SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kültür

Söz Bursa - Kültür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da kavurmanın yanına rakip geldi: Tarihi Tahıl Hanı'nın yeni gözdesi cağ döner oldu Haber

Bursa'da kavurmanın yanına rakip geldi: Tarihi Tahıl Hanı'nın yeni gözdesi cağ döner oldu

Bursa'nın Büyükorhan ilçesinde yaklaşık 400 yıl önce yapıldığı tahmin edilen Tahıl Hanı'nda yıllardır yapılan kavurmanın yanına tarihinde ilk kez cağ döner de geldi. Bursa'nın dağ ilçelerinden olan 10 binden fazla nüfusa sahip Büyükorhan'da yüzyıllardır süregelen "Cuma Pazarı", canlı hayvan pazarı ve Tahıl Hanı'yla bölgenin ticaret merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Canlı hayvan pazarına hayvanlarını ve hububatlarını satmak için getirenlerin ya da almak için gelenlerin buluştuğu Cuma Pazarı, yıllarca kavurma lokantalarıyla hizmet verdi. Bugün de odun ateşinde kuzu ve oğlak eti kavurması yaparak geleneğin yaşatıldığı ahşap Tahıl Hanı'na gelenler, bölgenin merasında yetişen hayvanların doğal etiyle yapılan yemeklerden yeme imkanı bulabiliyor. Lokantalarda yıllardır kuzu etinden kavurma ve ciğer tüketiliyor. Büyükorhan'da hayvancılık yapan bir aile, farklı olması için Tahıl Hanı'nda ilk kez cağ döner yapmaya başladı. Kıpçak Türklerine ait bin yıllık bir kültür olan cağ kebabı, dağ yöresinde yetiştirilen merada beslenen kuzuların etlerinden yapılarak servis ediliyor. Handa bulunan 8 lokantadan birinin sahibi Ali Özkan, uzun yıllardır bu handa hububattan canlı hayvana birçok ürünün alınıp satıldığını tüccarların uğrak yeri olduğunu belirterek, "Buraya gelenler karınlarını doyursun diye yemek hizmeti de sunulmuş. Saç kavurma, güveç, köfte ızgara yapılıyor. Hepsi küçükbaş hayvan etinden pişiriliyor." dedi. ŞAP ETKİLEDİ MÜŞTERİLERİ AZALDI Hayvancılık yaptıklarını ve kendi küçükbaş hayvanlarının etinden kavurma yaptıklarını anlatan Özkan, "Burası bir kültürün adresi. Uzun yıllardır devam eden geleneği ayakta tutuyoruz. Şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarı kapatılınca müşterimiz azaldı ancak normalde burada adım atacak yer olmazdı. Sadece turist ağırlıyoruz, hayvan alım satımına gelen olmayınca eski yoğunluk kalmadı burada" diye konuştu. Pazara gelenlerin önemli bölümünün kuzu kavurmayı övdüğünü bazılarının ise porsiyonun azlığından şikayet ettiğini dile getiren Özkan, "Çay tabağında porsiyonlar olduğunu söyleyenler oldu. Metal düz tabak olduğundan öyle geliyor ama tabağa döktüğümüzde porsiyonun miktarı daha net ortaya çıkıyor. Yani az değil porsiyonlarımız doyurucu" ifadesini kullandı. 40 YILLIK USTAYLA BİN YILLIK KÜLTÜRÜ GETİRDİLER Küçükbaş hayvan yetiştiricisi ve handa lokanta sahibi İsmail Kutlu ise yaklaşık 400 yıllık tarihi handa farklı bir yemek sunmak istediklerini belirterek, Yusufeli'nden 40 yıllık cağ döner ustası getirdiklerini anlattı. Cağ kebapta kendi yetiştirdikleri kuzuların etlerini kullandıklarını dile getiren Kuzu, şunları söyledi: "Ağır kış şartları oluşmadığı sürece yem kullanmayız hayvanlarımızda. Hepsi dağda, bayırda, merada beslenir. Kekik, nane, ot ne bulurlarsa doğal beslenirler. O yüzden etimizin lezzetinde de iddialıyız; hem doğal hem organiktir. Bu han yüzlerce yıllık bir kültürü temsil ediyor. Biz de buraya ünü yurt dışına taşmış cağ kebabı getirdik. Farklı olunca ilgi de görüyoruz. Şap nedeniyle kapatılan pazar açılsa daha güzel olacak işlerimiz."

BTSO Başkanı Burkay: "Eğitimde rekabetçilik için yeni iş modellerine ihtiyacımız var" Haber

BTSO Başkanı Burkay: "Eğitimde rekabetçilik için yeni iş modellerine ihtiyacımız var"

