'NİN ANA MUHALEFET LİDERİNE YAKIŞTIRAMIYORUM" Ülkesini ona buna şikayet etmesini Türkiye'nin ana muhalefet liderine yakıştıramadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yolsuzlukların üzerini örtmek, hırsızlıkları aklamak için yabancı konukların huzurunda adeta taklacı güvercin misali şekilden şekle girmesini tacüple seyrediyoruz. Açık söylüyorum biz CHP'nin sırf bir avuç muhterisi savunmak uğruna İngiliz muhipler cemiyetine dönüşmesinden hiç memnun değiliz. Temennimiz Sayın Özel'in bir an önce titreyip kendine gelmesidir. Sayın Özel kendisini ne kadar hızlı toparlar, sorumluluklarının farkına ne kadar erken varırsa ülkemiz ve milletimiz için daha hayırlı olacaktır" dedi.

Erdoğan'dan 'heybedeki büyük turp' vurgusu! Haber

Erdoğan'dan 'heybedeki büyük turp' vurgusu!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar milletimize edilen hürmetsizliklerin, demokrasimize yapılan saldırıların, millî iradeye yönelik ihanetlerin hesabı hukuk önünde ve meşru zeminde tek tek sorulmuştur. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine, milletin refah ve huzuruna yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır” dedi. "İstanbul’un, büyükşehri ve kimi ilçe belediyeleriyle yolsuzluk, hırsızlık, irtikâp konusunda yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak" dedi. AK Parti TBMM Grup Toplantısı https://t.co/MDN7pmRGv7— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) March 26, 2025 "ÇALANA DEĞİL, YAKALAYANA KIZIYORLAR!" "Üniversite sınavını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği usulsüz diplomayla başlayıp bütün şehri âdeta bir ahtapot gibi saran, rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonla beraber gün yüzüne çıkmış oldu" diyen Erdoğan, "Güya yakıt tankeriyle taşınan milyonlarca liralık sebze meyveden İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin üç beş milyon dolar için yabancılara peşkeş çekilmesine… Tutarı yüz milyarlarca lirayı bulan hırsızlıklardan basında ve sosyal medyada halkın parasıyla beslenen tetikçilere varıncaya kadar her türlü gayrimeşruluk, her türlü hukuksuzluk var. Öyle ki İstanbul’un CHP’li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız. Üstelik bunlar, henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP’nin bizzat içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği sonuçlar. Ortada bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekârlık varken hakkı, hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi, iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti. Dikkat buyurunuz; çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Bütün bunların faturasını bize, şahsımıza, hükûmetimize ve partimize keserek gerçekleri ters yüz etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

Erdoğan: "Muhalefet boş gündemlerle meşgul" Haber

Erdoğan: "Muhalefet boş gündemlerle meşgul"

Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılını inşa etmek içi daha çok ter dökmeliyiz" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Manisa 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Yunusemre ilçesindeki Muradiye Spor Salonunda gerçekleştirilen kongreye partililer yoğun ilgi gösterdi. Kongrede mevcut Manisa İl Başkanı Salih Hızlı yerine 22. Dönem AK Parti Manisa Milletvekili Süleyman Turgut Başkanlığında tek listeyle seçime gidildi. Kongreye katılan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biraz önce İzmir’in misafiri olduk. 12 Ekim’de başlayan kongre sürecimizde Manisa’yla birlikte 78 kongremizi gerçekleştirmiş oluyoruz. Önümüzdeki cuma günü İstanbul, Artvin ve Yalova il kongrelerimiz var. Arada 5 Şubat’ta Kadın Kollarımızın yedinci olağan kongresinde ülkemizin dört bir yanından hanım kardeşlerimizle Ankara’da buluşacağız. 23 Şubat’ta Allah nasip ederse büyük kongremiz ile yapmak suretiyle kongre maratonumuzu alnımızın akıyla tamamlayacağız il ve ilçe kongrelerimizi hamdolsun. Tam bir bayram havasında kardeşlik atmosferi içinde çok büyük bir katılımla gerçekleştirdik. İşte bugün bu salonda gördüğünüz heyecanı, coşkuyu, ülkemizin her yanında gördük. Kongrelerimiz vesilesiyle milletimizle kucaklaştık. Kardeşliğimizi yeniledik, dostluğumuzu pekiştirdik. Andımızı tekrarladık. Yol ve dava arkadaşlığımızı güçlendirdik. Emektarlarımızın tecrübesiyle gençlerimizin dinamizmini harmanladık. Biz de hükümet çalışmalarının yoğunluğuna rağmen il kongrelerimizin birçoğuna bizzat iştirak ettik. Bu süreçte bir kez daha gördük ki sadece 11 milyonu aşan üye sayımız ile değil, millete hizmet aşkıyla partimiz tüm mensuplarıyla zirvede. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 85 milyonun tamamını kucaklayan, her bir ferdini ve rengini temsil eden kuşatıcı bir yapıya sahibiz. İnşallah bu vasfımızı güçlendirerek devam edeceğiz. Yıkıcı ve dışlayıcı olmayacak bugüne kadar olduğu gibi yapıcı olacağız. 