SON DAKİKA
Hava Durumu

#Millî Eğitim Bakanı

Söz Bursa - Millî Eğitim Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Millî Eğitim Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TKB Bursa Şubesi’nden kadim coğrafyaya kültürel yolculuk Haber

TKB Bursa Şubesi’nden kadim coğrafyaya kültürel yolculuk

Türk Kadınlar Birliği Bursa Şubesi, yoğun ve verimli geçen çalışma yılının ardından üyeleriyle birlikte Mardin, Midyat, Şanlıurfa, Dara Antik Kenti, Mor Gabriel Manastırı ve Göbeklitepe’yi kapsayan kapsamlı bir kültürel gezi programı gerçekleştirdi. Anadolu’nun kadim medeniyetlerine ev sahipliği yapan Mezopotamya toprakları, Birliğin kültürel farkındalık çalışmalarının önemli duraklarından biri oldu. Program kapsamında Mardin’in tarihi dokusu ve çok kültürlü yapısı yerinde incelendi. Midyat’ta ise el sanatları çarşıları ve telkarî atölyeleri ziyaret edilerek bölgeye özgü ürünlere yönelik alışverişler yapıldı. Gezinin önemli duraklarından biri olan Dara Antik Kenti’nde, kazı başkanı Devrim Hasan Menteşe rehberliğinde kapsamlı bir alan turu düzenlendi. Heyet, bölgenin tarihsel önemi, arkeolojik dokusu ve devam eden kazı çalışmalarına ilişkin birinci elden bilgi edindi. Mor Gabriel Manastırı ziyaretinde ise heyet, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile karşılaştı. Bu vesileyle Birliğin öğretmen üyelerinden Tanca Subaşıoğlu ile Bakan Tekin arasında kısa ve samimi bir sohbet gerçekleşti. Bu buluşma, Türk Kadınlar Birliği’nin eğitime ve kültüre verdiği önemi bir kez daha vurguladı. Programın devamında Şanlıurfa'nın kültürel mirası ve yöresel değerleri deneyimlendi. Gezi, insanlık tarihinin bilinen en eski tapınaklarından biri olan Göbeklitepe ziyaretinin ardından tamamlandı. Gezi hakkında konuşan Türk kadınlar Birliği Bursa Şube başkanı Tijen Sözeri, "Türk Kadınlar Birliği Bursa Şubesi'nin düzenlediği bu kültürel yolculuk, üyelerin tarih bilincini güçlendirirken aynı zamanda Birlik içindeki dayanışma ve paylaşım ruhunu pekiştirdi. Türk Kadınlar Birliği olarak, kadınların sosyal, kültürel ve toplumsal yaşamda daha etkin rol alması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdüğümüzü kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız." açıklamasında bulundu.

