SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cumhuriyet Halk Partisi

Söz Bursa - Cumhuriyet Halk Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhuriyet Halk Partisi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır Haber

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır

Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen ve dün başlayan CHP 39. Olağan Kurultayı gündem maddelerini uygulamak üzere Divan Başkanı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'nin konuşmasıyla saat 10.00'da tekrar toplandı. Kurultay salonuna eşi Didem Özel ile gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, salonun içerisinde tam tur atarak partilileri selamladı. Parti programı, tüzüğü ve kurultay yönetmeliğinin oylandığı kurultayın ilk günü seyircisiz tamamlanırken, bugün seyirciler salondaki yerlerini aldı. Kurultayın düzenlendiği salonda CHP Gençlik Kollarınca hazırlanan "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" yazılı ve tutuklu belediye başkanlarının çizimlerinin yer aldığı dev afiş asıldı. Kurultay'da tutuklu İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun video mesajı yayımlandı. "CHP TÜRKİYE'YE YÖN VEREN, TÜRKİYE'NİN KURUCU İRADESİNİ TEMSİL EDEN PARTİDİR" Kurultayda bir konuşma gerçekleştiren Özel, CHP'nin Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden bir parti olduğunu aktararak, "Bu parti yıllarca iktidar olmasa bile milletin gücünden başka bir güç tanımayan, başka bir güce inanmayan, demokrasi fikrinden bir milim sapmayan partidir. Gün olmuş partimiz ağır bedeller ödemiştir. 12 Eylül darbecileri tarafından kapatılmıştır. Mallarına el konulmuştur. Genel Başkanlarımız hapse atılmıştır. Ama bir anka kuşu gibi küllerinden doğmayı başarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateşi söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye yön veren, Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden partidir. Bizde kurultay varsa ülkenin gündemi o kurultaydır. Her kurultay öncesi ülkeye bir seçim ruhu, seçim havası hakim olur. Kurultaylarımız hem partiyi hem ülkeyi değiştirme görevi ve sorumluluğu taşır" diye konuştu. CHP'nin her türlü hazırlığı yaptığı ve parti programlarının onaylandığını belirterek, "Burada yapılan tartışmalardan sonra oybirliği ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 ilden gelen, seçilmiş bin 200 delegesinin ve tüm doğal delegelerinin oybirliği ile programımızı hazırladık. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi bu salondan, ‘Şimdi iktidar zamanı' diyerek ayrılmaya hazırdır, iktidara yürümeye hazırdır" ifadelerini kullandı. "Parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz" Verdikleri değişim sözünü tuttuklarını aktaran Özel, "Biz verdiğimiz değişim sözünün altını, tüm bu adımları atarak doldurduk ve şimdi kadroları, tüzüğü, parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz. Biz ilk seçimlerini kazanan, yenilgiyle tanışmayan bir kadroyuz ve size bu kurultaydan geçen kurultayda olduğu gibi bir söz vererek ayrılmayı ve bu sözü tutmayı kendim için, hayatımın onur meselesi sayıyorum" açıklamasında bulundu. "40'INCI KURULTAY, İKTİDARDAKİ İLK KURULTAYIMIZ OLACAK" Özel, bu kurultayın muhalefet olarak son kurultayları olduğunu dile getirerek, "Şimdi buradan bu kurultaydan, 40'ncı kurultayımızda tarih önünde söz veriyorum. Bu kurultay partimizin muhalefetteki son kurultayıdır. 40'ncı kurultay, iktidardaki ilk kurultayımız olacak. Artık iktidar zamanıdır. Şimdi iktidar zamanıdır" dedi. "Ekrem İmamoğlu adayımızdır, A planımız da B planımız da Z planımız da budur" Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayları olduğunu bir kez daha hatırlatan Özel, "Bugün adayımızın metrodaki sesinden, duvardaki resminden, sosyal medyadaki hesabından bile korkuyorlar. Onlara buradan bir kez daha söylüyorum: Ekrem İmamoğlu adayımızdır. A planımız da B planımız da Z planımız da budur. Onunla mücadelenin meşru yolu sandıkta yarışmaktır. Ekrem İmamoğlu, milletin adayıdır. Sarayın adayı kimse, kendisine güveniyorsa meydana çıkmalıdır. Ekrem İmamoğlu'nu alt edeceksen millete güveneceksin, karşısına çıkacaksın. Hodri meydan. Yargı kollarına değil, teşkilatına güveneceksin. Ben örgütüme güveniyorum. Ben milletime güveniyorum. Adayım burada ve örgütüm burada, sandık nerede? Hodri meydan. Getirin sandığı, millet versin kararı" ifadelerine yer verdi. "CHP BİZİ ESKİYE DÖNDÜRMEK İSTEYENLERDEN ARINACAK" Özel, Partisinde verilen mücadeleye destek olmayanlara yer olmadığını vurgulayarak, "Cumhuriyet Halk Partisi arınacaksa işte bu anlayıştan aranacaktır. Bizi yüzde 25'e hapsetmek isteyenlerden sokaklardan ve meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacaktır. Çünkü bu parti artık seçim gecesi ışıkları erkenden söndüren, üyelerinin gözyaşı döktüğü bir parti olmayacak. Bu parti, kadın kollarının seçim akşamı tülbenti sirkeye basıp başına bağladığı bir parti olmayacak, bu parti, gençlik kollarının, ışığı sönmeden kendi evine gidemediği, boynu bükük sokakta beklediği, babası ‘Ne oldu seçim' deyince yere bakan gençlik kollarının partisi olmayacak. CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık kimse bizi yenilgiye alıştıramayacak" diye konuştu. "TERÖR SORUNUNUN DEMOKRATİK YOLLARDAN ÇÖZÜLMESİ İÇİN MECLİS'TE KOMİSYON KURMA ÖNERİSİNİ DİLE GETİREN PARTİYİZ" Özel, ‘Kürt Sorunu'nun varlığının inkar edilemez olduğunu sözlerine ekleyerek, "Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken hala Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyım atarken, siyasetçilerin Genel Başkanları, Eş Genel Başkanları, belediye başkanlarını hapislerde tutarken Cumhuriyet Halk Partisi kararlılıkla bu sorunun demokratik yöntemlerle çözümünü savunmuştur. Biz, DEM Parti ile görüştüğümüz için terörist ilan edilirken duruşundan milim sapmayan, yeri geldiğinde de Kürtlere, ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit yurttaşı olduğunuzu hissedeceksiniz' diye vaatte bulunmaktan korkmayan bir partiyiz. Büyük bir Türkiye İttifakı, bizim hayalimiz ve idealimizdir. Bu anlayışla bu sorunun demokratik yollardan çözülmesi için Meclis'te komisyon kurma önerisini de dile getiren partiyiz" ifadelerine yer verdi. "PARTİMİZİN İMRALI'YA GİTMEME ÜZERİNE ALDIĞI KARAR YIKICI DEĞİL YAPICIDIR" Özel, ‘Terörsüz Türkiye Sürecinde' TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik Ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına da değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Gelinen aşamada komisyon 18 toplantı yapmıştır. Ama hala belediyelerde, millet iradesinin üstünde atadıkları kayyımlar bulunmaktadır. Hala Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan, Kent Uzlaşısı adı altında utanç davalarından insanlar hapis yatmaktadır. Hala seçilmiş siyasetçiler hapistedir. Hala Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM kararları uygulanmamaktadır. Bunlar çözülmeden, tüm meselenin ‘olmazsa olmaz' denilerek İmralı'ya gitmeme noktasına sıkıştırılması doğru olmamıştır. Siyaset dayatmalarla değil, milletin rızasını alarak yapılır. O yüzden partimizin aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır. Çünkü menzil barışsa istikamet samimiyettir." "TERÖRSÜZ VE DEMOKRATİK TÜRKİYE'Yİ MUTLAKA İNŞA EDECEĞİZ" ‘Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin TBMM'ye 29 maddelik çözüm önerisi sunduklarını ve bu önerileri her yerde savunacaklarını söyleyen Özel, "Türkiye'nin demokrasi ve sosyal birikimi Orta Doğu'daki tüm kimlikler ve inançlar için huzur ve refah sağlayacak güce sahiptir. Bu öncülüğü yapabilmek ise ancak kendi toplumsal barışını, demokrasi ve adaletini sağlamış bir Türkiye ile mümkündür. Herkes suni tartışmalardan vazgeçip hedefe odaklanmalıdır. Biz, terörsüz ve demokratik Türkiye'yi mutlaka inşa edeceğiz. Türkiye'yi içine kapatan, toplumu birbirine düşüren, siyaseti tarihe gömmeye, bölgemizde barışı, kardeşliği, ülkemizde de huzuru, eşitliği ve refahı sağlayacak yeni bir dönemi başlatmaya geliyoruz" dedi. Kurultay'a Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun yanı sıra AK Parti Genel Başkanı Vekili Mustafa Elitaş ve diğer siyasi partilerin temsilcileri de katılım sağladı.

Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir" Haber

Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir"

Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz, derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi aziz milletimizi ahlaki uyanışa davet eden bir parti olmalıdır" dedi. Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda, "Cefaker yol ve dava arkadaşlarım ve bu ülkenin yurt sever evlatları. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir aynı zamanda devleti ve cumhuriyeti koruma iradesinin ta kendisidir. Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır. Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap sorabilmek içinde hesap vermekten kaçınmamak gerekir. Hesap vermek her bir CHP'linin namus borcudur. Her siyasi parti ve her siyasetçi savrulabilir, geri durabilir, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına tutunabilir ve hatta ihanet zincirine de tutunabilir. Ama bakın büyük bir ama ile söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz, derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi aziz milletimizi ahlaki uyanışa davet eden bir parti olmalıdır" diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kardeşlik sürecinin içinde olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ortadoğu'dan Asya'ya, Kafkaslardan Avrupa'ya, Altaylar'dan Tuna'ya söyleyecek sözü vardır. Türkiye Cumhuriyeti at sürdüğü ve şehit verdiği coğrafyalarda sıkışamaz. Gönül bağı kurduğu kardeş milletler sofrasında sıkıştırılamaz, sıkışıklığa gelemez. Cumhuriyet Halk Partisi Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve memleketin ali menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır. Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin Cumhuriyet Halk Partisi'nden beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir. Tarihin doğru tarafında yer almak çoğu zaman cesaret ve kararlılık gerektirir tarih önünde aziz milletimizle hak, hukuk ve adalet yürüyüşümüze devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim'' Haber

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim''

