SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mehmet Şimşek

Söz Bursa - Mehmet Şimşek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Şimşek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cari açık hedefi tuttu: Şimşek, "Altın hariç cari açık diye bir sorun kalmadı" dedi Haber

Cari açık hedefi tuttu: Şimşek, "Altın hariç cari açık diye bir sorun kalmadı" dedi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20'li rakamları görecek. 2026'da dezenflasyon süreci devam edecek. Sebebi çok basit. Çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek'' dedi. 5'inci Finansın Geleceği Zirvesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek programda yaptığı konuşmada dezenflasyon sürecinin devam ettiğini vurgularken, 2026 yılında da enflasyonda düşüşün süreceğini söyledi. Şimşek, 2027 yılında da enflasyonun tek haneye düşeceğini ifade etti. ‘‘PROGRAMIMIZIN NİHAİ HEDEFİ SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME, ADİL GELİR DAĞILIMI'' Zirve'de açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, ‘‘Bizim uygulamakta olduğumuz bir program var. Önceliklerimizde bir değişiklik yok. Enflasyonun tek haneye indirilmesi ve sürdürülebilir cari denge şeklinde ifade edilebilir. Türkiye'nin küresel yarıştan kopmaması için ‘yapısal dönüşüm' başlığımız var. Bütün bu programın nihai hedefi, sürdürülebilir yüksek büyümenin sağlanması ve bu büyümenin daha adil dağıtılmasıdır. Biz programı 3 safhada düşündük. Birinci safha kontrol dönemiydi. İkinci safha, dengesizliklerin giderildiği safha. Üçüncü evre ise hedeflerin tutturulmasıdır'' dedi. ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle yüzde 20'li rakamları göreceğiz'' Şimşek, ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20'li rakamları görecek. Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon süreci devam edecek. Sebebi çok basit. Çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek'' açıklamasında bulundu. ‘‘KONUT ARZININ ARTMASI İLE BİRLİKTE KİRA FİYATLARI DA NORMALLEŞECEK'' Bakan Şimşek enflasyonu yüzde 30'un üzerinde tutan kalemlerin kira ve eğitim olduğunu belirtti. Şimşek, ‘‘Uzun bir dönem yüzde 25'lik kira artış limitimiz vardı. Konut fiyatları 7-8 kat artarken kira fiyatları yüzde 25 oranında sınırlı kaldı. Kira ve konut fiyatları arasındaki ilişki önümüzdeki dönemde normalleşecek. Konut arzının artması ile birlikte kira fiyatları da normalleşecek'' şeklinde konuştu. Özel eğitim kurumlarının da fiyat politikasına ilişkin konuşan Şimşek, ‘‘Eğitimde kural bazlı fiyatlandırmaya gidiyoruz. Vakıf üniversitelerinde enflasyonun çok üzerinde artışlar gördük. Kira ve eğitim olmak üzere iki kalemde aşağı yönlü bir trende gireceğiz'' diye konuştu. Mali disiplini etkili şekilde uyguladıklarını, vergi harcamalarını azalttıklarını, etkili olmayan istisnaları kaldırdıklarını, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede sonuç aldıklarını belirten Şimşek, "Bütçedeki iyileşme öngördüğümüzden daha iyi gidiyor ve büyük ihtimalle yılı hedefe yakın, yani yüzde 3,1 civarında bir rakamla tamamlayacağız'' sözlerini ifade etti. ‘‘2025'TE BÜTÇE HEDEFLERİNİ TUTTURMUŞ OLACAĞIZ'' Bütçe açığı azaldıkça piyasadan daha az borçlanacaklarını, böylece özel sektöre daha çok kaynak bırakacaklarını vurgulayan Şimşek, ‘‘Daha çok kaynağı özel sektöre kredi olarak gitsin diye piyasalara bırakacağız. Yani 'mali disiplinlerden bize ne' demeyin, aslında bu çok önemli bir husus. Reel sektöre daha çok alan bırakmak için kamuyu disipline ediyoruz. 