Tekin: "22 yıl önce 76 olan üniversite sayımızı bugün 208'lere ulaştırdık" Haber

Tekin: "22 yıl önce 76 olan üniversite sayımızı bugün 208'lere ulaştırdık"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir üniversitenin akademik yılı açılışında yaptığı konuşmada, "Yükseköğretimi 22 yılda erişilebilir kıldık. 81 ilimizin tamamında yükseköğretim kurumları inşa ettik. 22 yıl önce 76 olan üniversite sayımızı bugün 208'lere ulaştırdık" dedi. Tekin ayrıca, "Üniversite düşüncenin merkezi olarak kabul edilmelidir. Üniversitelerimizin bir daha yasakla, baskıyla, ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kampüs, düşüncenin, araştırmanın ve nezaketli müzakerenin alanı olarak kalacak" ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir üniversitenin akademik yılı açılışı törenine katıldı. Programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Bugün güne bizi tedirgin eden bir haberle uyandık. Türkiye bir deprem kuşağında yer alan bir ülke. Bütün milletimize geçmiş olsun diyorum. İnşallah Allah bir daha bize böyle felaketler yaşatmaz. Bu hafta Cumhuriyetimizin 102'nci yaşını kutluyoruz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Bize Cumhuriyeti kuran ve emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün büyüklerimizi hayırla, saygı ve minnetle anıyoruz. Bizim yaklaşık 75 bin tane okulumuz var. Yine yaklaşık rakamları yuvarlayarak söylüyorum. Yaklaşık 750 bin adet dersliğimiz var. Okullarımızın dışındaki kurumlarla beraber baktığımızda 100 binin üzerinde kurum var. Yani okul artı halk eğitim merkezi olgunlaşma, kurs merkezi vb. ifadelerle tanımlanan 100 binin üzerinde hizmet verilen kurumumuz var. Yaklaşık 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Sistemin içerisinde çalışan ve resmi okullarda ve özel okullarda çalışan öğretmenlerimizle beraber 1 milyon 200 bin kişi. Yaklaşık 18 milyon öğrencimiz var. Dolayısıyla rakamları topladığımızda her çocuğumuzun her öğretmenimizin ailesini ebeveynlerini çocuklarını hesaba kattığımızda kabaca 86 milyonun tamamını ilgilendiren tamamıyla birlikte hareket etmek durumunda olan, tamamının duygu, düşünce ve değerlerine saygı duyması gereken, saygı duyması beklenen bir bakanlığız. Bu kadar büyük bir yapı içerisinde ortak değerleri bulup bu ortak değerleri çocuklarımıza öğretmeye çalışmak bakanlığımızın ana misyonlarından bir tanesi. Cumhuriyet Bayramı da bizim önemli değerlerimizden bir tanesi" diye konuştu. "ÜNİVERSİTELERİ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN VE NİHAYETİNDE MİLLETİN DEĞERLERİNİN YAŞANDIĞI YERLER HALİNDE DÖNÜŞTÜRDÜK" Üniversiteleri milletin değerlerinin yaşandığı yerler haline geldiğini belirten Tekin, "Bu ülkede üniversiteler kimi dönemlerde vesayetin gölgesinde kaldı. 27 Mayıs darbesini hepiniz hatırlayacaksınız. 27 Mayıs darbesinden sonra görevinden uzaklaştırılan akademisyenler 27 Mayıs darbesini bizzat Başbakanlığın talimatıyla ak devrim olarak tanımlamak zorunda bırakılan akademisyenler, yine aynı şekilde 12 Mart sürecinde üniversiteden uzaklaştırılan akademisyenler, 12 Eylül 1980 sonrası üniversitelerde akademik etkinlikleri sebebiyle üniversiteden uzaklaştırılanlar. 28 Şubat süreci. Bunların hepsi bizim akademik tarihimizde, bilim tarihimizde kara sayfalar olarak yerini aldı. Bilim yuvalarının ideolojik kavganın sahnesine çevrildiği, gençlerin hayallerinin yasaklarla sınandığı günlerdi bunlar. Başörtüsü bahane edilerek kurulan ikna odaları bu yasakların hafızalarımızda olan en acı örneklerinden bir tanesi. Çok şükür bu sayfaların hepsini kapattık. Üniversitelerin öğretim üyelerinin ve nihayetinde milletin değerlerinin yaşandığı yerler halinde dönüştürdük. Bugün en önemli vazifemiz bu kazanımları daha da tahkim edecek kampüsleri yasaklardan, dayatmalardan, marjinal dayatmaların gürültüsünden uzak tutarak düşüncenin, araştırmanın ve nezaketli müzakerenin alanı haline dönüştürmek en önemli görevlerimiz" dedi. "ÜNİVERSİTE DÜŞÜNCENİN MERKEZİ OLARAK KABUL EDİLMELİDİR" "Üniversite düşüncenin merkezi olarak kabul edilmelidir" diyen Tekin, "Üniversite düşüncenin merkezi olarak kabul edilmelidir. Üniversiteleri sadece ve sadece birer meslek lisesi konumuna indirgeyip mesleki kariyer imkanı sunan birimler haline dönüştürmenin çok ötesine geçmemiz gerekir. Yeteneği keşfeden entelektüel, ufku genişleten kendi geleneğini çağın diliyle buluşturan müesseseler olarak tanımlamamız gerekir. Üniversiteyi salt bilim ya da meslek öğrenme yerine indirgemek, tarihe haksızlık, yarınımıza kötülüktür. Üniversite toplumun tam merkezinde durur