SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mahmut Arslan

Söz Bursa - Mahmut Arslan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahmut Arslan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Arslan: "Toplu sözleşme süreci havada bir uçak gibi" Haber

Başkan Arslan: "Toplu sözleşme süreci havada bir uçak gibi"

Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kamu Kesimi Toplu İş sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü sürecinde gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için bir basın toplantısı düzenledi. HAK-İŞ genel merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Arslan, Konfederasyonunun Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP), çalışmalarına aralık ayında başladığını belirtti. "Arslan, Yönetim kurulumuzun 13 Aralık tarihinde aldığı karar ile KÇP Koordinasyon kurulunun kurulmasına karar verdi. Daha sonra da 26 Aralık tarihinde koordinasyon kurulumuz ilk toplantısını yaptı. Bu süreç içerisinde Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ten gelen teklifi dikkate alarak her iki konfederasyonun KÇP' de ortak çalışması kararı iki konfederasyon tarafından da kabul edildi. Her iki konfederasyonun koordinasyon kurulu çalışmaları da ortak çalışmalar olarak başlatıldı. Hem TÜRK-İŞ' te hem de HAK-İŞ' te yapılan iki ayrı toplantıda ortak taleplerimizi değerlendirdik ve ortak bir taslak oluşturduk. Bu taslak 27 Şubat tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına dolayısıyla Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS)'e ulaştırılmış oldu" diye konuştu. "GECİKMENİN SORUMLUSU ASLA HAK-İŞ VE TÜRK-İŞ DEĞİL" Sürecin konfederasyonlar tarafından zamanında hatta erken sayılacak bir dönemde gerçekleştiğine değinen Arslan, "Buna rağmen 27 Şubat tarihinde sunduğumuz teklife cevap olarak ilk toplantı maalesef 16 Nisan'da gerçekleşebildi. 13 Haziran tarihinde bize ilk teklif sunuldu. Yani 1'nci yılın 1'nci altı ayının sonunda bize ilk teklif sunulmuş oldu. Bu gecikmenin sorumlusu asla HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ değil. Bu gecikmenin sorumlusu Kamu işveren sendikası, Bakanlık ve ilgililerdir. Gecikmenin en büyük faturasını da maalesef çalışanlar ödemektedir. Çalışanlarımızın ilk 6 ay alacağı zamlar ne yazık ki müzakerelerin henüz tamamlanmamış olduğu 1'nci altı ayı geride bırakmış olduk" dedi. HAK-İŞ' in kamu çerçeve protokolünde 600 bin civarında ki işçinin yarısından fazlasını temsil eden bir konfederasyon olduğunu belirten Arslan, "Türkiye'nin en hassas iş kollarında KÇP bünyesinde arkadaşlarımız çalışmakta. Sağlık Bakanlığı aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çaykur, Orman Genel Müdürlüğü ve TİGEM, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Karayolları Matbaaları, BTK gibi hassas işler söz konusu" şeklinde konuştu. "TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ SÜRECİNİ HAVADA OLAN UÇAK OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ" Toplu İş sözleşmelerinin gecikmesinden kaynaklı yaşanan enflasyon ve buna bağlı olarak verilen tekliflerin çalışanları tatmin edici bir teklif olmadığını ifade eden Arslan, "Biz toplu iş sözleşmesi sürecini havada olan uçak olarak değerlendiriyoruz. Mutlaka uçak inecektir. Allah korusun ya kazayla veya sert iniş yapacaktır. Ya da normal iniş yapacaktır. Ama her ihtimalde uçak hava da kalmayacaktır. Bu toplu iş sözleşmesi mutlaka bir şekilde sonuçlanacak. Biz bu sürecin barışçıl bir şekilde çalışanların tatmin olduğu ve mutlu olduğu hem ülkemizi yönetenlerin hem de kamunun bu konuda makul ve gerçekten çalışanların haklarının azami düzeyde koruyan bir yaklaşımla Kamunun meseleye bakmasını ve bu çerçevede Türkiye'nin önemli bir sürecinin barışçıl bir şekilde sonra ermesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan Arslan KÇP görüşmelerinin her dönemde 2'nci 6 aya sarktığını ifade etti. Arslan işçilerin büyük bir kayıpla karşı karşıya kaldığını söyledi. "BİZ ALMADIĞIMIZ ÜCRETİN BORÇLUSU DURUMUNA DÜŞTÜK" Verilen tekliflerin çalışanlarda büyük bir hayal kırıklığı oluşturduğuna değinen Arslan, "Bu hayal kırıklığının nedeni enflasyona karşı yenilmiş olmaktır. Gerçekten bize verilen teklifler yüzde 15.6 birinci 6 ayın enflasyon rakamları, 2'nci teklifte önerilen ise yüzde 17 oldu. Bu arada Mart, Nisan aylarında vergide yüzde 20 dilimine girdik. Yüzde 5 oranında kaybımızı düşünürseniz biz almadığımız ücretin borçlusu durumuna düştük" ifadelerini kullandı. Arslan, "Üyelerimizin beklentilerinin karşılandığı Toplu iş sözleşmelerinin masa başında barışçıl bir şekilde sonuçlanmasının Türkiye'nin bu zorlu sürecine katkı yapacağını düşünüyoruz. Biz kriz olsun istemiyoruz, kaos olsun istemiyoruz" dedi.

