SON DAKİKA
Hava Durumu

#Fatih Erbakan

Söz Bursa - Fatih Erbakan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fatih Erbakan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erbakan: "Faiz ödemeleri bütçe açığından fazla" Haber

Erbakan: "Faiz ödemeleri bütçe açığından fazla"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101'ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir” dedi. Erbakan, TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 kesin Hesap Kanun Teklifi hakkında konuştu. Erbakan, bütçenin ezilenin ve vatandaşın bütçesi olmadığına dikkat çekerek, “2025 2 trilyon liraya yakın faiz ödenecektir. Ödenecek olan 1.95 trilyon lira, bu faiz 56 milyar dolara tekabül etmektedir. Geçen yıl faiz ödemesi 1.3 trilyon liraydı. Bu sene yüzde elli artışla 1.95 trilyon liraya çıkmıştır. Bir önceki yıla göre bütçe toplamı yüzde 32 büyürken faiz ödemeleri yüzde 50 oranında artmıştır. Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101'ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir. Bu rakamlar faiz ödemelerinin yılda yıla ciddi şekilde artış gösterdiğinin bir ispatıdır” dedi. Erbakan, verginin dar gelirliden alındığını belirterek, “Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı yüzde 15 iken 2025 yılında ise toplanan verginin yüzde 17.5 faize gidecektir. Yani her geçen sene daha fazla vergi faize gitmektedir. Vergi dar gelirliden alınmaktadır. Doğrudan vergiler yüzde 34 seviyesinde ama dolaylı geldiği vergiler yüzde 66 seviyesinde. Bu bir adaletsizliktir. Vergi muafiyetleri yine vergi harcamaları kalemi altında 2.1 trilyon liralık bir kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti var. Bu vergi muafiyetlerinin de önemli bir kısmının iki elin parmaklarını geçmeyecek olan imtiyazlı gideceğini hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Erbakan: ''Asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir" Haber

Erbakan: ''Asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve beraberindeki Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç ve Fatih Uğurlu ile Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (Türk-İş) ziyaret etti. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Erbakan, gelecek hafta asgari ücret tespit komisyonunun çalışmalarına başlayacağını, dolayısıyla nasıl bir asgari ücret rakamının oluşması gerektiğine ilişkin görüşlerini ifade etmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiklerini kaydetti. "YÜZDE 40'LIK BİR ENFLASYON ORANINI YAPACAK OLURSAK ASGARİ ÜCRETİN 24 BİN LİRALARA ÇIKARTILMASI GEREKİR" Enflasyonun beklentileri aştığına dikkati çeken Erbakan, şöyle konuştu: “2025 yılının da yüzde 21 seviyesinde bir enflasyon oranıyla tamamlanacağı ifade ediliyor. Ancak bu sene 'yüzde 33' derken, yüzde 48, yüzde 50 seviyesinde enflasyonun çıkmasında olduğu gibi çok büyük ihtimalle 2025 yılında da yüzde 21'lik enflasyon tahmini tutmayacak ve enflasyon yüzde 35, yüzde 40'lar seviyesinde olacak. Asgari ücrete yılda bir kere zam yapıldığı da hesaba katıldığında zam olarak yüzde 40'lık bir enflasyon oranını yapacak olursak asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir.” Erbakan, 20 seneden beri asgari ücrete Türkiye'nin ekonomik büyümesinden herhangi bir pay yansıtılmadığını ifade ederek, “Bu pay da hesaba katıldığında asgari ücretin 34 bin liraya çıkması gerektiğini Ekonomik İşler Başkanlığımız bilimsel olarak hesap ettiler, ortaya koydular. Yani enflasyona ezdirmeyeceğiz ve neredeyse 20 seneden beri vermediğimiz büyümeden payı da asgari ücretliye, emekçiye vereceğiz dersek 34 bin liralık bir asgari ücret çıkıyor. Emekçinin, işçinin hakkını mutlaka vermemiz gerekiyor ve bizim görüşümüze göre dediğim gibi 2025 yılı için asgari ücretin 35 bin lira seviyesine çıkması gerektiğini ifade ediyorum” diye konuştu. “İNSANLAR BIRAKIN 1 AY GEÇİRMEYİ, 10 GÜN GEÇİNEMEZLER” Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay da asgari ücretin şu anda geçim ücreti olduğunu, bundan 5-6 sene önce belirleme ücreti olduğunu belirterek, “Maalesef Türkiye'nin en büyük sözleşmesi bu. Yani 9 milyon civarında asgari ücretli var. Asgari ücret geçmişte enflasyona sebep deniyordu. Bir senedir ülkemizde asgari ücret artmıyor ama enflasyon artmaya devam ediyor. Kısa özü şu, asgari ücret enflasyona sebep değil. Onun için 12 bin ile emeklinin geçinmesi, 17 bin ile insanların geçinmesi mümkün değil. İnsanlar bırakın 1 ay geçirmeyi, 10 gün geçinemezler” ifadelerini kullandı. Erbakan, Türk-İş ziyaretinin ardından Hak-İş ve DİSK genel merkezlerini de ziyaret etti.