çünkü. Kültürün aktarımına ve yenilenmesine öncülük eder, devrinin fikirler sistemini inşa eder. Üniversitelerimiz ne kadar dinamik, üretken, özgür ve gelişmiş olursa, toplumumuz o derece dirayetli ,müreffeh, demokratik ve özgür olacağının farkında olmamız lazım. Tersi durumda ise önce durağanlaşma, ardından eğitimde, kültürde, sanatta, bilimde ve sanayide gerileme kaçınılmaz olacağını hatırlamamız gerekir. Hiç şüphesiz yalın olan hakikat şudur ki bilgi kimdeyse istikamet ona döner. İlim ve akademide geriye düşen, pazarda, sanatta ve diplomaside de gerilemeyi durduramaz" ifadelerini kullandı. "22 YIL ÖNCE 76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYIMIZI BUGÜN 208'LERE ULAŞTIRDIK" 22 yıl önce 76 olan üniversite sayısının bugün 208 olduğunu söyleyen Tekin, "Nitekim bu ölçüyü rehber alarak, yükseköğretimi 22 yılda erişilebilir kıldık. 81 ilimizin tamamında yükseköğretim kurumları inşa ettik. 22 yıl önce 76 olan üniversite sayımızı bugün 208'lere ulaştırdık. Yüksek öğretime erişimi yaygınlaştırdık. Net okullaşma oranını hem zorunlu eğitimde hem de yükseköğretimde 3 kattan fazla arttırarak yepyeni bir eşiğe eriştik. Avrupa yükseköğrenim alanında ön sıralara yürüyen bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkardık. Eğitim imkânına geç kavuşmuş 34 yaş üstü kadınlarımıza ayrılan ek kontenjanlar ve şehit-gazi yakınlarına sağladığımız özel imkânlar, kapsayıcılığı ilke hâline getirdi. Bu kazanımlardan geriye gidişe izin vermeyeceğiz; üniversitelerimizin bir daha yasakla, baskıyla, ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kampüs, düşüncenin, araştırmanın ve nezaketli müzakerenin alanı olarak kalacak" şeklinde konuştu. Sözlerine devam eden Tekin, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizdir. Geçen yıl uygulamaya koyduğumuz ve aşamalı bir şekilde devam edecek olan modelimiz, çocuğun dil-akıl-karakter bütünlüğünü aynı anda beslemeyi, öğrenmeyi okul duvarlarının dışına taşıyıp hayatla eklemlemeyi hedeflemektedir. Eleştirel düşünme, estetik duyarlık ve merhamet ahlâkını aynı zeminde buluşturmaktadır. Bu yaklaşım, yerli müktesebatla evrensel bilgi arasında hakikatli bir köprü kurmakta, program tasarımından ölçme-değerlendirmeye kadar tüm süreçleri veriyle ve sahadan gelen geri bildirimle sürekli kalibre etmektedir. Ancak altını özenle çizmeliyim ki modelimizin sürekli kalibrasyonu, ölçme-değerlendirme standartlarının güncellenmesi, öğretim tasarımlarının disiplinler arası zenginleşmesi ancak sizlerin katkısıyla mümkün. Eğitim fakülteleri ile sahadaki okullar arasında, üniversite kürsüsünden öğretmenler odasına ve sınıfa uzanan ortak araştırmalar, etki analizleri, tasarım atölyeleri ve laboratuvar okul ağları bu işin omurgasıdır. Biz Millî Eğitim olarak kapımızı sonuna kadar açtık. Bu iş birliğini günübirlik projelere ve protokollere bırakmamak, kalıcı ve sistematik kılmak için Millî Eğitim Akademisini hayata geçirdik. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Millî Eğitim Akademimiz, üniversitelerimizin bilgi birikimini sahaya daha hızlı, daha tutarlı ve daha etkili taşıyacak bir ortak platformdur. Öğretmenlik, toplumsal birlikteliğin, demokratik kültürün ve devlet kapasitesinin temel sütunudur" ifadelerine yer verdi. Milli Eğitim Akademisi hakkında bilgi veren Bakın Tekin, "Milli Eğitim Akademisi'nde 3 tane temel işlevi yerine getirmek istiyoruz. Bunlardan birincisi mesleğe girişte birincisi, mesleğe girişte uygulama yoğun hazırlıktır. Üniversitelerimizin verdiği kuramsal temelin üzerine, gerçek sınıf ortamlarında uzun süreli okul içi uygulamalarla (farklı okul türleri ve sosyoekonomik çevrelerde), usta öğretmen eşliğinde mentorlukla, ölçme-değerlendirme, sınıf yönetimi, kapsayıcı eğitim, özel eğitim, rehberlik ve dijital pedagojiler-yapay zekâ okuryazarlığı gibi alanlarda uygulamalı yeterlikler ekleyeceğiz. İkincisi, beşer yıllık periyotlarla sürekli mesleki gelişimdir. Öğretmenlerimiz branş temelli modüllerle düzenli olarak güncellenecek; bilimin ilkeleri, meslek etiği, özel eğitim ve rehberlik, ölçme-değerlendirme, sınıf içi teknoloji entegrasyonu ve yapay zekâ okuryazarlığı gibi başlıklar üniversite öğretim üyeleriyle birlikte yürütülecektir. Modüller sahadan gelen veri ve etki analizlerine göre yenilenerek öğretmenlerimizin mesleki portfolyolarına işlenecektir. Üçüncüsü, eğitim kurumu yöneticisi yetiştirmedir. Okul liderliği, öğretimsel liderlik, okul iklimi ve kültürü, kriz ve bütçe yönetimi, mevzuat, veri temelli karar alma ve paydaş iletişimi alanlarında kurumsal bir program sunacağız" dedi.

