SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kuraklık

Söz Bursa - Kuraklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Marmarabirlik’te hedef 70 bin ton zeytin, 50 milyon dolarlık ihracat Haber

Marmarabirlik’te hedef 70 bin ton zeytin, 50 milyon dolarlık ihracat

Bursa ve ilçelerinde zeytin hasadı başladı. Çiftçiler sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bahçelerin yolunu tutup sofraları süsleyen zeytinleri ailece topluyor. Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, bu yıl iri taneli ve kaliteli ürünlerin öne çıktığını belirterek, Türkiye genelinde sofralık ve yağlık zeytin rekoltesinin toplamda 2 milyon 450 bin ton olarak öngörüldüğünü, bunun 740 bin tonunun sofralık zeytin olduğunu ifade etti. Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Marmara Bölgesi'nde başlayan zeytin hasadıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, Marmarabirlik bölgesinden gelen rekolte beyannamesinin 67 bin ton olduğunu, şu ana kadar alınan ürün miktarının 8 bin ton civarına çıktığını, ortalama fiyatın ise 115 TL seviyelerinde bulunduğunu kaydetti. Bursa Valiliği, Mudanya Kaymakamlığı ve Marmarabirlik tarafından organize edilen Hasat Başlangıcı Programı Marmarabirlik'in Mudanya Kooperatifi'nin Yörükali Mahallesi'ndeki zeytin alım deposu bahçesinde gerçekleştirildi. Programa, Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Ak Parti Mudanya İlçe Başkanı Arif Bayrak, Tarım Orman İl Müdürü İbrahim Acar, Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Marmarabirlik Mudanya Kooperatifi Başkanı Cüneyt Soylu ile Marmarabirik ortakları zeytin üreticisi çiftçiler katıldı. Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, çiftçiliğin zor olduğunu bildiğini ancak çiftçiliğin sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde zor olduğunu belirtti. Kaymakam Terzi, gerek zeytinde gerekse başka ürünlerde modern tarıma geçmenin şart olduğunu da sözlerine ekledi. Mudanya Kooperatifi Başkanı Cüneyt Soylu da bu sene Mudanya bölgesinden 10 bin ton civarında ürün beklediklerini belirtti. Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız da hasat programına ev sahipliği yapmaktan gurur ve onur duyduklarını ifade etti. Konuşmaların ardından kooperatife ait zeytinliklerde hasat başladı. Zeytin ağaçlarının altına serilen mavi yaygılar, gökyüzünden bakıldığında halı desenini andıran etkileyici bir görüntü oluşturdu. Ağaçlar tek tek silkelenerek düşen zeytinler kasalara toplandı. Kaymakam Ayhan Terzi ve Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız da zeytin silkeleme makineleriyle hasada katılarak üreticilere destek verdi. ÜRETİCİLERDEN YOĞUN KATILIM Hasat programının ardından Yörükali Mahallesi çevresindeki zeytin üreticileri, traktörlerine yükledikleri tonlarca zeytini Marmarabirlik deposuna getirerek teslim etti. Teslim alınan zeytinler, bilgisayar destekli sistemle boyutlarına göre ayrılarak özel havuzlara yerleştirildi. Drone ile görüntülenen zeytin havuzları, hasadın büyüklüğünü gözler önüne serdi. GELENEKSEL FERMANTASYON, MODERN TEKNOLOJİYLE BULUŞTU Toplanan zeytinler, 6 ay boyunca doğal fermantasyona bırakılıyor. Sürecin sonunda zeytinler, son teknolojiyle donatılmış steril havuzlarda yıkanıyor ve tuz eşliğinde üzerlerine taş basılarak dinlenmeye alınıyor. Bu yöntemle elde edilen ürünler, hem lezzet hem de kalite açısından öne çıkıyor. "ŞU ANA KADAR 67 BİN TON REKOLTE BEYANINDAN ORTALAMA 115 TL'YE 8 BİN TONU ALINDI" Programın ardından hasat yerinde İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran Marmarabirlik Başkanı Ali Yıldız, Marmara Bölgesi'nde başlayan zeytin hasadıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yıldız Marmarabirlik Bölgesi'nden gelen rekolte beyannamesinin 67 bin ton olduğunu, şu ana kadar alınan ürün miktarının 8 bin ton civarına çıktığını, ortalama fiyatın ise 115 TL seviyelerinde olduğu bildirildi. YENİ DEPOLAMA TESİSİ, İHRACAT HEDEFİ Marmarabirlik'in gelecek hedeflerine de değinen Yıldız, 30 bin ton kapasiteli yeni bir depolama tesisi planladıklarını ve 70 bin ton zeytin alım hedefi koyduklarını açıkladı. İhracat alanında ise 50 milyon dolarlık bir hedefe odaklandıklarını belirten Yıldız, özellikle sofralık siyah zeytin için iç ve dış pazarda daha etkili bir pazarlama stratejisi geliştirdiklerini söyledi. Yeni ürünler ve işleme tesisleriyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Yıldız, bu yatırımların Marmarabirlik'i ve ortak yapısını daha da güçlendireceğini dile getirdi. KURAKLIK REKOLTEYİ ETKİLİYOR Yıldız, Marmara Bölgesi'nde yaklaşık altı aydır yağış görülmediğini ve bu kuraklığın özellikle suyla üretim yapılmayan bölgelerde rekolteyi olumsuz etkilediğini belirtti. Son yağışların ürün kalitesine katkı sağladığını ifade eden Yıldız, daha fazla yağmurun daha kaliteli ürünler getireceğini söyledi. TÜKETİM VE TAĞŞİŞ UYARISI Türkiye'nin sofralık siyah zeytin tüketiminde dünya lideri olduğunu belirten Yıldız, buna rağmen Avrupa'da yeşil zeytinin daha fazla tercih edildiğini aktardı. Yıldız, zeytinyağı tüketiminde ise Türkiye'nin kişi başı 2-2,5 kilo ile Avrupa'nın 13 litre seviyesinin oldukça gerisinde olduğunu vurguladı. Marmarabirlik'in doğal fermantasyonla ürettiği ürünlerin 8-9 ay mahzenlerde olgunlaştığını hatırlatan Yıldız, iç tüketimin artmasının üreticiye ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Son olarak zeytinyağında artan tağşiş üretimine dikkat çeken Yıldız, merdiven altı üretimlerin hem üreticiye hem de tüketiciye zarar verdiğini belirterek, vatandaşları güvenilir markaları tercih etmeleri konusunda uyardı. Tarım ve Ticaret Bakanlıklarının denetimlerinin arttığını da sözlerine ekledi.

Suları çekilen gölden alevler çıktı! Görenler inanamadı... Haber

Suları çekilen gölden alevler çıktı! Görenler inanamadı...