85 milyonun arasında gönül köprüleri inşa edeceğiz" dedi. "BOŞ GÜNDEMLERLE KENDİMİZİ MEŞGUL EDEMEYİZ" Konuşmasında ana muhalefet partisi başta olmak üzere muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, "Bölgemizde bunca gerilim, çatışma, savaş yaşanırken, coğrafyamız yeni krizlere yeni istikrarsızlıklara gebeyken, 2. Dünya savaşı sonrası kurulan sistem yeni baştan şekillenirken, hasılı ülkemizi ve geleceğimizi doğrudan etkileyen kritik gelişmeler vuku bulurken biz boş işlerle boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılını inşa etmek içi daha çok ter dökmeliyiz. Evlatlarımıza daha müreffeh, güçlü ve itibarlı bir ülke bırakmak istiyorsak, tüm kapasitemizi kullanmalı, gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeli, bir saniyemizi bile boşa harcamamalıyız" dedi. "MUHALEFETİ UTANARAK İZLİYORUZ" "Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz" diyen Erdoğan, "Muhalefetin tembelliği bizim bahanemiz olamaz, muhalefetin beceriksizliğine bakarak rehavete kapılamayız. Onların sorun çözmek milletin dertlerine derman olmak gibi bir kaygılarının olmadığının hepimiz zaten farkındayız. Bırakın dünyayı ülkemizde ne olduğunu bile takip etmiyorlar. Gazze’de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış, Suriye’de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş, Avrupa’da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş. Ticaretten teknolojiye dünyada büyük devrimler yaşanıyormuş, bunların ve diğer hadiselerin hiçbiri umurlarında değil. Gelişmelere dair en ufak bir fikirleri yok. Varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecek planları. Kavgayı, gürültüyü, artık kendi seçmenlerini bile bıktıran güç mücadelelerini burada saymaya gerek dahi duymuyorum. Onlara kimi zaman hayıflanarak, kimi zaman acıyarak ama çoğu zaman ülkemizin muhalefeti adına utanarak izliyoruz. 2-3 sene önce eski genel başkanlarını yere göğe sığdıramıyorlardı. Gandhi Kemal, Gençlerin demokrat amcası diyerek pohpohluyorlar, övgü yağmuruna tutuyorlardı ama ne olduysa Türkiye’yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin bütün faturasını Bay Kemal’e çıkarıp şaibeli bir kongreyle gönderdiler. Birkaç ay öncesine kadar 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri adamı CHP’ye layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. Burada bir gerçeği de ikrar etmek durumundayım. Biz de yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, siyaset kurumunun itibarine gölge düşürdüğünü sürekli vurguladık. Bundan sonra soru işaretleriyle dolu bir kongreyle de olsa CHP’nin başından gönderilmesini biz de ilk etapta müspet karşıladık. Türkiye’nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin özlenen düzeleme oturacağına inandık. Bu amaçla Yeni Genel Başkana bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, CHP’nin normalleşmesine katkı sağlamaktı. En azından diyalog kurabileceğimiz ortak bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları buna tahammül edemedi. Bu rahatsızlıklarını da her fırsatta söylediler. CHP’nin normalleşmesine fırsat vermediler. Eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar. Ana Muhalefet Partisinin, DHKPC’li teröristlerce şehit edilen cumhuriyet savcımızın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker polis kanı olan marjinal sol örgütlerin polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, kelimeler, tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin yüzü dahi kızarmıyor. Gazeteci ve siyasetçi kılıklı kişilerin sahnelediği 3. Sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Burada gülsek mi ağlasak mı henüz tam kestiremediğimi şu trajikomik durumu da söylemek isterim. Adliye önünde polise karşı attıkları slogan, 1971 yılında Ziraat Bankasını soya sol bir terör örgütüne ait. Hani derler ya cuk oturmuş diye bunların durumu da tam böyle. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi bu sloganlarının da CHP’ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve Şürekâsını tebrik ediyorum. Neresinden tutsanız elimizde kalan bir CHP buluyoruz. Ne diyelim, belki de böylesi hayırlıdır. Bu ülkenin insanları CHP’ye bakarak bedavadan siyasi komedi izleme hakkına saygı da duymak lazım. Demokrasilerde muhalefetin an az iktidar kadar önemli olduğuna inanan bir siyasetçi olarak bu iç karartıcı tablodan ülkemiz siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Bir umut kırıntısıyla bu partiye ve yöneticilerine bakarak iç geçiren CHP seçmenine bir kez daha Allah sabır versin diyorum." şeklinde konuştu. İktidarları boyunca çok fazla zorlukla mücadele ettiklerini kaydeden Erdoğan, "İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin anlayışına sahip muhalefetle hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz. Rüzgar gülü misali bir oyana bir buyana dönen Bu omurgasız siyaset anlayışının maskesini her platformda indirmeye devam edeceğiz. Biz 22 yıl boyunca milletimizin onurunu korumak, itibarını yükseltmek için gündüzümüzü gecemize kattık. Bir ve beraber olmak için çok emek verdik. Her anı ülkemize ve milletimize aşkla hizmetle adadık. Nelerle karşılaştığımızı sizler iyi biliyorsunuz. 22 sene boyunca önümüze sayısız engel çıkardılar. Bizi yolumuzdan almak istediler. Her yolu kullanarak üzerimize geldiler. Alçakça iftiralarla, asılsız iftiralarla, yalanla, dolanla üstümüze geldiler. Hiçbirine eyvallah demedik. Zorbalıklara karşı geri adım atmadık, sinmedik. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine canımız pahasına sahip çıktık. Biz aziz milletimize hizmetkarlık yapmak için talip olduk. Allah’ın izniyle de bundan asla ve asla taviz vermeyeceğiz. 85 milyon bizimle birlikte olduğu sürece bu kirli elleri kırmaya devam edeceğiz. Şunu aklınızdan çıkarmayın. Biz uzun ve ince bir yolda yürüyoruz. Bu yolun engel ve tuzaklarla dolu olduğunu biliyoruz. Biz de son nefesimize kadar Türkiye ve Türk milletine hizmet yolundan ayrılmayacak, bu kutlu yoldan sapmadan, eğilmeden, bükülmeden dimdik yürüyeceğiz" diye konuştu. Erdoğan konuşmasının son kısmında Manisa’ya yapılan 560 milyar TL’lik yatırımlardan bahsetti. Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut tarafından Demirci halısı hediye edildi. Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç, son Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahid Arınç, AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur, Tamer Akkal, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, delegeler ve çok sayıda partili katıldı.