Bakan Tekin: "İmam hatip okullarında kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz" Haber

Bakan Tekin: "İmam hatip okullarında kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Diğer okullarımızın da olduğu gibi imam hatip okullarımızın da kalitesini artıracak bazı adımları Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüzle beraber yürütmeye çalışıyoruz" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İmam Hatip Okulları Başarılı Örnekleri Sergisi ve Ödül Töreni Programı’nda konuştu. "Diğer okullarımızın da olduğu gibi imam hatip okullarımızın da kalitesini artıracak bazı adımları Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüzle beraber yürütmeye çalışıyoruz" ifadelerinin kullanan Tekin, "İmam hatip okullarında bilhassa meslek dersleri veren öğretmen arkadaşlarımızın genelde de bütün okullarımızda din, kültür ve ahlak derslerini veren arkadaşlarımızın mesleki gelişimlerini ve niteliklerini arttıracak adımlar atmamız lazım. Parantezi böyle açtığımızda bu kategorideki öğretmen arkadaşlarımızın ana referans değerlerinden bir tanesi olan iş bölümü ve uzmanlaşma kavramı etrafında düşündüğümüzde bu arkadaşlarımızın uzmanlaşmalarını da sağlamamız gerekiyor. Bizim şu anda üzerinde çalıştığımız şey din öğretim genel müdürümüzle beraber imam hatip liselerinde meslek derslerini veren diğer okullara da din kültürü ve ahlak derslerini veren arkadaşlar daha spesifik alanlarda uzmanlaşmasını sağlayan kadro ve atamama alanları YÖK'le beraber koordineli bir biçimde revize edelim" dedi. Bakan Tekin, "Bizi şu anda öğretmenlik ya da din kültürü ahlak ilişki dersi öğretmenliğine kaynak teşkil eden fakültemiz ilahiyat fakültelerimiz, ilahiyat fakültesinden mezun olan bir öğretmen arkadaşımız, bir gencimiz biraz önce saydığım derslere de giriyor. Ortaokullarda bir dersine de giriyor. Burada din eğitiminin daha nitelikli olması daha efektif olması açısından, ben diyorum ki, yaş gruplarına göre farklılaşan yani ilkokul ve ortaokullarda din kültürü ahlak bilgisi dersini veren, pedagojik anlamda bunun eğitimini alan farklı öğretmen atama grubu daha olsun. Dolayısıyla bu alanı da bu şekilde düzenlemiş olalım derim. Bunun üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu. "ÖRNEK TEŞKİL EDECEK OKULLAR AÇACAĞIZ" Bakan Tekin, "Bizleri dinlemeye tahammülü olmayan kişiler, anlamakta da zorlanan bazı kişiler bu cümleleri de anlamadılar. Yani hem İslami anlamda dini eğitimlere hem de beraberinde pozitif bilimlerde eğitim veren bir model yok. Bu bizim bir marka değerimiz. Ben şimdi diyorum ki bunu uluslararası bir marka haline dönüştürelim. Yani dünyanın her tarafında bu modelle okullar açabileceğimiz hale getirelim diyorum. Bunu da yanlış anlıyorlar. Şimdi üzerine çalıştığımız konulardan bir tanesi de bu. İnşallah yakın bir zamanda bu konuda da çok farklı ülkelerde bu anlamda örnek teşkil edilecek okullar açmış olacağız" ifadelerini kullandı. Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş ise, "İmam hatip okullarının ülkemiz ve milletimiz için ifade ettiği anlam ve değer izahtan varestedir. 74 yıl önce büyük zorluklar ve fedakarlıklarla hayat bulan bu okullar, bugün ortaya koyduğu başarılarla bir iftihar tablosu haline gelmiştir. Kurulduğu günden beri milletimizin yoğun teveccühüne mazhar olan bu güzide okullar, İslam’ın inanç, ibadet ve ahlak esaslarının nesillere en doğru şekilde aktarılmasında, fert ve toplum hayatında dinî bilginin ve güzel ahlakın yaygınlaştırılması noktasında büyük bir fonksiyon icra etmiş ve hala da etmektedir. İmam hatip okulları, nesillerin hem dini hem de beşeri ilimlerde kendilerini geliştirmelerinin en sağlam zemini olmuştur. Medeniyet değerlerine bağlı, vatanını ve milletini seven, bilgili, erdemli ve ahlaklı bir neslin yetiştirilmesine bu okullar ve fedakar mümessilleri öncülük etmiştir. Zira İmam Hatip Okulları, Peygamber Efendimizin çağlar üstü örnekliğiyle her türlü aşırılıktan uzak, donanımlı bir nesil yetiştirme özleminin tezahürüdür. İmam Hatip Okulları ve bu okullardan yetişen nesiller İslam’ın rehberliğinde merhamet medeniyetini yeniden inşa etmek gibi yüce bir idealin vücut bulmuş halidir. İmam hatip nesli, bu kutlu nesil, Müslümanların birlik ve beraberliğini, bütün insanlığın huzur ve selametini amaçlayan büyük bir mefkûreyi temsil etmektedir" diye konuştu.

