SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mübadele

Söz Bursa - Mübadele haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mübadele haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden dev proje: ‘Balkanların İzi’ genç kuşaklarla geleceğe taşınıyor Haber

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden dev proje: ‘Balkanların İzi’ genç kuşaklarla geleceğe taşınıyor

Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan göçün taşıdığı hafıza, kültür ve yaşamın Bursa’nın toplumsal dokusuna bıraktığı derin izler, genç kuşakların gözünden geleceğe taşınıyor. Balkanlardan Anadolu'ya uzanan göç hikâyelerinin izlerini günümüze taşımak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve DARD iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Göçmen Torunların Gözünden: Balkanların İzi’ projesi, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde kamuoyuna tanıtıldı. Balkan ve Rumeli göçmeni ailelerin yeni nesil üyesi 10 üniversite öğrencisinin saha deneyimi kazanacağı projeyle, kültürel diyaloğun pekiştirilmesi amaçlanıyor. BAŞKAN BOZBEY, ATALARININ GÖÇ HATIRASINI ANLATTI Balkan müzikleri eşliğinde Rumeli yemeklerinin ikram edildiği etkinlikte konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, projeye büyük önem verdiklerini ve yaygınlaştırmak istediklerini söyledi. Kendisinin de bir göçmen torunu olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, babasının babasının 17 yaşında, annesinin babasının ise 28 yaşında mübadele zamanında Bursa’ya geldiğini söyledi. Büyüklerinin yaşadığı göç yolculuğunu ve Bursa’daki ilk yıllarını da paylaşan Başkan Mustafa Bozbey, dedelerinin her zaman terk etmek zorunda kaldıkları topraklara geri dönmeyi hayal ettiğini dile getirdi. Memlekete dönme umutları bitince tamamen yerleşik düzene geçtiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, sonraki yıllarda dedesinin köyünü bulmaya yönelik yaptığı çalışmaları da paylaştı. “BURSA DA BİR GÖÇMEN ŞEHRİDİR” Bursa’nın Balkan şehri özelliğinin çok fazla olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’da Balkan Enstitüsü kurulması fikrini de desteklediklerini belirtti. Kendi ailesinin de göçmen olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Balkan göçmenleri olmasa böylesine gelişmiş bir şehir bulamazdık. Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı göçmen kökenlidir. Bu şehir, Balkanlardan ve Rumeli'den gelen hemşehrilerimizin emeğiyle, alın teriyle ve kültürüyle büyümüştür. Bursa’nın 17,5 milyar dolar ihracatı var. Bunun 12 milyar doları Balkanlardan gelenlerin katkısıyla oldu. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Ben bir mübadil torunu olarak projeden büyük mutluluk duydum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Balkanlarda yapacak çok işimiz var. Orada birçok eserimiz var. O eserlere sahip çıkmamız lazım. Bursa da bir göçmen şehridir. Bu göçmen şehrinde barışı, her rengi bir araya getirerek sağlamak zorundayız. Bu barış, Bursa’nın gelecekte çok güçlü yönlerinden birisi olacaktır” dedi. “BURSA BALKANLARIN BAŞKENTİDİR” CHP Bursa Milletvekili ve Balkan ve Rumeli Komisyon Başkanı Hasan Öztürk, bırakmak zorunda kaldıkları topraklara ve ailelerine karşı önemli bir sorumlulukları olduğunu dile getirdi. Balkan ve Rumeli insanının büyük mücadeleler verdiğini, büyük emekleri bulunduğunu, ağır bedeller ödediklerini vurgulayan Hasan Öztürk, “Bursa Balkanların başkentidir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de bu doğrultuda önemli rol ve sorumluluk üstlendi. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın Bursa’da olması gerektiğini düşünüyorum. Bursa’da bir taraftan acıları ve sürgünleri konuşurken, diğer taraftan ortak geçmişle ortak geleceği inşa edebiliriz. Ortak geçmişe ve kültüre sahip olduğumuz Balkan ülkeleriyle birlikte birbirimize saygı duyarak geleceği inşa edebiliriz. Bu kısa soluklu bir çalışma değildir; bir başlangıçtır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Balkanlar’da ihtiyaç duyulan barış ortamına yerel yönetimlerin önderlik edebileceğini ifade etti. Yürütülen projenin önemine değinen Kırayoğlu, göçmen kenti Bursa’da projeyi başlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Barış Özdal, proje hakkında detaylı bilgi verdi. Konuşmaların ardından projenin kapsamı ve hedefleri katılımcılarla paylaşıldı.

