SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kaygı

Söz Bursa - Kaygı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaygı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor Haber

Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor

Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın hızla ilerlemesiyle dijital uyaranlara maruz kalanların beyinlerinde değişimler yaşandığını söyleyerek, beyinde daralma, tembelleşme ve beynin çürümeye benzer işlevsiz bir noktaya dönüşmesi ile karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Dijitalizm çağının hızla ilerlemesiyle birlikte teknolojinin insan beyni üzerindeki etkileri daha çok tartışılmaya başlandı. Yapılan MR, bilgisayarlı tomografi ve EFMR ölçümleri, dijital uyaranlara maruz kalan beyinlerde belirli bölgelerde değişimler yaşandığını ortaya koyuyor. Bilimsel bulgulara göre dijital uyaran yoğunluğu beynin gerçek hayat uyumunu zayıflatırken, işlem hacminde daralma ve fikri tembelliğe yol açabiliyor. Dijital ortamların sunduğu hızlı beğeni ve onay mekanizmaları, beynin zamanlama ve karar mekanizmalarında sapmalara neden olabiliyor. Ayrıca gri madde miktarındaki azalma, duygusal kontrol merkezlerinden biri olan amigdalanın işlevlerinin zayıflamasına yol açarak öfke patlamaları ve agresif tutumları artırabiliyor. Dikkat eksikliği, odaklanma problemi ve kişiler arası iletişimde zayıflama, artık günlük hayatta daha görünür şekilde hissediliyor. Dijital bağımlılığın fiziksel etkileri trafikte, sosyal ilişkilerde ve iletişimde somut şekilde kendini gösterebiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın beyin üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Beynimiz dijital uyaranlara maruz kaldıkça gerçek hayatla kurduğu doğal uyum zayıflıyor. Bu da işlem hacminde daralma ve tembelleşmeye yol açıyor. Buna bağlı olarak beynin çürümesine benzer işlevsiz olma durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır" dedi. "BEYNİN İŞLEVSİZ OLMASI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ" MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle beyinde davranışsal değişim yönünde bulgulara rastlanıldığını söyleyen Prof. Dr. Dilci, "Dijitalizm çağı içerisindeyiz ve bilinen yönleri var, bilinmeyen yönleri var. Dolayısıyla hayatımıza hızlı girişiyle beraber nerelerde ne derece etkileri olmakta henüz kestirilememekte. Bununla beraber MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle birlikte EFMR dediğimiz sistemlerle yapılan ölçümlerde birtakım değişimlere maruz kalan beynimizin sonuç olarak da bir davranışsal değişim döngüsü yaşadığı yönünde bulgulara rastlanmıştır. Buna bağlı olarak beynin çürümesi durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır. Çünkü beynin aktivasyonu, gerçek hayata uyumu ve gerçek hayat üzerinden düşüncesi ile ilgili bir durumdur. Bu noktada stabil ya da kendi kolaycılığa kaçan beyinde ciddi anlamda bir yavaşlama ve işlem hacminde giderek daralma görülmektedir. Bunlardan özellikle ödül sistemindeki bozukluğa bağlı olarak beynin dopamin dengesinde bir bozukluk, bu bozukluğa bağlı olarak da stres ve kaygı düzeyinde bir artış olmakta. Özellikle beynin sürekli beğeni butonu veya onaylanma ihtiyacı peşinde koşması ve bunun zamanının doğru tayin edilememesinden kaynaklıdır" dedi. "SİSTEMİN BOZULMASINA SEBEBİYET VERİYOR" Dijital bağımlılığın duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına neden olduğunu belirten Dilci, "Yine prefrontal kortex dediğimiz beynin daha çok efektif bir şekilde düşünme becerilerine yönlendirildiği yerlerde erteleme, buna bağlı olarak stres düzeyinde artış, sosyal becerilerde zayıflama ve dürtü bozukluğu ile beraber dikkat dağınıklığı gibi davranışsal bozulmalara doğru bir evrilme olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan gri madde hacminde azalma ile beyinde bir nevi amigdala dediğimiz duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Yani nerede nasıl tepki vereceğimizi kestiremeden anlık öfke patlamalarına kadar beyin üzerinde agresif tutumlar sergilemesine etki edecek nöro-kimyasal değişiklikler olabilmektedir. Dikkat dağınıklığına bağlı olarak narşiszme evrilen kişilik ve üstünlük kompleksi ile yani sürekli ekrana hükmetme duygusu, diğer taraftan bedenimizin veya beynimizin düşünce aktivasyonlarındaki zayıflıktan kaynaklı öfkelenme, sabırsızlık ve buna bağlı karşı tarafa şiddet söylem ve eylemleri şeklinde kendini gösteren bir durumla karşı karşıyayız" diye konuştu. "FİZİKİ OLARAK KENDİNİ GÖSTERMEKTEDİR" Dilci, bağımlılığın somut bir şekilde dürtü bozukluğuna dönüştüğünü ifade ederek, "Empati ve sosyal kaygı düzeyimizde olumsuz etkiler yapmaktadır. Empati becerisi duyarsızlaşma şeklinde, kişinin birden fazla olaylara maruz kalması ve bilgiyi kaçırma duygusu ile beraber sürekli bir şeyleri takip etmesi ve şiddet kültürü kayması dediğimiz olay kişide sürekli bir saldırganlık dürtüsüne erişmesine neden olmaktadır. Bağımlılık tütün, alkol bağımlılığı gibi beynimizde amigdala dediğimiz ve dopamin dengesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuçtur. Dolayısıyla biz bunu psikolojik bir rahatsızlık olarak veriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de DSM-5'i bağımlılık kapsamında değerlendirmektedir. Bunun fiziksel yönden kendini göstermesi artık trafikte, ikili ilişkilerimizde somut bir şekilde dürtü bozukluğuna evrildi ve sürekli dışarıda uyaran arama ihtiyacından kaynaklı odaklanma problemi, dikkat eksikliği ve kişiler arası iletişimde sürdürülebilir ve tatmin edici bir paylaşım yaşayamama şeklinde kendini somut ve fiziki olarak göstermektedir" şeklinde konuştu.

