SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kaymakam

Söz Bursa - Kaymakam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaymakam haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uludağ Elektrik’ten meme kanserine karşı "Pembe Farkındalık" Haber

Uludağ Elektrik’ten meme kanserine karşı "Pembe Farkındalık"

Uludağ Elektrik, toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ederek her yıl olduğu gibi bu yıl da Ekim ayı boyunca Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yürüttüğü "Pembe Fatura Projesi" ile dikkat çekti. Şirket, erken tanının önemine vurgu yapmak ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla bu özel dönemde pembe elektrik faturalarının yanı sıra kanaat önderlerine takdim ettiği pembe kutularlada farkındalık mesajlarını yaymayı sürdürüyor. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyondan fazla nüfusa hizmet veren Uludağ Elektrik, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan meme kanserine yönelik farkındalık çalışmalarını bu yıl da sürdürüyor.Pembe faturalarla, "40-69 yaş aralığındaki kadınların, meme kanseri taraması için aile hekimine, KETEM’e (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) veya SHM’ye (Sosyal Hizmet Merkezleri) başvurabilecekleri" mesajını veren şirket, erken teşhisin hayat kurtardığını vurguluyor. MEME KANSERİNE DİKKAT Her 8 kadından birinde görülen meme kanseri riski, dünya genelinde giderek artıyor. Özellikle ileri yaşlarda görülme ihtimali daha yüksek olan bu hastalıkta, 20’li yaşlardan itibaren düzenli kontrollerle erken teşhis büyük önem arz ediyor.Uludağ Elektrik farkındalık oluşturmak amacıyla işlem merkezlerinde pembe kurdelelerle müşterilerini karşılayarak her Ekim ayında logosunu ve faturalarını pembe renge dönüştürüyor. Fatura altı mesajlarıyla farkındalık bilincini her haneye ulaştıran Uludağ Elektrik, sosyal medya ve dijital platformlarda yürüttüğü iletişim çalışmalarıyla kampanyayı daha geniş kitlelere taşıyor. PEMBE FATURA KUTULARI İLE FARKINDALIK BÜYÜYOR Faturalarınız iyiliğiniz için vurgusuyla hayata geçirilen pembe fatura kutuları aracılığıyla kamu kurumları ve kuruluşlarıyla iş birliği gerçekleştiriliyor. Hazırlanan bu kutuların, vali, kaymakam ve muhtarlargibi kadın yöneticilere ulaştırılmasıyla farkındalık zincirinin daha da genişletilmesi hedefleniyor.Kutuların üzerinde, kadınların kendi sağlıklarını koruyabilmeleri için düzenli muayene ve erken tanının önemi anlatılıyor.Kutuların içinde pembe kurdele, farkındalık kartları ve sembolik objeler bulunuyor. Şirketin toplumsal sorumluluk bilinciyle yürüttüğü projelere dikkat çeken Uludağ Elektrik Genel Müdürü Remezan Arslan, "Enerji sektöründe hizmet vermek kadar, toplumun sağlığına ve geleceğine katkı sağlamak da bizim için öncelikli bir sorumluluk.Uludağ Elektrik olarak, kadın çalışan oranı yüksek enerji şirketlerinden biri olmanın verdiği hassasiyetle, Ekim ayı boyunca hem kadın çalışanlarımızı bilinçlendirmeyi hem de müşterilerimizde farkındalık oluşturmayı görev edindik.Bugün yüzde 54 kadın çalışan oranımızla sektörde örnek bir konumdayız; kadın istihdamına verdiğimiz önem, toplumsal sorumluluk anlayışımızın da en güçlü yansımalarından biri. Meme kanseri farkındalığını artırmaya yönelik ‘Pembe Fatura’ projemiz bu anlayışın bir yansıması.Ekim ayı boyunca logolarımızı ve faturalarımızı pembeye dönüştürerek, işlem merkezlerimizde pembe kurdelelerle müşterilerimizi karşılıyor ve kurumlarla yaptığımız iş birlikleriyle farkındalık zincirini büyütüyoruz.Fatura altı mesajlarımız ve dijital iletişim çalışmalarımız sayesinde bu bilinci milyonlarca insana ulaştırıyoruz. Gelecek yıllarda da bu farkındalık hareketini daha geniş kitlelere taşımaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. YEREL YÖNETİMLERDEN DESTEK Bu yıl proje kapsamında, kadın sağlığına yönelik farkındalık çalışmalarındaöncülük eden yerel yöneticiler ve kanaat önderleri ziyaret edilerek toplumsal bilincin yaygınlaştırılması amaçlandı.Bu doğrultuda Yalova Valisi Sayın Dr. Hülya Kaya ve Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Duygu Bayar Öksüz gibi önemli isimlerle bir araya gelinerek "Pembe Fatura Projesi"nin amacı ve önemi paylaşıldı. Gerçekleştirilen bu ziyaretlerle, yerel yönetimlerin desteğiyle farkındalık zincirinin güçlendirilmesi ve projenin daha geniş kitlelere ulaşması hedeflendi.