HAK-İŞ Başkanı Arslan: En düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerine çıkarılmalı Haber

HAK-İŞ Başkanı Arslan: En düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerine çıkarılmalı

Arslan, enflasyon rakamlarının netleşeceği bugünlerde işçi, memur ve emeklilerin ücretlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Hükümete seslenen Arslan, ücretliler ve emeklilerin haklarının iadesi konusunda bir fırsat olduğunu belirterek, “Türkiye’nin yüksek enflasyon döneminde en büyük mağdurlar ücretliler ve emekliler oldu. Bu mağduriyetin giderilmesi için, en düşük emekli maaşlarının asgari ücretin üzerine çıkarılması ve toplu sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca vergi dilimlerinin yeniden düzenlenerek ücretliler üzerindeki yükün hafifletilmesi gerekiyor” dedi. "TOPLU SÖZLEŞMELERİN MASADA ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASINI TALEP EDİYORUZ" 2023 yılında kamu çalışanları için örnek bir toplu sözleşme imzaladıklarını belirten Arslan, ancak yüksek enflasyonun bu sözleşmeyi anlamsız hale getirdiğini ifade etti. Arslan, yeni dönemde kamu çerçeve protokolü çerçevesinde 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren toplu sözleşmelerin masada çözüme kavuşturulmasını talep etti. Arslan, “Hak-İş olarak, 350 bin üyemizle bu süreçte hükümetten toplu sözleşme ve vergi düzenlemeleri gibi konularda adım atmasını bekliyoruz. Özellikle emeklilerimizin maaşlarının asgari ücretin üzerine çıkarılmasını, memurlarımızın ise enflasyon karşısında korunmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın asgari ücretin enflasyonun altında kalması durumunda gerekli düzenlemelerin yapılacağına dair açıklamalarını hatırlatan Arslan, “Umarız temmuz ayında asgari ücrette eksik kalan düzenleme yapılır. Bu konunun takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı. Toplantıya, Hak-İş Kütahya İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Kütahya Şube Başkanı Sabahattin Ödemiş ile Öz Sağlık İş Sendikası Kütahya Şube Başkanı Hatice Başçam da katıldı.