Çalışanlar 2024’te en çok kaygı ve stres için psikoloğa gitti Haber

Çalışanlar 2024’te en çok kaygı ve stres için psikoloğa gitti

Pandemiden bu yana dünya genelinde yaşanan çoklu krizlerin yol açtığı belirsizlikler çalışanların ruh halini olumsuz etkiliyor. Birçok ülkede yüzbinlerce çalışana esenlik çözümü sunan Wellbees’in kullanıcı datalarını analiz ederek oluşturduğu ‘2024 Esenlik Haritası’ da çalışanların kaygı ve stresinin giderek arttığına işaret ediyor. Verilere göre, 2023 yılında kaygı ve stres durumlarında artış gözlemlenen çalışanlar, 2024 yılını bir önceki yıldan daha da kaygılı ve stresli geçirdi. Platform psikologları ile uygulama üzerinden çevrim içi olarak yapılan görüşmelerin başvuru nedenleri incelendiğinde ilk üç sırayı yüzde 19,5 ile kaygı, yüzde 15,9 ile evlilik-romantik ilişkiler, yüzde 12,1 ile de stresle başa çıkma aldı. Kaygı için başvuranların oranında bir önceki yıla göre yüzde 34, stres için başvuranların oranında ise yüzde 50,5 artış saptandı. PSİKOLOGLARA EN ÇOK KADIN ÇALIŞANLAR VE Y KUŞAĞI BAŞVURDU Platformun verilerine göre, geçen yıl psikologlara danışanların yüzde 70,9’unu kadınlar oluşturdu. Kuşaklara göre dağılımda ise Y kuşağı yüzde 65,2 ile ilk sırada yer alırken bu kuşağı yüzde 30 ile Z, yüzde 4,8 ile de X kuşağı izledi. HER İKİ ÇALIŞANDAN BİRİ KİLO KONTROLÜ İÇİN DİYETİSYENDEN DESTEK ALDI ‘2024 Esenlik Haritası’nın diyetisyen başvuruları bölümünde ilk sırayı bir önceki yıl olduğu gibi kilo kontrolü konusu aldı. Ancak 2023 yılında başvuru sebeplerinde kilo kontrolünün oranı yüzde 37,6 iken 2024 yılında bu oran yüzde 51,2’ye yükseldi. Yani yaklaşık her iki çalışandan biri kilo kontrolü için diyetisyenden destek aldı. Diğer başvuruların yüzde 19,7’si sağlıklı beslenme alışkanlığı, yüzde 8,5’i ise egzersiz ve sporcu beslenmesi için yapıldı. Diyetisyene başvuranların yüzde 71,2’sini kadınlar, yüzde 68,3’ünü de Y kuşağı oluşturdu. ERKEK ÇALIŞANLAR EN ÇOK SPOR EĞİTMENLERİYLE GÖRÜŞÜYOR 2024 yılında platformun spor eğitmenlerine en çok spor alışkanlığı motivasyonu için başvuruldu. Bu alanda bir önceki yıla göre yüzde 39 artış yaşandı. Bunu kuvvet-kondisyon ile sıkılaşma için alınan başvurular takip etti. Spor aynı zamanda yine kadın çalışanlardan az olmakla birlikte erkek çalışanların Wellbees’in uzmanlarına en sık başvurduğu alan olarak öne çıktı. Buna göre erkeklerin 45,2’si spor eğitmenlerinden destek aldı. Kuşaklarda ise diğer alanlarda olduğu gibi sıralama değişmeyerek Y, Z, X şeklinde oldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.