SON DAKİKA
Hava Durumu

#Demokrasi

Söz Bursa - Demokrasi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Demokrasi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır Haber

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır

Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen ve dün başlayan CHP 39. Olağan Kurultayı gündem maddelerini uygulamak üzere Divan Başkanı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'nin konuşmasıyla saat 10.00'da tekrar toplandı. Kurultay salonuna eşi Didem Özel ile gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, salonun içerisinde tam tur atarak partilileri selamladı. Parti programı, tüzüğü ve kurultay yönetmeliğinin oylandığı kurultayın ilk günü seyircisiz tamamlanırken, bugün seyirciler salondaki yerlerini aldı. Kurultayın düzenlendiği salonda CHP Gençlik Kollarınca hazırlanan "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" yazılı ve tutuklu belediye başkanlarının çizimlerinin yer aldığı dev afiş asıldı. Kurultay'da tutuklu İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun video mesajı yayımlandı. "CHP TÜRKİYE'YE YÖN VEREN, TÜRKİYE'NİN KURUCU İRADESİNİ TEMSİL EDEN PARTİDİR" Kurultayda bir konuşma gerçekleştiren Özel, CHP'nin Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden bir parti olduğunu aktararak, "Bu parti yıllarca iktidar olmasa bile milletin gücünden başka bir güç tanımayan, başka bir güce inanmayan, demokrasi fikrinden bir milim sapmayan partidir. Gün olmuş partimiz ağır bedeller ödemiştir. 12 Eylül darbecileri tarafından kapatılmıştır. Mallarına el konulmuştur. Genel Başkanlarımız hapse atılmıştır. Ama bir anka kuşu gibi küllerinden doğmayı başarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateşi söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye yön veren, Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden partidir. Bizde kurultay varsa ülkenin gündemi o kurultaydır. Her kurultay öncesi ülkeye bir seçim ruhu, seçim havası hakim olur. Kurultaylarımız hem partiyi hem ülkeyi değiştirme görevi ve sorumluluğu taşır" diye konuştu. CHP'nin her türlü hazırlığı yaptığı ve parti programlarının onaylandığını belirterek, "Burada yapılan tartışmalardan sonra oybirliği ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 ilden gelen, seçilmiş bin 200 delegesinin ve tüm doğal delegelerinin oybirliği ile programımızı hazırladık. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi bu salondan, ‘Şimdi iktidar zamanı' diyerek ayrılmaya hazırdır, iktidara yürümeye hazırdır" ifadelerini kullandı. "Parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz" Verdikleri değişim sözünü tuttuklarını aktaran Özel, "Biz verdiğimiz değişim sözünün altını, tüm bu adımları atarak doldurduk ve şimdi kadroları, tüzüğü, parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz. Biz ilk seçimlerini kazanan, yenilgiyle tanışmayan bir kadroyuz ve size bu kurultaydan geçen kurultayda olduğu gibi bir söz vererek ayrılmayı ve bu sözü tutmayı kendim için, hayatımın onur meselesi sayıyorum" açıklamasında bulundu. "40'INCI KURULTAY, İKTİDARDAKİ İLK KURULTAYIMIZ OLACAK" Özel, bu kurultayın muhalefet olarak son kurultayları olduğunu dile getirerek, "Şimdi buradan bu kurultaydan, 40'ncı kurultayımızda tarih önünde söz veriyorum. Bu kurultay partimizin muhalefetteki son kurultayıdır. 40'ncı kurultay, iktidardaki ilk kurultayımız olacak. Artık iktidar zamanıdır. Şimdi iktidar zamanıdır" dedi. "Ekrem İmamoğlu adayımızdır, A planımız da B planımız da Z planımız da budur" Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayları olduğunu bir kez daha hatırlatan Özel, "Bugün adayımızın metrodaki sesinden, duvardaki resminden, sosyal medyadaki hesabından bile korkuyorlar. Onlara buradan bir kez daha söylüyorum: Ekrem İmamoğlu adayımızdır. A planımız da B planımız da Z planımız da budur. Onunla mücadelenin meşru yolu sandıkta yarışmaktır. Ekrem İmamoğlu, milletin adayıdır. Sarayın adayı kimse, kendisine güveniyorsa meydana çıkmalıdır. Ekrem İmamoğlu'nu alt edeceksen millete güveneceksin, karşısına çıkacaksın. Hodri meydan. Yargı kollarına değil, teşkilatına güveneceksin. Ben örgütüme güveniyorum. Ben milletime güveniyorum. Adayım burada ve örgütüm burada, sandık nerede? Hodri meydan. Getirin sandığı, millet versin kararı" ifadelerine yer verdi. "CHP BİZİ ESKİYE DÖNDÜRMEK İSTEYENLERDEN ARINACAK" Özel, Partisinde verilen mücadeleye destek olmayanlara yer olmadığını vurgulayarak, "Cumhuriyet Halk Partisi arınacaksa işte bu anlayıştan aranacaktır. Bizi yüzde 25'e hapsetmek isteyenlerden sokaklardan ve meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacaktır. Çünkü bu parti artık seçim gecesi ışıkları erkenden söndüren, üyelerinin gözyaşı döktüğü bir parti olmayacak. Bu parti, kadın kollarının seçim akşamı tülbenti sirkeye basıp başına bağladığı bir parti olmayacak, bu parti, gençlik kollarının, ışığı sönmeden kendi evine gidemediği, boynu bükük sokakta beklediği, babası ‘Ne oldu seçim' deyince yere bakan gençlik kollarının partisi olmayacak. CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık kimse bizi yenilgiye alıştıramayacak" diye konuştu. "TERÖR SORUNUNUN DEMOKRATİK YOLLARDAN ÇÖZÜLMESİ İÇİN MECLİS'TE KOMİSYON KURMA ÖNERİSİNİ DİLE GETİREN PARTİYİZ" Özel, ‘Kürt Sorunu'nun varlığının inkar edilemez olduğunu sözlerine ekleyerek, "Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken hala Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyım atarken, siyasetçilerin Genel Başkanları, Eş Genel Başkanları, belediye başkanlarını hapislerde tutarken Cumhuriyet Halk Partisi kararlılıkla bu sorunun demokratik yöntemlerle çözümünü savunmuştur. Biz, DEM Parti ile görüştüğümüz için terörist ilan edilirken duruşundan milim sapmayan, yeri geldiğinde de Kürtlere, ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit yurttaşı olduğunuzu hissedeceksiniz' diye vaatte bulunmaktan korkmayan bir partiyiz. Büyük bir Türkiye İttifakı, bizim hayalimiz ve idealimizdir. Bu anlayışla bu sorunun demokratik yollardan çözülmesi için Meclis'te komisyon kurma önerisini de dile getiren partiyiz" ifadelerine yer verdi. "PARTİMİZİN İMRALI'YA GİTMEME ÜZERİNE ALDIĞI KARAR YIKICI DEĞİL YAPICIDIR" Özel, ‘Terörsüz Türkiye Sürecinde' TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik Ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına da değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Gelinen aşamada komisyon 18 toplantı yapmıştır. Ama hala belediyelerde, millet iradesinin üstünde atadıkları kayyımlar bulunmaktadır. Hala Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan, Kent Uzlaşısı adı altında utanç davalarından insanlar hapis yatmaktadır. Hala seçilmiş siyasetçiler hapistedir. Hala Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM kararları uygulanmamaktadır. Bunlar çözülmeden, tüm meselenin ‘olmazsa olmaz' denilerek İmralı'ya gitmeme noktasına sıkıştırılması doğru olmamıştır. Siyaset dayatmalarla değil, milletin rızasını alarak yapılır. O yüzden partimizin aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır. Çünkü menzil barışsa istikamet samimiyettir." "TERÖRSÜZ VE DEMOKRATİK TÜRKİYE'Yİ MUTLAKA İNŞA EDECEĞİZ" ‘Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin TBMM'ye 29 maddelik çözüm önerisi sunduklarını ve bu önerileri her yerde savunacaklarını söyleyen Özel, "Türkiye'nin demokrasi ve sosyal birikimi Orta Doğu'daki tüm kimlikler ve inançlar için huzur ve refah sağlayacak güce sahiptir. Bu öncülüğü yapabilmek ise ancak kendi toplumsal barışını, demokrasi ve adaletini sağlamış bir Türkiye ile mümkündür. Herkes suni tartışmalardan vazgeçip hedefe odaklanmalıdır. Biz, terörsüz ve demokratik Türkiye'yi mutlaka inşa edeceğiz. Türkiye'yi içine kapatan, toplumu birbirine düşüren, siyaseti tarihe gömmeye, bölgemizde barışı, kardeşliği, ülkemizde de huzuru, eşitliği ve refahı sağlayacak yeni bir dönemi başlatmaya geliyoruz" dedi. Kurultay'a Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun yanı sıra AK Parti Genel Başkanı Vekili Mustafa Elitaş ve diğer siyasi partilerin temsilcileri de katılım sağladı.