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Alırım yanıma 3 arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten ve bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem" dedi. MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Azerbaycan'ın Gence şehrinden Türkiye'ye gelmek üzere havalandıktan bir müddet sonra Gürcistan hava sahasında düşen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan 20 asker için başsağlığı dileyerek başlayan Bahçeli, "Bu kahraman vatan evlatlarının şerefli isimleri milli gönüllere kazınmış, geride bıraktıkları aileleri ise hepimizin namusuna emanet edilmiştir. Her birisinin ayrı hikayesi, her birisinin ayrı beceri ve kabiliyeti vardı. Hem asker olarak hem de uzmanlık alanlarında iyi yetişmişlerdi. Hepsi de milletimizin tertemiz sinesinden doğan yüzleri kavruk Anadolu çocuklarıydı. Al bayrağa sarılı naaşları 17 ilimizde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Tabutlara sarılan şehit çocukları, vatan sağ olsun diyen şehit babaları, dizlerine vuran şehit anaları, yarım kalmış hayalleriyle boynu bükük şehit eşleri içimize kor gibi düştü" ifadelerini kullandı. C-130 tipi kargo uçağının nasıl ve niçin düştüğü, bu elim olayın geri planındaki esrar perdesinin kuşkusuz aydınlanacağı ve bütün ihtimallerin dikkatten ve gözden kaçırılmadan inceleneceğini belirten Bahçeli, "Askeri kargo uçağımızın düşmesi kamuoyuna yansımasından hemen sonra bilhassa sosyal medya vasıtasıyla yapılan maksatlı ve marazi yorum ve değerlendirmelerin iyi niyetten mahrum olduğu çok açıktır. Karanlık mahfillerce üretilen dezenformasyon kampanyasının nerelere kadar uzandığı, nasıl bir yalan ve iftira düzeneğinin harekete geçirildiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Resmi açıklamayı öğrenme zahmetine tenezzül etmeden fiili kaza-kırım heyeti gibi yayın ve yorum yapanların, oturdukları yerden bilirkişilik taslayanların cahil cüretkârlıkları saklanamayacak düzeyde ortadadır" şeklinde konuştu. "KARA KUTUNUN DEŞİFRE EDİLMESİNİ SABIRLA BEKLEMEK LAZIMDIR" Zorlu ve sıkıntılı günlerin devlet ve millet aleyhine bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskelerin indirileceğini dile getiren Bahçeli, "Devletimize güven ve itibar asıldır. Milletimize doğru ve isabetli bilgiler vermek, komplo teorilerine kapalı durmak ahlaki bir mükellefiyettir. Kara kutunun deşifre edilmesine eş zamanlı olarak kaza-kırım heyetinin rapor formatında hazırlayacağı çalışmalarının sonuçlanmasını sabırla beklemek lazımdır" dedi. "ALIRIM YANIMA 3 ARKADAŞIMI, İMRALI'YA GİTMEKTEN VE BİR MASA ETRAFINDA YÜZ YÜZE GELMEKTEN DE İMTİNA ETMEM" Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık son düzlüğe girdiğini ifade eden Bahçeli, "Hazırlanması gündemde olan, sınırları millet-devlet hassasiyet ve hükümranlık haklarıyla ihata edilmesi gereken yasal, hukuki ve demokratik çerçevenin önümüzdeki sürecin yol haritası olması hepimizin ortak kanaat ve kararıdır. Bundan sonra İmralı'ya gidecek heyetin teşekkül ve tespitinin yapılması da muhtemeldir. Günlerdir süregelen İmralı'ya gidilsin mi gidilmesin tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır. Dürüst ve samimi ölçülerde 'Terörsüz Türkiye' hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı'ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulmayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek? Şayet Meclis'te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum; alırım yanıma 3 arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem. Karanlıkta göz kırpmam, ipe un sermem, söyleyeceğim ne varsa mertçe, özgüven içinde muhatabımın gözünün içine baka baka söylerim" ifadelerini kullandı. "ARTIK TÜRK ADALETİ KARAR VE HÜKMÜNÜ VERECEKTİR" İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik rüşvet ve yolsuzluk davasına ilişkin hazırlanan 3741 sayfalık iddianame hakkında konuşan Bahçeli, "Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. En başta CHP yönetimi olmak üzere, herkesin yargıya saygı duyması, hakim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur. Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan 105'i tutuklu 407 kişinin hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır" dedi. "YARGILAMA EN BAŞTA TRT OLMAK ÜZERE, TÜM TELEVİZYONLARDAN CANLI YAYIN OLARAK GERÇEKLEŞMELİDİR" Geciken adaletin adalet olmayacağının ortada olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etapların doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir. Dediğim gibi, iddianamenin ayrıntısına girmeyeceğim, zira her şey kamuoyunda biteviye tartışılmakta, bilen de bilmeyen de gece gündüz ahkam kesmektedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına eko-sistem denilen, bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen mafyalaşmış bir oluşum tarafından, belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır."

Gürsel Tekin: "Çift başlılık diye bir şey yok, mühür kimdeyse Süleyman odur" Haber

Gürsel Tekin: "Çift başlılık diye bir şey yok, mühür kimdeyse Süleyman odur"

Mahkeme kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı görevine getirilen Gürsel Tekin, "Çift başlılık diye bir şey yok. Kararı okuduğunuzda çok net olarak görebilirsiniz. Mazbata Özgür Çelik’te ama mazbata ile karar alınmıyor. Karar defteri bizde. Mühür kimdeyse Süleyman odur. Seçmenin, vatandaşın ve CHP'lilerin bize bir tepkisi söz konusu bile değil. Yanımızda olduklarını ifade ediyorlar. Göreve başladığımızda demirbaş, araç gereç ne varsa hepsini teslim almamız gerekiyor hukuken. Bankalara yazı yazdık. 24 saat içerisinde sonuçlarını aldık. Bir bankada ise ısrarla 28 gün boyunca sonucu alamadık. Biz de banka hakkında suç duyurusunda bulunduk" dedi. Mahkeme kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı görevine getirilen Gürsel Tekin basın mensuplarıyla bir araya geldi. Taksim’de bir otelde basın mensuplarına konuşan Tekin, "Takdir edersiniz ki elbette bazı paylaşılacak şeyler var, paylaşılmayacak işler vardır. Sorunun başında anlatmak istiyorum. Son 1 buçuk yıldır gerek ekranlarınızda gerek televizyonlarda sıkça konuşulan, tartışılan İstanbul İl Kongresi meselesi vardı. İşte delegelerle ilgili çeşitli iddialar ortadaydı. Günün sonunda yargı 15 ay sonra bir karar alıyor. Bu kararı alırken davayı açan Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız, ısrarla bir kısım medya sanki yargı mensupları bizi çağırarak hadi gelin, sizi görevlendiriyoruz algısı yapıyorlar. Onları anlıyorum. 46 kişi dava açıyor. Bunların tamamı Cumhuriyet Halk Partili üyeleri, delegeleri, hatta bir kısmı değişimci, yani Özgür Özel, Özgür Çelik'e oy veren arkadaşlarımız. Günün sonunda bir tedbir kararı, geçici kurul ihtiyaçları olunca taraflar arasında tarafsız olabilecek bize bir kurul listesi getirilmiştir. Arkadaşlarımız da bizim partililik kimliğimize güvendikleri için bizim isimlerimizi verdiler. Ve bu müzakere yaparken sorunlar yaşanıyor. Bu yaşanan sorunların çözümü konusunda da bir tek arayış olur. Aile içerisinde aile büyükleri bu meselenin çözümü konusunda görev verilir. Şimdi biz kendimize böyle bir misyon yüklerken, ilk 2 gün, 3 gün, 4 gün hiçbir sıkıntı yok, sorun yok. Hatta genel merkez yöneticilerimizle temaslarımız oldu. 2 arkadaşımız haklı olarak psikolojik baskıya dayanamadılar. 3 kişi biz kaldık. 2 kişi de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, hukuk bilgisi olan arkadaşlarımızla yanımıza verin, bir an önce bu meseleyi çözelim. Bir kısım arkadaşlarımızla hem fikir olduk, sonra da ne olduysa fırtınalar koptu. Biz tabii, ya niçin bu, neden böyle bir psikolojik baskı, bir saldırı anlamaya çalışalım dedik. Acaba ya bıraksak mı diye düşündük. Bıraktığımızda ne olur diye düşündüğümüzde dediler ki baroya geçelim. O zaman zaten bizim bırakma şansımızın olmayacağını anladık" ifadelerini kullandı. "ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DAHA TERTEMİZ CHP’Yİ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİYLE MEŞGUL OLABİLECEK BİR DURUMA GETİRECEĞİZ" Eski İl Başkanlığı dönemindeki çalışmalarda ne yaptıysa şimdi aynısını yapmaya devam ettiklerini söyleyen Tekin, "Biz dirençle çalışmalarımıza devam ettik, sivil toplum örgütleriyle toplantılarımız, bölge toplantılarımız, aklınıza gelebilecek daha önce, yani 2007 ile 2010 arasındaki il başkanlığı dönemimizdeki çalışmalarımızın ne yaptıysak şimdi aynısını yapmaya devam ediyoruz. Yani kısacası şunu beklerdim, ortada bir dosya var. Haklıdır, haksızdır hiç bilmiyoruz. Ne basın, ne medya, ne de Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezi dosyanın içeriğiyle hiç meşgul olmadı. Kardeşim iftiraysa hep beraber mücadele edelim. İçeriğinde bir şey varsa, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kutsal kimliğini tartıştırma. Kimler varsa, o suç işlenmişse, suç unsurlarını işleyenler kimlerse partiyle ilişkisini keselim ki partimiz kamuoyunda tartışılmasın. Bu konuda maalesef bu çerçevede bütün arayışımıza rağmen bir uzlaşı yolu bulamadık. Önümüzdeki günlerde inşallah daha tertemiz Cumhuriyet Halk Partisi'ni Türkiye'nin gündemiyle meşgul olabilecek bir duruma getireceğiz" diye konuştu. "MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN ODUR" Karar defteri kendilerinde olduğu ve mazbatanın geçerliliğinin olmadığını söyleyen Tekin, "Çift başlılık diye bir şey yok. Kararı okuduğunuzda çok net olarak görebilirsiniz. Kafayı karıştıran hikaye ne? Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklaması. Doğru, Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklaması da doğru bir açıklama. Yüksek Seçim yapabilirsiniz. Ama Yüksek Seçim Kurulu bir mahkeme değil, bir karar organı değil. Aynı Seçim Kurulu. Bakın, Sarıyer Seçim Kurulu seçim yapabilirsiniz diye izin verdi. Sarıyer Seçim Kurulu, kurula da karar defterine emanet ederek kararı siz alabilirsiniz dedi. Karar defterini seçim kurulundan aldık. O zaman bu çift başlılık nerede? Tek karar defteri var. Çift karar defteri olabilir mi? Mazbata Özgür Çelik’te ama mazbata ile karar alınmıyor. Karar defteri bizde. Mühür kimdeyse Süleyman odur" dedi. "CHP İL BİNASINDAKİ DIŞKI OLAYI ŞU ANDA SORUŞTURMA SAFHASINDA" Soruşturmanın ardından bilgi vereceğini söyleyen Tekin, "CHP İl Binasında dışkı olayı şu anda soruşturma safhasında. Soruşturma bittikten sonra daha detaylı bilgi vereceğim. Hem güvenlik kamerası hem de Kent Güvenlik Yönetim Sistemi var. Çok rahat tespit edilecek. Ana kapıdan girilmemiş. Yangın merdivenlerinin olduğu kapılardan girişler olmuş" ifadelerini kullandı. "SEÇMENİN, VATANDAŞIN VE CHP'LİLERİN BİZE BİR TEPKİSİ SÖZ KONUSU BİLE DEĞİL" İl ve ilçe çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Tekin, "2007 ile 2010 arasındaki Gürsel Tekin il başkanıyken yetkisi neyse aynı yetkiler şu anda bizde var. Ben o dönemde de öyle ilçe başkanlarını görevden alalım, bunu sevdik, bunu sevmedik, bizim ekiptir, şudur gibi bakan bir insan değilim. Bizim önümüzdeki süreçte il ve ilçe çalışmalarımız devam ediyor. Arkadaşlarımızla nefesi yeten, iktidara hazırım diyen arkadaşlarımızla yolumuza devam edeceğiz. İlçe başkanları ile görüşüyoruz. Ziyarete gelenler için bir şereftir. Sadece bize geldikleri için partiden atılıyorlarsa, onlar için çocuklarına bırakabilecekleri bir eserdir. Seçmenin, vatandaşın ve Cumhuriyet Halk Partililerin bize bir tepkisi söz konusu bile değil. Yanımızda olduklarını ifade ediyorlar. Sosyal medyaya gücümüz yetmiyor arkadaşlar. Sosyal medyaya karşı da kendimizi savunabileceğimiz olsa da buna ihtiyaç duymayız. MASAK benimle ilgili bir rapor yayınlarsa yapacağım 2 şey var. Kendimle ilgili kaygım varsa istifa ederim görevimde ya da mesleğimde. Kaygım yoksa gider MASAK’ı şikayet ederim" diye konuştu. "BANKA 28 GÜN SONUÇ VERMEDİ, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK" İl binasındaki yetki devri sürecine ilişkin konuşan Tekin, "Göreve başladığımızda demirbaş, araç gereç ne varsa hepsini teslim almamız gerekiyor hukuken. Biz hiçbir zaman icra yolunu denemedik. Bankalara yazı yazdık. 24 saat içerisinde sonuçlarını aldık. Bir bankada ise ısrarla 28 gün boyunca sonucu alamadık. Biz de yargı yoluna başvurduk. Banka hakkında suç duyurusunda bulunduk. Önümüzdeki günlerde yargı kararını verecektir. Banka suç işliyor" dedi.