2025'te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız. Enflasyonda bir ay gecikmeyle bandın üst kısmında olacağız. Ama bütçede hedefleri tutturacağız. Aralık sonunda zaten sonuçları açıklayacağız'' açıklamasında bulundu. ‘‘ALTIN HARİÇ GERÇEKTEN CARİ AÇIK DİYE BİR SORUN KALMADI'' Yeşil dönüşümü hızlandırdıklarını, hizmet ihracatında güçlü bir performans sergilediklerini, yurt içi petrol ve doğal gaz üretiminin artmaya devam ettiğini söyleyen Şimşek, ‘‘Bunların sayesinde altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı. Bunu söylerken abartıyor gibi görünebilirim ama yani cari açığın zaten Türkiye'de sürdürülebilir seviyesi yüzde 2-2,5. Geçen sene altın ithalatı hariç zaten cari fazla verdik. Büyümeye de devam etti. Burada bir yapısal dönüşüm var. Bu sene yüzde 2 cari açık öngördük. Muhtemelen yılı yüzde 1,5 civarında kapatacağız. Dolayısıyla cari açık hedefini de tutturduk'' dedi.

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı" Haber

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘KAMUDA TASARRUF ÇABASI VAR VE SONUÇ ALIYORUZ’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘YATIRIM YAPILABİLİR KATEGORİYE DOĞRU HIZLA İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.

İhracatçıya destek: Reeskont kredilerinde günlük limit 4,5 milyar liraya çıktı Haber

İhracatçıya destek: Reeskont kredilerinde günlük limit 4,5 milyar liraya çıktı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Piyasa faizinin yaklaşık yarısı maliyetle kullandırdığımız reeskont kredi limitlerini artırıyoruz. Reeskont kredileri günlük limitini program döneminde 300 milyon liradan 4,5 milyar liraya 15 kat yükselttik" dedi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dün yaptığı duyuruda reeskont kredilerinin günlük limitini 1 Kasım 2025’ten itibaren 4 milyar liradan 4,5 milyar liraya yükselttiğini açıklamıştı. Merkez'den yapılan açıklamada, limit artışının ‘piyasa gelişmeleri, reel sektör talepleri ve kredi kullanımlarının seyri' dikkate alınarak gerçekleştirildiği belirtilmişti. Bu gelişmenin ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştıran bu adımları değerlendirdi. Şimşek, "İhracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştıracak adımları atmaya devam ediyoruz. Piyasa faizinin yaklaşık yarısı maliyetle kullandırdığımız reeskont kredi limitlerini artırıyoruz. Reeskont kredileri günlük limitini program döneminde 300 milyon liradan 4,5 milyar liraya 15 kat yükselttik. Yabancı para reeskont toplam limiti 1 milyar dolara çıkarıldı. Eximbank'ın sermayesi 5 kattan fazla artışla 88,4 milyar liraya ulaştı. Bu sene Eximbank’ın ihracatçılarımıza nakdi ve gayrinakdi toplam 53 milyar dolar destek sağlamasını bekliyoruz. Küresel değer zincirlerinde daha üst sıralara çıkmak için ihracatı ve katma değerli üretimi desteklemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Bakan Şimşek: "Enflasyon bu sene 20'li rakamlarda bitecek" Haber