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim'' Haber

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim''

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Alırım yanıma 3 arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten ve bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem" dedi. MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Azerbaycan'ın Gence şehrinden Türkiye'ye gelmek üzere havalandıktan bir müddet sonra Gürcistan hava sahasında düşen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan 20 asker için başsağlığı dileyerek başlayan Bahçeli, "Bu kahraman vatan evlatlarının şerefli isimleri milli gönüllere kazınmış, geride bıraktıkları aileleri ise hepimizin namusuna emanet edilmiştir. Her birisinin ayrı hikayesi, her birisinin ayrı beceri ve kabiliyeti vardı. Hem asker olarak hem de uzmanlık alanlarında iyi yetişmişlerdi. Hepsi de milletimizin tertemiz sinesinden doğan yüzleri kavruk Anadolu çocuklarıydı. Al bayrağa sarılı naaşları 17 ilimizde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Tabutlara sarılan şehit çocukları, vatan sağ olsun diyen şehit babaları, dizlerine vuran şehit anaları, yarım kalmış hayalleriyle boynu bükük şehit eşleri içimize kor gibi düştü" ifadelerini kullandı. C-130 tipi kargo uçağının nasıl ve niçin düştüğü, bu elim olayın geri planındaki esrar perdesinin kuşkusuz aydınlanacağı ve bütün ihtimallerin dikkatten ve gözden kaçırılmadan inceleneceğini belirten Bahçeli, "Askeri kargo uçağımızın düşmesi kamuoyuna yansımasından hemen sonra bilhassa sosyal medya vasıtasıyla yapılan maksatlı ve marazi yorum ve değerlendirmelerin iyi niyetten mahrum olduğu çok açıktır. Karanlık mahfillerce üretilen dezenformasyon kampanyasının nerelere kadar uzandığı, nasıl bir yalan ve iftira düzeneğinin harekete geçirildiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Resmi açıklamayı öğrenme zahmetine tenezzül etmeden fiili kaza-kırım heyeti gibi yayın ve yorum yapanların, oturdukları yerden bilirkişilik taslayanların cahil cüretkârlıkları saklanamayacak düzeyde ortadadır" şeklinde konuştu. "KARA KUTUNUN DEŞİFRE EDİLMESİNİ SABIRLA BEKLEMEK LAZIMDIR" Zorlu ve sıkıntılı günlerin devlet ve millet aleyhine bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskelerin indirileceğini dile getiren Bahçeli, "Devletimize güven ve itibar asıldır. Milletimize doğru ve isabetli bilgiler vermek, komplo teorilerine kapalı durmak ahlaki bir mükellefiyettir. Kara kutunun deşifre edilmesine eş zamanlı olarak kaza-kırım heyetinin rapor formatında hazırlayacağı çalışmalarının sonuçlanmasını sabırla beklemek lazımdır" dedi. "ALIRIM YANIMA 3 ARKADAŞIMI, İMRALI'YA GİTMEKTEN VE BİR MASA ETRAFINDA YÜZ YÜZE GELMEKTEN DE İMTİNA ETMEM" Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık son düzlüğe girdiğini ifade eden Bahçeli, "Hazırlanması gündemde olan, sınırları millet-devlet hassasiyet ve hükümranlık haklarıyla ihata edilmesi gereken yasal, hukuki ve demokratik çerçevenin önümüzdeki sürecin yol haritası olması hepimizin ortak kanaat ve kararıdır. Bundan sonra İmralı'ya gidecek heyetin teşekkül ve tespitinin yapılması da muhtemeldir. Günlerdir süregelen İmralı'ya gidilsin mi gidilmesin tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır. Dürüst ve samimi ölçülerde 'Terörsüz Türkiye' hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı'ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulmayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek? Şayet Meclis'te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum; alırım yanıma 3 arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem. Karanlıkta göz kırpmam, ipe un sermem, söyleyeceğim ne varsa mertçe, özgüven içinde muhatabımın gözünün içine baka baka söylerim" ifadelerini kullandı. "ARTIK TÜRK ADALETİ KARAR VE HÜKMÜNÜ VERECEKTİR" İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik rüşvet ve yolsuzluk davasına ilişkin hazırlanan 3741 sayfalık iddianame hakkında konuşan Bahçeli, "Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. En başta CHP yönetimi olmak üzere, herkesin yargıya saygı duyması, hakim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur. Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan 105'i tutuklu 407 kişinin hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır" dedi. "YARGILAMA EN BAŞTA TRT OLMAK ÜZERE, TÜM TELEVİZYONLARDAN CANLI YAYIN OLARAK GERÇEKLEŞMELİDİR" Geciken adaletin adalet olmayacağının ortada olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etapların doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir. Dediğim gibi, iddianamenin ayrıntısına girmeyeceğim, zira her şey kamuoyunda biteviye tartışılmakta, bilen de bilmeyen de gece gündüz ahkam kesmektedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına eko-sistem denilen, bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen mafyalaşmış bir oluşum tarafından, belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır."

