SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mudanya Üniversitesi

Söz Bursa - Mudanya Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mudanya Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mudanya Üniversitesi bilim dünyasını buluşturdu: 36 ülkeden 552 akademisyen Haber

Mudanya Üniversitesi bilim dünyasını buluşturdu: 36 ülkeden 552 akademisyen

Mudanya Üniversitesi ev sahipliğinde ilk uluslararası bilimsel kongre düzenlendi. Uluslararası Bilimler Akademisi (UBAK) ve Mudanya Üniversitesi iş birliğiyle 4. Uluslararası Bilimsel Araştırma ve İnovasyon Kongresi 14-16 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi ve yüz yüze olarak gerçekleştirildi. Başkanlığını Mudanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Kılıçaslan’ın yaptığı kongrede, 36 ülkeden 552 bilim insanı, sağlık bilimlerinden sosyal bilimlere, mühendislikten eğitim ve iletişim çalışmalarına uzanan geniş bir yelpazede bilimsel çalışmalarını paylaştı. Kongrenin yüz yüze bölü Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Kongre Başkanı Doç. Dr. Emine Kılıçaslan, 4. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi ile yapay zeka odaklı yaşanan büyük dönüşümün tartışıldığı, yeni fikirlerin filizlendiği verimli bir ortak zemin yaratmayı hedeflediklerini belirterek, “Kongremizde sunulacak her bildiri, yapacağınız her tartışma, kuracağınız her bağlantı, bu kolektif aklı inşa eden değerli bir tuğla olacaktır. Sözlerimi bitirirken, UBAK 4. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi’nin, bilginin sınırlarını zorladığımız, disiplinlerin ötesine geçtiğimiz ve daha insani, daha adil bir teknolojik geleceğin temellerini birlikte attığımız verimli bir platform olmasını diliyorum” dedi. Mudanya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nimetullah Burnak da, küresel uzmanlığın anıtsal bir birleşimini temsil eden bir kongre gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Kıtaları ve farklı entelektüel gelenekleri kapsayan, 36 ülkeden katılımcıya ev sahipliği yapma ayrıcalığını yaşıyoruz. Bu inanılmaz katılım, sadece kongrenin ana temasının önemini değil, aynı zamanda bilimi ve inovasyonu herkesin yararına ilerletmeye yönelik evrensel taahhüdü de vurgulamaktadır. Bu güçlü buluşma, bilim söz konusu olduğunda sınırların olmadığını, sadece birlikte keşfedilmeyi bekleyen ufukların olduğunu kanıtlıyor. Kongrenin yüz yüze ve çevrimiçi sunumları kapsaması, dinamik, karma bir formatta düzenlenmesi gerçekten gurur verici, emeği geçenlere ve sunuşlarıyla katkı sağlayanlara teşekkür ederim. Umarım burada üretilen enerji ve fikirler, biz ayrıldıktan sonra da uzun süre yankılanmaya devam eder ve kavramlardan dünyayı değiştiren gerçeklere dönüşür” diye konuştu.

Mudanya Üniversitesi öğrencilerinden sağlıklı buluşmalara davet Haber

Mudanya Üniversitesi öğrencilerinden sağlıklı buluşmalara davet

Her dört kişiden biri, yaşamının bir döneminde ruh sağlığıyla ilgili bir sorun yaşadığına dikkat çeken Mudanya Üniversitesi öğrencileri, toplumun ruh sağlığını desteklemek hedefiyle Mudanya sahilinde konuyla ilgili stant çalışmaları başlattı. Toplum ruh sağlığı konusunda etki oluşturmak amacıyla, Mudanya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Şenay Sarmasoğlu Kılıkçıer ve Öğretim Görevlisi Şeyma Erkuş öncülüğünde yürütülen "Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği" dersi kapsamında anlamlı bir iş birliği hayata geçirildi. Mudanya Şaziye Rüştü Sağlıklı Hayat Merkezi iş birliğiyle hayata geçen uygulama kapsamında, toplumun ruh sağlığını desteklemeye yönelik konuyla ilgili stant çalışmaları sahil hattında uygulamaya başlandı. İlk stant, "Gerginlikten Özgürlüğe: Stresle Baş Etme Yolları" Mudanya sahilinde kuruldu. Standı ziyaret eden vatandaşlara stresle baş etme yolları, nefes egzersizleri ve temel sağlık ölçümleri sunuldu. Katılımcılarla birebir etkileşimli yapılan bu çalışmaların bireylerin iyilik hâline katkı sunduğu gözlemlendi. Etkinlik, sadece bireysel fayda sağlamakla kalmayıp, koruyucu ruh sağlığı yaklaşımını ve meslekler arası iş birliğinin önemini vurgulayan örnek bir model olarak dikkat çekti. Halkın yoğun ilgisi ve olumlu geri bildirimleri, bu çalışmanın toplumsal karşılığını da gözler önüne serdi. Projenin temel amacı, toplumun ihtiyaçlarına yanıt vermek ve karşılaştıkları tüm sorunlarda yanlarında olabilmek. Bu doğrultuda, sağlık hizmetlerini sahile taşıyarak herkes için erişilebilir ve bütüncül bir iyilik hali oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında kurulan stantlar, 5 Aralık - 8 Ocak tarihleri arasında, haftanın belirli günlerinde 13.00-15.00 saatleri arasında Mudanya sahilinde ziyaret edilebilecek. Yetkililer, Mudanya halkını ve bölgeye yolu düşen herkesi bu sağlıklı buluşmalara davet ediyor.

Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu Haber

Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Devlet, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, AK Parti Grup Başkanvekilliği, Bursa ve Şanlıurfa milletvekilliği yapan, mevcut Artvin Milletvekili Faruk Çelik, siyaset ve kamu yöneticiliğinde edindiği engin tecrübeleri Mudanya Üniversitesi öğrencileri ile paylaştı. Mudanya Üniversitesi’nin düzenlediği ve moderatörlüğünü Genel Sekreter Ali Mollasalih’in yaptığı ‘Tecrübe Konuşuyor’ etkinliğinin konuğu olan Faruk Çelik, konuşmasına Bursa’nın kısa zamanda büyük aşama göstererek gelişen Mudanya Üniversitesi’nde olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyerek başladı. Mudanya Üniversitesi’nin artık Bursa dışında da tanınan bir üniversite olduğunu dile getiren Çelik, "Kimse böyle bir başarıyı beklemiyordu. Gün yüzüne çıkan bir üniversite olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bursamızın nadide üniversitesinin bu aşamaya gelmesinde başta Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl olmak üzere tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum. Mudanya Üniversitesi’nin gelişiminin devam edeceğine yürekten inanıyorum" dedi. YANLIŞLARDAN İBRET ALMIYORUZ Faruk Çelik, söyleşinin başında gençlere kısa bir tarih dersi vererek Doğu ve Batı toplumu arasındaki farkı anlattı. Dünü bilmemenin geleceğin inşası konusunda büyük sıkıntı oluşturacağını ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Doğu toplumları için bir tespit var. ‘Hatalarından ders çıkarmazlar, birikimleri geleceğe aktarmazlar’ diye. Doğu toplumlarını anlamak için bir dönemlerine bakın yeter derler. Bir parlak yönetici çıkar devleti kurar, ölünce taht kavgaları çıkar ve dağılır. Bunlar yüzde yüz doğru olmasa da gerçek payı var. Tarihimizde çok görkemli devletler kurmuşuz ama görkemli de batırmışız. Görünen sebebi kardeş kavgaları. Bu 1600’lere kadar sürmüş. Bu dönemde büyük kardeşin padişah olacağını bildiren Ekber Sistemine geçilince bu sorun çözülmüş. Batı’da bu dönemde ne oluyor? Batı Roma İmparatorluğu yıkılıyor. 10. Yüzyılda Papa’nın gücü artırılıyor. Papa bizden 500 yıl önce Ekber sistemine geçiyor ve öncelikle bu sorunu çözüyor. Yani Batı’da yönetim sorunu çözülüyor. Bu süreçte mezhep kavgaları var. Engizisyon bilime kapalı. Protestan-Katolik çatışmaları devam ediyor. Magna Carta ile hak arama mücadeleleri başlıyor. Çatışmalardan Rönesansçılarbaşarılı çıkıyor, Reformcular da sistemi kuruyor. Böylece bir sorun daha çözülüyor. Batı, sonra dünya zenginliğini nasıl elde edeceğine kafa yoruyor ve bunu da sömürgeler oluşturarak başarıyor. Bu 3 sorun çözülerek refah toplumunun yolu açılıyor. Peki biz ne yapmışız? 4 Halifeden sonra başlayan mezhep çatışmaları 1400 yıldır devam ediyor. Yeraltı zenginlikleri İslam ülkelerinde ama fakirlik diz boyu. Batı 3 meselesini çoktan çözmüş, Doğu 3 yanlış bataklığında boğuluyor. Biz tarih tekerrürden ibarettire iman etmişiz. Bu yanlış bir yaklaşım. Maalesef yanlışlardan ibret alan yok. Yanlışlarda ısrar ediyoruz. DOĞRUNUN PEŞİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR "Mutlaka doğrunun peşinde olmamız gerekiyor" diyen Faruk Çelik, sözlerine şöyle devam etti: "Bir milletin geçmişini karalaması çok kötü bir şey. Birikimlerimizi geleceğe aktarmamışız. Gelişimi esas alan anlayışı hakim kılamadık. Ne yazık ki bizde kurallar geçerli olmuyor. Tecrübe, sadece dikey bir bilgilendirme değildir. Millet milletten, devlet milletten tecrübe edinilir, bilim adamlarının, tarihçilerin tecrübeleri çok önemlidir. Bizim için gençlerin hayata bakışı da çok önemli. Geleceği şekillendirmek için gençlerin fikirleri çok önemli. Tecrübe bir havuzdur. Bütün birikimler bu havuzda toplanmalıdır. Batılılıar bu havuzdan bizden daha iyi faydalanmışlar. Bizim kültürümüzün birikimlerinden de çok iyi