SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kktc

Söz Bursa - Kktc haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kktc haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu 3’üncü kez hakim karşısında: ‘Sahte diploma’ davasında 8 yıl 9 ay hapis talebi Haber

Ekrem İmamoğlu 3’üncü kez hakim karşısında: ‘Sahte diploma’ davasında 8 yıl 9 ay hapis talebi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, 'yolsuzluk' soruşturmasından tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, sanık İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Selim İmamoglu, annesi Havva İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu ile çok sayıda partili katıldı. Duruşma, yoklamalar ile devam ediyor. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. TANINIRLIĞININ BULUNMADIĞINI BİLDİKLERİ HALDE İMAMOĞLU'NUN DENKLİĞİ OLAN BİR KURUMDAN YATAY GEÇİŞ YAPMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ KAYDEDİLDİ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. 8 YIL 9 AYA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Bursa Nilüfer Kadın Korosu, KKTC yolcusu Haber

Bursa Nilüfer Kadın Korosu, KKTC yolcusu

Bursa Nilüfer Kadın Korosu; Elazığ Konseri, Meme Kanseri Farkındalık Konseri, 10 Kasım Konserinin ardından ‘Bahar Esintileri Sanat Derneği’nin davetlisi olarak ‘1.Uluslararası Türk Müziği Çalıştayı ve Koro Günleri'nde sahne almak üzere KKTC’ye gidiyor. Daha önce, davet aldıkları Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Hollanda, İtalya, Letonya, Portekiz, Mısır, KKTC, Azerbaycan ve Gürcistan'da konserler veren koro; KKTC'de ikinci konserini verecek. GÜNDÜZ ATÖLYE, AKŞAM KONSER Düzenlenecek etkinliğe yönelik açıklamada bulun Koro Şefi Dr. Aysel Gürel Bursa’yı temsil etmekten dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "KKTC'de müstesna bir dernek olan “Bahar Esintileri Sanat Derneği"nin 14-18 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlediği 1.Uluslararası Türk Müziği Çalıştayı ve Koro Günleri'ne Bursa'yı temsilen katılacak olmaktan onur duyuyoruz. Yurtiçi ve yurt dışından farklı koro ve sanatçıların yer aldığı böyle bir organizasyon içinde bulunmaktan mutluyuz. Girne Acapulco Otel'de gerçekleştirilecek konserlerde Bursa Nilüfer Kadın Korosu olarak 17 Kasım Pazartesi akşamı sahne alacağız. Ayrıca gündüz gerçekleştirilecek çalıştayda daha önce Bursa'da ve Elazığ’da “Sağlıklı yaşam için, doğru nefes, kahkaha, pozitif düşünce ve müzik" konulu atölye çalışmasını bu defa 17 Kasım sabah 9.00’da yine Girne Acapulco Otel'de yapacağım. Katılım sağlayan diğer sanatçı ve koro şefleri de 4 gün boyunca müzik alanında atölye çalışmalarını gerçekleştirecek. Gündüz atölye çalışmaları ile süren etkinlikler sonrası akşam korolar sahne alacaklar.” KKTC'nin Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle 15 Kasım günü Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna da katılım sağlayacaklarını belirten Dr. Aysel Gürel, “Bu güzel organizasyonu düzenleyen, koromuzu davet eden Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Ahmet Gökhan'a, Koro Şefi Sanatçı Sn. Bahar Gökhan'a ve emek veren tüm ekibe çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'dan “Türkiye” mesajı Haber

KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'dan “Türkiye” mesajı

Erhürman, yaptığı ilk açıklamada, üstlendiği sorumlulukları, özellikle dış politikaya ilişkin sorumlulukları Türkiye ile yakın istişare içerisinde yürüteceğini dile getirerek, "Bundan hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın" dedi. KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçiminde resmi olmayan sonuçlar belli oldu. Kurulan 777 sandıktan 771 sandıkta oy sayım işlemi sona erdi. KKTC Yüksek Seçim Kurulu, sayılan oyların yüzde 62,74’ünü Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) adayı Tufan Erhürman’ın aldığını belirtti. Resmi olmayan sonuçlara göre, KKTC’nin 6’ncı Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman oldu. Erhürman’ın rakibi mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar oyların yüzde 35,83’ünü aldı. Diğer adayların oy oranları ise yüzde 1’in altında kaldı. Açılan 771 sandığa göre seçime katılım oranı yüzde 64,32 oldu. DIŞ POLİTİKADA TÜRKİYE İLE YAKIN İSTİŞARE MESAJI Erhürman, CTP Genel Merkezi’nde seçim sonucu sonrası yaptığı ilk açıklamada, saat 21.30’da Kızılbaş Parkı’nda halkla bir araya gelip kutlama yapacaklarını duyurarak, "Oy verip, vermemeniz önemli değil. Bütün halkımızı Kızılbaş’a davet ediyorum. Bizim kazanmamızı değil, kardeşliğimizi hep birlikte kutlayalım" dedi. Kendisine destek veren, oy veren, vermeyen herkese teşekkür eden Erhürman, "An itibarı ile artık ben CTP Genel Başkanı değilim, tam tarafsızlıkla hangi partiye mensup olursa olsun tüm yurttaşlarımın cumhurbaşkanı olma sözünü veriyorum" ifadelerini kullanarak, "Biz bir bütünüz, irademiz bir bütündür. Tam da arzuladığımız şekilde kardeşliğimiz kazandı. Bölünmeyeceğiz dedik, bölünmedik. Bütünleştik, birleştik" dedi. Cumhurbaşkanının tarafsız olacağını, ayrım gözetmeyeceğini, eşitliğin ve özgürlüğün bekçisi olacağını söyleyen Erhürman, "Ben tek başıma yönetmek üzere yola çıkmadım. Hep birlikte yöneteceğiz" ifadelerini kullanarak, hangi partiye mensup olduğuna bakmaksızın liyakat esasına göre çalışacaklarını belirtti. Üstlendiği sorumlulukları, özellikle dış politikaya ilişkin sorumlulukları Türkiye ile yakın istişare içerisinde yürüteceğini dile getiren Erhürman, "Bundan hiç kimsenin en ufak bir endişesi olmasın" dedi. Toplumun huzuru ve güvenliğinin en başta geleceğini vurgulayan Erhürman, "Zafer sarhoşluğu söz konusu olmayacak. Benim halkıma güvenim sonsuzdur. Halkımla gurur, onur duyuyorum. Bu halka mensup olmak benim en büyük onurum, gururumdur" diye konuştu. TUFAN ERHÜRMAN KİMDİR? KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da 1970 yılında dünyaya gelen Tufan Erhürman, 1992 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmasının ardından 1995-2001 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. Erhürman, 2013 milletvekilliği genel seçimlerinde Lefkoşa milletvekili olarak Cumhuriyet Meclisi’ne girdi. 2015-2016 yılları arasında CTP Genel Sekreterliği görevini üstlenen Erhürman, 2016’da CTP 26. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlığa seçildi ve bu görevi 9 yıl sürdürdü. 7 Ocak 2018'de yapılan erken genel seçimlerin ardından oluşan dörtlü koalisyon hükümetinde başbakan olarak görev yapan Erhürman, evli ve bir çocuk babasıdır.

Tatar: "Diyalogdan kaçmıyoruz, egemen eşiklikte ısrarcıyız" Haber

Tatar: "Diyalogdan kaçmıyoruz, egemen eşiklikte ısrarcıyız"

