SON DAKİKA
Hava Durumu

#Meyve

Söz Bursa - Meyve haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Meyve haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İşlenmiş gıdalardaki tehlike Haber

İşlenmiş gıdalardaki tehlike

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, ultra işlenmiş gıdaların erken yaşlarda bağırsak kanserine yol açması ile ilgili açıklama yaptı. Prof. Dr. Uğur Coşkun, ultra işlenmiş gıdalar ile ilgili yapılmış çalışmalara dair açıklama paylaştı. Ultra işlenmiş gıdaları fazla miktarda tüketenlerin yüzde 45 daha fazla adenoma kolorektal kanser öncüsü geliştirdiğini vurgulayan Uğur Coşkun, işlenmiş gıdaların erken yaşlarda bağırsak kanserine yol açacağını belirtti. "Çalışma, ultra işlenmiş gıdaların yüzde 45 daha fazla adenoma kolorektal kanser öncüsü geliştirdiğini ortaya koydu" Coşkun, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Sosis, salam, hazır çorbalar, kola, patates cipsleri gibi ultra işlenmiş gıdalarla ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmalar, bu gıdaların tüketiminin diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerinin görülme riskini arttırabileceğini göstermiştir. Birkaç gün önce yayınlanan yeni bir çalışmada, yaklaşık 30 bin kadının diyet ve endoskopi verilerini inceleyen araştırmacılar, ultra işlenmiş gıdaları fazla miktarda tüketen bireylerin, az tüketenlere kıyasla yüzde 45 daha fazla adenoma kolorektal kanser öncüsü geliştirdiğini ortaya koydu. Chan ve arkadaşlarının çalışmasının sonuçları JAMA Oncology dergisinde yayımlandı." "Erken başlangıçlı kolorektal kanserle ilişkilendiren ilk çalışma oldu" Katılımcıların tamamına 50 yaşından önce en az 2 defa kolonoskopi yapılmış olduğunu belirten Coşkun, "Çalışmada, hazır yemekler, paketli atıştırmalıklar, yüksek şeker, tuz, doymuş yağ içeren ürünler ve bol katkı maddesi barındıran endüstriyel gıdaların günlük tüketilen miktarına bakıldı. Araştırmacılar daha önce ultra işlenmiş gıdalar ile genel kolorektal kanser arasında bir ilişki bulmuştu, ancak bu çalışma ultra işlenmiş gıdaları erken başlangıçlı kolorektal kanserle ilişkilendiren ilk çalışma oldu" ifadelerini kullandı. "Ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketimi erken başlayan kolorektal kanserin sebepleri arasında yer alabilir" Çalışmanın sonuçlarını özetleyen Uğur Coşkun, "Ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketimi örneğin günde 5-10 porsiyon, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir ve erken başlayan kolorektal kanserin sebepleri arasında yer alabilir. Bununla birlikte, ultra-işlenmiş gıda tüketiminin doğrudan kolon kanserine neden olabileceğine dair elimizde halen net bir bilgi yok. Diyet sadece tek başına bu artışı açıklamıyor. Ama veriler ultra işlenmiş gıdalardan uzak durmanın erken yaşta kolon kanseri riskini azaltma stratejisi olabileceğini gösteriyor. Erken yaşlarda kolon sağlığını korumak için, şeker, tuz ve doymuş yağ oranı yüksek; lif, vitamin ve mineral yönünden fakir, yapay katkılar, renklendiriciler ve tatlandırıcılar içeren gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmak ve daha çok sebze, meyve, tam tahıllı ürünler gibi yüksek lif içeren doğal besinleri sık tüketmek gerekir" dedi.