Bakan Tekin: "Vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı" Haber

Bakan Tekin: "Vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı"

Milli Eğitim Vakfı'nın 44. yıl dönümü, Ankara'da kutlandı. Programa katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptığı konuşmada, "Vakfa, Milli Eğitim Bakanı olarak tüm faaliyetlerinde destek olmak, vakıf yönetiminin yanında olmak taahhüdümü huzurlarınızda ifade etmek üzere huzurlarınızdayım. Bakanlık olarak, vakfımız ile beraber hareket edeceğiz ve bütün çalışmalarımızda onların yanında olacağız. Hepimizin bildiği gibi devlet bir kurum olarak ortaya çıkmaya başladıktan itibaren kamusal hizmetlerin yerine getirilmesi noktasında devletin bu hizmetleri yerine getiremediği durumlarda devlet adına kamusal hizmetleri ve sorumlulukları yerine getirmek üzere her medeniyet kendine ait mekanizmalar icat etmiş. Dünyanın başka ülkelerine gittiğinizde başka isimlerle, tanımlamalarla bu tür yapıları görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. "VAKIFLAR BİZİM MEDENİYETİMİZİN İNŞA ETTİĞİ BİR YAPI" Bakan Tekin, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün sivil toplum örgütü diye tanımladığınız genel çerçevenin içerisinde vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı. Bizde de bu anlamda 6 bin civarında vakıf, bunların 3 bin 200 civarının tüzüğünde eğitim ile ilgili faaliyet yapmak var. Bu şu anlama geliyor. Milli Eğitim Bakanlığının 3 bin 200 tane destekçisi olabilecek, kendisine kamusal sorumlulukları yerine getirmek noktasında yardım talebinde bulunabileceğimiz bize destek olabilecek 3 bin 200 tane paydaşımız var demektir. Bu bir bakanlık için oldukça büyük bir zenginlik. Bu bütün vakıflara bize verecekleri destek için teşekkür ediyorum."

Tekin'den özel okul açıklaması! "Kapatmaya gider, hiç çekinmeyiz" Haber

Tekin'den özel okul açıklaması! "Kapatmaya gider, hiç çekinmeyiz"

Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz” dedi. Türkiye Özel Okullar Derneği 23. Geleneksel Antalya Eğitim Sempozyumu, “Türkiye'de ve dünyada özel okullar” temasıyla Antalya'nın Serik ilçesinde başladı. 30 Ocak-1 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyuma katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel okulların ücret politikaları ve sektöre yönelik denetimler hakkında açıklamalarda bulundu. “ÖZEL OKULLARIN ÜCRETLERİ KONUSUNDA YANILTICI BİR ALGI VAR” Özel okullara yönelik ücret eleştirilerinin tüm sektörü kapsayacak şekilde genelleştirilmesinin yanlış olduğunu belirten Bakan Tekin, kamuoyunda oluşturulan algının matematiksel gerçeklerle örtüşmediğini vurguladı. Tekin, “Özel okullarla ilgili çok üst düzey hizmet sunan ve üst düzey ücret alan bazı okullar üzerinden bir eleştiri yürütülüyor. Şimdi biz sistemimizdeki verilere bakıyoruz. Türkiye'de 12 bin tane özel okul var. Ancak bu bahsedilen ücret skalasında yer alan, yüksek ücret talep eden okul sayısı sadece 22. Matematik biliyoruz, elimizde veriler var. 12 bin özel okul içindeki 22 okul üzerinden yapılan bu genellemeye karşı çıkmamız ve bu algıyı düzeltmemiz gerekiyor” diye konuştu. Özel okulda çalışan öğretmen maaşları konusuna da değinen Bakan Tekin, özel okul öğretmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade ederek, “Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşülürken, özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaşları konusunda kamuoyunda çok farklı bir algı oluşturuldu. Biz bu süreci yakından takip ediyoruz. Hepimiz, eğitimcilerin hak ettiği ücreti almasını istiyoruz ve bu konu bizim ortak meselemizdir” dedi. “ÖZEL OKULLARIN İÇİNDEKİ ‘ÇÜRÜK ELMALAR' TEMİZLENMELİ” Bakan Tekin, özel okullara yönelik denetim süreçlerinin bir ceza aracı değil, rehberlik faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, özel okul sektörünün kendi içinde yanlış uygulamalar yapan kurumlarla mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Tekin, “Fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerle ilişkilerinde usule aykırı bir biçimde kayıt dışı para alan ve bu sebepten dolayı da sizi zan altında bırakan içinizdeki çürük elmalarla siz mücadele etmezseniz; kamusal hizmeti yürütmekle, denetlemekle mükellef olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bunun ardına düşeriz. Biz çocuklarımızın, velilerimizin hakkını ve hukukunu korumak için ne gerekiyorsa yaparız. Burada popülizm yapmak adına farklı şeyler söylemeyeceğim. Bu bir kul hakkı. Sizi de zan altında bırakıyor. Bizi de belli bir zorlukla bırakıyor” ifadelerini kullandı. Özel okullarda fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerden kayıt dışı ücret talep eden kurumların sektöre zarar verdiğini belirten Bakan Tekin, “Benim sizden isteğim şu; bu süreci birlikte yürütelim. Siz de kendi içinizde bu tür kötü örnekleri ya kendi içinize çözün ya da bize ulaştırın, biz gerekeni yapalım. Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz. Çünkü burada hukuk devleti ilkesiyle temel hak hürriyetlere sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Bizim görevimiz de bu sıkıntıları oradan kaldırmak” diye konuştu. “ÖZEL OKULLARI FETÖ VESAYETİNDEN KURTARDIK” Bakan Tekin, özel öğretim kurumlarının 2002 yılından bu yana ciddi bir büyüme gösterdiğini belirterek, FETÖ'nün geçmişte sektörde büyük bir ağırlığa sahip olduğunu ve bu yapının sektörü baskı altına aldığını ifade etti. Tekin, “2002 yılında Türkiye'de toplam 2 bin 395 özel okul vardı. Bugün 12 binin üzerinde özel okulumuz var. Ancak burada ikinci bir boyutu göz ardı etmemek gerekir. 2002 yılında bu 2 bin 395 özel okulun kaçı FETÖ bağlantılıydı? Bu okulların sektör üzerindeki baskısı neydi? Bunları da konuşmamız gerekiyor. FETÖ, o dönemde sayı olarak az bile olsa sektöre yön veren bir yapıya sahipti. Özel okul sektörünü bu vesayetten kurtarmış olmamız bence en büyük kazanımlardan biridir” dedi. Özel okulların Türkiye'de eğitim sisteminin önemli bir parçası olduğunu belirten Tekin, “Biz, özel okulları eğitim sistemimizde önemli bir aktör olarak görüyoruz. Kamu hizmetlerinin mümkün olduğunca geniş kitleler tarafından yürütülmesi, demokratik toplum ilkeleri açısından da gereklidir” ifadelerini kullandı. “ÖZEL OKULLARIN BOŞ KONTENJANLARI KAMU İÇİN DEĞERLENDİRİLECEK” Özel okullardaki boş kontenjanların kamu tarafından değerlendirilmesi konusunda çalışmalara başladıklarını belirten Bakan Tekin, şunları kaydetti: “Özel okulların boş kontenjanlarının kamu okulları tarafından değerlendirilmesi için bir model üzerinde çalışıyoruz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilde bu süreci başlattık. İstanbul için de Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve ilgili birimlerimiz bir çalışma yürütüyor. Bu süreci genişleterek devam ettireceğiz.” Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk, özel öğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Başkan Öztürk, kamuoyunda özel okul ücretlerine yönelik yapılan eleştirilerle ilgili, “Elektrikten doğal gaza, sudan internete kadar tüm masraflarımız sürekli artıyor ve herhangi bir destek ya da teşvik almıyoruz. Ancak, ne zaman özel okul ücretleri açıklansa, yazılı ve görsel basında özel okullara yönelik adeta bir linç kampanyası başlatılıyor. Dünyadaki örnekleri incelediğimizde, birçok ülkede özel okul velilerine çeşitli teşvikler sağlanıyor ve okullara mali destekler veriliyor. Ancak Türkiye'de bu tür desteklerden yoksun bir şekilde eğitim hizmeti sunmaya devam ediyoruz” diye konuştu. TOBB Eğitim Meclisi Başkanı, İTO Eğitim Meclisi ve TOBB Eğitim Meclisi üyeleri, 450 özel okulun kurucusu, müdür ve öğretmenleri, dernek başkanları olmak üzere toplam 2 bine yakın katılımcının yer aldığı sempozyum 8 konferans ve 3 panelden oluşuyor.