İnegöl'de Muhtarlar Günü törenle kutlandı Haber

İnegöl'de Muhtarlar Günü törenle kutlandı

2015 yılında çıkan Başbakanlık genelgesinin ardından 2016 yılından bu yanan kutlanan 19 Ekim Muhtarlar Günü, tüm Türkiye’de olduğu gibi İnegöl’de de düzenlenen törenlerle kutlandı. 19 Ekim tarihinin Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle, resmi törenler bu sabah gerçekleştirildi. 09.00’da Atatürk Anıtında yapılan çelenk törenine; Kaymakam Eren Arslan, Belediye Başkanı Alper Taban, Muhtarlar Derneği Başkanı Oktay Garip, siyasi parti temsilcileri ve STK temsilcileri katıldı. MUHTARLIK MÜESSESESİ DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞIDIR Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, Muhtarlar Derneği Başkanı Oktay Garip anıta çelenk sunumunu yaptı. Ardından günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Oktay Garip, “Muhtarlık müessesesi 1829’dan günümüze bu topraklarda aziz milletimize hizmetini sürdürmektedir. Genel ve yerel sorunların ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmesine köprü rolü oynayan muhtarlık müessesesi, Osmanlı’dan günümüze taşınan önemli bir yerel yönetim birimidir. Yerel yönetimlerin mihenk taşları olan köy ve mahalle muhtarlıklarımız vatandaşlarımızın ilk devlet ve hizmet kapısıdır. Muhtarlarımız köylerimizde ve mahallelerimizde özveriyle çalışmış, devletimizin her zaman gören gözü, işiten kulağı olmuştur. Her geçen gün büyüyen bu güzel şehirde milletimizden aldığımız güçle 116 muhtarımız ile görevimizi yerine getirmekte, milletimizin acısıyla hüzünlenip, derdiyle dertlenip, sevinciyle sevinmekteyiz. Muhtar siyasetten uzak, tarafsız, tamamen kendi kişiliğiyle toplumda kabul görmüş halkın güvenoyu ile seçilmiş en önemli kanaat önderidir. Yerel yönetimin kılcal damarı ve demokrasinin temel taşıdır. Bu büyük camianın bir parçası olmaktan onur ve gurur duyuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin banisi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün demiş olduğu gibi; muhtar, demokrasinin temel taşıdır” dedi. MUHTARLARIMIZ HALKIN SEÇTİĞİ YERELDEKİ ÖNEMLİ TEMSİLCİLER Oktay Garip’in ardından İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. 19 Ekim’in Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle törenin bir gün gecikmeli yapıldığını hatırlatan Başkan Taban, “Çok kısa bir zaman önce bir seçim gerçekleşti ve bu seçim neticesinde her bir muhtarımız kendi bölgesinde seçilme başarısı gösterdi. Her birinizi tebrik ediyorum. Halkın seçtiği yereldeki önemli temsilciler muhtarlarımız. Özellikle yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde çalışan, büyük bir özveri ve disiplinle halkın istek ve taleplerini alarak ilgili noktalara paylaşan birimlerimiz muhtarlıklarımız. Hem geçmiş dönemlerimizde hem mevcut dönem içerisinde birlikte çok güzel çalışmalar yapmaya gayret ettik. Hem kırsal mahallelerimizde hem merkez mahallelerimizde mahallelerimizin sorunlarını, problemlerini ortadan kaldıracak çalışmalar ortaya koymuş olduk. Burada başta kıymetli muhtarlarımız olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarımızın emek ve gayretleri var. İnşallah dönemimizin kalan zaman diliminde de çok daha güzel çalışmalar yapmak için canla başla gayret edeceğiz” dedi. VEFAT EDEN MUHTARLAR ANILDI Konuşmasında dönem içerisinde yaşamını yitiren muhtarlara da değinen Başkan Taban, “Döneme birlikte başladığımız ancak ani vefatlarıyla aramızdan ayrılan muhtarlarımız var. Hamidiye Mahallesi Muhtarımız Cemalettin İlgezdi, Orhaniye Mahallesi Muhtarımız Veli Çetin ve Tokuş Mahallesi Muhtarımız İsmail Yavuz vefat ettiler. Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Yine geçmiş dönemlerde de kaybettiğimiz, şehrimiz ve mahallelerimiz için hizmet veren, kaybettiğimiz pek çok büyüğümüz var. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerinde bulundu. EN GÜZEL İMKANLAR CUMHURBAŞKANIMIZ TARAFINDAN MUHTARLARIMIZA SAĞLANACAKTIR Başkan Alper Taban, Muhtarlar Günü olarak bir gün olmasının da çok kıymetli olduğunu işaret ederek “Devletimizin muhtarlık müessesesine verdiği önemi ortaya koyuyor. Bazı talep edilen hak ve birtakım imkanların sunulması anlamında ben en güzel imkanların Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından muhtarlarımıza sağlanacağına eminim. Bu vesileyle tüm muhtarlarımızın gününü kutluyorum” diye konuştu. MUHTARLIK, BİR KEZ DAHİ YAPILSA BİR RÜTBE GİBİ ÖMÜR BOYU TAŞINAN ÇOK KIYMETLİ BİR MAKAM Törende kürsüye gelen son isim ise Kaymakam Eren Arslan oldu. Muhtarlık müessesesinin bizim kadim geleneğimizde, kültürümüzde ve yönetim anlayışımızda temel taşı olarak geçmişten bugüne devam eden çok kıymetli bir müessese olduğunu dile getiren Kaymakam Arslan, “Muhtarlık, herhangi bir adaylık olmadan bir partiye mensubiyet olmadan o mahalle halkının ve yaşayanların teveccüh gösterip seçtiği, önder ve ilk müracaat edilen insan olarak kabul edilen çok kıymetli bir müessese. Toplumumuzda muhtarlık bir kez dahi yapıldığı zaman bir rütbe gibi ömür boyu taşınan çok onurlu bir makam, mevki. Ben geçmişten bugüne kadar şehrimize, beldemize mahallelerimize hizmet etmiş tüm muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Ebediyete irtihal edenleri rahmetle anıyorum. Hali hazırda görevine devam eden muhtarlarımıza da teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından tören sona erdi. Törenin ardından Belediye Başkanı Alper Taban; Kaymakam Eren Arslan ve muhtarları Belediye Binasında misafir etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Makamlar geçici, asıl olan Milletin duasıdır” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Makamlar geçici, asıl olan Milletin duasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnancı, kimliği, kökeni, siyasi görüşü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun 783 bin kilometrekarelik vatan toprağında yaşayan herkes devletimizin eşit ve onurlu birer vatandaşıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 110. Dönem Kaymakamlar Kurası Töreni'nde konuştu. Genç kaymakam adaylarının gururuna ortak olduklarını belirten Erdoğan, töreni tertip eden İçişleri Bakanı ve ekibine teşekkürlerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında şehit Derik Kaymakamı Muhammed Safitürk ile birlikte görevlerini ifa ederken şehadet mertebesine erişen tüm idarecileri rahmetle ve minnetle yad ettiğini dile getirdi. Erdoğan, "İstiklal ve istikbalimiz için vatanımız, ezanımız ve bayrağımız uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin tamamının kabirleri nur, mekanları cennet, makamları inşallah ali olsun diyorum. Rabbim bizlere ve sizlere de aziz şehit ve gazilerimizin emanetini layıkıyla taşıyabilmeyi nasip eylesin" dedi. Farklı stajlar ve yabancı dil eğitimiyle 46 aylık adaylık sürecini başarıyla nihayete erdiren kaymakamları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler gibi pırıl pırıl yüreği vatan ve millet aşkıyla dolu, bilgili ve şahsiyetli evlatlar yetiştiren anne ve babalarınıza hürmetlerimi arz ediyorum. İlkokuldan üniversiteye kadar üzerinizde emeği olan hocalarınıza saygılarımı sunuyorum. Son olarak aday kaymakamlık süreci ve kaymakamlık kursu boyunca