SON DAKİKA
Hava Durumu

#Millet

Söz Bursa - Millet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Millet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır Haber

Partimizin İmralı'ya gitmeme üzerine aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır

Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen ve dün başlayan CHP 39. Olağan Kurultayı gündem maddelerini uygulamak üzere Divan Başkanı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'nin konuşmasıyla saat 10.00'da tekrar toplandı. Kurultay salonuna eşi Didem Özel ile gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, salonun içerisinde tam tur atarak partilileri selamladı. Parti programı, tüzüğü ve kurultay yönetmeliğinin oylandığı kurultayın ilk günü seyircisiz tamamlanırken, bugün seyirciler salondaki yerlerini aldı. Kurultayın düzenlendiği salonda CHP Gençlik Kollarınca hazırlanan "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" yazılı ve tutuklu belediye başkanlarının çizimlerinin yer aldığı dev afiş asıldı. Kurultay'da tutuklu İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun video mesajı yayımlandı. "CHP TÜRKİYE'YE YÖN VEREN, TÜRKİYE'NİN KURUCU İRADESİNİ TEMSİL EDEN PARTİDİR" Kurultayda bir konuşma gerçekleştiren Özel, CHP'nin Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden bir parti olduğunu aktararak, "Bu parti yıllarca iktidar olmasa bile milletin gücünden başka bir güç tanımayan, başka bir güce inanmayan, demokrasi fikrinden bir milim sapmayan partidir. Gün olmuş partimiz ağır bedeller ödemiştir. 12 Eylül darbecileri tarafından kapatılmıştır. Mallarına el konulmuştur. Genel Başkanlarımız hapse atılmıştır. Ama bir anka kuşu gibi küllerinden doğmayı başarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün yaktığı ateşi söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'ye yön veren, Türkiye'nin kurucu iradesini temsil eden partidir. Bizde kurultay varsa ülkenin gündemi o kurultaydır. Her kurultay öncesi ülkeye bir seçim ruhu, seçim havası hakim olur. Kurultaylarımız hem partiyi hem ülkeyi değiştirme görevi ve sorumluluğu taşır" diye konuştu. CHP'nin her türlü hazırlığı yaptığı ve parti programlarının onaylandığını belirterek, "Burada yapılan tartışmalardan sonra oybirliği ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 ilden gelen, seçilmiş bin 200 delegesinin ve tüm doğal delegelerinin oybirliği ile programımızı hazırladık. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi bu salondan, ‘Şimdi iktidar zamanı' diyerek ayrılmaya hazırdır, iktidara yürümeye hazırdır" ifadelerini kullandı. "Parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz" Verdikleri değişim sözünü tuttuklarını aktaran Özel, "Biz verdiğimiz değişim sözünün altını, tüm bu adımları atarak doldurduk ve şimdi kadroları, tüzüğü, parti programı yenilenmiş, kendine güvenen bir parti olarak hep birlikte geleceğe yürüyoruz. Biz ilk seçimlerini kazanan, yenilgiyle tanışmayan bir kadroyuz ve size bu kurultaydan geçen kurultayda olduğu gibi bir söz vererek ayrılmayı ve bu sözü tutmayı kendim için, hayatımın onur meselesi sayıyorum" açıklamasında bulundu. "40'INCI KURULTAY, İKTİDARDAKİ İLK KURULTAYIMIZ OLACAK" Özel, bu kurultayın muhalefet olarak son kurultayları olduğunu dile getirerek, "Şimdi buradan bu kurultaydan, 40'ncı kurultayımızda tarih önünde söz veriyorum. Bu kurultay partimizin muhalefetteki son kurultayıdır. 40'ncı kurultay, iktidardaki ilk kurultayımız olacak. Artık iktidar zamanıdır. Şimdi iktidar zamanıdır" dedi. "Ekrem İmamoğlu adayımızdır, A planımız da B planımız da Z planımız da budur" Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayları olduğunu bir kez daha hatırlatan Özel, "Bugün adayımızın metrodaki sesinden, duvardaki resminden, sosyal medyadaki hesabından bile korkuyorlar. Onlara buradan bir kez daha söylüyorum: Ekrem İmamoğlu adayımızdır. A planımız da B planımız da Z planımız da budur. Onunla mücadelenin meşru yolu sandıkta yarışmaktır. Ekrem İmamoğlu, milletin adayıdır. Sarayın adayı kimse, kendisine güveniyorsa meydana çıkmalıdır. Ekrem