yararlanmışlar. Biz havuzumuzu boşaltmışız. Böyle olunca geleceğe nasıl bakacaksınız? Bilgi en önemli hazinedir. Burada siz gençlere büyük görevler düşüyor." "İYİ İNSAN MODELİNİ YAYGINLAŞTIRMALIYIZ" Daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtlayan Faruk Çelik, siyasette uzun süre kalmanın kolay olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Ben Vatan Mahallesi’nde Aleviler, Romanlar, Arnavutlar ve Karadenizliler ile büyüdüm. Her düşünceden insan vardı. Bu yüzden birbirimizle anlaşabilmek için çok dikkatli olmamız gerekiyordu. Bu yüzden Vatan Mahallesi bana diyaloğu öğretti. Düşüncesi ne olursa olsun karşımdakinin iyi onsan olması benim için yeterli. Ben anlayışını kafamdan sildim. Biz olmanın önemini kavradım. Hayata bakışıma Vatan Mahallesi bakışı diyebiliriz. Kamu görevimde de bu anlayışı önceledim. Diyalogla kanunları çok hızlı geçirdim. Mühim olan geriye dönüp baktığınızda yaptığınız işlerden mutlu ve memnun olmanız. Bugüne kadar güzel işler yaptığıma da inanıyorum. Son nefesimize kadar ‘iyi insan’ modelini yaygınlaştırmak zorundayız." MİLLİ VE PLANLI TARIM POLİTİKASI ÖNEMLİ Faruk Çelik, bir öğrencinin Türkiye’nin tarım politikasının nasıl olması gerektiği sorusuna da şu cevabı verdi. "Türk tarımı milli olmalı ve planlı tarım üretimi uygulanmalı. Kimyasal değil organik gübre kullanımı ön plana çıkmalı. Kimyasallar toprağı olumsuz etkiliyor. Verimlilik ve kalite artırılmalı. Türkiye tarım işini ‘milli tarım’ ile halletmeli. Ben bakanlığım dönemimde 251 büyük ova ilan ettim. Buralara çivi bile çakamazsınız. Keşke bunu 600 yapabilseydim ama görev sürem yetmedi. Bursa’nın hangi sektörde gelişmesi gerektiği yönündeki soruyu ise Çelik şöyle yanıtladı: "Çok sayıda fabrika Bursa’ya Kocaeli’ye yapıldı. Buralarda bir yığılma oldu. Tabii ki bu da beraberinde göçü getirdi. Biz Doğu’ya fabrika kurulması için teşvikler çıkardık. Ama bunda geç kalındı. Bundan sonra İstanbul merkezli Marmara ve Trakya’yı kapsayacak bir planlama yapılmalı. Hangi il tarım, hangi ile tekstil, hangi il otomotiv kenti olacak belirlenmeli. Şehirleri rahatlatmak gerekiyor. Bu üniversiteler için de böyle. Bir bölgede çok sayıda üniversite ve aynı bölümler var. Bunlar ayrı ayrı bir alanda ihtisaslaşmalı." BURSASPOR ŞAMPİYON OLACAK Söyleşide Bursaspor’a da değinen Faruk Çelik, "Bursaspor şampiyon olacak başka yolu yok. Başarının düşmanı çoktur. Zor bir dönemde oğlum Enes görev aldı. Zorlukları da önemli oranda aştı. Ekibiyle güzel işler yapıyor. Kentte bur birliktelik sağlandı. Bu birlikteliğin devam etmesi gerekiyor. Bursaspor Bursa’nın markası. Herkes destek vermeli. Bu markayı hep berabir büyütmek gerekiyor. Başarıları kıskanmamak gerekiyor. Destek devam ederse Süper Lig’e çıkacağız ve oradaki ilk senemizde şampiyon olacak bir kadro kuracağız" diye konuştu. Faruk Çelik, konuşmasının son bölümünde gençlere şu tavsiyelerde bulundu: "Anne babanızın kıymetini bilin. Onları küçük görmeyin. Onlar sizin için çok kıymetli. Ben anne ve babamdan çok şey öğrendim. Onlarla sağlam ilişki kurmayı ihmal etmeyin. Üniversite yıllarınızı boşa geçirmeyin. Çok çabuk geçiyor. Zamanı iyi kullanın. Nitelikli insana ihtiyacımız var. Yabancı dil işini çözün. İster Türkiye’de ister yurt dışında master yapın. Aranan eleman olun. Benden bir şey olmaz demeyin. Sizden her şey olur. Ben inşaat ustası bir babanın oğluyum. Ben 7 yaşımda sorumluluk almaya başladım. Kardeşlerime bakıyor, ev işlerine yardım ediyordum. Sorumluluk aldığım için hayattan korkmuyorum. Çünkü hayat karşı direncim sağlam. Sorumluluk almazsanız hayattan korkarsınız. Sorumluluk alın ve hayattan korkmayın. Sizin şartlarınız bizlerden çok daha iyi." Programın sonunda Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl ile Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Faruk Çelik’e günün anısına teşekkür plaketi verdi.

