SON DAKİKA
Hava Durumu

#Menopoz

Söz Bursa - Menopoz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Menopoz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Menopoz biyolojik ve duygusal bir geçiştir” Haber

“Menopoz biyolojik ve duygusal bir geçiştir”

Menopozun, kadının doğurganlık döneminin sona erdiği, son adet kanamasının ardından başlayan doğal bir biyolojik süreç olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Çankaya, menapozun genellikle 45-55 yaş aralığında görülürken, Türkiye’de ortalama menopoz yaşının 45-50 civarında olduğunu belirtti. Açıklamasında, menopozu üç temel evreye ayırarak değerlendirmenin daha doğru olacağını belirten Op. Dr. Zeynep Çankaya, “Bunlar, Premenopoz- Menopoz öncesi geçiş dönemi, hormonal değişimlerin başladığı yıllar. Menopoz (Perimenopoz)- Adet döngüsünün düzensizleştiği ve sona ermeye başladığı dönem. Postmenopoz- Adetlerin tamamen kesildiği, menopoz sonrası yıllardır” dedi. Belirtiler Her Kadında Farklıdır Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Çankaya, menopoz belirtilerinin her kadında farklı seyrettiğini dile getirirken şunları söyledi: “Menopoz süreci kadın bedeninde kişiye özel bir değişimdir. Bazı kadınlar bu dönemi hafif atlatırken, bazılarında sıcak basmaları, uykusuzluk, sinirlilik, konsantrasyon kaybı gibi erken dönem belirtiler yoğun şekilde görülebilir. Daha ileri dönemde ise kemik erimesi ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu nedenle düzenli kontroller büyük önem taşır. Menopoz, kadının yaşam döngüsündeki doğal ama derin bir duraktır. Bu süreç yalnızca hormonlarla değil, duygularla da ilgilidir. Kadın bedeni her evrede farklı bir dil konuşur; menopoz da bu dillerden biridir. Bu nedenle her kadının deneyimi kendine özgüdür ve ‘tek tip’ bir çözümden söz etmek doğru olmaz.” Destek ve Bilinç Sürecin Kalitesini Belirliyor Op. Dr. Zeynep Çankaya, menopoz döneminde kadının hem yakın çevresinden hem de uzman desteğinden güç alması gerektiğini vurgularken de, “Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve psikolojik destek; bu dönemi çok daha konforlu hale getirir. En önemlisi de kadınların kendilerini bu süreçte yalnız hissetmemeleri gerekir. Menopoz, bir bitiş değil; yeni bir başlangıçtır. Menopoz, kadının yaşam yolculuğunda doğal bir dönüm noktasıdır. Bilinçli adımlar ve doğru destekle bu süreci daha sağlıklı, huzurlu ve güçlü geçirmek mümkündür. Her kadın kendi ritminde menopozu yaşar; önemli olan bu ritmi anlamak ve ona saygı duymaktır” dedi.

