SON DAKİKA

#Mhp

Söz Bursa - Mhp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mhp haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Devlet Bahçeli: "Tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemeli" Haber

Devlet Bahçeli: "Tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemeli"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Gelecek nesiller 15 Temmuz benzeri yıkım ve ihanetlere maruz kalmamak için her zaman tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemelidir" ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye’nin Anadolu coğrafyasındaki varlığının mazisi, aynı zamanda vatan ve millet şuurunun milli birlik ruhuyla bayraklaşmasının övünç kaynağı olduğunu kaydetti. Malazgirt Zaferi’nin sadece bir yurt kapısı değil, muasır bir medeniyet yolculuğu başlattığını aktaran Bahçeli, "Anadolu’nun bağrına saplanan zulüm hançeri ve parlak ufkunu sarıp sarmalayan zulmet haddesi Türk milletinin fazilet ve fetih kabiliyetiyle sökülüp atılmıştır. Esasen bin seneye yaklaşan mahut tarihi seyir içinde soylu muhterem ve muzaffer kazanımlara karşı hiç bitmeyen menfur misillemeler yapılmıştır. Haçlı Seferleri bunlardan yalnızca bir bölümüdür. Bu kapsamda olmak üzere güncellenmiş yeni bir haçlı denemesi dokuz yıl evvel bir kez daha icra edilmek istenmiştir. Bundan dolayı Türk tarihinde 15 Temmuz 2016 mühim bir eşiktir. Maatteessüf uzun asırlara sari olmak suretiyle Anadolu coğrafyasının işgal, istila ve ilhak planları devşirilmiş ve ruhları ele geçirilmiş FETÖ terör örgütünün merkezinde yer aldığı dar kadrolu askeri darbe teşebbüsüyle 15 Temmuz’da sonuçlandırılmak istenmiştir" ifadelerini kullandı. Milli varlık içine kadar sızan müşrik ve münafık mihrakların devlete, millete, vatana, her türlü değer ve emanete silahla saldırdıklarını belirten Bahçeli, "Şükürler olsun ki, Türk milleti 15 Temmuz’da ayaklanan, havadan ve karadan bomba yağdıran zehirli ve ziyan içindeki hainlerin şehadet ve gazilik onurunu kucaklayarak başını ezmiştir. 15 Temmuz gecesi mermilere direnip tanklara meydan okuyan, korsan şeklinde uçurulan helikopter ve savaş uçaklarına kafa tutan Türk milleti bilavasıta ve bizatihi kutlu varlığına sahip çıkmıştır. Muazzam nitelikli milli uyanış ve destansı birlik, kardeşlik ve dayanışma ahlakı Türkiye’yi geçilmez yapmıştır. Karanlıktan medet umanlar buna pişman edilmişlerdir. Elbette ve kesinlikle 15 Temmuz unutulmamalıdır. Gelecek nesiller 15 Temmuz benzeri yıkım ve ihanetlere maruz kalmamak için her zaman tetikte, teyakkuzda ve tek yürek halinde duruş sergilemelidir. Birbirimizi sevip saygı ve anlayış çemberinde el ele verdiğimiz müddetçe hiçbir iç ve dış husumet cephesi gün yüzü göremeyecek, başarıya ulaşamayacak, nifak tohumları saçamayacaktır. Bir olduğumuz, diri ve uyanık durduğumuz sürece Türkiye düşmanları karşımızda tutunamayacak, hıyanet mesafe alamayacaktır. 15 Temmuz Demokrasi ve Mili Birlik Günü’nde kahraman şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Cesaret timsali gazilerimize uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum. İradenin ve egemenliğin sahibi Türk milletini hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. 15 Temmuz’un sıcak ve ateşli meydanlarında kendiliğinden organize olarak kurulan; bunun yanında ahlaki, manevi ve milli bir kucaklaşmanın mecmuu olan Cumhur İttifakı’nın ise yeni yüzyıla huzurun, barışın, refahın ve kardeşliğin mührünü vuracağına gönülden inanıyorum" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli İstanbul'un Fethi'nin 572'inci yıldönümünü kutladı Haber

