SON DAKİKA
Hava Durumu

#Grip

Söz Bursa - Grip haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Grip haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yumurta alerjisi olanlara 'grip aşısı' uyarısı Haber

Yumurta alerjisi olanlara 'grip aşısı' uyarısı

Gribin nezle ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ciddiye alınmasında fayda olduğunu belirtti. Doç. Dr. Nuran Katgı, her yıl mutasyona uğrayan influenza virüsünün, özellikle kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için ciddi tehlike oluşturduğunu belirtti. Gripten korunmanın en etkili yolunun her yıl güncellenen grip aşısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşının koruyuculuk oranı yüzde 70’e kadar çıkabiliyor. Ancak yumurta alerjisi olanlar yaptırmadan önce mutlaka doktoruna danışmalı" ifadelerini kullandı. Havaların soğumasıyla beraber bulaşıcı hastalıklara da gün doğdu. Özellikle influenza virüslerinin neden olduğu grip, her yıl bu dönemlerde yüzlerce insanı yatak döşek yatırır duruma getiriyor. Hal böyle olunca uzmanlar da gribe karşı dikkat edilmesi gerekenler hakkında vatandaşları uyarıyor. Gribin, kamuoyunda basit bir hastalık olarak görüldüğüne ve de en çok nezle ile karıştırıldığına dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ne olduğunu ve de bu hastalığa karşı nasıl kişinin kendini koruması gerektiğini anlattı. Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip, influenza virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş, kas ağrısı, halsizlik ve öksürükle seyreden bir solunum yolu enfeksiyonudur. Nezle ise daha hafif seyirli virüslerle oluşur. Nezlede burun akıntısı ve boğaz ağrısı ön plandayken, gripte ani başlayan ateş ve kırgınlık dikkat çeker" dedi. HER YIL AŞI MUTLAKA YENİLENMELİ Grip aşısı, vücudu influenza virüsünün yüzey proteinlerine karşı antikor üretmeye yönlendirdiğini ve böylece kişinin virüsle karşılaştığında bağışıklık sisteminin hızlı yanıt verebildiğini aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip aşısı olan kişilerde hastalık ya hiç gelişmez ya da hafif seyreder" açıklamasını yaptı. Grip aşısının her yıl yenilenmesiyle ilgili de açıklama yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip virüsü sürekli genetik değişim geçirir; bu sürece ‘antijenik drift’ denir. Küçük mutasyonlar virüsün yüzey yapısını değiştirir, önceki yıl oluşan bağışıklık yeni suşlara tam koruma sağlayamaz. Bu nedenle her yıl güncellenmiş aşılar uygulanır" dedi. Öte yandan özellikle grip aşısı olması gereken gruplara dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, "65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler, sağlık çalışanları ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler öncelikli gruplardır. Özellikle akciğer hastalığı olan bireyler (KOAH, astım vb.) fazla risk altındadır. Çünkü bu hastalarda solunum kapasitesi sınırlıdır. Grip, bronşlarda iltihap ve daralmaya yol açarak solunumu zorlaştırır ve zatürre riskini artırır" diye konuştu. Öte yandan hamileler ve emziren annelerin grip aşısından çekinmemesi gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Hamileler ve emziren anneler için de grip aşısı güvenlidir. Özellikle ikinci ve üçüncü trimesterde yapılması önerilir. Anne ve bebeği hem gripten hem de komplikasyonlardan korur. Ayrıca 6 ayın üzerindeki tüm çocuklara da yıllık grip aşısı önerilir. İlk kez aşılanacak 6 ay-8 yaş arası çocuklara iki doz arayla uygulanır" mesajını verdi. Kanser hastaları, immün yetmezliği olanlar ve kronik hastalar için aşı güvenliği konusuna da ayrıca değinen Doç. Dr. Nuran Katgı, "İnaktive (ölü) grip aşıları güvenlidir. Bu gruplarda canlı virüs içermediği için enfeksiyon riski oluşturmaz, ancak bağışıklık yanıtı daha zayıf olabilir" diye konuştu. ŞİDDETLİ YUMURTA ALERJİSİ OLANLAR DİKKAT Grip aşısının koruyuculuk oranı ve yan etkileri hakkında merak edilenleri yanıtlayan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Koruyuculuk oranı genellikle yüzde 50-70’tir. Bu oran düşük görünse de hastalığın şiddetini, hastaneye yatış ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltır. Aşının yan etkileri olarak kişide hafif kas ağrısı, enjeksiyon yerinde hassasiyet ve düşük ateş görülebilir. Şiddetli yumurta alerjisi olanlarda dikkatli olunmalıdır" sözlerini kaydetti. KOAH ve astım gibi hastalıkları olan kişilerin gribe karşı öncelikle aşı olarak önlem almasında fayda olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grip, bu hastalıklarda alevlenmelere neden olur. Solunum yolu iltihabı artar, oksijen düşer ve hastane yatışı gerekebilir. Aşılanmayan solunum hastalarında grip bazı komplikasyonlara neden olabilir. Zatürre, solunum yetmezliği ve sepsis gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Grip aşısı doğrudan zatürreye karşı değil, ancak grip sonrası gelişen bakteriyel zatürreyi önlemede etkilidir. Dörtlü aşı ise iki A ve iki B tipi influenza suşuna karşı koruma sağlar. Özellikle riskli gruplarda tercih edilir." BU AY AŞINIZI YAPTIRABİLİRSİNİZ Grip aşısı yaptırmak için en uygun dönemin Ekim ve Kasım ayları olduğunu aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşı yaptırdıktan sonra bağışıklık 2 hafta içinde gelişir, grip sezonu öncesinde koruma başlar. Aşı sayesinde vücutta oluşan koruyuculuk 6-12 ay sürer. Grip aşısıyla birlikte aynı dönemde COVID ve zatürre aşıları da farklı vücut bölgelerine yapılmak şartıyla aynı gün uygulanabilir. Etkileşimleri yoktur. Aile hekimliklerinde grip aşısı risk grubundakilere ücretsiz yapılır. Diğer kişiler eczanelerden reçete ile temin edebilir" bilgisini paylaştı. Grip aşısı konusunda toplumda bazı mitlerin olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, ‘Güçlü bağışıklığa sahip olanların aşıya ihtiyacı yok’ ve ‘Her yıl aşı olunca bağışıklık tembelleşiyor’ gibi söylemlere şu cevabı verdi: "Bu yaklaşımlar yanlıştır. Güçlü bağışıklık sistemi bile yeni suşlara karşı savunmasız olabilir; aşı özgül koruma sağlar. Aşılar bağışıklığı tembelleştirmez, aksine doğal enfeksiyon yaşamadan koruyucu bellek oluşturur. Vitamin takviyeleri genel bağışıklığı destekler ama gribe özgül koruma sağlamaz. Etkili yöntem grip aşısıdır. Grip, basit bir soğuk algınlığı değildir; ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Aşı güvenlidir, her yıl milyonlarca kişiye uygulanır."