Bakan Şimşek: "Enflasyon bu sene 20'li rakamlarda bitecek"

Hazinen ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, ekonomi programının genel anlamda öngördükleri çerçevede sonuç verdiğini vurgulayarak, programın temel hedefinin enflasyonu kalıcı şekilde tek hanelere indirmek olduğunu dile getirdi. Enflasyon konusunda önemli ilerleme kaydedildiğini ifade eden Şimşek, enflasyonun düştüğünü ve düşmeye devam edeceğini söyledi. Diğer önemli bir hedefin de sürdürülebilir cari açık olduğunu belirten Şimşek, uzun vadede cari fazlaya geçmeyi öngördüklerini kaydetti. Cari açığın uzun süredir milli gelire oranının yüzde 1'in altında olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bütçe açığı nispeten yüksek seyrediyor ama deprem yaralarını başarılı şekilde sarıyoruz. Bütçe açığında da düşüş var" açıklamasında bulundu. Kur Korumalı Mevduattan (KKM) çıkışın önemli bir hedef olduğuna işaret eden Şimşek, "Ağustos 2023'te KKM zirveyi buldu, 144 milyar civarına çıktı; bugün 15 milyar doların altına inmiş durumda. Bunu piyasayı bozmadan başardık. Yakında da muhtemelen bu uygulamaya son vereceğiz" ifadelerine yer verdi. "BU PROGRAM TEST EDİLDİ VE ÇOK NET ŞEKİLDE ORTADA BİR BAŞARI VAR" Rezervlerin yeterliliği noktasında kaygılarının olmadığını dile getiren Şimşek, "Rezervlere baktığınız zaman, 2023 Mayıs sonuna göre, nette 90 milyar doların üzerinde rezerv artışı var. Brütte de 55-60 milyar dolarlık bir artış var. Dolayısıyla program öngörüldüğü çerçevede sonuç veriyor. Enflasyon düşüyor, bütçe açığı azalıyor. Cari açık azaldı ve sürdürülebilir noktada. Birtakım riskleri azalttık. Ekonominin direncini artırdık ve dış şoklara, iç şoklara karşı dayanıklı hale getirdik. Bu program mart ve nisan başında yaşanan başlangıçta iç kaynaklı, daha sonra dış kaynaklı çok önemli iki büyük şoku atlattı ve rüştünü ispat etti. Aslında bu program test edildi ve çok net şekilde ortada bir başarı var. Neden? İki büyük şoku üst üste atlatan program demek ki Türkiye'nin hakikaten bünyesini güçlendirmiş, dayanıklılığını artırmıştır" diye konuştu. "REZERV ÖNEMLİ ÖLÇÜDE GERİ GELDİ" Mart ayı ortasından itibaren ortaya çıkan daha sonra nisanda dış kaynaklı devam eden gerilemeyi iyi yönettikleri kanısında olduklarını altını çizen Şimşek, bu süreci piyasa dostu bir perspektifle yönettiklerini dile getirdi. Söz konusu süreçte önemli çıkışlar yaşandığının ama o çıkışların önemli bir kısmının geri geldiğini dile getiren Şimşek, "Demek ki temelde bu programa olan güven devam ediyor. Brüt rezerv 170 milyar doların biraz üzerinden 140 milyar doların altına kadar indi. Bugün 154-155 milyar dolar civarına kadar çıkmış durumda. Rezerv önemli ölçüde geri geldi. Nette de çok ciddi bir artış var" değerlendirmesinde bulundu. Şimşek, kredi risk primlerinde düşüşe