Isparta'da Eğirdir Gölü'nde suların çekilmesiyle açığa çıkan kayalık bölgede bir vatandaşın çakmağını çakmasıyla kayalıklar alev aldı. Olayın, göl tabanından sızan metan gazından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilirken, O anları şaşkınlıkla izleyen vatandaş, "Burada geziyorduk ve ne olduğunu anlamadım ama yoğun bir gaz kokusu vardı. Çakmağımı çaktığımda kayanın alev aldığını gördüm. Bölgede inceleme yapılması gerekiyor" dedi. Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü, son dönemde yaşanan kuraklığın ardından bu kez sıra dışı doğa olayıyla gündem oldu. Göldeki su seviyesinin ciddi oranda düşmesiyle Altınkum Mahallesi'ndeki kayalık alanlarda "alevlenme" meydana geldi. Göl çevresinde ailesiyle birlikte gezintiye çıkan Ahmet Şahan, suların çekildiği bölgede keskin bir koku fark etti. Şahan, durumu anlamak için çakmağını yaktığında, kayanın yüzeyinden alev yükseldiğini gördü. "NE OLDUĞUNU ANLAMADIM AMA YOĞUN BİR GAZ KOKUSU VARDI" O anları anlatan Şahan, "Suların çekilmesiyle adanın etrafında geziniyorduk. Ne olduğunu anlamadım ama yoğun bir gaz kokusu vardı. Çakmağımı çaktığımda kayanın alev aldığını gördüm. Bu durum beni hem şaşırttı hem de endişelendirdi. Muhtemelen yanıcı bir gaz çıkışı söz konusu. Bölgede inceleme yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Olayın ardından, çevredeki vatandaşlar durumu yetkililere bildirdi. İlk değerlendirmelere göre, göl tabanındaki organik maddelerin çürümesiyle oluşan metan gazının yer yer yüzeye sızmış olabileceği tahmin ediliyor. Ancak şu ana kadar resmî bir açıklama yapılmadı. "Yedi renkli göl" olarak bilinen Eğirdir Gölü, son yıllarda kuraklık, azalan yağışlar ve yoğun tarımsal sulama nedeniyle ciddi su kaybı yaşadı. Göldeki çekilme sonucu, daha önce su altında kalan bölgelerde yeni adacıklar ve geniş kumsal alanlar oluştu. Olayın ardından bölge halkı, hem gölün ekolojik yapısına hem de güvenliğe ilişkin endişelerini dile getirdi. Yetkililerin, söz konusu bölgede jeolojik ve çevresel inceleme başlatması bekleniyor.

Bursa Ticaret Borsası'nın işlem hacmi 9 ayda yüzde 75 arttı Haber

Bursa Ticaret Borsası'nın işlem hacmi 9 ayda yüzde 75 arttı

Bursa ekonomisinin itici gücü olan Bursa Ticaret Borsası, 2025 yılının ilk 9 ayında tescil işlem hacmini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57 artırarak 46,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, "Tescil işlem hacmimizdeki artış, don, kuraklık ve ekonomik zorluklara rağmen üyelerimizin üretim ve ticaret azminin sürdüğünü ortaya koyuyor" dedi. Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB), güçlü üye yapısı ve etkin hizmet anlayışıyla Bursa ve Türkiye ekonomisine katkısını sürdürüyor. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, 2025 yılının üçüncü çeyreği ile 9 aylık periyotta gerçekleşen tescil işlem hacmi rakamlarını açıkladı. Temmuz-Eylül dönemini kapsayan yılın üçüncü çeyreğinde işlem hacminde bir önceki yıla göre yüzde 42 oranında artış kaydettiklerini ifade eden Başkan Özer Matlı, yılın ilk 9 ayında ise tescil işlem hacmini yüzde 57 artışla 29 milyar 945 milyon liradan 46 milyar 948 milyon liraya yükselttiklerini belirtti. Başkan Özer Matlı, dokuz aylık dönemde Borsa kotasyonuna tabi ürünler arasında en çok işlem gören ürün grubunun 13 milyar 361 milyon lira ile zeytin olduğunu söyledi. Zeytini 7 milyar 42 milyon lira ile yaş sebze-meyve, 5 milyar 801 milyon lira ile canlı hayvan (büyükbaş-küçükbaş), 3 milyar 952 milyon lira ile et (büyükbaş-küçükbaş-piliç) ve 3 milyar 425 milyon lira ile mısır izledi. BURSA TB, MARMARA ÜPAK’TA 7. SIRADA YER ALDI Tarım ticaretini dijital ortama taşıyan ve Bursa Ticaret Borsası’nın kurucu ortakları arasında yer aldığı Marmara Ürün Piyasası Aracı Kurumu’nda (Marmara ÜPAK), Borsa üyelerinin 9 aylık performansını da değerlendiren Başkan Özer Matlı, üyelerin modern piyasa araçlarına olan ilgisinin her geçen gün arttığına dikkat çekti. Başkan Matlı, "Borsamız, Ocak-Eylül döneminde 562 milyon 443 bin liralık işlem hacmi büyüklüğüne ulaşarak Marmara ÜPAK’a üye 22 borsa arasında 7. sırada yer alma başarısı gösterdi. Bu süreçte en fazla işlem gören ürünler ise mısır, arpa ve buğday oldu" dedi. Tarım ticaretinin geleceğinin dijitalleşmede olduğuna vurgu yapan Başkan Matlı, Bursa Ticaret Borsası olarak bu dönüşümün öncüsü olduklarını ifade etti. "ÜYELERİMİZİN AZMİ BURSA EKONOMİSİNE GÜÇ KATIYOR" Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, işlem hacmindeki artışın en önemli kaynağının zorluklar karşısında üretimden vazgeçmeyen üyeler olduğunu belirtti. 2025 yılının don, kuraklık ve ekonomik sıkıntılarla geçtiğini vurgulayan Matlı, "Tüm bu olumsuzluklara rağmen üyelerimizin ticaret azmi Borsamızın güçlü ve güvenilir bir merkez olma konumunu pekiştiriyor. Bu başarının altına imza atan, zorluklara göğüs gererek üreten, istihdam sağlayan ve şehrimiz ekonomisine değer katan üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Bursa Ticaret Borsası olarak, üyelerimizin yanında olmaya ve yürüttüğümüz projelerle onların gücüne güç katmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

MHP Bursa’dan Bozbey’e eleştiri: “Su krizi doğru yönetilmedi” Haber

MHP Bursa’dan Bozbey’e eleştiri: “Su krizi doğru yönetilmedi”

