SON DAKİKA

#Orhan Sarıbal

Söz Bursa - Orhan Sarıbal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orhan Sarıbal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Bozbey: "Yarınları da düşünerek hareket ediyoruz" Haber

Başkan Bozbey: "Yarınları da düşünerek hareket ediyoruz"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kentte artık eski abonmanların yerine ‘Kişiselleştirilmiş BursaKart Abonmanı’ sistemine geçildiğini duyurdu. Yeni sistemle özellikle raylı sistem kullanımının teşvik edileceğini belirten Bozbey, “Kişiselleştirilmiş Tam BursaKart Abonman”ın 100 biniş hakkı ile 2900 TL, “Kişiselleştirilmiş Öğrenci BursaKart Abonman”ın ise 790 TL olacağını açıkladı. Başkan Bozbey, “Sadece bugünü değil, yarınları da düşünerek hareket ediyoruz” dedi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki Temmuz Ayı Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Başkan Mustafa Bozbey, bir ay boyunca yapılan çalışmalar ve gündeme dair konular hakkında bilgi verdi. Ana teması ulaşımdaki fiyat düzenlemeleri, abonman sistemi, su tasarrufu ve yangınlar olan toplantıya, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk ve Orhan Sarıbal, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, genel sekreter yardımcıları, Büyükşehir Belediyesi ile iştiraklerin yöneticileri ve basın mensupları katıldı. “100 TANE DAHA YANGIN TANKERİ DAĞITACAĞIZ” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, birlik ve beraberlik içerisinde güzel işlere imza attıklarını belirterek her bir belediye başkanına yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür etti. 24 saat çalışma prensibini devam ettirdiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, altyapı ve üstyapıda yürütülen hizmetlerin vatandaşlar tarafından takdir edildiğini hatırlattı. Doğumdan ölüme kadar insan hayatının her anında hizmet ürettiklerini anlatan Başkan Bozbey, son günlerde yaşanan yangınlara da değindi. Yangınların büyük kısmının insan kaynaklı olduğunu belirten Başkan Bozbey, “Artık anız yakılmamalı. Birçok ağacımızı bu sebepten kaybettik. Doğanın dengesi bozuluyor. Bacalarımızı temizleyelim. Elektrik tesisatlarımızı kontrol ettirelim. Bursa’da son 15-20 gündür hemen hemen her gün bir yerde orman yangını yaşanıyor. Daha önceden dağıttığımız 100 civarındaki traktör arkası yangın tankerlerinin ne kadar işe yaradığını gördük. Önümüzdeki günlerde 100 tane daha yangın tankeri dağıtacağız. Yangın olmaması en büyük dileğimiz. Ama artık 10-15 dakikada bir yangın ihbarı alıyoruz. Bu yüzden itfaiye grubunun teknik ve insan kapasitesini artırıyoruz. Bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını da sürdürüyoruz” diye konuştu. “ALTINCI AYIN SONU İTİBARİYLE TOPLAM GELİRİMİZ 13 MİLYAR LİRA CİVARINDA” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve diğer belediyelerin halkın parasıyla yatırım yaptığını belirten Başkan Bozbey, yeni doğmuş bir çocuğun da hakkı olduğunu düşünerek bütçeyi kullandıklarını ifade etti. Belediyenin parasının çarçur edilmediğini veya başka kanallara aktarılmadığını dile getiren Başkan Bozbey, “Gelen bütçenin tamamını olumlu ve hakkaniyet ölçüsünde vatandaşlarımızın istediği yerlere aktarıyoruz. Bunu yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. 36.5 milyar lira civarında bir bütçe belirlemiştik. Altıncı ayın sonu itibariyle toplam gelirimiz 13 milyar lira civarında. Yıl sonu itibariyle 27 milyar olabilir. Bu da 10 milyar lira daha düşük gelir anlamına geliyor. Bunun sebebi de ekonomideki durgunluktur. Bunları düşünmeden geleceği planlayamayız. Bu ekonomik koşullar çerçevesinde suda ve ulaşımda bazı düzenlemeler yapmak zorunda kaldık. Çünkü hizmetlerin sürdürülebilir olması gerekiyor. BUSKİ’de bir metreküp suyun maliyeti 72 lira. Vatandaşlarımızdan alınan ücret ise 22-23 lira. Cumhurbaşkanlığının genelgesi var. 'Maliyetin altında ücret alamazsınız' diyor. Ama biz bunun tamamını alalım diye bir düşüncemiz yok. Belediyemizden katkı sağlıyoruz. BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi’nden para alarak hizmetlerini sürdürüyor. BUSKİ’nin durumu vahim. Yıllarca yapılan yanlışların sonucu, bugün bizlerin karşısına geldi. Bizler bu kurumu sürdürülebilir hale getireceğiz” dedi. Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilir bir anlayışla, nitelikli ve güvenilir hizmet üreterek vatandaşlarını mutlu eden ve gülümseten bir seviyeye gelmesini arzuladıklarını anlatan Başkan Bozbey, sorumluluklarının bilincinde olduklarını belirtti. Barajlardaki doluluk oranının yüzde 43’lerde olduğunu, su kuyularıyla birlikte kentin 50-55 günlük suyunun kaldığını hatırlatan Başkan Bozbey, vatandaşlara tasarruf çağrısında bulundu. “BURULAŞ, HER AY BELEDİYEYE MAHKUM OLMUŞTUR" Ulaşımdaki fiyat düzenlemeleri ve abonman sistemi konuları hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Bozbey, Büyükşehir Belediyesi’nin derinleşen ekonomik kriz ortamında sosyal politikalara öncelik verdiğini söyledi. Ulaşıma yüzde 300 civarında zam yapıldığı söylemlerinin doğru olmadığını dile getiren Başkan Bozbey, “Bursalılara bugüne kadar hep doğruyu söyledim. Doğruyu söylemeye devam edeceğim. Bilgi ve belgelerle konuşuyorum. Biz göreve geldiğimizde ulaşımdaki rakam 12 liraydı. Fakat bir sene önce fiyat belirlenmiş. Enflasyon yüzde 60 olmasına rağmen UKOME’ye kararı getirmemişler. Yükü bizim üzerime bırakmışlar. BURULAŞ 2018’e kadar kendi kendine yeten bir kurum iken, 2018’den sonra kurum belediyeye mahkum hale getirilmiş. Önce Meclis’ten yüzde 2 destek kararı alıyorlar. Ardından yetmiyor, yüzde 6’ya çıkarıyorlar. Yetmiyor yüzde 12’ye çıkarıyorlar. Demek ki bir yönetim zafiyeti, yönetim hatası veya bilmediğimiz başka senaryolar var. BURULAŞ şu anda 300-350 milyon lira civarında her ay belediyeye mahkum olmuştur. Yaklaşık 2 milyar lira civarında SGK borçları da ödenmemiş. Bu yük de bizim üzerimizde” diye konuştu. “SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ULAŞIM SİSTEMİNİ HEDEFLİYORUZ” Son 1.5 yılda Osmangazi Köprüsü’nde yüzde 431, 1915 Çanakkale Köprüsü’nde yüzde 385, 15 Temmuz ve FSM köprülerinde yüzde 569 düzeyinde fiyat artışı olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, kendilerinin fiyat artışının anormalmiş gibi yansıtıldığını dile getirdi. Son bir yıldır sorunları çözmeye çalıştıklarını anlatan Başkan Bozbey, şunları söyledi: “Sürdürülebilir bir ulaşım sistemini hedefliyoruz. Halkın bir yerden bir yere ulaşması belediyenin sorumluluğu ve görevidir. Belediye bütçesinin yüzde 15-20’sini oraya aktarırsanız diğer hizmetler sıkıntıya girmiş olur. Zaten geliri düşecek olan belediye bütçemizin büyük kısmını oraya aktarmamız söz konusu olmamalıdır. Hazine’den ve İller Bankası’ndan gelen paylar konusunda belediye gelirlerinin artırılması gerekir. Toplu taşımada ÖTV desteği sağlanırsa daha ucuz bir yolculuk yapılmış olur. 2019-2023 yılları arasında 9 kez fiyat artışı yapılmış. BURULAŞ’a ait birçok arazinin de bu tarihlerde satıldığını ifade etmek istiyorum. Hala bu yanlışları savunanlar, aslında iflas ettirdikleri bir sistemi ‘başarı’ diye Bursalılara pazarlamaya, algı yönetmeye çalışıyorlar”. “BURSAMIZDA YAŞAYAN HERKESİN YARARINI GÖZETİYORUZ” Ekonomik koşullar nedeniyle girdi maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandığını söyleyen Başkan Bozbey, bu artışın yüzde 35’i bulduğunu, personel giderleri de dahil edildiğinde oranın yüzde 56’ya kadar çıktığını ifade etti. Bir yolcunun maliyetinin 64.5 TL’leri bulduğunu aktaran Başkan Bozbey, şöyle konuştu: “Tüm bu artışlara rağmen bizim yaptığımız artış yüzde 30 civarındadır. Geçmiş dönemde yapılması gereken ancak ötelenen tren ağır bakımlarına, can güvenliğini önceliğimiz olarak gördüğümüz için hızlıca başladık. Ulaşımda kullanılan araçlarımızın önemli bir kısmı oldukça yaşlıydı. Filomuza 42 yeni otobüs kazandırarak, filomuzun yaşını gençleştirdik. BURULAŞ’ın ve Bursa’daki ulaşım hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına, ne yazık ki mevcut ekonomik koşullar altında bu düzenleme kaçınılmaz hale gelmiştir. UKOME’de alınan karar doğrultusunda da, kentimizde ulaşım ücretlerine yönelik düzenleme hayata geçirilmiştir. Benzer düzenlemeler yalnızca Bursa’da değil, ülkemizin birçok kentinde gündemdedir. Ayrıca taksi, minibüs ve diğer toplu taşıma araçları da ücretlerini yeniden belirlemek zorunda kaldı. Bizleri eleştirenlerin, önce kentleri ve ülkeyi içine sürükledikleri duruma bakmaları, sonra söz söylemeleri gerekir. Elbette hiçbirimiz bu tablo karşısında memnun değiliz. Ancak kentimizde ulaşımın aksamaması, hizmetin devam etmesi için bu adımları atmak zorundayız. Bursamızda yaşayan herkesin yararını gözetiyoruz. Geçmişte zedelenen kurumları yeniden ayağa kaldırıyoruz”. “ÖĞRENCİLERİN ORTALAMA 60-70 BİNİŞLİK KULLANDIĞINI GÖRDÜK” Artık abonman yerine ‘Kişiselleştirilmiş BursaKart Abonmanı’ sistemine geçildiğini açıklayan Başkan Mustafa Bozbey, yeni sistemle özellikle raylı sistemin kullanımını teşvik edeceklerini belirtti. Bursa’da tam 71 farklı ulaşım kartı kullanıldığını söyleyen Başkan Bozbey, yapılan çalışmalarla bu sayının 4-5’e indirildiğini belirtti. Yeni kartların kişiye özel, dijital altyapıya sahip ‘Kişiselleştirilmiş BursaKartlar’ olacağını anlatan Başkan Bozbey, “Şu anki sistemde bir kartı kaybettiğinizde, tüm bilgileriniz ve bakiyeniz kayboluyor. Yeni sistemde böyle bir sorun olmayacak. Bursamızda şu anda 100 bini abonman