SON DAKİKA
Hava Durumu

#Panel

Söz Bursa - Panel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Panel haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Bozbey’den Bursa için korkutan uyarı: "İnegöl ve Kestel’de maske dağıtabiliriz!" Haber

Başkan Bozbey’den Bursa için korkutan uyarı: "İnegöl ve Kestel’de maske dağıtabiliriz!"

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın hava kirliliği açısından büyük bir risk altında olduğunu belirterek, “Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa'da yaşamalarını istiyoruz” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları artırmak, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve mevcut durumun bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’ düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. “HEPİMİZ AYNI HAVAYI SOLUYORUZ” Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeşilin, beyazın ve mavinin bir araya gelerek eşsiz bir doğa dokusu oluşturduğu Bursa'da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı. Bunda kentin coğrafi konumunun, yeryüzü yapısının ve sanayi yoğunluğunun etkili olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa hava kirliliği açısından bugün de çok büyük bir risk altındadır. Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız” diye konuştu. “AMACIMIZ, TEMİZ, SAĞLIKLI VE YAŞANABİLİR BURSA” Bursa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, hava kirliliği açısından Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi. Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapabildiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Bu tür çalışmalarımızı genişleteceğiz. Muhtemelen İnegöl'de ve Kestel'de maske dağıtacağız. Çünkü durum bunu gösteriyor. Hava kirliliği, insan sağlığını, yaşam kalitesini ve kentlerin geleceğini doğrudan etkileyen bir konudur. Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur. Bizler halk sağlığını önceleyen, temiz çevreyi merkeze alan bir anlayışa sahibiz. Amacımız, halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa'da yaşamasını sağlamaktır” dedi. “GELECEK KUŞAKLARA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR” Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendiğini ve buna sebep olan kurumlardan birinin de BUSKİ olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, bunun yanında 155 kaçak deşarj da tespit ettiklerini hatırlattı. Bunlara yönelik işlemlerin sürdürüldüğünü anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Çevreyi kirleten her unsurla mücadele edeceğiz. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız. Eksikleri gidererek kentimizin havasını ve suyunu korumak için gereken adımları atacağız. Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz. Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız. Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak” diye konuştu. “KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİYLE HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ” Hava kalitesi ölçümüyle ilgili Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Mustafa Bozbey, dünya genelinde yaşanan iklim krizine de dikkat çekerek gerekli tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların ancak tüm kurumların iş birliğiyle çözülebileceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, “Kurumlar arası iş birliğiyle ve ortak akılla hareket etmek zorundayız. El ele verdiğimizde hava kirliliğine karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretebileceğimize inanıyorum. Düzenlenen panelin, Bursa için yol gösterici sonuçlar ortaya koyacağını inanıyorum” dedi. “BURSA’NIN TEMİZ HAVA EYLEM PLANINA İHTİYACI VAR” CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa’nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele ettiğini söyledi. Çarpık kentleşme, endüstri ve ulaşım gibi etkenlerden dolayı hava kirliliğinin Bursa’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Pala, “Bursa, yıllar boyunca Türkiye genelindeki ölçüm istasyonları arasında en kirli ilk 10 kent arasında olmuştur. Nilüfer ölçüm istasyonunda partikül madde (PM10) değeri 367 seviyesine ulaştı. Bu açık bir alarm durumudur. Hava kirliliği, sadece Bursa merkezde değil, 17 ilçede ciddi sorundur. Bursa’da her yıl 3 bine yakın insan hava kirliliği sebebiyle hayatını erken kaybediyor. Çok sayıda çocuk hava kirliliğine bağlı hastalıklara yakalanıyor. Bu hastalıkların bir bölümü ömür boyu sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini sigara kadar ciddi bir sağlık tehdidi olarak tanımlıyor. Bursa’nın çok ciddi temiz hava eylem planına ihtiyacı var. Umarım hep birlikte temiz hava soluduğumuz günleri yaşarız” diye konuştu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Bursa genelinde kentsel hava kalitesini yakından takip ettiklerini, Bursalıların sağlıklı hava teneffüs etmelerini sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade etti. Hava kirliliğiyle mücadelede sunduğu yol gösterici destekler için Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Kahraman, emeği geçenlere teşekkür etti. Program, konuşmaların ardından panel oturumlarıyla devam etti. ‘Farklı dinamikler perspektifinden hava kalitesi’ konulu birinci oturumda, Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ‘Kent havasının kirlilik dinamikleri ve kaynak dağılımları’, Doç. Dr. Aşkın Birgül ‘Bursa’da hava kalitesi ve emisyon kaynaklarının bilimsel değerlendirilmesi’, Derya Sarıoğlu ‘Hava emisyon yönetimi çalışmaları’, Prof. Dr. Burcu Onat ‘İç ortam hava kalitesi: Bina içi kirlilik kaynakları ve yönetimi’, Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ‘Temiz hava hakkı ve çevresel adalet perspektifi’, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ‘Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerine etkileri’ başlığında sunum yaptı. ‘Yerelde havayı yönetmek’ temalı ikinci oturumda ise, Bursa, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından ‘hava kalitesi ve izleme yönetimi’ hakkında bilgi verildi. Program, moderatörlüğünü Barış Can Üstündağ’ın yaptığı ‘Hava sohbetleri-Birlikte konuşalım: Çevre için paylaşılan sorumluluklar’ oturumuyla sona erdi.