Bursa’daki su kesintileriyle ilgili tartışmalar sürerken, MHP Bursa İl Başkanlığı konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Doğancı Barajı’nda yaptığı açıklamaların “çözümden uzak” olduğu vurgulandı. “Aklı, ilmi ve fenni ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanmamız gerekirken bu bilimsel veriler dikkate alınmadı, hemşehrilerimiz mağdur edildi.” ifadelerine yer verildi. “SORUN SADECE BURSA’YA ÖZGÜ DEĞİL” MHP Bursa İl Başkanlığı, son yıllarda yaşanan kuraklık ve yağış azlığının tüm Türkiye’yi etkilediğini hatırlatarak, “Kuraklık sadece Bursa’da değil; Konya, Adana, Kayseri, Gaziantep gibi birçok şehirde de benzer şekilde yaşanmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada, 2002’de tamamlanan Çınarcık Barajı projesine değinilerek, baraj suyunun 23 yıldır tam anlamıyla Bursalılara ulaştırılamadığına dikkat çekildi. “AKTAŞ DÖNEMİNDE PROJE HIZ KAZANMIŞTI” MHP, önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş döneminde atılan adımları da hatırlattı: “Alinur Aktaş döneminde DSİ ile yapılan protokol, projenin hızlandırılması yönünde önemli bir adımdı. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı programına alınan proje, 2023 yılında ihale edilerek Eylül 2025 bitiş tarihiyle başlatılmıştı.” “KURUMSAL HAFIZA YOK EDİLDİ” Açıklamada, Bozbey yönetimine yönelik en sert eleştirilerden biri, kurum içi kadro değişiklikleriyle ilgili oldu: “1,5 yılda 3 genel müdür değişti. Daire başkanları ve şube müdürleri sürekli görevden alınıp geri getirildi. BUSKİ’nin kurumsal hafızasıyla çok oynandı, bu da işleri yavaşlattı.” “ÜÇ BÜYÜK HATA” VURGUSU MHP Bursa İl Başkanlığı, Başkan Bozbey’in “üç büyük hata” yaptığını belirtti: 1.BUSKİ’deki sık kadro değişiklikleriyle kurumsal hafızanın zedelenmesi, 2.Uyarılara rağmen su kriziyle ilgili önlemlerin alınmaması, 3.Çınarcık Barajı projesinin hızlandırılması için yeterli motivasyonun sağlanmaması. Açıklamada ayrıca, Bozbey’in 19 Ağustos’ta yaptığı “su sorunu olmayacak” açıklamasının ardından kısa süre sonra su kesintilerine başlanmasının kamuoyunda güven sorununa yol açtığı belirtildi. “TEMMUZ 2025’TE BİLE BİTİRİLEBİLİRDİ” MHP’ye göre mevcut proje, yeterli takiple Temmuz 2025’te tamamlanabilecek durumdaydı. “Doğancı Barajı’nda neredeyse kullanılmaması gereken dip suyu devreye alarak çaresizce açıklama yapmak yerine, mevcut projenin 24 saat esaslı çalışmayla hızla tamamlanması gerekir.” “SİYASET ÜSTÜ YAKLAŞIMLA KATKIYA HAZIRIZ” Parti, açıklamasının sonunda su krizinin siyaset üstü bir mesele olduğuna dikkat çekerek çözüm sürecine katkı vermeye hazır olduklarını vurguladı: “Amacımız sadece eleştirmek değil, süreci doğru tahlil etmektir. MHP Bursa İl Başkanlığı olarak meclis üyelerimiz ve teknik ekiplerimizle hemşehrilerimize hizmete her zaman hazırız.” MHP Bursa İl Başkanlığı, açıklamasını 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajıyla tamamladı: “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyoruz.”