Ekrem İmamoğlu ve Fatih Erbakan'dan Ortak Açıklama Haber

Ekrem İmamoğlu ve Fatih Erbakan'dan Ortak Açıklama

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasi parti liderleriyle dün Ankara’da yaptığı “kayyum gündemli” görüşmelerinin bir benzerini Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile gerçekleştirdi. Fatih’teki YRP Gençlik Kolları İl Başkanlığı binasında bir araya gelen İmamoğlu ve Erbakan, yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Erbakan’a, Ankara’da görüşmek davetiye gönderdiklerini belirten İmamoğlu, “Kendileri İstanbul'da olunca, ‘Burada görüşebiliriz’ şeklindeki kabulleriyle buradayız” dedi. İmamoğlu, ikili görüşmede Erbakan’ı Esenyurt’ta ve diğer şehirlerde yaşanan kayyım süreciyle ilgili bilgilendirdiğini söyledi. “BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ, BELEDİYE MECLİSİNCE SEÇİLMELİ” Türkiye'de, son birkaç gün içerisinde özellikle bazı belediyelerde yaşanan gelişmeler ve kayyım atamaları konusunda bir istişare ve görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erbakan, “Kendilerinin de belirttiği gibi, dün Ankara'da siyasi parti genel başkanlarıyla görüştüler. Bugün de burada, biz kendileriyle görüştük. Biz de kendilerinin bu endişelerine katıldığımızı ve bu yapılan kayyum uygulamalarıyla ilgili, biz de YRP olarak bu uygulamaların uygun olmadığına, hukuki olmadığına, bir haksızlık içerdiğine inandığımızı kendilerine ifade ettik. Bizim YRP olarak söylediğimiz, bir defa bir belediye başkanı, tabii ki bir suç işlerse, bunun bir karşılığı olacaktır. ‘Belediye başkanları hiçbir zaman suç işlemez’ demek doğru bir yaklaşım değildir. Ancak, bir suç işlendiği zaman, onun bir yargı kararıyla, kesin bir hükümle sabit hale gelmesi ve bunun arkasından bu yargı kararı verilip de kesin hüküm ortaya çıktıktan sonra da bu belediye başkanı görevinden alındığı takdirde, orada yine seçilmiş olan, milletin iradesiyle, halkın iradesiyle seçilmiş olan belediye meclis üyelerinin yapacağı bir seçimle bir belediye başkan vekilinin, belediye meclis üyeleri tarafından seçilmesi. Millet iradesine saygı bakımından, hukuka uygunluk bakımından daha uygun olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Görevde olan belediye başkanlarının görevden alınmasının düzenlenmesine yönelik meclise bir kanun teklifi verdiklerini belirten Erbakan, “İstanbul milletvekilimiz Doğan Bekin Bey de bir yasa teklifini Meclis’e sundu. Bundan sonra da bu doğrultuda yapılacak olan çalışmalara destek olacağımızı kendilerine ifade ettik. Ve burada aslında, özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki atılan adımlar, burada DEM Parti’nin daha da güçlenmesine, daha da büyümesine yol açacak adımlar oluyor. Ayrıca malum örgütün de aslında arayıp bulamadığı bir, tabiri caizse malzemeyi de kendilerine vermiş oluyoruz. Onlara da diyorlar ki, ‘Efendim işte görüyorsunuz siyasi yollar bize kapalı. Siyaset yapılmasına müsaade edilmiyor. Öyleyse biz silahlı mücadele yapalım. Gelin siz de dağa çıkın’ demesine fırsat sağlamış oluyoruz. Bu bakımdan da son derece sakıncalı. O nedenle bu kanunun düzenlenmesi, gerekli yasal düzenlemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bundan sonra da bu hedef doğrultusunda atılacak olan adımlara da destek olacağımızı ifade ediyoruz" dedi.

