SON DAKİKA
Hava Durumu

#Gemlik Kent Konseyi

Söz Bursa - Gemlik Kent Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gemlik Kent Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gemlik’te yat limanı planı tartışma yarattı Haber

Gemlik’te yat limanı planı tartışma yarattı

Gemlik Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilçeye yat limanı yaptırma planı, kentte tartışmalara yol açtı. Gemlik Amatör Balıkçılığı Denizi Çevreyi Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ali Akıt ve yönetim kurulu üyeleri, yeni açılan dernek lokalinde Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş ve yürütme kurulu üyelerini misafir ederek gündemdeki projeyi değerlendirdi. Toplantının ana konusu, yat limanı yapılmak istenen bölgede hali hazırda bulunan ve yaklaşık 200-250 teknenin bağlı olduğu balıkçı barınağının geleceği oldu. “BİR YERİ YAPARKEN BAŞKA BİR YERİ BOZMAMAK GEREK” Dernek Başkanı Ali Akıt, proje ile ilgili kaygılarını dile getirerek şunları söyledi: “Yat limanı yapılmak istenen yerde balıkçılarımızın kullandığı bir barınağımız var. Kimse bu barınağın ne olacağını, kayık sahiplerinin nereye gideceğini konuşmuyor. Bir yeri yaparken başka bir yeri bozmak iş değil. Eğer böyle bir proje olacaksa öncelikle bizlere, bu denizlerin gerçek sahiplerine, yeni bir balıkçı barınağı yapılmalı. Balıkçı insanı mağdur edilmemeli.” Akıt ayrıca, projeyle ilgili sürecin balıkçılardan gizli yürütüldüğünü vurgulayarak, “Ticaret Odası Başkanı Hasan Hamaloğlu gazetecilerle ve siyasi partilerle projeyi paylaşıyor ama denizle doğrudan ilgili bizlere kimse bir şey anlatma gereği duymuyor. Bu da ister istemez aklımıza soru işaretleri getiriyor” dedi. AKKUŞ: “TEPEDEN İNME OLMADIĞI SÜRECE SORUN GÖRMÜYORUZ” Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş ise geçmişte kamuoyuna yeterince anlatılmadan hayata geçirilen projelerin kente zarar verdiğini hatırlattı. Akkuş, şu ifadeleri kullandı: “Gemlik ne çektiyse tepeden inme projelerden çekti. Şehrin ortasında yükselen AVM de, sahildeki demir yığını da aynı anlayışın ürünü. Dernek başkanımızın kaygısını haklı buluyoruz. Bir yerde güzel bir iş yapılırken başka bir yer bozulmamalı. Öncelikle yeni bir balıkçı barınağı yapılmalı, kayıklar güvenli şekilde tahliye edilmeli. Çünkü Gemlik Körfezi’nde kayıklar azaldıkça, kent tatil kasabası olma özelliğini kaybediyor” dedi.

Dr. Saadet Hacısalihoğlu: "Karsak Deresi'nde canlı yaşayamaz" Haber

Dr. Saadet Hacısalihoğlu: "Karsak Deresi'nde canlı yaşayamaz"