Başkan Bozbey: "Önceki yönetimler gerekli önlemleri almadı" Haber

Başkan Bozbey: "Önceki yönetimler gerekli önlemleri almadı"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2017’de DSİ ile BUSKİ arasında imzalanan Çınarcık Barajı ana isale hattı ve arıtma tesisi protokolünün 2021’de iptal edilmesinin Bursa’ya ağır bir maliyet getirdiğini söyledi. Başkan Bozbey, "Protokol iptal edilmeseydi proje DSİ tarafından yapılacak, geri ödemeler 15 yıl içinde TL bazlı olacaktı. Ancak kredi çekilerek BUSKİ 155 milyon euro borçlandırıldı" dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın geleceğini doğrudan ilgilendiren ve iklim değişikliyle kronikleşen su konusundaki gerçekleri Doğancı Barajı’nda düzenlediği ‘Ekim Ayı Değerlendirme Toplantısı'nda tek tek anlattı. Toplantıya, CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala ve Hasar Öztürk, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, CHP Parti Meclis üyesi Canan Taşer ve basın mensupları katıldı. "Mevcut durum, ‘Suyumuz tükendi’ anlamına gelmiyor" Şu anda barajlarda görünen oranın yüzde sıfır olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, durumun ‘suyumuz tükendi’ anlamına da gelmediğini dile getirdi. Hiç kimsenin endişelenmesine gerek olmadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "DSİ’nin önerdiği kotun altındaki su da kullanılabilir durumda ve ihtiyaca göre bu su sistemimize dâhil ediliyor. Belirlenen kotun altındaki su ise rezerv kottur. Bu süreçte Bursa’ya günlük ortalama 430 bin metreküp su veriyoruz. Bu suyun 90 bin metreküpü kuraklığın getireceği bu günleri düşünerek yaptığımız Çınarcık Barajı by-pass hattından, 175 bin metreküpü yeraltı kuyularından, 35 bin metreküpü ise kaynak sularından sağlanıyor. Çınarcık Barajı by-pass hattını günlük 100 bin metreküp olarak hesaplamıştık. Ancak oradaki sanayinin yol güzergahı değişikliğinden dolayı 10 bin metreküp daha az su alıyoruz" diye konuştu. "DOĞANCI BARAJI’NDA KOTUN ALTINDA 8,5 MİLYON METREKÜPLÜK SUYUMUZ VAR" İhtiyacın yüzde 70’ine denk gelen 300 bin metreküp suyu alternatif kaynaklardan sağladıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, Nilüfer Barajı’ndan pompalarla günde 25 bin metreküp su ile Doğancı Barajı’nın beslendiğini ifade etti. Doğancı Barajı’na Nilüfer Barajı’ndan cazibe ile günde 45 bin metreküp daha ilave suyun akıtıldığını anlatan Başkan Bozbey, "Bursamızın ihtiyacı olan toplamda 370 bin metreküp suyu böyle karşılarken, kalan 70 bin metreküpe yakın suyu da Doğancı’daki su alma kotu altındaki bölümden pompa ile arıtma tesisine aktarıyoruz. Doğancı Barajı’nda kotun altında yaklaşık 8,5 milyon metreküplük suyumuz var. Kurduğumuz sallı pompalar sayesinde arıtma tesislerimize aktarılıyor. Kısacası; Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ olarak akılla, planla ve alınan yerinde önlemlerle su teminini sürdürüyoruz" dedi. "Geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey, artık bugünün gerçeği" Bu tablonun rehavete değil, sorumluluğa çağırdığını da vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, iklim krizinin ve kuraklığın artık kapıda değil hayatın tam ortasında olduğunu aktardı. Bakanlığın da açıkladığı gibi Türkiye’nin son 52 yılın en büyük kuraklığını yaşadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Cenevre’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Başkanlar Forumu’ndaki ve Barselona Dünya Metropol Zirvesi’ndeki tüm oturumlarda, en öncelikli gündem maddeleri iklim değişikliği, kuraklık, yenilenebilir enerji ve konut kriziydi. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak mücadele alanı hâline geldi. Dünya Meteoroloji Örgütü, 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025’te ulaştığımızı duyurdu. Bu demektir ki geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey artık bugünün gerçeği. Son 17 yılın yağış grafiği her şeyi açık bir şekilde gözler önüne seriyor" diye konuştu. "ÖNCEKİ YÖNETİMLER GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADI" Bugün yaşanan sıkıntıların bir günde, bir ayda ya da bir buçuk yılda ortaya çıkmadığını dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, tablonun yılların ihmaliyle oluştuğunu belirtti. "Bu tablo, bugün yaşanan su sorunu, bilim insanlarının ‘kuraklık kapıda, önlem alın’ çağrılarına kulak asmayan, altyapıya yeterli yatırımı yapmayan, Bursa’nın geleceğini umursamayan, günü kurtarmaktan ötesini düşünemeyen, projeleri kağıt üzerinde bırakıp uygulamaya geçirmeyen önceki yönetimlerin eseridir" diyen Başkan Mustafa Bozbey, "Şimdi herkes ‘neden sular kesiliyor?’ diye soruyor. Cevap açık. Çünkü önceki yönetimler bilim insanlarının önerileri doğrultusunda gerekli yatırımları yapmadı ve gerekli önlemleri almadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. Neredeyse çeyrek asır demek. ‘Nasıl olsa Bursa su kentidir’ deyip, büyük bir vurdumduymazlıkla, Bursa’yı asla yaşamaması gereken susuzluk sorunuyla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları geçtiğimiz 20 yılda tamamlanmadı. Dönemin tüm kurum yöneticileri bütün alarm zilleri çalmasına rağmen gerekli adımları atmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı isale hattı da aynı hatalı anlayışın ihmaliyle yapılamadı. Gerçekten onların bu konularla ilgili hiç bir söz söylemeye yüzleri ve hakları yok" dedi. DSİ İLE YAPILAN YAZIŞMALAR VE HAZIRLANAN PROTOKOLLER PAYLAŞILDI Son bir buçuk yılda neden bu çalışmaların yapılmadığı yönünde eleştirilerde bulunanlara da seslenen Başkan Mustafa Bozbey, dönemin belediye başkanının Ocak 2021 tarihinde yaptığı ‘2023 yılında Çınarcık Barajı suyunun şehrimize taşınmasıyla birlikte inşallah 2050 yılına kadar sıkıntı yaşamayacağız’ açıklamasını da hatırlattı. Bu rağmen 2023’te gelmesi gereken suyun nerede olduğunu soran Başkan Bozbey, geçmiş yıllarda DSİ ile yapılan yazışmaları, hazırlanan protokolleri de basın mensuplarıyla paylaştı. 2002 yılında tamamlanan Çınarcık Barajı’ndan bugüne kadar suyun Bursa’ya taşınamamasının sadece teknik olmadığını, idari bir sorumsuzluk ve vurdumduymazlık olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, "2002 yılından bu yana aslında birçok girişim var ancak sonuca ulaşılmamış. DSİ ve BUSKİ arasında isale hattı yapımı için farklı yıllarda yazışmalar mevcut. Örneğin 2015 yılında Çınarcık Barajı mevcut içme suyu entegrasyonunu sağlayacak projenin, 2015 yılı yatırım programına alındığı DSİ 1. Bölge Müdürü’nün imzası ile BUSKİ’ye bildirilmiş. Yine 23 haziran 2017 tarihinde ise DSİ ile BUSKİ arasında Çınarcık Barajı ana isale hatları arıtma tesisinin yapımını da içeren protokol imzalanmış. Ancak daha sonra 2021 yılında bu protokol o dönemdeki belediye yönetimi tarafından iptal edilmiş. İmzalanan bu protokol neden iptal edildi? Bu protokol iptal edilmeseydi, bu projeler DSİ tarafından yapılsaydı, projenin tümünün geri ödemeleri 15 yıl içinde TL bazlı olarak BUSKİ tarafından ödenecekti. Ne oldu? Çınarcık isale hattı ile arıtma tesisini yapmak için kredi başvurusu yapıldı. 