SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hastavuk

Söz Bursa - Hastavuk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hastavuk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

HasTavuk bir kez daha dünya arenasında Haber

HasTavuk bir kez daha dünya arenasında

Her yıl binlerce markanın ürünlerini tanıttığı Dubai Gulfood 2025 kapılarını bir kez daha ziyaretçilerine açtı. 17-21 Şubat 2025 tarihlerinde Dubai’de gerçekleşen, Dünya markalarını bir araya getiren, ticareti arttıran, yeni iş fırsatları sağlayan ve her sene gelişerek, farklı deneyimler sunan fuarda HasTavuk bir kez daha yerini aldı. HasTavuk Beyaz et genel müdürü Müfit Yavuz "2015 yılından bu yana her yıl katıldığımız Gulfood Dubai fuarı, dünyanın en büyük gıda fuarlarından biri. Markaların ürünlerini ve firmalarını tanıttığı bu fuar, dünya gıda sektörünün kalbinin attığı, prestijli bir fuar ve HasTavuk bu fuara 11'inci kez katılıyor" dedi. Küresel gıda endüstrisi liderleriyle fuarda önemli B2B görüşmeleri gerçekleştirdiklerini aktaran Yavuz; Her geçen gün üretim kapasitesini ve teknolojisini geliştiren Türkiye pazarına ve ürünlerine ilginin oldukça yoğun olduğunu belirtti. Yavuz, "Sağlıklı hayvansal gıdanın ve proteinin önemini, son teknoloji ile tavuk eti üretimimizi fuarda ziyaretçilerimizle paylaştık. Kuru kesim teknolojimizin insan sağlığına faydalı çıktılarını anlattık. Alıcılarımıza değer katacak inovatif ve pratik ürünlerimizi tanıtarak, global iş birliklerimizi güçlendirdik. Dünyanın gelecek vizyonunu şekillendirirken, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon odaklı iş birliklerine zemin oluşturacak bu fuarın gelecek yıllarda ülkemiz adına alan olarak daha da genişletilmesini ümit ediyoruz. Amacımız dünyanın dört bir tarafına HasTavuk markasını ulaştırmak, dünya insanına Türk tavuğunu yedirmek" dedi.