Özel: "CHP birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti" Haber

Özel: "CHP birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Özel, partisinin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davada ret kararı verilmesine ilişkin soru üzerine, "Arkadaşlar herhalde bu soruyu siz göreviniz gereği onlarca kez sordunuz. Onlarca kez verdiğim cevabın bugün beni mahcup etmemesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu dava sonuç odaklı bir dava değildir, süreç odaklı bir davadır. Sonuç alınması mümkün değildir. Amaç Cumhuriyet Halk Partisi'ni tartıştırmak, Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir tartışma varmış görüntüsünü vermektir" dedi. "CHP GÜÇLÜ BÜNYESİ, BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE NE HASTALANDI, NE GÜÇ KAYBETTİ" Özel, "Davayı açan kişi partiden atılmış biridir zaten, davaya taraf olamaz. Taraf olabilecek kişilere de dilekçeler verdirdiler. Mahkeme esastan kararını verdi ve davanın konusuz olduğunu söyledi. Ben bunu aylardır söylüyorum. CHP, 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra Türkiye'nin yeniden birinci partisi olmasıyla, belediyelerde yüzde 65'lik bir nüfusun yaşadığı belediyeleri kazanmasıyla birlikte ‘Cumhuriyet Halk Partisi'ni normal siyasi yollarla yenemeyeceğiz, nasıl yenebiliriz? CHP'de bir iç karışıklık çıkaralım' dediler. Buna alet edebilecekleri birtakım aparatları buldular. Bizi hasta etmeye çalıştılar. CHP güçlü bünyesi, birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti. Artık bu iş bugün tamamen ortadan kalktı. Böyle olacağını biliyorduk ama CHP'yi tartıştırmak istediler, bugüne kadar geldiler" diye konuştu. Delege, üye, seçmen ve demokratlara teşekkür eden Özel, "Burada Türkiye'nin bütün muhalefet partilerinin liderleri gelip dayanışma gösterdiler. Bu salonda birlikte basın toplantıları yaptık. Nezaket ziyaretleri yaptılar. Ne mutlu ki demokratlar bizim tarafımızda, biz demokrasi tarafındayız. Otokrasinin ve otokratın tarafında olanlar kaybetmiştir. Demokrasinin tarafında olanlar kazanmıştır. Yapılacak ilk seçimde de demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecektir" dedi. "KONGRE KARARININ ARDINDAN BORSA YÜKSELDİ" Özel, "Ekrem İmamoğlu'na yöneltilen casusluk suçlaması, İBB'ye kayyum atanma riskini ortaya çıkarır mı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Çıkarmaz. Açıkçası şunu söyleyeyim. Bu kayyum tartışmasını köpürtmeye çalışanlar var tabii, oradan ne ümit ediyorlarsa. Zaten Ekrem İmamoğlu bir terör suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Bırakın yargılanmayı, daha doğrusu iddianame bekliyor. Soruşturma terörden açıldığı anda, kayyum atama imkanı her zaman var tabii biliyorsunuz. Ve oradan bir kayyum atama niyeti, bu milletin vicdanından öyle bir geri döndü ki ona cesaret edemediler zaten. Yapacaksa her zaman kayyum atayabilir ama bugün Cumhuriyet Halk Partisi'nin kongresini yok sayma girişimi ortadan kalkınca, borsa yüzde 5 yukarı fırladı."