Eğitim sektörü istişare toplantısına katılan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, eğitim sektöründe geleceği şekillendirecek yeni iş modellerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Başkan Burkay, “Bilgi aktarmak kadar bilgiyi üretebilmek de çok kıymetli. Eğitimde yeni iş modelleri oluşturmak, özellikle gelecek 50 yılda bizim rekabetçiliğimizi güçlendirecek alanlarda yetkinliklerimizi geliştirecek yollar açmamız gerekiyor.” dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) 59. Meslek Komitesi Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Eğitim Konseyi Başkanı Gıyasettin Bingöl, Meclis Üyesi Orhan Adanur, Komite Başkanı Hasan Temelli, Komite Üyesi İsmail Güler ile özel okullar, kurslar ve anaokulları sektörü temsilcileri katıldı. Sektörel talepler ve beklentilerin değerlendirildiği toplantıda ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bursa Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanı Gökhan Kuzu ve Bakanlık Baş İş Müfettişi Volkan Avcı eğitim sektöründe teftiş süreçlerine ilişkin sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Kalkınmayı Gelişmişliğe Taşıyacak Olan Unsur Eğitimdir BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, eğitimin toplumların gelişmesinde en önemli başlıklardan biri olduğunu belirtti. Burkay, “Bir toplumun kültür-sanattan sanayiye kadar her alanda gelişebilmesi için dünya ile rekabet edebilecek bir eğitim sistemine ihtiyaç var.” dedi. Toplumların en önemli dönüştürücü gücünün eğitim olduğunu ifade eden İbrahim Burkay, 59. Meslek Komitesi’nin bu alanda değerli çalışmalar yaptığını söyledi. Eğitim sektöründe geleceği şekillendirmek için yeni iş modellerine ihtiyaç olduğunu ifade eden Burkay, “Mevcut durumda eğitim sektöründe bina, servis, yeme-içme gibi eğitim dışı gider kalemleri yüzde 50’ye yaklaştı. Yapay zekâ ile öğretmen kavramı da değişiyor. Burada eğitime farklı bir perspektiften yaklaşmak gerekiyor. Nüfus olarak yaşlanıyoruz ancak eğitim süreçlerinde dünyayı iyi okumamız gerekiyor.” dedi. Bilgiyi Aktarmak Kadar Üretmek de Çok Kıymetli Doğal kaynakları ve insan kaynağı zengin ülkelerin gelecek 50 yılda önemli bir konumda olacağını ifade eden İbrahim Burkay, “Fütüristlerin tamamı G-7 ülkelerinin değişeceğini öngörüyor. Şu anda Çin 1,5 milyar nüfusa sahip. Bundan 10 yıl önce tek çocuk kısıtlaması kaldırılan ülke dünya ticaretini manipüle ediyor. Çin üretimle dünyayı ele geçiriyor. Burada en büyük dayanağı nüfusu. Çin’in geçen yıl dış ticaret fazlası 1 trilyon dolara ulaştı. Bu dünya ticaretinin yüzde 5’ine tekabül ediyor. Yani nüfus bu işin olmazsa olmazı. Sizler toplumu dönüştüren insanlarsınız. Gelecekle ilgili hayalleri besleyen sizlersiniz. Bu anlamda eğitimde atılması gereken çok adım var. Bilgi aktarmak kadar bilgiyi üretebilmek de çok kıymetli. Yeni iş modelleri oluşturmak, özellikle gelecek 50 yılda bizim rekabetçiliğimizi güçlendirecek alanlarda yetkinliklerimizi geliştirecek yollar açmamız gerekiyor.” diye konuştu. “2026 Güven Tazeleme Yılı Olacak” BTSO Eğitim Konseyi Başkanı Gıyasettin Bingöl ise Bursa’nın sanayi, kültür, ticaret ve turizmin yanında önemli bir eğitim şehri olduğunu söyledi. Kentteki özel öğretim kurumlarında 75 bin öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Bingöl, Bursa’nın bu alanda lider konumda bulunduğunu ifade etti. Gelecek yıl özel eğitimde “güven tazeleme yılı” olarak hedeflediklerini kaydeden Bingöl, 2026 Nisan ayında Uludağ’da kapsamlı bir eğitim zirvesi düzenlemeyi planladıklarını ve bu etkinliği geleneksel hale getirmek istediklerini açıkladı. Bingöl, BTSO’da 8 yıldır İbrahim Burkay ile çalıştıklarını, Başkan Burkay’ın eğitim sektörüne her zaman büyük önem verdiğini belirterek, “Uludağ’daki Bursa Business School projesi başlı başına sektörümüz için çok büyük bir hizmet. Sayın Başkan her zaman eğitim sektörünü destekledi ve ön plana koydu. Hiçbir talebimizi geri çevirmedi. Özellikle pandemi dönemi ve devamında özel öğretimle ilgili meselelerin yüzde 90’ını BTSO’da çözdük. Servis meselesini burada görüştük, fiyatlar burada belirlendi. Sayın Başkan da tüm bu süreçlere destek verdi. TOBB’da devamlı olarak taleplerimizi gündeme getirdi. Kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere birçok konuyu bu çatı altında çözdük. Komitemiz de çok seçkin insanlardan oluşuyor. Güzel bir çalışma ortamımız var. BTSO’da, Uludağ’da, Kent Ormanı’nda çok toplantılar yaptık ama gerçekten bu işin lideri Sayın Başkandır. Kendisinin çok emeği var. Sektörümüze destekleri için teşekkür ediyoruz.” dedi. Özel Öğretimde Talep Azaldı Arz Çoğaldı Toplantıda konuşan Komite Üyesi İsmail Güler, Bursa’daki özel öğretim kurumları ve öğrenci sayılarına ilişkin istatistikleri paylaştı. 2022-2023 döneminde 373 bin olan anaokulu öğrenci sayısının 2025-2026 yılında 218 bine gerilediğini paylaşan Güler, buna rağmen okul sayısının 4253’ten 4282’ye yükseldiğini belirtti. 2022-2023 döneminde 102 bin olan ilkokul birinci sınıf öğrenci sayısının bu yıl 75 bine gerilediğini söyleyen Güler, “Okul sayısı artıyor ancak kaydedilen öğrenci sayısı azalıyor. Son yıllara kadar talep fazla arz azdı. Ancak şimdi talep azaldı arz çoğaldı. Bu yüzden kurumların ayakta kalabilmesi için daha katma değerli bir eğitim vizyonuna ihtiyaç var.” dedi.