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, New York'taki Türkevi'nde düzenlediği basın toplantısında, 5+1 formatındaki görüşmelerde olumlu bir gündemle yer aldıklarını belirterek, "Kıbrıs’ta iki ayrı devletin iş birliğiyle ilerleme sağlanabilir, diyalogdan kaçmıyoruz, egemen eşiklikte ısrarcıyız" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD'nin New York kentindeki Türkevi'nde Türk basın mensuplarına Kıbrıs müzakerelerine ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, 5+1 formatında yapılan toplantılarda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı ve yapısal gündem sunduğunu kaydetti. "İŞ BİRLİĞİ İÇİN BURADAYIZ, RESMİ MÜZAKERE İÇİN DEĞİL" Cumhurbaşkanı Tatar, Mart ayında Cenevre’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres himayesinde yapılan toplantılarda belirlenen 6 başlık üzerinden temasların sürdüğünü ifade etti. Tatar, "Bu toplantılarda özellikle enerji, çevre, kültürel miras ve gençlik gibi alanlarda iş birliği gündeme geldi. Ancak resmi müzakerelere zemin oluşturduğu yönündeki iddiaları kabul etmiyoruz. Biz burada iki tarafın iş birliğini görüşmek için bulunuyoruz" diye konuştu. "4 YENİ KAPI İÇİN MUTABAKAT, RUM TARAFININ ISRARLARI NEDENİYLE AKSADI" Tatar, sınır geçişleriyle ilgili 4 yeni kapının açılması yönünde ilerleme sağlandığını, ancak Rum tarafının özellikle ara bölgedeki geçişler konusunda ısrarcı tutumunun süreci tıkadığını belirtti. Tatar, "Akıncılar ve Haspolat kapıları için biz hazırız, ancak Kiracıköy-Eğlence hattında Türk toprağından geçişi kabul etmeyip sadece ara bölge kullanılmasını isteyen Rum tarafı uzlaşmaya yanaşmadı. Biz yolumuzu açarız dedik, Türkiye de destekler. Ama maalesef bir inatla süreç aksıyor, mutabakat Rum tarafının ısrarları nedeniyle aksadı" dedi. "SOLAR ENERJİ PROJESİ DESTEKLENİYOR AMA PAYLAŞIMDA SORUN VAR" Tatar, ara bölgede büyük bir solar enerji santralinin kurulmasına dair Avrupa Birliği destekli bir projenin sürdüğünü, ancak üretilen enerjinin dağıtımı konusunda Rum tarafının Kuzey Kıbrıs’ı dışlayan bir tutum izlediğini söyledi. Tatar, "Solar enerji projesi destekleniyor ama paylaşımda sorun var. Enerjinin tamamı Rum şebekesine aktarılacak, oradan bize oran verilecekmiş. Bunu kabul etmeyiz. Biz hakkımızı doğrudan almak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TEMSİLCİ ATAMASINI TANIMIYORUZ" Avrupa Birliği’nin Kıbrıs için özel temsilci atama kararını da değerlendiren Tatar, "Avrupa Birliği'nin bize danışılmadan yapılan bu temsilci atamasını tanımıyoruz. AB zaten taraflı bir pozisyona sahip. Bizim pozisyonumuz net, AB çatısı altında olabiliriz ama egemenliğimiz kabul edilirse. Aksi halde böyle bir temsil kabul edilemez" şeklinde konuştu. "MAL-MÜLK DAVALARI KIBRIS TÜRK HALKINA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR" Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC'deki taşınmazlarla ilgili yatırım yapan kişilere dava açmasını "uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı bir saldırı" olarak nitelendirdi. Tatar, "Mal-mülk davaları Kıbrıs Türk halkına yönelik bir saldırıdır" ifadesini kullandı. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanındığını vurgulayan Tatar, bu tür girişimlerin barış ortamını tehdit ettiğini ifade etti. "DİYALOGDAN, GÖRÜŞMELERDEN KAÇMIYORUZ" Kıbrıs Türk tarafının her zaman yapıcı bir tutum sergilediğini vurgulayan Tatar, "Diyalogdan, gayriresmi görüşmelerden hiçbir zaman kaçmadık, kaçmayacağız. Ancak bizim siyasetimiz nettir, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü tanınmadan resmi müzakereye geçmeyiz" dedi. Tatar, "Bugün Güney Kıbrıs bir üs haline gelmiştir. Sadece iki İngiliz üssü değil, orada bir takım farklı olaylar vardır. İsrail ile bir takım iş birlikleri vardır. Amerika'yla bir takım başka ilişkiler vardır. Fransa ile keza öyle. Bütün bunları Kıbrıs Cumhuriyeti olarak yapıyor" ifadelerini kullandı. "KIBRIS'TA İKİ DEVLET VARDIR" Tatar, Kıbrıs’ta fiilen iki devletin 62 yıldır var olduğunu belirterek, "Bu bir gerçektir. Kıbrıs'ta iki devlet vardır. Her iki halkın egemenliğine dayanan bir çözüm mümkündür. Kıbrıs Türk Halkı kendi devletinde, kendi geleceğini inşa etmeye devam edecektir" diye konuştu. "5+1 FORMATIYLA TARİHİ TEMASLAR GERÇEKLEŞTİ" Cumhurbaşkanı Tatar, kendi döneminde üç kez 5+1 formatında toplantıya katıldıklarını hatırlatarak bu toplantıların Kıbrıs tarihinin kritik anları olduğunu söyledi. Türkiye ile tam bir istişare içinde hareket ettiklerini vurgulayan Tatar, "5+1 formatıyla tarihi temaslar gerçekleşti. Beyhude zaman harcamadık. Kıbrıs Türk halkının egemenliğini dünyaya duyurduk. Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde tanınırlık alanında ciddi aşama kaydettik" dedi.