olmak üzere 2 milyon kart kullanıcısı var. 100 bin abonmanın da yüzde 75’i öğrenci. Yüzde 25’i ise tam abonman kullanıcılarından oluşuyor. Türkiye’de en avantajlı öğrenci ulaşım tarifesini sunan belediyelerden biriyiz. Öğrencilerin ortalama 60-70 binişlik kullandığını gördük. Öğrencilerimiz hiç abonman kullanmadan da ulaşımdan ucuza yararlanıyorlar. Tam abonmanlarda da biniş sayısı yine 60-70’lerde kalıyordu. Bu durum yeni sisteme geçişimizin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösteriyor” dedi. “ASLINDA BİZ 35 LİRAYA İKİ YOLCU TAŞIYORUZ” Bugün yeni bir dönemi başlattıklarını dile getiren Başkan Bozbey, devreye alınacak ‘Kişiselleştirilmiş BursaKart Abonman’ sistemi sayesinde herkesin avantajlı kullanım hakkına sahip olacağını vurguladı. Yeni sistemin detaylarını da anlatan Başkan Bozbey, “’Kişiselleştirilmiş Tam BursaKart Abonman’ 100 biniş hakkı ile 2900 lira olacak. ‘Kişiselleştirilmiş Öğrenci BursaKart Abonman’ ise yine 100 biniş hakkı ile 790 liradan Bursalılarla buluşuyor. Ayrıca uzun hatlara dair çalışmalarımız devam ediyor. Ücretsiz raylı sistem kullanımı, ilave geçiş hakları ve çeşitli indirim avantajlarını içeren bu yeni sistemle ilgili detayları yakında paylaşacağız. Kentimizi yönetirken her adımımızda hakkaniyeti gözetiyoruz. Adil olmayı ve kurumlarımızın sürdürülebilirliğini esas alıyoruz. Kalıcı çözümler ancak adaletli bir anlayışla mümkündür. Kent içi ulaşımda her iki yolcumuzdan birini ücretsiz taşıyoruz. Yani tam abonman üzerinden hesapladığınızda aslında biz 35 liraya iki yolcu taşıyoruz. Tüm bu gerçekler, taşıma maliyetlerinin kurumumuz için ne denli ciddi bir sorumluluk haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Tüm zorluklara, ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı bu döneme rağmen bizler, Bursamızın geleceği için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Sadece bugünü değil, yarınları da düşünerek hareket ediyoruz. Hakkaniyetli, adil ve sürdürülebilir projelerle, hemşehrilerimizin yaşamını kolaylaştıran bir ulaşım anlayışını hep birlikte inşa ediyoruz. Geleceğin Bursa’sını; akılla, dayanışmayla ve ortak iradeyle şekillendireceğiz. Bu yolda hiçbir hemşehrimizi ötekileştirmeden, her kesimin sesini duyarak ve birlikte karar alarak yürüyeceğiz” diye konuştu. “ANNE KART’ MÜJDESİ Tüm ekonomik koşullara rağmen ilçelerden gelen yolcularla ilgili de farklı bir düzenleme yaptıklarını açıklayan Başkan Bozbey, “Örneğin Gemlik’ten çıkan bir yolcumuz 90 dakika içerisinde BursaRay’ı ücretsiz olarak kullanıp bir yerden bir yere ulaşabilecek. Bunu da sistemimize aldık. Bu arada ulaşımı konuştuğumuz bugünlerde ‘Anne Kart’ uygulamamıza da geçiyoruz. 0-4 yaş arası çocuğu olup ihtiyaç duyan ve müracaatta bulanan annelerimiz bundan yararlanabilecek. Onlara hayırlı olsun. Şu anda yaptığımız tüm sosyal destekler kanuna, yönetmeliklere ve Bakanlığın kriterlerine uygun biçimde yapılıyor. Bizim desteklerimiz gerçek ihtiyaç sahiplerinedir” dedi. CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Türkiye’nin yorucu ve kasvetli bir deneyimden geçtiğini söyledi. CHP’li belediye başkanlarının seçildiği günden bu yana kent yoksulluğunu yenebilmek ve kenti layık olduğu yere getirebilmek için yürekli mücadele verildiğini belirten Yeşiltaş, diğer yandan türlü ayak oyunlarıyla da mücadele ettiklerini ifade etti. Belediye başkanlarının tüm zorluklar içerisinde Bursa için yürekli mücadele ortaya koyduğunu dile getiren Yeşiltaş, “Mustafa Bozbey ile başlayan dönüşüm Bursamıza nefes aldırmıştır. 1/100.000’lik planla Bursa’nın geleceğinin planlandığı ve kentin tüm dinamikleriyle Kent Anayasası’nın hazırlandığı akılcı bir düzene geçildi. Şehrimizin göz bebeği Bursaspor’u ayağa kaldırdık. Büyükşehir’de ve ilçelerimizde sosyal yardımlarla insanlarımızın yanında olduk. 17 ilçeye ve tüm Bursalıları eşit hizmet ettik. Artık Bursalının parası, Bursalılara harcanıyor. Mücadele gücümüz oldukça yüksek. Çünkü biz gücümüzü milletten alıyoruz” dedi. CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve ilçe belediye başkanlarının seçildikleri günden bu yana yoğun bir şekilde hizmet ürettiğini söyledi. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa’da tüm CHP’li belediye başkanlarının hizmet etmek için büyük çaba gösterdiğini belirterek mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi. CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başta olmak üzere tüm belediye başkanlarına sağladıkları birlik ve verdikleri hizmetlerden dolayı teşekkür etti. İlçe belediye başkanları da tek tek söz alarak ilçelerde yapılan hizmetler hakkında ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Toplantı, soru cevap bölümüyle sona erdi.