Matlı’dan gençlere tavsiye, "değerlerinize sahip çıkın" Haber

Matlı’dan gençlere tavsiye, "değerlerinize sahip çıkın"

Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Mudanya Üniversitesi tarafından düzenlenen "Tecrübe Konuşuyor" programında öğrencilerle bir araya geldi. Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih’in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, ticaret hayatına başladığı dönemi ve edindiği deneyimleri gençlerle paylaşan Matlı, başarı yolculuğunda sabır, inanç ve değer üretmenin önemini vurguladı. Başkan Matlı, "Büyümek demek aslında küçülmek, mütevazı olmaktır. Herkes her işi yapmak zorunda değil, ancak ne yapıyorsanız onu severek yapın. Nerede olursanız olun, yaptığınız işin hakkını verin. En önemlisi, sizi siz yapan değerleri yok saymadan topluma dokunan işler yapın" sözleriyle gençlere değerlerine sahip çıkmaları ve alçakgönüllü olmaları gerektiğini hatırlattı. ÇALIŞMAKTAN VE DENEMEKTEN KORKMAYIN Gençlere tavsiyelerinde, inançla çalışmanın ve sürekli gelişimin önemine dikkat çeken Matlı, yabancı dil öğrenmenin, teknolojiyi yakından takip etmenin ve kökleri unutmamanın güçlü bireyler olmanın anahtarı olduğunu söyledi. Matlı, "Bugün attığınız küçük adımlar, yarının büyük başarılarının temelidir. Ne yaparsanız yapın, inançla yapın. Çünkü inanç, başarının yarısıdır. Çalışmaktan, üretmekten ve denemekten korkmayın. Her zorluk sizi bir adım daha ileri taşır" ifadelerini kullandı. İŞ DÜNYASININ SORUMLULUĞU ÜRETMEKLE SINIRLI DEĞİL Konuşmasında iş dünyasının topluma karşı sorumluluklarına da değinen Özer Matlı, "Şirketimin yanı sıra bir kurum başkanı olma sorumluluğunu da taşıyorum. Ben her zaman iş dünyasının sosyal sorumluluğunun sadece üretmek değil, aynı zamanda değer kazandırmak olduğuna inanıyorum. Bursa Ticaret Borsası olarak Bursa’yı Bursa yapan kültürel ve ekonomik değerlere sahip çıkmak en temel önceliklerimiz arasında yer alıyor" dedi. BAŞARI SÜREKLİ BİR YOLCULUKTUR Değişimi katma değer katacak projeler üretmenin temel şartı olarak gören Matlı, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: "Biz 85 milyondan fazla kişiyi besleyen bir grubuz. Bu büyük sorumluluğun içinde her sabah "bugün ülkemiz için daha ne yapabiliriz?" sorusuyla uyanıyorum. Dolayısıyla değişimi bir tehdit olarak değil, fırsat olarak görün. Yenilik, risk almayı ama aynı zamanda analiz yapmayı gerektirir. Bizim büyümemiz de bu vizyonla gerçekleşti. 2022’de Yörsan, 2023’te Keskinoğlu, 2025’te HEG Gıda yatırımlarımız hep bu yaklaşımın ürünüdür. Sürekli gelişim ve öğrenme olmadan başarı mümkün değil. Heyecanı korumanın yolu inanmaktan geçer; ne iş yaparsanız yapın, merakınızı ve inancınızı kaybetmeyin. Başarı bir varış noktası değil, sürekli bir yolculuktur ve biz bu yolculukta hâlâ öğrenmeye, üretmeye devam ediyoruz."