Erbakan: Ticaretimiz yoksa limanlarda İsrail gemileri ne arıyor? Haber

Erbakan: Ticaretimiz yoksa limanlarda İsrail gemileri ne arıyor?

“Soykırıma karşı hayatta kalmaya çalışan Filistinliler bu kadar malzemeyi ne yapacak?” İktidarın "İsrail ile ticareti kestik, ticaret Filistin ile yapılıyor" açıklamalarına inanmadıklarını ve ticaret adı altında çelik, çimento ve ham madde, maden ürünleri ve elektronik ürünlerin, soykırıma ve açlığa karşı savaşan Filistinlilerin ne işine yarayacağını soran Erbakan, şunları kaydetti: "Filistinliler bu kadar çimentoyu, ham maddeyi, kimyevi ürünleri, elektronik ürünleri ne yapacak? Böyle bir şey akla ve mantığa uygun değil. Tabi bununla beraber iki ülke arasında ticaret son bir yılda bin katına, on bin katına çıkması mümkün değildir. Maalesef Yeniden Refah Partisi olarak uzun zamandan beri şüphelenmekte ne kadar haklı olduğumuz husus gelişmelerle bir kez daha ortaya çıkmış durumdadır. Bir defa Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine baktığımızda ne görüyoruz? Filistin ile çelik ihracatımız bir yılda yüzde 5 bin 400 oranında, çimento ve toprak ürünleri ihracatımız bir yılda birden bire yüzde 2 bin 500 oranında artış gösteriyor. Elektrik ve elektronik ürünleri ihracatımızdaki artış bir yılda yüzde 21 bin oranında, kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatımız yılda yüzde 8 bin 575 oranında artış gösteriyor madencilik ürünleri ihracatımız yüzde 1 milyondan fazla artış gösteriyor. Makine ve makine aksamları ticaretimiz bir yılda yüzde 31 bin oranında artış gösteriyor.” "İki ülke arasında ticaretin 1 senede bin katına çıkması mümkün değildir" Erbakan, iki ülke arasındaki ticaretin 1 senede bin katına, 10 bin katına çıkmasının mümkün olmayacağını ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu gerçekler karşısında yetkililer sürekli olarak ‘biz İsrail'e herhangi bir şey göndermiyoruz bu yapılan ticaret tamamen Filistin'e yapılan bir ticarettir' diyorlar. Biz de diyoruz ki evet resmi olarak evrak üzerinde bu ticaret Filistin'e yapılıyor gözüküyor ama doğal olarak bu noktada şu soruları soruyoruz; “Yıllardır ambargo altında yiyecek ekmek bile bulmakta zorlanan bir Filistin bu kadar çeliği bu kadar çimentoyu bu kadar hammaddeyi, kimyevi ürünleri, maden ürünlerini, elektrik ve elektronik ürünlerini ne yapacak? ‘İsrail'le herhangi bir ticaret yoksa İstanbul Ambarlı ve Haydarpaşa limanlarında, Mersin limanında İsrail bayraklı ve İsrail şirketlerine ait gemiler ve konteynırlar ne arıyor? Eğer İsrail'le herhangi bir ticaretimiz yoksa bu İsrail gemileri neden sürekli bizim limanlarımıza suçüstü yakalanıyor, hatta konteynırların üzerinde İsrail'in Hayfa limanına gideceğine dair damgaların ve işaretlerin yazıları olduğu başına da yansımış durumda? ‘Efendim bu gemiler İsrail üzerinden Filistin'e gidiyor' böyle bir açıklama da akla ve mantığa da uygun değildir. Çünkü İsrail basını da defalarca yazdı İsrail Gazze'ye giden malzemeleri dahi Hamas'a yardım oluyor diye engelliyor. Yardım malzemelerine engel olan İsrail bu kadar çelik bu kadar çimento malzemesine nasıl izin verecek akla ve mantığa aykırı." "Neden bebekleri öldüren İsrail ordusunun yakıtının kendi topraklarımız üzerinden geçmesine izin veriyoruz?" Erbakan, aylardır aralıksız bir şekilde Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail'e ulaştırıldığını öne sürerek, şunları kaydetti: "Neden Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail'e ulaştırılması, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden bu petrolün aylardan beri bizim topraklarımız üzerinden İsrail'e niçin gidiyor? Bebekleri öldüren, çocukları öldüren, kadınları öldüren, aylardır katliam yapan İsrail ordusunun tanklarının savaş uçaklarının yakıtını kendi topraklarımız üzerinden geçmesine izin veriyoruz. Kendi topraklarımız üzerinden onlara bu Azerbaycan petrolünü neden gönderiyor niye hala daha duvarları kapatmıyoruz. Bu da çok önemli bir konudur bütün bu gerçekler ışığında bu noktada merhum Erbakan'ın hocamızın meşhur bir sözü aklımıza geliyor. Ne diyordu gerçek öyle bir şeydir ki yerine hiçbir şey koyamazsın eğer koymaya kalkarsan 40 yerden açık verir diyor. Bu yaşadığımız olaylarda her bakan hocamızın bu sözünün aslında bir yansıması olarak gözükmektedir.”

İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz Haber

İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen “İl Başkanları Toplantısı” öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin 14,6 trilyon lira, bütçe gelirlerinin ise 12,67 trilyon lirada olduğunu belirterek, 1,93 trilyon lira açığın iç ve dış borçlanma ile karşılanacağını aktardı. İç ve dış borcun yüzde 98,5'in yüksek faizli iç borçlanma ile ödeneceğini ifade eden Erbakan, ödenemeyecek durumda borçlanmanın yaşandığını öne sürdü. Erbakan, "Evet bugün, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu en önemli tehdit güven ve ahlak bunalımıdır. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği, ahlaki erozyonun tavan yaptığı bir süreçte, vatandaşlarımızdaki 'güven' duygusu da iyice zedelenmiş durumdadır" diye konuştu. Erbakan, asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin ise, "Özgür Özel'in söylediğini biz 5 bin lira arttırarak 35 bin lira demiştik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırı bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücretli yan yana geldikten sonra en azından yoksulluktan kurtulsunlar" ifadesini kullandı. "EMEKLİ MAAŞININ ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE GETİRİLMESİ LAZIM" Bir haneye giren maaş miktarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini aktaran Erbakan, şunları kaydetti: "Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20 ila 25'lik bir artışın şubat ve mart ayında açlık sınırının altıda kalacağını ifade ediyoruz. En azından bir 35 bin lira seviyesine gelmesini söylüyoruz. Çünkü en azından iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. 12 bin 500 lirada kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım." "HUKUKİ BİR SÜREÇ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ" "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyum atanmasını da yorumlayan Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, şu ifadelere yer verdi: "İktidar kanadı bu durumla ilgili 'Elimde çok ciddi deliller var' diyor. CHP, bunun bir siyasi süreç olduğunu söylüyor. Tabii Türkiye'de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğiniFat ifade ediyoruz."