Orhan Sarıbal: “Soğanda üretici ile market arasındaki fiyat farkı yüzde 220’yi buldu” Haber

Orhan Sarıbal: “Soğanda üretici ile market arasındaki fiyat farkı yüzde 220’yi buldu”

Sarıbal, tarlada çuvallanmış halde 6-8 liraya satılan soğanın market raflarında 25 liraya kadar yükseldiğini belirterek, “Kuru soğan halde 16 liraya, pazarda 23 liraya, markette ise 25 liraya satılırken; üretici ve market fiyatları arasındaki fark yüzde 220’yi buldu. Üretici zarar ediyor, vatandaş ise soğan alamıyor” dedi. Yüksek enflasyonun emekçilerin cebini boşaltırken, sermayeye kaynak aktardığını ifade eden Sarıbal, “Türkiye’de yıllardır bir kaynak transferi yaşanıyor: Yoksuldan zengine, emekçiden saraylıya… Bu sistem halkı kuru simide, bir bardak çaya muhtaç bırakıyor” diyerek mevcut ekonomi politikalarını eleştirdi. “PLANLI ÜRETİM VAR AMA ÜRETİCİ HALA YALNIZ” Kuru soğanın planlı üretim kapsamına alındığını hatırlatan Sarıbal, buna rağmen üretim-tüketim dengesinin sağlanamadığını söyledi. Üreticilerin hala pazarlama zorlukları yaşadığını belirten Sarıbal, üretim kararlarının bir önceki yılın fiyatlarına göre alındığını, bu nedenle yıllar arasında büyük dalgalanmalar yaşandığını aktardı. İHRACAT YOK DENECEK KADAR AZ! Kuru soğan üretiminin 2024’te 2 milyon 632 bin ton olarak gerçekleştiğini kaydeden Sarıbal, “Ankara, yaklaşık 990 bin tonla üretimde ilk sırada yer aldı. Türkiye kuru soğan üretiminin yüzde 31’ini karşılayan Ankara’yı Amasya ve Çorum izledi. Kuru soğan üretiminin yarısını Ankara ve Amasya illeri karşıladı. Ankara ve Amasya illerinde kışlık soğan üretimi yapılırken, Adana ve Hatay illerinde ise daha çok yazlık soğan üretiliyor. Yazlık turfanda soğanlar kurutma yapılmadan pazara sunuluyor. 2024’te ihracat yüzde 27 azalarak sadece 95 bin ton olarak gerçekleşti. 2025’in ilk üç ayında ise ihracat yok denecek kadar az, sadece 2 bin ton. Bu düşüşün temel nedenlerinden biri Mısır’ın Avrupa pazarına yaptığı ucuz ihracat ve Türkiye’ye yapılan ithalat” dedi, Mısır ve Özbekistan’dan yapılan yaklaşık 8 bin tonluk ithalatın, Çukurova Bölgesi’nde maliyeti 15 lira olan soğanın tarlada 6-7 liraya düşmesine neden olduğunu vurguladı. Milletvekili Orhan Sarıbal, üreticilerin pazarlık güçlerinin zayıf olduğunu ve ürünleri üzerinde söz sahibi olamadıklarını belirtti. Üretici birliklerine finansal destek verilmesini, bu birliklerin bir müdahale kurumu gibi çalıştırılması gerektiğini vurgulayan Sarıbal, Tarım Kredi Kooperatifleri ve belediyelerin üreticiden soğan alarak sosyal yardım kapsamında halka dağıtmasını önerdi. ÇİFTÇİNİN 1 YILI ŞİMDİDEN KAYIP AKP iktidarının ithalata dayalı politikalarının üreticiyi toprağından ettiğini vurgulayan Sarıbal, 2021 yılından bu yana hayvan varlığında 6,6 milyon başlık bir azalma yaşandığını, ithalata aktarılan milyarlarca dolara rağmen kırmızı et fiyatlarındaki artışın durdurulamadığını söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Et ve Süt Kurumu'na damızlık hayvan ithalatı yetkisi vererek ithalatın kapsamını genişletmesine de tepki gösteren Sarıbal, “2024 yılında 423 bin baş canlı hayvan ve 81 bin ton kırmızı et ithal edildi. Bu ithalat için devlet kasasından toplamda 1 milyar 235 milyon dolar (yaklaşık 39 milyar TL) harcandı. Ancak yurttaşın sofrasına ne ucuz et girdi, ne de fiyatlar durdu. 2010’dan bu yana toplamda 10,3 milyon baş canlı hayvan ve 419 bin ton kırmızı et ithal edilerek 12 milyar dolar ödendi. Üreticiye bir darbe de mısırdan geldi. Çiftçi, hasat hazırlığındayken, Erdoğan’ın imzasıyla 1 milyon ton mısır sıfır gümrükle ithal edilecek. Çiftçi ekerken yalnızdı, sulamada yalnızdı, mazotta ve gübrede yalnızdı. Şimdi de karşısına ithalatla çıkarılan bu karar, üreticiyi doğrudan hedef alıyor. Bu adım, üreticiyi tarımdan koparmaya, ithalat lobisinin çıkarlarını öncelemeye yönelik bilinçli bir tercih. İthalata bağımlı hale getirilen tarım sektörünün bankacılık sektörüne olan borcu da her geçen gün büyüyor. Mart 2025 itibariyle tarım sektörünün bankalara olan borcu 34,2 milyar lira artarak 970,1 milyar liraya ulaştı. Çiftçi, bir yandan artan maliyetlerle, diğer yandan don ve kuraklığın yarattığı kayıplarla boğuşuyor. Önümüzdeki bir yıl için umut yerine borç ve belirsizlik var” diye konuştu.

CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: "Zorunlu tarım sigortası hayata geçirilmeli" Haber

CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: "Zorunlu tarım sigortası hayata geçirilmeli"

Kestel Ziraat Odasını ziyaret eden Sarıbal, Oda Başkanı Eyüp Kılıç, yönetim kurulu üyeleri ve çiftçilerle görüştü, zirai dona ilişkin yaşanan sorunları dinledi. Ülkenin birçok yerinde özellikle meyveleri ciddi anlamda etkileyen zirai don hadisesinin Bursa'da da büyük zarara yol açtığını belirten Sarıbal, şeftali, armut, kiraz ve siyah incir gibi birçok üründe kayıp olduğunu söyledi. Türkiye'nin bir kez daha tarım sektöründe ciddi bir politikaya ihtiyaç duyulduğunun görüldüğünü ifade eden Sarıbal, "Ülkenin geleceği, nüfusunun gıda ihtiyacı için tarım ve gıda meselesi tek kişiye, bir siyasi partiye bırakılamaz. Devletin bir politikası olmalı ve devam etmeli. Gelen kendine göre sistem kuruyor. Sistemler devlet tarafından konulur gelenler yönetir." dedi. Sarıbal, zirai don hadisesinin bir afet olmadığını ancak ciddi zarara yol açtığını belirterek, şöyle konuştu: "Deprem öldürmez kötü binalar öldürür diyoruz artık. Depremde de ne kadar hazırlıksız olduğumuzu görüyoruz. Don ve fırtına gibi büyük doğa olaylarına da tedbir alamazsınız. Alınacak tedbirler sınırlı bu yüzden devletin daha güçlü hazırlanması lazım. Bir afet kanunu var. Afet kabul edildi ve bu zirai don hadisesi afet kapsamı içine alındı diyelim. Bunun da şartları var. Öncelikle ÇKS'ye kayıtlı olmalısın. İkincisi Tarsim, yani sigorta yaptırmalısın. Yıllardır faaliyette Tarsim ama halen yüzde 20'yi geçememiş. Büyük bölümü de kredi çekilirken zorunlu yapılanlar." ÇKS ve Tarsim'den sonra asıl meselenin çiftçinin mal varlığına yönelik zarar oranıyla ilgili olduğunu vurgulayan Sarıbal, "Afet kanunundan yararlanabilmeniz için gayrimenkul, traktör, tarla, ekipman dahil her türlü toplam mal varlığınızın TL karşılığında yüzde 40'ından fazla zarar görmeniz lazım. Benim tarlalarım var değeri 10 milyon. Traktörüm falan filan 20 milyon lira mal varlığım. 8 milyon liradan fazla zararım olursa afet kapsamına alacak." ifadesini kullandı. Sarıbal, afet kanununda değişiklik yapılması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Tarım ve sigorta planı yapılmalı. Taşıtlarda olduğu gibi zorunlu tarım sigortası hayata geçirilmeli. Ürüne ve bölgesel risklere göre planlama yapılmalı. 150 milyon dönüm araziyi sigortalatırsan 2 triyon lira dönüş olur. Tarsim'in dağıttı para 10 milyar lira. 10 milyar devlet ayırıyor 10 milyar çiftçi ödüyor. Devletin ayırdığı, kurumun harcamalarını ve diğer giderleri ancak karşılıyor. Çiftçiye dağıtılan para risk varsa 10 milyar lirayı geçmiyor. 2 trilyon lira gibi kaynak oluşturabiliriz. Böyle don kaç yılda bir oluyor. Bu kaynağı her yıl dağıtacağız diye bir şey de yok. Bu gelir sigortası değil çiftçinin emniyet sigortasıdır, güvencesidir. Tarım komisyonu toplantılarında bu sürekli ifade ediyorum, kolaylıkla hayata geçirilebilir. Çiftçi güvence altına alınabilir."