Hak-İş asgari ücretin belirlenme şekline itiraz etti Haber

Hak-İş asgari ücretin belirlenme şekline itiraz etti

 Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek, asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin 'evet, bu bizim için' dediği bir noktaya gelebiliriz" dedi. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Manavgat Kızılağaç Turizm Bölgesinde düzenlenen genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantının açılışında konuşan Mahmut Arslan, başta DEM Partisi olmak üzere ana muhalefet ve muhalefet partilerine mensup belediyelerde çalışan belediye işçilerinin sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmaları, sürgün edilmeleri ve tehdit edilmeleri gibi olaylarla karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sendikanın bu haksızlıklara karşı mücadelesini sürdüreceğini ve işten çıkarılanların haklarını alıncaya kadar mücadelesinin sürdüreceğini söyledi. “BÜTÜN EMEKÇİLERİ SENDİKAL MÜCADELEYLE BULUŞTURMAMIZ GEREKİYOR” Hükümetten en önemli taleplerinden bir tanesinin örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması olduğuna dikkat çeken Arslan, "Örgütlenmenin önündeki engellerin kalkmasıyla beraber sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması. Biz hizmet sendikası olarak ülkemizin çalışma hayatının yaşadığı zorlukların farkındayız. Bu zorlukların çözümü için de önümüzde çözümler koyuyoruz. Bunun ötesinde de örgütsüz olan iş yerlerini örgütleme konusunda ciddi bir çalışma yapmaktayız. Geçmişte konut kapıcılarını daha sonra taşeron şirket işçilerini şimdi de ev işçilerini daha sonra da kağıt toplayıcıları ve mevsimlik tarım işçileri dahil olmak üzere toplumdaki dezavantajlı ve örgütlülüğün önünde engel olan bütün emekçileri sendikal mücadeleyle buluşturmamız gerekiyor. TÜİK'in rakamlarına göre bir buçuk milyon ev işçisinin örgütlenme mücadelesi de bize düştü. Sendikamızın bu konuda almış olduğu kararlar ortaya koymuş olduğumuz hedefler doğrultusunda ev işçilerinde hem çalışma hayatı bir parçası iş kanunu kapsamına alıp hem de sosyal güvenlik haklarının güvence altına alındığı yeni bir düzenlemeyi yapmak ve onları da sendikalarla buluşturmak üzere büyük bir çaba sarf ediyoruz. HAK-İŞ olarak Türkiye'deki bütün dezavantajlı grupların bütün mağdur ve mazlumları kucaklamak ve onların sorunlarına çözüm bulmak bizim boynumuzun borcu. Çünkü konfederasyonumuzun 2011 yılında aldığı karar bize bu sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyor. Bölgemizin, küremizin ve ülkemizin bütün mağdur ve mazlumlarına HAK-İŞ olarak borcumuz var. Bölgemizin küremizin ve ülkemizin bütün mağdurları HAK-İŞ'ten alacaktır” dedi. "ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ ORTAYA KOYDUK" Konfederasyonlarının gerçekleştirmiş olduğu HAK-İŞ Akademi'nin ilk yaptığı faaliyetlerden bir tanesinin vergiyle ilgili düzenleme olduğunu belirten Mahmut Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz vergi konusunu müstakil olarak değerlendirmedik. Verginin bir bütün olarak özellikle gelir dağılımı adaletsizliğini de içine alan ve bu konuda gelir dağılımının adaletsizliğinin sonuçlarının da değerlendirildiği güzel, geniş kapsamlı bir çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu çalışmamız kamuoyuyla paylaşıldı. Vergi dilimleri konusunda gerçekten haksız ve adaletsiz bir durumla karşı karşıyayız. Ne yazık ki zor şartlarda çalışan, ciddi şekilde ekonomik sıkıntıyla muhatap olmuş yüksek enflasyonun kendisine yüklediği ağır sorumluluklarla mücadele ederken bir de vergiden dolayı böyle bir mağduriyetin yaşanmış olması hakikaten hepimiz için kabul edilemez. Bu sorunun ortadan kaldırılması için çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, aile sorumluluklarına göre, çocuk sayısına göre, bekar, evli olması kaç çocuğu var gibi düzenlemelere göre vergi sisteminde değişiklikler yapılmalı, yapılmaktadır. Biz de bu noktada bir düzenlemenin yapılmasını ihtiyaç olarak ve önemli olarak talep ediyoruz. İkincisi, işverenlerimiz pek çok harcamalarını vergiden düşmektedir. Bizim için de çalışanlar için de başta enerji fiyatları, kiralar, kiralarla birlikte diğer temel tüketim harcamalarımızın, eğitim, sağlık harcamalarımızın mutlaka vergiden düşülerek bir düzenleme yapılmasını ısrarla ivedilikle talep etmekteyiz. Üçüncüsü ise, verginin adil toplanması da sorunlarımızı çözmeye yetmiyor. Çünkü toplanan vergilerin nereye nasıl kullanıldığı da önemlidir. Biz gerçekten Türkiye'deki gelirlerin, milli gelirin büyümenin bize sağlamış olduğu büyüme rakamlarına baktığınız zaman Türkiye büyüyor. 