Geçtiğimiz gün Gemlik Körfezi'nde dalış yapılarak müsilaj görüntüleri kaydedilirken, sonrasında ise ekip, siyah renkte akan ve koku yayan Karsak Deresi üzerinde incelemelerde bulundu. Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş, "Gemlik'in çevre sorunları dediğimizde aklımıza öncelikle Karsak Deresi ve 2021 yılında ilk defa hayatımıza giren müsilaj sorunu geliyor. Yıllardır süre gelen ihmaller ve denetimsizlikler yüzünden çocukluğumuzda yüzdüğümüz, balık tutup yediğimiz Karsak Deresi'nin yanından geçerken, şimdilerde utancımızdan dönüp bakamıyoruz. 3 gün önce beyaz akan, dün onu kirletenlerin vicdanı gibi simsiyah akan Karsak Deresi'ni temizlemek artık bizler için çevresel bir olaydan çok insanı bir mesele haline gelmiştir. Çünkü bu derenin kirliliği, birazdan Mustafa Sarı hocam anlatacak, 30 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan Marmara Denizi'nde müsilaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Ve bu sorun yalnızca belediyelerin meselesi değil; bir arıtma tesisi bile bulunmayan zeytin işletmelerinin, turşu fabrikalarının, sanayinin ve topyekün Gemlik halkının sorunudur. Şunu iyi bilmeliyiz arkadaşlar; ne Karsak Deresi ne de Gemlik Körfezi bizim değil; çocuklarımızın, torunlarımızın gelecek nesillerin mirasıdır bize düşen ise o mirası korumaktır" dedi. Yerel yönetimlerin kent konseyleri ile iş birliği içinde olmasını çok önemsediklerini vurgulayan Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ise şöyle konuştu; "26 Şubat'ta Nilüfer Çayı için İnkaya'daydık. 'Dünya Sulak Alanlar Günü'nde İznik Gölü'ne dikkat çektik. Bugün de üçüncü çevre çalışmamızı Gemlik Kent Konseyi öncülüğünde 'Karsak Deresi ve Müsilaj' başlığı ile burada düzenliyoruz. Doğamızı, toprağımızı, havamızı koruma mücadelemize durmadan devam edeceğiz." "MARMARA DENİZİ, DOĞUŞTAN ASTIMLI BİR ÇOCUK GİBİ" Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın tanımını yaptıktan sonra, ortaya çıkmasındaki temel nedenin azot ve fosfor dengesinin bozulması olduğunu açıkladı. Sarı, "Biz müsilaj yüzeye çıkıncaya kadar yok sayarız. Müsilaj yüzeyi kapsayacak ki, ondan sonra müsilaja var diyelim" sözleriyle 2021 ve 2025 yılındaki videoları gösterdi. Bugün Gemlik Körfezi'nde arkadaşlarının dalış yaptığını ve müsilajın denizde örümcek ağı gibi oluştuğunun görüldüğünü belirten Sarı, yüzeye çıkan müsilajın toplam müsilajın binde biri bile olmadığını söyledi. Sarı, müsilajın deniz yüzeyi sıcaklığının ortalamadan fazla olması ve kirliliğin yüksek olması nedeniyle yüzeye çıktığını vurguladı. Marmara Denizi'nin 11 bin 350 metrekarelik yüzey alanı var. Marmara Denizi doğuştan astımlı bir çocuk gibi. Atık hiçbir yere gitmez. 50 yıldır başkanlar, valiler, hükümetler değişti, Marmara'nın altına gönderdiğimiz atık miktarı çok değişmedi. Sonuç; müsilaj" diye konuştu. "TURİZMCİYE KÖTÜ HABER" Müsilajın ekolojik ve ekonomik etkisinin olduğunu ifade eden Prof.Dr. Mustafa Sarı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Denizin dibi dediğimiz yer bir yaşam alanı. Mercanlar, müsilajdan önce pırıl pırılken müsilajdan sonra etkilendi. Deniz çayırlarını müsilaj battaniye gibi örttüğünde yüzde 15 civarında kayıp ortaya çıktı. Midye çiftlikleri etkileniyor. Yüzde 30 civarında kayıp yaşanıyor. Turizm etkileniyor. Hiç kimse müsilajla kaplı bir yere gelmeyecek. Nisan ayından itibaren müsilaj yüzeye çıkacak. O zaman bu turizm tesisleri boş kalacak." "KARSAK DERESİ'NDE CANLI YAŞAYAMAZ" Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Saadet Hacısalihoğlu ise, İznik Gölü ve Karsak Deresi etrafında bulunan tekstil, demir-çelik, gıda sanayi ve otomotiv yan sanayii tesislerinin oluşturduğu atık suların Karsak Deresi aracılığıyla Gemlik Körfezi'ne boşaltıldığını kaydetti. Karsak Deresi'nde oksijen seviyesinin 0,5 miligram litre olarak ölçüldüğünü açıklayan Hacısalihoğlu, bu seviyede canlıların yaşayamayacağını dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde Karsak Deresi'nin beyaz renkte aktığını vurgulayan Hacısalihoğlu, bunun sanayi kaynaklı atıklar yüzünden olduğunu belirtti. Hacısalihoğlu, çözüm önerisi olarak sanayi kuruluşlarına ileri düzeyde arıtma zorunluluğu getirilip çok sıkı denetimlere tabi tutulması gerektiğini sözlerine ekledi. "ZEYTİN KARA SUYU ARITILMASI ZOR BİR MADDE" Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Yonar da bölgede bulunan organize sanayi bölgelerine dikkat çekti. Yonar, "Bursa'da çevre sorunlarını ele alırken aslında tek bir dünyamız olduğunu ve onu da bizlerin kirlettiğini unutmamalıyız. Marmara Bölgesi'ndeki OSB sayısı Türkiye'deki OSB'lerin yüzde 22'sini oluşturuyor. Bu durum hem Nilüfer Çayı, hem Karsak Deresi hem de Marmara Denizi'nde gerekli arıtmalar ve proaktif önlemler alınmadığı sürece büyük tehdit oluşturuyor. Karsak Deresi özelinde zeytin kara suyu sıklıkla görülüyor. Zeytin kara suyu biz çevre mühendisleri açısından arıtılması en zor maddelerden biridir" şeklinde konuştu.