Bursa'da Terörsüz Türkiye'ye destek Haber

Bursa'da Terörsüz Türkiye'ye destek

Bursa'da faaliyet gösteren Türkiye'nin çeşitli illerinden dernek başkanları Derebahçe Sosyal Tesisleri'nde buluştu. Siirt İl Derneği'nin 28'nci kuruluş yıldönümü münasebetiyle toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mihmandarlığını yaptığı "Terörsüz Türkiye" sürecine sahip çıktı. Programın açılış konuşmasını ev sahibi Siirt İl Derneği Başkanı Selim Demirel yaptı. Güneşin doğudan doğduğunu hatırlatan Demirel, Doğu ve Güneydoğu için Terörsüz Türkiye süreciyle yeniden güneşin doğacağının altını çizdi. Akabinde derneklerin ortak basın bildirisini okuyan Başkan Yardımcısı Zeki Eker, "Türkiye'nin her yerinde güvenle ve barışla yaşamak en büyük hedefimizdir" ifadelerine yer verdi. Eker, "Öncelikle Terörsüz Türkiye hedefini ortaya koyan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve bu süreçte katkısı olan tüm paydaşlara teşekkür ederiz. Bugün burada, birliğimizin ve dayanışmamızın gücünü hatırlamak için toplandık. Türkiye'nin her köşesinde barış ve güven içinde yaşamak, en temel ortak hedefimizdir, farklı görüşler ve fikirlerimiz de olabilir ama teröre gerekçe olamaz. Birlik ve beraberliğimiz, terörün günümüze ve geleceğimize zarar vermesine asla izin vermeyeceğiz. Farklı görüşlerimiz olabilir, farklı yaşam biçimlerimiz olabilir, bunlar demokratik bir toplumun zenginliğidir. Ancak bu farklılıklar, terörün hiçbir gerekçeye sığdırılamayacağını da gösterir. Güvenlik güçlerimiz, vatandaşlarımızın can güvenliğini korurken, haklarımızdan taviz vermeden yoluna devam eder. Hepimizin sorumluluğu, terörü hiçbir şekilde meşrulaştırmamak ve güvenli, özgür ve barış içinde yaşanabilir bir Türkiye'yi gelecek nesillere miras bırakmaktır. Diyalog, hoşgörü ve demokrasimizin gücüyle ilerlediğimizde, karanlıklar dağılacaktır. Doğu ve Güneydoğu dernekleri olarak bizler, herkesin güvenli, onurlu ve gururlu bir şekilde yaşayabileceği bir Türkiye'yi hedefliyoruz. Bu yolculukta; hepimize düşen sorumluluklar var. Kutuplaşmadan kaçınımak, farklılıkları zenginlik olarak görmek. Şiddet ve terörü her koşulda reddetmek. Sonuç olarak, terörsüz bir Türkiye için sabır, saygı ve kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Güçlü bir devlet, güçlü bir toplum ve güçlü bir gelecek için birlikte çalışacağız. Bizi ayırmaya ve ayrıştırmaya çalışan yerli veya yabancı hiçbir güç başarılı olamayacaktır. Birlikte daha güçlüyüz. Birlikte barışın ve refahın adresi olan Türkiye'yi inşa edebiliriz. Gelin, birlikte, kapsayıcı bir gelecek için çalışalım, güvenlik ve refahı eşit derecede güçlendirelim" diye konuştu. "AMASIZ FAKATSIZ SÜRECE DESTEK VERİYORUZ" Bursa Muşlular Derneği Başkanı Mahmut Asya, "Böylesi anlamlı bir mesajla bizi bir araya getiren Siirt Derneği yöneticilerine teşekkür ederiz. Amasız, fakatsız sürece destek veriyoruz. Sürecin aksamadan, akamete uğramadan üzerimize düşen sorumluluğu ortaya koyuyoruz. Desteğimizi açıklıyoruz" diye konuştu. "BİZİ AYRIŞTIRMAK İSTEYEN İÇ VE DIŞ MİHRAKLAR VAR" Bursa Batmanlılar Derneği Başkanı Mustafa Demir, "Ülkemizin birlik ve beraberliğe çok ihtiyacı var. Bizleri ayrıştırmak için mücadele eden iç ve dış mihraklar var. Bununla mücadele etmek için elimizi taşın altına koymamız lazım. Güneydoğu'da bu mücadeleyi veriyoruz. Mücadelemizi yılmadan, vatandaş, devlet, yönetici, STK'lar ile bu beraberliği alkışlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNDE LİDERLERİN YANINDAYIZ" Erzurum Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Savaş Albayrak, "Bizler sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyiz. Bizlerle bu kadar uğraştılar, canımızı yakmaya çalıştılar. Batı, demokrasi der fakat Filistin'de yaşayan yüz binlerce insan öldürüldü. Bu demokrasi havarileri neredeydi? Bizim toplumumuzu en ufak şeyde bölmek için elinden ne geliyorsa yapıyorlar. Başlatılan Terörsüz Türkiye sürecinde öncü olan liderlerimize, destek veren diğer siyasi liderlerimize teşekkür ediyorum. Biz enerjimizi ülkemizin kalkınmasına, refahına harcamak istersek önümüz açıktır" ifadelerini kullandı. 20 il dernek başkanının katıldığı organizasyonun daha sonraki süreçlerde gerek görülürse yeni açıklamalar yapılabileceği de eklendi.

Çelik: "3 Kasım, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda tarihi bir dönemin açıldığı siyasi bir milattır" Haber

Çelik: "3 Kasım, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda tarihi bir dönemin açıldığı siyasi bir milattır"

AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "3 Kasım, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda tarihi bir dönemin açıldığı siyasi bir milattır. 3 Kasım’da milli irade, demokrasimize, siyasi tarihimizde devrim sayılabilecek bir güç verdi. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çıkılan yolda inşa edilen irade, 23 yıldır milletimizin duasını, desteğini ve güvenini kazanarak Türkiye’yi her alanda dönüştürmüş; demokrasi, kalkınma ve Türkiye yüzyılı yolunda tarihi adımlar atmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğiyle Türkiye son 23 yılda büyüyen, güçlenen, güçlü demokratik değişimler üreten, dış siyasette büyük roller üstlenen, kriz çözümlerinde güvenilir adres olan ve eser-hizmet siyasetiyle anılan bir ülke hâline gelmiştir. 3 Kasım’da ‘söz ve karar milletindir’ denilerek çıkılan yolda milletimiz AK Parti’ye güvendi; AK Parti de milletimize layık olmanın mücadelesini verdi. O nedenle içerdeki ‘vesayetin tehditleri’ ve dışardaki ‘karanlık şebekelerin operasyonları’ karşısında asla geri adım atılmadı. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla hedeflerimizi büyütürken, bölge ve dünya barışının anahtarı, mazlumların umudu ve insanlığın vicdanı olan Türkiye’mizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Elbette bu başarı, her defasında sandıkta yeniden tecelli eden milli iradenin eseridir. Eserin sahibi milletimizdir. Bu kutlu yürüyüşte emeği geçen tüm dava arkadaşlarımızla beraber bu davayı dualarıyla ve fiilen destekleyen aziz milletimizi saygı ve şükranla selamlıyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla adaletin, kalkınmanın, istikrarın teminatı olmaya, bölgesel ve küresel barışı gerçekleştirmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Bugün Cumhur İttifakı olarak Türkiye yüzyılı hedeflerimiz için büyük bir gayretle geleceğe yürüyoruz. Milli iradeye selam olsun; 3 Kasım bir kere daha milletimize kutlu olsun" ifadelerine yer verdi.

Başkan Mustafa Bozbey: “Biz Cumhuriyeti bir ömür boyu yaşıyoruz” Haber

Başkan Mustafa Bozbey: “Biz Cumhuriyeti bir ömür boyu yaşıyoruz”