İmamoğlu'nu alt edeceksen millete güveneceksin, karşısına çıkacaksın. Hodri meydan. Yargı kollarına değil, teşkilatına güveneceksin. Ben örgütüme güveniyorum. Ben milletime güveniyorum. Adayım burada ve örgütüm burada, sandık nerede? Hodri meydan. Getirin sandığı, millet versin kararı" ifadelerine yer verdi. "CHP BİZİ ESKİYE DÖNDÜRMEK İSTEYENLERDEN ARINACAK" Özel, Partisinde verilen mücadeleye destek olmayanlara yer olmadığını vurgulayarak, "Cumhuriyet Halk Partisi arınacaksa işte bu anlayıştan aranacaktır. Bizi yüzde 25'e hapsetmek isteyenlerden sokaklardan ve meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacaktır. Çünkü bu parti artık seçim gecesi ışıkları erkenden söndüren, üyelerinin gözyaşı döktüğü bir parti olmayacak. Bu parti, kadın kollarının seçim akşamı tülbenti sirkeye basıp başına bağladığı bir parti olmayacak, bu parti, gençlik kollarının, ışığı sönmeden kendi evine gidemediği, boynu bükük sokakta beklediği, babası ‘Ne oldu seçim' deyince yere bakan gençlik kollarının partisi olmayacak. CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Artık kimse bizi yenilgiye alıştıramayacak" diye konuştu. "TERÖR SORUNUNUN DEMOKRATİK YOLLARDAN ÇÖZÜLMESİ İÇİN MECLİS'TE KOMİSYON KURMA ÖNERİSİNİ DİLE GETİREN PARTİYİZ" Özel, ‘Kürt Sorunu'nun varlığının inkar edilemez olduğunu sözlerine ekleyerek, "Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken hala Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyım atarken, siyasetçilerin Genel Başkanları, Eş Genel Başkanları, belediye başkanlarını hapislerde tutarken Cumhuriyet Halk Partisi kararlılıkla bu sorunun demokratik yöntemlerle çözümünü savunmuştur. Biz, DEM Parti ile görüştüğümüz için terörist ilan edilirken duruşundan milim sapmayan, yeri geldiğinde de Kürtlere, ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit yurttaşı olduğunuzu hissedeceksiniz' diye vaatte bulunmaktan korkmayan bir partiyiz. Büyük bir Türkiye İttifakı, bizim hayalimiz ve idealimizdir. Bu anlayışla bu sorunun demokratik yollardan çözülmesi için Meclis'te komisyon kurma önerisini de dile getiren partiyiz" ifadelerine yer verdi. "PARTİMİZİN İMRALI'YA GİTMEME ÜZERİNE ALDIĞI KARAR YIKICI DEĞİL YAPICIDIR" Özel, ‘Terörsüz Türkiye Sürecinde' TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik Ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına da değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Gelinen aşamada komisyon 18 toplantı yapmıştır. Ama hala belediyelerde, millet iradesinin üstünde atadıkları kayyımlar bulunmaktadır. Hala Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan, Kent Uzlaşısı adı altında utanç davalarından insanlar hapis yatmaktadır. Hala seçilmiş siyasetçiler hapistedir. Hala Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM kararları uygulanmamaktadır. Bunlar çözülmeden, tüm meselenin ‘olmazsa olmaz' denilerek İmralı'ya gitmeme noktasına sıkıştırılması doğru olmamıştır. Siyaset dayatmalarla değil, milletin rızasını alarak yapılır. O yüzden partimizin aldığı karar yıkıcı değil yapıcıdır. Çünkü menzil barışsa istikamet samimiyettir." "TERÖRSÜZ VE DEMOKRATİK TÜRKİYE'Yİ MUTLAKA İNŞA EDECEĞİZ" ‘Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin TBMM'ye 29 maddelik çözüm önerisi sunduklarını ve bu önerileri her yerde savunacaklarını söyleyen Özel, "Türkiye'nin demokrasi ve sosyal birikimi Orta Doğu'daki tüm kimlikler ve inançlar için huzur ve refah sağlayacak güce sahiptir. Bu öncülüğü yapabilmek ise ancak kendi toplumsal barışını, demokrasi ve adaletini sağlamış bir Türkiye ile mümkündür. Herkes suni tartışmalardan vazgeçip hedefe odaklanmalıdır. Biz, terörsüz ve demokratik Türkiye'yi mutlaka inşa edeceğiz. Türkiye'yi içine kapatan, toplumu birbirine düşüren, siyaseti tarihe gömmeye, bölgemizde barışı, kardeşliği, ülkemizde de huzuru, eşitliği ve refahı sağlayacak yeni bir dönemi başlatmaya geliyoruz" dedi. Kurultay'a Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun yanı sıra AK Parti Genel Başkanı Vekili Mustafa Elitaş ve diğer siyasi partilerin temsilcileri de katılım sağladı.