Avrupa'ya tavuk ürünleri ihracatı başlıyor Haber

Avrupa'ya tavuk ürünleri ihracatı başlıyor

Avrupa Birliği'nin (AB) ileri işlenmiş tavuk eti ürünlerine yeşil ışık yakması ile şinitzel, nugget ve tavuk döneri gibi tavuk ürünlerinin ihracatı başlıyor. Türkiye ve AB arasında kanatlı eti ihracatı konusunda önemli bir gelişme yaşandı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıldan itibaren yürüttüğü yoğun çalışmalar sonuç verdi ve Türkiye'de üretim yapan kanatlı eti işleme tesislerinin AB'ye ısıl işlem görmüş kanatlı eti ihraç etmesini sağlayacak onay alındı. Türkiye'nin beyaz et sektöründe önemli ihracat firması Hastavuk, yakın zamanda Avrupa'ya şinitzel, nugget ve tavuk döneri gibi ileri işlenmiş katma değerli tavuk ürünlerini ihraç etmeye hazırlanıyor. 2024 yılında sektörel bazda ihracatın yaklaşık 3 milyar 800 milyon dolar seviyelerinde gerçekleştiğini belirten firmanın Genel Müdürü Müfit Yavuz, "2024 yılında sektörel bazda en çok ihracat yapılan ülke 630 milyon dolar ile yine Irak oldu. Bulunduğumuz coğrafyada yaşanan savaşlar, dengesizlikler, piyasalardaki belirsizlikler, her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de geleceğe dair planlarımızı zorlaştırmaktadır. Gerek sektör olarak ve gerekse Hastavuk olarak bu durumu avantaja çevirmek, ülkemizin ve çevremizin gıda ihtiyacını karşılamak için gayretli çalışmalar içerisindeyiz. Dünya piyasalarında rekabet edebilmek ve gücümüzü arttırabilmek için ihracatımızın önündeki en büyük engel yüksek finansman maliyetleridir" dedi. Üretimi arttırmak için kümes ihtiyacının karşılanmasının şart olduğunu belirten Yavuz, "Sektöre yeni kümesler kazandırılmalıdır. Bunun için kırsalda yaşayan halkımızın yönlendirilmesi, üretime teşvik edilmesi ve devlet desteği şarttır. Bu sayede köyden kente göçün azalması, kırsalda yerleşimin ve istihdamın artması, şehirleşmenin önüne geçilerek üretimin artması ve kırsalın kalkınması sağlanacaktır. Yükselen maliyetler bulunduğumuz pazarlarda bizi zora sokarken, yeni pazarlar bulmaya, mevcut pazarlarda elimizi güçlendirecek arayışlara sokmuştur. Devletimizden en önemli isteğimiz kur politikasının istikrarlı, üreticiyi ve ihracatçıyı destekler olması yönündedir" diye konuştu. "Türkiye'nin üretimde, büyümesinde, ihracatında rekabeti yükseltecek firmalara her zaman ihtiyacı vardır" diyen Yavuz, "Hastavuk firması da bu firmalardan biridir. İhracat pazarlarını genişletmeye yönelik çalışmalar hızla devam etmektedir. AB, Japonya, Rusya, Çin ve Suudi Arabistan ulaşmayı hedeflediğimiz önemli pazarlardır. AB'ye ihracat için gerek devlet, gerek sektör ve gerekse firmamız yıllardır yoğun çaba göstermemize rağmen bürokratik engeller nedeniyle izin konusu bir türlü aşılamamıştı. Artık o engel de ortadan kalkmış oldu. Çok yakında ileri işlenmiş ürünlerle sektörel bazda AB'ye giriş yapmış olacağız. Avrupa'ya şinitzel, nugget ve tavuk döneri gibi ileri işlenmiş katma değerli tavuk ürünlerimizi yedireceğiz" dedi. Hedef pazarlarla ilgili olara Yavuz, şunları söyledi: "2017 yılında Hastavuk'un Japonya ile anlaşmasının ardından sadece firmamızın değil, sektörümüzün de önünün açılması sağlanmıştır. Kalite konusunda aşırı titiz olan Japonya, 2017'den beri Hastavuk ile halkına Türk tavuğu yedirmektedir. Rusya ise hiçbir şekilde Türkiye'den ithalat yapmıyor. Tam tersi ülke içinde üretimini arttırma ve kendisi ihracat yapma çabaları içerisindedir. Çin'e gelince hem potansiyeli hem de kapasitesiyle önemli bir pazar. Bu konuda bürokratik çalışmalar hala devam etmektedir. Dünyanın en önemli alıcılarından biri olan ve Türkiye'ye kapılarını kapatmış olan Suudi Arabistan, 2024 yılında ihracat iznini sadece HasTtvuk'a verdi. Türkiye'den tavuk etini gönderme yetkisini elinde bulunduran firma olmak, kalitemizin tercih sebebi olması ayrıca gurur kaynağı. Avrupa'dan Uzak Doğu'ya uzanan bir coğrafyada firmamızı tanıtmak, Türk tavuğunun dünya sofralarında yer almasını sağlamak, sektöre ve ülkemize hizmet etmek için çabalarımız var. İşletme verimliliğini arttıracak yatırımlarla üreten, üretirken büyüme yaklaşımını benimseyen, dünya için, ülkesi ve halkı için çalışmayı amaç edinen bir firma olarak var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz."

Hastavuk'a şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor! Hasta'vuku'ları artıyor! Haber

Hastavuk'a şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor! Hasta'vuku'ları artıyor!