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Yürüyüşü”ne katılan yüz binlerce Bursalı, ellerindeki Türk Bayrakları ve Ata posterleriyle Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılını büyük bir coşkuyla kutladı. Bursa’nın tek yürek olduğu yürüyüşün ardından sanatçı Edis sahne alarak, vatandaşlara muhteşem bir bayram yaşattı. Cumhuriyet’in 102. yıldönümü, Bursa’da düzenlenen görkemli programlarla kutlandı. Yüz binlerce Bursalı, Nilüfer’de her yıl düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü’ne katılarak Cumhuriyet’e bir kez daha sahip çıktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenlediği “Cumhuriyet Yürüyüşü” muhteşem görüntülere sahne oldu. FSM Bulvarı’nı baştan sona dolduran Cumhuriyet sevdalıları, ellerinde Atatürk ve Türk bayrakları ile alanda yerini aldı. Başlangıç noktası, Acıbadem Kavşağı olan yürüyüş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey ile Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in alana gelmesiyle başladı. “YAŞASIN CUMHURİYET!” Başkan Mustafa Bozbey ve Başkan Şadi Özdemir, yürüyüş öncesi ortak açıklama yaptı. Cumhuriyet’i alanlarda kutladıklarını ve alanlarda sahip çıktıklarını belirten Başkan Bozbey, “102 yıl önce Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyeti gençlere emanet ederek yola çıktılar. Bizler de onların izinde Cumhuriyetimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Bayramımız, bizim en büyük bayramımızdır. Bu bayramı alanlarda Cumhuriyet sevdalılarıyla birlikte kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Atatürk! Yaşasın tam bağımsız Türkiye! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” dedi. “CUMHURİYET VARSA, GELECEK VAR” Cumhuriyet’e ve onun değerlerine sahip çıkmanın önemine vurgu yapan Başkan Şadi Özdemir, “Cumhuriyet’in değerlerine yönelik bir tehdit ya da sorun görüldüğünde, Cumhuriyetçiler sessiz kalmaz; bir araya gelir, alanlarda buluşur. Bugün de burada, halkımız aynı inançla sahaya çıktı ve Cumhuriyetine sahip çıkıyor. Nilüfer’de, özellikle FSM Bulvarı’nda, 20 yıldır bu etkinlikler büyük bir coşkuyla düzenleniyor. Her yıl giderek artan bir kalabalık, Cumhuriyet için yan yana geliyor. Tüm halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Çünkü biz biliyoruz ki: Cumhuriyet varsa, gelecek var” dedi. FSM’DE İNSAN SELİ Yürüyüşe, Başkan Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey ile Başkan Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk ve Kayıhan Pala, CHP Parti Meclis üyesi Canan Taşer, ilçe belediye başkanları, CHP ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, belediye bürokratları, STK temsilcileri ve toplumun tüm kesimleri katıldı. Her yaştan Bursalının yer aldığı yürüyüşte bulvar, adeta insan seline dönüştü. Olağanüstü ilgi nedeniyle adım adım ilerleyen yürüyüş, vatandaşların omuz omuza söyledikleri ‘Yaşasın Cumhuriyet’ sloganları ve marşlarıyla renklendi. Yürüyüşte dev Türk Bayrağı da açan vatandaşlar, meşale ve cep telefonlarının ışıklarını yakarak coşkuyu doyasıya yaşadı. İSTİKLAL MARŞI COŞKUYLA OKUNDU Kutlamaların ikinci adresi, yürüyüşün sona erdiği Hastane Alanı oldu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Bursa milletvekilleri sahneye çıkarak Türk bayraklarıyla halkı selamladı. Alanı ve yolları dolduran vatandaşlar, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nı büyük bir coşkuyla okudu. “GÜZEL BURSAMIZ, CUMHURİYET’E HEP SAHİP ÇIKTI” Eşi Seden Bozbey ile birlikte sahneye çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. Alanı dolduranları, “Hoş geldiniz! Cumhuriyetimizin gönüllü neferleri. Güzel Bursamızın yürekli insanları. Cumhuriyetimizin 102. yıl kutlamalarına hoş geldiniz” diyerek selamlayan Başkan Mustafa Bozbey, “Bugün gurur günümüz. Bugün en büyük bayramımız. Bir millet olarak bağımsızlığımızı dünyaya ilan ettiğimiz en mutlu günümüz. Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Güzel Bursamız, Cumhuriyet’e hep sahip çıktı. Her zaman da sahip çıkacak. Her 29 Ekim günü, Cumhuriyet Bayramımızı FSM’de yüz binlerle birlikte coşkuyla kutluyoruz. Hiç bitmeyen tutkuyla, Cumhuriyet sevdamızı haykırıyoruz. Dünya bilsin ki, Cumhuriyet vazgeçilmezimizdir. En büyük sevdamız” dedi. “BURSAMIZ, BÜYÜK KAHRAMANLIĞIN SEMBOLLERİNDEN OLDU" 29 Ekim’in sadece bir bayram günü olmadığını, bir milletin küllerinden yeniden doğduğu, kaderini kendi elleriyle yeniden yazdığı büyük günün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, 29 Ekim’in aynı zamanda Cumhuriyetin değerlerini geleceğe taşıma görevini de hatırlama günü olduğunu vurguladı. 102 yıl önce Anadolu’nun her köşesinden ‘Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sesinin yükseldiğini söyleyen Başkan Bozbey, “O ses, umutla, kararlılıkla, inançla yankılandı. Bugün burada, Bursamızın sokaklarında, meydanlarında yankılanmaya devam ediyor. Kentimiz, tarihinde hep mücadele ruhuyla öne çıktı. Kurtuluş Savaşı yıllarında, Bursamız işgalin acısını da, bağımsızlığın coşkusunu da kuvvetli bir biçimde yaşadı. Bursa’nın işgal edildiği gün, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsü, siyah bir örtüyle kapatıldı. 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulana kadar. Bursamız, büyük kahramanlığın ve zulme karşı direnişin sembollerinden biri oldu” diye konuştu. “BURSA, AYDINLANMANIN, İLERLEMENİN ŞEHRİ OLDU” Bursa’nın, Türk milletinin umutlarının sembolü olduğunu belirten Başkan Bozbey, Bursa’nın mücadele eden, küllerinden doğan, her zaman yeşeren ve yeşerttiği güzellikleri tüm Türkiye’yle paylaşan bir şehir olduğunu dile getirdi. Cumhuriyet’i yalnızca bir yönetim biçimi olarak değil, bir yaşam biçimi, karakter, yol gösterici olarak gördüklerini anlatan Başkan Bozbey, “29 Ekim’le birlikte Bursa, aydınlanmanın, kalkınmanın, ilerlemenin şehri oldu. Cumhuriyetin fabrika bacalarının ilk dumanı, Türkiye’nin üretim atılımının ilk sayfası Bursa’da yazıldı. Biz Bursalılar, Atatürk’ün bu emanetine yüreğimizle sahip çıktık. Bursa, Cumhuriyetin fabrikalarında, tarlalarında, atölyelerinde, emekçilerinin alın terinde bu hedefin hakkını verdi. Türkiye’nin üretim ve kalkınma atılımını sırtlayan bir şehir oldu. Bugün biz de aynı ruhu taşıyoruz. Üreten, paylaşan, adaletle