Erdoğan'dan 'Terörsüz Türkiye' mesajı: Hedefimize adım adım yaklaşıyoruz Haber

Erdoğan'dan 'Terörsüz Türkiye' mesajı: Hedefimize adım adım yaklaşıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara Spor Salonu’nda düzenlediği Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençler için hayata geçen uygulamalar ve Türkiye Yüzyılı'nda gençlerin önemine değindi. “132 yeni üniversite açarak toplam üniversite sayımızı 208'e çıkardık” Sadece hak ve özgürlükler alanında değil, diğer başlıklarda da daima Türk gençlerinin yanında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “22 yıl boyunca bir yandan ülkemizi her alanda büyütüp kalkındırırken diğer yandan da gençlerimiz için tüm imkanlarımızı seferber ettik. 2002 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite vardı. 132 yeni üniversite açarak toplam üniversite sayımızı 208'e çıkardık. Göreve geldiğimizde gençlik merkezlerinin sayısı sadece 9’du. Bugün bu sayı 522'ye ulaştı. Yükseköğrenim yurtlarımızın sayısını 190’dan aldık 862'ye çıkardık. 1 milyona yaklaşan yatak kapasitesine sahip, konforlu, güvenli ve modern yurtlarımızı öğrencilerimizin hizmetine sunduk. 2002'de lisans öğrencilerine 45, yüksek lisans öğrencilerine 90, doktora öğrencilerine ise 135 lira tutarında burs ve öğrenim kredisi veriliyordu. Bugün lisans öğrencilerimize 3 bin lira, yüksek lisans öğrencilerimize 6 bin lira, doktora öğrencilerimize ise 9 bin lira burs ve kredi desteği sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. “LÜMPENLERİN DEDİKLERİNE PRİM VERSEYDİK BİRÇOK YERDE GÖNÜL ELÇİLERİMİZDEN MAHRUM KALIRDIK” Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “22 yıl önce üniversitelerimizdeki toplam akademik personel sayısı 70 bindi. Bugün akademik personel sayımız 184 bini aşmış durumda. Yükseköğretim kurumlarımızın kapılarını dünyanın farklı ülkelerinden gelen uluslararası öğrencilere ardına kadar açtık. 2002'de uluslararası öğrenci sayımız 15 bin 505 iken şu anda dünyanın 190’ı aşkın ülkesinden 340 bine yakın misafir öğrencimiz bulunuyor. Uluslararası öğrencilerin bir ülkenin yumuşak gücü için ne manaya geldiğini son dönemde Suriye’de yaşananlar bizlere tekrar hatırlatıyor. Ülkemizde eğitim gören misafir öğrenciler şu an bakan olarak, üst düzey bürokrat, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak kendi halklarına hizmet ediyor. Şayet bu konuda ırkçı lümpenlerin dediklerine prim verseydik Suriye'den Afrika'ya kadar birçok yerde gönül elçilerimizden mahrum kalırdık. Biz kendisi dışında herkese kin ve nefret besleyen bu başıbozuk güruha rağmen eğitimde uluslararası öğrenci hareketliliğini destekledik. Bunlar sadece birer başlangıç bu politikamızın olumlu sonuçlarını ileride ekonomiden ticarete, diplomasiden beşeri ilişkilere kadar her alanda daha net göreceğiz. Birileri halen anlayamasa da bakın bundan 5, 10, 20 yıl sonra küresel ölçekte çok farklı bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Gençlerimizin imkanlarını genişlettiğimiz bir diğer alan spordur, gençlik ve spor tesislerinin sayısı 2002’de sadece bin 575’di; yeni futbol sahaları, atletizm pistleri, yarı ve tam olimpik yüzme havuzları, spor salonları, stadyumlar, gençlik merkezleri inşa ederek bu sayıyı 4 bin 456’ya yükselttik.” “TÜRKİYE GENÇLERİN GAYRETLERİYLE İNŞALLAH DESTANLAR YAZACAK” Yerli ve milli teknoloji hamlesi olan TEKNOFEST’i hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lise ve üniversite çağındaki gençlerimizi; yeni ürünler ve projeler geliştirmeleri için teşvik ediyoruz. Savunma sanayimizdeki 3 bin 500’ü aşkın firmada çalışan, emek veren, ter döken genç mühendislerimizi gördükçe göğsümüz kabarıyor. Bugün Milli Muharip Uçağımız KAAN’dan, İnsansız Hava Araçlarına (İHA) birçok stratejik projede gençlerimiz öncü roller üstleniyor. İnşallah bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Türk Savunma Sanayi, sizlerin omuzları üzerinde yükselecek. Türkiye gençlerin gayretleriyle inşallah destanlar yazacak. İçinde bulunduğumuz asır Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı olacaktır. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Kalbimle buna inanıyorum” şeklinde konuştu. “LGBT SAPKINLIĞINA KARŞI DA GENÇLERİMİZE YÖNELİK KORUYUCU TEDBİRLERİ DEVREYE ALIYORUZ” Gençleri korumaya yönelik uygulamaların devam edeceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevgili genç kardeşlerim biliyorsunuz 14-28 Mayıs seçimlerinde sözünü verdiğimiz Aile ve Gençlik Fonu Uygulamasını geçtiğimiz yıl deprem bölgesinde başlatmıştık. 