Yemek sektörünün en bilinen markalarından biri olan Hastavuk hakkında şikayetler artıyor. Müşteriler aldıkları ürünlerde yaşadıkları sorunlar dolayısıyla bir daha bu markanın ürünlerini almayacaklarını belirtiyor.  Son zamanlarda müşterilerin şikayetleri ve memnuniyetsizlikleri ile adından sıkça söz ettirmeye başlayan Hastavuk, şikayetlere geri dönüş de yapmıyor. YENİ ALINAN TAVUKTA KÖTÜ KOKU! Market alışverişinde Hastavuk markalı çiğ piliç aldığını belirten bir vatandaş, pişirmek için poşetten çıkardıkları tavuğun bozulmuş gibi koktuğunu, markete giderek iade etmek istediğinde ise poşeti açıldığı için iade olamayacağı şeklinde bir yanıt aldığını ifade etti. “GARİP PARÇALAR ÇIKTI” Hastavuk markasından bütün piliç alan başka bir vatandaş ise pişirmesinin uzun sürdüğünü ve kokusunun da tuhaf olduğunu belirtti. Şüphe üzerine tavuğu parçaladığını söyleyen vatandaş, “İçinden sanki daha sonradan doldurulmuş gibi garip parçalar çıktı. Fotoğrafta detaylı çektim zaten. Tavuğun içinde garip renklerde bir şeyler var, hemen çöpe attık. Bu durumu ayrıca paylaşmak istedim. İnsan sağlığı bu kadar değersiz olmamalı.” şeklinde şikayet iletti. PİŞİRİLMİŞ DÖNERDEN ÇİĞ ET ÇIKTI 18 Ocak tarihinde bir marketten aldığı Hastavuk pişirilmiş tavuk yaprak döner aldığında şoka girdiğini belirten başka bir kişi ise ‘keşke almaz olsaydım’ dedi. Pişmiş ve paketlenmiş tavuğun içinden çıkan şeyi fotoğraflarla kanıtlayan vatandaş, “Tavuk pişmemiş, çiğ çiğ paketlemişler. Herhangi bir sağlık sorunumda A101 ve Hastavuk sorumludur.” notunu düştü. “BİR ÇOCUĞA ZARAR GELSEYDİ…” Hastavuk markasına şikayetler gittikçe artarken, bozuk ürünlerin yanı sıra tavuktan farklı cisimler de çıktığı belirtildi. Hastavuk markasından döner aldığını belirten bir vatandaş, tavuğun içinden keskin bir cisim çıktığını söyledi. 3 aydır konuyla ilgili şikayet hattını aradığını da belirten kişi, “Şikayet üzerine kimse dönüş yapmadı. Böyle bir şey nasıl ihmal edilir? Çocuklarım yedi bunu. Bir çocuğa zarar gelseydi, bir de bir dönüş bile yapılmıyor. Bu kadar umursamazlık olamaz. Bütün şikayet haklarımı kullanacağım, buna özür bile denilmiyor.” şeklinde tepkisini belli etti.

Hastavuk Gastronomi Festivali'nde yerini aldı Haber

Hastavuk Gastronomi Festivali'nde yerini aldı

Bu yıl ‘Damağımdaki Bursa' temasıyla düzenlenen 3. Gastronomi Festivali'nde Merinos Parkı adete dev bir mutfağa dönüşürken, hafta sonunu da fırsat bilen vatandaşlar adım atacak yer bırakmadı. Bu yıl uluslararası katılımla yapılan festival, konserlerden yarışmalara, rekor denemelerinden usta şeflerin katılacağı söyleşilere kadar 3 gün boyunca dolu dolu programlarla gerçekleştirilecek. Bursa'nın duayen sanatçıları Müzeyyen Senar ve Zeki Müren'in isimlerinin verildiği çarşı alanlarında, ziyaretçiler birbirinden farklı lezzetleri tatma imkanı bulacak. Bursa Üreten Kadınlar Sokağı'nda ise kadın dernekleri ve kooperatifleri kendi ürettikleri ürünleri sergileyecek. 7 farklı ülke ve 10 farklı şehirden katılımcıların yer aldığı festivalde, Hastavuk da yerini aldı. Gastronomi Festivali'nin her sene daha iyiye gittiğini belirten Hastavuk Kurumsal İletişim ve Halka İlişkiler Müdürü Bircan Özkan, "Gastronomi Festivali'ne düzenlendiği ilk günden itibaren katılıyoruz. Bu sene firmaları Merinos Park içerisine yaydılar, gayet güzel oldu. Izgara yapan firmalar, diğer firmalardan ayrılırsa daha sağlıklı olur. Bursa halkının oldukça sevdiği bir festival haline geldi. Her geçen sene daha da iyiye gidiyor. Hastavuk olarak amacımız sağlıklı proteini lezzetli bir şekilde halkımızın damak tadına sunmak. Hastavuk olarak sağlıklı nesillerin yetişmesi için elimizden gelenin en iyisini yapma çabası içerisindeyiz" şeklinde konuştu.