'Bir Yakadan Ötekine' panelinde göçün sosyal boyutu tartışıldı Haber

'Bir Yakadan Ötekine' panelinde göçün sosyal boyutu tartışıldı

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Mübadelenin 102. yıl dönümü anısına ‘Bir Yakadan Ötekine' paneli düzenlendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı tarafından Merinos Bursa Müze Etkinlik alanında ‘Bir Yakadan Ötekine' paneli düzenlendi. Mübadelenin 102. yıl dönümü anısına hazırlanan programa, Bursalılar yoğun ilgi gösterdi. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç'ın moderatörlüğünü üstlendiği panele, Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nden Dr. Maria Ntisli konuşmacı olarak katıldı. Mübadele tarihi ve Bursa üzerine konuşmaların yapıldığı programda, Bursa Göç Tarihi Müzesi koleksiyonunda bulunan 1879 tarihli Tirilye Defteri de ele alındı. MÜBADİL DEFTERİ KİTAP OLACAK Türk-Yunan nüfus mübadelesinin 102. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, göçün sadece fiziken yapılmadığını söyledi. Göç edenlerin aynı zamanda birikimlerini, geleneklerini ve göreneklerini de geride bırakarak kendi kimliklerini terk edip yeni bir hayata doğru yola çıktığını belirten Özkılınç, "Bu yönüyle tarihteki en acı göçlerden bir tanesidir. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak mübadelenin 102. yıl dönümünde Tirilye'de bulduğumuz bir mübadilin bakkal defterini işledik. Bu defterden yola çıkarak dönemin sosyal yapısını, ekonomik yapısını ve sosyal ilişkilerini de irdeleyeceğiz. Çok yakında mübadil defterini bir kitap olarak da Kent Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğümüz yayınlayacak. Katılımcılara çok teşekkür ediyorum" dedi. RUM VE TÜRK İFADESİ 1923 öncesi mübadele girişimleri ve 1923 mübadelesi hakkında katılımcılara bilgi veren Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, mübadelenin özellikle sosyal boyutlarını anlattı. 1923'teki Türk-Yunan Mübadele Antlaşması'ndan önce de mübadele girişimleri olduğunu anlatan Yaşayanlar, 1913-1914 yıllarında hem Bulgaristan'la hem Yunanistan'la yapılmış mübadele girişimleri olduğunu ama bunların nihayete erdirilemediğini dile getirdi. 1923 yılında Lozan görüşmeleri sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan anlaşma gereği de Yunanistan'daki Müslümanlar ile Türkiye'deki Ortodoksların yer değiştirmesine yönelik anlaşma imzalandığını ifade eden Yaşayanlar, "Aslında anlaşmada Rum ve Türk ifadesi geçmez. Bu mübadelede istisnalar da vardır. 1918'den önce İstanbul'a yerleşmiş olan İstanbul Rumları ile Batı Trakya'daki Türkler hariç tutulmuştur. Hala Batı Trakya'da bir Türk azınlığı vardır. İstanbul'da da yaşayan bir Rum cemaati var. Bu anlaşma sosyal, ekonomik gibi pek çok boyut içeriyor. En önemlisi sosyal boyutudur. Bu aslında göç edenler için büyük bir olumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor. Bir anda insanların evlerini, memleketlerini terk edip hiç tanımadıkları bir yerlere yerleştiriliyorlar. Komşularını, arkadaşlarını, dostlarını, yüzyıllarca yaşadıkları köylerini, mahallelerini terk ederek yabancı memlekete gidiyorlar. Mübadeleyi bu boyutlarıyla değerlendirmek gerekiyor. Tabii ki trajik bir hadise. Bu konuyu Türk ve Yunan hükümetleri olabildiğince yoluna sokmaya çalıştı. Bu topluluklar ulus devletlere kazandırıldı" diye konuştu. DEFTERLER BİLGİ KAYNAĞI Tirilye'deki Rumların mübadeleden önceki yaşantısından bahseden Dr. Maria Ntisli, 1879 tarihli Tirilye Defteri hakkında daha önceden çeviri yaptıklarını söyledi. Defterden çok faydalı bilgiler edindiklerini anlatan Ntisli, ticaret, insan ilişkileri ve sosyal boyut konularında önemli sonuçlar elde ettiklerini ifade etti. Müzeler Şube Müdürü Dilek Karakaş ve Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar sayesinde defterin çevirisini 35 gün içerisinde yaptığını dile getiren Ntisli, programa davet edildiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