Büyükataman’dan Dervişoğlu'na sert tepki: “Seni saldık gittin Müsavat!” Haber

Büyükataman’dan Dervişoğlu'na sert tepki: “Seni saldık gittin Müsavat!”

Büyükataman açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Seni saldık gittin Müsavat! İhanetle yollarını ayırdın. Türkiye düşmanlarının kurduğu masalarda aparat olmayı kabullendin. Makam hırsın uğruna her türlü teslimiyete göz yumdun. Meclis’te ‘bizim oylarımızla oturuyorsunuz’ diyenlere ses çıkaramadın. Şehit ailesine küfreden sözde milletvekillerinle kol kola yürüdün. Ülke ülke dolaşıp Türkiye’yi şikâyet edenlerin peşinde koştun. Seni saldık gittin Müsavat! Salına salına Türkiye düşmanlarının ipinde cambaz oldun! Şimdi ise koltuğunu kaybetme korkusuyla milliyetçi pozlara bürünüyor, Türk milletini aldatarak siyasi geleceğini kurtarmaya çalışıyorsun. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin ‘önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışını idrak edemiyorsun. Çünkü sen ‘önce ben, sonra koltuğum ve menfaatim’ diyerek siyaset yapan bir aparatsın. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu ve devlet politikası hâline gelen Terörsüz Türkiye hedefini karalamaya çalışman, çırpındıkça daha da battığının en açık göstergesidir. Türk milleti, liderimize duyduğu güvenle bu hedefi sahiplenmiştir. Bu sahiplenmeye hasetle saldırmanız ise millet ve devlet menfaatlerini düşünmediğinizin yeni bir itirafıdır. Çıkın itiraf edin: Asıl korkunuz, koltuk uğruna pazarlık yaptığınız çevrelerin hoşnutsuzluğu olmadan terörün bitecek olması değil midir? Siz kimin nam ve hesabına kara propaganda yaparsanız yapın, Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir taviz vermeden, pazarlık yapmadan, Türk milletinin hak ve hukukunu koruyarak terörü bitirecek ve adını Türk Yüzyılı’na yazdıracaktır. İftiralarınızın, karalama kampanyalarınızın, beyhude çırpınışlarınızın millet nezdinde hiçbir karşılığı yoktur. Zafer muhakkak Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin olacaktır.” Seni Saldık Gittin Müsavat!İhanetle gittin, Türkiye düşmanlarının kurduğu masalarda aparat oldun. Makam hırsıyla her türlü teslimiyete göz yumdun.“Mecliste bizim oylarımızla oturuyorsunuz” diyenlere sus pus kaldın. Şehit ailesine küfreden sözde milletvekillerinle yol yürüdün.…— İsmet Büyükataman (@buyukataman) November 19, 2025

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim'' Haber

Bahçeli: ''Alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim''

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Alırım yanıma 3 arkadaşımı, İmralı'ya gitmekten ve bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem" dedi. MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Azerbaycan'ın Gence şehrinden Türkiye'ye gelmek üzere havalandıktan bir müddet sonra Gürcistan hava sahasında düşen askeri kargo uçağı kazasında şehit olan 20 asker için başsağlığı dileyerek başlayan Bahçeli, "Bu kahraman vatan evlatlarının şerefli isimleri milli gönüllere kazınmış, geride bıraktıkları aileleri ise hepimizin namusuna emanet edilmiştir. Her birisinin ayrı hikayesi, her birisinin ayrı beceri ve kabiliyeti vardı. Hem asker olarak hem de uzmanlık alanlarında iyi yetişmişlerdi. Hepsi de milletimizin tertemiz sinesinden doğan yüzleri kavruk Anadolu çocuklarıydı. Al bayrağa sarılı naaşları 17 ilimizde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Tabutlara sarılan şehit çocukları, vatan sağ olsun diyen şehit babaları, dizlerine vuran şehit anaları, yarım kalmış hayalleriyle boynu bükük şehit eşleri içimize kor gibi düştü" ifadelerini kullandı. C-130 tipi kargo uçağının nasıl ve niçin düştüğü, bu elim olayın geri planındaki esrar perdesinin kuşkusuz aydınlanacağı ve bütün ihtimallerin dikkatten ve gözden kaçırılmadan inceleneceğini belirten Bahçeli, "Askeri kargo uçağımızın düşmesi kamuoyuna yansımasından hemen sonra bilhassa sosyal medya vasıtasıyla yapılan maksatlı ve marazi yorum ve değerlendirmelerin iyi niyetten mahrum olduğu çok açıktır. Karanlık mahfillerce