Mevsim geçişlerinde çocuklarda grip… Haber

Mevsim geçişlerinde çocuklarda grip…

“Grip; influenza A ve B virüsleri nedeniyle ortaya çıkan, oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Her yıl şekil değiştirebilen bu virüsler, özellikle mevsim değişikliklerinin yaşandığı kasım ve mayıs ayları arasında çocuklar arasında hızla yayılmakta ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir” diyen Uzm. Dr. Gülsever, grip hastalığının sıradan bir soğuk algınlığı olmadığının altını çizerek, özellikle 5 yaş altı çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için tehlikeli olabileceğini belirtti. İnfluenzanın ani ateş, titreme, kas ve baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Uzm. Dr. Osman Gülsever, virüsün hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşmasıyla havaya saçılan damlacıklarla kolayca bulaştığını, çocuklardaki belirtilerin virüsle temas sonrası 1 ila 4 gün içinde ortaya çıktığını ve öksürük gibi bazı semptomlar 10 güne kadar sürebildiğine dikkat çekti. Tedavide temel hedefin semptomların hafifletilmesi olduğunu belirten Hayat Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Gülsever, "Ateş düşürücüler, bol sıvı alımı ve istirahat en önemli desteklerdir. Antiviral ilaçlar doktor kontrolünde ve mümkünse hastalığın ilk 48 saatinde başlanmalıdır. Antibiyotiklerin grip tedavisinde yeri yoktur çünkü hastalık bir virüs kaynaklıdır. Grip virüsünün, bağışıklığı zayıflayan çocuklarda zatürre gibi ciddi enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir” dedi. Gripten korunma yollarının önemine de dikkat çeken Uzm. Dr. Osman Gülsever açıklamasını şöyle tamamladı: “Hijyen kurallarına uymak, elleri sık sık yıkamak, hasta bireylerle temastan kaçınmak ve kalabalık ortamlarda maske kullanmak gripten korunmanın önlemleri arasında sayılabilir. Ayrıca grip aşısı, 6 ay üzerindeki tüm çocuklara ve özellikle risk grubundaki bireylere her yıl önerilir. Grip aşısı her yıl virüsün değişen yapısına göre güncellenir. Sonbaharda yapılan aşı, çocuğun kış boyunca korunmasını sağlar. Aynı evde yaşayan yetişkinlerin de aşılanması, çocukların korunması açısından büyük önem taşır."