155 milyon euro kredi alındı. BUSKİ, 155 milyon euroya yakın borçlandırılmıştır. Hem Bursa, Çınarcık Barajı suyuna çok daha erken kavuşacaktı hem de BUSKİ borç batağına saplanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir" diye konuştu. "SU KESİNTİLERİ, ÖNCEKİ YÖNETİMİN SEBEP OLDUĞU SU KRİZİNİ YÖNETMENİN ÖNLEMİDİR" 2022 yılında DSİ’nin, BUSKİ’nin talebi üzerine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programından projeyi çıkardığını hatırlatan Başkan Bozbey, 2022 yılında da Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan Çınarcık Projesi için 261,3 milyon dolar dış kredi onayı alındığını ve bugünlere gelindiğini anlattı. BUSKİ’nin finansal olarak büyük bir sıkıntıya düşürüldüğünü, isale hatları ve arıtma tesislerinin de tamamlanmadığını söyleyen Başkan Bozbey, yıllar boyunca birçok girişimin yapıldığını, ancak her nedense her birinin bir noktada durdurulduğunu belirterek tüm bunların nedenini önceki yönetimin iyi bileceğini dile getirdi. Göreve geldikten sonra bugünleri önceden görerek hızlı bir şekilde by-pass hattını devreye aldıklarını anlatan Başkan Bozbey, şunları söyledi; "Bu sayede Bursa’ya her gün 90 bin metreküp suyu Dobruca İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne aktarıyoruz. Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık Eylül ayı başından itibaren su kesintilerine başlamış olacaktır. Bu, 3 günde bir su kesintisi yapmamızı sağlayan bir projedir. Yaptığımız su kesintileri, bu sürecin bir parçası ve önceki yönetimin sebep olduğu su krizini yönetmenin önlemidir. Her 3 günde bir yapılan planlı kesintilerle günde 50 bin metreküp su tasarrufu sağlıyoruz. Öğrencilerimizi düşünerek akşam 17.00’dan sonra su kesintisi yapıyoruz. Hastanelerin hiç birinde su kesintisi yapmıyoruz. Yüzde 12 civarında bir tasarruf yapıyoruz. Bu da Bursamıza en az bir ay kazandırdı. Yağışların ne zaman olacağını bilmiyoruz. Çınarcık Barajı, yalnızca Bursa merkezine su sağlamayacak. Aynı zamanda, Görükle Su Deposu’na aktarım hattı üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Bu hat sayesinde Mudanya’ya da Çınarcık barajından su sağlayacağız. Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu hattın devreye girmesiyle birlikte suyu cazibeyle Mudanya’ ya ulaştırıp elektrik enerjisinden yıllık yaklaşık 50 milyon liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Şu an Mudanya’ya içme suyunu pompa istasyonundan elektrik enerjisi harcayarak iletiyoruz." "SADECE BU YIL 45 TANE SU KUYUSU AÇTIK" Çınarcık barajı isale hattından Karacabey’e su vermek için de proje hazırlıklarının olduğunu açıklayan Başkan Bozbey, Karacabey’e uzanan hat üzerinden TOKİ’nin yaptığı 3500 konut için ve ilave yapacağı 2500 konut için toplam olarak en az 6 bin konutun su ihtiyacını da projesini hazırlamaya başladıkları bu hattan karşılayacaklarını anlattı. Seçimden sonra Nisan 2024’ten bu yana 52 su kuyusu açtıklarını belirten Başkan Bozbey, "Sadece bu yıl 45 tane su kuyusu açtık. Bu süreçte DSİ bize destek sağlıyor. Hem göletlerin açılıp Doğancı ve Nİlüfer’e suyun gelmesini sağladıkları gibi merkezde de kooperatiflere ait olan su kuyularını bize tahsis ederek kentimize aktarılmasını sağlıyorlar. DSİ’ye teşekkür ediyorum. Kuraklık ve DSİ’nin izin verdiği bazı fabrikaların su tüketiminin olması sebebiyle merkezde su kuyularındaki seviyesinin sürekli düştüğünü görüyoruz. Ancak bu kesintileri yaparak 50 bin metreküp tasarruf edip süreyi uzatmış oluyoruz. Valimizin başkanlığını yaptığı Bursa Su Kurulu’nun da tespitlerini alıp birlikte çözüm üreteceğiz. Ayrıca tüm paydaşlarımızı kapsayan, kuraklıkla mücadele platformunu oluşturmak için de çalışmalarımıza başladık" dedi. "BU KADARINA DA ‘PES’ DEMEMEK ELDE DEĞİL" Tüm bunlara rağmen bazı kesimlerin kasıtlı olarak sosyal medyada ‘proje durdu, sular bitti’ gibi iddialar yaydığını üzülerek gördüklerini söyleyen Başkan Bozbey, halkı yalan-yanlış bilgilendiren, halkı galeyana getirmeye çalışan ve halkı daha fazla su tüketimine iten kişiler hakkında hukuki süreci başlatacaklarını açıkladı. Projeyi durdurmadıklarını, aksine projenin hızla ilerlediğini belirten Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimizde projenin yüzde 5 olan ilerleme seviyesi, şu anda Çınarcık Arıtma Tesisi’nde yüzde 63, inşaat kısmında ise yüzde 90’dır. Birileri hâlâ içme suyu arıtma tesisinin Eylül 2025’te tamamlanacağını iddia ediyor. Buna kinayeli gülüyorum. Bu kadarına da ‘pes’ dememek elde değil. Gerçekler ortadayken kamuoyunu yalanlarıyla, iftiralarıyla yanıltmaya çalışıyorlar. Bu tesisin yapımına ilişkin ihale sözleşmesi 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanmıştır. Ancak işe başlanabilmesi için gerekli olan müşavirlik hizmeti ihalesi, 5 Şubat 2024 tarihinde sonuçlandırılmıştır. Ortada henüz yüklenici firma sahaya inmemişken, müşavir firma süreci yeni başlamışken ve tam 4 aylık bir zaman kaybı yaşanmışken bu işin Eylül 2025’te biteceğini söylemek ya süreci hiç bilmemek ya konuyu saptırmak ya da birileri tarafından kandırıldığını kabul etmektir" diye konuştu. BU MESELE SİYASET DEĞİL, HAYAT MESELESİDİR ‘Bursa neden bu noktaya geldi, kim ne zaman neyi yapmadı’ gibi sorularının cevaplarının ortada olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, bugün bu tartışmaları bu belgelerle sonlandırdıklarını, Bursalıları doğru ve şeffaf olarak bilgilendirmeye devam edeceklerini aktardı. Kimsenin algı manipülasyonu yapmasına, su gibi hayati bir konuyu siyaset malzemesine dönüştürmesine de izin vermeyeceklerini anlatan Başkan Bozbey, "Bu mesele siyaset değil, hayat meselesidir. Bu mesele, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Bu mesele, memleket meselesidir. Bugün biz sadece krizi yönetmiyoruz. Aynı zamanda geleceğin su kültürünü de inşa ediyoruz. Çünkü meselenin bütün dünyayı etkileyen büyük bir kuraklık krizi olduğunu biliyoruz. Bunun için de önceki dönemin aksine ihmal ve vurdumduymazlığın yerine, sorumluluk ve görev bilincini koyuyoruz. Suyu aziz gören, her damlasını emanet bilen bir anlayışla, su kaynaklarımızı koruyacak ve güçlendirecek iki önemli adımı hayata geçiriyoruz. Bu dönemde, tüm konut projelerinde gri su kullanım sistemlerini zorunlu hale getireceğiz" dedi. "Su tüketiminin yaklaşık yüzde 70’i tarım alanlarında" Yağmur suyu hasadı çalışmalarını