üretilen dezenformasyon kampanyasının nerelere kadar uzandığı, nasıl bir yalan ve iftira düzeneğinin harekete geçirildiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Resmi açıklamayı öğrenme zahmetine tenezzül etmeden fiili kaza-kırım heyeti gibi yayın ve yorum yapanların, oturdukları yerden bilirkişilik taslayanların cahil cüretkârlıkları saklanamayacak düzeyde ortadadır" şeklinde konuştu. "KARA KUTUNUN DEŞİFRE EDİLMESİNİ SABIRLA BEKLEMEK LAZIMDIR" Zorlu ve sıkıntılı günlerin devlet ve millet aleyhine bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskelerin indirileceğini dile getiren Bahçeli, "Devletimize güven ve itibar asıldır. Milletimize doğru ve isabetli bilgiler vermek, komplo teorilerine kapalı durmak ahlaki bir mükellefiyettir. Kara kutunun deşifre edilmesine eş zamanlı olarak kaza-kırım heyetinin rapor formatında hazırlayacağı çalışmalarının sonuçlanmasını sabırla beklemek lazımdır" dedi. "ALIRIM YANIMA 3 ARKADAŞIMI, İMRALI'YA GİTMEKTEN VE BİR MASA ETRAFINDA YÜZ YÜZE GELMEKTEN DE İMTİNA ETMEM" Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun artık son düzlüğe girdiğini ifade eden Bahçeli, "Hazırlanması gündemde olan, sınırları millet-devlet hassasiyet ve hükümranlık haklarıyla ihata edilmesi gereken yasal, hukuki ve demokratik çerçevenin önümüzdeki sürecin yol haritası olması hepimizin ortak kanaat ve kararıdır. Bundan sonra İmralı'ya gidecek heyetin teşekkül ve tespitinin yapılması da muhtemeldir. Günlerdir süregelen İmralı'ya gidilsin mi gidilmesin tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır. Dürüst ve samimi ölçülerde 'Terörsüz Türkiye' hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı'ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulmayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek? Şayet Meclis'te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum; alırım yanıma 3 arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem. Karanlıkta göz kırpmam, ipe un sermem, söyleyeceğim ne varsa mertçe, özgüven içinde muhatabımın gözünün içine baka baka söylerim" ifadelerini kullandı. "ARTIK TÜRK ADALETİ KARAR VE HÜKMÜNÜ VERECEKTİR" İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik rüşvet ve yolsuzluk davasına ilişkin hazırlanan 3741 sayfalık iddianame hakkında konuşan Bahçeli, "Burada iddianamenin ayrıntılarına girecek değilim. Kaldı ki bu bizim işimiz de değildir. Artık Türk adaleti karar ve hükmünü verecektir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. En başta CHP yönetimi olmak üzere, herkesin yargıya saygı duyması, hakim ve savcılara hakaret eden ahlaksız üsluptan sakınması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü hepimiz için bağlayıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimsenin ayrıcalığı ve imtiyazı yoktur. Ekrem İmamoğlu ve onunla birlikte yargılanan 105'i tutuklu 407 kişinin hakkında mahkemenin ne diyeceği, nasıl bir sonuca ulaşacağı, hükmü nasıl vereceği yakında belli olacaktır" dedi. "YARGILAMA EN BAŞTA TRT OLMAK ÜZERE, TÜM TELEVİZYONLARDAN CANLI YAYIN OLARAK GERÇEKLEŞMELİDİR" Geciken adaletin adalet olmayacağının ortada olduğunu belirten Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce de vurguladığım gibi, yargılama en başta TRT olmak üzere, tüm televizyonlardan canlı yayın olarak gerçekleşmelidir. Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmelidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran devasa boyutlu iddiaların mahkemede görüşülmesi ve duruşma etapların doğrudan takip edilmesi aynı zamanda hukuk ve demokrasi güvenliğimizi de destekleyecektir. Dediğim gibi, iddianamenin ayrıntısına girmeyeceğim, zira her şey kamuoyunda biteviye tartışılmakta, bilen de bilmeyen de gece gündüz ahkam kesmektedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, adına eko-sistem denilen, bununla mündemiç organize suç örgütü olduğu ileri sürülen mafyalaşmış bir oluşum tarafından, belediyenin kaynakları, yani devletin parası kullanılarak bedeli mukabilince satın alınmıştır."