Amatör futbol camiası bir tesis daha kazandı Haber

Amatör futbol camiası bir tesis daha kazandı

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, futbol sahasına geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Feyyaz Alptuğ Memişoğulları’nın adını vereceklerini açıkladı.Osmangazi Belediyesi, amatör futbol camiasına önemli bir eser daha kazandırdı. Hayata geçirdiği tesisler ile spora ve sporcuya olan desteğini sürdüren Osmangazi Belediyesi, Gündoğdu Mahallesi’nde nizami ölçülerde inşa edilen ve futbol sahasını hizmete açtı. Toplam 6 bin 175 metrekare alan üzerine inşa edilen Gündoğdu Futbol Sahası, Türkiye Futbol Federasyonu standartlarına uygun şekilde 90x60 ölçülerinde suni çim sahaya sahip. Osmangazi Belediyesi’nin Türk sporunun altyapısına kazandırdığı önemli yatırımlardan biri olarak hizmet verecek futbol sahası, amatör spor kulüplerine ev sahipliği yapacak. Spor tesisinin bünyesinde futbol sahasının yanı sıra, soyunma odaları, tuvaletler ve depo gibi alanlar yer alıyor.  Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın ev sahipliğinde düzenlenen Gündoğdu Futbol Sahası’nın açılış törenine CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sinan Nergiz, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları, muhtarlar, sporcular ve vatandaşlar katıldı. Dualarla yapılan açılışın ardından Gündoğdu Mahalle Muhtarı Savaş Özkan, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a üzerinde isminin yazılı olduğu Gündoğdu Spor forması hediye etti. Açılışın ardından futbol sahasına gezen Başkan Aydın ve protokol üyeleri penaltı atışı gerçekleştirdi. Başkan Aydın, Gündoğdu Spor Kulübü’nün düzenlediği Başkanlık Kupası turnuvasında birinci olan takıma şampiyonluk kupasını verdi. Açılış töreninde konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Bu tesisimize, geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden rahmetli meclis üyemiz Feyyaz Alptuğ Memişoğulları’nın adını vereceğiz. Bunun için belediye meclisinde karar aldık. Bu hafta içerisinde isim değişikliğini gerçekleştireceğiz. Bu vesileyle Feyyaz Alptuğ Memişoğulları kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Çok sevdiğimiz bir kardeşimizdi. Maalesef erken yaşta aramızdan ayrıldı. İnşallah ismini bu futbol sahasında yaşatacağız” dedi.   “Bizim tek derdimiz, Osmangazi’ye, Bursa’ya ve yurttaşlarımıza hizmet etmek” Göreve başlamamızın ardından geçen bir yıl içerisinde 19 açılış ve 8 temel atma yaptık.  Geldiğimiz günden itibaren hem geçmiş yönetim döneminden kalan işleri tamamlamak adına, hem de sıfırdan temelini attığımız işleri Osmangazililerle buluşturmak adına yoğun mesai sarf ettik. Zaman çok hızlı geçiyor. Şimdiden görevdeki ilk yılımızı doldurduk. Kalan dört yılın da çok hızlı geçeceğinin bilincindeyiz. Bizim tek derdimiz, Osmangazi’ye, Bursa’ya ve yurttaşlarımıza hizmet etmek. Vatandaşlarımızı, sporla, kültürle, sanatla yani insan hayatında ne varsa onunla buluşturmak istiyoruz. Vatandaşlarımızı Osmangazi’de yaşamaktan dolayı keyif alan bir hale getirmek istiyoruz. Hep birlikte daha yaşanabilir, standartları yüksek bir Osmangazi ve Bursa için çalışıyoruz. Bu futbol sahasının inşa edilmesinde emeği geçen mesai arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gündoğdu’ya, Osmangazi’ye ve Bursa’ya hayırlı olsun” diye konuştu. Başkan Aydın, geçtiğimiz günlerde yaşanan zirai dondan dolayı büyük zarar gören incirin de afet kapsamına alınması ve üreticinin tüm zararının karşılanması için çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekledi. “Erkan Başkanımız ile gurur duyuyorum” CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da yaptığı konuşmada, sporun hem sağlık hem de sosyal yaşam adına büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Sarıbal sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Spor, gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzaklaştırması ve insanların sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlaması açısından çok kıymetli. Spor sahaları, dünya barışının sağlandığı en önemli yerlerdir. Gündoğdu Futbol Sahası’nı gençlerimizin kullanımına sunduğu ve rahmetli kardeşimiz Alptuğ Memişoğulları’nın adını bu tesiste yaşattıkları için Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın’a çok teşekkür ediyorum. Parlamentoda yıllarca birlikte görev yaptığım arkadaşım Erkan Aydın’ın Osmangazi Belediye Başkanı olarak birbirinden güzel hizmetlere ve çalışmalara imza attığını görmekten gurur duyuyorum.” “Çiftimizin yaralarının sarılması için elimizden geleni yapacağız” Geçtiğimiz günlerde yaşanan zirai don olayından dolayı çiftçilerin büyük zarar uğradığını ifade eden Sarıbal, “Tarım ve çiftçilik siyasetten uzaklaştırılmalı. Ülkemizin bir tarım politikası olmalı. Bu tarım politikası hiç kimsenin etkisi altında kalmadan bir plan çerçevesinde yürütülmesi lazım. Afet ve Tarsim Kanunu’nun değişmesi gerekiyor. Dikili olan her ağaç, afet ve benzeri yardımlara dahil edilmeli. Buradaki incir ağaçları sadece onu eken kişilere ait değil, bu ülkenin insanına, bu ülkenin servetine ait. Tarım konusundaki sıkıntıları çözmeden, geçtiğimiz günlerde yaşadığımız zirai don gibi olayların zararını karşılayabilme şansımız yok. Kısaca; çiftçi yine çaresiz, çiftçi yine tutsak, çiftçi yine kaderine terk edilmiş durumda. Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın ve bizler, çiftimizin yaralarını sarabilmek adına elimizden geleni yapacağız. Ben de sizler gibi bir çiftçiyim. Tarımla geçinen bir aileyiz. Çiftçinin zararı, bu ülkenin yaşam meselesidir, ekmek meselesidir. Çiftçinin yaşadığı zararın karşılanmasını istiyoruz” diye konuştu. Gündoğdu Mahalle Muhtarı Savaş Özkan da konuşmasında şunları söyledi: “2023 yılında temeli atılan bu futbol sahasının inşaatı 18 ay içerisinde tamamlandı ve bugün hizmete açıldı. Erkan Başkanımıza şahsım ve mahalle sakinlerim adına çok teşekkür ediyorum. Osmangazi Belediyesi’nin mahallemizdeki hizmetleri devam ediyor. Mahallemizin girişinde bulunan çocuk parkı da belediyemizin çalışması ile yenileniyor. Bunun için de emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz günlerde ülkemizin birçok ilinde zirai don yaşandı. İncir ağacı, afet kapsamından çıkartıldı. Erkan Başkanımız incir ağacının don afetine alınması için girişimlerini sürdürüyor. İlgisi için tüm üreticiler adına teşekkürlerimi sunuyorum.”