ve gösterge referans denilen iki yıl vadeli hazinenin benchmark tahvilinin faizlerinin de gerilediğine dikkati çeken Şimşek, "Faizler ve ülke risk primi düşüyor, rezervler artıyor, KKM'den çıkış devam ediyor. Bu perspektifle baktığınız zaman aslında bu program rüştünü ispat etti. Program rayından çıkmadı. Program güçlü bir şekilde devam ediyor" şeklinde konuştu. "PROGRAM ARZULANAN SONUÇLARI VERİYOR" Şimşek, yapısal reform ayağının kritik olduğunu, onu da güçlendirecek çaba içerisinde olduklarını dile getirerek, enflasyondaki gelişmelere ilişkin, "Son bir yıldır enflasyonda 40 puanlık düşüş var. Mal enflasyonu mayıs itibarıyla yüzde 28,7'ye düştü. Hatta temel mallarda enflasyon yüzde 20'ye düşmüş. Enflasyonu yüksek kılan yani şu anda yani yüzde 35,4'te tutan ana faktörlerden biri hizmetlerdir. Hizmet enflasyonu hala yüzde 51 civarı. Kirayı bir kenara bırakırsanız, hizmet enflasyonu bile yüzde 97'den yüzde 43'e düştü. Neden? Çünkü kiralara yüzde 25 limiti getirilmişti. Biz bu limiti kaldırdık. Kaldırınca kiralarda bir süre yüzde 120'lerin üzerinde artışlar oldu. Bu, manşet enflasyonu yukarı çekti. Benzer durum özel eğitimde de geçerli. Bu iki faktörü dikkate alırsanız çoktan yüzde 30'ların altındayız. Enflasyonda kalıcı bir düşüşün geçen sene bu vakitlerde eşiğindeyiz diyorduk. Şimdi içindeyiz. Peki niye düşmeye devam etsin? Finansal koşullar sıkı kalacak, destekleyici maliye ve gelirler politikası devam edecek, yönetilen ve yönlendirilen yani kamunun belirlediği fiyatlarda biz hedef enflasyonu gözeteceğiz. Çok net" bilgilerini paylaştı. "ENFLASYON BU SENE 20'Lİ RAKAMLARDA BİTECEK" Yılsonu enflasyon tahminlerine ilişkin de konuşan Bakan Şimşek, "Son bir yıla baktığımızda dezenflasyon programı uygulanıyor. Son bir yılda enflasyonda 40 puanlık bir düşüş var. Mal enflasyonu mayıs itibarıyla yüzde 28,7 düştü. Temel mallar burada yüzde 20'ye düştü. Enflasyonu yüksek kılan ana faktörlerden biri hizmetlerdir. Kirayı bir kenara bırakırsak, hizmet enflasyonu yüzde 97'den 43'e düştü. Yüzde 25 limitini kaldırdıktan sonra kısa bir süre artış oldu; bu da enflasyonu yukarı çekti. Temel dinamiğe baktığımızda enflasyon yüzde 30'un altında. Son 4 yılında en düşük enflasyonundayız. Düşmeye de devam edecek çünkü finansal koşullar sıkı kalacak, destekleyici maliye ve gelirler politikası devam edecek. Kamunun belirlediği fiyatlarda biz hedef enflasyonu gözeteceğiz. Emtia fiyatları düşük seyrediyor. Arz yönlü tedbirler alıyoruz. Enflasyon bu sene 20'li rakamlarda bitecek. 2026'da refah artışı daha fazla hissedilecek, fiyatlar çok daha yavaş artacak" şeklinde konuştu. "REEL SEKTÖRÜN ÖNÜNDEKİ BELİRSİZLİKLER AZALACAK" Şimşek, reel sektörün 2026'dan itibaren finansmana erişiminde de büyük rahatlama yaşanacağını belirterek, "Çünkü enflasyon düşüyor, düşünce finansmana erişim kolaylaşacak. Reel sektörün önündeki belirsizlikler azalacak" diye konuştu. Şimşek, reel sektörün finansmana erişim konusunda avantaj istediğini belirterek, "Bizim avantaj sağladığımız kesimler var. Belli alanlarda yatırım yapanlara biz bütçe üzerinden