Bakan Tunç'tan CHP'li Başarır'a tepki Haber

Bakan Tunç'tan CHP'li Başarır'a tepki

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle tepki göstererek, ''Bugün de görüyoruz Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimelerle hakaret ediyorlar. Bu muhalefet anlayışına milletimiz bugüne kadar geçit vermedi, bundan sonra da geçit vermeyecek" dedi. Bartın Üniveristesi'nin akademik yıl açılışna katılmak üzere memleketi Bartın'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada meşalelerle karşılanan Tunç, yaptığı konuşmada CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın CHP Bursa 39. Olağan Kongresi'ndeki konuşmasında Cımhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine tepki gösterdi. Bakan Tunç, "AK Parti kuruluşundan bu yana geçen 23 yılda kesintisiz iktidarını devam ettiriyor. Cumhur İttifakı ile beraber millete hizmet yolunda emin adımlarla yola devam diyoruz. 23 yılda ülkemizin 81 vilayetini hiçbir ayrım yapmadan yatırımlarla donattık, eser siyaseti yaptık. Muhalefet karalama siyaseti yaparken, biz eser ürettik, milletimiz için çalıştık. Milletimiz ne istiyorsa onu yaptık. Milletimizin istemediği hiçbir şeyi de yapmadık. İktidarda hep milletimizin hissiyatına tercüman olmaya çalıştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun yıllar iktidarda kalmasının sebebi milleti dinlemesidir. Kadrolarıyla beraber millet ne istiyorsa onu yapmasıdır. Ana muhalefetin de bu ülkede uzun yıllar iktidar olamamasının sebebi eserlere karşı gelmesidir, hakaret siyaseti yapmasıdır. Sürekli karalama siyaseti yapmasıdır. Bugün de görüyoruz Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimelerle hakaret ediyorlar. Milletin defalarca seçtiği, 13 yıl başbakanlık yapan ve iki defa halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanımıza maalesef ağza alınmayacak cümlelerle hakaret eden bir muhalefet anlayışı var. Bu muhalefet anlayışına milletimiz bugüne kadar geçit vermedi, bundan sonra da geçit vermeyecek. Milletimiz hep eser siyaseti dedi, hizmet siyaseti dedi" diye konuştu. Bakan Tunç, parti binası önünde yaptığı konuşmanın ardından il başkanlığında partililerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Makamlar geçici, asıl olan Milletin duasıdır” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Makamlar geçici, asıl olan Milletin duasıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnancı, kimliği, kökeni, siyasi görüşü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun 783 bin kilometrekarelik vatan toprağında yaşayan herkes devletimizin eşit ve onurlu birer vatandaşıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 110. Dönem Kaymakamlar Kurası Töreni'nde konuştu. Genç kaymakam adaylarının gururuna ortak olduklarını belirten Erdoğan, töreni tertip eden İçişleri Bakanı ve ekibine teşekkürlerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında şehit Derik Kaymakamı Muhammed Safitürk ile birlikte görevlerini ifa ederken şehadet mertebesine erişen tüm idarecileri rahmetle ve minnetle yad ettiğini dile getirdi. Erdoğan, "İstiklal ve istikbalimiz için vatanımız, ezanımız ve bayrağımız uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin tamamının kabirleri nur, mekanları cennet, makamları inşallah ali olsun diyorum. Rabbim bizlere ve sizlere de aziz şehit ve gazilerimizin emanetini layıkıyla taşıyabilmeyi nasip eylesin" dedi. Farklı stajlar ve yabancı dil eğitimiyle 46 aylık adaylık sürecini başarıyla nihayete erdiren kaymakamları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler gibi pırıl pırıl yüreği vatan ve millet aşkıyla dolu, bilgili ve şahsiyetli evlatlar yetiştiren