13 Ocak’taki Aile Yılı Tanıtım Programı'nda Aile ve Gençlik Fonu'nu tüm şehirlerimize yaygınlaştırdığımızın müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Böylelikle yuva kuracak gençlerimize 48 ay vadeli ve 2 yıl geri ödemesiz olmak üzere 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Bununla birlikte tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı da gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye alıyoruz. Sigara, alkol, tütün, uyuşturucu başta olmak üzere gençlerimizin sağlığını ve geleceğini tehdit eden zararlı alışkanlıklarla mücadelemiz sürüyor. Dijitalleşme ve internetin yayınlaşmasıyla birlikte artan sanal kumar ve bahis sorununun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Pek çok gencimizin hayatını karartan, huzurunu kaçıran hatta canına mal olan bu belanın kökünü kazıyıncaya kadar durmayacağız” dedi. “TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZE ADIM ADIM YAKLAŞIYORUZ” Terörle mücadelenin çok boyutlu bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin gençlerini kimi zaman zorla, kimi zaman kandırarak dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görünmüştür. Terörsüz Türkiye hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Emperyalistlerin başımıza sardığı bu belayı defedecek, 40 yıllık oyunlarını bozacak, bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimizden güç ve ilham alarak, aydınlık yarınlarımızı beraberce inşa edeceğiz. Sadece belli kesimlerin değil; Türk, Kürt, Arap demeden 85 milyonun tamamının kazandığı bir iklimi ülkemizde ve ötesinde tesis edeceğiz. Bu ülkenin gençlerinin yan yana huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, geleceklerine güvenle baktığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Elbette bu mücadelemizi de siz gençlerimizle beraber yürüteceğiz. Engelleri birlikte aşacağız. Kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız. Saldırıları birlikte göğüsleyeceğiz. Kardeşliği birlikte yücelteceğiz. Türkiye'yi birlikte büyüteceğiz. İstikbalin aydınlık günlerine birlikte yürüyeceğiz. Başkaları ayırmaya, bölmeye çalışsa da biz bu ülkenin gençlerini, işte bugün bu salonda olduğu gibi birleştirmenin, kucaklaştırmanın, aynı ortak payda da buluşturmanın gayretinde olacağız. Rabbim ömür verdiği gençler de bizim arkamızda durduğu müddetçe, bu ülkeye, bu millete, fedakarca hizmet etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özgür Özel'e yüklendi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özgür Özel'e yüklendi

AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasında CHP'ye ve Genel Başkanı Özgür Özel'e seslenen Erdoğan, “Dün biliyorsunuz Samsun ve Ordu'daydım. Orada CHP Genel Başkanı Sayın Özel'e bazı sorular sordum. Marmara ve İç Anadolu bölgelerimiz ile Karadeniz'i birbirine bağlayacak olan hızlı demir yolu hattına CHP olarak niçin karşı çıktıklarını, bu projeden niçin rahatsız olduklarını açıklamasını istedik. CHP'nin hizmet ve yatırım düşmanlığının arkasında hangi sebeplerin yattığını Sayın Özel'in açığa kavuşturması gerektiğini ifade ettik. Hazır elinde hesap makinesiyle kuyumcu kuyumcu dolaşırken CHP'li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na borçlarının kaç çeyrek altın tuttuğunun hesabını yapmasını tavsiye ettim. Hatta bu konuda hesap uzmanı olan Bay Kemal'den yardım almasının bizim açımızdan mahsuru olmadığını vurguladım. Sayın Özel, henüz bu konuda akla, mantığa uygun bir cevap veremedi. CHP'li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan birikmiş borçlarını çeyrek altın cinsinden hesaplamak anlaşılan Sayın Özel'in bayağı vaktini alıyor” dedi. CHP'nin genel başkanının Ankara'da hızlı trene karşı çıkarken, Kars'a gittiğinde millet neyi duymak istiyorsa otobüsün üstünde onu söylediğini kaydeden Erdoğan, “Yönettikleri belediyelerde sudan otoparka kadar her şeye yüzde bin ila yüzde 2 bin 500 arasında zam yapıyorlar. Ancak bakıyorsunuz Kars'ta doğal gaza indirim yapmaktan bahsediyor. Buradan Sayın Özel'e soruyorum. Madem milletin indirimli doğal gaz kullanmasını çok istiyordunuz. Peki EPDK'nın indirim kararını iptal ettirmek için niçin mahkemeye taşıdınız? Kars'a, Ardahan'a, Iğdır'a verdiğin sözleri İstanbul'da yerine getirmekten seni alıkoyan nedir? Öyle ya, indirebiliyorsan çağır büyükşehir belediye başkanını talimat ver, doğal gaz fiyatını anında düşürsün. Madem bu işler emredince oluyor, belediye şirketleri dağıtım bedellerinin yarısını vatandaştan almasın. Orta oyunu burada da bitmiyor. Meselenin daha vahim tarafı Sayın Özel'in doğal gaz destekleriyle ilgili hiçbir malumatının olmamasıdır. Evinde kullandığı doğal gaza verdiğimiz desteklerden haberi bile yok. Sadece Karadeniz'deki keşfimizin sevincini milletimizle paylaşmak için sağladığımız desteğin tutarı net 87 milyar liradır. Geçen yıl vatandaşımızın her 100 liralık doğalgaz faturasının 65 lirasını devlet olarak biz üstlendik. Bununla da kalmadı. 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını kamu olarak yine biz yüklendik. Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede 472 milyar lira kaynak ayırdık. Yani enerji başlığında vatandaşlarımıza çok güçlü destekler veriyoruz” diye konuştu. “SUYA 5 YILDA YÜZDE BİNDEN FAZLA ZAM YAPTIKLARINI AÇIKLASIN” “Sayın Özel onu bunu bıraksın da ucuzlatacağız dedikleri suya niye 5 yılda yüzde binden fazla zam yaptıklarını bir zahmet açıklasın” diyen Erdoğan, “Bugün CHP'li belediyelerin olduğu birçok şehirde vatandaşlarımız şu faturalarının elektrik ve doğal gaz faturalarını geçtiğinden dert yanıyor. Allah'ın suyundan para alınır mı diyen siz değil miydiniz Bay Özel? Ne oldu da 5 senede suyun fiyatına 10 kat zam yaptınız. Dahası doğru düzgün sulamadığınız en temel hizmetler için vatandaşın ümüğünü sıkmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sayın Özel'e şunu da söylemek isterim. ‘Gaz, maz yok' dediğiniz Sakarya gaz sahasında günlük üretimimiz 7 milyon metreküpü aştı. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar' dediğiniz Gabar'da da günlük üretimde 70 bin varilin üzerine çıktık Bay Özel. Hedefimiz 100 bin varil. İnşallah yakında bu rakama da ulaşacağız. Tüm bu destekleri verirken diğer taraftan da sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize devam ediyoruz. Halen 4 derin deniz sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern filolarından birine sahibiz. Oruç Reis gemimiz Somali denizlerindeki üç sahada çalışmalarına başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Enerjide tam bağımsız Türkiye bu hedefe ulaşıncaya kadar gece gündüz demeden çalışacağız” şeklinde konuştu. “DİKKATE ALINACAK HİÇBİR FİKİRLERİ YOK” “Aslında Sayın Özel'e ve CHP'ye bugün yüklenmek istemiyordum” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Siz de takip ediyorsunuz CHP'nin eski ve yeni kadroları arasındaki güç mücadelesi onları zaten yeteri kadar hırpalıyor. Parti içinde iktidar kavgası. Bizans'ı çırak çıkartacak ayak oyunları hiç ama hiç eksik olmuyor. CHP'nin derdi Sayın Özel'e yeter de artar bile. Bay Kemal'in dem vuramadığı siyasi ihtirasları kendi başına ayrı bir tez konusu olur. Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybetti. Son olarak biraz şaibeli de olsa kurultayda kaybetti ama siyasetten emekli olmayı bir türlü içine sindiremedi. Partisi tarafından artık istenmediğini bir türlü kabullenemedi. Kendini hatırlatmak için sürekli fırsat kolluyor. Bunun için de çok çirkin bir dille devamlı bize sataşıyor. Ne iç politikaya ne dış politikaya ne de enerji gibi stratejik konulara dair dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok. Kendilerince siyaset yapmaya çalışıyorlar. Fakat onu da kotaramıyorlar. Muhalefetin bu kötürüm hali bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor. Biz de bu anlayışla diğer 80 ilimizle birlikte Trabzon için de koşturuyoruz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Trabzon'a 22 yılda 437 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını hatırlatarak, şehirde devam eden projelerle ilgili bilgiler verdi. Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a gitmek üzere havalimanına geçti.

Erdoğan: "Terör örgütü için yolun sonu görünüyor" Haber

Erdoğan: "Terör örgütü için yolun sonu görünüyor"

 Diğer yol son asrın en kudretli dönemini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kadife eldivene sarılı demir yumruğuyla yüzleşmek olacaktır. Türkiye düşmanlarının aklıyla iş yapanlar eninde, sonunda coğrafyanın değişmez gerçekleriyle karşılaşacaklardır. Bir kere şunu herkes bilsin. Silahın şiddetin, terörün sırtını emperyalistlere yaslayarak kantonculuk oynamanın devri artık tamamen sona ermiştir” dedi. 2 günlük Karadeniz turuna dün Samsun’la başlayıp, Ordu ile sürdüren, geceyi baba ocağı Rize’nin Güneysu ilçesinde geçirdikten sonra bugün de Rize’nin ardından son durağı olan Trabzon’a gelen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hayri Gür Kongre ve Spor Salonu’nda AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. “Trabzon büyük şehir doyamadım tadına. Uzaktan sevmek olmaz, gel yakına yakına” cümleleri ile konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özü bir, sözü bir, gönlü bir Trabzon’da bizi tekrar buluşturan Rabbime hamdolsun” diyerek sürdürdü. Erdoğan'ın konuşması sırasında kürsüye çıkan bir partili kendisi ile öz çekim yaparken, ardından görevliler tarafından indirildi. “TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZE EL BİRLİĞİ, GÖNÜL BİRLİĞİ İÇİNDE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı terörsüz Türkiye hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacaklarını vurgulayarak “Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız terörü kaynağında yok etme stratejisinde önemli başarılar elde ettik. Suriye'nin kuzeyine düzenlediğimiz operasyonlar neticesinde PKK'nın bu ülkedeki uzantısını sınır hattımızdan uzaklaştırdık. Bölgesel planların aparatı olarak son günlerini tekrar devreye alınmak istenen DEAŞ terör örgütünü kelimenin tam manasıyla bozguna uğrattık. Pençe Kilit Harekatımızda orada da bölücü terör örgütünü sürekli sıkıştırıyor, kıpırdayamaz hale getiriyoruz. Teröristlere yönelik nokta operasyonlarımız ve hava harekatlarımız zaten hasılasız devam ediyor. Nerede bir çıban varsa, anında başını koparıyoruz. Sadece 2024 yılında sözde üst düzey 40 teröristi etkisiz hale getirdik. Ülkemiz içinde de terörle mücadelede çok iyi