büyüyen bir Bursa’yı, Atatürk’ün gösterdiği yolda daha da güçlü kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. “CUMHURİYET, GENÇLERİN, KADINLARIN, ÇOCUKLARIN SESİ DEMEKTİR” “Ulu Önderimiz Atatürk’ün çok sevdiği Bursa’dan, bugün hep birlikte bir kez daha söylüyoruz: Cumhuriyet bizim en değerlimizdir” diyen Başkan Mustafa Bozbey, “Cumhuriyet, gençlerin, kadınların, çocukların sesi demektir. İşçinin, köylünün, esnafın sesi demektir. Eşitliğin, aklın, bilimin, vicdanın sesi demektir. Bursamızın göğsündeki ortak nefestir. Nilüfer’de, özgürce oynayan bir kız çocuğudur Cumhuriyet. Mudanya’nın sahillerine barışın rüzgarlarının esmesidir. Gemlik’te, Keles’te, Karacabey’de emeğin değer görmesidir. İnegöl’de, Orhangazi’de, Gürsu’da, Kestel’de üretimin, Orhaneli’de, Harmancık’ta, Mustafakemalpaşa’da doğanın, Osmangazi’de, İznik’te tarihin, Yıldırım’da, Orhaneli’nde, Büyükorhan’da dayanışmanın filizlenmesidir. Halkın refahı için, rantın-keyfin değil; aklın, bilimin galip gelmesidir Cumhuriyet” diye konuştu. “BİZ CUMHURİYETİ BİR ÖMÜR BOYU YAŞIYORUZ” Ulu Önder Atatürk’ün, ‘En büyük eserim’ dediği Cumhuriyeti, en iyi şekilde yaşatmak için çok çalıştıklarının altını çizen Başkan Bozbey, Cumhuriyetin 102. yılında en büyük mirası kendilerine emanet eden başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını ve şehitleri rahmetle, gazileri minnetle andı. “Bizim yolumuz hakkın, halkın, aklın, emeğin, adaletin, özgürlüğün, dayanışmanın yolu” diyen Başkan Bozbey, “Akıldan güç alanlar, bilimden güç alanlar, vicdanının terazisini asla bozmayanlar, karanlıkta da kalsalar, yollarını kaybetmezler. Cumhuriyet bize bunu öğretmiştir. Dayanışmanın, düşünmenin, üretmenin olduğu yerde, umutsuzluğa yer yoktur. Biz Cumhuriyeti bir gün kutlamıyoruz. Biz Cumhuriyeti bir ömür boyu yaşıyoruz. Yaşasın demokrasi. Yaşasın Atatürk. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Hepinizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum” dedi. “ATA’MIZIN YOLUNDA YÜRÜYEN YÜREKLİ İNSANLARIZ” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de sahneye eşi Nuray Özdemir ile çıkarak Cumhuriyet Bayramı konuşmasını yaptı. Alandaki sesin, coşkunun ve atan kalplerin Cumhuriyet’in sesi olduğunu söyleyen Başkan Şadi Özdemir, marşın her yıl biraz daha umutlu, biraz daha gür yankılandığını belirtti. Bu marşın, bir milletin ayağa kalkışının, bir halkın özgürlük tutkusunun marşı olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Biz o tutkunun neferleriyiz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Nilüfer’de, Bursa’da, Türkiye’nin her yerinde Cumhuriyet’in ışığında, Ata’mızın yolunda yürüyen yürekli insanlarız. Bugün 102 yıllık bir mirası kutluyoruz. Bu mirası geleceğe taşıyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki: ancak Cumhuriyet varsa, gelecek var. Bugün, bir milletin küllerinden doğduğu o büyük günün yıl dönümündeyiz. Bugün, karanlıktan aydınlığa uzanan bir inancın, bir direnişin, bir mucizenin izindeyiz. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. “CUMHURİYET, BU TOPRAKLARIN NİLÜFER ÇİÇEĞİDİR” Cumhuriyet’in bir duruş, inanç ve onur olduğunu dile getiren Başkan Şadi Özdemir, Cumhuriyet’in kadının sesi, gencin umudu, çocuğun gülüşü ve halkın iradesi olduğunu ifade etti. Cumhuriyet’i bir nilüfer çiçeğine benzeten Başkan Şadi Özdemir, “Nilüfer çiçeği kökleri bataklığın içinde de olsa, her sabah tertemiz yapraklarıyla yeniden doğar. Yüzünü güneşe çevirir. Cumhuriyet de öyledir! Cumhuriyet, bu toprakların nilüfer çiçeğidir. Karanlıktan doğar, umuda uçar, ışığa yürür. Ve biz, bu ışıkla aydınlanıyoruz. Bu akşam Bursa’nın dört bir yanından gelen yüz binlerce yürek bir aradayız. Bütün renklerimizle kol kola omuz omuza bir arada olmak ne güzel. Harikasın Nilüfer! Harikasın Bursa. Bu meydanda bir milletin bayram coşkusu var. Yüreğimizde yüz yıllık bir sevda var. Atatürk’ün, ‘Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!’ dediği o anın sesi var” dedi. “ATAM! GÖZÜN ARKADA KALMASIN!” Alanı dolduranlarla birlikte ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diyen Başkan Şadi Özdemir, Cumhuriyet’in kolay kurulmadığını, bir milletin canıyla, yüreğiyle, alın teriyle kurulduğunu vurguladı. Anadolu’nun her köşesinden yükselen bir direnişle kurulduğunu hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, “Sakarya’da, Dumlupınar’da, İnönü’de yazıldı bu destan. Kurtuluşun her adımında, bir annenin gözyaşı, bir askerin yüreği, bir çocuğun duası var. Nezahat Onbaşı var. Kara Fatma var. Gördesli Makbule, Yörük Ali, Seyit Onbaşı var. Daha nice isimsiz kahraman, bu vatan özgür olsun diye mücadele etti. İşte biz, asil kahramanların emanetini taşıyoruz. Büyük eseri yaşatıyoruz. Biz, Cumhuriyet’in çocuklarıyız! Atam! Gözün arkada kalmasın! Emanetine sahip çıkıyoruz. Senin gösterdiğin yolda yürüyoruz. Nilüfer’i, Bursa’yı, Cumhuriyet’e yakışır bir geleceğe taşıyoruz” diye konuştu. “YAŞASIN CUMHURİYET” Türkiye’nin birçok yerinde demokrasinin askıda olduğunu, halkın seçtiği başkanların zindanlarda olduğunu söyleyen Başkan Şadi Özdemir, milletin iradesinin tutsak edildiğini dile getirdi. “Bir Ekrem İmamoğlu gider, bin Ekrem İmamoğlu gelir” diyen Başkan Şadi Özdemir “Bu kavga hürriyet kavgasıdır. Bugün geçmişimize olan saygımızı, geleceğimize olan inancımızla birleştirdiğimiz gündür. Bugün, çocuklarımızın gözlerinde Cumhuriyet’in ışığını gördüğümüz gündür. Ve o ışık hiç sönmeyecek. Atam, söz veriyoruz. Senin kurduğun Cumhuriyet’i sonsuza kadar yaşatacağız. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” dedi. EDİS KONSERİYLE CUMHURİYET COŞKUSU Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenlediği Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, DJ performansı devam etti. Müziğin ritmine kendini bırakan yüz binlerce Bursalı, telefon ışıklarıyla alanda adeta görsel şölen yaşattı. Ünlü sanatçı Edis’in sahneye çıkmasıyla da coşku doruğa çıktı. Edis’in muhteşem sahne performansı, bayram coşkusu yaşayanlara keyifli anlar yaşattı. Bursalıların birçok parçasına eşlik ettiği Edis’e, gecenin sonunda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Atatürk posteri, İznik çinisi ve çiçek vererek teşekkür etti.