'Grip'i hafife almayın! Haber

'Grip'i hafife almayın!

Son zamanlarda başta grip olmak üzere solunum yolu enfeksiyonlarına yakalananların sayısında artış olduğunun önemine değinen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, özellikle 50 yaş altındaki bireylerde, gebe kadınlarda ve kronik hastalıkları olanlarda daha ölümcül sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Bir çok hastanın, 'Zor iyileştim', 'Öksürüğüm geçmedi', 'Hala halsizim' şikâyetlerinin devam ettiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, bu virüsün insana bulaşarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği bu sebeple de semptomların görüldüğü an müdahale edilmesi gerektiğini söyledi. Meksika'da başlayıp dünya üzerinde 2009 yılından beri hızla yayılan H1N1 virüsünün, domuzlarda bulunan grip virüsleri ile insan grip virüslerinin genetik alışverişi yaparak yeni bir yapı kazandığını söyleyen Prof. Dr. Reşit Mıstık, Türkiye'de şu an grip mevsimi içinde olunduğunu ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre grip vakalarında hafif bir artış gözlemlendiğini belirtti. Prof. Dr. Reşit Mıstık, domuz gribi (H1N1) virüsünün, H3N2 ve B gibi diğer grip virüslerine göre daha fazla pnömoni (zatürre) yapma eğiliminde olduğunu ve özellikle 50 yaş altındaki bireylerde, gebe kadınlarda ve kronik hastalıkları olanlarda daha ölümcül sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. KAPI KOLLARI GİBİ YÜZEYLER RİSKLİ OLABİLİYOR Domuz gribinin yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, vücut ağrıları, yorgunluk, üşüme-titreme, burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık gibi belirtileri olduğuna değinen Prof. Dr. Reşit Mıstık, "Oldukça bulaşıcı bir hastalık olan domuz gribi, öksürük ve hapşırıkla havaya yayılan damlacıklar yoluyla kişiden kişiye geçer. Bu damlacıklar herhangi bir yüzeye, örneğin kapı kolu veya musluk gibi bir yere de düştüyse farklı kişilere de bulaşa sebep olur. Domuz gribi olan bir kişinin dokunduğu yere dokunulduğunda bu hastalığa yakalanma ihtimali doğar" dedi. ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ Domuz gribinin tedavisinin, virüsün bulaştığı ilk 48 saat içinde başlanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Reşit Mıstık, "Erken müdahale ile semptomların hafifletilebilir ancak hastalığın oluşturduğu yan etkiler önlenemez. Bu nedenle de grip ve benzeri hastalıklarla ilgili herhangi bir semptom görüldüğünde, sağlık kuruluşlarına başvurulması ve uzman bir hekimden yardım alınması önem taşımaktadır. Hekimler, grip ve benzeri hastalıklarda uygun tedavileri önermektedir. Bunun yanında hastaların istirahat etmeleri, beslenmelerine dikkat etmeleri önem taşımaktadır" şeklinde konuştu. Influenza A'nın ilaç tedavisi olup diğer B, C ve D tip grip (influenza) virüsünü öldüren ilaç olmadığını belirten Mıstık, "Ancak tüm grip virüs tedavisinde destek tedavileri verilmektedir. Grip tanısının doğru şekilde doktorun muayene ve laboratuvar belirtileriyle konduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Çünkü grip virüsleri bazen gribe bağlı zatürre veya grip sonrası bakterilere bağlı zatürre yapabildiği ve bu tanıyı ancak doktorun koyabildiğini hatırlamak gerekir. Destek ve diğer ilaç tedavilerinin doktorun kontrolü altında yapılması ve izlenmesi gerekir. Grip veya diğer solunum yollarının enfeksiyonlarında istirahat bol sulu gıda , ıhlamur açık çay çorbalar ve C vitamininden zengin beslenme hastalığın nekahat sürecini ve oluşabilecek yan etkilerini azaltabilir. Unutmamak gerekir ki grip ve etkileri 2-3 haftadan daha uzun sürebilir. Bu süreci doktor kontrolü altında kısaltmak mümkün olabilir. Özellikle kırılgan yaş ( altta başka bir hastalığı olanlar ve yaşlılar) için doktor kontrolü ayrıca çok önemlidir" dedi. GRİP AŞISI ÖNLEM OLABİLİR Gribin yayılmasını engellemek için en önemli önlemin aşı olduğunu belirten Prof. Dr. Reşit Mıstık, "Domuz gribi virüsünün de yer aldığı dörtlü grip aşısının, her yıl grip mevsimi başında, özellikle Ekim ve Kasım aylarında yapılması önemlidir. Ancak salgın devam ediyorsa kış sonunda veya ilkbahar başında ikinci aşı yapılması da faydalı olabilmektedir. Aşı dışında kişisel hijyen önlemleri de koruyuculuk sağlamaktadır. Kalabalık yerlerde maske takmak, elleri sık sık yıkamak gibi önlemlerle grip ve soğuk algınlığından korunmanın yollarındandır. Ayrıca, gripten korunma konusunda kalabalık ortamlardan ve hasta kişilerle temastan kaçınmak gerekir" şeklinde uyardı.