Başkan Yılmaz gençlerle buluştu Haber

Başkan Yılmaz gençlerle buluştu

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Mudanya Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Tecrübe Konuşuyor’ etkinliğine konuk oldu. Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Başkan Yılmaz’ın yanı sıra Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Saim Kılavuz, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih moderatörlüğünde gerçekleşen programda, Başkan Oktay Yılmaz hem tecrübelerini paylaştı hem de gençlerin sorularını cevapladı. ‘ŞEHRİ TASAVVUR ETTİM’ İş hayatı ve siyaset sürecine dair tecrübelerini paylaşan Başkan Oktay Yılmaz; “İş hayatında edindiğim tecrübeler, siyasette de çok işime yaradı. Çünkü ben hayatı bir bütün olarak görüyorum. Bir yerde edindiğimiz tecrübeler daha sonra çok başka yerlerde de işimize yarayabiliyor. Bazen siz bir hedefe giderken, önünüzde çok farklı kapılar da açılabiliyor. Benim siyasete girişim de biraz öyle oldu. Çünkü daha önce gündemimde siyasete girmek yoktu. Belediye başkanlığına aday olduğumda önüme bir tasavvur koydum. Şehri tasavvur ettim. ‘Şehir nasıl olmalı?’ sorusunu sordum kendime ve bunun kendimce cevabını verdim. Sonra da bunun felsefesini oluşturup, kendi bakış açımı ortaya koydum. Ardından da şehri nasıl yöneteceğimizi ortaya koyduk. Dedik ki; “Bu şehri yönetirken Yıldırım Beyazıt’ın cesaretini örnek alacağız. Sorunların üzerine o cesaretle gideceğiz. Yine Fetret Devri’nin ardından devleti yeniden derleyen, toplayan Çelebi Mehmet’in ferasetini ve basiretini örnek alacağız kendimize. Emir Sultan Hazretleri’nin de gönüllere taht kuran manevi şahsiyetini örnek alacağız, rehber edineceğiz dedik. Böyle bakış açımızı, iş tutuş şeklimizi ortaya koyduk” ifadelerini kullandı. ORTAK AKIL VURGUSU Şehri yönetirken daima ortak akla öncelik verdiğini belirten Başkan Oktay Yılmaz; “Biz işe başlarken, ‘Birlik beraberlik işin besmelesi’ dedik. Dolayısıyla paydaşlarımızla hep istişare içinde olduk. Tüm eleştirileri dikkate aldık. Eleştirileri iyileştirme faaliyeti olarak gördük. Tüm eleştirileri birleştirip, üstüne de istişare mekanizmasını çalıştırınca daha mükemmel işler ortaya koyduk. Yaptığımız her hizmette, hizmetin muhataplarını dikkate aldık, onların fikirlerini önemsedik. Örneğin bir mahalleye park yapacaksak, bu parkın işlevini mahalle sakinlerine sorduk. Bu parkın içine basketbol sahası mı yapalım yoksa dinlenme parkı mı olsun vs. bu soruları mahalle sakinlerine sorduk. Oradan gelen cevaplara göre de iş ürettik” diye konuştu. KÜTÜPHANELERE YOĞUN İLGİ Yıldırım’da kaçak yapıların yoğun olduğunu hatırlatan Başkan Oktay Yılmaz; “Yıldırım büyük ve kapsamlı bir dönüşüme ihtiyacı vardı. Biz de göreve sosyal, kültürel bir dönüşüm projesi ile başladık. Kendi mekanlarımızdan birini dönüştürdük ve Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’ni Yıldırım’a ve Bursa’ya kazandırdık. Burası 24 saat açık ve gençlerimize ücretsiz çay ve çorba ikramlarımız mevcut. Bu kütüphanenin bugün 85 bin üyesi var. Şuan 5 adet kütüphanemiz var. Ve buralar çok yoğun ilgi görüyor gençlerden. Tabi bu durum da bizi fazlasıyla mutlu ediyor” ifadelerini kullandı. SOSYAL VE KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM Bir şehri dönüştürmek için binaları yenilemenin yetmeyeceğini vurgulayan Başkan Oktay Yılmaz, “Şehri dönüştürmek için sosyal, kültürel bir değişimi sağlamanız gerekiyor. Biz de bu bilinçle çalışıyoruz. Evet, bir yandan eski yapıları dönüştürüyoruz. Sağlıklı, modern, güvenli ve sosyal alanları olan yaşam alanları kuruyoruz. Ancak diğer yandan da, bu dönüşüme eşlik edecek sosyal, kültürel değişimi de inşa ediyoruz. İşte Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’ni açtık. Burada başlattığımız ‘Düşünce Okulu’ ile kentin fikir ve kültür hayatını besliyoruz. Yaptığımız kütüphaneler, spor tesisleri, kültürel projeler, sanatsal etkinlikler, Yıldırım Kafe’ler bunların hepsi bu sosyal ve kültürel dönüşümün birer parçası” ifadelerini kullandı. ‘HEPİNİZİN BİRER HEDEFİ OLMALI’ Yaptığımız ileri bir iyileştirme faaliyeti olarak görüyorum. Biz iyilik yapmakla mükellefiz. Allah insanı yeryüzünün kalfası olarak yaratmıştır. Halife sözünün Türkçe karşılığı da kalfa demektir. Biz yeryüzünü iyilikle inşa etmekle mükellefiz. Ancak bu ‘iyilikle inşa etmek’ görevi önce kendimizden başlamalı. Biz kendimizi iyilikle inşa edemezsek; çevremize, kentimize, ülkemize, yeryüzüne de iyilik getirmemiz mümkün değil. Gerek eğitim süreçlerimizde gerekse de günlük yaşamımızda bir taşı sanat eserine dönüştürür gibi kendimize iyilikle yaklaşmamız gerekmektedir. Yaşamımızda iyilik iklimini egemen kılmalıyız. Tabi insanlar zamanlarını, sağlıklarını, hayatlarını bir amaç için feda ederler. Her insanın bir amacı olmalı. İnsan amaçsız yaşayamaz. Hepimizin bir derdi, hedefi ve sevdası olmalı” diye konuştu. Programın ardından Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Saim Kılavuz ve Üniversite Genel Sekreteri Ali Mollasalih, katılımından dolayı Başkan Yılmaz’a teşekkür belgesi verdi.