MHP Genel Başkanı Bahçeli İstanbul'un Fethi'nin 572'inci yıldönümünü kutladı

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul'un Fethinin 572'inci Yıldönümü" nedeniyle bir mesaj yayımladı. Bahçeli mesajında, parlak ufkuna kara perdelerin çekilmek istendiği, tarihin gerisine düşmesi için sinsi çabaların gözlemlendiği İstanbul'un 572'inci fetih yıldönümünü haklı bir gurur ile kutladıklarını belirtti. İstanbul, Türk-İslam medeniyetinin ve Türkiye'nin baş tacı, gönül tahtı, iftihar tablosu olduğunu ifade eden Bahçeli, "Maalesef fethin ruh ve şuurunu isabetle anlayamamış, iradeyle kavrayamamış siyasi ve ideolojik yıkım müellifleri 572 yıl önceki muhteşem zaferden adeta rövanş almak amacıyla kuyruğa girmişlerdir. Ancak tüm menfur çabalar boşunadır. Dünyaya açılan tarih, kültür ve kardeşlik penceresi olan İstanbul'un derin ve çetin mahiyetli hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına mahkum edilmesi milli yürekleri acıtan büyük bir yara olarak karşımızdadır. Fethin akıl, ahlak ve manevi mirasıyla taban tabana çelişen bugünkü ıstıraplı dönemin geride kalması, kahırdan lütufların doğması inanıyorum ki mukadderdir" ifadelerine yer verdi. İstanbul'a vurulan zincirler 572 yıl evvel nasıl kırılmışsa bugünkü habis kuşatma da aynı şekilde kırılacağına dikkat çeken Bahçeli, "Emin ve ehil ellerden mahrum kalan İstanbul'un fetih emanetine sarılarak zorlu etapları birer birer aşacağından, milli birlik, dayanışma ve kardeşliğimizin asırlara sari çınarı olacağından hiç kuşkum yoktur. Elbette her fetih bir stratejinin mahsulüdür. Her fetih kapsamlı bir hazırlığın, sağlam bir iradenin, inanmış kalplerin, hedefine kilitlenmiş bir cesaretin mükâfatıdır" ifadelerini kullandı. Anadolu Hisarı'nın karşısına inşa edilen Rumeli Hisarı gıpta edilen sezgi ve zekanın marifeti olduğunu söyleyen Bahçeli, "Karadan çekile çekile Haliç'ten denize indirilen gemiler göz kamaştıran bir vizyonun tecelli etmiş muhayyilesidir. Denizin üzerinden dev gibi giden yuvarlak topların yapımı tavsamayan, tehir edilmeyen bir çalışmanın mukavemetidir. O güne kadar hiçbir gücün aşamadığı 6,5 km uzunluğunda, 30 metre yüksekliğindeki surlara Ulubatlı Hasan olup Üç Hilali dikmek medyunu şükran olduğumuz bir inanmışlığın maharetidir. Sabır, dua, kahramanlık ve usta planlamayla 53 gün sonra alınan İstanbul, Türk milletinin kalpgahı yapmaya ant içmiş bir milliyetperverliğin muvaffakiyetidir" mesajına yer verdi. "İSTANBUL'UN FETHİ, SEFER BİZDEN, ZAFER ALLAH'TAN DİYEN İNANMIŞ YÜREKLERİN MUTEBER VE MÜSTESNA BİR MECMUUDUR" İstanbul'un fethi, sefer bizden, zafer Allah'tan diyen inanmış yüreklerin muteber ve müstesna bir mecmuu olduğunu ifade eden Bahçeli mesajında şu ifadeleri kullandı: "Yeniçerisinden hakanına, elleri havada dua eden isimsiz neferlerinden devrin ilim irfan pınarı Aksemsettin'e kadar fetih; bir destanın, bir dirilişin, efendimizin övgüsüne layık olmayı hedeflemiş bir kararlılığın şeref menkıbesidir. İstanbul'un fethiyle doğu ile batı arasındaki denge bozulmuştur. İstanbul'un fethiyle hak nail, haram zail olmuştur. Fatih Sultan Mehmed sadece kılıçla, sadece topla, sadece yaklaşık 70 bini bulan kahraman askeriyle değil; sabrıyla, sağduyusuyla, taşıdığı emsalsiz misyonuyla, sahip olduğu derin fikir, yüksek ahlak, alim vasfı, tutkulu hükümdarlık özelliğiyle İstanbul'u Türk milletiyle buluşturmuştur. Fetih tarihin bir anında donmuş, durmuş, duraklamış bir hal değildir. Fetih dinamiktir, süreçtir, süreklilik içinde, tarihsel mizan ve milletin müdavim ve müdahalesiyle canlıdır, sonsuza kadar da öyle kalacaktır. İstanbul'u adaletle tanıştırıp, Türk milletiyle kucaklaştıran kutlu ecdadımızı hürmetle, minnetle, özlemle yad ediyorum. İstanbul'un fethinin 572'inci yıldönümünde, Türk milleti için canlarını feda eden aziz şehitlerimize, büyük hünkârımız Fatih Sultan Mehmet Han başta olmak üzere kahraman neferlerine Cenab-ı Allah'tan rahmetler diliyorum."