Bakan Tekin’den ‘kreş’ açıklaması Haber

Bakan Tekin’den ‘kreş’ açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Tekin, katıldığı bir televizyon programında, siyasetteki ‘kreş’ tartışmasına ilişkin bazı açıklamalarda bulundu. Katıldığı programda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yanıt veren Bakan Tekin, “Özgür Özel ya okuduğunu anlamamış ya da yanlış bilgilendirilmiş açıkçası Özgür Özel'in şu anki durumuna acıyorum” dedi. Belediyelere gönderilen yazının, kreşlerle alakalı olmadığına değinen Bakan Tekin, “Kreşlerle alakalı olamaz zaten. 36 ay altında, bakım işlemi yapan kreşleri bizim sorumluluğumuz dışındadır. Bahsettikleri yazı anaokulu ve anasınıflarıyla alakalıdır. Bu yazıyı biz yazdık, doğrudur" diye konuştu. “BAKANLIĞIMIZ HİÇBİR BELEDİYEYE, ANAOKULU AÇMA RUHSATI VERMEMİŞTİR” Bakan Tekin katıldığı programda şu ifadelere yer verdi: “CHP'nin AYM'ye yaptığı bir başvuruda, diyorlar ki belediyeler anaokulu açamazlar. Açmamalılar diyorlar. AYM'de CHP'nin başvurusu doğrultusunda ilgili kanunu iptal ediyor. 2007 yılında. İptal edilen tarihten itibaren bakanlığımız hiçbir belediyeye, anaokulu açma ruhsatı vermemiştir. Açılanlar varsa, bunlar zaten kanuna aykırı biçimde açılmıştır. Okuduklarını anlamamışlar yahut okuduklarını anladılar, işlerine gelmedikleri için millete yalan söylemeyi doğru buldular. Bizim yazımızda kreş açılması ya da kapatılmasıyla alakalı bir şey yok. Biz yazıda AYM kararına atıfta bulunarak, diyoruz ki ‘belediyeler anaokulu ve anasınıfı açamaz’. Bu yeni bir olay da değil.”

Türk Eğitim Sen’den Milli Eğitim Bakanına mektuplu yanıt! Haber

Türk Eğitim Sen’den Milli Eğitim Bakanına mektuplu yanıt!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, görev yaptıkları süreyi, illeri ve okulları dikkate alarak tüm öğretmenlere özel kutlama mektupları kaleme aldı. O mektuplardan biri de Türk Eğitim Sendikası Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş’e geldi. Bakana yine mektuplu yanıt veren Fatih Gümüş; ” Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN, Öğretmenler günü vesilesiyle göndermiş olduğunuz mektubunuz bütün meslektaşlarımız gibi bizlere de ulaştı. Bu ince düşünceniz için öncelikle teşekkür ederiz. Sayın Bakan, mektubunuzu öğretmen olabilme hayali taşıyan lakin sizin “mülakat gibi mülakat” ısrarınız ve adaletsizliğiniz nedeniyle hayalleri çalınan öğretmen adaylarının gözyaşları gölgesinde okuduk. Henüz elinizde imkan ve güç varken bu vebalden kurtulmanızı ve Türk Eğitim-Sen’in ek atama önerisine kulak vermenizi bu mektup vesilesiyle tekrarlamak istiyoruz. Sayın Bakan, yapmış olduğumuz çalışmalardan güç aldığınızı yazmışsınız. Bizler de sizin gibi Eğitim Yüzyılı’na inanıyoruz. 21. Yüzyılın Türk Asrı olması adına da mücadele ediyoruz. Bu mektubumuzun size almış olduğunuz kararları gözden geçirme ve bundan sonra alacağınız kararlar için öğretmenler lehine adım atma noktasında  bir güç vermesini diliyoruz. Çünkü siz hem müsteşarlığınız döneminde hem de bugüne kadar sürdürdüğünüz bakanlığınız döneminde yapmış olduklarınızla Büyük Türkiye’nin önünde bir engel durumuna geldiniz. Türk Devlet Aklı mülakat tamamen kaldırılacak derken siz “mülakat gibi mülakat” icat ettiniz. Türk Devlet Aklı 85 milyon vatandaşı ile “Bir ve Birlikte” Güçlü Türkiye hayali kurarken siz toplumsal kutuplaşmaya zemin hazırlayan açıklamalar yaptınız. Öğretmenler Odası, iş barışı , liyakat ve ehliyete dayalı meslekte yükselme hayali kurarken siz bu hayalleri de yıktınız. Gönlümüzdeki öğretmenlik aşkının güçlenmesi ve baki kalması adına mektubumuzu dikkatle okumanızı diliyoruz. Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No’lu Şube” ifadeleri kullanıldı.

