SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kene

Söz Bursa - Kene haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kene haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uzmanlar uyardı: "Grip sandığınız ölümcül kene ısırığı olabilir" Haber

Uzmanlar uyardı: "Grip sandığınız ölümcül kene ısırığı olabilir"

Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere doğada, piknik alanlarında ya da kırsal bölgelerde zaman geçiren herkesin en çok dikkat etmesi gerekenlerin başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kene ısırığı geldiğini ifade eden Doruk Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, yaz aylarında artan kene tutunmalarına karşı vatandaşları uyardı. Karacay, "İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir" dedi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan virüsü taşıyan kenelerin Türkiye'de en çok Tokat, Samsun, Amasya, Çorum ve Sivas çevresinde görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Meltem Öner Karaçay, bu bölgelerde yaşayan ya da bu bölgelere seyahat eden vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Karaçay, "Son yıllarda Ege Bölgesi ve İstanbul'da bu virüsü taşıyan keneye rastlanmamıştır" şeklinde konuştu. Kene tutunmalarında hızlı müdahalenin önemine dikkat çeken Karaçay, "Bir cımbız yardımıyla, kenenin gövdesine dokunmadan dikkatlice çıkarılması gerekir. Kişi bunu kendisi yapamıyorsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır" dedi. Dr. Karaçay, Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin ölümcül olabileceğini vurgulayarak, "Enfeksiyon riski taşıyan bireyler en az 10 gün boyunca takip edilmelidir. İlk belirtiler arasında baş ağrısı, yüksek ateş, halsizlik ve eklem ağrıları yer alır. Bu semptomlar grip ile karıştırılabilir. Bu nedenle uzman değerlendirmesi şarttır" şeklinde konuştu. Son olarak, doğa yürüyüşleri veya kırsal alanlarda vakit geçiren bireylerin açık renkli, uzun kıyafetler giymesi ve kene kontrolünü ihmal etmemesi gerektiğini belirten Karaçay, "Korunmak mümkün. Bilinçli davranmak, erken müdahale ve uzman takibi ile riskler en aza indirilebilir" dedi.

Uzmanlardan 'kene' uyarısı: "Belirtiler keneye has değil, hemen ortaya çıkmayabiliyor" Haber

Uzmanlardan 'kene' uyarısı: "Belirtiler keneye has değil, hemen ortaya çıkmayabiliyor"