Tecrübe Konuşuyor’da Başsavcı Solmaz öğrencilerle buluştu Haber

Tecrübe Konuşuyor’da Başsavcı Solmaz öğrencilerle buluştu

Mudanya Üniversitesi’nin öğrencilerini alanında uzman ve başarı hikayeleriyle örnek isimlerle buluşturduğu Tecrübe Konuşuyor etkinliğinin konuğu Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz oldu. Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Solmaz, önemli tavsiyelerde bulundu. Etkinliğin açılışında konuşan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Mudanya Üniversitesi’nin 300 öğrenciyle başladığı yolculuğunun 4. senesinde 3500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “3 sene çok çalıştık, güzel işler yaptık. Ülkemize, şehrimize ve öğrencilerimize faydalı olmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Öğrencilerimizin sadece derslere girip çıkmalarının yeterli olmadığını, kişisel gelişimlerinin de üniversite hayatının bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle başlattığımız Tecrübe Konuşuyor etkinliğimizde çok önemli isimleri konuk ettik, etmeye de devam edeceğiz. Tecrübe, bilgi ve birikim aktarımı çok önemli. Bu etkinliğimizin öğrencilerimiz için çok faydalı olduğuna inanıyoruz. Bugünkü konuğumuz Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ramazan Solmaz’a da teşekkür ediyorum” dedi. Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte konuşan Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz da, Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluşmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Mesleki kariyeriyle ilgili bilgiler veren Solmaz, annesinin alyansını satarak kendisini üniversite hazırlık kursuna göndermesinin hayatının dönüm noktalarından biri olduğunu vurgulayarak, “Siz de arkanızda sizin için büyük fedakarlıklar yapan ailenizi unutmayın” dedi. KENDİNİZE YATIRIM YAPIN Üniversite yıllarında hem çalışıp hem okuduğunu anlatan Başsavcı Solmaz, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Ben çalışarak okudum ama keşke derslere daha çok girebilseydim. O bilgileri direk hocalarımdan alsaydım. Sizler bizim geleceğimizsiniz. İdealleriniz olacak ama kendinize yatırım yapmayı hiç unutmayın. Ben, hukuk ile birlikte dış ticaret eğitimi aldım, bankacılık yüksek lisansı yaptım, yabancı dilimi geliştirdim. Bunlar hayatta çok önemli. Bu tür kişisel gelişimler, hangi mesleği yapıyorsanız yapın size faydası olacaktır. Fark yaratmak zorundasınız. Yaptığınız işten haz duyun, odaklanın ve sevin. Sevmezseniz bir işte başarılı olamazsınız. Hayatta muhakeme yapmayı unutmayın. Önyargılı olmayın. Karar vermeden önce düşünün. Bir hedefiniz olsun ve asla umutsuz olmayın. Kendinize güvenin. Toplumun yanlışlarını düzeltecek olan sizlersiniz.”

Mudanya Üniversitesi’nde ilk ders ‘Gazze’ Haber

Mudanya Üniversitesi’nde ilk ders ‘Gazze’

Mudanya Üniversitesi 2025-2026 akademik yılına başladı. Akademik yılın ilk dersini Kütahya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, ‘İlk Dersim Gazze’ başlığıyla gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Gazze’de 2 yıldır her gün insanların öldüğünü belirterek, “Bu nasıl bir insanlık anlayışı. Filistinli öldürmek sevaptır anlayışı var. Bunu lanetliyorum. İçimiz acıyor. Böyle bir soykırım hiç görülmedi. Filistinliler bizim kardeşimiz. Bu bilinci hiç unutmamalıyız” dedi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak da, Filistin meselesinin sadece bir coğrafya meselesi, bir siyasi çatışma veya diplomatik bir problem olmadığını, çağdaş dünyanın vicdanıyla, tarihsel hafızasıyla ve ahlaki tutarlılığıyla doğrudan ilişkili bir insani sınav olduğunu söyledi. Bu meseleye yaklaşırken haritaları değil, insan onurunu; politik stratejileri değil, tarihsel sorumluluğu temel almak zorunda olduğumuza vurgu yapan Kızıltoprak, “1880 yılında Filistin’de yaşayan Yahudi nüfusu yaklaşık 20 bin civarındaydı. 1917’de yaklaşık 60 bin idi. Bugün bu sayı 9 milyona yaklaşmıştır. Bu dramatik değişimi yalnızca doğal nüfus artışıyla açıklamak mümkün değildir. Bu dönüşüm, esas olarak Avrupa’daki antisemitizm, zorunlu göçler, sömürgeci projeler ve uluslararası güç dengelerinin bir sonucudur. Bu batının eseridir. Avrupa’nın yüzyıllara yayılan antisemit geçmişi, Filistin’e taşınmış bir sorun olmuştur. Günümüzde Avrupa’nın ve Batı’nın tarihsel günahlarının bedeli, Filistinli sivillere, özellikle de çocuklara ödetilmektedir. Avrupa’nın tarihsel sorumluluğu neden Filistinli çocukların hayatı üzerinden tahsil edilmektedir? Filistin meselesi sadece bir siyasi mesele değildir; aynı zamanda epistemik ve ahlaki bir sorundur. Modern dünyanın insan hakları söylemi ile sahadaki pratikleri arasındaki uçurum, Filistin örneğinde en açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Buradaki trajedi, sadece bir toprak meselesi değil; insanlık vicdanının bir aynasıdır. Sonuç olarak, Filistin meselesi, tarihsel sorumluluğun, ahlaki tutarlılığın ve insan haklarının bir sınavıdır. Bu sınavın sonucu, yalnızca bölge halkını değil, tüm insanlığı etkileyecek bir ölçekte belirleyici olacaktır. Bizler, bu meseleye sadece bir izleyici olarak değil; düşünerek, sorgulayarak ve vicdanımızla konumlanarak katılmak zorundayız” diye konuştu. KIZILTOPRAK, ŞUNLARI SÖYLEDİ: “Filistin 868 yılından itibaren Türk hakimiyetine giren bir memleket olmasaydı ve 1516’dan 1917’ye kadar 401 yıl Osmanlı Devleti idaresinde kalmamış olsaydı ve Mescidi Aksa ilk kıblemiz olmasaydı, Gazze’ye tüccar olarak gidip orada vefat eden Hz. Peygamberin dedesi Haşim’in kabri ve babası Abdullah’ın ayak izleri ve Yıldırım Ordular Grubu Komutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ayak izleri olmasaydı bile, bugün ihlal edilen savaş hukuku ve insanlık suçları sebebiyle, katliama uğrayan binlerce masum bebek ve çocuklar sebebiyle, meşru müdafaa hakkının ihlal edilip sivil tesislerin, hastanelerin, okulların hedef alınması sebebiyle biz Türklerin, diğer bütün gerekçelerden bağımsız olarak bir Filistin acısı yine olurdu. Çünkü biz Türk milleti olarak yüreği olan insanlarız. Filistin toprakları coğrafi, tarihi, kültürel ve dini açıdan bizim bir parçamızdır. 21. yüzyılda medeni toplumlar bu vahşete karşı insani, hukuki, vicdani ve adil bir tavır takınmalıdır. Uluslararası toplum yeni bir testten geçiyor. Türkiye’nin insani yaklaşımı ve diplomatik çabaları büyük bir etki yapmışken İslam dünyası ve Arap ülkeleri daha neyi bekliyor?”