bir noktadayız. İçeride emniyet, jandarma ve istihbarat birimlerimiz koordinasyon içinde çalışarak örgütün şehir uzantılarına nefes aldırmıyor. Suriye'de 8 Aralık’ta gerçekleşen halk devrimiyle birlikte bölücü örgütün umutları burada da duvara tosladı. Suriye'deki yeni yönetim ülkenin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması hususunda son derece karar bir tavır sergiliyor. Gazze'de 50 bin kardeşimizi şehit eden siyonistler bunlar haricinde bölücü terör örgütünün destekçisi, hamisi, efendisi neredeyse kalmadı. Yani gelinen aşamada terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Silahları teslim etmek, terörü terk etmek ve örgütü lağvetmek dışında herhangi bir seçenekleri bulunmuyor. Diğer yol son asrın en kudretli dönemini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kadife eldivene sarılı demir yumruğuyla yüzleşmek olacaktır. Türkiye düşmanlarının aklıyla iş yapanlar eninde, sonunda coğrafyanın değişmez gerçekleriyle karşılaşacaklardır. Bir kere şunu herkes bilsin. Silahın şiddetin, terörün sırtını emperyalistlere yaslayarak kantonculuk oynamanın devri artık tamamen sona ermiştir” diye konuştu. “BÖLGEMİZİN GELECEĞİNİ TERÖRLE KARARTMAYA ÇALIŞANLARA İZİN VERMEYECEĞİZ” Bölgemizin geleceğini terörle karartmaya çalışanlara izin vermeyeceklerini kaydeden Erdoğan “Bin yıldır aynı coğrafyayı paylaştığımız yan yana yaşadığımız kardeşlerimizle aramıza yeni duvarlar örülmesine müsaade etmeyeceğiz. Türk, Kürk, Arap, Farisi bizler bu coğrafyanın kadim sahipleriyiz. Asırlardır bir aradayız, beraberiz. Ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İnşallah mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Bunun için böl, parçala, yönet taktiğiyle, kardeşleri birbirine düşman eden ve kaynaklarını sömüren emperyalistlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Basiretle, ferasetle, stratejik akılla hareket ederek aramıza örülmek istenen husumet duvarlarını yıkıp atacağız. Trabzon'dan tüm Türkiye'ye ve sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimize samimiyetle seslenmek istiyorum. Anamızın dili farklı olabilir. Kökenimiz farklı olabilir. Siyasi görüşümüz farklı olabilir. Mezhebimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama hepimiz bu coğrafyanın bin yıllık evlatlarıyız. Sınırlarımız içindeki 85 milyon olarak her birimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşlarıyız. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış 783 bin kilometre kare vatan toprağı üzerinde biriz, beraberiz, ezelden ebede kadar hepimiz kardeşiz. Bizim aramıza hiç kimse giremeyecek. Hiç kimse bizim bu kadim birlikteliğimizi bozamayacak. Bu kardeşliği dinamitlemeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Türkiye yüzyılının önündeki son engellerden biri olan terör belasını da ortadan kaldırarak inşallah hedefe daha seri bir şekilde ulaşacağız. Cumhur İttifakı'nın bu konudaki kararlılığı tamdır. İradesi ve mutabakatı en üst seviyededir. Milletimizin de desteğiyle terörsüz Türkiye diyerek tarif ettiğimiz menzili maksudumuza varacağımıza yürekten inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Erdoğan: “Hedefimiz terörsüz bir Türkiye” Haber

Erdoğan: “Hedefimiz terörsüz bir Türkiye”

Rize’de bugün Yenişehir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Rize 8. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması öncesi hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un “İçim yanar” şarkısı hoparlörlerden yükseldi. Konuşmasında ana yurdu, baba ocağı Rize’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis, Karaman, Kırklareli, Kırıkkale ve Niğde AK Parti İl Kongrelerine de Rize’den seslendi. “Candan vazgeçilir, Rize’den vazgeçilmez” diyen Erdoğan, “Şairin diliyle ifade edecek olursak ‘Ey bre Karadeniz dalgalısın dalgalı sevdalık çekmek nedir şu Rize'ye sormalı, sizdeki bu muhabbettir kışımızı yaz eden canımdan vazgeçerim vazgeçemem Rize'den’ hani atalar serden geçilir de yardan geçilmez diyor ya. Bizde candan vazgeçilir, Rize'den vazgeçilmez diyoruz. Senin Allah'ına kurban Rize. Siz kalbinizle ve desteğinizle bizimle olduğunuz müddetçe Allah'ın izniyle kazanmadık mücadele, ulaşmadık hedef başarmadık iş bırakmayız. Karadeniz tükenir Rize'nin davasına, milletine, Türkiye'ye olan sevdası tükenmez Benim sizlere olan sevdam ise dağlardan yüce Karadeniz'den coşkundur. Bu öyle bir sevda ki asla eksilmez, azalmaz, tükenmez. Sizlerle beraber yol yürüdüğüm için Rabbime sonsuz hamd ediyorum. İnşallah Allah rızasını kazanma ülkeye ve millete hizmet etme yolunda daha gidecek çok yolumuz, çok mesafemiz var. Bir evladınız olarak bugüne kadar dosta düşmana karşı sizin yüzünüzü kara çıkarmadık. Türkiye'yi 3. dünya ülkesi mevkiinden aldık dünyanın en güçlü, sözü dinlenir, hatırı sayılır ülkelerinden biri haline getirdik. Türkiye yüzyılında da aynı Karadeniz azmiyle çalışmaya, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. “15 TEMMUZ’DA ONLARI VE VERDİKLERİ MÜCADELEYİ UNUTURSAK KALBİMİZ TAŞ KESİLİR” Erdoğan, Türkiye Yüzyılıyla çıtayı biraz daha yukarıya taşıdıklarını ifade ederek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten bölgesel ve küresel meselelerdeki belirleyici rolümüze kadar son dönemde attığımız her adım Türkiye yüzyılının yapı taşları mahiyetindedir. İnşallah 2053 ve 2071 Türkiye'sinin inşasını da bizden sonraki nesiller eliyle yine bu dava, bu kadro gerçekleştirecektir. Tabii biz bunları söylerken birileri gibi öyle içi boş palavralar atmıyoruz. Bunları söylerken kendimize ait olmayan, doğruluğu, yanlışlığı, tartışmalı verileri de dayanmıyoruz. Hele hele birilerinin yaptığı gibi emperyalistlerin senaryolarında biçilen rollere asla güvenmiyoruz. Bizim referansımız binlerce yıla sarih medeniyet birikimimizdir. Yarım asrı bulan şahsi siyasi mücadelemizdir. Artık 22 yılını geride bırakan iktidarımızda ortaya koyduğumuz eser ve hizmetlerdir. Kalbimizi, ruhumuzu ve gözümüzü kendisinden hiçbir zaman ayırmadığımız milletimizin gönlündeki sarsılmaz yerimizdir. Biz bu millete sadece siyasi mücadelemizdeki başarımızı değil, canımızı da borçluyuz. FETÖ'cü hainlerin, 15 Temmuz gecesi başlattıkları darbe girişiminde gözünü kırpmadan kıyam eden ölüme yürüyen binleri, on binleri, yüz binleri, milyonları nasıl unutabiliriz. İstanbul'da indiğimiz havalimanının etrafını Ankara'da, külliyenin çevresini adeta canlı kalkan olarak saran tunç yürekli yiğitleri nasıl unutabiliriz? Hainlerin silahlarının namlularına, göğüslerini siper ederek, tanklarının altına yatarak mermilerin üzerine yürüyerek her biri adeta süper kahramana dönüşen kardeşlerimizi nasıl unutabiliriz? Onları ve verdikleri mücadeleyi unutursak kalbimiz taş kesilir. Şimdi de güneyimizdeki tarihi gelişmeleri, hayırlı sonuçlara tebdil etmeye yönelik çabalarımızla terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda attığımız adımlarımızda ekonomik sorunlara, kalıcı çözümler getirecek programımızda ülkemizi her alandan geleceğin karmaşık dünyasına hazırlamaya yönelik teknolojik ve diplomatik ataklarımızla velhasıl süreci sancılı da yürüse, sonuçları ülkenin ve milletin hayrına olacak politikalarımızla şükran borçlu olduğumuz 85 milyonun her bir ferdi için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “BİZ ÜLKESİNİN VE MİLLETİNİN KADERİYLE KENDİ KADERİ BÜTÜNLEŞMİŞ BİR PARTİYİZ” AK Parti’nin ülkesinin ve milletinin kaderiyle kendi kaderi bütünleşmiş bir parti olduğuna dikkat çeken Erdoğan “İşte böyle bir ittifakız. AK Parti ve Cumhur İttifakı ne kadar güçlü, ne kadar üretken, ne kadar kucaklayıcı olursa unutmayın Türkiye'nin bütün hedeflerine ulaşması, milletin hayallerine kavuşması da o derece kolay, hızlı, etkin şekilde gerçekleşir. Bunun için AK Parti'nin beldesinden ilçesine, ilinden genel merkezine kadar her kademedeki temsilcisi aslında ateşten bir gömlek giyiyor. Dünyanın ve bölgemizin tarihi bir dönüşümden geçtiği şu kritik günlerde üstlendiği şerefli görevin manasını bilen hiçbir arkadaşımın gözüne uyku girmemesi gerekir. Hep birlikte bir kez daha tarihe not düşmek, tarihe mal olmak, tarih yazmak için önümüz bulunmaz bir fırsat var. Kongrelerde görev alan kardeşlerimin bu fırsatı en güzel şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. Rabbimiz bize ancak çalıştığımız kadarının karşılığı olduğun bildiriyor. Hiçbir şey üretmeden hiçbir aksiyon almadan hiçbir riske girmeden hayatın diğer alanlarında başarı sağlanamayacağı gibi siyasette yapılamaz. Türkiye’nin en büyük sorunu tatlı su siyasetçisi tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır. Kayda değer hiçbir iş yapmadan sadece lafla sadece seviyesiz polemikle sadece yalan yanlış sosyal medya paylaşımları ile siyasetçilik oynayan bu tipler maalesef bizim aramıza sızabiliyor. Bunları da görmezden gelmeyin. Bizim siyasetimizde bu anlayışa da bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur” ifadelerini kullandı. “Aklınızdan çıkarmayın; Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz” Erdoğan, konuşmasında partililere uyarılarını sürdürerek şunları söyledi: “Aklınızdan çıkarmayın. Sorumlu olduğunuz yerin caddelerine, sokaklarına, hanelerine, iş yerlerine, köşe bucak her yerine haftanın her günü ve günün 24 saati hakim olmadan vaziyet etmeden işinizin hakkını veremezsiniz. İnsanlar sevinçlerinde, üzüntülerinde, dar zamanlarında kafalarını kaldırıp baktıklarından yanlarında ilk sizi göremezlerse vazifenizin gereğini yerine getirmiyorsunuz demektir. Sizden yardım isteyen herkesin derdini çözebildiğinizin derdini çözerek bu mümkün değilse gönlünü alarak yanınızdan tebessümle ayrılmasını temin edemiyorsanız yanlış yerde bulunduğunuzu bilmelisiniz. Kardeşlerim hangi görevde olursanız olun ister il başkanı olun, ister belediye başkanı olun, ister milletvekili olun, size benim vatandaşlarımdan herhangi birisi gelir sizden bir işin yapılmasını, gereğini istiyorsa onu bir başka yere havale etme hakkınız yok. Bunu yaptığınız sürece ben Genel