hızla başlatacaklarını söyleyen Başkan Bozbey, park ve bahçelerde de gri su uygulamasını başlattıklarını hatırlattı. Az suya ihtiyaç duyan bitkilerin park ve bahçelerde kullanımını artıracaklarını belirten Başkan Bozbey, iklim krizinin etkilerini azaltmak için ‘yeniden yeşil Bursa’ hedefi doğrultusunda ağaçlandırma çalışmalarını artırdıklarını ifade etti. Yanan bölgeleri yeniden yeşertmenin ve kente yeni yeşil alanlar kazandırmanın en öncelikli görevlerinden biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, "Tarımsal sulamada bilinçsiz kullanımın önüne geçmek için, çiftçilerimizle birlikte eğitim ve planlama süreçleri yürütüyoruz. Bugün en yoğun su tüketimi, yaklaşık yüzde 70 oranıyla tarım alanlarımızda gerçekleşiyor. Dolayısıyla özellikle bu alanda ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak bu dönüşümü başlattık. Damla Sulama tesisimizle ödüllü örnek uygulamalar yapıyoruz. Ürettiğimiz damla sulama borularını çiftçimize ücretsiz dağıtarak destek oluyoruz. Suyu daha az kullanarak yüksek verim almasını sağlıyoruz" diye konuştu. "SANAYİ, BURSA’NIN TOPLAM SU KAYNAKLARININ YÜZDE 15’İNİ KULLANIYOR" Organize sanayi bölgelerinin ve özel şirketlerin su tüketimini yakından takip ettiklerini açıklayan Başkan Bozbey, şunları söyledi; "Bugün sanayi, Bursa’nın toplam su kaynaklarının yüzde 15’ini kullanıyor. Paketlenmiş su tesisleri ise içme ve kullanma suyunun yüzde 4’ünü kullanıyor. Bu oran artık dikkatle hesaplanmak ve yönetilmek zorunda. Çünkü kurulan her yeni sanayi bölgesi, bu oranın üzerine yeni bir yük daha ekliyor. Bunun bilincinde olmamız ve planlamalarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Son günlerde su paketleme tesislerinin denetimiyle ilgili de doğru olmayan, yalan-yanlış çeşitli paylaşımlar yapıldığını görüyoruz. Ancak bu noktada bir hatırlatmayı da yapmak isterim. Bursa’da 32 özel su şirketi var. Bu şirketlerin su kaynaklarını yönetme yetkisi hüküm ve tasarrufu, mayıs ayı itibarıyla Valilik bünyesindeki Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na devredilmiştir." "KAYIP-KAÇAK ORANLARINI DÜŞÜRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ" Kuraklığın sadece iklimin değil, alışkanlıkların da sonucu olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, suyu korumanın sadece bir yönetim politikası olmadığını, toplumsal bir sorumluluk da olduğunu yineledi. Artık suyun sınırsız bir kaynak gibi tüketilemeyeceğini anlatan Başkan Bozbey, "Doğa, yapılan her hatayı bize kuraklıkla, afetle, yoklukla fatura ediyor. Aslında yıllarca doğaya karşı yaptıklarımızın cezasını çekiyoruz ve çekeceğiz. Onun için tüm planlamalarımızda doğaya rağmen değil, doğayla barışık olmak zorundayız. Bugün alışkanlıklarımızı değiştirmek ve kültürel bir değişimi hep birlikte başlatmak zorundayız. Biz bu konuda yoğun çaba harcıyoruz. Kayıp-kaçak oranlarını düşürmek için çalışıyoruz. Hala birçok ilçemizde kayıp kaçak oranları yüzde 50’ler seviyesinde" dedi. "Kaynaklarımızı korumak ve geliştirmek zorundayız" İnegöl’de kayıp kaçak oranının yüzde 55’ler seviyesinde olduğunu, büyük bir sorumluluk alarak içme suyu hatlarını değiştirdiklerini ve değiştirmeye devam ettiklerini anlatan Başkan Bozbey, İnegöllüleri hem kanserojen etkisi olan astbestli su borularından kurtardıklarını hem de kayıp kaçak oranını düşürdüklerini belirtti. Birileri konuşurken kendilerinin bilimin ışığında halka sağlıklı hizmeti götürmeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Bozbey, "Finansman sorununu çözdükçe diğer ilçelerimizde de buna benzer projelerimizi uygulayacağız. Kurum olarak da suyun bir kamu hakkı ve gelecek kuşakların emaneti olduğu bilinciyle, uzun vadeli sürdürülebilir çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Bu yüzden kaynaklarımızı korumak ve geliştirmek zorundayız. Bu bizim gelecek nesiller için ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzdur" diye konuştu. "BURSA'NIN VE BURSALILARIN GELECEĞİNİ KORUYACAĞIZ" Su kaynaklarının her geçen gün tükenmeye ettiğini, sanayi ve nüfus planlamaların çok üstünde artığını hatırlatan Başkan Bozbey, küresel iklim değişikliği ve kuraklık devam ettikçe Çınarcık Barajı’nın da Bursa’ya yetmeyeceğine dikkat çekti. Günübirlik ve ucuz siyaset yapmadıklarının altını çizen Başkan Bozbey, şunları belirtti; "Biz, bilimsel ve akılcı bakıyoruz. Biz, planla hareket ediyoruz. Biz, her şartta Bursamızın ve Bursalıların geleceğini koruyacağız. Bugün zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak biz bu kenti, gülümseyerek ve kararlılıkla geleceğe taşıyacağız. Gülümsemek, yıllardır biriken sorunların karşısında pes etmek değil; çözüm üretmenin kararlılığıdır. Bursamızda suyun akması için gece gündüz emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm ise, her zaman her konuda yanımızda olan, destek olan Valimiz Erol Ayyıldız’a, dayanışma içinde olduğumuz tüm kurumlara ve her şeyden önemlisi, sabırla, anlayışla bize güvenen hemşehrilerimize. Bursamızın suyunun her damlası bizim için kıymetlidir. Her bir damlasını korumak, bu kentin geleceğini korumaktır. Bursamıza yakışmayan bu günleri aşacak gücümüz, azmimiz ve inancımız var. Geçmiş 20 yılın ihmalkar, vurdumduymaz, bilimden uzak akılın bize bıraktığı bu kötü mirası kabul etmeyeceğiz. Su krizi meselesini bilimle, veriye dayalı politikalarla ve doğru-şeffaf bilgilendirmelerle bursa’mızın gündeminden çıkaracağız. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız." "DERDİMİZ, BURSALILARIN SORUNUNU ÇÖZME DERDİDİR" Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Mustafa Bozbey, şu anda su kesintisi takviminde herhangi bir değişiklik öngörülmediğini açıkladı. Toplam kapasitesi 150 milyon metreküp olan Çınarcık Barajı’nın doluluk oranının yüzde 50 civarında olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, Çınarcık Barajı’ndaki projenin de 2026 Haziran ayında bitirileceğini dile getirdi. Gökdere’de iyi bir kaynak tespit ettiklerini açıklayan Başkan Bozbey, "Hazırlık yapıyoruz. Ayrıca Çataltepe’de bir kuyu kazdık. Oradan Kestel’e su vereceğiz. Bu kaynakları değerlendirerek Bursa’da su kesintilerini bitirmeyi hedefliyoruz. Ama daha fazla yağmurun yağması lazım. 1/100.000’lik plan çalışmalarında kaçak sanayi bölgeleri veya ovada bulunan sanayilerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sanayi, mevcut suyun yüzde 15’ini kullanıyor. Az bir oran değil. Boyahanelerle ilgili başka bir tasarruf ortaya koymalıyız. Suyun yüzde 4’ü de ticari olarak kullanılıyor. Valimizin önderliğinde bunun takibi yapılacaktır. Ayrıca barajlardan aldığımız tüm su, Dobruca’daki arıtma tesislerinde arıtılarak Bursalılara ulaşıyor" dedi.

