SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eğitim

Söz Bursa - Eğitim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Öğretmene sahip çıkmanız, çocuğunuzun hayalini kurduğunuz geleceğine sahip çıkmanızdır" Haber

"Öğretmene sahip çıkmanız, çocuğunuzun hayalini kurduğunuz geleceğine sahip çıkmanızdır"

- Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, "Her zaman söylüyoruz, eğitimin taşıyıcı kolonu ve asli unsuru öğretmendir. Öğretmeni itibarlı kılamazsanız, eğitimde istenen hedeflere ulaşmanız mümkün değildir" dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Ankara'nın Çankaya ilçesindeki bir okulda bazı öğrencilerin öğretmene uygunsuz ve çirkin tavırlarını eleştirdi. Başta kamu yönetimi olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin öğretmenin saygınlığını korumak için sorumluluk alması gerektiğini kaydeden Geylan, "Ankara Çankaya'da bir lisede bazı öğrencilerin ders sırasında öğretmenlerine yönelik uygunsuz ve alaycı davranışları sosyal medyada paylaşıldı. Çok çirkin, üzücü ve bir o kadar da düşündürücü bir durum. Her zaman söylüyoruz, eğitimin taşıyıcı kolonu ve asli unsuru öğretmendir. Öğretmeni itibarlı kılamazsanız, eğitimde istenen hedeflere ulaşmanız mümkün değildir" dedi. "Öğretmeni rencide eden davranışları pervasızca sergileyen nesilleri nasıl meydana getirdik diye düşünmemizin zamanı değil midir?" Yıllar içindeki değişikliklerle öğretmenin eğitim sürecindeki yetkinliğinin zayıfladığını aktaran Geylan, "İşte bunun sonucu olarak da örnek olayda olduğu gibi çirkinlikleri yaşar hale gelmişizdir. Başta kamu yönetimi olmak üzere toplumun tüm kesimleri öğretmenin saygınlığını korumak için sorumluluk almalıdır. ‘Bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' terbiyesiyle yoğrulmuş bir kültürün mensupları olarak, öğretmeni rencide eden davranışları pervasızca sergileyen nesilleri nasıl meydana getirdik diye düşünmemizin zamanı değil midir? Yıllardır Alo 147 gibi, CİMER gibi vasıtalar üzerinden mesnetsiz başvurularla öğretmeni huzursuz eden, saygısızlığın faillerini cüretlendiren uygulamalar bugün yaşadığımız tablonun sebeplerinden değil midir? Adeta öğretmeni tezgahtar, öğrenci ve veliyi müşteri gibi kabul eden ve 'müşteri her daim haklıdır' yaklaşımıyla meslektaşlarımızı ortada bırakan anlayışların müsebbiplerini sorgulamamız gerekmiyor mu? Artık yeter" diye konuştu. "Öğretmene sahip çıkmanız, çocuğunuzun hayalini kurduğunuz geleceğine sahip çıkmanızdır" Geylan, öğretmene sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Kamu yönetimi gerekli tedbirleri hızlıca almalı, okullarımızda disiplin mevzuatı ve uygulamalarını tavizsiz düzenlemeli, ne veli ne öğrenci ne de başka bir unsurun öğretmenin saygınlığını rencide edecek tutumlarına müsamaha göstermemelidir. Buradan ailelerimize de çağrıda bulunmak isterim ki; sizin öğretmene verdiğiniz değer, aslında çocuklarınıza verdiğiniz kıymettir. Çocuğunuzun yetişmesinde, iyi eğitilmesinde, güzel bir geleceğe ulaşmasında sizden çok daha fazla öğretmenin dahli vardır. Öğretmene sahip çıkmanız, aslında çocuğunuzun hayalini kurduğunuz geleceğine sahip çıkmanızdır."