2023 yılında baktığınızda 10 bin dolardan 13 bin dolara çıktı milli gelirimiz. Peki bu büyümeden kim faydalanıyor? Bu büyümeye rağmen çalışanların milli gelirden aldığı pay ne yazık ki azalmaya devam ediyor. O zaman ortada bir sorun var. OECD'nin rakamlarını sayın bakanla paylaştık. Bu rakamlara baktığımız zaman OECD ülkesi yaklaşık elli beş ülkenin gelir dağılımı bozukluğu anlamında kötü dördüncü ülkesiyiz.” "İLK DÜĞMEYİ YANLIŞ İLİKLERSENİZ HEP YANLIŞ OLARAK GİDER" 'Asgari ücret şu kadar olmalıdır' tartışmalarının Türkiye'de rahatsızlık verir bir boyuta ulaştığını söyleyen Arslan, “Aslında tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır. Bugünkü asgari ücret tespit konusunun yapısında siz ne derseniz deyin sağlıklı bir asgari ücret çıkmıyor. Çünkü yapıda sorun. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz hep yanlış olarak gider. 1970'li yılların mevzuatıyla oluşturulmuş asgari ücret tespit komisyonuna kimse dokunmuyor. HAK-İŞ'in dışında kimse tartışmıyor. Çünkü bu yanlışlıktan beslenenler var. Bu yanlışlıktan istifade edenler var. O zaman bu sistemin devam etmesini isteyenlerle istemeyenler arasında bir yeni bir yol ayrımındayız. HAK-İŞ olarak teşkilatımızı da rakam tartışmama konusunda uyarıyorum. Bu bizi esas tartışılması gereken konudan uzaklaştırıyor. Aslında tartışılması gereken konu asgari ücretin nasıl belirleneceğidir. Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Bu komisyon yapısı sakat. Sadece bir konfederasyonun orada temsil edildiği ve bu konfederasyonda üye sayısının toplam işçi sayısının yüzde onuna bile tekabül etmediği bir yerde nasıl asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir sonuç beklersiniz. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin evet bu bizim için dediği bir noktaya gelebiliriz. Aksi halde bugünkü asgari ücret tespit konusunu mevzuatıyla tartışılır, bir ay süreyle maalesef bir komedi izliyoruz” dedi. EYT VE KIDEM TAZMİNATI TARTIŞMALARI EYT konusunda kendilerinin suçlandığına dikkat çeken Arslan, "Efendim EYT'yi çıkartarak Türkiye'ye kötülük ettiniz. Peki 99 yılında EYT mağduriyetlerini oluşturacak yapıyı yapanlardan niye hesap sormuyorsunuz? O gün sisteme beş yıldır, on yıldır sistemde olan insanların emeklilik sistemini yeniden değiştireceksiniz. Sonra insanlar primlerini ödeyecekler. Primlerini ödedikten sonra emekli olmak isteyecekler. Yaş sınırı koyacaksınız. Şu anda emeklilikle ilgili EYT'yi özellikle genç işçilerden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun zarar ettiğini, mağdur olduğunu söylüyorlar, külliyen yalan. Sosyal Güvenlik Kurumunun temel sorunları kayıt dışı istihdam ve kamudan tahsil edilemeyen alacaklardır” diye konuştu. Kıdem tazminatı konusuna değinen Arslan, “2024 yılı sonuna kadar emekliliği hak edenler emeklilik talebinde bulunurlarsa yeni kıdem tazminatı tavan üzerinden de maaşları kıdem tazminatını alacakları için bir avantaj elde edecekler. Peki 2024 yılında emeklilik hakkı elde edemeyenler 2025 ve daha sonra edecekleri için ciddi bir mağduriyet söz konusu. Hadi emekliliği hak edenlerin emekli olup olmama tercihleri var ama emekliliği hak etmeyenler için ciddi bir mağduriyet. Bu mağduriyetlerin de eğer emeklilik sisteminden çekilmediği sürece yaklaşık 8-10 yıl arasında o maaşları ancak yakalayabileceği bir gerçekle karşı karşıyayız. Dolayısıyla buradan emeklilik sistemiyle ilgili bu mağduriyetin giderilmesi konusunda acilen bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bizim bu konuda da bir önerimiz var. Biz diyoruz ki 2025'te dahil eğer böyle bir emeklilik olacaksa 2024 yılı esasları yani 2023 yılı enflasyonunun esas alınacağı bir düzenlemeyi bir hesaplamayı 2025'te de yapalım istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