birtakım avantajlar sunuyoruz ama kalıcı şekilde makul maliyetli finansmana erişimin tek yolu var, enflasyonu kalıcı şekilde düşürmek. Dolayısıyla reel sektörün 2026'dan itibaren finansmana erişiminde de büyük rahatlama olacak çünkü enflasyon düşüyor, düşünce finansmana erişim kolaylaşacak, reel sektörün önündeki belirsizlikler azalacak. Piyasalarda öngörülebilirlik ciddi şekilde artacak, 2026'da istihdam ve reel gelir artışı kendini güçlü şekilde hissettirecek" diye konuştu. "2026'DA REFAH ARTIŞI DAHA İYİ HİSSEDİLECEK" Reformlarda da sonuç almaya başlayacaklarına işaret eden Şimşek, şu ifadelere yer verdi: "5G'den tutun büyük veri merkezleri yatırımlarına kadar, Türk Telekom'un imtiyaz sözleşmesi kapsamında fiber optik konusundaki yeni seferberlik anlayışına kadar çok önemli başlıklar var. Yapısal dönüşümün de yavaş yavaş meyvelerini alacağız. Bizim amacımız, sürdürülebilir yüksek büyüme, vatandaşımızın refahını artırmak, yaşam standartlarını yükseltmek, elde edilen gelirin adil dağılımını sağlamak. Bu programın özü bu. Programın kısa ve orta vadeli perspektifinde fiyat istikrarını sağlamanız lazım. Bunların kalıcı olması için cari açığı sürdürülebilir düzeyde tutmanız, bütçe disiplinini tekrar sağlamanız lazım. Makro finansal risk unsurlarını ortadan kaldırmanız lazım. Bir bütün olarak bakıldığında 2026, refah artışının daha iyi hissedildiği, fiyatların göreceli olarak çok yavaş arttığı bir yıl olacak. Enflasyonun düşmesi, fiyatların düşmesi demek değildir. Gelecek yıl enflasyon 10'lu rakamlar, bir sonraki yıl tek hane olacak. Bizim hedefimiz sürdürülebilir yüksek büyüme, makro dengesizliklerin giderildiği bir dönem ve kalıcı refah artışı." "TERÖRÜN TÜRKİYE'YE MALİYETİ 1,8 TRİLYON DOLAR OLARAK ÖLÇÜLDÜ" ‘Terörsüz Türkiye' sürecinin ekonomiye etkisine ilişkin de konuşan Şimşek, "Terörün Türkiye'ye maliyeti 1,8 trilyon dolar olarak ölçüldü. Terörsüz Türkiye demek, kardeşliğimizin pekiştiği bir Türkiye demek. Doğu ve Güneydoğu'da yatırımın artmamasının nedeni terördür. Bu bölgeler, terörsüz Türkiye ile yeni büyüme motoru haline gelecek. Terörsüz Türkiye demek, komşularımızla bölgesel entegrasyonun açılması demek. Bölgemizde barış huzur artışı olursa en çok biz faydalanırız. Terörsüz Türkiye ile Türkiye'nin risk primi düşecek" değerlendirmesinde bulundu. "'TERÖRSÜZ TÜRKİYE' DEMEK, KARDEŞLİĞİMİZİN PEKİŞTİĞİ BİR TÜRKİYE DEMEK" Son 2-3 yıl da hesaba katıldığında bu rakamın 2 trilyon dolara ulaştığına dikkati çeken Şimşek, "'Terörsüz Türkiye' demek, kardeşliğimizin pekiştiği bir Türkiye demek. Huzur, refah artışı için çok kritik bir bileşen. Güneydoğu'ya, Doğu Anadolu'ya biz o kadar yüksek teşvikler veriyoruz ama özel sektör hep temkinli durdu. Orada beşeri sermayede eksiklik yok, üniversiteler, genç nüfus var. Altyapı yapmışız, büyük teşvikler veriyoruz. Bu bölgelerde yatırımın çok daha güçlü artmamış olmasının en önemli sebebi terördü. 