Özcan’dan sert çıkış: Cunta yönetimi altında CHP’de kalmam Haber

Özcan’dan sert çıkış: Cunta yönetimi altında CHP’de kalmam

Bolu Belediyesi tarafından daha önce Nilüfer Park içerisinde yer alan kafe ve restoran olarak kullanılan bina belediyeye ait Bolsev Vakfı tarafından kiralandı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, tamamen yenilenerek belediyeye ait restoran olarak hizmete açılan tesisi tanıttı. Özcan, sonrasında ise Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yarın görülecek olan CHP kurultay davasına ilişkin açıklamalarda bulundu. "AMA ARTIK BU KARAR YARIN VERİLMELİ" Kararın bir an önce verilmesi gerektiğini savunan Başkan Tanju Özcan, "Mutlak butlan kararının verilebileceğini ben düşünmüyorum. Hukukçu olarak düşünemiyorum bunu. Çünkü mutlak butlanla ilgili ne bir dernekle ilgili bugüne kadar ne bir meslek odasıyla ilgili olmamış ki bir siyasi parti için olsun. Ama ortada açılmış bir dava var. Uzadıkça uzuyor. Yani Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi artık bu konuyu gündemden düşürmek için ya davanın kabulüne karar versin, ya davanın reddine karar verip bu süreci, bu tartışmayı, bu suni tartışmayı ülkedeki ekonomik sıkıntıların önüne geçmeyi amaçlayan bu suni tartışmayı bir tarafa bıraksın. Türkiye'de artık böyle garip şeyler oluyor. Bizim iki tane İstanbul İl Başkanımız var. Biri Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilen İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik, mazbatası da var. İstanbul İl Başkanı olarak seçilmişsiniz diye kendisine yetki verilmiş. Bir tanesi tedbir yoluyla eski İstanbul İl Başkanlığı'nda oturan bir kayyum var. Bırakın her siyasi parti kimi genel başkan seçileceğine üyeleri ve delegeler aracılığıyla karar versin. Kimin kendisini yöneteceğine o karar versin. Sen illa böyle bir karar vereceksen de mahkeme olarak uzatma. Ver bir an önce kararını. Ondan sonra Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir olmayacak mutlak butlan kararıyla karşı karşıya kalırsa da otursun yetkili organlarıyla, belediye başkanlarıyla, milletvekilleriyle, il başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla, belde başkanlarıyla yol haritasını belirlesin. Ama artık bu karar yarın verilmeli" diye konuştu. "ÜYELİĞİMİ İSTİFA ETMEK SURETİYLE ASKIYA ALACAĞIM" Mutlak butlan kararı çıkması durumunda partiden istifa edeceğini söyleyen Başkan Özcan, "Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi partiye gelirse beni atıp atmaması benim hiç umurumda değil. Ben mahkeme kararıyla partinin başına gelen heyeti bir cunta heyeti olarak kabul ederim. Bunu bir darbe olarak kabul ederiz. Ve o cunta Cumhuriyet Halk Partisi'ni yönettiği sürece ister bana ödül versin, ister beni disipline versin, bunları umursamadan mahkeme böyle bir karar verirse Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da 'biz bu görevi kabul ediyoruz' derse ben bu siyasi cunta partinin başından gidinceye kadar Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimi istifa etmek suretiyle askıya alacağım. Ne zamanki Sayın Özgür Özel veya bir başka seçilmiş heyet, genel merkez yönetimi tekrar göreve başladığı gün ilk Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılma başvurusunu da bizzat ben yapacağım. Durum bu kadar net. Yani benim tavrım Kemal Bey gelirse nasıl olsa beni atar diye Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimi askıya almak değil. Demokrasi anlayışım gereğince bu cunta görevde olduğu sürece benim Cumhuriyet Halk Partisi'nde cuntanın altında çalışmama düşüncemden kaynaklanan bir durum" dedi.