Osmangazi’de kadınlar menopoza karşı bilgilendirildi Haber

Osmangazi’de kadınlar menopoza karşı bilgilendirildi

Osmangazi Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde düzenlenen Kadın Sağlığı Paneline katılan kadınlar menopoz dönemi ve öncesinde yaşadığı sorunlarla nasıl başa çıkabileceği konusunda Uzman Diyetisyen ve Fizyoterapist Sümeyye Şükran Özkeleş ve Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fatma Serra Sezer’den bilgiler edindi. “MENOPOZ DÖNEMİNDE İLTİHAPLANMAYI AZALTMAK İÇİN FERMENTE ÜRÜNLERİN TÜKETİMİ ARTTIRILMALI” Menopoz döneminde kadınların akol, süt, hormonlu gıdalar, rafine şeker, beyaz ekmek ve basit karbonhidratlar uzuk durması gerektiği ifade eden Uzman Diyetisyen ve Fizyoterapist Sümeyye Şükran Özkeleş, “Bugün kadınlarda sıkça rastladığımız organ sarkması, idrar kaçırma, pelvik taban problemleri, konularında fizyoterapi ve beslenme konularına değineceğiz. Bu konuda saha çalışmalarına devam edeceğiz. Bugün kadınlarımıza pelvik taban egzersizleri, beslenmelerinde nelere dikkat etmeleri gerekir günlük hayata nasıl adapte edebilirler bu durumlarla yaşadığı sorunlarla nasıl başa çıkabilirler bunlardan bahsederek pratik çözümler sunacağız. Kafein ve çok baharat kullanımı idrar kaçırmayı tetikleyen bir durum menopoz döneminde iltihaplanmayı azaltmak için dikkat edilmesi gereken konular var bu dönemde fermente ürünlerin tüketimi arttırılmalı, fitoöstrojenlere yer verimeli, iltihaplanmayı azaltacak üzüm, yeşilçay, zencefil ve zerdeçal gibi besinler kullanılmalı, sağlıklı protein ve omega 3 alımını kadınlara menopoz öncesi ve menopoz döneminde artırmalarını öneriyoruz. Menopoz döneminde kadınlar şunları yapmasın akol, süt, hormonlu gıdalar, rafine şeker, beyaz ekmek ve basit karbonhidratları kullanmasın. Bu dönemde kadınlar bol bol egzersiz yapsınlar, kemik erimesi olmasın diye de vitamin takviyelerini ve düzenli vitamin ve mineral kontrollerini yaptırsınlar” dedi. “ÜLKEMİZDE GENEL OLARAK SAĞLIK OKUR YAZARLIĞI ÇOK DÜŞÜK DURUMDA” Her ay mutlaka bir seminerlerinin olduğunu belirten Osmangazi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Baysal, “Her ayın 3’üncü Cumartesi günü genişletilmiş toplantımız var, mutlaka bir genişletilmiş toplantı yapıp tüm kadınları bilgilendirmek için neler yapıyoruz. Neler yapmayı planlıyoruz. Her ay mutlaka bir seminerimiz oluyor. Bu ayki seminerimizde menopoz, menopoz öncesi ve sonrası, kadınların yaşadığı durumlarla ilgili bugün diyetisyen ve fizyoterapist arkadaşımız bizleri bilgilendirecek. Kadınların sağlığa ulaşımında sorunlar yaşanıyor. Ülkemizde genel olarak sağlık okur yazarlığı çok düşük durumda, kadınların bu konudaki bilgilenme ve bilinç düzeyleri ve farkındalıklarının arttırılması, her şeyin ötesinde bir koruyucu sağlık çalışması olarak bu fikir ortaya çıktı. Bizim kadın sağlığı çalışma gurubumuzun etkinliğidir. Bizim gurubumuzda doktor, hemşire ve sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımız var hem kamuya yönelik hem de mahallelerde kadınlara yönelik bilgilendirme ve farkındalık arttırma çalışmaları yapmaktayız” şeklinde konuştu. “OSMANGAZİ’DEKİ KADINLARLA UZMANLAR EŞLİĞİNDE GÖRÜŞÜYORUZ” Osmangazi Kadınların İzinde Şehirde Eşit Adımlar diye bir proje başlattıklarını söyleyen Baysal, “Osmangazi Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak bizler bir saha çalışması başlattık. Kentte kadınların ne istediklerini anlaya bilmek için “Osmangazi Kadınların İzinde Şehirde Eşit Adımlar” diye bir proje başlattık. Bu proje kapsamında yürütme kurulumuz 3-4 aydır, çok ciddi eğitimlerden geçti. Biz şuanda belirlediğimiz 15 mahallede 10-15 kadın arasında kadınla odak gurup çalışması denilen bir araştırma metoduyla görüşmeler yapıyoruz. Sonra Bursa Tabipler Odası’ndan bu mahallelerde hizmet veren aile ve sağlık merkezlerinde çalışan hekim ve hemşirelerle okullarda görev yapan PDR öğretmenleri, sosyal hizmet uzmanları ve psikologlarla ve benzer şekilde mülteci ve roman kadınlarla birlikte görüşmeler yapmaktayız. Bu görüşmeler sonucunda 250 kadınla uzun uzun sohbet ettik ve onların Osmangazi’deki deneyimleri, güvenlik, yoksulluk, kenti nasıl kullandıklarıyla alakalı onlarla fikir alışverişinde bulunduk. Bunun sonucunda bir rapor ve sosyal politik analizi yapılacak. Bu rapor ilk olarak belediye başkanımız ve meclisimize sunulacak. Osmangazi Belediyesi’nin daha kadın dostu kent olması ve karar vericilerin daha eşit bir kenti oluşturabilmesi için biz bir sosyal politika kılavuzu oluşturacağız” diye konuştu.

