SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hapis Cezası

Söz Bursa - Hapis Cezası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hapis Cezası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu 3’üncü kez hakim karşısında: ‘Sahte diploma’ davasında 8 yıl 9 ay hapis talebi Haber

Ekrem İmamoğlu 3’üncü kez hakim karşısında: ‘Sahte diploma’ davasında 8 yıl 9 ay hapis talebi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, 'yolsuzluk' soruşturmasından tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, sanık İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoglu, annesi Havva İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu ile çok sayıda partili katıldı. Duruşma, yoklamalar ile devam ediyor. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. TANINIRLIĞININ BULUNMADIĞINI BİLDİKLERİ HALDE İMAMOĞLU'NUN DENKLİĞİ OLAN BİR KURUMDAN YATAY GEÇİŞ YAPMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ KAYDEDİLDİ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. 8 YIL 9 AYA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Minguzzi ailesini tehdit etmişlerdi! İstenen ceza belli oldu Haber

Minguzzi ailesini tehdit etmişlerdi! İstenen ceza belli oldu

Kadıköy’de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesine yönelik tehdit içerikli mesajlar gönderen ve paylaşımlar yaptığı iddia edilen Furkan A. (19) hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Yasemin Akıncılar Minguzzi ‘müşteki’, Furkan A. ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. "Yakında sizin ve oğlunuzun tabutunun yanında olacağım. Mezarının adresini biliyoruz. Emanetleri doldurduk, hazırda bekleyin" Hazırlanan iddianamede, Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen sanal devriye faaliyeti kapsamında, aile bireylerinin tehdit mesajları raporuna yer verildi. Mesajlarda, "Sevmezsiniz ama iyi tanırsınız, Berat abim. Yakında beni de iyi tanıyacaksınız. Adım Ademcan. Bursa Yıldırım’dayım. Yakında sizin ve oğlunuzun tabutunun yanında olacağım. Mezarının adresini biliyoruz. Emanetleri doldurduk, hazırda bekleyin. Ademcan ismini iyi hatırlayın, eceliniz yanımda" şeklinde mesaj attığı, hayatını kaybeden Ahmet Minguzzi’ye küfür ettikleri aktarıldı. ŞÜPHELİ, İFADESİNDE SUÇLAMALARI REDDETTİ Sanık Furkan A.’nın da ifadesine de yer verilen iddianamede, mesajların atıldığı hattı kullanan kişinin kim olduğunu bilmediğini, Minguzzi ve ailesini tehdit etmediğini ve kimseye bu yönde mesajlar atmadığını, herhangi bir whatsapp grubuna dahil olmadığını belirtti. İddianamede, şahıs Ademcan Ö.’nün ifadesine de yer verildi. Ademcan Ö. ifadesinde, bahse konu paylaşımları kendisinin yapmadığını, daha önce adını ve ismini başka sitelerde kullanan kişiler yüzünden üniversiteyi bırakmak zorunda kaldığını, kendisine daha önce de atılan iftiralar yüzünden ifade verdiğini ve cep telefonuna el konulduğunu anlattı. Müşteki Yasemin Minguzzi’nin cep telefonuna Nisan 2025’te şüpheli Furkan A. tarafından soruşturmaya konu mesajları atıldığı, şüphelinin suçtan kurtulmaya yönelik ifade verdiği, şüphelinin müştekinin kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde ele geçirerek, mesajları attığı aktarıldı. "13 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ" Öte yandan iddianamede, Ademcan Ö. hakkında, ‘birden fazla kişi ile tehdit’ ve ‘kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi. Hazırlanan iddianamede, sanık Furkan A. hakkında ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek veya yaymak’, ‘birden fazla kişi ile birlikte tehdit’ ile ‘kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından 4 yıl 3 aydan 13 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame, Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’nce başlanacak.

Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’na hapis cezası Haber

Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’na hapis cezası

Oyuncu Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu’nun, menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği iddia edildiği soruşturması çerçevesinde ’yalan tanıklık’ yaptıkları iddiasıyla yargılandıkları dava karara bağlandı. İstanbul 24.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Halit Ergenç ve sanık avukatları hazır bulundu. ‘’Orada insan seli vardı, sanki biz ön plandaymışız gibi olmuştu’’ Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan sanık Ergenç, ‘’Orada benim tanık olarak ifademe başvuruldu ve ben yalan söylemedim. Görüşmemin olup olmadığı sorulmadı, sorulsaydı sakınacağım bir şeyim yoktu gönül rahatlığıyla cevap verirdim. Samimiyet göreceli bir kavram, biz sektörde bir sürü insanla çeşitli yerlerde samimi pozlar verebiliriz veya aynı projede yer aldığımız bir sürü bölüm çektiğimiz kişilerle samimiyetimiz olmayabiliyor. İçimdeki ‘keşke’lerden bir tanesi, keşke o dönem karşı dava açsaydım fotoğrafların sosyal medyada yayınlanmasına ilişkin çünkü akıl almaz iddialarda bulunuyorlardı. Oysa orada insan seli vardı, sanki biz ön plandaymışız gibi olmuştu. Ben bana ne sorulduysa ona cevap verdim, bana sorulduğunda ise görüşmem olmadığını, irtibatım olmadığını belirttim. Sonra bana Ayşe Barım ile ilgili soru soruldu, ben Ayşe Barım ile onlarla ne görüşüp ne konuşacağını bilecek kadar tanışık değilim dedim. Herhangi bir kastımın mevcut olmaması ve suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatımı talep ediyorum’’ dedi. Sanık avukatları ise müvekkillerinin beraatlarını talep ettiler. Son sözü sorulan sanık Ergenç, mahkemeden beraatını talep etti. Ergenç’e 1 yıl 10 ay hapis, Kocaoğlu’na 1 yıl 8 ay hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme, sanık Halit Ergenç’i ‘yalan tanıklık’ suçundan duruşmada saygılı bir tutum sergilediğini de dikkate alarak 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanık Rıza Kocaoğlu ise aynı suçtan saygılı bir tutum sergilediği de göz önüne alınarak 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı ve her ikisinin de bu suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. ‘’Yalan söyledim yani?’’ Kararın okunmasının ardından Ergenç, hakime ‘yalan söyledim yani?’ şeklinde sordu. Moralinin bozulduğu görülen Ergenç, hakimin kendisine karara itiraz edebileceğini hatırlatması üzerine ‘itiraz edeceğiz’ şeklinde yanıt verdi. Ergenç, basın mensuplarının sorularını ise ‘daha sonra’ diyerek yanıtlamadan adliyeden ayrıldı.