Özgür Özel: "Beni seven arkamdan gelsin" Haber

Özgür Özel: "Beni seven arkamdan gelsin"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada, "Ekrem başkanın yerine bize Cumhurbaşkanı adayı soruyorlar. Ekrem başkanın yerine Cumhurbaşkanı adayınız var mı?’ Diyorum ki ‘Var.’ ‘Kim?’ Vallahi ben değilim. Sensin, bu salonda oturan herkes benim Cumhurbaşkanı adayım. Benim Cumhurbaşkanı adaylarım sizsiniz. Sizin kadar da benim" dedi. CHP Genel Başkanı Özel, memleketi Manisa’da partisinin 39. Olağan İl Kongresine katıldı. Partililerin yoğun katılım gösterdiği kongre Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirildi. Mevcut CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper’in tek aday olarak girdiği kongrede konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duygu dolu anlar yaşadı. Konuşması sırasında genel başkanlık sürecine ve geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’le olan anısına değinen Özel’in gözleri dolarken, konuşmakta da güçlük çekti. Özel, "Bugün çok farklı anlamları olan, benim açımdan duygusal yönü çok ağır basan bazı sevinçlerin bazı gururların, bazı başarıların ve taşınması zor hüzünlerin bir arada olduğu bir dönemin sonunda ilk kez Manisa İl Kongresinde, kürsüde Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak bulunuyorum. Emeği geçen, birlikte yol yürüyen, elini sırtımızdan hiç eksik etmeyen, emeklerini partimizden esirgemeyen her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ferdi benim genç yaşlarımızdan beri birlikte hayal kurduğumuz, hayallerimizi birlikte gerçekleştirdiğimiz bir kardeşimiz ve hep beraber o il kongresinde Ferdi il başkanı olduktan benim genel başkan adaylığım için hep birlikte yollara düştük. Türkiye'nin dört bir yerinde ellerinin erdiği yere, nefeslerinin yettiği yere benimle birlikte koşturdular. Kurultay salonuna girdiğimizde böyle burada olduğu gibi arena salonunda bir tur atıyoruz. Bir miktar turladıktan sonra karşıda İstanbul delegasyonu var. Kalabalık. Özgür Başkan gösterdi. Dedi ki: 'Başkanım işte İstanbul orada' dedi. Hakikaten İstanbul belki 800 kişiyle salonda büyük bir destek veriyor. Sonra köşeyi döndük. Orada 2 bin 500 kişiyle Manisa vardı, siz vardınız. O sırada, o sırada arkamdan Ferdi'nin sesini duydum. Özgür Çelik başkana dedi ki: 'Aha bu da Manisa abi nasıl olmuş?' dedi. O gün il başkanı olarak Ferdi başkanla beraber bana sahip çıktınız ve o günden sonra hep birlikte daha büyük hayallere inanmaya başladık" dedi. Belediye başkanlarının tutuklanmasıyla ilgili konuşan Özel, "Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 31 Mart seçimlerinde yenildikten sonra 47 gün gösteremeyenler var şu anda karşımızda. 47 ay bekleselerdi Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi başlıyordu. 47 gün sabredemediler ve kadın kolları var onlara güvenmediler. Gençlik kolları var onlara güvenmediler. Ana kademelerine güvenmediler. Bakan yardımcısı olan siyasi bir kişiliği İstanbul'a Cumhuriyet Başsavcısı olarak atadılar ve o günden bugüne; 30 Ekim günü Ahmet Özer'e Türkiye'nin en büyük ilçesine Esenyurt'a kayyum atayarak, belediye başkanımızı içeri atarak, takip eden süreçte de 16 belediye başkanımızı hapiste tutarak üç belediyemize kayyum atayarak, partimizin İstanbul İl Kongresi'ne dava açarak il başkanlığına kayyum atayarak, binamıza 5 bin polisle girerek, partimizin genel merkez seçimine o 2 bin 500 kişiyle şahitlik ettiğiniz o demokrasi şölenine kara çalmaya çalışarak, partiye kayyum atamaya çalışarak Cumhuriyet Halk Partisi'ni karıştırmayı, paralize etmeyi, felç etmeyi, sürekli bir şeylerle uğraşırken iktidar umudu olmamasını sağlamayı hedefleyen bir savaşın içine girdiler, bize saldırdılar" dedi. "Biz Manisa'da AK Partili, MHP'li, Dem Partili, İYİ Partili, Saadetli, Yeniden Refahlı akrabalarımızla, kardeşlerimizle, komşularımızla kol kola, omuz omuza geçiniriz" diyen Özel, konuşmasına şöyle devam etti: "Onların oy verdiği partilerin yöneticileriyle bazen kavga ederiz, yanlış yaparlar söyleriz, gerekirse tartışırız ama biz Manisa'da el ele, omuz omuza, yan yana, tasada, kıvançta, iyi günde, kötü günde, bayramda, cenazede bir aradayız. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin böyle yönetilmeye ihtiyacı var. Türkiye'nin seçimleri demokratik birer yarış olarak görüp sonuçlarına herkesin saygı duyduğu ve daha iyi yönetenin iktidara geldiği, yönetemeyenin gittiği, iktidarların değiştiği, bunun için tüm partilerin siyasi kadrolarının devlet yönetimi deneyiminin olduğu, devlet memurları içinde siyasi görüşleriyle her tarafın kadrolar yetiştirebildiği, her tarafın birbirini dengelediği, denetleyebildiği bir Türkiye'ye ihtiyaç var. İçinde bulunduğumuz yürüyüş, yürüdüğümüz yol, anlayışımız, yaklaşımımız tamamen bundan ibarettir" dedi. "EKREM İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK" Cezaevinde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ile ilgili de konuşan Özel, "Adayımız Silivri’de ve ümidimiz iddianame çıksın, tutuksuz yargılanma başlasın. Gün gelip özgür kalıp ya da adaylığı önünde bir engel olmayıp, aday gösterdiğimizde Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak ve cumhurbaşkanı olacak. İşte hem o gün gelene kadar, o gün tut ki aday yapamadık, bir nefer, partiden bir nefer adaylaşacak. Ama mücadelede en ufak bir eksilme olmayacak. Ve hep beraber bu süreci birlikte götüreceğiz. Şimdi Ekrem başkanın yerine bize Cumhurbaşkanı adayı soruyorlar. Ben geçmişte de bunu hep öyle düşündüm, hep öyle söyledim. ‘Ekrem başkanın yerine Cumhurbaşkanı adayınız var mı?’ Diyorum ki ‘Var.’ ‘Kim?’ Vallahi ben değilim. Sensin, bu salonda oturan herkes benim Cumhurbaşkanı adayım. Benim Cumhurbaşkanı adaylarım sizsiniz. Sizin kadar da benim. Sabahleyin yataktan ‘Eyvah ya, bugün de başımıza ne gelecek?’ diye değil, ‘Hadi bakalım iktidara bir gün daha yaklaştık’ diye kalkmanın zamanıdır. Partinin politikalarını, söylemlerini dinlemek, anlamak, öğrenmek, anlatacak kadar iyi bir noktaya gelmek durumundayız her birimiz. Nasıl geçen sefer kurultayda, İstanbul İl Başkanlığı 800 kişiyle dururken, hemen yanında 2 bin 500 kişiyle aslan gibi karşımda beni genel başkan yapanlar, benim gözümün içine bakıyorlarsa, bugün de bu salonda Ekrem başkanı Cumhurbaşkanı, partimizi iktidar yapacaklar gözümün içine bakıyorlar" dedi. "BENİ SEVEN ARKAMDAN GELSİN" Manisa’daki kongreden İstanbul’daki kongreye gideceğini ifade eden Özel, "Şimdi ben buradan; Fatih Sultan Mehmet’in altına binip, ‘Beni seven arkamdan gelsin’ deyip, İstanbul’u fethetmeye, bir devri kapatıp, bir devre açmaya gittiği bu topraklardan yine İstanbul’a, Türkiye’nin dört bir yanında il kongreleri yapılırken en çok uğraştıkları ve en çok mücadele ettikleri, en büyük mücadeleyi de hep beraber verdiğimiz İstanbul’a doğru yola çıkıyorum. Beni seven arkamdan gelsin. İktidara yürümeye, bir devri kapatıp bir devri açmaya hazır mıyız? Bir devir kapanacak, yeni bir devir açılacak. Beni seven arkamdan gelsin, ülkesini seven arkamdan gelsin. Hepinizi seviyorum. Biz başaracağız; demokratlar kazanacak, Cumhuriyetçiler kazanacak, Atatürk’ü sevenler, Cumhuriyet’i sevenler kazanacak. Beni seven arkamdan gelsin, onu seven arkamdan gelsin yürüyelim arkadaşlar" dedi.