Türkiye’de kadınlar ortalama 45-52 yaş arasında menopoza giriyor Haber

Türkiye’de kadınlar ortalama 45-52 yaş arasında menopoza giriyor

 Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, menopoz dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kadınlarda fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana geliyor Menopozun, tüm kadınların hayatında meydana gelen doğal bir süreç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Menopoz, over/yumurtalık fonksiyonlarının azalmasına bağlı olarak östrojen ve progesteron azalması sonucu adet kanamalarının bir yıl veya daha uzun süreli durması ve doğurganlığın sonlanması şeklinde ortaya çıkıyor. Menopozun oluşma yaşı ülkemizde ortalama 45-52 arasındadır. Menopoz dönemi her kadın için farklı şekilde algılanmaktadır, bazı kadınlarda yaşam konforunda anlamlı değişiklikler olurken bazılarında olmamaktadır. Östrojendeki düşüş sadece üreme organlarını değil diğer vücut sistemlerini de etkilemektedir. Bu dönemde, overlerdeki fonksiyon kaybı sonucu, biyolojik, fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana gelmektedir, birçok kadın vazomotor, psikolojik ve ürogenital semptomlar, kardiyovasküler hastalıklar, osteoporoz ve demans gibi sağlık sorunları yaşayabilmekte ve bu durum kadınların yaşam kalitelerini ve günlük aktivitelerini olumsuz olarak etkileyebilmektedir.” dedi. Sıcak basması gibi sorunlar kadın sağlığını olumsuz etkiliyor Özellikle bu dönemdeki sıcak basması, uyku sorunları, depresyon, cinsel disfonksiyon gibi semptomların kadın sağlığını biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden olumsuz etkileyebildiğini kaydeden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Bu dönemde yaşanan sıkıntılar birçok faktörden etkilenebildiği gibi sağlıklı yaşam davranışları olumlu sonuçlara sebep olabilmektedir. Menopoz döneminde sağlıkla ilişkili risklerin en aza indirilmesi ve yönetimi sağlıklı yaşam davranışlarının benimsenmesi ile sağlanabilir. Sağlıklı yaşam davranışları; dengeli beslenme, egzersiz yapma, kendini gerçekleştirme, sağlık sorumluluğunu alma, sigara kullanmama, olumlu kişilerarası ilişkiler kurma ve stres yönetimi gibi bileşenlerden oluşmaktadır.” diye konuştu. Osteoporoz menopozdaki kadınlarda sıklıkla görülüyor Osteoporozun da menopoz dönemindeki kadınlarda sık görülebilen bir kemik hastalığı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, şöyle devam edildi: “Son yıllarda ülkemizde yaşlı nüfustaki artışa paralel olarak osteoporoz sıklığı da giderek artmakta ve menopoz sonrası her üç kadından birinde görülmektedir. Kemik kütlesi kaybı oranı kadınlar arasında değişiktir, ancak menopoz sonrası kemik kütlesinin yaklaşık yüzde 30'u kaybedilir. Osteoporoz tüm vücut kemiklerini etkilemekte ve kırık oluşana kadar hiçbir belirti veya semptom göstermeyebilmektedir bu sebeple menopozdaki kadınlarda osteoporoz açısından risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Kemik mineral yoğunluğu (KMY) değerlendirmesi, osteoporoz teşhisi için altın standarttır. İlaç tedavisi ve KMY taraması önemli olsa da diyet, yaşam tarzı ve düşme önleme müdahalelerinin uygun yönetimi ile osteoporoz ve buna bağlı kırık riski önlenebilir. Osteoporoz ve korunma önlemleri konusunda farkındalık ve bilgi birikiminin artırılması önemlidir.” Kadınlar yaşlandıkça kalp hastalığı riski ne oluyor? Kalp hastalıklarının hem kadınlarda hem de erkeklerde en sık morbidite ve mortalite nedeni olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Genç yaşlarda erkekler kalp hastalıkları açısından daha yüksek risk altındayken, kadınlar yaşlandıkça kalp hastalığı riski erkeklerinkine yaklaşmaktadır. Menopozal dönemde kardiyovasküler mortalite ve morbiditeyi azaltmada yaşam tarzı önlemleri ihtiyaç duyulan önceliklerdendir. Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, kilo kontrolü, sigarayı bırakma ve alkol tüketimini azaltma gibi sağlıklı yaşam davranışlarının desteklenmesi, postmenopozal dönemdeki kadınlara yönelik olarak planlanacak önemli girişimlerindendir.” dedi. Menopoz dönemini daha sağlıklı geçirmek mümkün! Menopozal semptomların azaltılmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında hormonal, non-hormonal, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları gibi çeşitli tedavi yaklaşımları bulunduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Menopozal semptomların azaltılmasında tercih edilen bu uygulamaların riskleri, yararları ve etki mekanizması konusunda sağlık çalışanlarının bilgisinin olması kadınlara rehberlik etmek için önemlidir. Menopoz döneminde görülen bu semptomların tedavisinde sıklıkla hormon replasman terapisi ve aynı zamanda tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşımla kadınların sağlık ihtiyaçlarının belirlenmesi, sağlık eğitimi, danışmanlık hizmetlerinin planlanması ve gereken olgularda medikal tedavilerin sunulması ile kadınların bu sorunlarla etkili baş edebilmeleri, menopoz döneminin daha sağlıklı geçirebilmesi mümkün olabilecektir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