Bursa’da Cumhuriyetin 102. yılına görkemli kutlama Haber

Bursa’da Cumhuriyetin 102. yılına görkemli kutlama

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen "Cumhuriyet Yürüyüşü"ne katılan on binlerce Bursalı, ellerindeki Türk Bayrakları ve Ata posterleriyle Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılını büyük bir coşkuyla kutlandı. Bursa’nın tek yürek olduğu yürüyüşün ardından sanatçı Edis sahne alarak, vatandaşlara muhteşem bir bayram yaşattı. Onbinlerce Bursalının cep telefonlarının ışıklarıyla oluşturduğu renkli görüntüler ise dronla kaydedildi. Cumhuriyet’in 102. yıldönümü, Bursa’da düzenlenen görkemli programlarla kutlandı. On binlerce Bursalı, Nilüfer’de her yıl düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü’ne katılarak Cumhuriyet’e bir kez daha sahip çıktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenlediği "Cumhuriyet Yürüyüşü" muhteşem görüntülere sahne oldu. FSM Bulvarı’nı baştan sona dolduran Cumhuriyet sevdalıları, ellerinde Atatürk ve Türk bayrakları ile alanda yerini aldı. Başlangıç noktası, Acıbadem Kavşağı olan yürüyüş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey ile Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in alana gelmesiyle başladı. Başkan Mustafa Bozbey ve Başkan Şadi Özdemir, yürüyüş öncesi ortak açıklama yaptı. Cumhuriyet’i alanlarda kutladıklarını ve alanlarda sahip çıktıklarını belirten Başkan Bozbey, "102 yıl önce Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Cumhuriyeti gençlere emanet ederek yola çıktılar. Bizler de onların izinde Cumhuriyetimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Bayramımız, bizim en büyük bayramımızdır. Bu bayramı alanlarda Cumhuriyet sevdalılarıyla birlikte kutlamak coşkuyla kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Atatürk! Yaşasın tam bağımsız Türkiye! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun" dedi. "CUMHURİYET VARSA, GELECEK VAR" Nilüfer’de Cumhuriyet Bayramı’nın her zaman büyük bir coşkuyla kutlandığını belirten Başkan Şadi Özdemir, "Cumhuriyet’in değerlerine karşı bir sorun görürse Cumhuriyetçiler, sessiz çoğunluk alanlarla toplanıyor. Bugün de burada sahaya çıktı ve Cumhuriyetine sahip çıkıyor. Nilüfer FSM’de 20 yıldır bu etkinlikler büyük coşkuyla yapılıyor. Her yıl daha da kalabalık bir topluluk Cumhuriyet için bir araya geliyor. Tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Cumhuriyet varsa, gelecek var" diye konuştu. FSM’DE İNSAN SELİ Yürüyüşe, Başkan Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey ile Başkan Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, Kayıhan Pala ve Orhan Sarıbal, CHP Parti Meclis üyesi Canan Taşer, ilçe belediye başkanları, CHP ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, belediye bürokratları, STK temsilcileri ve toplumun tüm kesimleri katıldı. Her yaştan Bursalının yer aldığı yürüyüşte bulvar, adeta insan seline dönüştü. Olağanüstü ilgi nedeniyle adım adım ilerleyen yürüyüş, vatandaşların omuz omuza söyledikleri ‘Yaşasın Cumhuriyet’ sloganları ve marşlarıyla renklendi. Yürüyüşte dev Türk Bayrağı da açan vatandaşlar, meşale ve cep telefonlarının ışıklarını yakarak coşkuyu doyasıya yaşadı. İSTİKLAL MARŞI COŞKUYLA OKUNDU Kutlamaların ikinci adresi, yürüyüşün sona erdiği Hastane Alanı oldu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Bursa milletvekilleri sahneye çıkarak Türk bayraklarıyla halkı selamladı. Alanı ve yolları dolduran vatandaşlar, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nı büyük bir coşkuyla okudu. "GÜZEL BURSAMIZ, CUMHURİYET’E HEP SAHİP ÇIKTI" Eşi Seden Bozbey ile birlikte sahneye çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. Alanı dolduranları, "Hoş geldiniz! Cumhuriyetimizin gönüllü neferleri. Güzel Bursamızın yürekli insanları. Cumhuriyetimizin 102. yıl kutlamalarına hoş geldiniz" diyerek selamlayan Başkan Mustafa Bozbey, "Bugün gurur günümüz. Bugün en büyük bayramımız. Bir millet olarak bağımsızlığımızı dünyaya ilan ettiğimiz en mutlu günümüz. Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Güzel Bursamız, Cumhuriyet’e hep sahip çıktı. Her zaman da sahip çıkacak. Her 29 Ekim günü, Cumhuriyet Bayramımızı FSM’de on binlerle birlikte coşkuyla kutluyoruz. Hiç bitmeyen tutkuyla, Cumhuriyet sevdamızı haykırıyoruz. Dünya bilsin ki, Cumhuriyet vazgeçilmezimizdir. En büyük sevdamız" dedi. "BURSAMIZ, BÜYÜK KAHRAMANLIĞIN SEMBOLLERİNDEN OLDU" 29 Ekim’in sadece bir bayram günü olmadığını, bir milletin küllerinden yeniden doğduğu, kaderini kendi elleriyle yeniden yazdığı büyük günün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, 29 Ekim’in aynı zamanda Cumhuriyetin değerlerini geleceğe taşıma görevini de hatırlama günü olduğunu vurguladı. 102 yıl önce Anadolu’nun her köşesinden ‘Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sesinin yükseldiğini söyleyen Başkan Bozbey, "O ses, umutla, kararlılıkla, inançla yankılandı. Bugün burada, Bursamızın sokaklarında, meydanlarında yankılanmaya devam ediyor. Kentimiz, tarihinde hep mücadele ruhuyla öne çıktı. Kurtuluş Savaşı yıllarında, Bursamız işgalin acısını da, bağımsızlığın coşkusunu da kuvvetli bir biçimde yaşadı. Bursa’nın işgal edildiği gün, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsü, siyah bir örtüyle kapatıldı. 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulana kadar. Bursamız, büyük kahramanlığın ve zulme karşı direnişin sembollerinden biri oldu" diye konuştu. "BURSA, AYDINLANMANIN, İLERLEMENİN ŞEHRİ OLDU" Bursa’nın, Türk milletinin umutlarının sembolü olduğunu belirten Başkan Bozbey, Bursa’nın mücadele eden, küllerinden doğan, her zaman yeşeren ve yeşerttiği güzellikleri tüm Türkiye’yle paylaşan bir şehir olduğunu dile getirdi. Cumhuriyet’i yalnızca bir yönetim biçimi olarak değil, bir yaşam biçimi, karakter, yol gösterici olarak gördüklerini anlatan Başkan Bozbey, "29 Ekim’le birlikte Bursa, aydınlanmanın, kalkınmanın, ilerlemenin şehri oldu. Cumhuriyetin fabrika bacalarının ilk dumanı, Türkiye’nin üretim atılımının ilk sayfası Bursa’da yazıldı. Biz Bursalılar, Atatürk’ün bu emanetine yüreğimizle sahip çıktık. Bursa, Cumhuriyetin fabrikalarında, tarlalarında, atölyelerinde, emekçilerinin alın terinde bu hedefin hakkını verdi. Türkiye’nin üretim ve kalkınma atılımını sırtlayan bir şehir oldu. Bugün biz de aynı ruhu taşıyoruz. Üreten, paylaşan, adaletle büyüyen bir Bursa’yı, Atatürk’ün gösterdiği yolda daha da güçlü kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi. "CUMHURİYET, GENÇLERİN, KADINLARIN, ÇOCUKLARIN SESİ DEMEKTİR" "Ulu Önderimiz Atatürk’ün çok sevdiği Bursa’dan, bugün hep birlikte bir kez daha söylüyoruz: Cumhuriyet bizim en değerlimizdir" diyen Başkan Mustafa Bozbey, "Cumhuriyet, gençlerin, kadınların, çocukların sesi demektir. İşçinin, köylünün, esnafın sesi demektir. Eşitliğin, aklın, bilimin, vicdanın sesi demektir. Bursamızın göğsündeki ortak nefestir. Nilüfer’de, özgürce oynayan bir kız çocuğudur Cumhuriyet. Mudanya’nın sahillerine barışın rüzgarlarının esmesidir. Gemlik’te, Keles’te, Karacabey’de emeğin değer görmesidir. İnegöl’de, Orhangazi’de, Gürsu’da, Kestel’de üretimin, Orhaneli’de, Harmancık’ta, Mustafakemalpaşa’da doğanın, Osmangazi’de, İznik’te tarihin, Yıldırım’da, Orhaneli’nde, Büyükorhan’da dayanışmanın filizlenmesidir. Halkın refahı için, rantın-keyfin değil; aklın, bilimin galip gelmesidir Cumhuriyet" diye konuştu. "BİZ CUMHURİYETİ BİR ÖMÜR BOYU YAŞIYORUZ" Cumhuriyeti, en iyi şekilde yaşatmak için çok çalıştıklarının altını çizen Başkan Bozbey, Cumhuriyetin 102. yılında en büyük mirası kendilerine emanet eden başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını ve şehitleri rahmetle, gazileri minnetle andı. "Bizim yolumuz hakkın, halkın, aklın, emeğin, adaletin, özgürlüğün, dayanışmanın yolu" diyen Başkan Bozbey, "Akıldan güç alanlar, bilimden güç alanlar, vicdanının terazisini asla bozmayanlar, karanlıkta da kalsalar, yollarını kaybetmezler. Cumhuriyet bize bunu öğretmiştir. Dayanışmanın, düşünmenin, üretmenin olduğu yerde, umutsuzluğa yer yoktur. Biz Cumhuriyeti bir gün kutlamıyoruz. Biz Cumhuriyeti bir ömür boyu yaşıyoruz. Yaşasın demokrasi. Yaşasın Atatürk. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Hepinizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum" dedi. "ATA’MIZIN YOLUNDA YÜRÜYEN YÜREKLİ İNSANLARIZ" Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de sahneye eşi Nuray Özdemir ile çıkarak Cumhuriyet Bayramı konuşmasını yaptı. Alandaki sesin, coşkunun ve atan kalplerin Cumhuriyet’in sesi olduğunu söyleyen Başkan Şadi Özdemir, marşın her yıl biraz daha umutlu, biraz daha gür yankılandığını belirtti. Bu marşın, bir milletin ayağa kalkışının, bir halkın özgürlük tutkusunun marşı olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Biz o tutkunun neferleriyiz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Nilüfer’de, Bursa’da, Türkiye’nin her yerinde Cumhuriyet’in ışığında, Ata’mızın yolunda yürüyen yürekli insanlarız. Bugün 102 yıllık bir mirası kutluyoruz. Bu mirası geleceğe taşıyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki: ancak Cumhuriyet varsa, gelecek var. Bugün, bir milletin küllerinden doğduğu o büyük günün yıl dönümündeyiz. Bugün, karanlıktan aydınlığa uzanan bir inancın, bir direnişin izindeyiz. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Bayramımız kutlu olsun" diye konuştu. "CUMHURİYET, BU TOPRAKLARIN NİLÜFER ÇİÇEĞİDİR" Cumhuriyet’in bir duruş, inanç ve onur olduğunu dile getiren Başkanı Şadi Özdemir, Cumhuriyet’in kadının sesi, gencin umudu, çocuğun gülüşü ve halkın iradesi olduğunu ifade etti. Cumhuriyet’i bir nilüfer çiçeğine benzeten Başkan Şadi Özdemir, "Nilüfer çiçeği kökleri bataklığın içinde de olsa, her sabah tertemiz yapraklarıyla yeniden doğar. Yüzünü güneşe çevirir. Cumhuriyet de öyledir! Cumhuriyet, bu toprakların nilüfer çiçeğidir. Karanlıktan doğar, umuda uçar, ışığa yürür. Ve biz, bu ışıkla aydınlanıyoruz. Bu akşam Bursa’nın dört bir yanından gelen on binlerce yürek bir aradayız. Bütün renklerimizle kol kola omuz omuza bir arada olmak ne güzel. Harikasın Nilüfer! Harikasın Bursa. Bu meydanda bir milletin bayram coşkusu var. Yüreğimizde yüz yıllık bir sevda var. Atatürk’ün, ‘Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!’ dediği o anın sesi var" dedi. EDİS KONSERİYLE CUMHURİYET COŞKUSU Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenlediği Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının finalinde, sevilen sanatçı Edis sahne aldı. Ünlü sanatçının sahneye çıkmasıyla coşku doruğa çıktı. Edis’in muhteşem sahne performansı, bayram coşkusu yaşayanlara keyifli anlar yaşattı. Bursalıların birçok parçasına eşlik ettiği Edis’e, gecenin sonunda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, çiçek vererek teşekkür etti. Öte yandan binlerce Bursalının konser öncesi cep telefonlarıyla oluşturduğu ışık şovu ise görülmeye değerdi.