"Tavuk fiyatlarına yüzde 200 zam haberleri asılsız" Haber

"Tavuk fiyatlarına yüzde 200 zam haberleri asılsız"

İhracatın yasaklanmasıyla Türkiye’nin güvenilir ihracatçı olmaktan çıkacağını, bu boşluğun Brezilya gibi ülkeler tarafından doldurulacağını ifade eden Sezer, "Biz üretimi kısmadık, ihtiyacın üzerinde üretim yaptık. Yeteri kadar arzımız var" dedi. Tavuk ihracatının yıl sonuna kadar kısıtlanması ve son günlerde medyada yer alan tavuk fiyatlarının yüzde 200 arttığına dair haberler üzerine, HasTavuk Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, İHA'ya açıklamalarda bulundu. Fiyat artışından tavuk ihracatına, kümes sorunundan yumurta piyasasına kadar sektör ile ilgili geniş değerlendirmelerde bulunan Sezer, bir yıl içerisinde de yüzde 74,4 zam geldiğinin altını çizdi. Türkiye’deki yıllık tavuk üretimi, iç piyasa ve ihracata giden ürünler hakkında da konuşan Sezer, Türkiye’de tüketilmeyen birçok ürünün yurt dışına gittiğini, ihracatın durdurulmasının bu açıdan da doğru olmayacağının altını çizdi. “Fiyatlara yüzde 200 zam haberi yalan” Türkiye’de her şeyin enflasyon kadar fiyatının yükseldiğini belirten Müjdat Sezer, “Son zamanlarda gündeme gelen beyaz etin neden daha çok yükseldiği, olması gerekenden daha fazla yükseldiği gibi konuşmalar var. 1 Ocak 2023 tarihinde bütün tavuğun fiyatı 36 lira 40 kuruştu. 14 Mart 2024’te tarihindeki fiyatı 70 lira 30 kuruştur. Bunlar bizim marketlere, bayilerimize nakliye dahil teslim ettiğimiz fiyatlardır. Niye bütün tavuk üzerinden gidiyorum. Bunun çıkış noktası bütün tavuktur. Alt kırılım ve lüks ürünlere kadar fiyatlar değişebiliyor. ‘Sene içerisinde yüzde 200 zam yapıldı’ haberleri asılsızdır. Bu rakamlar bizim faturalandırdığımız rakamlar. Kim istiyorsa gelip, her türlü şirketimizde bunu basitçe ispat edebiliriz. 36 lira 40 kuruştan 70 lira 30 kuruşa gelmesinin manası da şu; 15 aylık yüzde 93, bu da yıllık yüzde 74,4 fiyat artışı demektir. Nerede yüzde 200 fiyat artışı? Bu haberler doğru değil, yalan” diye konuştu. “Kırmızı et alımlarında düşüş yaşandı” “Neden fiyatlar yükseliyor kısmına gelecek olursak, insanların alım gücünde bir azalma oldu. Enflasyonun yüksek olmasından kaynaklanan bir şey” diyerek sözlerini sürdüren Sezer, “Bunun dışında Türkiye’ye özel bir durum var. Dünyanın her yerinde kırmızı et bu kadar pahalı değil. Kırmızı et alımında düşüşler yaşandı. İnsanlar da hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için ya balık ya da tavuk yiyecekler. Kırmızı et fiyatlarıyla karşılaştırdığınız da tavuk fiyatları uygun kaldı ve talep arttı. Biz hiçbir zaman talep arttı diye fiyat artışı yapmadık. Kırmızı etin 600-800 lira olan bir yerde, bizim teslim fiyatımızın 70 lira olan tavuğun market üstüne fiyat koyuyor. Her marketin fiyatları farklı, biz ona karışamıyoruz. Diyelim ki markette bütün tavuk kilosu 80-90 lira oldu, bu bile alım gücü açısından tercih edilen bir ürün haline geldi” ifadelerini kullandı. “Biz üretimi kısmadık, ihtiyacın üstünde ürettik” Türkiye’nin 2020 yılında 2 milyon 136 bin 263 ton tavuk eti ürettiğinin altını çizen Sezer, “2021 yılında artarak, 2 milyon 245 ton oldu. 2022’de 2 milyon 400 tona ulaştı. Buraya kadar istikrarlı bir üretim artışımız var. Sektör, olması gereken şekilde insanların talebini sağlamak için gerekli artışını yapmış. Sonra bakıyoruz, 2023 yılında 2 milyon 328 tona düşmüşüz. 