Zeki Müren 94 yaşında Bursa'da anıldı Haber

Zeki Müren 94 yaşında Bursa'da anıldı

Bursa, sanat güneşi Zeki Müren’i doğumunun 94. yılında düzenlenen özel bir geceyle andı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik, UNESCO Bursa Derneği ve Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi iş birliğinde düzenlendi. Salonun tamamen dolduğu gecede büyük ustanın eserleri genç seslerle yeniden hayat buldu. KONSER DİNLEMEK İÇİN DEĞİL BİR MİRASI YAŞATMAK İÇİN BURADAYIZ” Gecede konuşan Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özaslan, Zeki Müren’in yalnızca bir sanatçı olmadığını, kültürün taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Özaslan, “Bugün burada yalnızca bir konser dinlemek için değil, bir kültürü, bir hafızayı, bir mirası yaşatmak için buluştuk. Zeki Müren yalnızca söyleyen değil; her nefesiyle, her kelimesiyle, her sahne duruşuyla Türk kültür hayatında bir estetik inşa eden büyük bir ustadır" dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Yıldız, Zeki Müren’in Türk kültürünün en zarif ve güçlü temsilcilerinden biri olduğunu ifade etti. AKİF OKTAY'IN ’dan ZEKİ MÜREN ŞİİRLERİNE ÖZEL YORUM Gecenin unutulmaz anlarından biri ise Akif Oktay’ın Zeki Müren’in şiirlerini sahnede yorumlaması oldu. Oktay’ın duygu yüklü ve derinlikli yorumları izleyicilerden büyük alkış aldı. Sanatseverler, Müren’in az bilinen şiirlerinin bu özel gecede yeniden hayat bulmasından büyük memnuniyet duydu. Akademisyen Dç.Dr Güniz Aykaç, Zeki Müren şarkıları ve güzel sesiyle geceye renk kattı. YOĞUN KATILIM Etkinliğe Bursa UNESCO Derneği yönetimi, Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Remzi Ayaz öğretmen, ve öğrencileri, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve eşi, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor ve eşi, Nilüfer Belediye Başkan Vekili Mahmut Demiröz, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, geçmiş dönem Bursa Milletvekili Necati Ozensoy ve eşi, geçmiş dönem Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ve eşi, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının Başkan ve üyeleri, oda temsilcileri çok sayıda sanatsever katıldı. 31 yıl önce hayata veda eden büyük sanatçı, doğduğu şehirde bir kez daha yüzlerce kişinin ortak duygusunda buluştu. Zeki Müren’in unutulmaz eserlerinin hep birlikte söylenmesi, geceyi güçlü bir saygı ve sevgi buluşmasına dönüştürdü.

AK Parti Bursa’da İl Danışma Meclisi gerçekleştirildi Haber

AK Parti Bursa’da İl Danışma Meclisi gerçekleştirildi

AK Parti Bursa İl Başkanlığının 61. İl Danışma Meclisi, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde AK Parti Bursa milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, il yönetimi, meclis üyeleri ve mahalle teşkilatlarının katılımıyla büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti belediyeciliğinin Türkiye’nin hizmet anlayışını değiştiren güçlü bir vizyon ortaya koyduğunu söyledi. CHP’li belediyelerin yönetim anlayışını eleştiren Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediyesinin su tarifesi konusunda aldığı kararların vatandaşın hayatını zorlaştırdığını belirtti. Gürkan, su fiyatlarında yaşanan süreci şu sözlerle değerlendirdi: "Bursa’ya baktığımızda maalesef beceriksizlik ve istikrarsızlıkla karşı karşıyayız. Göreve gelir gelmez suya yüzde 25 indirim yaptılar; çünkü maliyeti, hesabı bilmiyorlar. Ardından ‘Pardon, bize yanlış hesap verdiler’ diyerek bu kez yüzde 30 zam yaptılar. Fakat kümülatif hesaba baktığımızda bu düzenleme, vatandaşın faturasına yüzde 100’ü aşan artış olarak yansıdı. Bu şehir böyle yönetilemez." CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı'nın "Sanata ihtiyaç var, asfalta gerek yok" şeklindeki sözlerine de tepki gösteren Gürkan, "Asfaltı olmayan yere kültür sanat götüremezsin. Bu şehir böyle bir yönetimi hak etmiyor." dedi. "GERÇEK TABLO GİZLENİYOR" Belediyede işten çıkarma süreçleri kamuoyuna farklı aktarıldığını belirten Gürkan, "Gerçek tablo gizleniyor. Son 1,5 yılda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde 8 binin üzerince çalışanın işine son verildiği iddiaları ile Büyükşehir ve iştiraklerine hangi özellikelerine göre kaç kişinin alındığının mutlaka ortaya net olarak açıklanması gerekmektedir. Bu şehir doğruluğu ve şeffaflığı hak ediyor. Başkan göreve gelirken 'kimseyi işten çıkarmayacağız' sözü verdiğini ancak bugün binlerce çalışanı haksız yere işsiz bıraktı" dedi. Bu dönem İl Danışma Meclisinin tüm ilçelerden meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Gürkan, "Meclis üyelerimizin sorumluluğu büyük. Milletimizin sesi olmalı, duruşumuzla Cumhurbaşkanımızın çizdiği yoldan ayrılmamalıyız" diye konuştu. "HIZLI TREN 2026'DA" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Bursa’ya yaptığı son ziyaretin önemine dikkat çeken Gürkan, pek çok projede önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti. Gürkan, şu ifadeleri kullandı; "Kuzey Otoyolu güzergâhı, Mudanya yolu düzenlemeleri, İnegöl-Yenişehir yolu, Gürsu Tren İstasyonu bağlantısı, Orhangazi kavşak düzenlemeleri, Bursa-Ankara Hızlı Tren çalışmaları gibi alanlarda çalışmaların hızla sürüyor. 2026 yılı geldiğinde hızlı trenle Ankara’ya yolculuk yapılabilecek. Bakanımız her adımı titizlikle takip ediyor." Şehir Hastanesi bağlantı yoluyla ilgili sürece değinen Gürkan, Büyükşehir Belediyesinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi sebebiyle projenin Ulaştırma Bakanlığı tarafından devralındığını söyledi. "Bazı kesimler bu konuda kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor. Gerçekler ortada. Bakanlığımız bu projeyi Bursa için üstlendi" diye konuştu. Konuşmasının önemli başlıklarından biri de teşkilat çalışmaları oldu. Gürkan, Bursa teşkilatına yönelik yoğun ilgiyi şu sözlerle duyurdu: "Sadece son bir haftada 5 bin 284 yeni hemşehrimiz AK Parti Bursa ailesine katıldı. Her yeni üye, Cumhurbaşkanımıza duyulan güvenin ve AK Parti’ye inancın en güçlü göstergesidir." Açılış konuşmasının ardından, üye çalışmaları kapsamında teşkilata en fazla üye kazandıran meclis üyelerine plaket takdim edildi.

