SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mağdur

Söz Bursa - Mağdur haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mağdur haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun içerisinde bulunduğu 12 sanığın yargılanmasına başlandı Haber

İBB Başkanı İmamoğlu'nun içerisinde bulunduğu 12 sanığın yargılanmasına başlandı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da içerisinde bulunduğu 12 sanığın ‘seçim kanununa muhalefet' suçundan yargılandığı davada, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan norm denetimi başvurusuna yönelik 5 aylık sürenin dolmasının beklenmesine karar verildi. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar katılmazken taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme hakimi iddianame kabul kararını okudu. Söz alan CHP avukatı Keysan, "Usul ve eksiklikler giderilsin AYM'ye yapılan başvuru üzerine beklenmesi gereken 5 aylık süre dolduktan sonra savunmalar alınsın" dedi. Ardından ara kararını kuran hakim, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru süresinin dolmasının beklenmesine ve eksik hususların giderilmesine karar verdi. Sonraki duruşma 13 Ocak'a erteledi. 'Dava geçmişi' Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kasım 2023'te yapılan CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin iddialarla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmada bazı delegelerin ve parti mensuplarının ifadelerine başvuruldu. Hazırlanan iddianame kapsamında şüpheli sıfatıyla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Sancaktepe İlçe Başkanı Özgen Nama, CHP Bitlis İl Başkanı Metin Güzelkaya, CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner, CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Serhat Can Eş, CHP eski Mardin İl Başkanı Mehmet Kılınçaslan ve CHP eski Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Yaşar'ın bulunduğu 12 sanık yer aldı. CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'mağdur' sıfatıyla yer aldığı iddianamede, eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise 'müşteki' olarak gösterildi. İddianamede, İmamoğlu'nun divan başkanı olduğu CHP 38. Olağan Kurultayı'nda, diğer sanıklarla birlikte bazı delegelere para verildiği, adaylık ve iş vaadinde bulunulduğu, oy pusulası fotoğraflarının istendiği, ikinci turun geciktirilerek yanlış bilgilendirme yapıldığı ve bu yollarla Özgür Özel'in kazanması için delegelerin iradelerinin yönlendirildiği iddia edilerek, tüm sanıkların ‘seçim kanununa muhalefet' suçundan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.

Yenidoğan çetesinin ilk mağdurlarından Dağlı ailesi yaşadıklarını anlattı Haber

Yenidoğan çetesinin ilk mağdurlarından Dağlı ailesi yaşadıklarını anlattı

Yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve bazı bebeklerin ölmesine neden olan ’yenidoğan çetesi’ Türkiye’nin gündemine oturdu. İddiaya göre, çetenin mağdur ettiği Dağlı çifti, Fırat Sarı ile yaşadıkları süreci ve çocuklarının nasıl engelli kaldığını anlattı. “Çocuğum hakkında bilgi almak istedim ama o gece hastanede hiç doktor yoktu” 2020 yılında doğumu gerçekleşen çete mağduru anne Sevil Dağlı, “Oğlum Asilhan için mücadele ediyorum. Bu örgütün ihmalleri sebebiyle çocuğum sağlık problemleri yaşıyor. Yaşıtlarının olduğu çocuklar gibi koşup oynayamıyor. 4 yıldır bir anne olarak oğlumun eli, ayağı ve her şeyi oldum. 14 Kasım 2020 tarihinde spontane şekilde su kesesi sebebiyle acil duruma alındım. Ameliyatın gayet başarılı geçtiği söylendi. Çocuğumda bir problem olmadığını ama akciğerleri gelişmediği için bir müddet yoğun bakımda kalacağını ifade ettiler. Ben uyandığımda çocuğum hakkında bilgi almak istedim ama o gece hastanede hiç doktor yoktu. Eşim yoğun bakıma gidip çocuğumun durumunu sormak istediğinde hemşire tarafından terslenerek geri gönderildi. Çocuğumu 35 gün boyunca hiç görmedim. Hastaneden çıkarken Fırat Sarı ile karşılaştım, bana bebeğimin 2 hafta zor yaşayacağını söyledi” ifadelerini kullandı. “Hastane değiştirmemiş olsaydık, o listede benim çocuğumun adı yer alacaktı” Hastane değiştirdikleri için çocuğunun ölmediğini aktaran anne Dağlı, “’Ben hekim olarak sizin çocuğunuzun yaşayacağına garanti vermiyorum’ diye konuştu. Yaşasa da engelli olacağını söyledi. ’Siz eve gidin ve hamileliğinizi unutun’ dedi. Ben bir anneyim nasıl hamileliğimi unutabilirim. Biz sonradan farkına vardık; benim oğlum potansiyel bir müşteriymiş. Bizi tersliyorlar katlanmak zorunda kalıyoruz. İlgilenmezler diye korkuyoruz ve her şeye susuyoruz. Her gün soruyorum ’çocuğunuz beslenmiyor, makineye bağlı bir şekilde bekliyor’ dediler. Tek dertleri paraymış. O listede benim çocuğumun adını da görecektiniz hastane değiştirmemiş olsaydık” şeklinde konuştu. “Ben her şeyimi vermeye razıydım, bizim gülüşümüzü çalmasalardı” Gözyaşlarına hakim olamayan Sevil Dağlı, “Bir anne olarak düşünün, anneler beni anlayacaktır. Ben çocuğumu halıya koyuyorum öyle kalıyor. Arkamdan gelemiyor, dışarıya çıktığımızda oğlum koşma diyemiyorum. Kasıtlı olması canımı çok acıtıyor. Bilerek ve isteyerek olmasını kabul edemiyorum. Keşke benim her şeyimi alsalardı. Ben her şeyimi vermeye razıydım, bizim gülüşümüzü çalmasalardı” diye konuştu. “Hakkımı helal etmiyorum, sessiz kaldılar” Yaşadığı süreci anlatan acılı baba Orhan Dağlı, “Biz sonradan öğrendik ve basından takip ettik. Kumpas bunun üzerine kurulmuş. Önemsenmemek, beslenilmemesi ve uyutulması üzerine. Çocuklar beslenmiyormuş bunu uzmanlar söylüyorlar. Bize doktor olduğunu söyleyen ve ilk müdahale yaptığını söyleyen kişi hemşire çıktı. Biz ona defalarca hocam dedik. Ben hakkımı helal etmiyorum o ünitede hasta bakıcı olabilir, bebek hemşiresi olabilir sessiz kalmaları çok acımasızca. Savunmasız bir canlının canına kastediliyor, ben işimi de kaybetsem sessiz kalmazdım. Herkes bu olayın farkındaydı, zaten yine bir doktorun şikayetiyle bu iş gündem oldu” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.