Osmangazi’de Cengiz Aytmatov günleri başlıyor Haber

Osmangazi’de Cengiz Aytmatov günleri başlıyor

Eserleri 176 dile çevrilerek halkını dünyaya tanıtan ünlü Kırgız yazar, gazeteci, diplomat ve devlet adamı Cengiz Aytmatov’un hayatı ile eserleri, Osmangazi Belediyesi’nin Elif Sanat Kültür ve Kadın Dayanışma Derneği’yle ortaklaşa düzenleyeceği sergi, panel ve kolektif okuma etkinlikleriyle 9 gün boyunca Bursalılarla buluşacak. ‘Cengiz Aytmatov Günleri’, 13 Aralık 2025 tarihinde Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde düzenlenecek ‘Sanatlararası Cengiz Aytmatov Sergisi’ ile başlayacak. Cengiz Aytmatov’un Cemile, Toprak Ana, Gün Olur, Asra Bedel, Elveda Gülsarı ve Beyaz Gemi romanlarının incelenerek rölyef, ipek koza, yağlı boya ve çini gibi el sanatlarıyla hazırlanan birbirinden özel eserler sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sanatlararası Cengiz Aytmatov Sergisi’nin açılışının ardından aynı gün saat 14:00’de Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde Prof. Dr. Orhan Söylemez, Doç. Dr. Serap Aslan Cobutoğlu ve Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Yılmaz Balkan’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Cengiz Aytmatov Edebiyatında Ütopyacı Arayış ve Umudun Estetiği’, ‘Aytmatov ile Yüz Yüze’ ve ‘Aytmatov’u Anlamak ve Anlatmak’ konulu panel düzenlenecek. ‘Cengiz Aytmatov Günleri’ kapsamında 20 Aralık 2025 saat 13:00’de ise Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde Kolektif Okuma etkinliği gerçekleştirilecek. Öğretim Görevlisi Ayşe Energin moderatörlüğünde düzenlenecek etkinlikte Cengiz Aytmatov’un Elveda Gülsarı eseri katılımcılarla birlikte hep beraber okunarak analiz edilecek.