Bizim Ev'in 14'üncü yıl dönümü coşkuyla kutlandı Haber

Bizim Ev'in 14'üncü yıl dönümü coşkuyla kutlandı

Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği gecede Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi'nin 14'üncü kuruluş yıl dönümü ve ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü' kutlandı. Burada konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, hak temelli bir bakış açısını benimsediklerini belirterek, "Nilüfer'de farklılıklarımızla bir aradayız" diyerek çalıştıkları kaydetti. Nilüfer Belediyesi tarafından 2011 yılında engelli vatandaşların sosyal hayatta yaşadığı dezavantajları ortadan kaldırma, engelliliğe dair toplumsal farkındalık oluşturma, engelli bireyler ve yakınlarına bağımsız ve verimli zaman kazandırma hedefiyle faaliyete geçen Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi'nin 14'üncü kuruluş yıl dönümü coşkulu şekilde kutlandı. Geceye Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, CHP Bursa İl Yöneticileri, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları ve Meclis Üyeleri, Nilüfer Belediyesi önceki dönem Başkanı Faruk Baykal, Nilbel A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart, NİLKOOP Başkanı Süleyman Ayyılmaz, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Bursa Muhtarlar Derneği Başkanı Erol Yılmazer, Nilüfer Muhtarlar Dernek Başkanı Recep Bayraktar, muhtarlar, Bizim Ev'in katılımcıları ve aileler katıldı. Gold Salon Nilüfer'de düzenlenen gecede konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bizim Ev'in 14 yıldır kesintisiz hizmet verdiğini hatırlatarak, bu hizmetin ortayı çıkıp, devam etmesinde katkısı bulunan önceki dönem belediye başkanlarına teşekkür etti. Burada sadece 2025 yılında, 2 bin 857 vatandaşın hayatına dokunulduğunu söyleyen Başkan Şadi Özdemir, Barış Mahallesi'ndeki merkezde çok geniş imkanların bulunduğunu belirterek, "Eğitim odalarımız, fizyoterapi ve bilgisayar odamız var. Müzik ve seramik atölyelerimiz, spor salonumuz ve yüzme havuzumuz mevcut. Ayrıca 3 adet özel donanımlı minibüsümüzde ulaşım desteği sağlıyoruz" diye konuştu. Burada her ihtiyaca özel çözümler ürettiklerine dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, fiziksel ve zihinsel engelli bireyler ve farklı yaş gruplarındaki görme engelliler için alternatif destekler verdiklerini kaydetti. Amaçlarının sadece eğitim değil, istihdam da sağlamak olduğunu ifade eden Başkan Şadi Özdemir, İş Koçu Destekli Engelli İstihdam Çalışması ile özel gereksinimli bireyleri iş hayatına hazırladıklarını vurguladı. Başkan Şadi Özdemir, 2016 yılında hayata geçirdikleri Bizim Bahçe projesi ile engelli vatandaşlara doğayla iç içe tatil yapma imkanı sağladıklarını da aktardı. Engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak için farklı hizmetler de sunduklarını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, bunları liftli araçlarla hastane, market ve kamu kurumlarına erişim desteği, Tekerlekli Sandalye Tamirevi'nde ücretsiz bakım ve onarım hizmeti, kentin 14 farklı noktasında şarj istasyonu, seçim günlerinde ve ulusal sınavlarda KPSS, üniversite ve lise sınavlarına erişim kolaylığı, randevulu sistemle planlı ve düzenli ulaşım hizmeti olarak sıraladı. "FARKLILIKLARIMIZLA BİR ARADAYIZ" Hak temelli bir bakış açısını benimsediklerini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, "Nilüfer'de "farklılıklarımızla bir arada" diyerek çalışıyoruz. Engelli bireylerin ve ailelerin hayatını kolaylaştırmak için çalışıyor, toplumsal yaşama eşit katılımlarını destekliyoruz. Daha kapsayıcı bir Nilüfer'i hep birlikte inşa edeceğiz. Bu yaşamı birlikte paylaşmaya devam edeceğiz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu ise burada insana dokunan bir projenin kuruluş yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. Bizim Ev'in sıcak bir yuva, bir dayanışma ve bir umut kapısı olduğunu belirten Gazioğlu, "Bu kapı 14 yıl önce o dönem Nilüfer Belediye Başkanı olan bugün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mustafa Bozbey'in vizyonu ile aralanmıştır. Ne mutlu bizlere ki bugün bu merkezin yıllar içinde büyüyüp, geliştiğini hep birlikte gözlemliyoruz. Bu çalışmalar yalnızca bir ilçenin değil, tüm Bursa'nın eşitlikçi, kapsayıcı ve insan odaklı bir kent olma yolculuğuna büyük katkılar sunmaktadır. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir'e ve tüm Bizim Ev çalışanlarına şahsen teşekkür etmek istiyorum" dedi. DESTEK VERENLERE VE BAŞARILI SPORCULARA TEŞEKKÜR Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, gecenin düzenlenmesine destek verenlere teşekkür plaketlerini takdim etti. Başkan Şadi Özdemir, gecede ayrıca dereceler elde eden Nilüfer Görme Engelliler Spor Kulübü BUGES'in Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Aydın'a ve sporcularını kutladı. Dünya genelinde başarı elde eden işitme engelli şampiyon sporcu Mert Ali Özen'i de kutlayan Başkan Şadi Özdemir, gecede iletişim diliyle gönüllü destek olan Zeynep Aktan'a da teşekkür etti. Gece Bizim Ev katılımcılarının pasta kesimi ile devam etti. Daha sonra sahne alan Safa Zakir ve orkestrası, seslendirdikleri parçalarla konuklara keyifli anlar yaşattı.