Yılmaz "Fiber abone sayısı 8,3 milyonu aştı" Haber

Yılmaz "Fiber abone sayısı 8,3 milyonu aştı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2014 yılında 1,5 milyon olan fiber abone sayısı bugün 8,3 milyonu aşmıştır. Fiber kablo uzunluğumuz ise 617 bin kilometrenin üzerine çıkmıştır. 2028 hedefimiz, bu altyapıyı 1 milyon kilometreye ulaştırmaktır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) fiber optik dönüşüm sürecini başlatacak "Fiber Optik Mutabakat Zaptı"nın imza töreni Lefkoşa'da yapıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türkiye ve KKTC arasındaki yapıcı iş birliğinin yeni bir adımı olan Fiber Optik Mutabakat Zaptı'nın imzalanması vesilesiyle sizlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Bugün burada, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki güçlü dayanışmanın bir başka nişanesine daha hep birlikte tanıklık ediyoruz. İmzalanacak Fiber Optik Mutabakat Zaptı, teknik bir altyapı hamlesinin ötesinde; iki devletin dijital çağda daha sıkı bir iş birliğiyle geleceği birlikte kurma iradesini yansıtmaktadır" ifadelerini kullandı. Günümüzde egemenliğin yalnızca kara, hava ve deniz sınırlarıyla tanımlanmadığını kaydeden Yılmaz, "Veri güvenliğiyle, teknolojik yetkinlikle ve bilgiye erişim kapasitesiyle de şekilleniyor. Özellikle veri güvenliği açısından milli dijital altyapılar, egemenliğin ve ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Fiber optik altyapı, verilerin ışık sinyalleri aracılığıyla iletildiği, yüksek hızlı ve yüksek kapasiteli internet bağlantısı sağlayan modern bir iletişim teknolojisidir. Türkiye'nin dijital altyapı alanındaki tecrübesi ve kurumsal birikimiyle KKTC'de hayata geçirilecek fiber dönüşüm, hanelere ve iş yerlerine yüksek hızlı, kesintisiz ve güvenli internet erişimi sağlayacaktır. Bugün burada başlatacağımız süreç, sadece bir teknoloji yatırımı değil; aynı zamanda KKTC'nin dijitalleşme sürecine, eğitimden ekonomiye birçok alanda somut katkı sunan stratejik bir hamlenin başlangıcı olacaktır. Daha güçlü altyapı, daha bağlantılı bir toplum ve daha rekabetçi bir gelecek demektir" dedi. Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fiber dönüşüm, uzun ömürlü yapısı, düşük bakım maliyetleri ve çevreye duyarlı özellikleri sayesinde yalnız bugünü değil geleceği de inşa eden niteliktedir. Fiber optik şebekeler, bakır altyapılara kıyasla tüketiciye daha yüksek hızlı ve daha kaliteli hizmet sunma imkânı sağlarken dijitalleşmenin olumsuz çevresel etkilerini de azaltmaktadır. Fiber optik şebekeler, daha az enerji sarfiyatı, sera gazı emisyonunun azaltılması, üretimde daha az malzeme kullanımının yanı sıra fiber optik kabloların ham maddesinin yaygın ve elde edilmesinin daha kolay olması gibi birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Ayrıca fiber optik altyapıların bakım ve onarım ihtiyacının daha az olması ve kullanım ömrünün daha uzun olması sebebiyle sürdürülebilirliğe katkıları da büyüktür. Türkiye, bu alanda son yıllarda önemli bir hamle gerçekleştirmiştir. 2014 yılında 1,5 milyon olan fiber abone sayısı bugün 8,3 milyonu aşmıştır. Fiber kablo uzunluğumuz ise 617 bin kilometrenin üzerine çıkmıştır. 2028 hedefimiz, bu altyapıyı 1 milyon kilometreye ulaştırmaktır. Her alanda olduğu gibi internet altyapısındaki bu tecrübemizi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile paylaşacağız. Fiber optik altyapı, dijital kamu hizmetlerinden eğitime, sağlıktan güvenliğe kadar hayatın her alanında kesintisiz, hızlı ve güvenilir bağlantının temelini oluşturacaktır. E-Devlet işlemleri, uzaktan eğitim, yapay zekâ destekli sağlık hizmetleri ve akıllı şehir uygulamaları gibi pek çok sistemin sürdürülebilirliği, güçlü bir dijital omurgaya bağlıdır. Bu altyapı, fırsat eşitliği, hizmet erişilebilirliği ve vatandaş memnuniyeti açısından stratejik öneme sahiptir. Ekonomik açıdan baktığımızda ise turizm, e-ticaret ve FinTek gibi sektörler, rekabet gücünü artırmak ve küresel pazarlara açılmak için fiber altyapıya doğrudan ihtiyaç duymaktadır. Kısacası, fiber optik yatırımlar hem kamusal yaşamın kalitesini yükseltecek hem de KKTC'nin dijital ve ekonomik dönüşümünü hızlandıracaktır." KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Üstel'in özellikle üzerinde durduğu bu işbirliği ile KKTC genelinde fiber altyapının yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, "Öncelikli alanlardan başlayarak tüm yerleşimlerin bu sisteme entegre edilmesi, hanelere ve işletmelere yüksek hızlı ve güvenli hizmet sunumunu sağlayacaktır. Kurulacak altyapı, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'nın koordinasyonunda, Türkiye Varlık Fonu portföyündeki kuruluşlar eliyle hayata geçirilecektir" dedi. "Her zaman ifade ediyoruz Türkiye Yüzyılı, KKTC'nin de yüzyılı demektir" diyen Yılmaz, "Bu vizyonla KKTC'yi daha güçlü ve etkin bir konuma taşıyacak bir süreci başlatıyoruz. Özellikle gençlerimizin yazılım, yapay zekâ, siber güvenlik gibi alanlarda gelişimini desteklerken; altyapının yanı sıra mesleki eğitim ve girişimcilik faaliyetleriyle bu süreci pekiştireceğiz. Ambargoları dijital dönüşümle aşacak, KKTC'yi dünyaya son teknolojiler ile açacak bu altyapı iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum. Kıbrıs Türkü'nün müreffeh yarınları için çalışan, her bir vatandaşının talebine en yakından kulak veren Cumhurbaşkanı Sayın Tatar başta olmak üzere Başbakan Sayın Üstel ve ilgili bakanlara teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisinin bir ifadesi var; ben bu toprakların Ersin Tatarıyım diyor, bu topraklar için ortak akıl, ortak vizyon, ortak gelecek için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Her şey Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için her şey Kıbrıs Türkü için diyoruz" ifadelerini kullandı.