Cenon’da dostluk pekişti Haber

Cenon’da dostluk pekişti

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, beraberindeki Meclis Üyesi Sadettin Erdoğan ve Kültür Sosyal İşler Müdürü Önder Kılıç ile birlikte Fransa’nın Bordeaux şehrine bağlı Cenon kentini ziyaret etti. İnegöl Belediyesi’nin 2014 yılından bu yana kültürel iş birliğini sürdürdüğü, 2024 yılı Ekim ayında da İnegöl’de kardeş şehir protokolü imzaladığı Cenon şehrinde düzenlenen Tüm Enlemler Festivaline katılıp bölgedeki Türk vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Alper Taban, Cenon Belediyesi ile kardeş şehir protokolünü Cenon şehrinde yeniden imzaladı. KARDEŞ ŞEHİR PROTOKOLÜ CENON'DA DA İMZALANDI İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve Cenon Belediye Başkanı Jean Farnçois Egron arasında imzalanan kardeş şehir protokolünün imza törenine; Bordeaux Başkonsolosluk yetkilileri, İnegöl ve Cenon Belediyesi heyetleri ile bölgede yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı katıldı. Başkan Alper Taban, Türk vatandaşların ve Cenon Belediyesi yetkililerinin misafirperverliği ve karşılamaları için teşekkür etti. BAŞKAN TABAN FRANSA'DA TEMASLARDA BULUNDU Başkan Alper Taban, Fransa ziyareti kapsamında bölgede bir dizi ziyaretler ve temaslar da gerçekleştirdi. Bordeaux Başkonsolosluğunu ziyaret edip Cenon Tüm Enlemler Festivaline katılan Başkan Taban, Cenon Posoflular Derneği ve UID Bordeaux Bölge Başkanı Alper Işık ile de bir araya geldi. Lormont Türk Kültür Merkezini ziyaret eden İnegöl heyeti, Cenon Belediyesinde de vatandaşlarla buluştu. 10 YILI AŞKIN SÜREDİR İLİŞKİLERİ DEVAM EDİYOR Başkan Alper Taban, Cenon ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: "Cenon ile İnegöl arasında güçlü bir bağ oluştu. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Cenon ile İnegöl olarak bir kardeş şehir protokolü imzaladık. Ancak bizim Cenon ile bağımız çok daha eskiye dayanıyor. Burası Ardahan Posof ve Isparta Yalvaçlı Türk vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bir bölge. Bizim şehrimizde de Posof’tan çok sayıda kişi yaşıyor. İnegöl Belediyesi de İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği aracılığıyla bu bölgeyle ikili ilişkilerini geliştirdi. Bu bağlar neticesinde Cenon ve İnegöl arasında 2014 yılında imzalanan dostluk ve kültürel iş birliği anlaşmasıyla, ilişkiler daha da ilerledi. 10 yılı aşkın süre karşılıklı ziyaretler ve dostluk köprüsünün kurulmasının neticesinde, İnegöl’de Cenon Belediye Başkanımız ile heyetini misafir ettik ve kardeş şehir protokolü imzaladık. Bugün de aynı imzaları Cenon halkı huzurunda atmak için buradayız." KARDEŞ ŞEHİR PROTOKOLÜ, İKİ HALK ARASINDA ATILAN KALICI DOSTLUK İMZASI "İmzaladığımız kardeş şehir protokolü, sadece iki belediye arasında bir iş birliği belgesi değil; iki halk arasında atılmış kalıcı bir dostluk imzasıdır. Bu kardeşliği Cenon’un misafirperver topraklarında yeniden imzalamak, bu dostluğu daha da derinleştirmek bizler için büyük bir onur kaynağıdır. Ayrıca Cenon şehrinin Tüm Enlemler Festivalinde yer aldık. Tüm Enlemler Festivali, kardeş şehir protokolünün imzalanması açısından da aslında çok önemli. Çünkü bu festival bize çok kıymetli bir mesaj veriyor: Dünya; farklı renklerin, seslerin, geleneklerin birlikte oluşturduğu bir mozaiktir. Tıpkı bu festival gibi. Hepimiz farklı enlemlerde doğmuş olabiliriz ama aynı gezegende, aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Dünyanın şifresi, tıpkı burada olduğu gibi; dostluk, kardeşlik ve barıştır. Bugün burada bir kez daha görüyoruz ki; kültür, müzik, sanat, kardeşlik, dayanışma ve barış Bunlar sınır tanımayan değerlerdir. Dünyamızın her köşesinde insanlar aynı umutla yaşıyor. İşte bu festival de tam olarak bu umudu yaşatıyor. Cenon’dan İnegöl’e, Fransa’dan Türkiye’ye, Avrupa’dan Asya ve Afrika’ya tüm enlemler boyunca uzanan bir insanlık zinciri kuruyor. Biz de bugün buraya sadece bir kardeş şehir olarak değil; bir dost, bir ortak, bir komşu olarak geldik. Çünkü inanıyoruz ki şehirler birbirine dokundukça, insanlar birbirini tanıdıkça, dünyamız daha barışçıl bir yer olacak. Kardeşliğimizin uzun yıllar boyunca güçlenerek sürmesini diliyorum."