Osmangazi'de 'Cumhuriyetin Çalıkuşları’ paneli gerçekleşti Haber

Osmangazi'de 'Cumhuriyetin Çalıkuşları’ paneli gerçekleşti

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi, Cumhuriyetin eğitimci öncü kadınlarının yaşamı ve bıraktıkları mirasa odaklanan anlamlı bir buluşma gerçekleştirdi. Tarihi Şadırvanlı Han’da Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve STK’lar işbirliğinde düzenlenen ‘Cumhuriyetin Çalıkuşları’ adlı panelde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eğitimci ilk kadın milletvekilleri konuşuldu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, 5 Aralık’ın aynı zamanda Atatürk’ün ufkunu yansıtan bir simge niteliğinde olduğunu belirterek, "İlk kadın milletvekilleri 8 Şubat 1935’te seçildi, ilk yemin ettikleri gün ise 1 Mart 1935. 18 kadın milletvekilimiz var, 13 tanesi eğitimcidir, her biri bu yurdun evlatlarının yetişmesi için fedakarlıklar yapmıştır, hiçbirinin hayatı tesadüflerle meclise taşınmamıştır, her birinin izi vardır, alın teri vardır." diye konuştu. İLK KADIN MİLLETVEKİLLERİ ANLATILDI Akabinde panel konuşmacıları Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şube Başkanı Sibel Özbudak, Bursa Kız Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Serap Erzen, Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu ve Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan, Türk kadınlarının mücadelesini anlattı. Afyonkarahisar milletvekili olarak 1935 yılında meclise giren Mebrure Gönenç’ten bahseden ve kendisinin ilk yemin eden kadın milletvekili olduğunu kaydeden Sibel Özbudak, "Bu göreviyle sadece kendi dönemine değil, kendinden sonraki dönemine de yol açan bir figür haline gelmiştir. Milletvekilliği süresince reform hareketleri, yasama çalışmalarında aktif rol almıştır. Gönenç, sadece bir siyasetçi değil, eğitimin ve kadın haklarının da savunucusudur." şeklinde konuştu. "TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN HER ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ" Katkılarından dolayı Osmangazi Belediyesi’ne de teşekkür eden Özbudak, "18 kadın milletvekilimiz meclise giriyor ama bugün meclise baktığınızda aynı yüzdelik oranı göremiyoruz. Hepimiz aynı Türkiye’de yaşıyoruz ama maalesef kadının önündeki engeller hiçbir şekilde kaldırılmıyor. Biz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Biz, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği olarak kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda Osmangazi Belediyesi ilk günden beridir bize çok destek veriyor, yaptığımız çalışmalarda ön ayak oluyor, o yüzden birlikteliğimiz çok kıymetli." ifadelerini kullandı. "ÇOK BÜYÜK BİR GURUR YAŞADIK" Bursa Kız Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Serap Erzen de Fakihe Öymen’in hayatını anlatarak, "Fakihe Öymen bizim müdürümüz, 1931 yılında okulumuza Atatürk tarafından müdür olarak atanmış. Tabii bizler onun izinden gidiyoruz, onun aydınlattığı, açtığı yoldan ilerliyoruz. 2001 yılı mezunumuz Fatma Deniz, Berlin Üniversitesi’ne rektör olarak atandı, böyle bir günde bu haberi alarak çok büyük bir gurur yaşadık." sözlerine yer verdi. Bursa Kadın Ressamlar Derneği’nden Banu Durgunlu da, aynı zamanda bir resim öğretmeni olan ilk kadın milletvekillerinden Bahire Bediz Morova Aydilek’in hayatını aktardı. Durgunlu, "Seçme ve Seçilme Hakkı ile beraber kadın sanatçılar kültür ve sanatsal alanda daha görünür oldular." yorumunu yaptı. Türk Anneler Derneği’nden Gizay Tanca Çolpan ise, eğitimci ve çevirmen olan ilk kadın milletvekillerinden Fatma Esma Nayman’ı hayatını anlatarak, şunları söyledi; "Kadınlarımız toplumda çok ciddi yerlerde, bunun temeli tabii ki o gün yapılan devrimler. Seçme hakkı ile atılan temeller sayesinde bugün buradayız. Osmangazi Belediyesi’ne bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Kadın güçlenirse toplum güçlenir, kadın yürürse ülke yürür, kadın eşitse demokrasi tam olur." Panelin ardından Mutlu Çınar, konuşmacılara teşekkür sertifikası verdi.