ÇGD Bursa Şubesi’nden açıklama: "TELE1'e kayyım atanması, özgür basını susturma girişimidir!" Haber

ÇGD Bursa Şubesi’nden açıklama: "TELE1'e kayyım atanması, özgür basını susturma girişimidir!"

Gazeteci Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasının ardından TELE1 kanalına kayyım atanması kararı, basın meslek örgütleri tarafından "demokrasi siciline düşen kara bir leke" olarak nitelendirildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şube Başkanı Tayfun Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, kararın hukuki olmaktan uzak, siyasi bir susturma hamlesi olduğunu vurguladı. Casusluk bahane, hedef muhalif sesler ÇGD Bursa Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu üyeleri ve gazeteci meslektaşlar ve şube eski başkanı Yüksel Baysal’ın katılımıyla dernek merkezinde düzenlenen toplantıya CHP Yıldırım İlçe Başkanı Av. Ahmet Keskin ve Nilbel AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart da konuk olarak katıldı. Toplantıda konuşan Şube Başkanı Tayfun Çavuşoğlu, basın özgürlüğüne yönelik baskıların kabul edilemez bir aşamaya ulaştığını belirterek, kararın gerekçesine işaret etti: "İstanbul'da başlatılan ve hukuki dayanağı tartışmalı olan bir 'casusluk' soruşturması bahane edilerek Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasının hemen ardından, çalıştığı TELE1 kanalına kayyım atama kararı, ülkemizin demokrasi siciline düşen kara bir lekedir. Bu karar, keyfiliğin en açık göstergesidir. İktidarın hoşuna gitmeyen muhalif bir sesi tamamen susturma ve yok etme girişimi olarak tarihe geçecektir." Karar bir "çökme" girişimidir ÇGD Bursa Şube Başkanı, kayyım uygulamasını hukuki bir tedbir olarak görmediklerini, bunun bir zorla el koyma olduğunu ifade etti: "TELE1’e el konulmasını bir 'hukuksuzluk' değil, bir 'çökme' olarak değerlendiriyoruz. Siyasal iktidar, hukuk dışı ve gazeteciliğe düşman politikalarıyla özgür basını susturmaya çalışmaktadır. Ancak baskılar ne kadar ağırlaşırsa ağırlaşsın, biz gerçek gazeteciler olarak kalemimize, sesimize ve mesleğimize sahip çıkma kararlılığımızı sürdüreceğiz." Kayyım kararının sadece bir kuruma değil, "tüm özgür basına ve toplumun bilgi alma hakkına yapılmış bir saldırı" olduğunu vurguladı. Anayasal haklar ayaklar altına alınıyor Çavuşoğlu, kayyım atamasının anayasal temel hakları ihlal ettiğine dikkat çekerek, bu tür uygulamaların risklerini dile getirdi: "TELE1’e hukuksuz ve haksız gerekçelerle kayyım atanması, Anayasal güvence altındaki pek çok temel hakkı ayaklar altına almaktadır. Bu uygulamalarla örgütlenme, basın, mülkiyet özgürlüğü gibi Anayasa’nın temel maddeleri çiğnenmektedir. Casusluk gibi ağır bir suçlama üzerinden bir medya kuruluşunun yönetimine el konulması, yargının siyasi iktidarın sopası olarak kullanıldığı şüphesini kuvvetlendirmektedir." Orantısız tedbir ve yayın diktası Açıklamada, uygulanan tedbirin orantısızlığı ve anında yayın politikasına müdahale edilmesi de sert bir dille eleştirildi: "Suçlamanın ciddiyeti ile uygulanan 'kayyım atama ve YouTube kanalını kapatma' tedbirinin orantısızlığı, kararın siyasi motivasyonunu açıkça göstermektedir. Kayyım atanması, bir kanalın sadece yönetimini değiştirmek değil, yayın politikasını anında ve zorla dönüştürmek anlamına gelmektedir. Daha kayyım atamasının hemen ardından kanalın yayınına müdahale edilmesi, ana haber bülteninin yarıda kesilmesi ve banttan siyasi içerikli programların yayınlanması, kararın ardındaki gerçek niyetin özgür medyayı dizayn etmek olduğunu kanıtlamıştır." Çavuşoğlu, halkın bilgi alma hakkının teminatı olan bir yayın organının bu şekilde susturulmasının, Anayasal güvence altındaki basın özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırdığını belirtti. Dayanışma çağrısı ve talepler ÇGD Şube Başkanı Çavuşoğlu, bu tür uygulamaların geçmişte pek çok meslektaşın işsiz ve örgütsüz kalmasına, medyanın tek tipleşmesine yol açtığını hatırlattı. Türkiye’de demokrasinin ve barış umutlarının yeşerdiği bir dönemde, bu tür antidemokratik uygulamaların umutları baltaladığını dile getirdi. Çavuşoğlu sözlerini şu taleplerle sonlandırdı: "Bu kayyım kararı, derhal geri çekilmeli; TELE1'in yayın özgürlüğü iade edilmelidir. Bizler, Merdan Yanardağ’ın, TELE1’in ve tüm gerçek gazetecilerin yanındayız. Bu hukuksuz kararın derhal geri çekilmesi, basın özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması ve Anayasa’nın temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan hükümlerine dönülmesi için dayanışma içerisinde ve kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz."