Kene ısırığıyla başvuran olgular olmakta ancak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tanılı hastamız yok, önceki yıllara göre artış tespit etmedik. Hastalık, yüzde 10-15 olguda ağır ve kanamalarla seyredebilir, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kesin, etkili bir tedavi, aşı da yok. Yeni tür için de araştırmalar devam etmekte, endişeye gerek yok" dedi. Son dönemde ölümlerle gündeme gelen kene toplumda endişeye neden olurken uzmanlar uyarıyor. Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle park, bahçe, mesire alanı gibi yeşil alanlarda vatandaşlar yoğunluk oluştururken Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Deniz Borcak, kişilerin açık renkli ve uzun giysiler tercih etmesi ve vücutlarını kontrol etmesi gerektiğini belirtti. Keneyle ilgili en korkulan tablonun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Borcak, kene tutunması başvuruları olduğunu aktarırken bu durumlarda yapılması gerekenleri aktardı. "BELİRTİLER HEMEN ORTAYA ÇIKMAYABİLİYOR" Uzm. Dr. Deniz Borcak, "Keneyle ilgili bahar aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artmasıyla en çok korkulan ve ölümcül seyredebilen hastalık; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA). Bu hastalığın bulaşı, kenelerin insanlara tutulmasıyla, uygunsuz yolla kenelerin çıkarılmasıyla, hasta kişilerden ya da kene tutulmuş hayvanların enfekte doku ve sıvılarıyla temasla olabilmekte. Ülkemizde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi 2002 yılından beri görülüyor. 2002’den 2024’ün sonuna kadar 17 binin üzerinde vaka görüldü, 800’ün üzerinde ölüm var. Geçen sene de ülkemizden 20 ölüm bildirildi. En çok görülen bölgeler derseniz; Kelkit Vadisi dediğimiz Orta Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Anadolu Bölgesi Yozgat, Tokat, Sivas, Gümüşhane, Erzincan, Çorum gibi bölgelerde daha sık karşımıza çıkmakta. Kene tutunduktan sonra belirtiler hemen ortaya çıkmayabiliyor. Bir kuluçka süresi var, yaklaşık 3 gün sonra belirtiler ortaya çıkıyor. Belirtiler çok keneye has değil, bir grip gibi ateş, boğaz ağrısı, kas, eklem ağrısı olabilir. Bazı olgularda bulantı, kusma eşlik edebilir. Keneyi kişi kendisi bir an önce çıkarmalı ama dikkat edeceği nokta; çıplak elle çıkarmamalı" diye konuştu. "ÇIKARTILAN KENE ALKOL İÇEREN BİR KABA KONULARAK BERTARAF EDİLMELİ" "Kene ile kişinin eli arasında bariyer bir malzeme olmalı" diyen Uzm. Dr. Borcak, "Eldiven olabilir, biz hastanede bir vidayı yerinden söker gibi saat yönünün tersi yönünde çıkarıyoruz. Keneyi çıkarttıktan sonra ya da çıkarmadan önce oraya aseton, kolonya, sigara herhangi bir madde dökülmesini, çıkarılan kenenin de doğaya atılmasını istemiyoruz. Çıkartılan kenenin alkol içeren bir kaba konularak bertaraf edilmesini istiyoruz. En çok tuttuğu yerlerde kulak arkası, kasık, koltukaltı, diz arkası, kol ve bacaklar geliyor. Kene uçmuyor, zıplamıyor sivrisinek gibi kan emmek için tırmanarak insan vücuduna ulaşıyor ve kalıyor. Özellikle piknik, kırsal alanda bulunma gibi doğa yürüyüşü olur, avcılık, orman ziyaretleri olabilir sonrasında kişilerin özellikle saçlı deriyi, koltukaltı, kasık gibi bölgelerini, kene tutulmuş mu diye kontrol etmeleri gerekiyor. Hem kendilerine hem çocuklarına bakmaları gerekiyor çünkü ben gibi gözükebilir kişiler kene tutunduğunu fark etmeyebilir" dedi. "YÜZDE 10-15 OLGUDA AĞIR VE KANAMALARLA SEYREDEBİLİR, KESİN BİR TEDAVİ YOK" Kişinin keneyi kendisinin çıkaramayıp acile gelmesi durumuna yönelik konuşan Uzm. Dr. Borcak sözlerini şöyle sürdürdü: "Acil servislerde usulüne uygun çıkarıp bertaraf ediyoruz. Sonrasında kan testleri var, onlara bakıyoruz, bir problem tespit edilmez, Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden de şüphelenmezsek kişiyi kendi kendini takip etmek üzere taburcu ediyoruz. Baş ağrısı, ateş, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ya da vücudun herhangi bir yerinde kanama, bu bir diş eti, burun, mide, bağırsak olabilir. Böyle bir sıkıntı yaşadıklarında bir an önce acil servise ya da enfeksiyon hastalıkları polikliniklerine başvurmalarını öneriyoruz. Hastalık, yüzde 10-15 olguda ağır ve kanamalarla seyredebilir, bu hastalıktan kuşkulandığımız hastaları öncelikle hastanemiz enfeksiyon hastalıkları servisinde yatırıyoruz. Uygun izolasyonlarını sağlıyoruz, sağlık çalışanları olarak kişisel korunma önlemlerimizi alıyoruz. Hastalığı doğrulamak için olan testlerimizi yapıyoruz. Tedavi olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kesin, etkili bir tedavi, aşı da yok maalesef tedavimiz destek tedavisinden oluşmakta. Açık renk kıyafetler giymelerini öneriyoruz sebebi; keneyi fark edebilmek ya da bir piknik örtüsü gibi bir örtü üzerine oturacaklarsa yine açık renk bir örtü kullanabilirler. Vücutta açık bir yer kalmayacak şekilde giyinebilirler. En çok hayvancılıkta uğraşanlar risk altında, tarım bölgelerinde, ormanda çalışanlar, çiftiler, mezbaha çalışanları olabilir yine avcılıkla, son dönemde doğa sporlarıyla uğraşanlar daha risk altında" "KENE ISIRIĞIYLA BAŞVURAN OLGULAR OLMAKTA, KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ TANILI HASTAMIZ YOK" Kendilerine başvurularla ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Borcak, "Havaların ısınması, piknik ve kırsal ortamda bulunma nedeniyle kene ısırığıyla hastanemize başvuran olgular olmakta ancak doğrulanmış bir Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tanılı hastamız yok ve önceki yıllara göre de herhangi bir artış tespit etmedik. Mevsim itibariyle kene ısırıklarının diğer mevsimlere göre daha çok görüldüğü bir dönemdeyiz. Dünyada yaklaşık 900’e yakın kene türü var, ülkemizde de 56 kene türü var. Bu da onlardan birisi, o ya başka bir kene fark etmez, hastalığı taşıyıp taşımaması önemli. Kene ısırığıyla gelen vaka vardı, kendisinin kontrol tetkiklerini aldık, muayenesini yaptık, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olmadığına kanaat getirdik. 10 gün kendisini takip etmesini önerdik. Şu an için her zamankinden daha farklı bir şekilde artış görmedik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi kene ile bulaşan hastalıklardan sadece bir tanesi, birçok virüs ya da etken kene ile bulabilmekte yeni tür için de incelemeler, araştırmalar devam etmekte, paniğe, endişeye gerek duyulacak bir durum yok. Bir kene tutunması öyküsü varsa hastalarımızın kendi ya da yakınlarının bu bilgiyi, bize vermeleri gerekiyor biz de bu tanıya yönlenelim" şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama: Türkiye'de kene yoğunluğu arttı mı? Haber

Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama: Türkiye'de kene yoğunluğu arttı mı?

Sağlık Bakanlığı, son zamanlarda yaşanan kene olaylarına ilişkin ve genel bilgilendirmelere değinilen yazılı açıklama paylaştı. Bakanlık, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ile mücadelelere devam edildiğini ve Türkiye’de kene yoğunluğunun önceki senelerden daha fazla olduğuna dair bir tespitin bulunmadığını açıkladı. YAPILAN YAZILI AÇIKLAMADA İSE ŞU İFADELERE YER VERİLDİ: "Ülkemiz coğrafi açıdan, kenelerin çoğalmalarına elverişli koşullara sahiptir. Kenelerin yoğun olarak bulunduğu yerler ise; özellikle hayvancılığın yapıldığı, otlakların bulunduğu yerlerdir. Türkiye’de kene yoğunluğunun önceki senelerden daha fazla olduğuna dair bir tespitimiz bulunmamaktadır. Bilinmelidir ki; tüm kenelerde hastalık etkeni yoktur yani her kene tutunan kişi hastalığa yakalanmaz. Kenelerden bulaştığı bilinen KKKA Hastalığı ile mücadelemiz ise kararlılıkla sürmektedir. Türkiye’de 2002 yılında İç Anadolu Bölgesi’nde görülerek dikkat çeken ve 2003 yılında kesin tanısı koyulan KKKA vakaları, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘KKKA Vaka Bildirim Çizelgesi’ ve 2011 yılında kullanıma sunulan web tabanlı ‘KKKA Bilgi Sistemi’ ile aktif olarak takip edilmektedir." "TOKAT’TA TESPİT EDİLDİĞİ İFADE EDİLEN ‘HAEMAPHYSALİS LONGİCORNİS’ TÜRÜ KENELER DOĞU ASYA'YA ÖZGÜDÜR" Sağlık Bakanlığı, belirlediği referans laboratuvarlarında tanı konulmakta olup hasta sevki ve hastalığın tedavisi için 19 bölgede merkezlerin görev yaptığını açıklayarak, "Tokat’ta tespit edildiği ifade edilen ‘Haemaphysalis longicornis’ türü keneler Doğu Asya'ya özgüdür. Bu kene türünün 10 ülkede, ağırlıklı olarak Doğu Asya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Yeni Zelanda'da bulunduğu bildirilmiştir. KKKA virüsünü taşıdığı, KKKA hastalığına neden olduğu ya da bölgede bu hastalığın dışında başka bir hastalığa yol açtığına dair bilimsel bir veri yoktur. Bu kene türü ile ilgili yapılacak çalışmalara yönelik değerlendirmelerimiz devam etmektedir" ifadelerine yer verdi. Kene türüne göre alınacak bireysel önlemlerin farklılık göstermediğini bildiren Sağlık Bakanlığı vaka anında yapılması gerekenleri şu şekilde açıkladı: "Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde vücutta (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığı kontrol edilmelidir. Vücuda kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden, uygun bir malzeme (cımbız, eldiven, bez ve naylon poşet gibi) ile kene çıkarılmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Hastalığa yakalanan kişilerin kan ve vücut sıvıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişilerin gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) alması gereklidir."