Osmangazi’de ilk hasat Başkan Aydın’dan Haber

Osmangazi’de ilk hasat Başkan Aydın’dan

Osmangazi Belediyesi’nin tarımsal kalkınmanın desteklenmesi ve kentin üretim potansiyelinin artırılması hedefiyle Bağlı Mahallesi’nde başlattığı üzümsü meyvelerde organik tarım seferberliği, kısa sürede meyvelerini vermeye başladı. Proje kapsamında ahududu hasadına katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, kimyasal gübre ve ilaç kullanılmadan, tamamen doğal yöntemlerle üretim yapıldığını vurguladı. Osmangazi Belediyesi, kırsal kalkınmayı desteklemek ve köylünün üretimden kopmamasını sağlamak amacıyla iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. iş birliğinde Bağlı Mahallesi’nde organik tarım projesi gerçekleştirdi. Köylülerle birlikte ektikleri ahududuların ilk hasadını alan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Mayıs ayında ekimini yaptığımız ahududu fideleri, beklenenden daha erken zamanda ürün verdi. Aslında biz bu hasadı bahar aylarında bekliyorduk ama doğa bize güzel bir sürpriz yaptı. Buradaki çiftçilerimiz gerçekten örnek bir çalışma ortaya koydu. Hiçbir ilaç, hiçbir kimyasal kullanılmadan, tamamen doğa şartlarında organik üretim yapıldı. Ürünleri gördük, hepimiz çok memnun olduk” dedi. “Amacımız Toprağına Sahip Çıkan İnsanlarımızı Desteklemek” Ahududunun hem ekonomik değeri yüksek hem de talebi fazla olan bir ürün olduğunu söyleyen Başkan Aydın, “Bizim amacımız çiftçiliğe önem veren, toprağına sahip çıkan, doğal yöntemlerle üretim yapan insanlarımızı desteklemek. Bizler, bu kapsamda sertifikalı fidanlar dağıttık. Daha sonra da ürün alımını biz yapacağız. Çünkü çiftçimizin en büyük sıkıntısı genelde satış oluyor. İşte bu noktada, belediyemizin iştiraki olan Gazi Tarım devreye girecek. Ürünün alımını biz üstlenerek, hem üreticiye güven vereceğiz hem de pazarlama yükünü ortadan kaldıracağız” diye konuştu. “Projeyi Büyüterek Devam Edeceğiz” Bağlı Köyü’nün bu proje için bir deneme alanı olduğunu ve yapılan çalışmanın oldukça olumlu geçtiğini belirten Başkan Erkan Aydın, “Yaz ayı oldukça kurak geçmesine rağmen ürünler gayet güzel oldu. Bu da aslında doğru yöntemlerle üretim yapıldığında başarının mümkün olduğunu gösteriyor. Bundan sonra bu projeyi daha da büyüterek devam edeceğiz. Amacımız, köylünün yeniden toprağına dönmesini sağlamak. Dededen kalma, yıllardır boş duran arazilerde yeniden üretim başlasın istiyoruz. Böylece insanlar hem daha sağlıklı bir ortamda yaşamını sürdürecek, hem de vatandaşlarımıza doğal, organik ürünler sunma fırsatı yakalayacağız. Hep birlikte güzel bir iş ortaya koyduk. İnşallah hedeflediğimiz üretim potansiyeline çok kısa sürede ulaşacağız” ifadelerini kullandı. Kendilerine böylesine önemli bir fırsat sunduğu için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür eden çiftçi Kenan Taşpınar, “Bilimsel araştırmalar sonucu geliştirilen bu özel ahududu fidelerini, başkanımızla birlikte geçtiğimiz Mayıs ayında toprakla buluşturmuştuk. Aslında hasadı önümüzdeki yıl bekliyorduk ama bölgenin verimli toprağı ve uygun iklim koşulları sayesinde bu yıl bile ürün aldık. Bu bizim için güzel bir başlangıç oldu. Üzerime düşeni en iyi şekilde yaparak başkanımızı ve köyümüzü mahcup etmeyeceğim” dedi. Gazi Tarım A.Ş. Genel Müdürü Arca Atay da yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz Mayıs ayında burada, doku kültürlerinden elde edilmiş bin beş yüz ahududu fidesini çiftçilerimizle birlikte toprakla buluşturmuştuk. Aradan altı ay geçti. Bu süre boyunca hava oldukça kurak geçti, yağış azdı. Ancak buna rağmen ahududularımız bu zorlu koşullara dayanarak beklenenden önce meyve verdi. Bu bizim için hem şaşırtıcı hem de sevindirici bir gelişme oldu. Bursa, ahududu yetiştiriciliğinde çok büyük bir potansiyele sahip. Özellikle Uludağ bölgesi üreticilik açısından çok özel bir yer. Çilek, ahududu, yaban mersini ve böğürtlen gibi ürünler, en ideal koşullarda, tarım ilaçları kullanmadan yetiştirilebilir. Bu ürünlerin üretim potansiyellerini artırmak lazım” diye konuştu. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, daha sonra ahududuları toplayarak, emeği geçen çiftçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin Haber

Sebze ve meyveleri yıkamadan yemeyin

Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara ulaşması beklenirken; tüketilen tarım ürünlerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Artan nüfus, azalan tarım alanları nedeniyle sebze ve meyvelerin yetmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Kullanılan tarım ilaçlarının insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açabileceğini söyleyen Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Devrim Deniz, tüketicilere sebze ve meyvelerin mutlaka iyi bir şekilde yıkanarak yenmesi konusunda uyarıda bulundu. MARUZİYET SÜRESİ ÖNEMLİ Zirai mücadelede, kimyasal bazı yöntemler bitkileri korurken; insanlarda bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Kullanılan tarım ilacının çeşidine, maruz kalınan süreye ve nasıl maruz kalındığına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceğine değinen Uzm. Dr. Devrim Deniz, şu bilgileri verdi: "Tarım ilacı kalıntısının vücutta birikmesi, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin ölümüne ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine yol açabilir. Farklı sistemlerde sorunlara da neden olabilir. Bu nedenle üretilen mahsuller mutfağa girdiğinde tüketicilerin bazı kurallara dikkat etmesi önem taşır." "MEYVELERİ KABUĞUYLA YİYECEKSENİZ KARBONATLI SUDA BEKLETİN" Pestisitlerin bilinçli kullanılmasının hem yetiştiricilerin hem de tüketicilerin sağlığı için son derece önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Deniz, "Bu nedenle bilinçli üretici ve bilinçli tüketici olmak gerekir. Bilinçli olurken, organik bile olsa sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmelidir. Her ihtimale karşı alınan bir meyve ve sebzenin, dalından taze koparılmış olsa bile yıkanması gerekir. Suda çözünen ve sistemik olmayan bir pestisit kalıntısını, bir bitki kabuğunun içinde yetişen kuru baklagiller için, su ile yıkamak yeterli olabilmektedir. Kabuğuyla yenen meyve ve sebzeleri önce karbonatlı sonra sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra durulamak, kalıntıların büyük oranda arındırılmasını sağlayabilir. Mutfaklarda kullanılan gıdaların yetiştirilme şeklinin yanında tüketilmeden önce hijyen ve pestisitten arındırılmış olması konusunda da dikkati elden bırakmamak çok önemlidir" dedi.