Bozbey: "Bursa'yı asla susuz bırakmayacağız" Haber

Bozbey: "Bursa'yı asla susuz bırakmayacağız"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, günlerdir Bursa'da sorulan 'Bursa susuz mu kalacak' sorusuna ilişkin "Hayır Bursa’yı asla susuz bırakmayacağız" dedi. Bozbey, Doğancı Barajı’nda düzenlediği basın toplantısında, Bursa’nın geleceğini ilgilendiren yapısal sorunu, iklim nedeniyle kronikleşen su sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Son günlerde özellikle sosyal medyada gerçekleri çarpıtarak, halkı endişeye ve paniğe sevk edecek çok yanlış bilgilerin kasıtlı olarak yayıldığını vurgulayan Bozbey, 'algı operasyonu' yapıldığını kaydetti. Kenti yönetirken hiçbir gerçeği saklamadıklarını, şeffaf olduklarını ve böyle de devam edeceklerini dile getiren Bozbey, şöyle konuştu: "Halkın yanlış yönlendirilmesine asla göz yummayacağız. Her zaman olduğu gibi bugün de açık belgeli ve şefaf şekilde konuşacağız. Konu siyasetin değil hayatın ta kendisi, Bursa’nın Bursalıların geleceğidir. Herkesin merak ettiği 'Bursa susuz mu kalacak' sorusunun cevabını vereyim. Hayır Bursa’yı asla susuz bırakmayacağız. Evet şu anda barajlarda görülen oran yüzde '0'dır. Sıfır denilen bu oran, teknik bir gösterge. Asla suyumuz tükendi anlamına gelmiyor. Hiç kimse endişelenmesin. Belirlenen DSİ'nin önerdiği kotun altındaki su da kullanılabilir durumda. İhtiyaca göre de bu su sistemimize dahil ediliyor." Bozbey, şu andaki süreçte Bursa'ya günde 430 bin metreküp su verdiklerini anlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Bu suyun 90 metreküpü, kuraklığın getireceği bugünleri düşünerek Çınarcık Barajı'ndan gelen bypass hattından sağlanıyor. 175 bin metreküpünü yeraltı sularından alıyoruz. 35 bin metreküpü ise kaynak sularımızdan sağlıyoruz. İhtiyacımızın yüzde 70’ini yaklaşık 300 bin metreküpünü alternatif kaynaklardan sağlıyoruz. İlave tedbirlerle Nilüfer Barajı'ndan pompalarla su aktarıyoruz. Nilüfer Barajı'ndan günde 45 bin metreküp su ayrıca geliyor. Bursa'nın ihtiyacı olan toplam 370 bin metreküp suyu böyle karşılarken; kalan 60-70 bin metreküp suyu da Doğancı’dan kota altındaki sudan pompa ile arıtma tesisine aktarıyoruz." "DOĞANCI BARAJI'NDA KOT ALTINDA 8,5 MİLYON METREKÜP SU VAR" Doğancı Barajı'nda kotun altında kalan 8,5 milyon metreküp su bulunduğuna dikkati çeken Bozbey, buradan pompalarla arıtma tesisine su aktarıldığını ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ olarak akılla, planla, alınan yerinde önlemlerle su teminini sürdürdüklerini belirten Bozbey, "Bu tablo rehavete değil bizi sorumluluğa çağırıyor. İklim krizi ve kuraklık artık kapımızda değil hayatımızın tam da ortasında. Bakanlığın açıkladığı gibi son 52 yılın en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Cenevre’de BM Başkanlar Forumu'ndaki oturumlarda en öncelikli gündem maddeleri, iklim değişikliği, kuraklık ve yenilenebilir enerji ile konut kriziydi. Dünya bunu konuşuyor. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil tüm dünyanın ortak mücadele alanı haline geldi" dedi. "25 YIL SONRA BEKLENİYORDU ŞİMDİ OLDU" Bozbey, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025 yılında ulaşıldığını açıkladığını hatırlatarak, "Bunu tüm ülkelerin dikkatle takip etmesini istedi. 25 yıl sonra olması beklenen sıcaklık seviyelerini şimdiden görüyoruz. Geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey bugünün gerçeği oldu" diye konuştu. Başkan Bozbey, bugün Bursa'nın yaşadığı sorunun bir günde, bir ayda, 1,5 yılda ortaya çıkmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu tablo yılların ihmaliyle oluştu. Bugün yaşanan su sorunu, bilim insanlarının 'kuraklık kapıda, önlem alın' çağrılarına kulak asmayan, altyapıya yeterli yatırım yapmayan, Bursa'nın geleceğini umursamayan, projeleri kağıt üzerinde bırakıp uygulamaya geçirmeyen önceki yönetimlerin eseridir. Neden sular kesiliyor diye soruyorlar. Cevap net ve açık. Önceki yönetimler 20 yıldır gerekli yatırımları yapmadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. 'Bursa su kentidir' deyip büyük bir vurdumduymazlıkla Bursa’nın asla yaşamaması gereken susuzlukla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları tamamlanmadı; dönemin kurum yöneticileri alarm zillerini çalmasına rağmen gerekli adımlar atılmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı isale hattı da aynı ihmalle yapılmadı." "Son 1,5 yılda neden çalışmalar yapılmadı" diyenlere kendi sözlerini hatırlatmak istediğini belirten Bozbey, "2021 ocakta dönemin başkanı '2023 yılında Çınarcık Barajı suyunun şehrimize taşınmasıyla 2050 yılına kadar sıkıntı aşamayacağız" demiş. Ancak 2023’te gelmesi gereken su nerede? Gören var mı, bilen var mı? O dönemde tüm planlar bu hattın 2023’te devreye girmesi üzerine kurulmuştu. Ne oldu da bu hat devreye girmedi" diye sordu. "ÇINARCIK BARAJI HAVZASI ÇOK GENİŞ" Doğancı ve Nilüfer Barajı havzalarının dar, Çınarcık Barajı'nın ise çok geniş olduğunu vurgulayan Bozbey, "Daha fazla su toplama kapasitesi olan havzadan bahsediyoruz. Emeği, katkısı olan herkese yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki o projeyi yaşama geçirmişler. 2002 yılında tamamlanan projeden bugüne kadar Bursa’ya taşınamaması idari bir sorumsuzluktur. Bunun adı vurdumduymazlıktır. 2002 yılından bu yana birçok girişim var. Sonuca ulaşılamamış. DSİ ile BUSKİ arasında farklı yıllarda farklı yazışmalar yapılmış" ifadesini kullandı. "Bursa'ya su getirecek projeleri DSİ'nin yapması durumunda tüm ödemeleri 15 yıl içinde TL bazında BUSKİ tarafından geri ödenecekti" diyen Bozbey, şunları söyledi: "Ne oldu? Çınarcık isale hattı arıtma tesisini yapmak için kredi başvurusu yapıldı. 155 milyon Avro kredi alındı. DSİ, 'ben isale hattını, depoları, arıtma tesisini yapacağım, 15 yılda TL olarak bize ödeyin' diyor. Onu reddediyorlar. Sonra dönüyorlar 155 milyon avro kredi alıyorlar ve BUSKİ’yi borçlandırıyoruz, sonra ihale yapıyoruz. BUSKİ 155 milyon Avroya yakın borçlandırılmıştır. Yani hem Bursa Çınarcık suyunu erken kavuşacak, bugün yaşanan sorunlar olmayacak ve BUSKİ bu kadar borçlanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir çok net söylüyorum." "DAHA CİDDİ KESİNTİLERE GİDİLEBİLİRDİ" Çınarcık'tan gelen ihale hattını yapmamaları durumunda su kesintilerine 'eylülde ayında başlayacaktık' diyen Bozbey, şöyle devam etti: "Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık eylül başından itibaren Bursa’da su kesintilerine başlamış olacaktık. Bu bize bir ay kazandırdığı gibi üç günde bir su kesintisi yapmamızı sağladı. O hattı yapmasaydık musluklarımızdan suyu akıtamayacaktık. Su kesintileri bu sürecin bir parçası önceki yönetimin sebep olduğu su krizini yönetmenin önlemidir. Üç günde bir planlı kesintilerle aslında 50 bin metreküp civarında su tasarruf yapıyoruz. Neden bunu söylüyorum. Eleştiriliyoruz doğaldır ama nedenini bilelim. Gece kesinti yapıyoruz. Okullarımızda öğrencilerimizi düşünerek hareket ediyoruz. Hastanelerin suyunu kesmiyoruz. Baz hassasiyetleri gözeterek hareket ediyoruz. Bu günlük 50 bin metreküp bize önemli süre kazandırıyor. Yağışların ne zaman olacağını bilmiyoruz." "BU YIL 45 SU KUYUSU AÇTIK" Bozbey, 2024 Nisan'dan itibaren 52 su kuyusu açtıklarını dile getirerek, "İsteğimiz yer altı su seviyesinin yükselmesini sağlamak için su kuyularına ihtiyaç duymayalım. 155 civarında su kuyumuz var. Bazıları zaman zaman çökme yapıyor. Onun yerine yenisini açıyoruz. Sadece bu yıl 45 kuyu açtık. DSİ de bu konuda büyük destek sağlıyor. Göletlerin açılıp buraya Doğancı'ya suların gelmesini sağladıları gibi Osmangazi'de kooperatife ait olan su kuyularını bize tahsis ederek su almamızı sağladılar. Sayın valimizin önderliğinde bunları yaan DSİ'ye büyük hassasiyetleri için teşekkür ediyoruz" dedi. Projenin durdurulduğuna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğuna dikkati çeken Bozbey, "Projeyi durdurmadık aksine Bursalıların susuz kalmaması için hızla ilerliyor. Göreve geldiğimizde projenin yüzde 5 olan ilerleme seviyesi Çınarcık arıtma tesislerinde yüzde 63, isale kısmında da yüzde 90’dadır" ifadesini kullandı.