Ekol Koleji Montenegro’da Haber

Ekol Koleji Montenegro’da

Ekol Koleji öğrencileri ve idari heyeti, 18–22 Kasım tarihleri arasında Montenegro’nun başkenti Podgorica’ya gerçekleştirdikleri uluslararası eğitim ve kültür programıyla, yeni vize düzenlemesinin ardından ülkeye giriş yapan ilk Türk eğitim heyeti olarak tarihe geçti. Cesaret gerektiren bu süreçte başkent Podgorica’daki kardeş okul OS Sutjeska ’nın güçlü ve samimi davetini geri çevirmeyen Ekol Koleji, iki ülke arasında tarihe geçecek bir kültür, dostluk ve barış köprüsü kurdu. Bu ziyaret yalnızca bir okul gezisi değil; hiç kimsenin adım atmaya cesaret edemediği bir dönemde, vizyon, dayanışma, barış ve kültürel sorumlulukla atılmış örnek bir adım oldu. Türk Kahvesinden Zeybeğe: Çocuklar Balkanlarda Kültür Köprüsü Kurdu Ekol Koleji’nin 15 öğrencisinden oluşan kafilesi, modern takım elbiseleriyle hazırladıkları Zeybek gösterisi ile büyük alkış aldı; ardından Zeybek figürlerini Karadağ’lı -Montenegro’lu yaşıtlarına öğretti. Karadağ’lı -Montenegro’lu öğrenciler de kendi halk oyunlarını sergileyerek çocuklarımızı dans halkasına dahil etti. Sahnede şarkılar, şiirler ve ortak gösterilerle kurulan kültürel uyum; ev ziyaretlerinde daha da derinleşti. Ekol Koleji öğrencileri, misafir oldukları Karadağ’lı - Montenegro’lu ailelere Türk kahvesini kendi elleriyle pişirerek ikram etti; beraberinde götürdükleri Bursa’ya özgü ipek fularların, geleneksel havluların, baklavanın, kestane şekerinin, lokumun, gül suyunun, Türk çaylarının ve zarif kahve fincanlarının sıcak hediyeli dokunuşlarıyla Türk misafirperverliğini en ince haliyle yansıttı. Karadağ’lı -Montenegro’lu aileler de kendi kültürlerini anlatan hediyeler, içtenlik ve nezaket dolu misafirperverlikleriyle çocuklarımızı onurlandırdılar. Bu karşılıklı ev buluşmaları, iki ülke arasında uzun yıllara uzanacak bir gönül bağı oluşturdu. **Sutjeska Okulu’ndan Kusursuz Ev Sahipliği: “Her Detay Özenle Planlanmıştı”** Podgorica’daki OS Sutjeska İlköğretim Okulu Müdürü Mr. Ljubo Ceranic, proje koordinatörü Mrs. Sanja Uskokovic, rehberlik öğretmeni Mrs.Aida Omeragic, İngilizce öğretmenleri Mrs.Milena Milicic ve Mr.Tajic Milic, Mr. Bogic Gligorovic, Mrs. Mersiha Kocan, Mrs. Teodara Uskokovic, Mrs. Marija Blazevic, Mrs. Katarina Dmitrovic ile okulun tüm ekibi; misafirlerini büyük bir titizlikle ağırlayan muhteşem bir ev sahipliği sergiledi. Hazırlanan program; akışı, disiplinli yapısı ve eksiksiz planlanmış her detayıyla Ekol Koleji ekibini derinden etkiledi. Ekol Koleji, gün boyunca kendini adeta özel hazırlanmış bir uluslararası misafir programının içinde, güven, nezaket ve profesyonellik dolu bir atmosferde hissetti. Sutjeska öğrencileri, geçtiğimiz yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için Bursa’da Ekol Koleji’nin misafiri olmuş, Türk ailelerinin evlerinde konaklamıştı. Bu kez Karadağ’lı- Montenegro’lu