"Yemekte kalite mi?, fiyat mı?" Haber

"Yemekte kalite mi?, fiyat mı?"

Sebze ve meyve üretiminde tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişle birlikte fiyatlar hızla yükseliyor. Hububat, yağ, et ve süt ürünlerindeki zamlar, endüstriyel yemek firmalarının maliyetlerini artırıyor. Bunun yanı sıra sanayide mesailerin azalması, vardiyaların düşmesi ve işçi çıkarmalar, günlük yemek hizmeti alan kişi sayısında (pax) ciddi bir düşüşe neden oluyor. Artan maliyetler, endüstriyel yemek üreten firmaları yemek fiyatlarını güncellemeye zorlarken, bu durum firmaların daha ucuz alternatiflere yönelmesine yol açıyor. BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, bu eğilimin merdiven altı işletmelere yönelime neden olduğunu ve buralardan sağlanan düşük kaliteli, hijyen ve sanitasyon standartlarına aykırı ürünlerin halk sağlığını ciddi şekilde riske attığını ifade etti. “GIDA GÜVENLİĞİ İHMALE GELMEZ” Piyasa fiyatlarının çok altında yemek satan işletmelerin insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Dönmez, şu uyarılarda bulundu: “Gıda ciddiye alınması gereken bir konudur; şakaya gelmez. Eğer aldığınız yemekte bir şüphe duyuyorsanız, mutlaka akredite bir laboratuvarda analiz yaptırın. Tağşişli hammadde kullanılarak hazırlanan yemekler, ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu etkiler hemen ortaya çıkmasa bile zamanla ciddi sağlık problemlerine neden olabilir” dedi. Dönmez, tüketicileri ve işletmeleri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli davranmaya davet ederken, sağlığın ucuz yemek uğruna riske atılmaması gerektiğini vurguladı. Hijyen ve kalite standartlarından uzak merdiven altı işletmelerin sadece halk sağlığını değil, sektördeki adil rekabet ortamını da tehdit ettiğine dikkat çeken Dönmez, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tağşişli ürün listelerine işaret ederek şunları söyledi: “Tağşişli ürünler, insan sağlığını tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda bu ürünleri kullanan işletmeleri ağır hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. İşletmeler, satın alma süreçlerinde yalnızca fiyat odaklı değil, kalite ve hijyen odaklı hareket etmelidir.” “GÜVENİLİR FİRMALARI TERCİH EDİN” Gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken Dönmez, yemek hizmeti alacak firmalara şu tavsiyelerde bulundu: “Türkiye’nin her yerinde bu işi layıkıyla yapanlar ve yapamayanlar var. Ancak işletmeler genellikle hizmet kalitesine değil, fiyat odaklı tercihler yapıyor. Bu durum, hem sektörün gelişimini baltalıyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. BUYSAD olarak işletmelere tavsiyemiz, tesisleşmesini tamamlamış, hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun, tercihen TSE ya da diğer akredite kuruluşlardan belge almış firmaları tercih etmeleridir. Fiyat karşılaştırmalarınızı yalnızca bu standartlara uyan işletmelerle yapmanız daha doğru olur.” “SAĞLIKLI BİR GELECEK İÇİN GIDA GÜVENLİĞİ ŞART” Sektördeki zorluklara rağmen güvenilir yemek hizmeti sunmanın bir sorumluluk olduğunu belirten Başkan Dönmez, işletmelerin çalışanlarının sağlığını koruma yükümlülüğüne dikkat çekti: “Ucuz ve kalitesiz yemekler, kısa vadede tasarruf gibi görünse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına ve hukuki sıkıntılara yol açabilir. Güvenilir gıda, hem işletmeler hem de çalışanlar için öncelik olmalıdır.” BUYSAD Başkanı Dönmez, sağlıklı bir iş ortamının ve sektörün sürdürülebilirliği için gıda güvenliği standartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiğinin altını çizdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.