PKK'nın feshi hakkında Devlet Bahçeli'den ilk yorum! Haber

PKK'nın feshi hakkında Devlet Bahçeli'den ilk yorum!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tarihi bir sürecin tohumlarını 1 Ekim 2024 tarihinde attı. Terörsüz Türkiye'nin adımlarını atan Bahçeli'nin çağrıları sonrası ise beklenen oldu. Bugün açıklama yapan PKK, kongrenin toplandığını, örgütün feshedildiğini ve silahların da bırakıldığını duyurdu. 1 Ekim 2024 tarihinde sürecin tohumlarını atan Bahçeli de bu gelişmenin ardından yaptığı açıklamada, "tomurcuklar çiçek açtı" dedi. Sürecin en önemli aktörü olan Bahçeli yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "TOMURCUKLAR ÇİÇEK AÇTI" Türkiye Cumhuriyeti Devleti açık talihiyle, ortak aklı çalıştıran milli birlik ve dayanışma tablosuyla, aynı zamanda mülkün temeli olan adalet tabanıyla, elbette asırlara sari ahlak müktesebatının tasarruf ve taahhüdüyle tarihi bir eşiktedir. Türk vatanının her yöresine emek, sabır ve fedakârlıkla ekilen barış tohumları umutla sulanmış, nihayet tomurcuklanmış ve çiçek açmıştır. Bugüne kadar çekilen çileler, katlanılan badireler, karşılaşılan belalar, ödenen bedeller, dökülen tertemiz şehit kanları milli yüreklere ateş gibi düşse de milli birlik ve kardeşliğimizi heba ve heder edecek siyasi ve sosyolojik kırılma hiç yaşanmamıştır. Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir. Dünya çapında zincirleme reaksiyon gösteren savaş ve çatışmalar silsilesinin karanlık gölgesi beşeriyet ve coğrafyaları pek çok yönden tahakküm ve tesirine almışken, Türkiye Yüzyılı’nın barış ve huzur uyanışıyla tahkim, taltif ve tarifi muazzam bir atılımın, muhteşem bir tarihsel akışın tescilidir. "İHANETLE YAZILAN KANLI SAYFA KAPANDI" 27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis Köyü’nde kurulan, ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştiren bölücü terör örgütü PKK, 12.Kongresi’ni 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde toplayarak 27 Şubat İmralı çağrısına müzahir kararlar almıştır. Bu kapsamda PKK silahları bıraktığını, örgütsel varlığını feshettiğini bugün sabah saatlerinde açıklamıştır. Böylelikle PKK musibeti son bulacak, 47 yıldır ihanetle yazılan kanlı sayfa ümit ve temenni ediyorum ki, bir daha açılmamak üzere kapanacaktır. Mevzu bahis tarihi gelişmenin kuşkusuz çok mühim ve münhasır sonuçları olacak, siyaset ve demokrasinin sivrilip serpilmesiyle miadı dolan silahlı çatışma dönemi acı hatıralarıyla ve alınmış ibretlik dersleriyle geride kalacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi 22 Ekim 2024 tarihinden itibaren terörsüz Türkiye hedefini kararlılıkla savunmuş, cesamet ve cüreti günbegün tahrik edilen istismar ortamının ve hamasi söylemlerin bubi tuzağına düşmemiştir. "TERÖR VE BÖLÜCÜLÜK KAMBURUNA MÜDAHALE EDİLMİŞ, SONUÇ ALINMIŞTIR" Partimiz ve Cumhur İttifakı hiçbir şekilde geri adım atmamış, özellikle İmralı ile DEM Parti ülkemizi kapsamına alan risk ve tehditleri isabetle ve itinayla okumuşlardır. El birliği, güç birliği, inanç birliği, eylem birliği ve ortak kader birliği mucibince; Türkiye’nin sırtında on yıllardır taşınması gittikçe ağırlaşan terör ve bölücülük kamburuna müdahale edilmiş ve hamd olsun sonuç alınmıştır. Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum. "BARIŞ HAVASI, KALICI VE GERÇEKÇİ OLMALIDIR" Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı, Bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı, Feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği, Silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı, PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı, Siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir. Barış havası, güvenlik ortamı mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olmalıdır. "TÜRK İLE KÜRT EZELDEN BERİ BERABERDİR" Önyargıların bataklığı kurutulmalı, uyduruk kayıkçı kavgaları sonlandırılmalı, ucuz polemiklerin sahne aldığı sipariş gerginlikler bitirilmeli, ideolojik, ilkesiz ve ilkel takıntıların parantezi kapatılmalıdır. Kararmış kalplerin, katılaşmış vicdanların, küçük hesapların, kötürüm heveslerin hoşgörü ve uzlaşma çabalarını boşa düşüreceği, barış ve kardeşlik fidelerini solduracağı unutulmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir zaman inkar, imha, asimilasyon ve soykırım yanlışıyla hükmü şahsiyetine leke düşürmediği açıktır. Türk milletinin hiçbir mensubu yaban ve yabancı addedilmediği de tarihi vakıa ve vesikalarla ortadadır.Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namus ve şeref mevzuudur.Türk ile Kürt ezelden ebede bir ve beraberdir. Hiçbir iç ve dış melanet ve ihanet senaryo bu beraberliği bozamayacak, bunalım kapanına hapsedemeyecektir. Kim ne derse desin, statükocu ve ezbere dayalı marjinal iddialara kimler bel bağlarsa bağlasın terörsüz Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır.Bugün kazanan barış ve kardeşliktir.Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır. "İNSANLIK DIŞI KIRIM ÜLKEMİZDE SON BULACAKTIR" Bilindiği üzere terörizm; Toplumu dönüştürecek veya bir yapıyı değiştirecek kadar köklü ve nihai sonuca ulaşmak için; Birden çok kişiye ve ortama tesir edebilmek amacıyla, Bu etkinin en yüksek olabileceği niyetiyle seçilmiş özel hedeflere yöneltilen, Saldıran ile saldırılan arasında doğrudan illiyetin olmadığı, Sürekli korku ve tahribat yaratma tehdidinin veya uygulamasının sistematiğidir. Bu sistematik şiddetin uygulaması terör, uygulayıcısı terörist, mağduru ise insanlık ve insani değerlerdir. Ve bu insanlık dışı kırım ve yıkım süreci ülkemizde inşallah son bulacaktır. Kırlarımızda çiçekler toplanacak, dağlarımızda kaderdaşlığın ve kardeşliğin hiç kesilmeyecek esintileri hakim olacaktır.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü evresidir.Terör örgütünün feshi ise yeni yüzyılın ulaşılan ve gerçekleşen ilk hedefidir. Bundan sonra milli ülkülerimizin ve nihai hedefimizin peşinden el ele ve hep birlikte yürümek bölge ve dünya genelinde hayranlık uyandıracak müteyakkız ve muktedir hayat, siyaset ve milli varlık gerçeği olarak anılacaktır. "TÜRK VE KÜRT KARDEŞLİĞİNE SAHİP ÇIKAN HER VATAN EVLADINA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM" Bu vesileyle 3 Mayıs 2025’te hayata veda eden, terörsüz Türkiye gayesine samimiyetle hizmet eden merhum Sırrı Süreyya Önder’i rahmetle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum. Terörsüz Türkiye hedefini bir devlet politikası haline getiren, özverili bir şekilde tavrını ve duruşunu gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza, partisinde ve devlet bürokrasinde mücadele edip terörsüz geleceğin mimarisine destek veren mesai arkadaşlarına, 27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti’nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine, Türk ve Kürt kardeşliğine sahip çıkan her vatan evladına, Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesiyle hiyerarşik zincir içindeki tüm kahramanlarımıza teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum. Aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum. Büyük Türk milletini saygıyla selamlıyor, terörsüz Türkiye’yle ilgili tarihi gelişme ve kararların hayırlı olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.

MHP'den 'sokak röportajları adı altında yapılan faaliyetler' hakkında kanun teklifi! İsmail Özdemir açıkladı... Haber

MHP'den 'sokak röportajları adı altında yapılan faaliyetler' hakkında kanun teklifi! İsmail Özdemir açıkladı...