aileler aynı incelik ve özenle Ekol Koleji öğrencilerini evlerinde ağırlayarak kardeşlik protokolünü derinleştirdi. **Eğitim İş Birliği ve Akademik Paylaşım Ekol Koleji Uzman Ekibi Podgorica’da Güçlü Bir Temsil Sergiledi** Karadağ-Montenegro programında Genel Müdür Türkan Sedef Taşçı’ya, okulun kurumsal yapısını güçlü bir şekilde temsil eden deneyimli bir ekip eşlik etti. Kurumsal iletişim çalışmalarındaki yetkinliğiyle Dilek Durak, erken çocukluk eğitimi alanındaki uzmanlığıyla Hasan Er, yabancı dil eğitimindeki profesyonel birikimiyle Huriye Özel ve sınıf öğretmeni olarak öğrencilerin akademik-sosyal takibini sağlayan Mesut Kameri, programın her anında disiplinli ve uyumlu bir koordinasyon sundu. Türkan Sedef Taşçı; kardeş okul Sutjeska yöneticileri ile birlikte Podgorica’da ziyaret edilen anaokulu ve lise kurumlarında proje temelli ve oyun temelli erken çocukluk eğitimi, 21. yüzyıl becerileri, doğa temelli pedagojik yaklaşım ve Ekol Koleji’nin özgün eğitim modeli üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Karadağ-Montenegro’lu öğretmen ve velilerle yapılan akademik buluşmalarda iki ülkenin eğitim sistemlerini karşılaştırmalı analiz ederek deneyimler paylaşıldı; Montenegro’daki eğitim pratiklerine dair bilgiler edinerek karşılıklı bir akademik öğrenme ortamı oluşturuldu. Bu profesyonel temsil, iki ülke arasında gelecekte büyüyerek devam edecek güçlü bir eğitim iş birliğinin temelini attı. Diplomatik Destek: Büyükelçi Barış Kalkavan’dan Onur Verici Karşılama Ziyaretin diplomatik boyutu, T.C. Podgorica Büyükelçisi Sayın Barış Kalkavan ve Eğitim Müşaviri Sayın Özgür Kalkanın güçlü desteğiyle taçlandı. Büyükelçi Kalkavan; öğrencilerimizi Ekol ve Sutjeska okul müdürü ve idarecilerini elçiliğe nezaketle kabul etti, çocuklarımız ile tek tek tokalaştı, sorularını yanıtladı, sohbet etti, kapıda karşıladı ve aynı incelikle kapıdan uğurladı. Bu devlet adabına uygun zarif protokol yaklaşımı, heyetimizin kendini Büyükelçiliğin güvenli, sıcak ve koruyucu atmosferinde hissetmesini sağladı. Kalkavan şu sözleriyle ziyareti onurlandırdı: “Bu yaşta böyle bir uluslararası deneyim büyük bir şanstır. Sizler bu dostluk köprüsünün temel taşlarısınız.” Ayrıca 6 Şubat depremi döneminde Karadağ- Montenegro’lu çocukların harçlıklarını Türkiye’ye göndermesinin, iki ülke arasındaki gönül bağını güçlendiren unutulmaz bir davranış olduğunu hatırlattı. **20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü: Ekol Koleji Genel Müdürü Sayın Türkan Sedef Taşçı, 18–22 Kasım tarihli Karadağ- Montenegro ziyareti kapsamında Podgorica’daki Sutjeska Okulu’nda düzenlenen Dünya Çocuk Hakları Günü özel programında yaptığı açılış konuşmasında, iki ülkenin çocuklarına hitap ederek bu buluşmanın tarihî değerini güçlü ifadelerle aktardı: “Bugün burada, Karadağ- Montenegro’nun misafirperverliğini ve kardeşliğini yürekten hissederek bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye’nin yeşil şehri Bursa’nın tek tabiat okulu Ekol Koleji ailesinden getirdiğimiz sevgiyle, sıcaklıkla ve güçlü bir dostluk duygusuyla sizleri selamlıyorum. Bu ziyaretimizin 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ile aynı tarihe denk gelmesi, bizim için çok anlamlıdır. Çünkü bugün sadece bir ziyaret günü değil; çocukların dünyaya, insanlığa, barışa ve umuda açılan kapı olduğu günü hep birlikte kutlama zamanıdır. Bildiğiniz üzere Dünya Çocuk Hakları Günü, Birleşmiş Milletler’in ‘Her çocuk eşit haklara sahiptir’ ilkesini ilan ettiği gündür. Bugün burada Türkiye ve Montenegro gibi dost iki ülkenin çocukları aynı çatı altında buluşmuşken bu mesajın değerini bir kez daha görüyoruz. Sevgili çocuklar, sizden bir ricam var: Bugünü unutmayın. Bugün Türkiye’den ve Montenegro’dan iki grup çocuk aynı sınıfta nefes aldı, aynı oyunu oynadı, aynı şarkıyı söyledi. Bu görüntü dünyaya verilmiş en güçlü barış mesajıdır. Eğer siz birbirinizi anlamaya devam ederseniz, büyüklerin yapamadığı pek çok şeyi siz çocuklar başaracaksınız. Sizler; savaşlara karşı barışın, ayrılıklara karşı kardeşliğin, önyargılara karşı dostluğun temsilcilerisiniz. Bu anlamlı günde bizi ağırlayan tüm Montenegro’lu öğretmenlere, yöneticilere, ailelere ve kardeş öğrencilerimize içtenlikle teşekkür ediyoruz. Ekol Koleji olarak bu dostluğun yıllar boyunca büyüyeceğine inanıyoruz.” Bu konuşma, Sutjeska Okulu’nun salonunda duygu dolu anlar yaşattı; çocukların gözlerinde umut, velilerin yüzlerinde gurur bıraktı. Ekol Koleji Kurucu Başkanı Sayın Nebi Taşçı: Sayın Nebi Taşçı, bu ziyaretin Ekol Koleji’nin güçlü eğitim vizyonunun bir sonucu olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Ekol Koleji olarak attığımız her adım, güçlü bir vizyonun ve sağlam bir altyapının ürünüdür. Eğer bu vizyon olmasaydı bugün burada tarih yazamazdık. Bu program, öğrencilerimizin dünyaya açılan penceresini genişletti; onların özgüvenini, kültürel farkındalığını ve evrensel bakış açılarını güçlendirdi. Biz, öğrencilerimizin sadece Türkiye’nin değil, dünyanın geleceğinde söz sahibi bireyler olarak yetişmesini hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda da farklı ülkelerde kültür, bilim, sanat ve barış projeleriyle var olmaya devam edeceğiz.” Dedi. Bursa’dan Podgorica’ya Uzanan Kardeşlik Yolculuğu Bursa’nın tek tabiat okulu kimliğini taşıyan Ekol Koleji, doğa temelli eğitim yaklaşımını uluslararası projelerle birleştirerek çocuklara hem yerel hem küresel bir vizyon kazandırıyor. Karadağ- Montenegro ziyareti, iki ülkenin çocuklarının barış, dayanışma, sevgi ve kültürel bağ temelinde buluştuğu tarihi bir kültürel diplomasi yolculuğu olarak hafızalara ve kalplere kazındı. Ekol Koleji olarak inanıyoruz ki; çocukların kurduğu bağlar, ülkeler arasında kalıcı barışın ve kardeşliğin en sağlam temelidir.