bilgi, görgü ve tecrübesiyle sizlere rehberlik eden, gelişiminize katkı sunan meslek büyüklerinize de tebriklerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı. 16'sı kadın toplam 110 kaymakam adayını çekilen kuralarla yeni görev yerlerine uğurlayacaklarını belirten Erdoğan, "Sinesinde yetiştiğiniz bu memleketin her karışına aşkla, özveriyle, yüksek bir şuurla hizmet edeceğinizden en ufak bir şüphe duymuyorum. Her birinize Cenab-ı Mevla'dan üstün başarılar niyaz ediyor, yeni görev yerleriniz şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Öncelikle şu hususu altını çizerek ifade etmek isterim. Enez'den Şemdinli'ye, Şavşat'tan Datça'ya, Aralık'tan Gökçeada'ya 81 ilimizin 922 ilçesi bizim için aynı önemde kıymetlidir. Bu ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın en yüksek seviyede kamu hizmetine erişmesi, huzur ve emniyet içinde yaşaması devlet olarak bizim en temel önceliğimizdir" dedi. Altyapısıyla, ticari hayatıyla, tarım ve ulaşımıyla, sağlık, adalet ve eğitim imkanlarıyla her ilçeyi kalkındırmak, geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanmak mecburiyetinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için genç kaymakamlara da çok önemli işler düştüğünün altını çizdi. İnancı, kimliği, kökeni, siyasi görüşü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun 783 bin kilometrekarelik vatan toprağında yaşayan herkesin devletin eşit ve onurlu birer vatandaşı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, idari kabiliyet ve tecrübemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibi etrafında şekillenmiştir. Şurası bir gerçektir ki, devletin görevi vatandaşına hizmet etmektir. Vatandaşa layıkı veçhile hizmet etmekte görev yetki ve mesuliyeti haiz tüm idarecilerimizin asli vazifesidir" açıklamasını yaptı. Kaymakamlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın sizler her biriniz şahsımı yani cumhurbaşkanını temsilen farklı ilçelerimizde görev üstleneceksiniz. İlçenizdeki esnafın, köylünün, çiftinin, iş insanının sorunlarına çözümler arayacak, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla yakından ilgileneceksiniz. Devlet kapısının hacet kapısı olduğu inancıyla kapınıza kim gelirse gelsin, onun derdiyle hemdert olacak, sıkıntılarına çare bulmaya çalışacaksınız. Bu vazifeyi hakkıyla icra etmek, tabiri caizse öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bu iş dikkat ve rikkat ister. Samimiyet ve adanmışlık gerektirir. Bu işi dört duvar arasına hapsolup mesai saatleri ile sınırlı kalarak, 8/5 saat çalışarak yerine getiremezsiniz. Gerektiğinde uykunuzdan, gerektiğinde ailenize ayırdığınız zamandan feragat edecek, ihtiyaç duyduğu her an vatandaşın yanında olacaksınız. Görevinizin mehabetine uygun şekilde devletin gören gözü, işiten kulağı, vatandaşa açtığı şefkat ve merhamet kucağı olacaksınız. Adalet ve hakkaniyetten asla şaşmayacaksınız. Haklıyı haksıza, mazlumu zalime ezdirmeyeceksiniz. İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif'in dediği gibi her zaman ve her zeminde hakkı tutup kaldıracaksınız. Halkın rızasını hakkın rızasına giden bir yol olarak göreceksiniz" ifadelerini kullandı. Kaymakamların ileride önemli yerlere geleceklerini ve kritik vazifeler üsteleneceklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz ve devletimiz için çok kritik vazifeler üstleneceksiniz. Devlet yönetiminde neredeyse çeyrek asrı geride bırakmış bir siyasetçi, devlet adamı ve büyüğünüz olarak, bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak size şu tavsiyeyi özellikle vermek istiyorum. Makamlar, koltuklar, unvanlar