100 bin ton düşüş var. Bu da alım gücünün düşmesinden kaynaklanıyor. 2022 yılında üretim fazlaca artınca, sektör o yıl zarar ediyor. Zarar edince, ürettiğiniz malı biraz az üretirsiniz. Ekonomik bir karardır. Gelelim en son duruma, 2023’ün ilk 2 ayında 367 bin 460 ton beyaz et üreten sektör, 2024’ün ilk 2 ayında 404 bin 744 ton üretim yapmış. Biz üretimi kısmamışız. İhtiyacın daha da üstünde üretmişiz. Burada sektörün doğru kararlar aldığı ve tüketiciyi düşünerek işler yaptığını ispat edebiliyoruz” şeklinde konuştu. “Yeteri kadar arzımız var” Ürünlere ulaşımla ilgili aksaklıkların yaşandığına dair çıkan söylentileri de yalanlayan Müjdat Sezer, “Ürünlere ulaşım ile ilgili en ufak bir sıkıntı yok. Kırmızı et için kuyruklarda insanlar bekliyor. Siz nereye giderseniz gidin, parasını verirsiniz, beyaz etinizi alır, filenize koyar ve evinize gidersiniz. Ben hiçbir zaman beyaz et konusunda şunu bulamıyorum diyen bir tane tüketici duymadım, görmedim. Yeteri kadar arzımız var” dedi. “İç piyasaya daha fazla ürün verilmiş” İhracat konusunun da medyada biraz şişirildiğini dile getiren Sezer, “Olması gerekenin üstünde fiyatlar söylendi. Onların gerçek olmadığını söyledim. Buna bağlı olarak ihracat kapatılır, ya da azaltırsak ne olacağını anlatayım. 2022 yılında Türkiye’nin beyaz et ihracatı 620 bin ton, 2023 yılında 505 bin ton olarak gerçekleşiyor. Zaten düşmüş, yani iç piyasaya daha fazla ürün verilmiş. 2024 şubat ayında 38 bin 793 bin ton, mart ayında da 41 bin 552 ton ihracat yapılmış. İhracata çok gitti de iç piyasada mağduriyet var gibi bir şey de söz konusu değil. Bizim yaklaşık ihracat oranımız son 2 ayda yüzde 20’lere düşmüş. Eskiden yüzde 30 olan oran, iç piyasaya daha fazla mal verdiği için ihracat düşmüş” ifadelerini kullandı. “İhracatı yasaklamak doğru değil” Türkiye’de tüketilmeyen tavuk ürünlerinin ihracatının yapıldığını hatırlatan Sezer, “İç piyasada satılamayan tavuk ayağı, tavuk konservesi, kanat ucu, tavuk derisi, yumurtacı tavuğun kesildikten sonra kalan özellikle Afrika’ya giden ürünleri içine alan bir paket daha var. İç piyasada ne yaparsanız yapın, satamayacağınız ürünlerin miktarı bizim ihracatımızın yarısıdır. İhracat yasaklanınca bunlar, atık ürün işlemeye gidecek. Orada büyük bir ekonomik kayıp olacak. Biz 1-2 lira daha iç pazara sattığımız ürünü daha pahalıya mal edeceğiz, bu da tüketici fiyatlarına aks edecek. Türkiye’de göğüs ürünü pahalı ve halkımız pek sevmediği için daha çok yurt dışına gidiyor. Bunun fiyatı daha da pahalı. Dışarıda da göğüs ürünlerine talep daha fazla. İçeride kullanılan ürünle, dışarıda tüketilen ürün farklı oluyor. Bunu da durdurursanız, yine sıkıntı olacak. İhracatta ikincisi durum da finansman. Peşin parayı alırız, malı göndeririz. İhracat durursa, az da olsa finansmanda da sıkıntı çıkacaktır. İhracat yasaklanması doğru bir mantık değil, yasaklanırsa içeriye girecek ürün aylık 20 bin ton, zaten bizim dişimizin kavuğuna bile girmez. Fiyatları da çok etkilemez. Etkilese de bu kadar gürültü