HAK-İŞ Taksim'de Haber

HAK-İŞ Taksim'de

HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, "Türkiye’nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanları bizim alanlarımızdır. Emekçilerin birlik, mücadelesinin sağlanması konusunda konfederasyonumuzun üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan ve beraberindeki grup, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Taksim Kazancı Yokuşu’na geldi. 1977 yılında Taksim'de 1 Mayıs'ta hayatını kaybedenlerin anısına buraya karanfil bırakan grup, daha sonra Taksim Meydanı’na yürüyerek çelenk bıraktı. Burada açıklamalarda bulunan HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, “1977 yılının 1 Mayısı’nda bazı hain planlar sonucu meydandaki emekçiler bu yokuştan aşağıya giderken önlerine çıkartılan kamyon bu alanı kapatmış, emekçilerin büyük bir bölümü ezilerek hayatlarına son verilmiştir. Bu acı ve hala faillerinin bulunamadığı 1 Mayıs 1977 katliamının hesabının sorulamaması hepimizi üzmektedir. HAK-İŞ olarak her yıl bu meydanda, bu yokuşta 1 Mayıs’ta kaybettiğimiz kardeşlerimizi anmak, onlara yapılanların hesabının sorulmasını bir kez daha hatırlatmak üzere buraya geliyoruz. Burada önce anmamızı yapacağız. Karanfillerimizi bırakıp, sonra anıt önüne çelengimizi koyup Kocaeli’deki miting alanımıza gideceğiz. Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak tekrar hatırlatıyorum, emekçilerin birlik, mücadelesinin sağlanması konusunda konfederasyonumuzun üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi. Taksim Meydanı’nda da konuşan Arslan, “Bugün bütün meydanları Taksim Meydanı, bütün alanları 1 Mayıs alanı olarak gördüğümüz için uzun zamandır Türkiye’nin her bölgesinde birlik, mücadele ve dayanışma gününü bir şölen havasında gerçekleştirmekteyiz. HAK-İŞ olarak bugün Türkiye’nin bütün meydanlarında emek hareketinin sorunlarını bir bir ortaya koyup, çözümler talep eden bütün emekçilerle dayanışmamızı bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye’nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanları bizim alanlarımızdır” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.