Oysa basın faaliyeti belirli etik kurallara, meslek ilkelerine ve kurumsal denetime tabidir. Yetkisiz kişilerce yapılan bu tür faaliyetlerin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Son yıllarda artan şekilde, 'sokak röportajı' adı altında yapılan bazı faaliyetler, gerçekte önceden hazırlanmış senaryolarla ve mizansenlerle organize edilmektedir. Bu minvalde gerçekleştirilen içeriklerin amacı doğru bilgiyi almak yada yaymak değil; toplumda huzursuzluk oluşturmak, halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmaktır. Bu tür röportajların bilhassa sosyal medya üzerinden yürütülen türleri, herhangi bir basın kuruluşuna bağlı olmayan veya basın kartı bulunmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Oysa basın faaliyeti belirli etik kurallara, meslek ilkelerine ve kurumsal denetime tabidir. Yetkisiz kişilerce yapılan bu tür faaliyetlerin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir" ifadelerine yer verdi. Özdemir’in paylaşımının devamı şöyle: "TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifiyle, sokak röportajı adı altında yapılan bu faaliyetlerin kontrol altına alınması, yalnızca yetkilendirilmiş kişiler tarafından gerçekleştirilmesi ve kurallara aykırı davrananların cezai yaptırımla karşılaşması amaçlanmaktadır. Düzenlemeden muradımız hem basın mesleğinin itibarını korumak, hem toplumsal huzuru muhafaza etmek, hem de bilgi kirliliğini önlemek açısından önem taşımaktadır."

MHP'li Feti Yıldız: "Kılıçdaroğlu hakkında yapılan şikayetten vazgeçildi" Haber

MHP'li Feti Yıldız: "Kılıçdaroğlu hakkında yapılan şikayetten vazgeçildi"

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "suç ve suçluyu övme" suçunu işlemesi iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na şikayet dilekçesi vermişti. 28. Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimleri ile Milletvekili sıfatının sona ermesiyle birlikte sanık Kemal Kılıçdaroğlu hakkında iddianame düzenlenmişti. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başlarken, duruşması 10 Nisan 2025 tarihine bırakılmıştı. Feti Yıldız, tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, ‘Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı politikaya’ paralel olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sözlü olarak dile getirdiğimiz şikayetten vazgeçme hususunun bir dilekçeyle mahkemesine sunulması talimatını vermiştir" denildi. YILDIZ TARAFINDAN ANKARA 35. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE VERİLEN DİLEKÇEDE ŞUNLAR KAYDEDİLDİ: "Terörsüz Türkiye ve bölge barışı için yürütülen kararlı duruşa paralel olarak sanık hakkında yapmış olduğumuz şikayetten vazgeçiyoruz. Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatımız üzerine, biçimsel nitelikte bir tehlike suçu olan, ‘Suç ve suçluyu övme’ suçunu aleni ve genel suç kastıyla işlemesi nedeniyle sanık hakkında Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır. İnsan Haklarının başında yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü aynı zamanda kapsamlı bir sorumluluk alanıdır. Demokratik Ülkelerin Yasama Meclislerinde, evrensel ilkelerin yanında milli takdir alanlarının da korunarak düzenlemeler yapılması kamu düzeni gereğidir. Ceza Hukuku yalnız insan hareketinden bilfiil doğan sonuçlarla değil doğabilecek sonuçlarla da ilgilenir. Bu noktada tehlike kavramı karşımıza çıkar. Çağdaş hukukta, tehlike olasılıktan başka bir şey değildir, zarar doğurmaya elverişli tehlike, korunan hukuksal değeri bozabilecek nitelikte bulunduğu takdirde tehlike doğmuş ve buna bağlı olarak da suç oluşmuş bulunacaktır. Kuşkusuz her rejim gibi, demokratik rejimde varlığına yöneltilecek tehlikeler karşısında kendini koruma hakkına sahiptir. Öte yandan ‘açık ve yakın tehlike’ oluşturan, milli güvenliği bozan ifadelerin takibe uğraması hukuk devletinin bir gereğidir. Gerek milli ve gerekse evrensel hukukta düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak, ‘hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi’ için ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Mandacıların milli ürünleri boykot çağrısı yaparak yönetilemezlik algısı oluşturulma gayretleri, bu çağrı sonucu meydana gelen saldırılar, asılsız isnatlar ifade özgürlüğü kavramının arkasına saklanamaz. 05.02.2020 tarihli şikayet dilekçesinde kısmen belirttiğimiz gibi, bu süreçte CHP vahim bir şekilde savrulmuş, tüm geçmişini inkar eden bir yapıya dönüşmüş, millete aidiyet bilincinden uzaklaşmış, Türk Milletinin egemenlik ve tarihsel haklarıyla temelden ve bütünüyle çatışmaya girmiştir. Kısaca izah ettiğimiz nedenlerle CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında şikayetten vazgeçiyoruz. Gereğinin yapılmasını saygıyla talep ederiz."