Milli Eğitim Bakanı Tekin 81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin 81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu

Ankara Gölbaşı’nda bulunan Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ‘Köklerden Geleceğe Öğretmen’ başlıklı program, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımı ile gerçekleştirildi. Program vesilesiyle Bakan Tekin, Türkiye’nin 81 ilinden gelen öğretmenlerle bir araya geldi. Bakan Tekin, etkinlik salonunda bulunan öğretmenlere gül hediye ederek günlerini kutladı. Ardından Maarif Orkestrası, şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın ile özdeşleşen ‘Mağusa Limanı’ ve çeşitli türküleri seslendirdi. Bakan Tekin yaptığı konuşmada, “Evlatlarımıza yeni ufuklar açan ve ülkemizi aydınlık yarımlara taşıyan değerli öğretmenlerimin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul edişinin 96’ncu yıl dönümünde siz kıymetli öğretmenlerimizle bir kez daha birlikte beraberliğimizi pekiştirmenin mutluluğu içerisindeyim. Değerli meslektaşlarım sizleri gerçek anlamda yol arkadaşım olarak kabul ediyorum. Çünkü bu milletin her nesli gibi kutsal kabul ettiğimiz son neslinin üstün menfaatlerinin tesisi için sizlerle birlikte bir yolda aynı hedefe doğru yürümeye çaba sarf ediyoruz” dedi. “SİZLER MODELİMİZİN MAKSADINA ULAŞMASINDA EN KİLİT KONUMDA OLAN KİŞİLERSİNİZ” Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne yeni eğitim öğretim yılında başlandığını hatırlatan Tekin, “Yeni Maarif Modelimizde çocuklarımızı milli, manevi ve insani değerler istikametinde okuyan, düşünen, araştıran, sorgulayan, eleştirel bakabilen, çözüm odaklı yetkin şahsiyetler olarak yetiştirmek istiyoruz. Sizler modelimizin maksadına ulaşmasında en kilit konumda olan kişilersiniz. Sizlerin bu modele sahip çıkması hem bizler için hem milletimiz için hem de modelimiz için oldukça önemli. Kendi birikip ve tecrübenizle evlatlarımızın ihtiyaçları ve yetenekleri doğrultusunda yeni öğretim programlarını siz hayata kaldıracaksınız. Sizlere bu anlamda güvenim sonsuzdur” diye konuştu. “ÖĞRETMENLERİMİZE ŞİDDET SUÇU İŞLEYENLERİN TUTUKSUZ YARGILANMASININ ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR” Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürülüğe girdiğine değinen Bakan Tekin, “Öğretmenlik mesleği kanunun yürürlük kazanmasıyla birlikte Milli Eğitim Akademisi de resmi olarak kurulmuş oldu. Öğretmenlerimizin istihdam ve hizmetçi eğitim süreçlerini yetkin akademisyenlerle ama uygulama ağırlıklı bir şekilde yürüteceğimiz yepyeni bir dönemi başlatmış olduk. Bunların yanında bu kanunla eğitimcilerimize yönelik şiddet suçlarının cezaları yüzde 50 oranında artırılmış ve şiddet suçu işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının önüne geçilmiştir. Hakkın yerini bulması ve öğretmenlerimizin güvenliği, selameti için gereken her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı. Program Bakan Tekin’in öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.