Başkanınız olarak varsa sizlere hakkımı helal etmiyorum. Bazılarına bu söylediklerin zor gibi gözükebilir. Ama bilin ki bu Genel Başkan bu Cumhurbaşkanı çok şikayetler alıyor. Bu şikayetleri ben burada haykırmam lazım. Hepinizin bunu bilmesi lazım. Bazı arkadaşlarım bu söylediklerimi imkansız görebilir. Halbuki ne diyor şair? ‘Davası hak olanın yardımcısı Allah'tır hak olan davada zafer muhakkaktır’ Öyleyse biz siyasetimizi yaparken başka hiçbir şeye ve hiç kimseye değil hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum. Bunları herhangi bir çıkar, kazanç, makam, mevki beklentisiyle değil davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla müsaade etmeyeceğimiz, rıza göstermeyeceğimiz, göz yummayacağımız bir durumdur. Türkiye'de ticarethane gibi çalışan yeteri kadar parti var, sivil toplum kuruluşları var, belediye ve benzeri yer zaten var. Ama AK Parti böyle olamaz. Millete hizmet için kendilerine tahsis edilen kaynakları kimi terör örgütlerine aktarır, kimi çeşitli organizasyonlar üzerinden yağmalar, kimi hiçbir eser üretmeden çarçur eder, kimi nefsini tatmin için etrafına dağıtır, kimi siyasi kariyerini inşa etmek için kullanır. Bunun adı siyaset değil. Açık söylüyorum millete ihanettir. Yüce Mevla bizi böyle durumlara düşmekten muhafaza eylesin. Daha önemlisi bizim böyle süfli tartışmalarla sinsi ayak oyunlarıyla kapalı kapılar ardında yürütülen siyaset mühendislikleriyle işimiz olamaz. Çünkü biz Cumhuriyetimizin ilk 80 yılından yapılandan 3 kat, 5 kat, 10 kat, 20 kat fazlasını 22 yıla sığdırmış bir iktidarız. Bizler kurulduğu günden beri milletin umut kapısı, dayanağı, gelecek güvencesi olarak sandıktan hep birinci çıkmış AK Parti'yiz. Çünkü biz 15 Temmuz gecesi şehitlerin mübarek kanlarıyla harcı karılan Cumhur İttifakıyız.” “BİZİM DAHA ÜLKEYE KAZANDIRACAK ÇOK ESERİMİZ, MİLLETE VERECEK ÇOK HİZMETİMİZ VAR” “Bizim daha ülkeye kazandıracak çok eserimiz millete verecek çok hizmetimiz var” diyen Erdoğan “Bunun için kongrelerimizi bir diriliş, bir şahlanış, bir enerji yenileme zemini olarak görüyoruz. Bizim yüreğindeki umut ateşini sürekli harlayarak canlı tutan, ruhundaki zafer heyecanını sürekli besleyerek yükselten, inancını ve azmini mıh gibi zihnine yerleştiren, gece gündüz çalışmaktan yüksünmeyen milletimizle her daim hemhal olmaktan keyif alan velhasıl partimizi başarıdan başarıya koşturacak kadrolara ihtiyacımız var. İnşallah büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız. Hedefimiz AK Parti'yi seçimlerde yeniden yüzde 50 bandına çıkartmaktır. Cumhur İttifakı olarak Türkiye yüzyılını, ilmik ilmik işleyecek bir siyasi iklimi ülkemizi hakim kılmakta kararlıyız. Attığımız her adımın bu gayeye yönelik olduğunun altını tekrar çizmek istiyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Mevlana Hazretleri kamil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser diyor. İşte bunun için bizde eserlerimizle, hizmetlerimizle, yatırımlarımızla, icraatımızla konuşuyoruz. Biliyorsunuz hafızayı beşer nisyan ile maluldür” dedi. “KARŞIMIZDAKİLERİN YALANLARINI VE O CİLANIN ALTINDAKİ REZİLLİKLERİNİ BİRER BİRER İFŞA EDECEĞİZ” Yaptıkları yatırımları her fırsatta anlatmalarının gerekliliğini vurgulayan Erdoğan “Şayet biz ülkenin her karış toprağına kazandırdığımız eserleri çeşitli vesilelerle hatırlatmazsak ne olur biliyor musunuz kifayetsiz muhterisler gelir onların yüzde biri, binde biri, milyonda biri mesabesinde, kıratında, değerinde olmayan işleri büyük başarılar diye millete yutturmaya çalışırlar. Küresel medyanın ve sosyal medyanın desteği ile milletimizin birliğine yalan, yanlış çarpıtılmış haddinden fazla büyütülmüş sıradan faaliyetleri sinsice işlerler. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere CHP’li belediyelerin olduğu şehirlerin içler acısı hali ortadayken onların yaptıklarını allayıp pullayıp pazarlarlar. Gittiğiniz her şehirde her toplantıda icraatlerimizi anlatmamızdan rahatsızlık duyanlar veya gereksiz görenler işte bu tabloya bakmalıdır. Milletimizin emperyalistlerin desteği ile sahnelenen bu çirkin oyuna gelmemesi için önce kendi yaptığımız işleri her fırsatta anlatacağız. Eğitimi ile sağlığı ile güvenliği ile yargısı ile ulaştırması ile enerjisi ile sosyal destekleri sanayi ve teknoloji atılımları ile kadınlara ve gençlere yönelik özel programları ile velhasıl her konudaki başarılarımızla heybemiz hamdolsun ağzına kadar doludur. Aynı şekilde karşımızdakilerin yalanlarını ve o cilanın altındaki rezilliklerini birer birer ifşa edeceğiz. Bu bizim Türkiye’ye çağ atlatmış bir parti olarak diğer vazifelerimiz kadar önemli bir sorumluluğumuzdur” diyerek Rize’ye son 22 yılda 309 milyar TL tutarında yaptıkları kamu yatırımlarını ve başta Şehir Hastanesi ve İkizdere Lojistik Merkezi olmak devam eden projeleri hatırlattı. Erdoğan, ardından Rize’den ayrılarak Trabzon İl Kongresi’ne katılmak üzere karayolu ile Trabzon’a hareket etti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.