Havaların ısınmasıyla birlikte kenelerle temas riski arttı Haber

Havaların ısınmasıyla birlikte kenelerle temas riski arttı

Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte, dışarıda vakit geçiren insanlarda kene endişesi daha da fazlalaştı. Keneler, kan emerek Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) başta olmak üzere birçok hastalığın hayvanlar ile insanlara bulaşmasında ve taşınmasında rol oyuyor. KKKA’nın etkeni olan virüs, hayvanlarda da hastalık oluşturuyor. Hastalığı taşıyan hayvanlar, hastalık belirtisi göstermemesine rağmen, keneler aracılığıyla virüs insanlara bulaşıyor ve bazen ölümle sonuçlanabilen enfeksiyonlar oluşturabiliyor. KKKA hastalığının ülkemizde 2002 yılından beri görülmeye başladığını belirten Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Çınar, "İlimizin coğrafi olarak göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunması, hastalığın görülme ihtimalini artırmaktadır. Bu nedenle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına karşı tüm vatandaşlarımızın daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Kenelerin herhangi bir mücadele yöntemi ile tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle hastalıktan korunmak için, kenelere karşı kişisel korunma en etkili yöntemdir. Hastalık insanlarda ateş, üşüme-titreme, yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık ve kanama ile kendini gösterir. Ateş, kırıklık, kas ağrısı, iştahsızlık, baş ağrısı, aşırı duyarlılık, sırt ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, mide bölgesinde ağrı, bel bölgesinde ağrı gibi belirtiler ile ani olarak başlamaktadır. Bazen bu bulgulara kusma, karın ağrısı ve ishal ilave olabilmektedir. Gövde, kol ve bacaklarda cilt içi kanama görülebilir. Burun kanaması ve değişik alanlarda kanama bulguları bulunabilir. Kene tarafından ısırılan kişinin 10 gün içinde; halsizlik, iştahsızlık, ateş, vücut ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal şikâyetlerinden herhangi birini görmesi halinde, zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi gerekmektedir. Türkiye’de Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Erzurum ve çevresi gibi Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde KKKA vakaları daha sık raporlanmıştır. Ancak bölgemizde de yaz aylarında dikkatli ve tedbirli olmakta fayda vardır" dedi.

Kimi sigara basıyor, kimi kolonya döküyor: Dikkat ölümle sonuçlanabilir! Haber

Kimi sigara basıyor, kimi kolonya döküyor: Dikkat ölümle sonuçlanabilir!

Sivas, Tokat, Yozgat ve diğer çevre illerde kene popülasyonunda artış yaşanıyor. Kene varlığının artmasıyla birlikte kırsalda yaşayan vatandaşlar için de tehlike artıyor. İnsan vücuduna tutunan ve ısırarak bünyesindeki virüsü kana bulaştıran keneler ile ilgili uzmanlardan sıklıkla uyarılar geliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan, “Bu sene ‘erken başladı’ desek de henüz çok sayıda değil. Şu ana kadar iki tane hastamız oldu. İkisinin de durumu iyi. Birini taburcu ettik, bir tanesinin de tedavi süreci devam ediyor, şu anda bir problem yok” dedi. Geç kalan hastalarda can kayıpları yaşanıyor Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü anlatan Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, “Kene hastalığı ülkemizde 2002 yılından bu yana görülmeye başlanan bir hastalık. 2002’de Tokat’ta, sonrasında Amasya, Çorum, Giresun, Gümüşhane illerinde görülmeye başlandı. Virüs taşıyan kenelerden insanlara bulaşan bir hastalık. Üşüme ve titreme ile gelen bir ateş, daha sonrasında da bulantı, kusma, karın ağrısı, kas ağrıları ve eklem ağrıları ile belirti gösteren bir hastalık. İlerlediğinde diş eti kanaması gibi, burun kanaması gibi, idrar yollarından kanama gibi belirtiler veren bir hastalık. İlerlediği zaman tedavisi güçleşen, zor tedavi edebildiğimiz bir hastalık. Henüz tedavisi yok ama destek tedavisi uygulanan bir hastalık. Erken dönemde gelindiğinde işimiz kolaylaşıyor. Erken gelindiğinde destek tedavileri ile hastaları iyileştirerek taburcu edebiliyoruz. İleriki dönemlerde maalesef bazı hastaları kaybedebiliyoruz” ifadelerine yer verdi. “Keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor” Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin kene konusunda tecrübeli olduğunu vurgulayan Doğan, “Türkiye’nin en tecrübeli birkaç hastanesinden biriyiz. Hastalar bize erken dönemde geldikleri zaman çok fazla kaybımız olmuyor ama yine de her yıl kaybettiğimiz hastalar var. Onlar da genelde geç kaldıkları için ya da keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor. Burada önemli olan kene tespit edildiği zaman keneyi uygun yöntemlerle çıkarmak için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Çünkü bu illerde kenenin nasıl çıkarılacağı ile ilgili doktorlar oldukça bilinçli. Sigara basılması, benzin dökülmesi, kolonya dökülmesi gibi yöntemler tamamen yanlış yöntemler. Bunlara dikkat edelim, asla kendimiz çıkarmayalım” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.