Fatih Erbakan'dan İdam Cezası ve Sosyal Politikalarda Reform Vurgusu Haber

Fatih Erbakan'dan İdam Cezası ve Sosyal Politikalarda Reform Vurgusu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Şanlıurfa’da partisinin Karaköprü İlçe 3. Olağan Kongresi'ne katıldı. Necmettin Cevheri Kültür Merkezi'ndeki kongreye Erbakan'ın yanı sıra Genel Başkan Vekili Sacit Günbey, İl Başkanı Ahmet Yetimoğlu, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, MKYK Üyeleri Sabih Dallı ve Zülküf Şeker, Milli Gençlik Derneği Genel Başkanı Ahmet Özvatan, il sorumluları, ilçe başkanları ve partililer katıldı. Konuşmasında Şanlıurfa’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Erbakan, “Allah yolunda tevekkülün sembolü, Hakk/ı üstün tutmanın sembolü, Hazreti İbrahim’in (A.S) diyarına, Cenab-ı Allah’a tam manasıyla teslim olmanın sembolü peygamberler şehri Şanlıurfa'mızdayız. Bu yürüyüşün sonu yaşanabilir Türkiye’nin, yeniden büyük Türkiye’nin ve adil bir dünyanın kuruluşu olacaktır. Allah’ın izni ile Türkiye’de Yeniden Refah iktidar olacaktır” dedi. Partilerinin Şanlıurfa’daki başarısının Türkiye genelindeki oy oranına da yansıdığını belirten Erbakan, “Şanlıurfa'mız milli görüşün merkezi olduğunu, peygamberler şehri olduğunu, Erbakan hocamızın milli görüş hamuruyla yoğrulan bir şehir olduğunu 2024 seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Burada kazanılan belediyelerin yanında diğer önemli bir konu da Şanlıurfa’da, Karaköprü’de almış olduğumuz bu yüksek oy oranları, Yeniden Refah Partimizin Türkiye genelindeki oy oranını yüzde 7’ye çıkarttı” ifadelerini kullandı. İDAM CEZASI VURGUSU YAPTI Ülkedeki ekonomik sıkıntılara değinen Erbakan, ayrıca aile unsurunun gitgide yok olmaya başladığını, gençliğin ve gelecek nesillerin zehirlendiğini belirterek, yeni düzenlemelerle toplum ahlakını ve aile unsurunu koruyacaklarını söyledi. Eğitim müfredatının yanı sıra Ceza Kanunu'nda da düzenlemeler yapacaklarını aktaran Erbakan, idamı yeniden getireceklerini söyledi. Suç kaydı çok olan insanların elini kolunu sallayarak gezmelerine müsaade etmeyeceklerini dile getiren Erbakan, “Yeniden Refah Partisi iktidarında aile ve sosyal politikalar alanında yuvaları yıkan, boşanmayı kolaylaştıran, evlenmeyi zorlaştıran düzenlemeleri ıslah edeceğiz. Zinanın suç olmaktan çıkması, süresiz nafaka, 6284 sayılı Kanun, yuva yıkan düzenlemeleri inşallah ıslah edeceğiz, düzenleyeceğiz. Tabii ki Yeniden Refah iktidarında cezaları caydırıcı hale getireceğiz. Kasten adam öldürme suçuna idam cezasının geri getirilmesi gibi. Bununla beraber uyuşturucu ile ilgili suçlarda cezaların ağırlaştırılması, uyuşturucuyla mücadelede sadece torbacı ve kuryelerin değil, asıl olarak uyuşturucu baronları ve patronlarının üzerine gidilmesi. Bunu Yeniden Refah iktidarında hayata geçireceğiz. Ceza ve İnfaz Kanunu'nu düzenleyerek 20 tane, 30 tane suçtan ceza kaydı bulunan, suç kaydı bulunan insanların elini kolunu sallayarak dolaşmasına müsaade etmeyeceğiz. Bakın İstanbul’da 26 suçtan kaydı olan adam halen dolaşıyor ve gidiyor gencecik kadın polis memurunun hayatına kast ediyor, kendisini öldürüyor. Bunların inşallah önüne geçeceğiz. Milli görüş olarak, Yeniden Refah olarak hem maddi kalkınma hamlelerini gerçekleştireceğiz hem de manevi kalkınma hamlelerini gerçekleştireceğiz. Bu aziz milletin yüzünü geçmişte olduğu gibi bugün de yine refahla, yine milli görüşle güldüreceğiz. Zafer milli görüşündür, zafer yakındır” diyerek kongrenin hayırlı olmasını diledi. Kongrede Genel Başkan Vekili Sacit Günbey, İl Başkanı Ahmet Yetimoğlu ve Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de birer konuşma yaptı.