Osmangazi Kitap Fuarı'na 8’inci gününde de yoğun ilgi Haber

Osmangazi Kitap Fuarı'na 8’inci gününde de yoğun ilgi

Osmangazi Belediyesi'nin YAYKOOP (Yayıncılar Kooperatifi) iş birliğinde bu yıl 1'incisini düzenlediği Osmangazi Kitap Fuarı, Osmangazi Meydanı'nda bir birinden özel yazarları okurlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Fuarın 8'inci gününde yazarlar Prof. Dr. Emre Kongar, Tarık Tufan, Irmak Zileli ve Dr. Meral Saklıyan, okurlarıyla bir araya geldi. Düzenlenen söyleşilerde okurlar yazarlara kitaplarında merak ettiği konularla ilgili çeşitli sorular sordu. Yazarlarda bu sorulara içtenlikle bir birinden güzel cevaplar verdi. Keyifli geçen söyleşilerin ardından düzenlenen imza günüyle yazarlar okurlarının kitaplarını imzaladı. “Okurlarım Yorumlarıyla Söyleşiye Değer Kattı” Osmangazi Kitap Fuarı’na gelmekten çok mutlu olduğunu ifade eden Yazar Irmak Zileli, “Fuara ilgi çok güzel, insanların meraklı ve ilgili bakışlarına karşı konuştuğumu hissettim. Osmangazi Kitap Fuarı’nın bir ihtiyacı karşıladığını düşünüyorum. Söyleşiye katılan okurlarım yorumlarıyla söyleşiye değer kattı. Söyleşide “Şimdi Buradaydı” romanım üzerinden bir konuşma yaptım, romanımın konusu gereği kötülük üzerine düşüncelerimi ve içimizdeki karanlığa yönelik meraklı bir bakış göstermenin önemini, sanatçının buradaki rolünü, yazarın aslında insanı ve dünyayı anlamak için gösterdiği çabayı kendi deneyimim üzerinden okurlara aktarmaya çalıştım” dedi. “Fuara Hayran Kaldım Enerjisi Yüksek Bir Yer” Osmangazi Kitap Fuarı’nın kendisini baya şaşırttığını belirten Akademisyen, Araştırmacı ve Yazar Dr. Meral Saklıyan, “Fuara hayran kaldım çok güzel, enerjisi yüksek bir yer, harika bir yer olmuş keşke evim buraya yakın olsaydı dedim. Söyleşimde Yaşar Kemal’i anlattım. Ben Adanalı bir yazarım Yaşar Kemal, hakkında naçiz hane küçük bir kitap yazmıştım. Yazdığım o kitabı ve Yaşar Kemal’in ümidini ve umudunu anlattım. Umut kelimesi çok önemliydi, Yaşar Kemal, bu kelimeyi çıkarttı ve Yılmaz Güney, Umut Filmini çekti ve bize bu kelimeyi kazandırdı hayatımızda hep umut olsun istiyorum” şeklinde konuştu. “Cumhuriyet ve Atatürk’ü Anlatmaya Çalıştım” Osmangazi Belediyesi’nin Yayıncılar Kooperatifi iş birliğiyle düzenlediği Osmangazi Kitap Fuarı’nın harika bir öğütlenme ve düzen içinde gerçekleştiğini söyleyen Sosyolog, Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. Emre Kongar, “Söyleşide bilim ve toplumsal üretim modelleri çerçevesinde Cumhuriyet ve Atatürk’ü anlatmaya çalıştım. Fuarda Bursalıların inanılmaz bir ilgisiyle karşılaştım. İnsanlar yoğunluktan dolayı söyleşiyi ayakta dinlediler çok sevindim. Katılımcılara Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihin akışını değiştiren teşhisini Osmanlı İmparatorluğu’nun din ve tarım devrimi döneminde patinaj yaptığı için çöktüğünü tespit ederek böyle bir tarım toplumundan 15 yıl gibi kısa bir zamanda bir endüstri toplumunun yapısını oluşturduğunu ve temellerini attığını anlattım” diye konuştu. “Dilerim Uzun Soluklu Kitap Fuarları Osmangazi’de Devam Eder” Bursa Osmangazi’de bir kitap fuarının düzenlenmesinin bir yazar olarak kendisini mutlu ettiğini belirten Yazar ve Senarist Tarık Tufan, “Bursa ve Osmangazi her yönüyle bu ülkenin önemli kültür ve insan merkezlerinden bir tanesi, Osmangazi’de edebiyatın ve romanın konuşulduğu böylesi önemli etkinlikler organize etmek yazar ve okur için çok kıymetli, bizde bu güzelliğin bir parçası olduk. Dilerim uzun soluklu kitap fuarları Osmangazi’de devam eder Roman yazarı olarak biz okurlarla bir araya geldiğimizde hikayenin insanın hayatındaki anlam ve değerini konuşmaya çalışıyoruz. İnsanın bir romana ve kahramanına tutunması insanın hayatında son derece hayati bir yere karşılık geliyor. Romanlar bizim hayatımızda bir umutsuzluk anında duygularımızın kendi içinde çeliştiği ve çatıştığı anlarda bize yeni bir umut veren metinler ve anlatılardır” ifadelerini kullandı. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, “Devrim ve Sosyoloji Açısından Cumhuriyet ve Atatürk” söyleşisinin ardından Prof. Dr. Emre Kongar’a üzerinde Atatürk, resmi olan plaket hediye etti.