Gemlik Körfezinde sular durulmuyor Haber

Gemlik Körfezinde sular durulmuyor

"MARMARA DENİZİ FOSEPTİK ÇUKURUNA DÖNDÜ" DOĞADER Başkanı Murat Demir, "Balığımızı, denizimizi zehirleyecek olan bu projeye izin verilmesin diye imza kampanyası kapsamında topladığımız imzalarımızı teslim edeceğiz. Körfezden tonlarca suyu çekecek, kimyasalları Gemlik Körfezi'ne verecekler. Zaten Marmara Denizi, Marmara bölgesinin foseptik çukuruna döndüğü bu dönemde, ülke sanayisinin yüzde 65inin burada olduğunu göz önüne alırsak karar vericiler, ülke yönetenler Marmara Denizi'ni kurtaracak çalışmalar yapmaları gerekirken bu faaliyete izin veriyorlar. Bizler buna müsaade etmeyeceğiz. Bu faaliyetini Gemlik Körfezi'nde istemiyoruz dedi. "GEMLİK HALKININ İRADESİNİ ORTAYA KOYUYORUZ" Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş, "Gemlik halkının irade ve vicdanını temsil eden 5 bin imzayı devletimize teslim etmek için buradayız. 2020 yılından günümüze kadar MKS firmasının Gemlik Körfezinde yapmak istediklerini özetlemek gerekirse deşarj ile denizden çekecekleri saatte 5300 metre küp suyu, yani bir günde 200bin konutun kullanacağı suyu, ısıtılmış olarak Gemlik Körfezi'ne 25 derecede geri bırakacaklar. Bu durum geçtiğimiz senelerde yaşadığımız ve çabuk unuttuğumuz müsilajı da tetikleyecek. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum müsilajı tetikleyen üç nedeni Suyun ısınması, kirlenmesi ve buharlaşması olarak belirtmişti. Bu durum üç sorunu da tetikler vaziyette. MKS'nin %350'lik kapasite artışıyla 12 bin ton olan bir kimyavi madde de üretimi 50 bin tona çıkartması istemesiyle karşı karşıyayız. Bizler Gemlik'in havasına, suyuna, toprağına, dünyaca ünlü zeytinine kalıcı hasarlar verecek bu projenin karşısındayız. Gemlik Körfezinin İzmit Körfezi gibi dip çamuruna kokuya mağruz kalmasına, İzmir gibi balık ölümleri ile anılmasına müsade etmeyeceğiz dedi." "GEMLİK KÖRFEZİ BURSA İÇİN ÇOK ÖNEML CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, "Gemlik Körfezi Bursa'da yaşayanlar için çok önemli. Böyle önemli bir körfezi sırf sermaye grubu para kazanacak diye böyle bir soruna göz yumulmamalı" şeklinde konuştu. "BURSA'YI KORUMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ" Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, "Önemli olan şeylerden biri de Bursa Kent Konseyi ve bütün kent konseyleri yanınızda, çevre meclisleri, kadın meclisleri yanınızda. Çok güzel bir iş birliği içinde çalışıyoruz. Bursa'nın gerçek temsilcileri burada. Gemlik, Marmara, Bursa bizimdir ve korumak için ne gerekiyorsa yapacağız" açıklamalarında bulundu.