çıkartılacak bir konu da değil. Ama ihracatı yasaklarsanız, Türkiye güvenilir ihracatçı olmaktan çıkar. Bir sürü ticari anlaşma yapanlar var. Bugün var, yarın yok. Karşınızda sizin keyfinizle hareket edecek bir müşteri tarzı yok. Brezilya gelir, sizin açığınızı kapatır. Türkiye’ye döviz lazım diyoruz. Karınca kararınca ona da bir desteğimiz var” diye konuştu. “Canlı hayvan üretimi diğer üretimlere benzemez” Yumurta konusuna da değinen Sezer, “Bir dönem aynı gürültü yumurta için de çıkarıldı. Canlı hayvandan üretilen ürünlerden söz ediyoruz. Canlı hayvan üretimi, tekstil, otomotiv üretimine benzemez. Hayvan canlı olduğu için yer, içer, yumurtlar. Arkadan eti gelir. Makine değil, dokuma tezgahı değil bu. Düğmeye basalım, kapansın. Yumurtlama, yem yeme, büyüme deme şansı yok. Arz-talep dengesini biraz kurcaladığınızda fiyatlar düşer. Bu tersi için de geçerlidir. Olmazsa da fiyatlar yükselir. Canlı hayvan üretimi, diğer üretimlere benzemez. Uzun vadeli planlamalar yapmak lazım” dedi. “Dünyada beyaz et tüketimi fiyata bakmadan artıyor” Sektör olarak ne yaptıklarını bildiklerini ve dünyayı takip ettiklerini anlatan Sezer, sözlerine şöyle devam etti; “Bundan sonra ne yapmalıyız? Buradan bütün yetkililere sesleneyim. Biz sektör olarak işimizi bilen bir sektörüz. Dünyayı da takip ediyoruz. Beyaz et dünyada şöyle; eskiden dünyada en çok domuz yenirdi. Sonra sığır oldu. Beyaz et tüketimi dünyada da ucuzluğuna pahalılığına bakmadan artıyor. 2030 yıllarında beklenen insan başına beyaz et tüketimi dünyada 50 kilogram ön görülüyor. Bunun sebepleri şu; tartışmasız beyaz et daha sağlıklı. Daha kolay bulunabiliyor. Daha çabuk üretim arttırılıp, azaltılabiliyor. Bir diğer konu da karbon salınımı diye bir şey var. Günün birinde dünya kirlendi. Bizim çocuklar, torunlar ne yapacak. Onları da düşünerek bir şeyler yapmamız gerekiyor. Karbon salınımı en az et ve yumurta tavuğunda meydana geliyor. Sığırla karşılaştırdığınızda, sığır üretimde 4 misli diyebiliriz. Süt ineği ile karşılaştırdığınızda 3 katı fark var. Büyük bir oran bu. Siz karbon salınımını yabana atamazsınız. İkincisi su sorunudur. İklim değişimi diyoruz, dolayısıyla suyu az tüketerek üretim yapmamız lazım. Sığır etini üretmek için 20 litre, tavuk etini üretmek için ise 2 litre suya ihtiyacınız var. Türkiye olarak şimdiden tedbirleri almazsak vay halimize” “Kümes açığı kapatılmalı” Müjdat Sezer sözlerini şöyle tamamladı; “Tüketim artacak, avantajları var diyoruz. Bizim üretmemiz lazım. Sektör güçlü, kaliteli, bilgili. Fabrikaları var, açık kapasiteleri var. İşçi de biraz zorlanıyoruz ama bir şekilde bulunacak. Gel gelelim kümes yok. Şimdiden biz kümes açığını kapatmamız için makro planlamalar yaparak kararlar vermeliyiz. Avrupa fonları bu tarafa daha çok aktarılabilir. Kümes yatırımı çok büyük. Firmaların tek başına bunu yapması mümkün değil. 1 lira o iş için lazımsa, kümes için 3 lira lazım. Oraya da devletin bir şeyler düşünmesi lazım. Uygun kredilerle desteklenebilir. Bu gün bu tedbirleri almazsak, kırmızı et için ne konuşuyorsak, yarın beyaz et için onları konuşacağız. Şimdiden bildiğim kadarıyla ikaz etmiş olayım”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.