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali başlıyor Haber

Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali başlıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen ’21. Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali, 14-23 Kasım tarihleri arasında dünyaya kapılarını açıyor. Bursa’nın dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek bir kültürel birikime sahip olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, tüm Bursalıları festivale katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet etti. Gölgelerin ışıkla dans ettiği, kökleri asırlar öncesine dayanan, Bursa’nın kültürel mirası Karagöz oyunu, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali ile 21. kez kapılarını açıyor. FESTİVALDE, 38 TEMSİL GERÇEKLEŞTİRİLECEK Büyükşehir Belediyesi adına BKSTV tarafından UNIMA Türkiye Millî Merkezi'nin desteğiyle 14-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde, 11’i ulusal, 10’u yabancı toplam 21 ekip yer alacak. Arjantin, Bosna-Hersek, Meksika, İran, Yunanistan, Fransa, Endonezya ve Guatemala gibi ülkelerden sanatçılar, festival kapsamında kente konuk olacak. Festivale katılan sanatçılar, kendi kültürlerinden örnekleri paylaşırken; 9’u biletli olmak üzere toplam 38 temsil gerçekleştirilecek. Festivalin merkezi Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi olurken, Tayyare Kültür Merkezi, Podyum Sanat Mahal ve Karagöz Müzesi de de farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak. Yaklaşık 100 sanatçı, eğitmen ve uzma nın katılacağı festivalde, her yaştan bireye uygun 5 atölye çalışması, 1 söyleşi, 1 yuvarlak masa toplantısı ve 1 çalıştay düzenlenecek. Gelecek nesillere Karagöz’ü taşımak için özellikle çocuklar için özel etkinlikler olacak. “DEĞERLERİMİZİ GELECEK KUŞAKLARA AKTARMALIYIZ” Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Karagöz’ün Bursalıların sahip çıkması gereken değerlerden birisi olduğunu söyledi. Hedeflerinin, kültür ve sanat kenti Bursa’yı oluşturmak olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa sadece sanayi, tarım kenti değildir. Kültürel birikimi olan, 8500 yıllık tarihi içerisinde barındıran, dünyada ve Türkiye’de ses getirebilecek potansiyele sahip olan bir kenttir. Bu değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bu kentte yaşayan herkesin değerlerimize sahip çıkma sorumluluğu var. Bir yere yol yaparsınız ama yolu kullanmaya başladıktan sonra insanlar yapıldığı tarihi bile unuturlar. Ancak bir yere kültür ve sanatı götürürseniz, insanların o sanatın değerini hiç unutmadığını göreceksiniz" ifadeleri ile sanatı kente yayarak değişim sürecini başlattıklarını vurguladı. “BURSAMIZI KEŞFETMEYE DAVET EDİYORUZ” Türk gölge tiyatrosunun simgesi Karagöz’ün 2009 yılında UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edildiğini hatırlatan Başkan Bozbey, Karagöz’ün doğduğu kent olan Bursa’da düzenlenen festivalin önemine değindi. Festivalin kültür köprüsü kuracağını anlatan Başkan Bozbey, diğer kültürlere ait kukla ve gölge oyunlarının keşfedilmesine de pencere açılacağını belirtti. Karagöz’ün, asırlar öncesinde olduğu gibi bugün de halkın sesi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Karagöz gölge oyunu; yalnızca figürlerin perdeye yansıtılması değildir. Günceli yakalayan, halkın duygularını ve düşüncelerini ifade eden bir sanattır. Bu anlayışla dopdolu bir festival hazırladık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kültür ve sanatı; kentimizin dünyaya açılan güçlü bir vitrini olarak görüyoruz. Bursamızın dünya miraslarını, kadim kültürünü ve eşsiz güzelliklerini sergiliyoruz. Uluslararası etkinlikler sayesinde dünya insanlarını Bursamızı keşfetmeye davet ediyoruz. Festivalde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Gelin, hep birlikte Karagöz’ün köklü ve evrensel perdesinde buluşalım. Farklı ulusların gölge ve kukla oyunlarıyla tanışalım. Tüm Bursalıları festivalimize katılmaya ve Karagöz’ün gölgesinde buluşmaya davet ediyorum” diye konuştu. “FESTİVALİ 9 GÜNLÜK BİR SÜREYE ÇIKARTTIK” UNIMA Türkiye Başkanı Enis Ergün, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’nin çok köklü bir organizasyon olduğunu belirtti. Bursa’nın bir festivaller şehri olduğunu ifade eden Ergün, “Karagöz, bizim gözbebeğimiz ve bayraktarımızdır. Festival, bugüne kadar ulusal ve uluslararası anlamda bir çekim merkezi oldu. Bu sene festivali, İpek Yolu vizyonu ve farklı ülkelerden daha fazla katılım sağlanması noktasında yeniden tasarladık. Tarihimizde ilk defa festival, çok ciddi bir başvuru aldı. 37 farklı ülkeden 150 başvuru aldık. Festivali 9 günlük bir süreye çıkarttık. İnsanlar, birçok farklı ülkeden kukla oyunlarını izleyebilecek. UNESCO Listesi’nde tanımlandığı gibi Karagöz oyunlarının doğru örneklerini seyirciyle buluşturacağız. 2026 yılında dünyaya örnek olacak daha iyi bir festivali tasarlamak için çalışacağız. Aynı zamanda BKSTV ve Bursa Miras ile birlikte ‘Bursa Karagöz ve Kukla Çalıştayı’nı gerçekleştireceğiz. Herkesi festivalimize bekliyoruz” dedi. BKSTV Genel Sekreteri Emre Feza Soysal, dünyada her kentin bir şeyle anıldığını, Karagöz’ün de Bursa’nın en önemli markalarından birisi olduğunu söyledi. 21. kez yapılacak olan festivali çok önemsediklerini söyleyen Soysal, festival kapsamındaki oyunların 17 ilçede vatandaşlarla buluşturulacağını söyledi. Soru cevap bölümüyle devam eden programa, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra Usta Hayali (Karagöz oynatıcısı) Recep Şinasi Çelikkol, Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar ve Büyükşehir Belediyesi yöneticileri katıldı.