anne ve babalarınıza hürmetlerimi arz ediyorum. İlkokuldan üniversiteye kadar üzerinizde emeği olan hocalarınıza saygılarımı sunuyorum. Son olarak aday kaymakamlık süreci ve kaymakamlık kursu boyunca bilgi, görgü ve tecrübesiyle sizlere rehberlik eden, gelişiminize katkı sunan meslek büyüklerinize de tebriklerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı. 16'sı kadın toplam 110 kaymakam adayını çekilen kuralarla yeni görev yerlerine uğurlayacaklarını belirten Erdoğan, "Sinesinde yetiştiğiniz bu memleketin her karışına aşkla, özveriyle, yüksek bir şuurla hizmet edeceğinizden en ufak bir şüphe duymuyorum. Her birinize Cenab-ı Mevla'dan üstün başarılar niyaz ediyor, yeni görev yerleriniz şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Öncelikle şu hususu altını çizerek ifade etmek isterim. Enez'den Şemdinli'ye, Şavşat'tan Datça'ya, Aralık'tan Gökçeada'ya 81 ilimizin 922 ilçesi bizim için aynı önemde kıymetlidir. Bu ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın en yüksek seviyede kamu hizmetine erişmesi, huzur ve emniyet içinde yaşaması devlet olarak bizim en temel önceliğimizdir" dedi. Altyapısıyla, ticari hayatıyla, tarım ve ulaşımıyla, sağlık, adalet ve eğitim imkanlarıyla her ilçeyi kalkındırmak, geleceğe güçlü bir şekilde hazırlanmak mecburiyetinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için genç kaymakamlara da çok önemli işler düştüğünün altını çizdi. İnancı, kimliği, kökeni, siyasi görüşü, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun 783 bin kilometrekarelik vatan toprağında yaşayan herkesin devletin eşit ve onurlu birer vatandaşı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, idari kabiliyet ve tecrübemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibi etrafında şekillenmiştir. Şurası bir gerçektir ki, devletin görevi vatandaşına hizmet etmektir. Vatandaşa layıkı veçhile hizmet etmekte görev yetki ve mesuliyeti haiz tüm idarecilerimizin asli vazifesidir" açıklamasını yaptı. Kaymakamlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın sizler her biriniz şahsımı yani cumhurbaşkanını temsilen farklı ilçelerimizde görev üstleneceksiniz. İlçenizdeki esnafın, köylünün, çiftinin, iş insanının sorunlarına çözümler arayacak, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla yakından ilgileneceksiniz. Devlet kapısının hacet kapısı olduğu inancıyla kapınıza kim gelirse gelsin, onun derdiyle hemdert olacak, sıkıntılarına çare bulmaya çalışacaksınız. Bu vazifeyi hakkıyla icra etmek, tabiri caizse öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bu iş dikkat ve rikkat ister. Samimiyet ve adanmışlık gerektirir. Bu işi dört duvar arasına hapsolup mesai saatleri ile sınırlı kalarak, 8/5 saat çalışarak yerine getiremezsiniz. Gerektiğinde uykunuzdan, gerektiğinde ailenize ayırdığınız zamandan feragat edecek, ihtiyaç duyduğu her an vatandaşın yanında olacaksınız. Görevinizin mehabetine uygun şekilde devletin gören gözü, işiten kulağı, vatandaşa açtığı şefkat ve merhamet kucağı olacaksınız. Adalet ve hakkaniyetten asla şaşmayacaksınız. Haklıyı haksıza, mazlumu zalime ezdirmeyeceksiniz. İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif'in dediği gibi her zaman ve her zeminde hakkı tutup kaldıracaksınız. Halkın rızasını hakkın rızasına giden bir yol olarak göreceksiniz" ifadelerini kullandı. Kaymakamların ileride önemli yerlere geleceklerini ve kritik vazifeler üsteleneceklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz ve devletimiz için çok kritik vazifeler üstleneceksiniz. Devlet yönetiminde neredeyse çeyrek asrı geride bırakmış bir siyasetçi, devlet adamı ve büyüğünüz