Erbakan'dan "Öcalan" çıkışı Haber

Erbakan'dan "Öcalan" çıkışı

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan'a yönelik “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” sözlerini eleştirdi. TUSAŞ'a düzenlenen saldırıya değinen Erbakan, şehitlere Allah'tan rahmet ve yaralılara şifa diledi. Erbakan, “Bizler terörü kimden, nereden gelirse gelsin, hangi amaçla neye hizmet ediyor olsun kınıyoruz, lanetliyoruz. Buradan hain emelleri herkesçe bilinen ihaneti tescilli PKK terör örgütünün milletimize ve devletimize asla diz çöktüremeyeceğini bir kez daha haykırıyoruz” şeklinde konuştu. Erbakan, TUSAŞ yerleşkesinin ön kısmında jandarma kontrol noktası olduğunu hatırlatarak, teriristlerin jandarma kontrol noktası ve plaka tanıma sistemini uzun namlulu silahlarla nasıl geçtiklerini sordu. Erbakan, “Bir güvenlik ve istihbarat zaafımız olduğu ve yetkililerin de ifade ettiği gibi terörün tam anlamıyla bitirilmiş olmadığını görmüş olduk. Tabii ki zaafların giderilmesi, tedbirlerin alınması ve olayın çok yönlü araştırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Erbakan, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın TBMM'ye davet edilmesine değinerek, “Böyle bir olay milletimizin terörle mücadelesine, şehitlerimizin hatırasına vurulmuş ağır bir darbedir. 40 senedir Türküyle, Kürdüyle bu kadar kayıplar, şehitler verdik, mücadele ettik. Güvenlik güçlerimiz gözünü, kulağını kaybetti, on binlerce yavru yetim kaldı, eşler dul kaldı. Ekonomik, maddi, manevi, sosyolojik olarak ne büyük bedeller ödedik. Bütün bu mücadele bunun için miydi sorusu elbette ki soruluyor. Terör örgütü eylemleri yüzünden bölge geri kaldı, işsizlik, fakirlik aldı başını gitti. Sadece Türkler değil, batıdaki vatandaşlarımız değil, doğudaki vatandaşlarımız, Kürt kardeşlerimiz terör örgütünden zarar gördü” dedi. Erbakan, çözüm için muhatapların siyasi partiler, STK'lar, kadim aşiretler ve Kürt vatandaşlar olduğunu belirterek, “Kürt kardeşlerimizin haklarının teslim edilmesi, bizim herkesten daha çok istediğimiz bir husustur. Milli görüş tarihi merhum Erbakan hocamızın bu konudaki konuşmalar ve icraatları hepinizin malumudur. Bütün bunlarla birlikte güvenlik güçlerimizden kundaktaki masum bebeklere kadar 50 bin insanın kanı elinde olan bir bebek katilinin, teröristin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturulması ve umut hakkından yararlanarak özgürlüğüne kavuşturulması her şeyden önce milletimizi ve devletimizi aciz gösterir. Böyle bir durum Türkiye'nin hayrına ve yararına değildir. Bu bir acziyettir, teslimiyettir, 40 yıllık mücadelemize ve şehitlerimizin aziz hatıralarına saygısızlıktır. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi, teröristbaşından yardım istememiz anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, ordumuzu, güvenlik güçlerimizi aciz gösterir. Terörle masaya oturulmaz, terörle pazarlık yapılmaz, teröriste söz verilmez, teröristlerin sözüne güvenilmez. Oslo sürecinde ve hendek olaylarında benzer süreçler yaşandı” dedi. PKK'nın tek başına lav edilmesinin işe yaramayacağını söyleyen Erbakan, “Yanımızda Amerika tarafından eğitilmiş, donatılmş, 140 bin kişilik terör ordusu konuşlandırılmışken, sadece PKK'da birkaç yüz kişinin silah bırakması bir anlam ifade etmeyecektir” diye konuştu.