Grip hastalığı ciddiye alınmalı... Haber

Grip hastalığı ciddiye alınmalı...

Grip ve neden olduğu hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmak, hem bireysel sağlığın korunması hem de toplum sağlığının iyileştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Atabay İlaç Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı, grip hastalığının tedavi edilmediğinde oldukça ağır sonuçlara neden olabileceğini, bu nedenle özellikle bazı risk gruplarının hastalığa yakalandığında erkenden tedaviye başlanmasının önemini belirtti. Atabay İlaç Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı,kış aylarında en çok karşılaşılan hastalıklardan biri olan ve tedavi edilmediğinde ciddi hastalıklara yol açabilen grip konusunda, hastalığın etkileri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Sağlıklı bireylerde bile günlerce, hatta haftalarca süren halsizlik ve yorgunluğa neden olan grip, bazı durumlarda sinüzit, bronşit veya zatürre gibi hastalıklara da yol açabiliyor. Dr. Murat Yaycı, grip hastalığına yakalananların doktor kontrolünde erken antiviral tedaviye başlandığında bu tür komplikasyonlardan korunmanın mümkün olduğunu söyledi. GRİP, BULAŞICI BİR HASTALIKTIR Murat Yaycı şöyle konuştu: “Grip, İnfluenza virüsünün neden olduğu ve genellikle sonbahar ile kış aylarında ortaya çıkan oldukça bulaşıcı bir hastalık. Üst solunum yollarını etkileyen grip, bazen akciğerlere kadar inebilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Hastalık, yüksek ateş, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklık gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, vücut ağrıları sık görülürken, çocuklarda ishal ve kusma gibi belirtiler de yaygın. Grip, tedavi edilmediğinde, viral ya da bakteriyel zatürre, sıvı kaybı, orta kulak enfeksiyonları ve sinüzit gibi sorunlara neden olabilir. Özellikle kalp yetmezliği, astım veya diyabet gibi kronik hastalıkları olan bireylerde, bu hastalıkların seyrini kötüleştirebilir. Bazı durumlarda kas iltihabı, sinir sistemi rahatsızlıkları ve kalp problemleri de görülebilir.” BELİRTİLER BAŞLADIKTAN SONRAKİ İLK 48 SAAT İÇİNDE DOKTORA BAŞVURULMALI Grip nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşama riskinin bazı gruplar için daha yüksek olduğuna dikkat çeken Murat Yaycı, “Özellikle 65 yaş üstü bireyler, 5 yaşından küçük çocuklar, kalp veya akciğer hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf kişiler ve hamile kadınlar bu risk grupları içerisinde yer alıyor” dedi. Yaycı, gribe yakalanan kişilerin, belirtiler başladıktan sonraki ilk 48 saat içinde doktora başvurarak antiviral tedaviye başlamaları gerekiyor. Grip hastalığının tedavisi mevcut. Erken dönemde tedaviye başlandığında gribin yol açabileceği hastalıklardan korunmuş olursunuz.”