bunların hepsi gelip geçicidir, muvakkattir. Ama aynı zamanda bunlar birer imtihan vesilesidir. Aslolan bu sınavı geçmek, milletimizin duasını almak, gönüller kazanıp geride hayırla yad edilecek eser ve hizmetler bırakabilmektir. Bu aziz milletin hayır duasına, Rabbimizin de rızasına mazhar olmak istiyorsanız bakın altını çizerek ifade ediyorum, kibir ve enaniyet zehrini bünyenizden uzak tutmak zorundasınız. Rehberimiz, önderimiz gönüller sultanı Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde yöneticiler için bakınız hangi ikazda bulunuyor. 'Herhangi bir idareci kapısını ihtiyaç sahibine, yoksula ve elinde hiçbir şeyi olmayan fakire kapatırsa ihtiyaç ve fakirlik içine düştüğünde Allah da cennetin kapılarını onun yüzüne kapatır.' İşte sizler bu denli hassas ve zorlu bir mesuliyeti yüklendiniz. Hangi sebeple olursa olsun kapınızı çalan, yolu devlet dairesine düşen hiç kimseye tepeden bakma hatasına, böyle bir çiğliğe düşmeyeceksiniz" dedi. Kaymakamlara mahiyetinde çalışan personele karşı da daima alçak gönüllü olma, kalp kırmama, gönül incitmeme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, "Mahiyetinizde görev yapan personel de dahil herkese karşı daima alçak gönüllü olacak, kalp kırmamaya, gönül incitmemeye dikkat edeceksiniz. Şunu da önemle hatırlatmak isterim. Bizim insanımız mahcup ve mağrurdur. Yarasını herkese açıp göstermez. Derdini her önüne gelene söylemez. Birileri gibi derdinin reklamını asla ve asla yapmaz. 'Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var' buyuran hikmet ehlinin dediği gibi dış görünüş çoğu zaman yanıltıcıdır. Dolayısıyla muhtaçların, mahcupların, garip gurebanın size başvurmasını beklemeyecek, gerekirse kapı kapı dolaşıp siz onları arayıp bulacaksınız. Bakın arkanızdan şu cümleleri kurdurabiliyorsanız ne mutlu size ve bize: 'Vaktiyle burada genç bir kaymakam vardı, ilçemizi kalkındırdı, güzelleştirdi. Kimseyi ayırmadan hepimize hizmet etti. Garip gurebayı sevindirdi. Dertlinin derdine derman oldu. Sorunları çözmek için gece gündüz çalıştı. Allah ondan razı olsun.' İşte mesele bu. Bunu yaptığımız zaman bunun tadına doyum olmaz. Geriye dönüp baktığınızda sizlerden işte bu sözlerle bahsediliyorsa Allah'ın izniyle üzerinize düşeni bihakkın yapmışsınız demektir. Ne makam odalarının büyüklüğünün, ne makam arabalarının modelinin ne de devletin size sunduğu diğer imkanların anlamı vardır" değerlendirmesini yaptı. İbn-i Haldun'un Mukaddime isimli eserinde yer alan bir mektupta geçen öğütleri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mektup Tahir bin Hüseyin'in kendi yerine Mısır ve Suriye bölgesi valiliğine atanan oğlu Abdullah için kaleme aldığı bir mektuptur. Mektupta geçen şu öğütleri hepinizin, hepimizin can kulağıyla dinlemesini istiyorum; 'Oğul, gece gündüz halkını düşün. Allah sana bir ihsanda bulunup halkının yönetimini senin yetkine verdi. Aynı zamanda seni halkına karşı şefkatli olmakla görevlendirdi. Onları adil yönetmekle, rahat ettirmekle mesul kıldı. Aklın fikrin sadece halkında olsun. En önemli işin yoksulları, çaresizleri, sıkıntılarını anlatmak için sana ulaşamayanları gözetmek olsun. Hakkını arama yolunu bilmeyen kişileri sen ara bul. En gizli dertlerini bile öğrenip, bu kimselerin sorunlarını çözecek düzgün insanlar görevlendir.' Bu görev sizin. Bunu yapacaksınız. Kerim ve kamil devlet vasfımızın ruhuna riayet ederek her birinizin işte bu şuurla, bu titizlikle görev yapacağınıza ben yürekten inanıyorum" dedi. "DEVLET OLARAK YENİ TEKNOLOJİLERİ KAMU YÖNETİMİNE DOĞRUDAN DAHİL EDİYOR, BU İMKANLARDAN