Özgür Özel’den Aliya İzzetbegoviç’e anma mesajı Haber

Özgür Özel’den Aliya İzzetbegoviç’e anma mesajı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı ve bağımsızlık mücadelesinin simge ismi Aliya İzzetbegoviç’in vefatının 22’nci yılı dolayısıyla bir anma mesajı paylaştı. Özel, mesajında İzzetbegoviç’in insanlık onuruna ve barış idealine adanmış mücadelesine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “...Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Aliya İzzetbegoviç, düşünceyle siyaseti, inançla adaleti buluşturabilen ender liderlerdendi. Tarihin en karanlık dönemlerinde, insanlık onuruna ve barış idealine adanmış mücadelesiyle iz bıraktı. Vefatının 22’nci yılında saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun.” Bosna savaşının sembol ismi olarak tarihe geçen Aliya İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003 tarihinde vefat etmişti. İzzetbegoviç, savaşın en zor dönemlerinde dahi barıştan, adaletten ve insanlık değerlerinden ödün vermeyen tutumuyla dünya siyasetinde derin izler bıraktı. “…Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.” Aliya İzzetbegoviç, düşünceyle siyaseti, inançla adaleti buluşturabilen ender liderlerdendi. Tarihin en karanlık dönemlerinde, insanlık onuruna ve barış idealine… pic.twitter.com/JRH1XnCVxa — Özgür Özel (@eczozgurozel) October 19, 2025

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’dan Bursa'dan mesaj: Çelme takarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramazlar Haber

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’dan Bursa'dan mesaj: Çelme takarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramazlar

CHP Bursa İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıya İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Milletvekilli ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, İl Kadın-Gençlik Kolları Başkanları, İlçe Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Türkiye’de demokrasinin ciddi tehdit altında olduğunu belirttiği konuşmasında, “Demokrasinin yok sayıldığı, halkın iradesinin hiçe sayıldığı bir dönemdeyiz. Milletin seçtiği belediye başkanlarını, cumhurbaşkanı adaylarını hapse atarak bu ülkede demokrasinin olmadığını gösteriyorlar. ‘Siz sandıkta kimi seçerseniz seçin, ben istediğimi görevden alırım’ anlayışı toplumun her kesimine yerleştirilmeye çalışılıyor” dedi. KONGREYE DAVET Yeşiltaş, CHP’nin hem ülkeye hem de kendi yapısına demokrasiyi getiren parti olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkeye demokrasiyi getiren ve parti içi demokrasiyi en iyi şekilde işleten partidir. Biz inadına demokrasiyi savunan, inadına demokrasiyi yaşatan bir geleneğin temsilcisiyiz. Mahallelerde sandık koyarak gerçekleştirdiğimiz ilçe kongrelerimizi tamamladık. Şimdi sıra büyük demokrasi şöleninde. 19 Ekim Pazar günü saat 13.00’te Atatürk Kültür Merkezi’nde tüm halkımızı ve örgütümüzü bu büyük buluşmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı. “ARTIK DEĞİŞİM ZAMANI” CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, kongre öncesi yaptığı konuşmada Türkiye’nin üretim gücünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. “Artık değişim zamanı, artık dur deme zamanı” diyen Günaydın, Bursa’nın tarihsel, kültürel ve ekonomik önemine dikkat çekti. Daha sonra Günaydın, “Bursa, sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri. Ancak bugün reel sektör büyük bir sıkıntı içinde. Türkiye’de iç talep daralıyor, dış rekabet gücümüz zayıflıyor. Otomotiv yan sanayi Fas’a taşınıyor, tekstil sektörü Mısır’a göç ediyor. Bu tablo, imalat sanayisinin elde tutulamadığını gösteriyor” şeklinde konuştu. “İŞSİZLİK ARTIYOR” Günaydın, farklı siyasi görüşlere sahip iş dünyası temsilcilerinin bile aynı noktada birleştiğini vurguladı. Günaydın, “TÜSİAD’dan İstanbul Ticaret Odası’na kadar görüştüğümüz tüm iş insanları, iç talebin daraldığını, reel sektörün zorda olduğunu söylüyor. Türkiye’nin ortalama yaşı 34, ama 11 milyondan fazla işsiz var. Fabrikalar ülkeyi terk ediyorsa, büyüyen işsizlik sorununa karşı hangi çözüm planlanıyor?” diye sordu. “CHP BİRİNCİ PARTİ KONUMUNDA” Gökhan Günaydın, “Yüzde 22–23 bandından bugün yüzde 35–41 aralığına geldik. Cumhuriyet Halk Partisi açık ara Türkiye’nin birinci partisidir. Bizi engellemenin tek yolu var. Bizimle pazara geleceksiniz, vatandaşın rızasını kazanacaksınız. Çelme takarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramazlar” ifadelerini kullandı. “CHP HERKESİN PARTİSİ” “Biz sadece yüzde 37’nin değil, bu memleketin tüm yurttaşlarının partisiyiz” diyen Günaydın, 102 yıllık geleneğe vurgu yaparak, “Memleketin yüzde 70’i erken seçim talep ediyor. O sandık gelecek ve siz gideceksiniz” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.