Mübadil Kültürü ve Hatıraları Mudanya’da yaşatıldı Haber

Mübadil Kültürü ve Hatıraları Mudanya’da yaşatıldı

Türkiye ve Yunanistan  arasında 30 Ocak 1923'te imzalanan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokolü’nün 102. yılı,  “Birlikte Ayrı Düştüğümüz Gün” temasıyla Mudanya Belediyesi ve mübadil dernekleri iş birliğinde düzenlenen etkinliklerle anıldı. Etkinliğe Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın yanı sıra CHP İlçe Başkanı Furkan Atalay, GİRİTYA Mudanya Giritliler ve Yanyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Zehra Nur Biricik, Mudanya Lozan Mübadilleri Derneği Başkanı Hüseyin Türker, Lozan Mübadilleri Vakfı Mudanya Temsilcisi Cumhur Aksan, mübadil dernek temsilcileri, ataları mübadeleyi yaşayan aileler ve vatandaşlar katıldı. Başkan Dalgıç, mübadil dernek temsilcilerinin her yıl ataları adına diktikleri çam fidanını bu yıl teşekkür amaçlı kendisine hediye etmeleri üzerine bir müjdeyi paylaştı. Dalgıç, fidanların toprakla buluşacağı yere ilişkin, “Dikeceğimiz yeri biliyoruz. Yakın bir zamanda duyurusunu yapmayı umuyoruz, Göç Müzesi’nin bahçesine dikeriz” ifadelerini kullandı. Kültürel paylaşımların yaşandığı bu tür etkinlikleri çok önemsediklerini belirten Dalgıç, “Ben de mübadil torunuyum. Atalarımızı bir kez daha anıyorum. 102 yıl önce bin bir zorlukla buralara gelmeyi başladılar. Sorunlar ve dramlar yaşadılar. Yaşanan zorlukların artık bunlara değmesi gerekir, o yüzden hepimize büyük görevler düşüyor.” dedi. GÖÇÜN KÜLTÜREL MİRASI Girit dantelleri ve dokumalarının yer aldığı sergi ile başlayan etkinliklerde, katılımcılara mübadil dernekleri tarafından Girit’in mutfak kültürü tanıtılarak, Girit yemekleri ikram edildi. Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş’in moderatörlüğünde gerçekleşen “Göçün Kültürel Mirası” başlıklı panelde ise Mersin Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Fahriye Emgili, Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Yücel, Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Diplomasi Araştırmaları Derneği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kader Özlem ile mübadil torunu olan işletmeci Zehra Denizaslanı ve Doç.Dr. Nicos Andrikos, mübadeleyi, toplumsal etkilerini, sofralara, müziğe değen kültürel etkileri üzerine araştırma ve izlenimlerini paylaştı. TORUNLARINDAN ATALARINA MEKTUP Mudanya Belediyesi ve Diplomasi Araştırmaları Derneği iş birliği ile 102. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “2. Mudanya Diplomasi Atölyesi”ne katılan mübadil torunlarının mübadil atalarına yazdıkları mektup okundu. Atalarının yaşadıkları zorluklara dikkat çeken mübadil torunlarının mektubunda, yaşanan hatıraların ve göç yolcuğunun en önemli kültürel miras olduğu vurgulandı. Verilen mücadeleyi her zaman hatırlayacaklarını da ifade eden mübadil torunları, gelenek ve görenekleri yaşatarak gelecek kuşaklara aktaracaklarının sözünü verdi. BARIŞ VE DOSTLUK EZGİLERİ Panelin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersen Varlı’nın katılımı ile Doç.Dr. Nicos Andrikos ve Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, mübadil türküleri seslendirdi. Katılanları geçmişe götüren müzik dinletisinde dostluk ve barış mesajları verildi. Mübadelenin 102. yıl dönümü etkinlikleri Orhan ve Nurdan Tekeoğlu’nun yönetmenliğinde çekilen ve Girit mübadelesinin acı izlerini taşıyan “Paramparça” belgeselinin gösterimi ile son buldu. Üçüncü kuşak mübadele temsilcisi Zehra Denizaslanı’nın hayatını merkeze alarak, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ortak tarihe ışık tutan belgesel, duygusal anların yaşanmasına sahne oldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.