İmamoğlu hakkında yeni iddianame! 'Bilirkişi' soruşturmasında istenen hapis cezası ve yargılanacağı tarih belli oldu Haber

İmamoğlu hakkında yeni iddianame! 'Bilirkişi' soruşturmasında istenen hapis cezası ve yargılanacağı tarih belli oldu

 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapmasını etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde, 12 Haziran’da hakim karşısına çıkacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapmasını etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianame kabul edildi. İmamoğlu, 12 Haziran günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşına çıkarak, yargılanmasına başlanacak. İddianameden: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta yaptığı açıklamayla bilirkişi ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığın yönünde bir kamuoyu oluşmasını amaçladığı anlatıldı. Hazırlanan iddianamede, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapmakta olduğu resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığı, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettiği kaydedildi. Soruşturma kapsamında adı zikredilen bilirkişinin ’müşteki’ sıfatıyla verdiği ifadesine de yer verilen iddianamede, müştekinin İmamoğlu’nun açıklamalarıyla bir anda çeşitli basın yayın organları ile sosyal medyada isminin yayınlandığını ve karalama kampanyasına maruz kaldığını söylediği, bugüne kadar hiçbir şekilde hukuksuz işe imza atmadığını, sadece CHP değil diğer partilere ilişkin de birçok davada bilirkişilik yaptığını söylediği ve şikayetinin devam ettiğini söylediği aktarıldı. Hazırlanan iddianamede şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun ’yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Öte yandan, iddianamede, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, ’sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır" maddesinin uygulanması da talep edildi.

Dilan ve Engin Polat çiftine ikinci hapis şoku Haber

Dilan ve Engin Polat çiftine ikinci hapis şoku

Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. İddianamede 8 diğer sanığın ise çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istenmişti. Öte yandan yargılama devam ederken Banu Parlak, Polat ailesine yönelik şikayetinden vazgeçmişti. Şikayetten vazgeçilmesi ile bu dosya kapsamında Polatların tahliyesine karar verilmişti. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım tutuklu sanıklar SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya Dilan, Engin ve Sezgin Polat katılmazken, sanık avukatları hazır bulundu. DURUŞMADA HAKİM TARAFINDAN CELSE ARASINDA MÜTALAA VERİLDİĞİ AÇIKLANDI Mütalaada sanık Dilan Polat ile müşteki Banu Parlak arasında husumet bulunduğu, sosyal medya üzerinden Dilan Polat tarafından müştekiye tehdit içerikli söylemlerde bulunulduğu belirtildi. Mütalaada ayrıca sanıklar Engin Polat, Dilan Polat ve Sezgin Polat’ın bu husumet nedeniyle almış oldukları ortak karar doğrultusunda sanık Engin Polat’ın müşteki Banu Parlak’ın işyerine tehdit amaçlı silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar Çetesi olarak bilinen organize suç örgütünün firari yöneticilerinden olan Beratcan Gökdemir ve kardeşi Batın Gökdemir ile irtibat kurduğu aktarıldı. Beratcan Gökdemir’in Daltonlar grubuna ait hücre evinde eyleme hazır vaziyette kendisinden talimat bekleyen sanık Batuhan İnci’ye talimat verdiği, sanığın eylem talimatını diğer sanıklara ilettiği, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, İsmail Emre Arifoğlu’nun Batuhan İnci’nin kendilerine bildirdiği konuma giderek bir şahıstan 100 bin TL parayı elden aldıkları mütalaada kaydedildi. Yunus Emre Yıldız ve Nizamettin Bilgili’nin aldıkları talimat doğrultusunda "Banu Parlak Güzellik Salonu" isimli işyerine aynı gün 2 kez silahla ateş ettikleri, iş yerinin hasar gördüğü, sanıkların olay yerinden kaçtıkları mütalaada belirtildi. Mütalaada Dilan, Engin ve Sevgin Polat’ın “Birden fazla kişi ile silahlı tehdide azmettirme” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Diğer sanıkların da çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapsi talep edildi. Öte yandan Banu Parlak’ın şikayetten vazgeçmesi ve “mala zarar verme” suçunun şikayete tabi olması nedeniyle bu suç yönünden düşme kararı verilmesi de mütalaada istendi. Söz verilen sanıklar mütalaanın kendilerine ulaşmadığını ve bu nedenle savunma yapamayacaklarını söyledi. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma sanıkların mütalaaya karşı savunma yapması için ertelendi. İDDİANAMEDEN Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı. İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti. Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu. Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı. İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise "silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit", "mala zarar verme" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.