Gemlik Körfezi ölüyor Haber

Gemlik Körfezi ölüyor

Marmara Kimya Sanayi fabrikasının Gemlik tesisinde gerçekleştirmek istediği Derin Deniz Deşarjı ve kapasite artışı için Gemlik Kent Konseyi öncülüğünde Bursa Kent Konseyi, Bursa Barosu, Bursa Kimyacılar Odası, Doğader ile birlikte Gemlik'te bulunan sivil toplum kuruluşları, siyasi partilerin ilçe teşkilatları ve belediye meclis üyeleri ile basın toplantısı gerçekleştirildi. “KİMYA FABRİKALARININ GEMLİK KÖRFEZİ’NDEN GİTME VAKTİ GELMEDİ Mİ?” Toplantıda ilk olarak programa ev sahipliği yapan Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş söz aldı. Akkuş, “Bugün burada 2020 yılından beri Gemlik Kent Konseyi ve Gemlik Belediyesi’nin akademik odalar ve STK’lar ile birlikte yürüttüğü MKS firmasının derin deniz deşarjı ve kapasite artışı ile ilgili yetkili kurumlardan konunun detaylarını öğrenmek adına toplanmış bulunuyoruz. Gemlik Körfezi her geçen gün çok daha kötü bir noktaya doğru ilerliyor. Çok değil, bir kaç yıl önce Marmara Denizi’nin müsilaj problemi ile karşı karşıya kaldığını unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Derin deniz deşarjı ve kapasite artışı ile müsilaj probleminin ortaya çıkma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu bilirkişi raporları ortaya koymuş durumda. Bugün yapılmak istenen kapasite artışı da bunu tetikleyici bir faaliyet olarak gerçekleşecek. Belli ki, Marmara Kimya Sanayi fabrikası yatırım ve kapasite artışlarına devam edecek. Ama bizim de Gemlik Kent Konseyi olarak Gemlik Körfezi’nin, geleceğimizin kirletilmesine müsaade etmeyecegimizi bilmesi gerektiginin altını çizmek istiyorum.” dedi. Gemlik’in depremselliğine dikkat çeken Akkuş, “Gerek körfezin kirliliği, gerek balık polilasyonunun azlığı, gerekse ilçemizin depremselliği göz önüne alındığında, MKS kuruluşunun Güney Anadolu fay hattına paralel ve çok yakın olduğu ilçemiz için büyük risk oluşturduğu ortadadır. Şimdi kimse bizi yanlış anlamasın. İlçemizde yüzlerce sanayi kuruluşu var. Hiçbiri ile de böyle bir problem yaşamadık. Ama kimyevi madde üreten sanayi kuruluşlarının, deprem gerçeği göz önünde bulundurulduğunda körfezden gitme vakitlerinin gelmiş olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. “BİZ MKS FİRMASINI GEÇMİŞTE TIR PARKLARINDA YAPITIĞI ÇED TOPLANTILARINDAN BİLİRİZ” İkinci olarak söz alan Bursa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail İşcem şöyle konuştu: “Marmara Denizi’nde sahile konumlanmış bir tesisten söz ediyoruz. Bu tesis sürekli bir şekilde gelişiyor ve bunu da fütursuzca yapıyor. 12 bin ton olan kapasitesini bugün 50 bin tona çıkartmak istiyor ve bunun için de valilikten ÇED raporuna gerek yoktur kararı aldılar. Bunun bir benzerini bir kaç ay önce Orhangazi’de gördük. Hektaş firmasına üre tesisi kurmak için ÇED raporuna gerek yoktur kararı aldılar. Hızlı bir reaksiyon gelince, halk bu işin karşısında akademik odalar ile beraber durunca, valilik de ÇED başvurusunu durdurdu ve red etti. Biz de bu konuyu mahkemeye taşıyacağız. 2022 yılında derin deniz deşarjı konusunu da o dönemin Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve akademik odalar ile beraber yargıya taşıdık. Bilirkişi raporları çok açık, bizim ile beraberdi ama mahkeme davayı kabul etmedi. Biz de istinafa, bir üst mahkemeye taşıdık. Geçmişte bu firma ÇED toplantılarını tır kooperatiflerinde yapmış ve toplantı ilanlarını Bursa gazetelerine vermiş ve kimsenin haberi olmamıştı.” “ÜÇ DÖNEMDİR BAŞKANLIK YAPIYORUM, ÜÇ DÖNEMDİR MKS PROBLEMİ İLE UĞRAŞIYORUZ” Bursa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Tekin Mutlu ve Yönetim Kurulu Sekreteri Vedat Sezer teknik konulara değindi. Mutlu, “Üç dönemdir başkanlık yapıyorum, üç dönemdir MKS’nin problemleri ile uğraşıyoruz. Onlar vazgeçmiyor ama biz de vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bizim söylemlerimizi bilim destekliyor. Bizim teknik olarak itiraz ettiğimiz, ÇED