Alev Alatlı’nın adı Bursa’da yaşayacak Haber

Alev Alatlı’nın adı Bursa’da yaşayacak

Yıldırım Belediyesi’nin, ilçeye kazandırdığı Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın katıldığı törenle açıldı. Yıldırım Belediyesi’nin, ilçeye kazandırdığı Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın ev sahipliğinde düzenlenen açılışa; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Refik Özen, Ayhan Salman, Ahmet Kılıç, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, AK Parti Yerel YönetimlerBaşkan Yardımcısı Recep Altepe, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, Keles Belediye Başkanı Ferhat Erol, Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürü Erdal Çetindağ, Bursa Emniyet Müdürü Kadir Gökçe, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Naci Çağlar, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı İrfan Akkaya, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş, AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Furkan Alparslan, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Faruk Uysal, Karaağaç Mahalle Muhtarı Sema Pamukçular, akademisyenler, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. "NESİLLERE İLHAM VERECEK" Bursa’nın kültür, sanat ve fikir hayatına yön verecek Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’nin açılışında konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz; "Bugün Bursa’mız; tarih, kültür, sanat ve düşüncenin aynı çatı altında yeniden hayat bulduğu çok müstesna bir ana şahitlik ediyor. Şehrimizin kültürel hafızasını canlı tutacak, fikir üretimini teşvik edecek, gelecek nesillere ilham verecek Alev Alatlı Şehir, Düşünce ve Sanat Merkezi’nin açılışında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Yıldırım Belediyesi olarak bir yandan şehrimizin fiziki dönüşümünü sürdürürken; diğer yandan medeniyetimizin ruhunu diri tutan kültürel ve fikrî altyapıyı güçlendirmeyi asli vazifemiz olarak görüyoruz. Zira bizim medeniyet tasavvurumuzda şehir yalnızca binalardan ibaret değildir. Şehir; okulu olan, kütüphanesi olan, medresesi olan; ilmi ve irfanı kuşanan yerdir. Nitekim bugün eğitim ile parlayan Yıldırım’da üniversiteler, kütüphaneler ve bilginin üretildiği merkezler hızla çoğalıyor" ifadelerini kullandı. MEDENİYET LABORATUVARI Alev Alatlı Şehir, Düşünce ve Sanat Merkezi’nin ortaya çıkış sürecinden de söz eden Başkan Oktay Yılmaz; "Sivil mimarimizin seçkin örneklerinden tarihi Osman Fevzi Efendi Konağı’nı; 2022 yılında başlayan titiz çalışmalar neticesinde 2024 yılında tamamladığımız restorasyonla gün yüzüne çıkardık. Bahçesi ve giriş katı Yıldırım Kafe ile sosyal hayatın can damarı olurken; üst katlarda yer alan kütüphane, okuma salonu, sergi ve toplantı alanları ile burası yeni bir fikrî canlılığın kapılarını aralıyor. Bu yapıyı yalnızca mimari açıdan ihya etmedik; fonksiyonel olarak da yeniden şehre kazandırdık. Bugün bu mekân;şehre dair kalıcı düşünceler üretmeyi,akademik çalışmalar ile şehir pratiklerini buluşturmayı,geleneğin birikimi ile geleceğin vizyonu arasında köprü kurmayı,şehrin kültürel sermayesini artırmayı hedefleyen önemli bir entelektüel platformdur. Biz burayı yalnızca bir mekân olarak değil;fikirlerin mayalandığı, sanatın hayat bulduğu, düşüncenin derinleştiği bir medeniyet laboratuvarı olarak kurguladık" dedi. "ALEV HOCA’NIN HAKKI ÖDENMEZ" AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala ise açılışta yaptığı konuşmada; "Böyle değerli bir güne hoşgeldiniz şeref verdiniz. Sözlerimin başında bu güzel eseri Alev Hoca’nın ismiyle Bursa’ya kazandıran Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz’a teşekkür ediyorum. Alev Hoca için ne yapsak görevimizi yerine getiremeyiz. Entelektüel fakirliğin diz boyu olduğu, İslam dünyasının üstüne karabasan gibi çöktüğü bir dönemde Alev Hoca bir çağlayan gibi doğdu. Alev Hoca nadir bulunan, namuslu