Mudanya Üniversitesi’nde kontenjanlar doldu Haber

Mudanya Üniversitesi’nde kontenjanlar doldu

Üniversite hayali kuran öğrencilerin heyecanla beklediği YKS yerleştirme sonuçları açıklandı. Bursa’nın tek vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversitesi, eğitime başlamasının 4. yılında da büyük bir başarıya imza atarak YÖK tarafındanverilen kontenjanlarını doldurdu. Türkiye genelinde vakıf üniversitelerinin doluluk oranı yüzde 76 olurken, Mudanya Üniversitesi yüzde 92 doluluk oranı ile üst sıralarda yer aldı. ÖSYM tarafından açıklanan yerleştirme sonuçlarına göre; Mudanya Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Ekonomi ve Finans, Görsel İletişim Tasarımı, İngiliz Dili ve Edebiyatı, İşletme (Türkçe ve İngilizce), Psikoloji (Türkçe ve İngilizce), Lojistik Yönetimi, Yönetim Bilişim Sistemleri, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Çocuk Gelişimi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, Beslenme ve Diyetetik, Dil ve Konuşma Terapisi, Ebelik, Meslek Yüksekokulu’nda Anestezi, Ağız ve Diş Sağlığı, Fizyoterapi, İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Bilgisayar Programcılığı, Dış Ticaret, Grafik Tasarım, Otomotiv Teknolojileri, Dijital Dönüşüm Elektroniği, Elektronik Haberleşme Teknolojisi, Tele Sağlık Teknikerliği bölümlerinin bütün kontenjanları doldu. Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde ise bölümler büyük oranda doldu. Mudanya Üniversitesi, yakaladığı bu başarı ile henüz 4. yılında vakıf üniversiteleri arasında kendisine üst sıralarda yer buldu. Sadece lisans bölümleri baz alındığında Mudanya Üniversitesi 75 vakıf üniversitesi arasında doluluk oranında 24. sırada yer alırken, ön lisans bölümlerinin dahil edilmesi durumunda ise ilk 20ye kadar yükseldi. Özellikle Meslek Yüksekokulu’nda Dış Ticaret ve Dijital Dönüşüm Elektroniği bölümleri vakıf üniversiteleri arasında 1. olurken, Elektronik Haberleşme Teknolojileri bölümü ise 3. oldu. Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu’nda bir çok bölüm üst sıralarda yer alarak büyük bir başarıya imza attı. Yerleştirme sonuçlarını değerlendiren Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, bu yıl da ilginin odağı olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Bursa’nın tek vakıf üniversitesi Mudanya Üniversitesi, eğitime başladığı 4. yılında da büyük ilgi görerek öğrencilerin tercihinin adresi oldu. Lisans programları ve Meslek Yüksekokulumuzda yüzde 92 doluluk oranını yakaladık. Bu oran ile vakıf üniversiteleri arasında üst sıralardayız. Bu da bizim için gurur verici. Yabancı öğrenci ve yatay geçişte de büyük ilgi görüyoruz. Bu yıl 3 bin 500 öğrenci ile akademik yıla başlayacağız. Hedefimiz, akademik başarılarımız ile Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasında yer almak. Bu hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Üniversitemizi tercih eden tüm öğrencilerimize teşekkür ediyorum."