Doğru tercih için kampüs deneyimi: BTÜ’nin yenilikçi projesi Haber

Doğru tercih için kampüs deneyimi: BTÜ’nin yenilikçi projesi

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) tarafından Türkiye'de ilk kez uygulamaya konulan "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa" projesi öğrencilerini ağırlamaya başladı. Lise son sınıf öğrencilerini tercih döneminden önce üniversite atmosferiyle buluşturan proje, gençlere meslek seçimlerini daha sağlıklı yapabilmeleri için gerçek bir kampüs deneyimi sunuyor. BTÜ ile Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen proje kapsamında öğrenciler, tercih yapmalarının ardından not ortalamasına göre yerleştirildikleri bölümlerde bir ay boyunca derslere giriyor. Öğrenciler, üniversitenin kütüphane, laboratuvar, yemekhane ve sosyal alanları dâhil tüm imkânlarını tıpkı bir üniversite öğrencisi gibi kullanıyor. Kampüsteki günlük akışa dahil olan gençler, hem akademik ortamı yakından tanıyor hem de üniversite hayatını birebir deneyimliyor. Türkiye'de benzeri bulunmayan proje, öğrencilere üniversite yaşamını bizzat deneyimleme, ilgi alanlarını keşfetme ve meslek tercihlerine daha bilinçli karar verme fırsatı sunmasıyla dikkat çekiyor. "TÜRKİYE'DE İLK DEFA UYGULANAN BİR PROJE" Üniversitede doğru tercih için projenin önemli olduğunu vurgulayan Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Biz Üniversite olarak "Tercihten önce üniversiteni yaşa" projesine başlarken asıl hedefimiz, gençlerimiz hayatını planlarken tercihlerini doğru yapabilmesine odaklanmıştık. Biliyorsunuz öğrencilerimiz tercihlerini yaparken genelde başkalarının deneyimiyle tercih yapıyor. Biz kendileri tecrübe ederek tercih yapmalarına odaklandık. Dolayısıyla buradaki asıl hedef geleceğini planlayan gençlerimizin doğru tercih yapmalarına yardımcı olmak. Aslında projenin odak noktası kendilerini tanımak üzerine oturuyor. Lisedeyken üniversite ortamı görmeden kendini tanımamadan dolayı farklı ve kendisine uygun olmayan bölümleri tercih edebiliyor. Buradaki hedef öğrencinin kendisini tanıyıp en uygun bölümü seçmesine yardımcı olmak Dolayısıyla biz öğrencilerimize 5 bölüm tercih etme hakkı verdik. 1 bölüme yerleştiler ama diğer tercih ettikleri bölümlerin derslerine de girebilme imkanı sunduk. Aynı bizim kendi öğrencilerimiz gibi tüm imkanlardan faydalanarak üniversite ortamını, laboratuvarlara gitmeyi, derse katılmalarını hedefledik. Bu proje Türkiye'de ilk defa uygulanan bir proje, bu anlamda üniversite olarak da gururluyuz. İnşallah gençlerimiz faydalı bir süreç yaşamış olurlar" ifadelerini kullandı. "HER ÜNİVERSİTENİN BU İMKANI SAĞLAMASI LAZIM" Başkalarının deneyimlerinden yararlanmanın yetersiz olduğunu ve BTÜ sayesinde kendi üniversite tecrübesinin kazanan Muhammet Hamza Bayrak, "Bilgisayar mühendisliği düşünüyorum, dolayısıyla Bursa Teknik Üniversitesi'nde de bilgisayar mühendisliği bölümünü seçtim. Birçok derse girdim, dersler gayet güzel geçti. Bilgisayar mühendisliğine gittiğim zaman beni nasıl bir ortamın bekleyeceğini görmek çok iyi geldi. Burası çok güzel bir üniversite, imkanlara ve çok iyi hocalara sahipler. Bursa'da olması da önemli, İstanbul'dan sonra tercih edilebilecek en güzel şehirlerden biri. Bu da Bursa Teknik Üniversitesi'ne çok büyük bir artı katıyor. Bir yere gitmeden önce oradaki ortamı deneyimlemek her zaman daha iyidir. Ortaokuldan liseye geçerken çok bir fark olmayabilir ama liseden üniversiteye geçerken çok büyük farklar ortaya çıkıyor. Hem üniversite ortamını görmek, hem seçeceğiniz bölümü görmek tercihi büyük oranda etkileyebilir. Üniversiteye gitmek eğitimden sonraki hayatınızı şekillendiriyor. Belki 30 yıl seçtiğiniz mesleği yapacaksınız. 18 yaşındaki birine sen hangi bölümü seçmek istiyorsun demek yerine bu şekilde imkan sağlanması lazım" şeklinde konuştu. "BTÜ ÖĞRENCİSİ GİBİ HİSSEDİYORUZ" Proje sayesinde sadece üniversite ortamı değil merak edilen birçok bölüm hakkında da bilgi aldığını söyleyen Büşra Ünsal, "Burada Denizcilik Fakültesi derslerine girdim. 5 tercih yaparak buraya geliyoruz ama tercih etmediğimiz bölümlerin derslerine de girebiliyoruz. Diğer bölümler hakkında da bir fikrimiz oluşuyor. Üniversiteye gitmeden 1 yıl önce burada edindiğimiz tecrübe ile daha hazırlıklı olacağız. Mesela buraya gelmeden önce üniversite denince aklımıza anfi sınıflar, kampüs gibi heyecan verici şeyler aklımıza geliyordu. Buraya geldikten sonra hem daha eğlenceli hem de daha ciddiyetle yaklaşmamız gerektiğini öğrendik Burada girişte ve çıkışta okuttuğumuz kartlar burada bir öğrenciymiş gibi hissettiriyor" dedi.