Başkan Bozbey’den KKTC ziyareti Haber

Başkan Bozbey’den KKTC ziyareti

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Balkantürksiad üyeleriyle birlikte Cyprus Constructions ev sahipliğinde düzenlenen ‘Ekonomi, Yatırım ve Sinerji Zirvesi’ne katılmak üzere KKTC’ye gitti. CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ve Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin de yer aldığı ziyarette Başkan Mustafa Bozbey, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı makamında ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Bursaspor forması ve ‘Atatürk Bursa'sında Modernleşme’ kitabını hediye eden Başkan Bozbey, "Görüşmemizde, Bursa ile KKTC arasındaki ikili ilişkilerin güçlendirilmesi, direkt uçuşların artarak devam etmesi, kültürel ve ekonomik iş birliklerinin artırılması konularını ele aldık. Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini her zaman koruyacağımızı bir kez daha vurguluyorum. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ev sahipliği için teşekkür ediyorum" dedi. Başkan Mustafa Bozbey ve Balkantürksiad üyeleri, daha sonra Lefkoşa’da bulunan Barbarlık Müzesi’ni gezdi. Kıbrıs Türklerinin geçmişte yaşadığı büyük acılara, soykırım ve zulümlere tanıklık ettiklerini ifade eden Başkan Bozbey, "Tarihin karanlık sayfalarında yer alan bu trajedilerin unutulmaması ve benzer acıların bir daha yaşanmaması en büyük temennimizdir. Barbarlık Müzesi, sadece bir anma mekânı değildir. Aynı zamanda barışın, adaletin ve insan haklarının ne kadar kıymetli olduğunun da bir hatırlatıcısıdır. Bizler de tüm adada kalıcı ve sürdürülebilir bir barış ortamının sağlanması için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu. Başkan Bozbey, KKTC ziyaretleri kapsamında heyetle birlikte Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı’yı da makamında ziyaret etti. Lefkoşa ile Bursa arasında güçlü gönül köprüsü olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, iki kent halkı arasındaki karşılıklı sevgi ve dayanışmanın, önümüzdeki süreçte daha da pekişerek; kültürel, sosyal ve ekonomik alanlarda ortak projelerle taçlanacağına inandığını dile getirdi.

KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü kutlandı Haber

KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü kutlandı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 41’inci kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda resmigeçit töreni düzenlendi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı. Başkent Lefkoşa'daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkın bayramlarını kutlamasıyla başladı. Halk dansları gösterisi ile Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konserinin ardından tören resmigeçit ile sona erdi. Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanlar, bazı milletvekilleri, askeri erkan, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende, bazı siyasi parti temsilcileri, Türkiye ve Azerbaycan’dan gelen heyetler de yer aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.