Erbakan: Anayasanın ilk dört maddesiyle sorunumuz yok Haber

Erbakan: Anayasanın ilk dört maddesiyle sorunumuz yok

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması hukuka ve mantığa aykırı” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de 120 bin kamu aracının olduğunu belirten Erbakan, “5 bin araç hizmete mahsus. Fransa'da 65 bin, İtalya'da 29 bin araç var. Yine bununla ilgili bir diğer rakam verecek olursak kara araçlarını artık geçtik. Hava araçlarına, kamu çeşidi tarafından ödenen yıllık kira bedeli 2018'de 280 milyon lira seviyesindeyken 2023'de bu bedelin 5.6 milyar liraya fırladığı görülüyor. Yani beş sene içerisinde helikopter ve uçak arama bedelleri 20 misli artmış. Türkiye İsraf Vakfı'nın 2021 yılında hazırladığı bir rapor Türkiye'de kamunun 2021 yılında yıllık 1 trilyon 81 milyar liralık bir israf içerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Aradan geçen üç senede enflasyon oranını da hesaba katarsak bu sene Türkiye'de kamu kesiminin israfı 2.5 trilyon lira seviyesine geldi. Bu 75 milyar dolarlık bir israf demek” diye konuştu. Faiz giderlerinde vergi muafiyeti hakkında konuşan Erbakan, “İsrafın yanında faiz canavarını da mutlaka saymamız gerekiyor. Diğer taraftan bir diğer canavarımız holdinglere aktarılan kaynaklar. Milyarlık ihaleler, onlarca milyarlık ihaleler, Kamu İhale Kanunu'ndaki özel durumlar için konulmuş madde doğrultusunda yapılıyor. Dolayısıyla bir rekabet ortamı olmadan ve şeffaf bir şekilde yapılmadan pazarlık usulüyle bu idareler veriliyor. Ve bu yolla maalesef milyarlarca lira, milyarlarca dolar bir avuç imtiyazlı holdinge aktarılıyor. Daha dün Sinop'ta bir maden, imtiyazlı bir holdinge verildi. 3.6 milyar liraya ihale edildi. Madenin içerisindeki cevher rezervinin 400 milyar liranın üzerinde değeri olduğu iddiası ortada. Yüz milyarlarca liralık hazır cevherler var. Böyle bir maden 3.6 milyar liraya adrese teslim bir ihale edildi. Bu beş tane imtiyazlı holding 10 senede 128 kez vergi muafiyetine ulaşıyor. Ve bu yıl bütçeden 1.65 trilyon lira vergi muafiyeti sağlanıyor” ifadelerini kullandı. Kur korumalı mevduatın maliyetine ilişkin ise Erbakan, “1.4 milyar liraya mal oldu bu korumalı mevduatın faturası. Sadece mevduata verilen parayla 16 milyon emekli maaşını aylık 12 bin 500 liradan 20 bin liraya çıkartabilmemiz mümkün olur. Bu sistemde gider kalemleri bu şekilde işlerken, bir de bu sistemin elbette ki gelir kalemleri var. Bir yerden bu imkanın gelmesi lazım ki bu imkan faize, israfa, imtiyazlılara bu korumalı mezarda verilebilsin” dedi. “HARCANMAMIŞ BİR PARADAN, KREDİ KARTININ LİMİTİNDEN VERGİ ALINMASI HUKUKA VE MANTIĞA AYKIRI” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğü esnada AK Parti Grubu tarafından geri çekilen Savunma Sanayii Destekleme Fonu kesintisini de içeren kanun teklifine yönelik eleştirilerde bulunan Erbakan, “Elektriğe yılbaşından bu yana yüzde 40 zam yapılıyor. Doğal gazda ve akaryakıtta zamlar yağmur gibi yağıyor. Mevcut vergiler bir sene içerisinde yüzde 20 arttırılıyor. Yeni icat edilen vergilerle bir senedeki vergi yükünün artışı yüzde 200 seviyesini buluyor. Şimdi de savunma sanayisini destekleyeceğiz diye tutarı 70 milyar lira seviyesinde olan yeni bir vergi paketi yürürlüğe konulmak istendi. Zaten uçan kuştan vergi aldıkları yetmiyormuş gibi şimdi de ‘Dronlardan, küçük motorlu motosikletlerden, vatandaşın kol saatinden ve hatta dünyada bir ilk olarak kredi kartı limitinden vergi alacağım' diyorlar. Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir anlayış bunu anlayabilmek gerçekten de mümkün değil. Bırakın ÖTV'si, KDV'si ödenmemiş, halihazırda harcanmamış bir paradan, kredi kartının limitinden vergi alınması öngörüldü. Bu durumun hukukla, mantıkla da izah edilebilmesi mümkün değildir” diye konuştu. Anayasa tartışmalarını da değerlendiren Erbakan, “İlk dört maddeyle ilgili bizim de bir sorunumuz yok. Ancak bir tek sorun üçüncü maddenin içerisindeki ‘Laiklik' kelimesinin bir açıklamasının olmaması. Çünkü biliyorsunuz bizim geçmişimizde partilerimiz bu kelime yüzünden kapatıldı. Böyle acı tecrübelerimiz var. 28 Şubat'ta laiklik ilkesi adı altında maalesef yapılan uygulamalar, inanç özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ortada. Bu acı tecrübeleri yaşadığımız için tekrardan bu gibi olaylarla karşılaşmamak açısından Türkiye'de de yeri olmayan yabancı bir kelime olan laikliğin anlamının, mealinin açık bir şekilde konulması” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.