Tarımda kriz ve mücadele Nilüfer'de konuşuldu Haber

Tarımda kriz ve mücadele Nilüfer'de konuşuldu

Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Kent Konseyi Çevre Meclisi iş birliğiyle, "17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü" kapsamında çiftçilerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla söyleşi düzenlendi. Pancar Deposu'nda gerçekleşen "Türkiye'de Çiftçi Örgütlenmesi ve Sorunları" başlıklı etkinliğin konuşmacıları CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Akbelen direnişiyle tanınan İkizköy Muhtarı Nejla Işık ve Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey oldu. Moderatörlüğü ise Nilüfer Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Fikri Gizir üstlendi. Söyleşiye Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Bukle Erman ve Zerrin Güleş, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın, Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Semiha Öztan, NİLKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ayyılmaz, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmalarında söz alan Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın, tarım nüfusunun sürdürülebilirliği üzerine dikkat çekerek, bu yapının verimli kaynaklarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Çevre Meclisi Başkanı Semiha Öztan da 17 Nisan'ın çiftçiler açısından taşıdığı önemi ifade etti. NİLKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ayyılmaz ise tarımdaki ekonomik zorlukların çiftçileri üretimden uzaklaştırdığını belirterek, "Daha fazla çiftçiye ulaşmalı, çiftçi sendikalarını desteklemeliyiz. Dayanışma içinde olmalıyız" dedi. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman da konuşmasında, "Tarım politikalarındaki belirsizliklere rağmen üretmeye devam eden çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu mücadele geçim değil, geleceğe sahip çıkma mücadelesidir" ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından çiftçilerin sorunlarına yönelik söyleşi gerçekleştirildi. "SÖZLEŞMELİ TARIM DAYATILDI" CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, dünyada yaşanan savaşlar ve krizlerin tarımda dönüşüm olduğunu belirtti. Türkiye'de tarıma yeterli destek verilmediğini dile getiren Sarıbal, "Amerika, kooperatifler üzerinden planlı bir kalkınma modeli geliştirdi. Türkiye'de ise çiftçiye dayatılan sözleşmeli tarım sistemi, üreticiyi sürekli zarara uğratan bir yapıya dönüştü" dedi. "Direniş ekmek mücadelesidir" İkizköy Muhtarı Nejla Işık ise Akbelen'de yürütülen çevre mücadelesinin aynı zamanda bir üretim ve yaşam mücadelesi olduğunu belirtti. "Biz büyük şirketlere karşı başımız dik durduk. Kimseye boyun eğmedik. Bu mücadele sayesinde Akbelen'i dünya duydu" diyen Işık, çiftçiliğin her geçen gün zorlaştığını ve tarıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Nilüfer Ziraat Odası Başkanı Şenol Aybey ise çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, "İlçemizde 160 bin dönüme yakın ekiliş alanı bulunuyor. Ancak bunların yalnızca yarısı resmi kayıtlarda yer alıyor. Planlı üretim için öncelikle doğru verilere ulaşmamız gerekiyor" dedi. Etkinliğin sonunda katılımcılar konuşmacılara merak ettikleri soruları yöneltti.