AZAMİ ÖLÇÜDE İSTİFADE ETMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUZ" Dünyanın özellikle son 20 yılda geçmişte hiç olmadığı kadar hızlı bir dönüşüm geçirdiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yazılım ve bilişim sektörlerinden yapay zeka ve nesnelerin internetine bu dönüşümün en yoğun yaşandığı alanlardan biri de dijital teknolojiler oldu. Kamu hizmetlerinin duyurulması, yaygınlaştırılması ve etkinliğinin arttırılması noktasında özellikle dezenformasyonla mücadelede dijital teknolojilerin önemi göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştı. Devlet olarak yeni teknolojileri kamu yönetimine doğrudan dahil ediyor, bu imkanlardan azami ölçüde istifade etmeye özen gösteriyoruz. Dijital yeniliklerin birey, aile ve topluma yönelik menfi etkilerini asgari seviyeye indirmek, gençlerimizle birlikte milli ve manevi değerlerimizi bu tehditlerden uzak tutmak için de gerekli tedbirleri alıyoruz" açıklamasını yaptı. Sosyal medya platformlarının idareciyle vatandaş arasındaki iletişimi güçlendirmesi bakımından önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Elitist zihniyetin devletle millet arasına ördüğü duvarların aşılması noktasında çevrim içi iletişim önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Mülki idare amirlerimizin yani sizlerin, mülki idare amirlerimizin bu platformları temsil ettikleri makamın ciddiyetine ve ağırlığına uygun biçimde en doğru biçimde kullanmaları bizim için değerlidir. Bununla birlikte sosyal medya kamu hizmetlerinin verimliliğini artırmak, vatandaşa daha hızlı ulaşmak, talep ve beklentilere en uygun çözümleri bulmak yerine şahsi ikbal ve PR çalışmalarına alet eden idarecilere de unutmayın toleransımız yoktur. Görevi ve konumu ne olursa olsun kamu yönetiminde vazife üstlenen herkesin dikkatli olması, devletin imaj ve itibarına halel getirmeyecek şekilde davranması gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Atalarımızın 'umur görmüş' ifadesinde anlamını bulan o vakarı, olgunluğu ve ağır başlılığı biz idarecilerimizde, bilhassa da mülki idare amirlerimizde görmek istiyoruz" diyen Erdoğan, "Aynı durum eğitimden sağlığa, yargıdan güvenliğe kadar millete doğrudan hizmet götüren bütün alanlarda geçerlidir. Hizmetlerin, icraatların, verilen emeğin tanıtımı yapılacaksa bile insanların mahremiyetine saygı gösterilmeli, kaş yapayım derken göz çıkarma gibi bir durumun yaşanmasına mahal verilmemelidir. Bu minvalde tüm kamu personelimizden, münhasıran siz genç mülki idare amirlerimizden gerekli özeni göstermenizi bekliyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken hepinizi bir kez daha ayrı ayrı tebrik ediyor, meslek hayatınızda her birinize başarılar diliyorum. Ülkemizin dört bir yanında milletimize ve devletimize en güzel şekilde hizmet edeceğinizden şüphe duymadığımı tekrar vurguluyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle selamlıyor, Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum" dedi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, 110. Dönem Kaymakamlar Kursu'nu birincilikle tamamlayan Muhammet Mustafa Kara bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından kursta dereceye giren kaymakam adaylarına sertifikaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edildi. Programa İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve ilgililer katıldı. Törende atamaları başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk atamanın kaymakamın memleketi Sinop çıkması sonrasında ikinci bir kura daha çekti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.