İmamoğlu AK Parti ve MHP'ye oy veren seçmene seslendi Haber

İmamoğlu AK Parti ve MHP'ye oy veren seçmene seslendi

 Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile AK Parti ve MHP'ye oy veren seçmenlere seslendi. İMAMOĞLU YAPTIĞI PAYLAŞIMDA ŞU İFADELERE YER VERDİ: AK Parti ve MHP’ye oy veren vicdanlı kardeşlerime sesleniyorum. Her fırsatta dinden ve vicdandan bahsedenler, mübarek Ramazan’ın bir İftar vaktinde 31 yıllık diplomamı iptal edip, aynı günün gecesinde bir sahur vaktinde gözaltına aldılar. Göreve geldikten sonra İBB’ye 1200 müfettiş geldi, her işlemimiz didik didik edildi. Attığımız her adım, aldığımız her nefes yakından takip edildi. Yıllardır gelmeyen bütün müfettişler İBB’de kamp kurdu, İBB Meclisi bizi devamlı denetledi, bir grup medya her gün açık aradı. İhaleler dahil bütün iş ve işlemler anında basına yansıtıldı ve tüm detaylarıyla paylaşıldı. Allah’a hamd olsun ki hepsinden tertemiz çıktık, hiçbir usulsüzlük bulunmadı. Millet her şeyi gördü, bildi ve 3. kez 1 milyon oy farkıyla bizi seçti. Her şey ondan sonra başladı. Belediyeden iş alamamış bir grup ve onlarca suç kaydı olan bazı insanların şikayeti ile harekete geçildi. Bunlara gizli tanık iftiraları eklendi ve buradan aklın almayacağı bir suçlama oluşturuldu. Bir torba uydurdular içine akıllarına gelen her şeyi attılar. Şimdi “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali hakkımızda yalan haber bombardımanıyla üste çıkmaya çalışıyorlar. Ciddi herhangi bir suç bulunamayınca insanları arayarak “gizli tanık”, “yalancı şahit” olmaya zorluyorlar. Yazık çok yazık. Bizim Allah’a şükür veremeyeceğimiz bir hesabımız yok. Kumpas aklıyla hareket edenler eninde sonunda kaybeder ama bu arada olan güzel ülkemize oluyor. Diplomam bir günde iptal ediliyor, kaç kuşaktır alın teriyle emekle biriktirdiğimiz tüm mal varlığımıza apar topar el konuluyor, haysiyet çiğneniyor. Bir gün herkesin kapısını çalabilecek bu hukuksuzluğa evlatlarımız ve geleceğimiz için dur demeliyiz. Kendine ait olmayan koltuğu korumak adına her yolu mübah gören anlayışa dur demeliyiz. Ahlakı, hak ve hukuku korumanın partisi olmaz. Ben bu ülkenin her görüşten insanının sağduyusuna güveniyorum. Herkesin milli iradeden yana olduğuna hiç şüphem yok. Haktan ve hukuktan nasibini almamış bir avuç insanın bu ülkeye yaşattığı zulmü artık durdurmamız gerekiyor. Seçimler gelir geçer, o parti gelir, bu parti gider ama kalıcı olan hakka ve hukuka olan güvenimizdir. Herkes için, her zaman adalet. AK Parti ve MHP’ye oy veren vicdanlı kardeşlerime sesleniyorum. Her fırsatta dinden ve vicdandan bahsedenler, mübarek Ramazan’ın bir İftar vaktinde 31 yıllık diplomamı iptal edip, aynı günün gecesinde bir sahur vaktinde gözaltına aldılar. Göreve geldikten sonra İBB’ye 1200… — Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) April 4, 2025

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.