Tedavi edilmeyen grip ciddi hastalıklara dönüşebilir Haber

Tedavi edilmeyen grip ciddi hastalıklara dönüşebilir

Grip, çoğu zaman halk arasında ciddiye alınmayan ancak tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bir hastalık. Atabay İlaç Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı, hava değişimiyle grip vakalarının hızla arttığına ve özellikle bazı risk gruplarında hastalığın ağır seyredebileceğine dikkat çekti. Halk arasında yaygın olan ‘İlaçla 7 gün, ilaçsız 1 hafta’ inanışının tehlikeli bir yanılgı olduğunu vurgulayan Yaycı, “Tedavi edilmeyen grip, zatürre ve menenjit gibi ölümcül hastalıklara dönüşebilir. Hatta zatürre gelişen vakaların dörtte birinde kalp problemleri ortaya çıkabiliyor. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, gebeler, obez kişiler, kronik solunum ve kardiyovasküler hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde grip oldukça ağır seyredebiliyor” dedi. Murat Yaycı, hastalığa yakalanma durumunda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: EVDE DİNLENME HEM HIZLI TOPARLANMAYI SAĞLAR HEM DE HASTALIĞIN BULAŞMASINI ÖNLER Belirtiler başladığı an, hatta 1 gün önce bulaştırıcılık başlar. Belirtiler olduğu sürece bulaştırıcılık devam eder.Hastalık süresince evde dinlenmek, toparlanmanıza yardımcı olurken hastalığı çevrenize bulaştırmanızı da önler. Ateş düştükten 1 gün sonra okula veya işe dönmek en iyisidir. BELİRTİLER BAŞLADIĞI AN HEKİMİNİZE GİDİN Grip hastalığının tedavisi vardır. Belirtilerin başladığı ilk andan itibaren hekiminizin başlayacağı antiviral tedaviyle hastalığın süresini belirgin şekilde kısaltabilir ve belirtilerin hafif geçmesini sağlayabilirsiniz. Hatta erken dönemde başlanacak antiviral tedavi zatürre gibi gelişebilecek daha ağır sonuçlarda %50’nin üzerinde azalma sağlar. BOL SIVI TEDAVİYE YARDIMCI OLUR Hastalığınız süresince fazla miktarda sıvı alın. Bu sıvının yalnızca su olması da gerekli değildir; C vitamininden zengin portakal suyu, ıhlamur, ada çayı, limonlu çay içebilirsiniz. Bu sıvıların hepsi solunum sisteminde mukusu yumuşatarak balgamın daha rahatlıkla atılmasını sağlar. Bunu yapabilmek çok iyidir çünkü balgamın solunum yollarında kalması hastalığın ağırlaşmasına neden olur. Öksürüğünüzün doğal tedavisi bol sıvı almaktan geçer. İYİ VE DENGELİ BESLENME DİRENCİNİZİ ARTIRIR C vitamini vücudun savunma sistemini güçlendirdiğinden özellikle turunçgiller olmak üzere meyve tüketin. Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri sıkça tüketmeniz de vücut direncinizi artıracaktır. Ayrıca, tavuk suyu çorbası da hastalığınızın iyileşmesinde çok yardımcı olur. AĞRI VE ATEŞ İÇİN ÖNLEM ALIN Ateşinizin olması vücudunuzun virüsle savaştığının göstergesidir. Ateşiniz yükseldiğinde antiviral tedaviye ek olarak alınacak ağrı kesici ve ateş düşürücüler rahatlamanızı sağlar. BURNUNUZU TUZLU SU İLE RAHATLATIN Burnunuzu tuzlu su ile temizlemeye özen gösterin. Kaynatılmış ve soğutulmuş 1 bardak suyun içine 1 çay kaşığı tuz atılarak tuzlu su hazırlanır. Hazırladığınız karışımı burun deliği içine sıkarak burunu temizleyebilirsiniz. Suyla temizlendiğinde yeterli bir açıklık sağlanamaz ise sıcak bir duş yapmak, buhar etkisiyle mukozaları gevşeterek tıkanıklığa çözüm olabilir. Yine burun sağlığı açısından ev ortamında sıcak su ve mentol ile buğu yapmak burun ve bronşları rahatlatır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.