Bursa'da kadının gücü ve mücadelesi aktarıldı Haber

Bursa'da kadının gücü ve mücadelesi aktarıldı

Hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan yaklaşımlarla çalışmalarını gerçekleştiren Osmangazi Belediyesi, 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı Günü etkinlikleri kapsamında ‘İnsan Kadın’ adlı panel ile ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadınının Bağımsızlık Öyküsü’ isimli sergiye ev sahipliği yaptı. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen panele CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz ve Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun’un yanı sıra STK temsilcileri, iş kadınları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, "Kadınların siyasete katılımı, modern demokrasinin olmazsa olmazıdır. Kadınların karar mekanizmalarında yer aldığı toplumlarda şeffaflık artmakta, sosyal yatırımlar güçlenmekte ve sürdürülebilir kalkınmalar hızlanmaktadır. Bugün bizler de ortak bir geleceği güçlendirmek için bir aradayız. Osmangazi Belediye’mizin düzenlediği bu etkinlik de bu amaca hizmet etmektedir. Bizler özgürlükçü ve kapsayıcı bir kent yaşamını hep birlikte kurmak istiyoruz" dedi. Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, kadınların toplum yapısı üzerindeki etkilerine vurgu yaparak, şu sözleri kaydetti: "5 Aralık 1934, Türk Cumhuriyeti kadınlarının yalnızca sandıkta birer seçmen olarak değil, kamusal yaşamın, karar alma mekanizmalarının ve demokratik temsilin asli öznesi olarak yer almasının bir miladıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, pek çok Avrupa ülkesinden önce gerçekleşmiş, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren adım adım uygulanmaya başlanmıştır. Bu büyük reform, Cumhuriyetimizin devrimci ruhunun en parlak göstergesidir." Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun da yaptığı konuşmada, mücadelenin süreklilik getiren bir şey olduğunu dile getirerek, kadın haklarının öneminin altını çizdi. Prof. Dr. Betül Batır moderatörlüğündeki panelde, Türk Kadınlar Birliği (TKB) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD) Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ve Bursa Mühendis ve Mimar İş İnsanları Derneği (BUMİAD) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zarif Ayça Güler, Türk kadınının sosyal hayat ve iş dünyasındaki önemine vurgu yaptı. TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, medeni kanunun, hukuki bir devrim olduğunu ve 5 Aralık 1934’te kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına altyapı hazırladığını belirterek, "Türk kadını, her alanda varlığını göstermiş oldu. Meslekler açısından da baktığımızda o günden bugüne kadınlarımız, yükselen Cumhuriyet profiliyle 2025’te yine önümüzde. Almanya’nın önde gelen teknik üniversitelerinden Berlin Teknik Üniversitesi’nde Bursa Kız Lisesi mezunu Prof. Dr. Fatma Deniz rektörlüğe atandı. Türk kadının yükselen profilini tüm dünyaya göstermiş olduk" diye konuştu. BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır da, iş kadınlarının her alanda yeri olduğunun altını çizerek, "Üretimde, sanayide, bir fabrikada montajda, her alanda kadın eli var. Bunların çoğalması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de kadınının iş gücüne katılım oranı yüzde 36 bandında, erkeklerin yüzde 71. Biz bu arayı kapatmak zorundayız. Çalışmalarımızı bu yönde farkındalık sağlayarak gerçekleştiriyoruz. Amacımız bu. Girişimci kadınlarımızın oranı ise yüzde 18. Bunu biz ne kadar daha fazlalaştırmak için çaba sarf edersek o zaman zaten daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğimize inanıyorum" açıklamalarında bulundu. TÜMKAD Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ise kadının bilimdeki çalışmalarına dikkat çekerek "Hala hem Türkiye’de hem de dünyada mühendislikte, teknolojide, inovasyonda değişen süreçte kadın sayısı çok fazla değil. Dolayısıyla biz TÜMKAD olarak da buna bir ses veriyoruz. Çözüm sunup, aksiyonlar alıyoruz. Bugün veriler bir tık daha iyi gözükse de gidecek çok yolumuz var. Daha adını henüz duymadığımız, dünyanın daha iyi bir olması için çalışan yüzlerce, binlerce kadınımız var" şeklinde görüşlerini dile getirdi. BUMİAD Başkan Vekili Zarif Ayça Güler de, ‘Mühendis İşveren Kadınların İş Hayatına Etkileri’ konulu konuşmasında "Mühendis işveren kadınlar, şirketlerini yönetirken kadın istihdamına karşı çok hassaslar. Yenilikçi, kapsayıcı, tamamen personeliyle beraber takım oyuncusu gibi hareket ederek bir rol model olma niteliğindeler. Özellikle lise ve üniversite çağındaki genç kızlara örnek bir iş modeli olarak karşımıza çıkar" değerlendirmesinde bulundu. Panelin son bölümünde DC NextGen Teknoloji Kurucusu Demet Orakçı da, ‘Teknolojik Vizyon ve Örnek Girişim’ adlı bir sunum gerçekleştirdi. Panelin ardından TKB İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sevtap Şirin’in ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadının Bağımsızlık Öyküsü’ adlı sergisi açıldı. Sergi açılışında konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, kadının özellikle toplumların gelişiminde büyük rol oynadığını vurguladı. Hasan Öztürk yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Her gün neredeyse bir kadınımız, bir erkek şiddetiyle hayattan koparılıyor. Bu konuda da en büyük rol hepimize düşüyor. Kadının yapamadığı bir şey yok, ben görmedim. Hatta erkeğin yapamayacağı işleri de kadının yaptığına şahidiz. Bu anlamlı sergi için çok teşekkür ediyorum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundaysa ki zorundayız, o zaman kadını geride bırakmak gibi bir lüksümüz olamaz. Ancak kadın erkek yan yana olduğumuz anda ve her platformda, her meslekte yan yana olmayı becerdiğimizde muasır medeniyetler seviyesini göreceğiz." Sergi hakkında bilgiler veren Sevtap Şirin de, kadının mücadelesinin ve özgürlükçü ruhunun aktarıldığını söyledi. Kurdele kesiminin ardından protokol, sergiyi gezerek kadının yükselişini yansıtan fotoğraf ve çalışmaları ilgi ile takip etti.