raporunun blok diyagramlarının hiç birinde ağırlıkça yüzde yok. Kimyanın en temel noktası; giren madde nedir, çıkan madde nedir? Ama baktığımızda bu rakamlar sunulan raporda maalesef yok. Firma kapasiteyi 12 bin tondan 50 bin tona çıkartacağım diyor ama blok diyagramlara bakıyorsunuz, giren çıkan maddelerin miktarları belli değil. Bileşenlerin ağırlıkça yüzdesi paylaşılmamış. Kilogram saat akış hızları hiçbir diyagramda belirtilmemiş. Aynı şekilde, akış sıcaklıkları da belirtilmemiş. Akımın entalpisinden, ürünlerin yoğunluğundan, basınçtan, reaksiyon verimliliğinden hiç bir şekilde bahsedilmemiş. Bu parametreler verilmeden de nasıl bir ÇED raporu düzenlenmiş, biz bir anlam veremedik. Marmara Denizi’nin oksijen seviyesi her geçen gün düşüyor. Derin deniz deşarjı sırasında kulanılacak kimyasallar ile de seviye iyice düşecek ve musilaj gibi bir çok problem tekrar gün yüzüne çıkacak.” şeklinde konuştu. “GEMLİK HALKININ HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ” Bursa Kent Konseyi Başkanı Dr. Ertuğrul Aksoy yürütme kurulu adına söz aldı. Aksoy şöyle konuştu: “Geçmişten beri Gemlik Körfezi’ndeki olumsuzluklar ile mücadele etmek adına hep buradaydık. Bugün de Bursa Kent Konseyi, Genel Sekreterimiz ve çalışma gruplarımız ile birlikte yine buradayız. Bir ziraat mühendisi olarak iki konunun altını çizmek istiyorum. Dünyanın en kıymetli zeytininin yetiştiği bir coğrafyada kurulan kimya tesisinin, raporlarda belirtmediği rakamlardan da bellidir ki, havamıza, suyumuza, toprağımıza zarar verecekler, ciddi bir kirlilik yaratacaklar. Bunu gizlemek için de en iyi bildikleri işi yapiyorlar ve  proje tanıtım dosyası ile, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı ile bu işi geçiriyorlar. Uydu görüntülerinden bakıldığında, boğazdan giriş yapan akıntı, İmralı Adası’na çarpıp Gemlik Körfezi’ne doğru bir dönüş yapıyor. Bu da kirliliği hapseden bir yapıya dönüşüyor. Sadece bu husus bile, hem bu kapasite artışının hem de bundan sonra Gemlik'te hiçbir sanayi kuruluşunun yer almaması için yeterli bir sebeptir.” “BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ MUSTAFA BOZBEY KONUNUN YAKIN TAKİPÇİSİ”  Son olarak söz alan, Bursa'da çevre olayları dendiğinde ilk akla gelen isim Doğader Başkanı Murat Demir, “Tüm Gemlik'i ayağa kalkmaya davet ediyorum” dedi.  Marmara ile ilgili bilgiler veren Demir, “Marmara Bölgesi neredeyse Türkiye nüfusunun yarısına tekabül etmekte, Marmara sanayisi de Türkiye sanayisinin üçte ikisine tekabül etmekte ve bu nedenle de Marmara Denizi, Marmara'nın bir foseptiği haline gelmiştir. Marmara Denizi artık sanayinin ve evsel atıkların kirliliğini taşıyamaz bir noktadadır. Yerel yönetimlerin yetkilerini artık ‘Marmara Denizi’ni nasıl temizlerim?’ diyerek çalışmalara başlaması gerektiği yerde, biz güne, yeni sanayi kuruluşları ve onların kapasite artışları ile başlıyoruz. Geçmiş dönemde Mehmet Uğur Sertaslan hakikaten büyük bir özveri ile akademik odalar ve paydaşları ile güzel bir süreç yürüttü. Biz daha o süreçle mücadele ederken, MKS karşımıza bu sefer de ÇED raporundan muaf bir projeyle çıkıverdi. O yüzden bizler de Bursalılar olarak, Gemlikliler olarak bu sorunu tüm kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Çok geç kalmadan bu konuyu anlatan akademik odalar, sivil toplum kuruluşları ve yerel halk ile geniş katılımlı bir eylem yapmalıyız. Konu protesto edilmeli ve kamuoyuna güçlü bir şekilde duyurulmalıdır. Kent Konseyi Başkanımız ve yürütme kurulu ile birlikte, geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’i ziyaret ettiğimizde bu konuyu gündeme getirdik. Kendisi de Bursa Kent Konseyi aracılığıyla her türlü desteği vermemiz gerektiğini söyledi. Eğer biz güçlü bir eylem planı ortaya koyarsak, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Mustafa Bozbey konuyu oraya da taşıyacaktır.” diye konuşmasını tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.