CHP’li Bülbül: “TELE1’e kayyum atanması, basın özgürlüğünün infazıdır!” Haber

CHP’li Bülbül: “TELE1’e kayyum atanması, basın özgürlüğünün infazıdır!”

“GAZETECİLER CASUS, HABER SUÇ, TELEVİZYONLAR TEHDİT SAYILIYOR” Av. Süleyman Bülbül, yaşanan olayın yalnızca bir kanalın değil, halkın haber alma hakkının da hedef alındığını belirtti: “Gazeteciler ‘casus’, televizyonlar ‘tehdit’, haber ‘suç’ sayılır hale geldi. Bu tablo, açıkça bir muhalefetsizleştirme sürecidir. İktidar, basını susturarak toplumu tek sesli hale getirmek istiyor. Çünkü biliyorlar ki; gerçeği duyuran her mikrofon, iktidarın korkusudur.” “DEMOKRASİYİ TASFİYE EDİYORLAR” CHP’li Bülbül, iktidarın sistematik biçimde muhalif sesleri hedef aldığını vurguladı: “Siyasetçiler konuşmasın, gazeteciler yazmasın, hukukçular savunma yapamasın diye demokrasi adım adım tasfiye ediliyor. TELE1’e kayyum atanması, bu planın en açık göstergesidir. Amaç, gerçeği susturmak, toplumu korkutmak ve gelecek seçimleri tek sesli bir düzenin gölgesinde yapmaktır.” “CASUSLUK İDDİASI TAM BİR DELİ SAÇMASIDIR” Merdan Yanardağ’a yönelik iddiaları “hukuksuz ve siyasi” olarak nitelendiren Bülbül, “Casusluk gibi deli saçması bir iddia üzerinden Merdan Yanardağ’ı suçlayıp TELE1’e kayyum atamak tam da bu iktidarın yapacağı iştir. Çünkü onların yönetim anlayışında hakikat, en büyük suçtur.” dedi. “HALKIN İRADESİ KARANLIĞI YARACAK” CHP’li Bülbül, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Basını susturarak, hukuku araçsallaştırarak seçim kazanamazsınız. Ne yaparsanız yapın, ilk sandıkta gideceksiniz. Çünkü halk, sansüre değil özgürlüğe inanıyor. AKP iktidarında artık yalnızca korkunun ve otoritenin sesi var. Ama bilin ki; kayyumla, baskıyla, sansürle halkın vicdanını susturamayacaksınız.”

Özel: "CHP birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti" Haber

Özel: "CHP birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Özel, partisinin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davada ret kararı verilmesine ilişkin soru üzerine, "Arkadaşlar herhalde bu soruyu siz göreviniz gereği onlarca kez sordunuz. Onlarca kez verdiğim cevabın bugün beni mahcup etmemesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu dava sonuç odaklı bir dava değildir, süreç odaklı bir davadır. Sonuç alınması mümkün değildir. Amaç Cumhuriyet Halk Partisi'ni tartıştırmak, Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir tartışma varmış görüntüsünü vermektir" dedi. "CHP GÜÇLÜ BÜNYESİ, BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE NE HASTALANDI, NE GÜÇ KAYBETTİ" Özel, "Davayı açan kişi partiden atılmış biridir zaten, davaya taraf olamaz. Taraf olabilecek kişilere de dilekçeler verdirdiler. Mahkeme esastan kararını verdi ve davanın konusuz olduğunu söyledi. Ben bunu aylardır söylüyorum. CHP, 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra Türkiye'nin yeniden birinci partisi olmasıyla, belediyelerde yüzde 65'lik bir nüfusun yaşadığı belediyeleri kazanmasıyla birlikte ‘Cumhuriyet Halk Partisi'ni normal siyasi yollarla yenemeyeceğiz, nasıl yenebiliriz? CHP'de bir iç karışıklık çıkaralım' dediler. Buna alet edebilecekleri birtakım aparatları buldular. Bizi hasta etmeye çalıştılar. CHP güçlü bünyesi, birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı, ne güç kaybetti. Artık bu iş bugün tamamen ortadan kalktı. Böyle olacağını biliyorduk ama CHP'yi tartıştırmak istediler, bugüne kadar geldiler" diye konuştu. Delege, üye, seçmen ve demokratlara teşekkür eden Özel, "Burada Türkiye'nin bütün muhalefet partilerinin liderleri gelip dayanışma gösterdiler. Bu salonda birlikte basın toplantıları yaptık. Nezaket ziyaretleri yaptılar. Ne mutlu ki demokratlar bizim tarafımızda, biz demokrasi tarafındayız. Otokrasinin ve otokratın tarafında olanlar kaybetmiştir. Demokrasinin tarafında olanlar kazanmıştır. Yapılacak ilk seçimde de demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecektir" dedi. "KONGRE KARARININ ARDINDAN BORSA YÜKSELDİ" Özel, "Ekrem İmamoğlu'na yöneltilen casusluk suçlaması, İBB'ye kayyum atanma riskini ortaya çıkarır mı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Çıkarmaz. Açıkçası şunu söyleyeyim. Bu kayyum tartışmasını köpürtmeye çalışanlar var tabii, oradan ne ümit ediyorlarsa. Zaten Ekrem İmamoğlu bir terör suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Bırakın yargılanmayı, daha doğrusu iddianame bekliyor. Soruşturma terörden açıldığı anda, kayyum atama imkanı her zaman var tabii biliyorsunuz. Ve oradan bir kayyum atama niyeti, bu milletin vicdanından öyle bir geri döndü ki ona cesaret edemediler zaten. Yapacaksa her zaman kayyum atayabilir ama bugün Cumhuriyet Halk Partisi'nin kongresini yok sayma girişimi ortadan kalkınca, borsa yüzde 5 yukarı fırladı."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.