İMO Bursa Şube’de yüksek katlı binaların tasarım gözetimi ve kontrolü ele alındı Haber

İMO Bursa Şube’de yüksek katlı binaların tasarım gözetimi ve kontrolü ele alındı

İnşaat mühendisliğindeki yenilikleri takip etmek ve üyelerinin mesleki gelişimini sağlamak için eğitimler ve seminerler düzenleyen İMO Bursa Şubesi, Özellik Arz Eden Binaların Tasarım Gözetimi ve Kontrolü’nü ele aldı. Şube Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği Kapsamında, Özellik Arz Eden Binaların Tasarım Gözetimi ve Kontrolü Paneli’nde değerli akademisyenler sunumlarını gerçekleştirerek, üyelerin sorularını yanıtladı. İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, akademisyenlere ve katılıcı üyelere teşekkür ederek, “İMO Bursa Şubesi büyük bir aile. Sizlerin bize verdiği destek, yaptığımız aktivitelere verdiğiniz destek ve katılımlarla bu aile büyüyor. Umarım bundan sonra da hep birlikte bu aileyi büyütürüz. Mesleğimizin ileriye taşınması için bir yandan meslektaşlarımızın sorunlarını dile getirirken, diğer yandan da üyelerimizin mesleki gelişimine katkı sağlamayı sürdüreceğiz” dedi. Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu’da panel öncesi İMO Bursa Şube’ye konuya gösterdiği öneme teşekkür etti. 2019 yılından bu yana uygulanan Özellik Arz Eden Binaların Tasarım Gözetimi ve Kontrollüğünün Türkiye için yeni ve farklı bir uygulama olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydınoğlu, “Yeni ve sınırlı bir uygulama olduğu için kamuoyunda çok fazla bilinen bir mekanizma değil Bursa’nın bu konuya ilgi duyması değerli. Gelişmesi için bilinmesi, değerlendirilmesi ve tartışılması gereken bir konu. Tasarım Gözetmenliği ile yüksek katlı binaların tasarımı ve uygulanmasına bir disiplin geldi. Diğer yapılarımızda da bu denetimin, düzenin sağlanabilmesi için Yetkin Mühendisliğin uygulanması gerekli” diye konuştu. Panelde, Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu - Tasarım Gözetimi ve Kontrolü Nedir? Neden Doğdu, Prof. Dr. Yasin Fahjan - DTGUA 2: Deprem Etkisi Altında Doğrusal Olmayan Zemin Davranış Analizleri, Yapı- Kazık-Zemin Etkileşimi Analizleri ve Denetimi, Prof. Dr. Cenk Alhan – DTGUA 5: Deprem Etkisi Altında Yalıtımlı Binaların Analizi, Tasarımı ve Denetimi, Doç. Dr. Özkan Kale – DTGUA 1: Sahaya Özel Deprem Tehlikesinin Belirlenmesi ve Kontrolü, Dr. Eren Vuran – DTGUA 4: Yüksek Binaların Analizi, Tasarımı ve Denetimi, İnş. Yük. Müh. Ömer Ülker – DTGUA 3: Doğrusal Olmayan Bina Taşıyıcı Sistem Analizleri ve Denetimi sunumlarını gerçekleştirdi. Şube Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, panelin ardından katılımcılara teşekkür plaketlerini iletti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.