Bursa’da dereler kışa hazırlanıyor: Gökdere’de temizlik seferberliği Haber

Bursa’da dereler kışa hazırlanıyor: Gökdere’de temizlik seferberliği

Bursa Büyükşehir Belediyesi, olası taşkın ve sel baskınlarının önüne geçmek amacıyla kent merkezinden geçen dereleri kışa hazırlıyor. Bu kapsamda Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri ile BUSKİ ekipleri güç birliği yaparak Gökdere’de ‘daha temiz çevre’ için detaylı bir çalışma başlattı. GÖKDERE’DE AYRINTILI TEMİZLİK Son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan kuraklık sonucu su kaynaklarında azalma yaşanırken, Büyükşehir Belediyesi her ihtimali göz önünde bulundurarak olası sel baskınlarının önüne geçmek amacıyla derelerde temizlik çalışmalarını kış öncesinde hızlandırdı. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ Genel Müdürlüğü ve Kent Estetiği Şube Müdürlüğü ekipleri, Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri ile birlikte Gökdere’de temizlik faaliyeti başlattı. Ekipler, dere yatağında, yeşil alanlarda ve bağlantılı kaldırımlarda ayrıntılı temizlik çalışması yaptı. Dere yatağındaki çöpler titizlikle toplanırken, derenin genel temizliği de iş makineleriyle tamamlandı. Geri dönüşüm için toplanan atıklar ise ayrıca tasnif edildi. Yol süpürge araçları da çevre caddelerde bölgesel temizliğe destek verdi. BÜYÜKŞEHİR, HER YERDE Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son yıllarda ciddi anlamda kuraklık yaşanmasına rağmen kış aylarındaki olası taşkınlara karşı gerekli tedbirlerin alındığını söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda BUSKİ, Osmangazi ve Yıldırım belediyelerinin el ele vererek Gökdere’de önemli bir temizlik çalışması yürüttüğünü belirten Başkan Bozbey, kentin her noktasında Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete devam ettiğini dile getirdi.

Kuraklığın en acı fotoğrafı: Gölbaşı Göleti artık yok Haber

Kuraklığın en acı fotoğrafı: Gölbaşı Göleti artık yok

Bursa'nın Kestel ilçesindeki Gölbaşı Göleti, sadece 5 ay içinde tamamen kuruyarak tarım alanlarında büyük bir krize yol açtı. Göletin önceki doluluk haliyle bugünkü çatlamış zemini arasındaki fark, bölge halkını ve çiftçileri derinden sarstı. Bursa'nın Kestel ilçesinde tarım sulamasında hayati öneme sahip olan Gölbaşı göleti, son beş ayda yaşanan aşırı kuraklık nedeniyle tamamen kurudu. 1938 yılından bu yana Bursa Ovası'ndaki birinci sınıf tarım arazilerine su sağlayan gölet, bugün çatlamış zeminiyle adeta bir kuraklık sembolüne dönüştü. Göletin gövde hacmi 320 bin metreküp olup, yaklaşık 2 bin 100 hektarlık alanın sulamasında kullanılıyordu. Deveci ve Santa Maria armudu, Bursa şeftalisi ve Bursa siyah inciri gibi coğrafi işaretli ürünlerin yetiştirildiği bu verimli topraklar, su kaynağının yok olmasıyla büyük bir tehdit altında kaldı. GÖRÜNTÜLER ŞOKE ETTİ Beş ay önce çekilen görüntülerde suyla dolu olduğu görülen göletin bugünkü hali, bölge halkını derinden sarstı. Göletin yüzeyinde derin çatlaklar oluştu; su seviyesi neredeyse sıfıra indi. Çiftçiler, tarlalarını sulayamadıkları için ürün kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Bazı üreticiler, alternatif su kaynakları arayışına girerken, bir kısmı üretimi durdurmak zorunda kaldı. Bölgedeki çiftçiler, tarım politikalarının acilen ele alınıp altyapı yatırımlarının biran önce yapılarak yetkililerden acil önlem alınmasını talep etti. Meteoroloji verilerine göre, bölgede son yıllarda yağış miktarında ciddi azalma yaşanıyor. Uzmanlar, bu tür kuraklıkların daha sık yaşanabileceğini ve su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesinin artık bir zorunluluk olduğunu belirtti.

İznik Gölü'ndeki kuraklığa dikkat çekmek için gölü baştan başa yüzdü Haber

İznik Gölü'ndeki kuraklığa dikkat çekmek için gölü baştan başa yüzdü

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sürdürülebilirlik Koordinatörlüğü, iklim değişikliği ve kuraklık tehlikesine dikkat çekmek amacıyla İznik Gölü’nde bir farkındalık etkinliği düzenledi. BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrencilerin de katıldığı göl kıyısındaki organizasyona Uludağ Üniversitesi mezunu Op. Dr. Tevfik Güngör de destek verdi. Güngör, kuraklık sorununa ve azalan İznik Gölü suyuna dikkat çekmek amacıyla kıyıdan karşı kıyıya uzun bir mesafe ile gölü yüzerek geçti. Orhangazi ilçesindeki Yeniköy Piknik ve Kamp Alanı’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, su krizinin dünya genelinde artışına değinerek; "İklim kriziyle birlikte suyun azaldığı bu dönemde, farkındalık oluşturmak ve sürdürülebilirliği ön plana çıkarmak son derece önemli" dedi. İznik Gölü'nün tarihi ve kültürel önemine vurgu yapan Çiftçi; "Bilinçsiz su tüketimi ve değişen iklim şartları nedeniyle su kaynakları giderek azalıyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu coğrafyada Türkiye’nin en büyük beşinci gölü olarak bilinen İznik Gölü de risk altında. Zeytini, üzümü ve yüzlerce çeşit ürünü ile ülkemize üretim yapan bu bölgenin hayat kaynağına sahip çıkmak ve farkındalık oluşturmak için üniversitemizle ortak etkinlik yapan ve gölde uzun mesafe yüzerek dikkat çekmek isteyen Opr. Dr. Tevfik Güngör hocamıza teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. BUÜ Sürdürülebilirlik Koordinatörü Doç. Dr. Yasemin Kaya ise çalışma alanlarının sadece üniversiteyle sınırlı olmadığını, kentin sorunlarına da dikkat çektiklerini belirtti. Kaya; "Çok uzun süren kurak bir yaz ve eşlik eden orman yangınları, su kaynaklarımızı ciddi şekilde etkiledi. Bursa bu anlamda oldukça kırılgan bir coğrafya. Bu etkinlikle sorumluluklarımızı hatırlatmak ve farkındalık yaşatmak istiyoruz" diye konuştu. Göle girmeden önce konuşan Op. Dr. Tevfik Güngör de; "Bizler bu gölün çevresinde yaşayan göl halkıyız. Bu havzada yaşanan olumsuzluklar hepimizi etkiliyor. Eğer önlem alınmazsa gölün önemli bir kısmını ya da tamamını kaybedeceğiz ve bu kayıp sadece tek gelir kaynağı zeytincilik olan bölge halkını değil, İstanbul ve Bursa’nın içme suyunu da etkileyecek" dedi. BUÜ mezunu olduğunu belirten ve üniversiteye duyarlılığından ötürü göl halkı adına teşekkür eden Güngör, çocukluğundan beri yüzdüğü İznik Gölü’nde bir farkındalık oluşturmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Etkinlik, Op. Dr. Tevfik Güngör’ün yüzerek karşı kıyıya geçmesinin ardından sona erdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.