Uludağ'ın güneyinde zirai don tarımı vurdu Haber

Uludağ'ın güneyinde zirai don tarımı vurdu

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, bölgeyi ziyaret ederek üreticilerin yaşadığı kayıpları yerinde inceledi. İlçe Tarım Müdürü Abidin Atmaca’yı da ziyaret eden Sarıbal, zarar tespit çalışmaları hakkında bilgi aldı. Sarıbal, yaptığı açıklamada yaşanan zararın boyutunu şu sözlerle açıkladı; "Zarar, yüzde 100’e yakındır. Kiraz başta olmak üzere, ceviz, erik, badem gibi bölgedeki hemen her ürün yanmış durumda. En geç açan kiraz ağaçlarında bile çiçeklenme olmamasına rağmen don etkisiyle meyve tutumu sıfırlanmış. Bu bölge, Türkiye’nin en pahalı kirazının yetiştiği, mevsimsel avantajıyla bilinen bir coğrafya. Ancak bu yıl üretici büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Çiftçinin durumu 'deprem enkazı altında kalmış gibi'dir. TARSİM çerçevesinde olmayan üreticilerin de kapsama alınması yönünde yapılan açıklamayı olumlu bulduk. Zararın hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesi de zorunludur. Yalnızca bugüne kadar yapılan masraflar değil, bu ağaçların gelecek yıl da ürün verebilmesi için yapılacak yatırımlar da dikkate alınmalı." Milletvekili Sarıbal, destekleme politikalarının üreticinin insanca yaşayabileceği bir gelir seviyesini hedeflemesi gerektiğini belirtti. Ziraat Bankası’na olan borçların faizsiz şekilde 3 ila 5 yıl ertelenmesini ve çiftçiye 0 faizli yaşam kredisi verilmesini öneren Sarıbal, "Katma değeri bu kadar yüksek bir ürün sıfırlanmışsa, bu üretici büyük bir ekonomik enkaz altındadır Şimdi yaraları sarma zamanı. Çiftçiyi bu enkazın altından çıkarmak zorundayız" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.  

CHP Bursa Milletvekili Sarıbal'dan tütün tepkisi Haber

CHP Bursa Milletvekili Sarıbal'dan tütün tepkisi

Dört büyük çokuluslu sigara üreticisinin Türkiye’nin tütün alım piyasasında yüzde 90’nın üzerinde bir pazar payına sahip olduğunu kaydeden Sarıbal,  “2008 yılında yaklaşık 194 bin olan tütün üreticisi varken, özelleştirmeyle birlikte bir yıl içinde 81 bine düştü. Bugün ise sadece 43 bin üretici kalmış durumda. Yerli üretimin yerini ithal tütün aldı. Bugün üreticiler, şirketlerden aldıkları avanslarla üretime devam eder hale geldi. 2024 yılında üretim maliyeti 263 TL olmasına rağmen, şirketler en kaliteli tütün için dahi 180 TL fiyat dayatıyor. Bu, modern bir sömürüdür” dedi. Milletvekili Orhan Sarıbal’ın paylaştığı verilere göre Türkiye, 30 yıl önce dünya tütün üretiminde 5’inci sıradayken bugün 12’nci sıraya geriledi: “2002 yılında 406 bin üreticiden tütün alımı yapılmışken, 2024 yılında 43 bin üreticiden alım yapıldı. Alım yapılan tütün miktarı 2002 yılında 160 bin ton olurken, 2024 yılında 74 bin tona düştü. Tütün ihracatı 2003 yılında 112 bin tondu, 2023 yılında 49 bin tona geriledi. Buna karşılık tütün ithalatı 2003 yılında 70 bin tondu, 2013 yılında 109 bin tona yükseldi. Türkiye tütünde net ithalatçı haline geldi. 2023 yılında 265 milyon dolarlık tütün ihracatına karşılık, 610 milyon dolarlık ithalat yapıldı. 2003 yılında Türkiye’de üretilen sigaralarda 63 bin ithal tütün kullanılmış olmasına rağmen 2023 yılında kullanılan ithal tütün miktarı 95 bin tona yükselmiştir. Yerli tütün kendi ülkesinde sürgüne gönderildi. 2023 yılı itibariyle Türkiye’de üretilen sigaralarda kullanılan tütünün yüzde 83’ü yabancı kökenli, yüzde 17’si ise yerli tütünlerden oluşmaktadır” ifadelerini kulandı. TÜTÜN ÜRETİMİNİ DESTEKLEYİCİ POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ Milletvekili Sarıbal, tütün üreticisinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Şirketler avans ödemelerini geciktirmemeli. Tütün, kıraç ve eğimli arazilerde üretilebilen alternatifsiz bir ürün olduğu için desteklenmeli. Sözleşmeler, bireysel üreticilerle değil üretici örgütleri aracılığıyla yapılmalı. Kamu adına üretim, pazarlama ve denetimi yapacak yeni bir TEKEL benzeri kurum kurulmalı” diye konuştu. HALK EKMEĞİN KOKUSUNA MUHTAÇ HALE GETİRİLDİ Türkiye’de ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların sermayeye servet, halka ise sefalet getirdiğini dile getiren Milletvekili Sarıbal, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardından sermaye karlılığı yüzde 2000 artarken, milyonlarca yurttaş açlık ve yoksullukla mücadele ediyor. Ekonomi yönetiminin başındaki Mehmet Şimşek’in ‘rasyonel’ ekonomi adını verdiği program, kamu kaynaklarını sermayeye tahsis etmeye devam ediyor. Dünyanın 7’nci, Avrupa’nın 1’inci büyük tarım üreticisi olduğumuzu söyleyen Mehmet Şimşek’in Türkiye ile dünya arasındaki gıda enflasyonu makasının 30 puanı aştığından haberi mi yok? Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre, küresel gıda fiyatları geçen yıl yüzde 6,8 oranında artarken, Türkiye’de bu oran TÜİK verilerine göre bile yüzde 37,1 oldu. Tarım sektörünün banka borçları sadece şubat ayında 46,2 milyar lira artarak 935,9 milyar liraya ulaştı. Yılın ilk iki ayında toplam 67,3 milyar liralık artış yaşanırken, geri ödenemediği için takibe alınan krediler de ciddi şekilde yükseldi. Halkın temel besin kaynağı olan ekmekte zamlar ardı ardına geliyor. Sadece geçtiğimiz yıl ekmek fiyatları yüzde 50 arttı. Son olarak üretimde kullanılan doğalgaza yüzde 21,59 oranında zam yapıldı. Yeni ekmek zammı kapıda. Halk, kuru ekmeğe muhtaç diyorduk; yakında yalnızca kokusunu alabilecek” ifadelerini kullandı.

