CHP Genel Başkanı Özgür Özel: "Başkasının eskisinden yeni olmaz"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i, CHP Genel Merkez binasında ziyaret etti. Dervişoğlu ve beraberindeki heyeti, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Murat Emir ve Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç karşıladı. Basına kapalı bir şekilde gerçekleştirilen görüşme yaklaşık bir buçuk saat sürdü. İki Genel Başkan, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKEN MUHTEMEL ŞEYLER ÜZERİNDE GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK"
Görüşmede Türkiye’nin bütün meselelerini kısa bir zaman dili içerisinde ele aldıklarını kaydeden Dervişoğlu, "Önümüzdeki dönemlerle ilgili yapılacak veya yapılması gereken muhtemel olan şeyler üzerinde de karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Çok verimli bir görüşme olduğunu ifade edebilirim. Türkiye’nin önünde bulunan sorunların aşılabilmesi için bazı alanlarda ortak hareket edebilme imkanı üzerinde de değerlendirmelerde bulunduk. Türkiye’yi içinde bulunduğu zorluktan çıkarıp aydınlık ufuklarla buluşturabilecek yol haritası üzerinde de kısa da olsa karşılıklı değerlendirmelerimiz oldu" dedi.
"TÜRKİYE’Yİ İÇİNDE BULUNDUĞU SIKITINDAN HEP BİRLİKTE KURTARMA NOKTASINDA ORTAK İRADEMİZİ PAYLAŞMA İMKANI BULDUK"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise görüşmede pek çok konuyu değerlendirdiklerini ifade ederek, "CHP ve İYİ Parti olarak başta bu ülkenin kurucusuna duyulan hürmet, saygı, minnet olmak üzere vatana, millete bağlılıklarıyla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti TBMM’nin siyasette ana belirleyici olması, güçlü bir parlamentoyla yönetilen ülkelerin hem iktisadi açıdan, hem demokrasi ve insan hakları açısından, dünyanın en ileri ülkeleri gerçekliğinin de altını çizerek ve parlamentodaki gruplarının hem geçmişteki dayanışmaları hem de bu süreçte yapıcı muhalefet noktasındaki işbirlikleri dayanışmaları noktasında zaten tam bir mutabakat içindeyiz. Ülkenin temel meseleleri konusunda da iki siyasi partinin çok kıymetli kadrolarının çok değerli önerileri hep ortak müştereklerde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra buluşacaktır. Biz Türkiye'yi içinde bulunduğu sıkıntıdan hep birlikte kurtarma noktasındaki ortak irademizi bugün bir kez daha kendimize özgü ifadelerimizle, birbirimizle de paylaşma imkanı bulduk" dedi.
İki Genel Başkan ortak basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
"ERDOĞAN'IN YENİDEN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK TARTIŞMALARIN GÜNCELLENMEMESİ LAZIM"
Bir gazeteci tarafından görüşmede gündemdeki erken seçim tartışmalarının konuşulup konuşulmadığını sorması üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, bugünlerde yapılacak olan bir erken seçim tartışmasının yaşanmasına taraf olmadığını ifade ederek, "Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açacak tartışmaların güncellenmemesi lazım. Onun iştahının kabartılmasına vesile olabilecek adımların atılmaması lazım. Erken seçim konusunda bu zamana kadar söylediklerimi pek tabiidir ki bugün de geçerli olduğu kanaatini taşıyorum" dedi.
"CHP’NİN ERKEN SEÇİM İSTEMESİNİ ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAY OLMASINA İMKAN TANIMAK OLARAK GÖRMEMEK LAZIM"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise aynı soruya şu cevabı verdi:
"Dervişoğlu'yla veya İYİ Parti'nin kurumsal tutumuyla, CHP'nin arasında nüans var. Bu nüansları farklı şekilde yorumlayıp iki partiye de haksızlık yapmamak lazım. Örneğin, CHP’nin erken seçim istemesini Erdoğan'ın yeniden aday olmasına imkan tanımak olarak görmemek lazım. Zira Elitaş'ın tarif ettiği, erken seçim bile demeye dilinin varmayıp, ‘Öne alınmış bir seçim 2027’de olur. Cesaretiniz varsa buraya gelin’ deyip 2 buçuk yıllık bir cesaret gösterdiği noktaya kargalar bile güler. Biz, Tayyip Erdoğan'ı adaylaştırmak için yapılacak bir seçimin öne alınmasında var olmadığımızı daha önceden defalarca ifade ettik. Bizim bu durumda bir derhal seçim talebimizi ve erken seçimin adayının erken açıklanmasına ilişkin irademizi ortaya koyduğumuz noktada da aradaki nüansın sanki İYİ Parti'nin bu kadar sıkıntılar varken erken seçim istemiyormuş, bu iktidar değişsin istemiyormuş gibi yorumlanması da büyük haksızlık olur."
"İMAMOĞLU, ERDOĞAN’IN DOĞAL RAKİPLERİDİR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna yönelik başlatılan soruşturmanın sorulması üzerine Dervişoğlu, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın doğal rakiplerinden biri olduğunu ifade ederek, "Siyaseten onun önünü kesebilmek adına yargı da dahil olmak üzere tüm yöntemlere kalkışacağını, her şeyi kullanmaya tevessül edeceğini ona da demokratik teamüller ve gelenekler çerçevesinde İYİ Parti olarak karşı duracağımızı ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.
"DİPLOMA SORUŞTURMASI BİR ACZİYET İTİRAFI VE KARA MİZAH ÖYKÜSÜDÜR"
CHP Genel Başkanı Özel ise başlatılan diploma soruşturmasını bir acziyet itirafı ve kara mizah öyküsü olarak nitelendirerek, "Recep Tayyip Erdoğan kendi diplomasına şahit okul arkadaşları bulamazken Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını tartışmalı hale getirmek için kendisinden 1 yıl önce, o yıl ve 1 yıl sonra yatay geçişlerini yapmış, daha sonra diplomalarını almış, o günden bugüne mesleklerini icra eden onlarca kişinin diplomalarını tartışmalı hale getirmeye çalışacak kadar bir acziyet içindeler. İmamoğlu'nun bu konuda zaten herhangi bir hukuki sıkıntısı yok. Mesele İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığından duyulan endişenin ve etrafına ‘bir şeyler yapın ve engel olun’ talimatının AK Parti kadrolarındaki, bu kadroların bir kısmının da aktif olarak Adalet Bakanlığı'ndan bordrolu olduklarını da hatırlatmak lazım, büyük bir telaşla saldırırken beş ayrı siyasi yasağın üstüne altıncı olarak da ortaya konmuş, acemice atılmış bir adımdır" açıklamasında bulundu.
"DEMOKRASİLERDE VATANDAŞIN KULLANDIĞI OY NAMUSTUR, O NAMUSU KORUYACAK OLAN DA SİYASETÇİNİN NAMUSUDUR"
Bir gazeteci tarafından dün gerçekleştirilen AK Parti 8’inci Olağan Büyük Kongresinde İYİ Parti ve Gelecek Partisi’nden ayrılan milletvekillerin AK Parti’ye katılmasının sorulması üzerine Dervişoğlu, şu cevabı verdi:
"Dün, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin listelerinde yönetici olarak seçilmiş milletvekillerinin biri hariç tamamı aylar önce partimizden ayrılmış insanlardır. O dönem ayrılışlarıyla alakalı değerlendirmede bulunurken de olumsuz herhangi bir beyanı dile getirmedim. Siyasi partilere mensup insanların seçildikleri partiye verilmiş oylarla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev deruhte ettiklerini de ifade ettim. Bazı ayrılıkların bizim açımızdan bakıldığında özgürleşme olarak tanımlanması muhtemeldir ama ortaya çıkan algıya baktığımızda sanki o arkadaşlar dün Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katılmış gibi gösteriliyor. Demokrasilerde vatandaşın kullandığı oy namustur. O namusu koruyacak olan da siyasetçinin namusudur. Benim kimsenin siyasi namusundan mesul olmadığımın bilinmesini isterim. Aldıkları oya ihanet edenlerin yeri, demokrasiye ve demografiye ihanet edenlerin yanıdır."
"BAŞKASININ ESKİSİNDEN YENİ OLMAZ"
Genel Başkan Özel de aynı soruya "Başkasının eskisinden yeni olmaz" diyerek, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dünkü listelerine baktığımızda 23 yıldır ülkeyi yöneten bir parti bir başka siyasi partiden daha bir gün önce akşamüstü saatlerinde istifa ettirilmiş birisini listelerine koyuyorsa bunun adı yenilenme değil transfer bedelidir. Bir partinin listelerindeki transfer bedeli o partinin en üst karar da görev almak oluyorsa o parti zaten bitmiştir, tükenmiştir" cevabını verdi.