'Terörsüz Türkiye' demek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Türkiye'nin yeni büyüme motoru haline gelmesi demek. Kaynakların terörle mücadele yerine, refah artışına, istihdama, yatırıma gitmesi, kaynak tahsisinin çok daha verimli alanlara gitmesi demek" şeklinde konuştu. "KOMŞULARIMIZIN DURUMU İYİYSE DURUM BİZE DE OLUMLU YANSIR" Şimşek, Türkiye'nin bölge ülkeleriyle de hiçbir sorun yaşamadığını vurgulayarak, "Komşularımızın durumu iyiyse durum bize de olumlu yansır. 'Terörsüz Türkiye' demek, komşularımızla çok daha yapıcı, güçlü ve bölgesel entegrasyonun önünün açılması demek. Bu, Türkiye'nin faydasınadır çünkü imalat sanayisi ve hizmet üretimi açısından hangi faktöre bakarsanız bakın Türkiye, bölgenin en ileri ülkesidir. Bölgemizde barış, huzur ve istikrar artışı olursa en çok biz faydalanırız, turizm, sağlık turizmi, müteahhitlik, mal ihracatı üzerinden... Dolayısıyla 'Terörsüz Türkiye', aslında Türkiye için çok yeni bir dönem. Türkiye'nin risk primi düşecek, algısı değişecek. Terörle demokrasi birlikte yaşamıyor. 'Terörsüz Türkiye' demek, daha kapsayıcı, demokratik standartlar alanında daha ileri bir Türkiye demek. Bu nedenle biz Terörsüz Türkiye'yi çok önemsiyoruz. Ben inanıyorum ki yatırımcılar, yavaş yavaş bu konuyu anlamaya başlayacak. Bölgemizde riskler azalıp istihdam arttıkça 'Terörsüz Türkiye'nin risk primi çok düşük olur" dedi. Yeni yatırımlarda eski yaklaşımların fayda getirmeyeceğini dikkati çeken Şimşek, küresel kapasite fazlası olan alanlara yatırım yapılmaması gerektiğini aktardı. "ÇİFTÇİMİZİN, ESNAFIMIZIN, İHRACATÇIMIZIN YANINDAYIZ" Şu anda kullanıma hazır 114 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) limiti olduğunun bilgisini veren Şimşek, "Bu destekleri, bütçeden, Merkez Bankasından veya Türk Eximbank üzerinden veriyoruz. Geçici yan etkileri tabii ki yaşayacağız. Tarım, yatırım, ihracat gibi birçok alanda kredi sınırlaması yok. Mart ayında ihracatçı KOBİ'lere 50 milyar liralık kredi imkanı sağlayacak KGF imkanını ortaya koyduk. Geçen ay imalatçı KOBİ'lere 30 milyar lira kredi sunacak yeni bir KGF paketi açıkladık. Geçen yıl ihracatçımıza 49 milyar dolarlık düşük faizli kredi kullandırmışız, bunun yüzde 83'ü KOBİ'lere gitmiş. Çiftçimizin, esnafımızın, ihracatçımızın yanındayız" ifadelerini kullandı. "DOĞRUDAN YATIRIMLAR HIZLANACAK" Türkiye'nin yabancı sermaye için de cazibesini koruduğuna dikkati çeken Şimşek, "Türkiye, önemli bir ekonomi, küresel hiçbir firma burayı ihmal edemez. Altyapısı, dünyadaki ülkelerin büyük bir kısmından çok daha iyi. Yıllık üniversite mezunumuz 900 binin üzerinde. Teknik mesleki eğitimden geçen insan sayısı 430 bin. Beşeri sermaye var. Son 100 yılda ortalama yüzde 4,8, son 20 yılda ortalama yüzde 5,5 civarında büyümüşüz, büyük ekonomi, büyüyen ekonomi. Küresel trendleri de ıskalamıyoruz. Bu reformlar, büyük fırsatlar ortaya koyacak. Türkiye'nin toplam borçluluğu çok düşük, yüzde 90 civarı. Terörle mücadelede büyük bir başarı var, terörsüz Türkiye'nin arifesindeyiz. Bu süreçte savunma sanayisinde büyük bir birikim sağladık. Önümüzde büyük fırsatlar var. Türkiye, uzun vadeli yatırımlarda cazip, ben inanıyorum ki doğrudan yatırımlar hızlanacak" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.