‘Bir Kitap Biletin Olsun’ topluluğundan kitapla büyüyen nesillere destek Haber

‘Bir Kitap Biletin Olsun’ topluluğundan kitapla büyüyen nesillere destek

Osmangazi Belediyesi, kitaba değer veren yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarak, öğrencilerin yeni kütüphane ile buluştuğu anlamlı etkinlikte yerini aldı. Bursalı bestekar Yıldırım Gürses, vefatının 25’inci yılında adını taşıyan Yıldırım Gürses Ortaokulu’nda düzenlenen programla saygı ve minnetle anıldı. Osmangazi Belediyesi, ‘Bir Kitap Biletin Olsun’ topluluğu tarafından Yıldırım Gürses Ortaokulu’na kazandırılan yeni kütüphaneye destek oldu. Kitap desteğini topluluk üyeleriyle birlikte öğrencilere teslim eden Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, belediye olarak çocukların eğitim yolculuklarına güzel bir dokunuş yaptıklarını vurguladı. Program kapsamında ilk olarak Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sakarya ile kütüphaneyi gezen Esendemir, "Osmangazi Belediyesi olarak başkanımız Erkan Aydın öncülüğünde Yıldırım Gürses Ortaokulu’na kazandırılan yeni kütüphaneye destek olduk. Böylece öğrencilerin daha nitelikli kaynaklara ulaşmasına katkı sağladık. Modern yapısıyla öğrencilerin merak duygusunu harekete geçiren, zengin kitap koleksiyonuyla araştırma ve öğrenme isteğini pekiştiren bu kütüphanenin, gelecek nesillere ışık tutacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Kütüphane açılışının ardından Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Yıldırım Gürses’in yaşamını ve müzik dünyasına kazandırdığı eşsiz eserleri anlatan özel bir belgesel, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Öğrencilerle yakından ilgilenen Başkan Esendemir, aynı zamanda kitapseverlerin Osmangazi Belediyesi tarafından ilçenin dört bir yanına kazandırılan kütüphanelerinden faydalanabileceklerini hatırlattı.