bir aydındı. Bize kendimizi, Doğu’yu, Batı’yı anlattı. Çok çaba sarf etti. Bugün yakıcı bir insanlık dramı ile karşı karşıyayız. Gazze’de yaşananlar ortada. Filistin mücadelesinde de AlevHoca en ön saftaydı. Filistin meselesini 1980’lerin başından beri gündeme getirdi. Filistin sorununu biz onun emekleriyle anladık. Alev Hoca’yı anlatmaya zaman yetse, kelimeler yetmez. Kelimeler yetse duygular yetmez. Biz onu anlatmaya değil anlamaya çalışıyoruz. Biz Alev Hoca’nın hakkını ödeyemeyiz" ifadelerini kullandı. "BU ESERİ YAŞATMALIYIZ" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise açılışta yaptığı konuşmada; "Sözlerimin hemen başında bu eseri medeniyetler şehri Bursa’ya kazandıran vizyoner belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Alev Hoca anlatılmaz yaşanır. Kendisi önemli bir fikir insanıydı. Herkesin yaşamına dokunan eserler verdi. Bu fikirleri ve eserleri yaşatmak bizlerin borcu. Onun fikirlerinin ve isminin burada yaşatılması bizler için gurur verici. Bugün burada fikir üreten, düşünce üreten kişiler yetişecek. Ne mutlu bizlere ki bu önemli eseri Bursa’ya kazandıran bir belediye başkanımız var. Hepimiz buraya katkı vermeli, bu eseri yaşatmalıyız. Burada fikir, düşünce ve sanat üretmeliyiz. Tüm Bursa’ya hayırlı uğurlu olsun" dedi. BAŞKAN YILMAZ’A TEŞEKKÜR Alev Alatlı Şehir, Düşünce ve Sanat Merkezi’ni Bursa’ya kazandıran Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a teşekkür eden Vali Erol Ayyıldız da; "Bu güzel eseri Bursa’ya kazandıran değerli Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz’a iki kere teşekkür etmek istiyorum. Biri bu eser için diğeri ise buraya Alev Alatlı ismini vermesinden dolayı. Tüm Bursa’ya ve Yıldırım’a hayırlı uğurlu olsun" dedi. Annesinin fikirlerinin ve adının yaşayacağı bir mekana kavuştuğunu belirten, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan ise; "Bu mekan annemin adının ve düşüncelerinin yaşayacağı, yeniden hayat bulacağı yer olacak. Bu önemli esere annemin adını veren Yıldırım Belediye Başkanımız Oktay Yılmaz’a çok teşekkür ediyorum" dedi. Karaağaç Mahalle Muhtarı Sema Pamukçular da, Alev Alatlı Şehir, Düşünce ve Sanat Merkezi’ni Yıldırım’a kazandıran Başkan Oktay Yılmaz’a teşekkür etti.

"Canımdan Can" filmi galası yoğun ilgi gördü Haber

"Canımdan Can" filmi galası yoğun ilgi gördü

Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen gala gösterimine, çok sayıda dernek başkanı, CHP Meclis Üyesi ve Osmangazi Belediyesi Başkan Vekili Hamiyet Arıksalan, Kültür ve Sanat Derneği Kadın Kolu Başkanı Özlem Kıran, Bursa Kent Konseyi Edebiyat Çalışma Grubu üyeleri ve sanatsever vatandaşlar katıldı. Filmin senaryo danışmanlığını yapan ve birçok bölümünü kaleme alan AK Parti 22. Dönem Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu, yaptığı açıklamada amatör bir ekiple yola çıktıklarını ve temel amaçlarının toplumsal konulara dikkat çekmek olduğunu söyledi. Profesyonellik iddialarının olmadığını vurgulayan Anbarcıoğlu, "Maalesef uyuşturucu kullanımı 9-10 yaşlara kadar indi. Aileler ve emniyet başta olmak üzere hepimizin bu konuda sorumluluğu var. İnsanlarımız kötü hallere düşmeden önce tedbir almak istiyoruz. Filmimizin konularından biri de bu" dedi. Toplumsal duyarlılığı artırmak için birçok farklı temayı işlediklerini belirten Anbarcıoğlu, "Balkonunda oturan insanlar, dışarıda bilinçsizce ateşlenen silahlarla hayatlarını kaybediyor. Bunu gündeme almak istedik. Ayrıca filmimizde ‘Müstecip Onbaşı’ adını da geçirdik. 1915’te Çanakkale’de Fransız denizaltısını tek başına esir alan bu kahramanımızı toplumun büyük bölümü tanımıyor. Belediyelerin meydanlarına ve caddelerine bu ismi vermesini isteriz" ifadelerini kullandı. Girişin ücretsiz olduğu galada izleyiciler, sosyal sorumluluk projesi kapsamında çekilen filmi beğeniyle izledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.