Mudanya Üniversitesi'nde "Tercih Tanıtım Günleri" devam ediyor Haber

Mudanya Üniversitesi'nde "Tercih Tanıtım Günleri" devam ediyor

13 Ağustos'a kadar Çağrışan Kampüsü'nde devam edecek tanıtım günlerinde aday öğrenciler, her gün 09.00-18.00 saatleri arasında üniversiteyi ziyaret ederek merak ettikleri tüm sorulara yanıt bulabilecek. Ayrıca aday öğrenciler akademik danışmanlardan ve rehber öğretmenlerden birebir destek alabilecek. Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından, üniversite eğitimi almak isteyen milyonlarca öğrenci için tercih süreci devam ediyor. Gençler, geleceklerine yön verecek yükseköğretim eğitimleri için tercih yapacak. Bu süreçte, öğrenciler ve aileler, tercih edecekleri üniversite ve bölüm hakkında bilgi edinmek için yoğun mesai harcayacak. Bursa'nın tek vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversitesi'nde, öğrencilere tercih sürecinde destek olmak ve Mudanya Üniversitesi'ni tanıtmak için 'Tercih Tanıtım Günleri' başlattı. 13 Ağustos'a kadar sürecek Tercih Tanıtım Günleri çerçevesinde, öğrenciler Çağrışan Kampüsü'ne giderek merak ettikleri sorulara yanıt bulacak. Aday öğrencilere akademisyenler bölümler hakkında bilgi verilip, kampüs gezdirilirken, uzman rehber öğretmenler de danışmanlık desteği verecek. "Uygulamalı eğitim modelini benimsedik" Öğrencilerin son dönemlerinde uygulamalı eğitim alarak iş hayatına daha hızlı hazırlandıklarını kaydeden Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, "Öncelikle tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum zorlu bir dönemi geride bıraktılar, tercih yapmak son derece kritik bir süreç çünkü hayatları boyunca hangi mesleği yapacaklarını seçecekler. Bu anlamda üniversite seçerken üniversitenin eğitim ve öğretim kadrosuna, eğitim imkanlarına bakmalılar. Biz Mudanya Üniversitesi olarak uygulamalı bir eğitim yapmayı hedefledik ve bunun içinde 3+1 ve 7+1 modelini benimsedik. 2 yıllık programlarda son dönem olan 4. dönemde, 4 yıllık programlarda da 8. dönemde öğrencilerimiz tamamen sahada, kendi alanlarında bir firmada, bir kurumda uygulama yaparak öğrenirler ve böylece hayata daha iyi hazırlanırlar, iş hayatına geçişleri kolaylaşır. Geçtiğimiz yıllardaki mezun öğrencilerimize baktığımızda bu uygulama ile belirli yerlere yerleşebildiklerini görüyoruz. Aynı şekilde üniversite içerisinde de uygulamalar son derece önemli, bunun için modern laboratuarlarımız, uygulama alanlarımız ve yine sektörden temsilcilerimiz sık sık üniversiteye gelerek öğrencilerimize tecrübelerini aktarmaları bu eğitimin önemli bir kısmı. Tabi ki sektör ile iç içe çalışan dinamik bir akademik kadro da bu eğitim ve öğretimin önemli bir boyutu" şeklinde konuştu. Mudanya Üniversitesi ile yurt dışı imkanı Mudanya Üniversitesi'nin Avrupa'da birçok okulla Erasmus programına dahil olduğunu ve Mudanya Üniversitesi'nin öğrencilere yurt dışı imkanı sunduğunu söyleyen Karip, "Ayrıca öğrenciler açısından yurt dışı deneyiminin de önemli olduğunu düşünüyor ve Avrupa'da belirli okullar ile Erasmus anlaşmamız var öğrencilerimiz bir dönemlerini yurt dışında okuyabilir ya da stajlarını yurt dışında yapabilirler. Şu anda üniversitemizde hem rehberlik uzmanlarımız hem de akademik uzmanlarımız tercihle tanıtım günleri kapsamında öğrencilerimizin daha uygun bir tercih yapması için destek sağlamakta ve bu kapsamda bu faaliyetler 13 Ağustos tarihine kadar devam ediyor. 09.00-18.00 saatleri arasında her gün üniversitemizi ziyaret edebilirler ve burada tercih konusunda destek alabilirler, hayallerine ideallerine en uygun bölümü seçebilirler, tabi ki ellerindeki puan ve sıralama önemli fakat aynı zamanda öğrencilerimizin geleceğe dair hayalleri ve yeteneklerine uygun bir program seçebilmeleri için burada gerekli yönlendirmeyi ve desteği uzmanlarımız, akademisyenlerimiz sağlıyorlar" ifadelerini kullandı. Yeni açılan bölümler öğrencilerini bekliyor Mudanya Üniversitesi'nde öğrencilerin talepleri doğrultusunda birçok revaçta olan bölümün kazandırıldığını söyleyen Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Murat Şener ise, "Okulumuzda bu yıl yeni açılan 9 bölümümüz oldu bunlardan 3 tanesi dijital dönüşüm elektroniği, elektronik haberleşme teknolojisi, tele-sağlık teknikerliği olarak yeni açılan bölümler olduğu için oldukça revaçta ve tercih edilebilecek bölümler. Özellikle YÖK'ün de öğrencilerin bu bölümlere yönelmeleri konusunda önerileri oldu. Bunun yanında Sanat Sosyal Bilimler Fakültemizde lojistik yönetimi, yönetim bilişim sistemleri bölümleri açıldı. Bu bölümler açılması konusunda daha önce öğrencilerimiz tarafından talep aldığımız bölümlerdi ve biz de bunları Bursa'ya kazandırmış olduk. Onun dışında sağlık bilimleri fakültemizde de dil konuşma terapisti ve ebelik bölümlerini açmış olduk. Son olarak da mühendislik fakültemizde endüstriyel tasarım bölümünü faaliyete geçirdik. Oldukça talepler fazla ilgi ve alaka için teşekkür ediyoruz öğrencilere, tüm öğrencilerimizi buraya bekliyoruz. Tercihlerinde bizim üniversitemizi yazsın veya yazmasın, bizler ile görüşerek gelecekteki bölümleri ile ilgili bilgi sahibi olabilirler" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.