ADD’den 10 Kasım mesajı: “Cumhuriyetimizi ve Devrimlerimizi sonsuza dek yaşatacağız” Haber

ADD’den 10 Kasım mesajı: “Cumhuriyetimizi ve Devrimlerimizi sonsuza dek yaşatacağız”

Açıklamada, “Kurtarıcımız, kurucumuz, değişmez önderimiz Büyük Atatürk’ü yalnızca bir gün değil, her gün anıyor, anlamaya çalışıyoruz.” denilerek, Atatürk ilke ve devrimlerine yönelik saldırılara dikkat çekildi. “Cumhuriyeti ve devrimi koruyacağız” Dernek açıklamasında, son yıllarda artan gerici ve bölücü girişimlere karşı şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyeti ve Devrimi, din kisvesi altındaki karanlık odaklardan, ülkeyi bölmeye çalışan iç ve dış güçlerden mutlaka koruyacağız. Ülkemizi şeyhler, dervişler, müritler memleketi yapmaya çalışanları bir kez daha hüsrana uğratacağız.” “10 Kasım’ı gölgede bırakmak isteyenlere karşı dimdik ayaktayız” Atatürkçü Düşünce Derneği, 10 Kasım anma törenlerini gölgede bırakmaya yönelik girişimlerin farkında olduklarını belirterek şu çağrıda bulundu: “Bu klasik oyunlara asla geçit vermeyeceğiz. Eğitim İş sendikamızın öncülüğünde, okullar kapalı olsa da 10 Kasım Pazartesi günü saat 09.05’te halkımızla, öğrencilerimizle birlikte Atatürk’ü ve devrimlerini anacağız. Halkımızı okullarımıza davet ediyoruz.” “Cumhuriyet mucizesi yoktan var edildi” Açıklamada, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıntıları arasından doğan Cumhuriyet’in “dünyanın en ahlaklı, en namuslu devleti” olarak tanımlandığı vurgulandı: “12 milyon nüfusun yarısı hastalıklarla pençeleşirken, 40 bin köyün 37 bininde okul yoktu. Kadınlar nüfustan sayılmıyor, halkın çoğu okuma yazma bilmiyordu. Atatürk ve devrim kadroları cehaleti, yoksulluğu ve bağımlılığı yenerek Türkiye’yi ayağa kaldırdı.” Dernek, Cumhuriyetin “bir mucize” olduğunu belirterek, Atatürk’ün eğitim, sanayi, sağlık ve tarım devrimlerinin ülkeyi kısa sürede çağdaş bir seviyeye taşıdığını hatırlattı. “Kemalist devrim yolumuzu aydınlatıyor” Derneğin açıklamasında 1950 sonrasındaki politikalar da eleştirilerek, Atatürk’ün akıl ve bilim temelli devlet anlayışının terk edilmesinin ülkeyi fakr ü zaruret içinde bıraktığı ifade edildi: “Eğitim, sağlık, üretim, hukuk sistemi yozlaştırıldı. Yargı bağımsızlığı ve laik eğitim yok sayıldı. Ancak biz, bu ahval ve şerait içinde dahi görevimizin bilincindeyiz. Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşacağız.” “Terör örgütlerine ve bölücü zihniyete karşı uyarı” Açıklamada, bölücü terör örgütlerinin ve işbirlikçilerinin Cumhuriyetin temelini hedef aldığına dikkat çekilerek, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’na yönelik saldırıların asla kabul edilemeyeceği vurgulandı: “Cumhuriyete başkaldıran, Sevr’i savunan hainlerin izinden gidenler bugün yeniden sahnededir. Terör örgütlerinin açıklamaları, Lozan’ı ve Cumhuriyetimizi hedef almaktadır. Bu hain planları boşa çıkaracağız.” “Atatürk’ün yolundan asla dönmeyeceğiz” Açıklamanın sonunda, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kuruluş manifestosuna atıfta bulunularak şu ifadeler yer aldı: “Atatürk devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına katkıda bulunmak ve onlara bekçilik yapmak zorundayız. Bu görev bugün her zamankinden daha önemlidir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.