CHP'li Sarıbal: Görme ve işitme engelliler teknolojiye bastonla mı erişecek? Haber

CHP'li Sarıbal: Görme ve işitme engelliler teknolojiye bastonla mı erişecek?

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, görme engelli bireylerin bilgiye erişimi ve iletişimlerinin kolaylaşması amacıyla teknolojik cihazlarda Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) muafiyeti talebi ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması için yazılı soru önergesi vermişti. Akıllı telefonların görme engelli bireyler için VoiceOver, işitme engelliler için duyma cihazı uyumluluğu, motor beceri kısıtlılığı olan bireyler için AssistiveTouch gibi erişilebilirlik özellikleri sunduğunu hatırlayan Sarıbal, yüksek vergi oranlarının bu cihazlara erişimi zorlaştırdığını vurgulamış, bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmadığını sormuştu. “GÖRME VE İŞİTME ENGELLİ BİREYLER TEKNOLOJİYE BASTONLA MI ERİŞECEK?” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şişmek, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamında, engelli bireylerin beş yılda bir kez özel tüketim vergisinden muaf olarak taşıt edinebildiklerini, ancak yapılan son yasal düzenlemeyle bu sürenin on yıla çıkarıldığını ve bu araçlarda en az %40 yerli katkı oranı şartı arandığını belirtti. Ayrıca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında, engelliler için özel olarak üretilmiş baston, yazı makinesi, kabartma klavye, tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi araçlar ile özel bilgisayar programlarının KDV’den istisna edildiğini hatırlattı. Ancak Bakanlığın yanıtında, Sarıbal’ın talebinde yer alan akıllı telefonlar gibi dijital bilgi ve iletişim cihazlarına yönelik herhangi bir vergi muafiyeti ya da düzenleme yer almadı. Milletvekili Sarıbal, “Bakan Şimşek’in cevabı ağırlıklı olarak taşıtlar ve geleneksel medikal cihazlar üzerinden yürümekte, akıllı telefonlar ve günümüz bilgi-iletişim teknolojileri gibi çağdaş ihtiyaçlara dair herhangi bir somut çalışma içermemektedir. Dijital dönüşüm çağında, görme ve işitme engelli bireylerin bilgiye erişim hakkı, sadece baston, yazı makinesi gibi araçlarla değil, aynı zamanda erişilebilir yazılımlar içeren dijital cihazlarla sağlanabilmektedir. Yüksek vergiler nedeniyle, engelli bireylerin erişilebilir cihazlara ulaşamaması, doğrudan fırsat eşitliğinin ihlali anlamına gelmektedir. Görme ve işitme engelli bireyler teknolojiye bastonla mı erişecek?” ifadelerini kullandı.

Sarıbal: “Türkiye hukuksuzluğun bedelini ağır ödüyor” Haber

Sarıbal: “Türkiye hukuksuzluğun bedelini ağır ödüyor”

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin denetimi sonrası turizm işletme belgesi iptal edilen ve tahsis süresi sona erdiği için kapatılan Kervansaray Otel’de çıkan yangında hayatını kaybeden Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta ve Dünya Alp Disiplini Şampiyonu Berkin Usta’nın ailesine baş sağlığı ve sabır dileyen Sarıbal, “Bu yangın, denetimlerin ve Uludağ’daki yetki paylaşımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel ile ilgili çıkan gözaltı ve tutuklama kararları, yangına dair İstanbul Teknik Üniversitesi’nden uzmanların hazırladığı bilirkişi heyeti raporunun Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmasının ardından geldi. Aynı raporda otelin denetimini özensiz ve eksik yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yangın önlemi açısından eksiklikleri tespit edip gereğini yapmayan Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkililerinin birinci derecede etkili olduğu belirtildi. 78 canımızı kaybettiğimiz Bolu Kartalkaya yangınında sorumluluğu bilirkişi raporlarıyla da kesinleşen Kültür ve Turizm Bakanlığı aynı sorumsuzluğun başka bir yerde, başka bir faciaya yol açmasını mı bekliyor?” diye sordu. “İNSANCA YAŞAM HAKKINI GASP ETTİNİZ, YATACAK YERİNİZ YOK” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre son yapılan eylemler sonrası bin 879 kişinin gözaltına alındığını, bunların 260’ının tutuklandığını hatırlatan Sarıbal, Türkiye’nin bir açık hava hapishanesine dönüştüğünü vurguladı, cezaevlerindeki yaşam koşullarının insanlık dışı bir hal aldığını belirtti. Bursa E Tipi Cezaevi, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu ile Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaptığı ziyaretlerde gündeme gelen koşulları anlatan Sarıbal, “Mahkumlar vardiyalı uyumak zorunda kalıyor. Ranzalar yetersiz, birçok mahkum yer yatağında kalıyor. Tuvalet sırası saatler sürüyor. Kadın mahpuslar hijyen malzemelerine ulaşamıyor. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 299 bin kişi olmasına rağmen 384 bin kişi tutuluyor. Yani kapasitenin %28 üzerinde mahpus var. 84 bin kişi, insanlık dışı koşullarda yaşıyor. İçeride de dışarıda da insanca yaşam hakkını gasp ettiniz, yatacak yeriniz yok! Bu ülkenin cezaevlerine sığdırmaya çalıştığınız halk korkmayacak” diyerek mücadele çağrısı yaptı. TÜRKİYE ADALETSİZLİK GÖÇÜĞÜNDE KALDI Milletvekili Orhan Sarıbal, Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nin 43 madencinin hayatını kaybettiği Amasra maden faciasına ilişkin kararıyla ilgili yaptığı açıklamada ise; “Adaleti ara ki bulasın... Mahkeme heyeti bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak suçundan Müessese Müdürüne 17 yıl, İşletme Müdürü ve Başmühendisine 16 yıl 6’şar ay, iş güvenliği ve eğitim başmühendisine 15 yıl hapis cezası verdi. Tutuksuz yargılanan 16 sanık, aynı suçtan 3 yıl ila 9 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası aldı. Ölen işçilerin aileleri, sanıkların olası kast ile cezalandırılmasını talep ediyordu. Dün nasıl Madımak katliamcılarını serbest bıraktılarsa, Amasra maden faciası davasında da adalet çıkmadı. Saray iktidarı Türkiye’yi adaletsizliğin göçüğü altında bıraktı” ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.