olarak, bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak size şu tavsiyeyi özellikle vermek istiyorum. Makamlar, koltuklar, unvanlar bunların hepsi gelip geçicidir, muvakkattir. Ama aynı zamanda bunlar birer imtihan vesilesidir. Aslolan bu sınavı geçmek, milletimizin duasını almak, gönüller kazanıp geride hayırla yad edilecek eser ve hizmetler bırakabilmektir. Bu aziz milletin hayır duasına, Rabbimizin de rızasına mazhar olmak istiyorsanız bakın altını çizerek ifade ediyorum, kibir ve enaniyet zehrini bünyenizden uzak tutmak zorundasınız. Rehberimiz, önderimiz gönüller sultanı Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde yöneticiler için bakınız hangi ikazda bulunuyor. 'Herhangi bir idareci kapısını ihtiyaç sahibine, yoksula ve elinde hiçbir şeyi olmayan fakire kapatırsa ihtiyaç ve fakirlik içine düştüğünde Allah da cennetin kapılarını onun yüzüne kapatır.' İşte sizler bu denli hassas ve zorlu bir mesuliyeti yüklendiniz. Hangi sebeple olursa olsun kapınızı çalan, yolu devlet dairesine düşen hiç kimseye tepeden bakma hatasına, böyle bir çiğliğe düşmeyeceksiniz" dedi. Kaymakamlara mahiyetinde çalışan personele karşı da daima alçak gönüllü olma, kalp kırmama, gönül incitmeme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, "Mahiyetinizde görev yapan personel de dahil herkese karşı daima alçak gönüllü olacak, kalp kırmamaya, gönül incitmemeye dikkat edeceksiniz. Şunu da önemle hatırlatmak isterim. Bizim insanımız mahcup ve mağrurdur. Yarasını herkese açıp göstermez. Derdini her önüne gelene söylemez. Birileri gibi derdinin reklamını asla ve asla yapmaz. 'Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var' buyuran hikmet ehlinin dediği gibi dış görünüş çoğu zaman yanıltıcıdır. Dolayısıyla muhtaçların, mahcupların, garip gurebanın size başvurmasını beklemeyecek, gerekirse kapı kapı dolaşıp siz onları arayıp bulacaksınız. Bakın arkanızdan şu cümleleri kurdurabiliyorsanız ne mutlu size ve bize: 'Vaktiyle burada genç bir kaymakam vardı, ilçemizi kalkındırdı, güzelleştirdi. Kimseyi ayırmadan hepimize hizmet etti. Garip gurebayı sevindirdi. Dertlinin derdine derman oldu. Sorunları çözmek için gece gündüz çalıştı. Allah ondan razı olsun.' İşte mesele bu. Bunu yaptığımız zaman bunun tadına doyum olmaz. Geriye dönüp baktığınızda sizlerden işte bu sözlerle bahsediliyorsa Allah'ın izniyle üzerinize düşeni bihakkın yapmışsınız demektir. Ne makam odalarının büyüklüğünün, ne makam arabalarının modelinin ne de devletin size sunduğu diğer imkanların anlamı vardır" değerlendirmesini yaptı. İbn-i Haldun'un Mukaddime isimli eserinde yer alan bir mektupta geçen öğütleri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mektup Tahir bin Hüseyin'in kendi yerine Mısır ve Suriye bölgesi valiliğine atanan oğlu Abdullah için kaleme aldığı bir mektuptur. Mektupta geçen şu öğütleri hepinizin, hepimizin can kulağıyla dinlemesini istiyorum; 'Oğul, gece gündüz halkını düşün. Allah sana bir ihsanda bulunup halkının yönetimini senin yetkine verdi. Aynı zamanda seni halkına karşı şefkatli olmakla görevlendirdi. Onları adil yönetmekle, rahat ettirmekle mesul kıldı. Aklın fikrin sadece halkında olsun. En önemli işin yoksulları, çaresizleri, sıkıntılarını anlatmak için sana ulaşamayanları gözetmek olsun. Hakkını arama yolunu bilmeyen kişileri sen ara bul. En gizli dertlerini bile öğrenip, bu kimselerin sorunlarını çözecek düzgün insanlar görevlendir.' Bu görev sizin. Bunu yapacaksınız. Kerim ve kamil devlet vasfımızın ruhuna riayet ederek her birinizin işte bu şuurla, bu titizlikle görev yapacağınıza ben yürekten inanıyorum" dedi. "DEVLET OLARAK YENİ TEKNOLOJİLERİ KAMU YÖNETİMİNE DOĞRUDAN DAHİL EDİYOR, BU İMKANLARDAN AZAMİ ÖLÇÜDE İSTİFADE ETMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUZ" Dünyanın özellikle son 20 yılda geçmişte hiç olmadığı kadar hızlı bir dönüşüm geçirdiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yazılım ve bilişim sektörlerinden yapay zeka ve nesnelerin internetine bu dönüşümün en yoğun yaşandığı alanlardan biri de dijital teknolojiler oldu. Kamu hizmetlerinin duyurulması, yaygınlaştırılması ve etkinliğinin arttırılması noktasında özellikle dezenformasyonla mücadelede dijital teknolojilerin önemi göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştı. Devlet olarak yeni teknolojileri kamu yönetimine doğrudan dahil ediyor, bu imkanlardan azami ölçüde istifade etmeye özen gösteriyoruz. Dijital yeniliklerin birey, aile ve topluma yönelik menfi etkilerini asgari seviyeye indirmek, gençlerimizle birlikte milli ve manevi değerlerimizi bu tehditlerden uzak tutmak için de gerekli tedbirleri alıyoruz" açıklamasını yaptı. Sosyal medya platformlarının idareciyle vatandaş arasındaki iletişimi güçlendirmesi bakımından önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Elitist zihniyetin devletle millet arasına ördüğü duvarların aşılması noktasında çevrim içi iletişim önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Mülki idare amirlerimizin yani sizlerin, mülki idare amirlerimizin bu platformları temsil ettikleri makamın ciddiyetine ve ağırlığına uygun biçimde en doğru biçimde kullanmaları bizim için değerlidir. Bununla birlikte sosyal medya kamu hizmetlerinin verimliliğini artırmak, vatandaşa daha hızlı ulaşmak, talep ve beklentilere en uygun çözümleri bulmak yerine şahsi ikbal ve PR çalışmalarına alet eden idarecilere de unutmayın toleransımız yoktur. Görevi ve konumu ne olursa olsun kamu yönetiminde vazife üstlenen herkesin dikkatli olması, devletin imaj ve itibarına halel getirmeyecek şekilde davranması gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Atalarımızın 'umur görmüş' ifadesinde anlamını bulan o vakarı, olgunluğu ve ağır başlılığı biz idarecilerimizde, bilhassa da mülki idare amirlerimizde görmek istiyoruz" diyen Erdoğan, "Aynı durum eğitimden sağlığa, yargıdan güvenliğe kadar millete doğrudan hizmet götüren bütün alanlarda geçerlidir. Hizmetlerin, icraatların, verilen emeğin tanıtımı yapılacaksa bile insanların mahremiyetine saygı gösterilmeli, kaş yapayım derken göz çıkarma gibi bir durumun yaşanmasına mahal verilmemelidir. Bu minvalde tüm kamu personelimizden, münhasıran siz genç mülki idare amirlerimizden gerekli özeni göstermenizi bekliyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken hepinizi bir kez daha ayrı ayrı tebrik ediyor, meslek hayatınızda her birinize başarılar diliyorum. Ülkemizin dört bir yanında milletimize ve devletimize en güzel şekilde hizmet edeceğinizden şüphe duymadığımı tekrar vurguluyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle selamlıyor, Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum" dedi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, 110. Dönem Kaymakamlar Kursu'nu birincilikle tamamlayan Muhammet Mustafa Kara bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından kursta dereceye giren kaymakam adaylarına sertifikaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edildi. Programa İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve ilgililer katıldı. Törende atamaları başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk atamanın kaymakamın memleketi Sinop çıkması sonrasında ikinci bir kura daha çekti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.