“Osteoporozis”ten korunmanın yolları Haber

“Osteoporozis”ten korunmanın yolları

Kadınlarda menopoz dönemi genel olarak 48-55 yaş arası olarak kabul edilir. Doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu bu dönemde kadınlarda baş ağrısı, sinirlilik, uyku bozuklukları, depresyon, aşırı terleme, halsizlik ve yorgunluk olabilir. Deride gevşeme, yaraların geç iyileşmesi ve morluklar oluşur. Fiziksel aktivitenin azalması, enerji harcamasında azalma olur. Bunların sonucunda da şişmanlık olabilir. Menopoza girmiş kadınlarda kardiyovasküler hastalıklar gelişebilir. Bunun nedeni östrojen hormonunun azalmasının yanı sıra beslenmeyle de ilgilidir.    Osteoporozis hastalığının gelişme riski fazladır. Osteoporozis kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin kolaylıkla kırılması hastalığıdır ve menopoza girmiş kadınlarda daha sık görülür. OSTEOPOROZİSTEN KORUNMANIN YOLLARI Osteoporozisten korunmak için öncelikle beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Sadece menopozda değil her yaş döneminde yeterli kalsiyum alınmalıdır. Kalsiyum açısından zengin olan süt, süt ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, kuru baklagiller tüketilmelidir. Bol mineralli sular tercih edilmelidir. Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalı, yeterince D vitamini alınmalıdır. Aşırı posa tüketiminden sakınılmalıdır. Aşırı protein ve fosfor tüketiminden kaçınılmalıdır. Çünkü yüksek proteinli diyet idrarla kalsiyum atımını arttırır ve osteoporozis için önemli bir risk faktörüdür. Aşırı tuzlu yiyecekler tüketilmemelidir. Aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını arttırmaktadır. Düzenli egzersiz yapılmalı, Günlük yürüyüşler aksatılmamalıdır. Sigara ve alkolden uzak durulmalı, aşırı kafein tüketiminden kaçınılmalıdır. Aşırı ince bir beden de osteoporozis açısından sakıncalıdır. Menopozdan sonra vücut, yağ dokusundaki östrojenden yararlanmaktadır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.